30 Haziran 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

30 Haziran 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İHadis (akda u LA SÖON TELGRAF ŞEKERLİ SUYÂ * BATIRIYI Derileri şekerli suya bulurmak kendimi orlaya koyan kösele fab- rikalarınım yekâ — ve mariletini gazetelerde okudunaz mu?, Bu su- retle deriler çok ağır çekiyor ve bittabi kâr da, bir misline çıkı- ! | yormuş! Tevekkeli değil, san zamanlar- da, toz şeker bubrame çıkmadı.. MESŞHUR MAREŞAL ğ Bu harbin cn çok şöhret kaza- man kumandamı, Libyadaki yeni Alman — Maroşali Rommel oldu. Rerkes, ve bu arada İngiliz gaze- teleri Rommeli müthiş merak edi- yör. Nasıl adam?, Nasıl adam otacak, asxertiği iyi bilen bir kumundan., bütün sır bir, ODUNUN ÇEKİSİ Simdi, 11, 12 Hiraya olan odunu, Mahrukat Ofisi seyesinde 7 - 8 imişiz. Ummuyorum amnma, haydi öyle olsun, İnsan büyle tatlı haberlere, ne kadar çok kangıak inanmak ihtiyacını duyuyor, Gazetelerde bazı ilânlar var: Filân yerde içkisiz saz., — Haydi, buyurun! Bir arkadaş şöyle dedi: — Yahu, bir de sazsız içki olan hir yer bulsak da, biraz başımızı dinlesekt,. AHMET RAUF Su ve çay bardağı tevziatı Kahveciler ve iskantaclara tev zi edimek üzere Pıııbıbçe.lıe fabrikası tarafından ko- EDEBİ ROMAN: ” lara “büktıkça, içkisiz * ı SAZ VAR ” *Ğm Ş “diye hanırfi kiz: eğlenmedim, he h ; Ca| f e tiyini, “yevilde, dörin bir akyam” tüstü, 4 Ş AYDİ bilzünle Lpıı lııldur- Tüle olmadan, veVü, kanatsır tayyareye ben- aiyor. Halbuki, tayyareyi icat MKendi çiftesile yaralan:p öldü Urla kazasının - Badeniler kö- yünde Recep Şentünk adında 30 Yaşında bir adam, tütün tarla- Sındaki mahsulünü domuzlardan anasua bulundummak için — eline çiftesini alarak bir ağaca çıkmış ve ağaç üzerinde uyur kağmaştır. Nasılsa çifte elnden kayarak düşmüş ve ağaç dalarına takıla- cak aleş ulmuştır .Zavallı adam kendi büyük bi suitesa- Bül eseri dacak beyninden ya- ralanarak ölmüştür. Belerer Kadın yüzünden kavga İzmir 30 (Hüususi) — Rşrefpaşa- da Dumruş oğlu Osman ve İbra- hine oğlu Kemal arasında kadın yüzünden kavga çıkmış, Osman | boylangını j Seven, Yoti vari e diğisar 4!“541 bİnMmEk D z0DEk, USUÜ,” çok iyi melne #erdi, Gözeteterin nıuıım Böre, gendi, di gev bazı yörlerde de ayııl, usul tatbik tüik göllemez. Fukat, d,ıııuını Dü gek âll ai beler do buru i#bahetmizlir, Şi Vaya sönüu — olan bit çak | hlir var, Bunlar Arisindin | KbiL gi Taktim var, B ğa- TDebar d Be gek var. D ce, kalabalık ola; e 6 BU Deul tatbik uı.ı. Şinkü, Gnl burularda vüyle bir ted- ç, Akmüray var. | | Müçka da, Fakat, burada, bu — üsüle İlzum müf, Çünkü, zaten, arebaya Meti gi malü tetbik ol ler burası mütbiş kalabalık Yediilede, Edir- A Salmaya — lüzum yoktur, zanmediyorum... Bu wsutlerin katbıki « Hdi geçen laçda bike olarak bulunması — yartlır. Htarbul halkmın Keyhine amma, ne yapalım, hakiket böyle Uümwayjara binip iaetken, küle fetheder Kİ ha- zekek ediyoruz, Hatââ, kalabalık bir araba içinde durmasım bilü bilmiye- Tüz. Bünün sabebi, yabmır. kendirkü düşürmemimlin. Kendimizi düşümme lviz, Pekat, tu düşümcemiz, — başka- sma zatar vermemek çarliyle.. R. SABİT Trenden düştü İzmir 90 (Hususi)— Turan is- tasyonu ciyarında vol ameletiği biçak iş, Kemal ondan ev- vel davranarak — eline geçirdiği bir su kupasile Osmanı sağ kası- gırdan yaralamaştır, Her iki Ka göcı suçlu tutulmuştur. Teti «Emekli sahne san'atkârları için bir yüng açmak maksadile geşkil oluran cemiyetin nizaim- mamesi vilüyetçe tasdik olunarak fesliyete geçilmiştir. Aatistlerimizden Ertoğrul Mub- sin, Behzat, Gâlip, Ercan, Vasfi Riza, Hüzem; Hüseyin Kemal ve belediye daimi encümeni azasın dan Refik Ahmet Sevengil tara- fınları tesis olunan bu cemiyete Gzü küydedilenler duhuliye ola- rak 2 lira ve yılda da bir Wra vereceklerdir. Cemiyet müsame- reler ve balolar tertip ederek ga- yalni temine çalışacaktır. Kâesal saatleri Atkarada vesmi mesal esatleri yö. nden tanzim edildi. at 9 ile 12 armımda, öğleden sonra 15 ile 10 takalarda, mahallin iİnsasiyellerine göre mesti sasfleri doğigtirilmelidir. BURHAN CEVAT 18 AŞK ve GÖZYAŞI Yazan ! SELÂMİ İZZET vuz Beçirdiği belli idı. — Yöz bir habör vör a? Diye sor. — No veri. — Yuzufu çaldılart Ali yevinden ok SDi dklacına İnanamıyordu. — Yutulü mu çıldılac?. Kü- nni mut, L — Kat — Klm çaldı? N — Kimia çaldığını ve neden çıllı- dınt anler gibi oluyarum. — Siyle. »e | — Kocam intikam ahyor, Ali bu eözüm enlamıaş yapan ve dön sabah Banmahane izanyonundan Karşıyakaya ha- veket eden 23 sayılı katarda ge- zinenekte alan Recep oğlu 32 ya- şında Niyazi, muvazenesini kay- bedesek trenden düşmüsş, vücu- dünün mühtelif yerlerinden ağır suretle yaralanmışlır, İmdadı ehi ötcnobilile memleker has- tanesine kaldırılmışlır. Hidisenin kazadan ibaret olduğu — anlaşıl- uğtar, — "Radyo abone bedellerinin ödeme müddeti bu akçam Bbitiyor 1942 mali yılma ait radyo sbo- ne bedellerinin tediye olunması mürddeti bugünkü salı günü akşa mı nihayet bulacaktır. Çarşamba sabahımdan itibaren 'bu bedeller $b 20 zamla cezalı o- lmak alınacaktır. Aybaşından 1- #ibaren radyolarımı - kullanmak istömiyenler P. 'T. 'T. şubelerine mürzesat ederek haber verecek- Jer ve makinelerini mühürlele- ceklerdir. Yeni yıl üzüm rekoltesi Bu yılki Ege mantakası Ürüm rekelterinin 00 bin ton olacağı tehmin Glunmuştur. İlk kuru ü- züm mahsulünü örümüzdeld ayın mihayetler'ne değra borsaya ge- türmek kabil glabifecektir . FRANSIZCA dân İKMALE KALAN TALEBEYİ Muvaffakiyetle hazırlarız. Müş- serek derslerin hâftada 3 ders !çin aylığı 6 Kreder, Hususi dersler dahi verilir, Lisan mütehassısı Prof. “Albert Anjel Bahçekapı 'Tramryay C. Selâmet Han. | — Engine n0 diygeebirt. | — Br a demiyeceğl, — Ondun saklamalı... Ben Yazl Olsa arar bülürüm; — çocuğumu Bul- | mama imkân ve ihlimal yoktur... Her | halde İkatnbulasdır. — Bunu da bilememn. Birdenzibe Aliğin “ & — Ya hirma Kecan değilse? | — kim olabilirt. — Enginin kocası, — Hayir bayır, çocuğu çalan Ko mandır, başka kimet değidir, Den bue na emi Derin bir aönsizlik' oldu. Al1 Merl- | dandi: | Z Ragin düyünm - çıldırir Gire q kockuyornum, Sövgin içial çekli. Uzün bir müddet iaa, Buçka bir yEmanönünde — tatbik edilen, trame |Ç | hasa ei Yazan cephesinde: ü yazımızda B inci İngiliz ordusunun Mersa Matruh'da kuv- | vetle tutunabileceğine ihtimal ver- miyorduk. Çünkü Mihver ordusu: mun çok seri ilerleyişi ve tanrruzu golayısile, 3 inci İngiliz ordusunu | takviye cimek imkânı pek azdı. Mihver ordusu, tayyare, tank ve zarklı bizlik üstünlüğünü muha- faza ediyordu. Evvelki muharebelerde 8 inel İngilir ordusu o kadar fazla bo- zulmuş ki, Mersa Matruh'da da kali bir muharebe vermek isle- memiş, Orta Şarklan kuvvet ye- tişinciye kadar şarka doğru çekil- meyi tercih etmiştir, İngiliz ordusu iki gün sütrcn kısa biz mukavemelten sonra — Mersa Matruh'u boşaltmıştır. İngilüzler / Alman tebliğine göre bu mevzül | makavemet canasında 6 bin İn- giliz esir vermişler ve 80 - 100 ka- dar bozuk lank bırakmışlardır. Bu netice gösteriyor ki, İngiliz ordusu Mersa Matruh'da kat'i bir | muharebeye girişmemiştir. İngiliz | ordusu geri çekilen bozulmuş kuv- vetlerle geriden gelecek taze bir- İkleri birleştirecek yeni bir mü- dafau inkânı hazırlamıya çalışı- yöor, Zaman kazanmak için Mihver ordusunu. Sidi Barrammi - Mersa Matruh arasında 4 - 5 gün oyala- muya muvaffak olmuştur. Nil deliasına kadar şarka doğru Arabi körfezi ile Nil deltası ara- sında müdafaaya elverişli arazi kesimleri vardır, İngilix ordusu Orta Şarktan gelccek kuvvetlerle | merede ve ne zaman küvvetlenir- $e orasını tularak kal'i muhare- beye girişebilecektir. Bu azada Mihver hava kuvvot- lerinin Mallaya tekrar hücumla- ya başlaması, Mihver ordusuma ta- ze kuvveller, benzin, mühimmat ve yiyecek gönderildiğini güster- mektedir. M.ınşıl Rommel'in en | ric'ati ve Alman taarruzu ; h £. Eski Bükreş Ateşe militeri çok muhtaç olduğu şey şüphesiz fank, tayyare ve benzizdir. Eğer | bunlara kısa zaman - içinde bol — © miktarda malik olabilirse, şarka Nil delissıina kadar yürümesi mümkündür. Aksi takdirde 8 inci ordu 9 uncu ve 10 vacu ordular- | dan gelca takviyelerle üstünlük kazanacak, belki de bu muharebe bambaşka bir dökütecektir, Doğu cepbesinde: Sıvastepol'da Alman - Rumen kat'aları hergün ilerlediği halde, Rus mukavemneti Hatia devam edi- yör, Sıvastepel şimal, şark ve ce- nup cephelerinde Almanların han- gi çevreye kaslar ilenle ve Rusların da nasıl bir çember de bulunduklermi belirimek kabil | değildir. Noksxu malümat, naksan harita ve müphem tebliğler dola- | yasile buna imıkân yoktur. Bildi; miz bir yey varsa, o da Sıvestopal kalesinin er geç düşeceğidir. Harkof değusunda muharebe siralejik sahada devam ediyor. Mareşal Timoçenke, Deneç nebri. ni şarka geçen Almın ordusuna karşı büyük zırblı birliklerle mu- kabil tanrruza geçmiştir. - Pakat Rus ordusunun bir netice alması çok şüphelidir, Dünkü yazımızda Alman taar- rurzunun cephenin şimaline ve ce- nubuna döğrü yayılma İstidadı gösterdiğini yazmıştık, Bu vazi- yet, Harkof'um 200 kilometre şi- malinde Kursk'da yeni boşlıyan Alman taarruza ile yeni bir in- kişaf göstermesidir. Ahnanler en kestirme istikamet- te ilerliyerek orta Den havzasına ulaşmak ve böylelikle daha cenup ta kalan Rus ordularını şimalden kavrrmak plâsmı takip eder gö- rünüyarlar. Bu plân muvaflak o- kursa, Rostof'a — kolayca ilerliye- V tırlıaşa 2 Gidip yemeği yodün Tekkar Çılüp oraya geldim; Koyduğum — beyaz tay orada , üi ktpadığım ı»r.mı, kar —ı m v — Yok banım, dedi. Ben eneyi ml. Alist enayileri aksik #ümesini Avanağın biri şaraya bir yere bir gi ge Altınbiy — rükis — zaklimış. Önu buldum. — Enayinin canı için çektim... Kafayt tutlur Bu, Göğrudün doğruya bang — laare — Birsder, dedim. O senin söyle- iğin enayi benim — Şisayi ben sakla. — Müşerref oldum... Eksik olmal Demesin mit, — Arkadaş, dedim. Sen bana döğ- Yudan döğrüyü hakarel ediyorsm. — Bnayilik oime da, ban de Huka- Tet etmiyeyim, dedi, cekler ve Kerç'der Kafkasyaya da | — Ondan sonva da, sağrını bozdu: Söy- büyük güçlük çekmeden atlıyabi- “Jeceklerdir. lediği sözleri isde etlin. Üzerime yür (Dovamı 4 üneü Sahilede) _çî—————————:ı_ TARİH MÜSAHABELERİ — D ŞAIR FITNAT ve MUMCU Y kenmiş, BNTE tü. İsalerecdim. .. yazarkın, kcpu Karanlikta Veit gece yazmana yakın, kelemi el | yörüüm ile masünin bir. . kensrina birekapak beşimi kultuğun diğudım... — Yonulduğum — aamcalar, galiğnik armıma — Tağmen Giüicnmeyi pek severim... Kümbilir ma zamandan- ıı:c elekirlmiz ve petrolsüz Günye- selli bulur, Jarın vasi mavi öner gönşrak tası gödİ görün Blam ve kandıl dev: Hani olduğu devizt. Ti ölzüme ipğin u- O devre yetişe- £ ikön emum GİDİ, övüüler 4 yanıltıcaç eyununu çok UY do bir ne mardık... Yine çocukluğumda, g x de, yalık odalarına Kekkusuakları ölürü petrol İkaban konmaz, mum yakılırdı, Mumların, ea ödileri, iç yağından yapılındı; bayâtı ecfalet ilü tavsif ©- dilebden Gilelerle, bekür ve — irgat hanlarında; donanmalarda, sokak VE dükkân tomvicetinda, Kullanılırdı; bu- kun biraz üstündüki mumlara bak Mumu Karıştrılırdı; vf — balmuyun- dan olanlar da, zemgin va kidar ev. konaklarında ve camilernde gekilir. dı, bunların de en A4lâ cinsine «Külu> Ti mum> denilirdi ki, belmununua içine güzel kokulu maddeler karışll. rılırdı. Mumların boyu, yerine güre, vüzl. desine möre değiçirdi. Meselü, ön gamılanlara diki- Çükleri, tok b ken Ve tugün #lan yapılagelmekle | olez Boylar idi; enmi manlarına, bi n iki geliace, ekiden —m gevlerdir... Onları “dökmek ve haltâ geceleri yakıp söndürmek bile — Şyrı ble işli; ne <çall> deyince yuzar, ne de spüft,...> Geyince eüner... Büley. Madiye camiala KühE«bL kenarların. döri mumlar, yirmişce kanlar balmu- mundan, yani her Düt, 890 okka bal- anumundan yapılmaştış fiğilleri biref Ki kalınlığıkladır. yakmak x beşer ayak merdivenle çıkılırdı.... Ve biç süphösz ki, camjin içtal sydınla. fan daha Binleree kandil ve yürlerce olmaza, bu musrcam müm- lara işiği, Talhirap Ve Givarını ancak aydınlaabilirdi. * İklaci Cihan Harbinin elhan çapın. da doğurduğu bir petol — derliği ol masaydı, mum, hemen hömen yalnız Kamarmdaki | Yazan: ! Reşat Ekrem Koçu dürnüde kaldı diyebilindin: SUma uma döndü mümat> aeriz, Doğru, nsumuslu adamın — tümatli do mündur: —Glum gibi ddam döğrü- el Giye methedenz. — Fakat iman, Ketüliğinden mum olmalı, Daşkasınin lade mmun olursa kıymttli — döğişi- Yerle; emüm etmeko, — biz imkata yur muşalıp füm Gtmek, avucun içine ül- mak demekür, Hele insanı müm eden karmı ise,., Veyli... O famlye',.. vr Dödim ya,.. kinci Cihaa — Harbinin dünya çapında doğurduğu potroj daze cete, dilimizm lığı olmasaydı, bilmece kitabından bir manzum bir beğli; No ejderdir ki uteştir gedası, Acuyiptendir ki sihak iştuhası?! Eğer müm — de hç olmazsa sonlarına yelişmemiş sesiz, bilemez. Giniz!, Bu, tmum makisır dir. “Yanık feiller için ağzında küçücük bir çana- gı elan mum makasları, bugüy, am- Ysacı düzkünlerinda satıliyor, >ir Evliya Çelebinln kaydına göre, -on yedinci #sr ortalarında İstanbul 550 Tamhanıc Ve 5500 nefer de müm & raslasi cehirli varmış... Bu rakamlara ilimat ötmek ne edröceye badar dağ- ru olur, bir gey söylünümez. Barıy mumlarının yapıldığı mumkane de Odunkapımmın iç yüzlmde — Kundak. Yüz adet amele Bultun saraylarının, vüzera ve gyün Gupy ve Kanaklarının mumları da büradâ yüm larmış, Balmumu töcearları da 5$ ncu düxkütleri da, Ziadankapımı d — Bepsl dö xna! düşında, mamcu —e Müslüman imiş ve bütün mumcu Ca nefimün ea büyük zabitleri mumcüba- (1 id, dökülen balmumları, birer birer ımllılrlc' idi, balmumu alacaklar, ü- zerkade Tmancubuşunn mühürünü a. ezlardı, yok isa, © balınumu Adi yağ. larla karişık, Kileli demekti, tüğyelr, gayot gözel bir çırağına gö Hül vermiş, üsıgün dökkünin — önün. der göçer, kay C güz aranmıda, ço çuğu tepeden tırnağa töyle bir süzze, &h edip İçin çekerek gidermliş... wet ve Haşmet ayarında ber küç kül- ati edip ve şair de bu dükkânn geğizli müdavimlerinden iarirler, hüe zieedendinin alâkarını — fürketmişler; Haşmmet, musezu — güzelae bir misrü erberlelerek hanım — kandisini Seynü- Gorkun söylemüsini terdbik otmiş. Er. 1esi Bün Filraj görününce Aükdeğeeda. kiler gizlenmişler, — çocuk ta dükkâm kapısına çıkmış ve Fimat Heaımin kendüne meltup gözleriyle karşıla- gaca ezberlediği mmrd ökunmüş: Şem'i Yuhuma pek bakma, 4 - yanarmn!. Derişi; Pitnat'in — gözleri birdenbire bir zekâ şimşaği ile parlamış, Haşme- Ha iğnesini dertaj — Cazketmiş, — sesini | tegiliz Bışnııuııin dönüşü Yazan: Ali Kemal SUNMAN n adâm yetiştirmektek' tkâr kabul eder gibi de- bunugürmü lli olduğu gibi < Bo larda ? | kazşılaçıylı müşkülle da bu söy- | Tenmi, olanı 1 ediyor. Amer İngiliz Başvekilinin olmadığı da anlaşılıyor. Husu barp gibi her gâr türli e dolu bir hal deva güs germek mıonuııuürde kağlığı koluyca tahmin edilebilir. Bu böyle o- er Çörçil için di aşında askerliğe merik € Cenubi Afrika — muharebel gitmiş, uzun soyahatlere dünyayı delayınış olan — Çörçilin cadele He dölu siyasi bir ha yatı vandır. Meb'us olarak Avam Kamara #mâ girmesi, nazır olması, geçen anası ona büyük tecrübeler geçirt miştir. Bu harbin de en müşkül safhasında büyük bir imtihan ge çirmiştir. Avrupada İngiliz ordu« dazının — yapacağı — iş katmamışı Fransa mağlüp olmuş, İngiltere- nin de ist lâsından bahsedilmeğe başlanmışlı. Öyle bir sınada Çöre çil yine işbaşında idi. O vakitlen bu vakte kadar da iki senedir berhakle İngiltere için boş olmus n pek çık vukuat başgöster- miştir. İşte hep o fırtınalı zaman- Tanda Çörçilin dümeni elinden br raukmadığı gönülüyor. Amerikayı bu seferki ziyate- tinde, oradaki devlet adamlarile görüşmelerinde — yeniden batı müşkütüda karşılaşucağını kostir Tek kabildi. Amerikadaki mülâ- katlar pek dnstçâ olmuştur; buna şüphe yok. Bu konuşma hakiki dostlar arasındaki görüşmelerdi! yani açıkça, hatâlâarı - meydana Koyarak, mes'uliyetlerden ka: Taryarak vaziyeti bötün acrlığe il görerek anlaşmaktı İngiliz Başvekilinin Amerika- da geçen günderi zarfında görüş- diğü yalnız Reis. Ruevek olmadı. AÂyan azasından. meb'uslardan, parltmento arkânından salühiyet sahibi bir çokları ile görüştü. Gelen kısa telgraf haberleri b konuşmaların ne küdar uzun sür- düğünü anlatıyordu. Bununla beraber denebilir ki Çörçil gibi askerlikle olsun, siyasetic olsun hep İş içinde ve vukuat arasında yetişmiş bir devlet adamı - için Yeektenmiyon sunl. yoktu. Ame- rikadaki daatların ona soracağı türlü şeyler — olabili İn Başveki)i burların nelor clabile- ceğini düşünerek cevaplarını da birer kâğıda yazarak ondara okü- muş olmasa görek, Çörçil bütün bir harp mevzuu- dükkünda gizlenmiş olan külhani ga- ire- iğetlirecek kadar yükselierek, dya daklarında acı bir tebecüm İle; Hattın gelicek gn de beni mumla ararsm!!. Diye ayıl vezin ve kafiye ile İrti- calen cevVap Yermiş ve Haçmeti mat etmiş. * Bellemek, Haret koymak andaasına enimlanek> dera; hele — meklep ç- cukları, kendilerini tayik ije — çalış. farmakta wrar eden müuslümleri hak. kında «Adam beni minlemişt. Her dere kaldırıyorla diye — gileiret odi yor; işte bu kelimenin nali da mimle. mek deği, r. Eskiden, ki- fap mütalensında, — kalınan yere bir balmama pançası — yapıştırılarak Ti gan könulurdu. Ulema dü, kenddlerine kadbid Fitasiyle siltulca edümek öz ve vörilen öter baları, nerake'len uluarla tti ol mezler, hatılı veya nokmun — buldük- lazı yerlere bireç — balımum yapıştı.. | darlardı. Fikra meçhurdur: — Cahil — bir eai baştan sona yave ve yanlış ile dolu bir eserini bir ölime bu — maksatlar wermiç, o da, Kati olmduktan son. F, satibine, — balmumundan yapılmış Bir muyambaya Gsrurak geri vürmü'. * Mura ile düğün — dernak ve Seyran davetlerinden; mum ve kandil —dev. Tinde İsitnind sokaklarınım gece hz- Tnden; muşfrdba — fenerlerden; zame para fenezlerinden ve harsız. ölkelirük. Jerinden ilerde bahsedeceğim; Kük bu mum salibetini; Yağ mumu yakana yağıntımu, Bal mumüu yakaan bal mumul! Diyerek tağlıyorum. u iyiden iyiye kavramış, onun her gününü, saaeini ve dakikası gü yaşıyan bir devlet adarm olü rak vereceği cevapları da hemen venmakte — güçlük çekmemiştir. Görülüyor Ki İngiliz Başvekilinin Ametika seyahati yorgunluklarıe Te bersber muvalfakiyetli olmuş tur, Verilen kararların #liyat ve tatbikatta belinmekte gecikmiye. Taksim - Yenima- hali2 otobüslerin- den şikâyeti | Büyükderede oturan oku- gebüslerinin bir harcket ta- «ilesi vandır. Fakat buna he- men hömen hiç aldıran yok- tur. Öltobümler Taksimden ve buradan istediği saatşe kalkı. yör. Şoför istemezse bazan son sefemler yapılmıyor. Bu, yünden geçenlirde bir. gece İstanbulda kaldık. Sonta rabalar bilhassa pazarları bi Yık istifi gibi döldurulmakta: dir. Alâkadarların nazami dik- katin! celbulmenizi rica e- derim. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: