10 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

10 Ağustos 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HA TESLEK ve MEŞREB Geçenlerde, bir M yardığı «Meslek seçimi mevsi- ai adlı li- makaleyi, bir &h- , çoCuUĞUN yet ve istidadı öo plünda gel- mek Tâzemdır. Pukat, bu kabi- Kyet ve istidadı, henüz çok küçük yaştaki heves ve arzu ile karıştırmamak gerektir, Bizce, çocuk seçeceği mesleğin adını Ükir kalinde ileri sürehihmesi için en az bulüğ devrini iki yıl aşmış olmalıdır. Bizde, yerk yerinde kullanı- Tan adam pek ardır, Bunun se- bebi, meslekleri daima tesadül- berle seçmiş veya, bazı tesadül- Yerle birtakım mesleklere gir- miş olmanızdır, Dediğimiz ça- a gelmiş bir çocuk Üzerinde, aa ve baba, İüzumundan fazla müduhaleci ve tesirli olmamak lazmndar. Son yıllarda meslek seçimi, bir mevi barsa oyunu ulmuştur. Hayat ve maişet tarzımım değiş- mesi ve daha buzu içtimal, iktı. sadi sebepler, çocuğuna meslek Hadleler A T ESLTLİ ! SÖNTELGRAF: MÜCADELE ÇEŞİTLERİ flıtikârla mücadele, sivrisinekle mücadele, düşmanla mücadele, beşinci Kolla — mücadele, rakiple mücadele, hayatla mücadelk, İs- tanbul dilencileri ile mücadele o- kur, Fakta, tahtakurusile mücade- le olür mu?, Çünkü, bü zavallı ve lüâgar hay- van mücadele teşobbüsünüzün Ük âanında teslimi ruh etmektedir. Bir arkadaş, tahtakuresile müce- deleye dair uzun bir makale yaz- muş da, omun için bu salırları ka. Talıyorum.. UNUTULAN Ben, yukavıdaki fikrayı yarar- ken, bizâm Osman Cemal, omuz- başından uzanmış bakıyorduz — Bir şeyi unuttun, dedi.. — O nedir?, — Tramvayda mücadele., DURAK YERLERİ Tramvayların — sür'atlini arttır. mek için, ilk akla gelen tedbir, düdna, tiyari durakların azaltıl- Mması ölüyer. Yüzlerce öhtiyari du- Tak kaldırıldı, hâlü da var. Meğer, vaktile İstanbul halkı için ne kadar da çek ihlyari du- rak yaplmış? Mecburi duraklar da ayrı. Fakat, bence, mecburi duruğın adını «Mocburi biniş yerir yapmalı, Çünkü, buralarda haki- vkaten mecburi olatak — saaflerce duran bekliyen biziz. Yezan : SELÂMIİ İZA/ET l EDEBİ ROMAN: AŞK ve GÖZYAŞI| î : REŞAT FEYZİ davsiye eden aileleri, bir piyan- go bilet gişesi ünümdeki müş- derinin haleti ruhiyesi içinde birakmaktadır. Acaba, hangi meslek, daha çok kazandırır? Dünyanm maddileştiğini söy- lemek çok malüm bir cümleyi kimbilir kaçıncı defa tekratla- mak olur. Fakat, bu düşünüç tarzı İle * çocuklarımını hayata atarken, onların istidat ve kabiliyetini hiçe sayıyor, dolayısile, cemi- yet içinde, insanları yerli yeri- me koymamış oluyerur. Zaten, çok az yerli yerinde olan inyan- Tar zümresi, bu şekilde tevali ediyor. Yerinde çahşmıyan ve kul. fanılmıyan fertler, cemiyet için Bir tufeyliden başka bir şey olamaz. Çocuklara şöyle tavsiyede dulunınak Tazımdar iler mes- lek iyidir ve her meslek çok ka- zandırır, Fakat, 6 mesleğin en iyi elemanı olmak şartile.. bır mun için de çocuklarımıza çok çalışınak | Evkaf müstahdemleri niçin odııı ve kömür tevziatından hariç bırakıldı? Aldığımız bir mektupta evkal idaresinin imamlara, müezzinlere ve cami hademelerine çok az üc- Tet verdiği ayda 18-20 Kra gibi cüz'i bir para e çalışan bu kabil lerin idarenin — odun ve kömlür tevziatından da hariç vazipete düşen hademei hayratın Morunulması rica lanmaktadır. Keytiydti evnf umum müz ebemrniyele mazanı Katine koyuyoruz, Bir taraftan Bekdise Fatih tarafından zaptamın 5OD ün- ci yildönümünde — şehrimizde beynekmilel bir sesgi açılmasını kararlaştırmışlır. Ba bususta alikadar Vekilet- Şehrin temizliği Temizlik amülesi İçin aylık kuralar açılıyor, Güzel gey demek Tüzam, Pa. kat, bu kundara Seydali — slabilmezi için, tendulik Gmklesinin kedredu. da- imi olan msamlacdan mürekkep olması icap ekmez mit, Halbu ki, temlelik a- melesinin sk adk değiçiği, bir tarat. san blr Kasınınan gelip, taraftan Bir kızılmın çıkıp gitTiği bir hakikattir. Bunun sebebi mülümdür. Ücret me- eeosi. Ücret işi de gündük halledile. aeiyeceğine göre, kuzu, —bize göre, bir Santiziden İDaretür, Temizlik snelesi için âklı haşında adam ölmuk kâNL Eğer bu, bu para İle — bulunamıyonun, zafen, kumtan istilade edecek seviye- — Sulunamıyor, gemektir. BÜRHAN CEVAT 5T _M_- Hagikin kocası bir ö çocuğu — sna- sina üde elmeyi düzündü, fukat za- mün göçisce buma — yapamayacağını, YaDTIYA imikân - almadığını anladış gürilü çocuğun necvde elduğuzu bi- ordu, Vasiyek büyle elunca — karı- zendiehün —yaptığmı maktan başka çare kalmıyordu. havla yakkığı müceet adaman içt yakakmı, Eagin iileşip — Kalktıkları a hal ve toycimda çerarlı bir ifede kalmamaştı. Hayalı apaçikti. Baginin görüşlüğü —ak ö kardaşı Bevindi, Sovgin de bitlia bir halde ©. Yakm Muzlafa Narh Kenta Düğ- finin İsinbula masi gelip gütüğni bilmiyordu, bu hüdiseyi ondân — gizle- Tagaer di Eagin de bülün muhalbetimi — kap düğne vermisli; ona ibir ana — şefkali ie bakiyordu; hele çocuğu — Kenacın çalaşğımı sandığı için, ona bir at da- ha acıyardu. Sevgin kardeşinin — etemnini Hafiflek geleni yapıyordu. Kabil eksaydı ı.nn. bulus ilünt üstüne getirirde. Yusulu | bulurdu. Artık yegânı emal bunu yapabi- mek, büyle bi güne eriştblükmeki, Oğlunu arıyan AP'ye de eüönder €e len yardımı yapmıştı İki sent conra Ali oğlunu bulmak ümidini kaybedi ce, Sçvgin Gç ayai amiksizliğe düştü. Attık ne Ağiyi bulabilecekler, ne de © Kenasa — kayaşabilecekti, — Banların ilsisir.den de ümik yuktu, İşle bundan sonra xamdeyinin yamın Gan ayrılımaz oldu. Onu gözdiryor, a- vundurmuya, teretliyo çelışeyordu. O #ün öe, bu müksatla Savyim: — Kalk seninle pürka gidelim, ha- va alırız, demişti. Parkta biraz yürüyen Engiz “yorul- g, bir tahta kanapeye oturmmurtu. Sevg'nin bir gizli maksadı daha var &, Aliyi Mont — Karlo'da çak be- Benmişler, çok tekdir etmişlergi. Ame- Tükya gidiyordu. mük, onu Teselli elmek için elnden | — Memleketinden ve sevgilisinden — bu reisliki İ.n.—ı—bulun'w Ber bahar yeniden | yapılan © Göçmen köyüne —düir, bu —vütunda, bir kaç gün evvel bir e di y seyalişle ait makları dölterinde yem bazı yeyler eee Şayan, dökkek bulduğum bu. inisaları a bugün kaydediyorum. ve ratcafede bir çplak amari üzerindi Kurulguğu iça, bel rüzghrl, Hami, böye de Titagâr görmedira dorem, celz. A Besor ağı binnci Haflam talevima gört yandır, tabil - Pakâl, ben, tu köyde Ü- SAdüm. O kağlar bel — rdagüri var. De- niz seviyesinden metreden Yaala dej el ve soğuk yer. Küylülerle, Füaglrdan, Havadan, su- döm konuşuyonduk. — Çok fazla rüzgir,; İndana — dokum| muyar, burla — öciyor, dödim —Ağustne. ta büyle olursa, kışın kimbilir, — müsıl dir, Konuştağım köşlüler gülmiye büs dadılar; — Kiyi mütüşür, “deliler, kapıdan dışar çıkılmaz. Ben ilkve gilimi Ka çikei. gel çerkeani sardar. kerpiçten deği.. Hüküme SS Faplırmış.. Tuş ve ösüc K kimnizi kiremik, Küy evleri, İstana bulun bazı mahalielerlak kıstcandıra. Cök kadst götmel bir teftiple Dir sıraya Köylüler, beslen bu sözlenime, yint | ee ku ıııı-—" beşladılar — İçlerinden | €n akülı geçiara biri göyle dedi: evleri dsha dayanıklıdır Bu göürdüğün tag Güvarlar toprakla yami, bakdiğla ÇaMarla ve çak gildcuisir yapılmışır. Köştü, züzgür Guha pödeklemdi mi, yağ- asurlar bzlanıp kar da düytü mü, köy- deki göçmen evierinin bir çoğunun du- varları, bir çaval ceviz boşallır gibi ça- tır Çulur açağı iher, Evletimiz öti güz- Gür, Bahara bu *i güzden birinl mu- Tafara edermk çikaöiler köylü mos'ut wededilir.. Buraya geleli yedi yıl — ölün yor. Yedi yildar, her bahar, ilg ts'msiz, Yakılam evlerimizi veya duvarlarmızı yeniden yapmaklır. Biraz çünük yap- miğlsr... Vektiyle, Köcabiliriyi dildealli yapılmamız galiba,.. Sağlam yapılmay- Ga, Böyle, yükiler anaydı? BFar, altındaki m:::h:ı?:d?:dmı ak. rabalarından haber aimak Kr cemiveti harpte veya işral altında bulunan memlekot- terde akraba veya tanıdiklar, bu- dunanlara — bunların sihhatleri hakkında malümat vermek üze- re bir «haber alma ve verzme ser- vüsi tesiş Gtmüştir. Arzu edenler Yenipostane kar- daki Kızılay İstanibul mecke- mış Glan bu Bervise —müracast vekrek bir dhaberleşme. köğeh | araşlıyscaklardr. kadar uzak düşmeden önce AL İstan- bula gülmiş, Sevgme yalvarmış: ir kere daha Engin Te Damiça, ve'n, Enginin hâlâ Aliyi sevelğine imdi. Kardeşi, çocuğunun Debasını ga umutastayorda. Sevgin Alye: — Yarın parka xel, ben öt Bagini Oraya gölürmeğe çılışırım! Demişli, ) Sörgülm Bagin ile — beraber — parka | PS | elmesindeki gizli maherat buydu. Ali benüz görünmüyorda; Engin de etrafta oynuyan çocuklara bakarık ağ- Dyordu Öna, etrafındaki çocuklartlan Biri kendi çoruğu imiş, Yusafmuş gibi geliyordu. Çorukardan birne zalendi: — Yanıma ge. çocuğum! Sevgin mdni olmak öledi. Hagin yal- | vürdi: — Birak konuşayım Sevgin... Ben onun annesiyim... Bu geler Yusut... Buğla mâni olmadı, Bu üralık uzak- fa Aliyi gördü. Ali ouları #reyordu. Sevgin ablasınıa kolunu dürttü; — Şu tarafa buksant Bagin.. Şu gelen A değil mit. Bagin — kardeşila gösleniği — yene Yaktı, zapsarı oldu: —Pye.. O Ve bizdenbire yerinden kalktı: (Devami Var) î EEEK İN Harp Vaziyeti | wStalıngrat, Astrahan tehlikede Bakü ve Batum istikametinde tehdit artıyor Güçmea küyü, drmize 3A kilenet- | — Duvarları taşlır, Kapıs pöncere- | Si vardır, Üstü Kü Fakat, naütle | yapilan kür inde budunan ve İsaliyete baş- | Paslfik cephesinde: Amerikan harp gemileri Şimali Pasifik'de Alceutlenne takam ada- larından Japon öşgaline geçen Kis- ka adasına taarruz etmişlerdir. Diğer bir Amerikan hava - deniz filosu Yeti Gine adası dağusıaa- daki Salemon adalarına karşı ta- avruz geçmiş ve Japon denatıma- sile muhâarebeye — tuluşmuştur. Bu harekele Avustralya havu - detlz kuvvetleri de işlirak etmök- fedir, Saponlar bu dela da lıı-kdı- lardan ünce davranarak- müba- dagalı haberler vermişlerdir. İa- pon iddiasına göre şimdiden Ame- Fikâlılar 12 harp ve 10 taşıt ge- misi Kuybetmişlerdir. Amerikalı: dar tasrruzum Japon kara tayya- relerinin ve garnizonlarımın mu- kavemetine rağmen müsait bir şe- kilde inkişaf ettiğimi bildirmişler. dir. | Pasifik'de Ametikalılar ilk de- | fa Japon işgaline geçmiş olan a- | dalara karşı taarrezi harekâta baş- kamrış bulunuyorlar, Bu barlancıc, Amerikan hatva - deniz kuvvetle- rinin epeyce takviye edildiğine bir dekii sayılabilir. Muharebenin neticesini daho sonra öğrenmek kabil olacaktır. Bununla beruber Amerikalıların muvaffak olması | küvvetle Maesir cephesinde; | Günlerdenberi devriye fasliyeti | | we topçu dücllesu olmaktadır. Fa- kat cophe gerilerinde iki tarafta bararetli hör hazırlık vardır. Bu buarlik, sonbahar başında görişi- decek yeni hareketler için yapıl- amaktadır. İngiliz - Amerikan ha- va kuvvetleri Mihver üslerini ve Taşıt kafilelerini bombardımana deva mediyorlar, Mihver ovdusu- mua mühlemel — bir taarruzuna müni almanın ilk şartı, yardım ke'aları ve mülzeme ulmasına mâni olmaktır. Doğu cephesinde: Şimali Kafkasyada cemba doğ- İ | ru ilerliyon Alnan kuvvetleri, petrol tasliyehameleri — bulunan Krasnodar İle petrol kuyuları bu- dunan Maikop şehrilerine girmiş- lerdir. Karadeniz kıyılarında No- veresisk ve Tuapse Jimanlurı da tehlikededir. Bugün yurın — Al- manların bu yehirleri de ele ge- nubu ve Krasnodar şimatinde dö- vüştüklerini bildirmişlerse de bu gehirler Almanların eline geçmiş- ür, Daha tenuba sarkan bir Alman kolu Bakü demiryola boyunca ilerlemiş olması muhtemeldir. Bu itibarla Nevibominsk şekrinin düş- dusunun demiryolu hattımı taki- ben Grozay ve Bakü İstikametle- rinde ilerlemiye çalışması da u- zak bir ihtimal olurak ileri sürü- lehilir. Stalinrad cephesindeki hareket- ler giltikçe mühim bir safhaya gürmektedir. Alman kuvvetleri Kalkaş - Siakingrad — demiryolu boyunca ilerlemiye devam odi- yorlar, Stalingrad balısında Don Kavisini geçmek için Alman kuv- vetleri muaunidane — hücunlarda bulunuyorlar. Ruslar bu kesimde biraz daba Geri çekilmişlerdir. Bu İki tasrruzla — Almanlar Slu- Hagradı ve Don kavisi üzerindeki dağlık arazide müdafat mmshare- beleri veren Rus kuvvetlerini teh- | dit etmektedir. Ruslar Kafkas - Stalişzrad — demiryolu boyumca ilerliyen Almaan kuvvetlerini dur- durmak - için büylük miktarda tank göndermişlerse de buna mu- vattak olamamışlardır. RBusların Stalingrad'ı kurtarma- ları ihtimali bugünlerde azalmış bulunuyor; aşağı Volga boyuna Tic'at etmeleri halinde Stalia- grad'in kurtarılmazı bir mucire elabilir. MAHKEMELERDE: Yaz tahtaya, al haftaya! Dava, üleiide bir düvüş davarıkıdanı bareti .. Fakat, ancezü pek enleni— sandı. Dena kapmın önümde Gava möv- axa mutlak olmuş, tntrükklı bekle- rarğe başlemişlim, Sirsları gelip te andbaĞf çağıcıncı, milkemeye her- kazita Evvel sürülüp tylet Bir yer tüt bt İKi Laraf tw Biribirinden düva ye dö- vüldüğünü Tüdie ediyordu. Evvalâ, Ni- #i ayağı ka'kıp davasanı aalattı: — Hefkurin bir duyu vardır. Besim da, ayıp değil ya, defler İlefim vandır. ilet de gll ya, darısı Mosilar başi- ma... araedeyim. Bu defler, kük gücük ©ir deftendir. Fakat, nöt delile- Kaden Byrl Muhluzüm heselere ayrıl- maaştır. Tepkx bir. #carethane defleri #'bİ, kâr ve zarar haneleri vasdır. Bun İrta, kâzaacınm — ye müsmafmi, — günü Bündar, dökkam dekikasına yazarım, Arkanaşlarımışbende biç ilet” balizde bu huyamla alay ederler; fakat, adırmmım. Samı Ga söriyyim ki, dün- yada burun kadar iyi gey yoktar. Fi zamamina, bin ç yörmi sekiz sençeim de Üsküdar İdacdminde Uni Gelteri tecimız Pafk Şevket vardı. Önan tav- siyosiyle ©8 © zaman: başladım, Otuz aberi defter tularım, Sadka Al- veçhie kebrteiye pararı verip defle- elimden defteri kaper kaçlı — Getic! Dedim olmadı. Kime, de- dün olmadı... Eyleme dedim —olmadı. Wühayet, acı söylemiye başladım. O da Kkalçıp zeldi, Bana hükerete büşladı. Ben dt anü sörlediklerini inde ç K kaldırdı... Vurmıya başledı, Kendi siaden davRCIYIM. Şu dtidamı da tak- #sün eöyaeyn. üşdidünden Golüri B9 bilirdikten — soaca, — Asil davacı benini efendim... De- &. Ben IRtfe olmun diye defteri ka- pp krçüm. Arzamdan süylemediği sö- Z, etinediği hakareti bırtlamadı. Sen- Ta dA yanma Zrlince, yumtaklarızya gokarlarmıya Daşladı. Her ikisinin arkadaşı olan Lâti, Madi, Nuri ve Veciki şabit olarık dinlerikidi. ler. Hödw€nn yoktan / çıktığını, arkam —— GÜREŞ—MUSAHABEL—ÜIİÜ_ TENEŞİR PATLATAN Yazan: M. SAMİ KARAYEL vandlık. “yapmak peb zaemnudu. Bizim nesilden. Oti yınl: y | Tarıdaki yazırm okuyunca birden b:n n mdar, — Ve, kendi kundöerine —— Karayel deli olmu D)ııekıcnln— Hayır, hayret altı sene ev ıızSpeî ö İstanbulda memmudu. şadur; Sultan Abdü'hamit - Sani pehlivenlardan, kat'iyen Pehtivan biç şaştrıp Burdan otuz . aklk ba- een giderdi. Çüniü Sultan Ab- mlı: Pehtiyan Mustafa namın üştü. da birisi U“"m,mwın hademeleri ve er- için sarayımın : darzan mürekkepti. Hatiğ Sultan Azizin seryaveri Ha bile müthüş bir pehli- vındıqı&ü:ın Aziz, bu derece pehlivanları himaye edip nun ve Timet'le perverde cttiği halde en ansunda en sevdiği pehlivarların- dan ve hamlacılarından Müstafa, end.sini öldünmeğe — vasıta ö muştu. Sultan Aziz.cesür ve cüretkür olduğundan onu karşı karşıya ge- n sessizce öldürmek bolay de- ğildi. Yanında bir de koca palası Jatdı. Pekilivan Mustafa gibi cüs- geli'bir adam ancak onun üzerine gidebilindi ve böy'e oldu Musta- fa, Çırağan sarayında mahlü olan padişahı uyurkon bir gece odamı- na girerek busyelerini birdenbire sıkıp öldündü. İçte bu vak'adır ki İkine. Sul- tan Hamidi pehli.anlardan so- guttü ve Sullan Müradin kısa l.—rırıhk yapmak BSebepleri __.___——_.___._.__________._——_..—-——-———__ illürenin Bunden otuz altı sene evvel İs> ( süren sallahatından sonra iahta çıkar çıkmaz saraya toplarscış ve iş almaş ne kadar pea' van varsa # yolladı ve syuklarını i> saraydan | kesti, Bunden başka İstanunl dü- Bilinde toplarıp herliğngi bir ve- sile ile güreş yapmayı da meney derdi. Yari, bizim gençliğimizde İstanbukda güreşmek memiudu. Tki kişi soyunup evlerinin hahçe- sinde bile güreşip sdman edemez derdi, Bu göbiler. bikümet haber alırsa - ki çabucak habee &'ındı - bher taraf hefiyclerle —dolu idi. Derhal posta edip karakala gölü- rürlerdi. Nitekim ,bugün doktor olan ve amrazı akliye mütehassı- &1 bulunun İsmatl Hakkı Beyi A- 8£ Seyfi mechum Ie bançekrinde soyunup idman yaparlarken ya- alamışlar ve karakola sevredip tekdir ve tevbih eylemişlerdi. İşte biz bu sıkı devitde — görli gi pehlivanlık yapardık, Mera- Kumız fazla olduğundan en kaytu bahçelerde soyunurduk. Veznedar meşhur — başpehlivanlarımızdan Gemrüklü Cemal Bey büe çıragı, ür baçpelivanlardan —met- bum Sarı Hafıza idman vermek açır gizli ve kimae tarafından gö- rülmez bahçelerde idmaa vor © vakitler büyük yangır olma- a şti, İstanbulur. Beyazıt, Tavşat: taçı, Koska ve civarı konaklarla davu idi, Ben de Tavgatıtaşında Beşazıda yakın olan bir maha'le- de cturuyordüni, Burası Mithat- ypaşe konağının bulundu”) sert- ur. Mahallemizde bir küçük ha- enan vardı. Bu hamam büyük bir konağın muaddel hamamı idi, Tüz küçüksü. İsmine de — Köşlü hamam derlerdi. Bu hamam bü- Hamamın şahibi Alfbey isminde bir mirasyedi idi. — Ben, hafltada bir gün olsun yağlarıp idman ya- pardım. Kolum budüm - yerinde İyi €e güreşirilm, Bir gün yine zeytinyağla vüendümü temiz İemök için hamama gittim. Kese sabun #ürürüyordum. Beni yakı- yan sellâk bodur, güçlü kuvvetli bir delikanlı idi, Boynunda — bir muskası vandı. Ben, keselenisken adalelerimi getiyordum. — Gözle- yüm vücudümün üzerinden âyrıl- amyordu. Kendimi bir şey zanne- diyordum. Gençlik ve merak bü. 'Tellâkla konuşmağa başladım. Ve Socdum: — Nerelisin? — Sivaslı... — Bu, l:q'nuulıkı mruska ne? muskası, — Ben de pehlivanım.. Bak ba- Hzularama... dedim. O, şöyle banilaram yök demesin mi? Herif benim seri ve kuvvetâ adalelerimi ölüye ben zetmişti, (Bu görüş doğrudur ve #tmidir) kızdım, meydan okudum: — Benimle güreşir misin? — Hemen efendim. Hinci is- tersen!. Hamam sahibi A Beye çıklan, Meseleyi anlattım. Hamam kül- hanının bahçesinde göreşmemizi Tica ettim. AH Bey gülerek: nnn eeei ğeün aa etü ll (e WS R Harp ve zaler.. Yazan: Ali Kemal Sunmast Anglosakson matbustnda, neş riyat âleminde arasıra — bulhtan | f ön bölsedilmekledir. Lâkin bune | dan hasbin yakında Giteceği mü- masını çıkarımıyoclar. — Şirmdiki Sulh bahsinin esası sudur: Bu harfi biltikten sonfa - elbette bir gün bilccek - dünyayı Gaha yaşanır ıı.ı hale koymak için bütün mü- detlerin elbirliği ©e — düşünmesi, Çalışması lâzam gelecektir. Çok şey değişecek? Fakat nelerin de Eişeceğini daha barbin içinde iketif kestirmek mümkün değil, Çünkü dana basbir Öğreleceği Gerder vurtir, Bunları görmek için de Gergren senresine beklemek İl- geliyor. İngilizlerin iharpten — sonrakt sulh âleminde neler yapmak icap edecğiine datr mütalcaları türlü- türlüdür. Dünyanın —müstakbel siyesi Şekli ne olacağı - bahsini da görülmüyot. lân devletin vaziyesi ne olacak; hudutları nerede başlkyorak ne- rede bitecek? gibi slâBere cevap vermlek için zihin yormak bugün beybudedir. Fakat dönyanın bü- vük meseklerini düşünmeyi ken Gilerine daha bu harptan çok eve vel iş edinmiş olan Gkir adamları vürder. Bu Barbi de gördükden sonrü gelecek dünşyanın nastl ol- mesı Birim geleceğini de düşün mekten bunlar kendilerini alamı, yorlar. Fikirler bu #ibatla muh-, teliftir. Fakat İngilizlerin evveli Sendi kendilerine anlatmak iste- Ökleri asd keyfiyet şadur: Bir kere bu harbi kazanmak.. — B'e hsrp gelişi güzel kazanılmışacağı Eibi zafere voemak İçin de çok uğraşmak Bamn gekcektir. Li- kin hörp kazanıldıktar Sonra dsn yaegun ârgın değil, — güçi kuvvetli çılmak gerektir. Mi takbel dünyanın kurulması çin sulhu kuracak olanlar — mul hamtir sağlam çıkabilmelidir 1914-12 harbinden altran densler göz önündedir. O harp bittiği za man büyük bir yorgunluk duyul muş, artık büyük bir dünya hat bin'n daha çıkabilmesine de ih- tmal verilmek istenariyerek din- denmek ciheti tercih edilmiştir. rselerinde, Milletler Cemiyelinde, hulâsa her sahada, fakat görüldü Ki büyük bir harpten — çıktıktan sonra dinlenmek arzuru dünyada dovamdı bir sulhu temln edemedi. Ouua için gelecek su'hu sağlam acıslara göre kurmak endişesi bu ilarbin üçüncü senesi de biterkem a: yerinde görülmemcktedir. Sonra zafer uğrunda çok üğ- Taşınamın İaydasıa olmıyacağına Çüknü zaferin kazartılmağa Küyile bir Şey olduğuna iyce inanmak gerektir, İngiliz de, Ameikalı da bu berbin kazandacağına inan- meşlardır. Fakat, diyorlar; zafere asvmak için ona lâyık olduğunu isbat etmek lâzım gelecektir. Bu da evvelâ harbi sonuma ıı.âunık kırnı idi. O, füç bir şey göbi gö- rTünmiyen tellâk karşımda şimşolt keşilmişti, Ydan gör sışeslıp kıv- ranyor, beni kapmağa çalışıyar- du, Ben de onu kıpmağa ve » yana gelirmeğe — şavaşıyordum. . | “Eüme geçle ona Yapncaujğımna bi- Tiyordum. Eh!, Oklukça usta bir güreşçi idim. FPakac ben onun eline geçlim | vve geçer geçmez de ensemin kuve vetle yere vurup sırlüstü — yere düştüğümü, gözlerimden kıvlcım çıktığını gördüm. Aman Allah ne fena mağlüp olmuştum. Yerden sükiün pükfüm kafktım. Asıbım bozulmuştu. Hesif beni, hangi - yunla yanmişti? Nası! olmuştu bu

Bu sayıdan diğer sayfalar: