17 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

17 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“TAN ”a telrikası : Büyük Har Yazan: Aziz Hüdayi Akdemir bde Kend ilerini Çarın Şahsına Bağlıyan Rus Casusları Memleketin İçine ve Dışına Dehşet Salıyorlardı! Haber gizliyecek “Büyük Petro garp medel yetini Rusyaya sokmak için bu *“Hafiye ve kırbaç ocağından is- tifade ediyordu. Sebepsiz binler- ce kişi idam ediliyor, binlerce kabahatsiz o zaman İwanoski denilen hapishanede işkenceler altında can veriyordu. Rusyada- ki işkenceler arasında mahpus- ların tırnakları arasına çivi veya iğne sokmak âdeti son zamanla- ra kadar devam edip gelmiştir.,, Bu tarihi iyi bilen Rusların bana verdikleri malümata göre Opriçina, bizdeki hafiyelik gibi büsbi gizli olmayıp bizim Yeniçerileri, ve Alman Nazileri şeklinde ve yâlrırz “Çarın muha- | nemur, resmi bir kıt" nın yüksek smıfına mensup adamlarla, Abdülhamit zama- nında Harbiye mektebinin husu- si bir sınıfını teşkil eden “zade- | gân,, gibi, saray mensuplarının ve derebeylerinin oğulları gire- b lirlerdi. Giydikleri elbise ayrı bir biçimde idi, Atlarının eğer- lerinde bir köpek başı ile bir sü- rge resmi vardı ki manası: düşmanlarını ısırır ve sü- ürürüz,, demekti. Bunlar çara o kadar bağlı ve sadık idiler ki yemin ettiklen ve Opriçinaya | girdikten sonra kendi ailelerini unutüyor, ana ve babalarmı ta- | nımıyorlardı. Dördüncü İvan ölünce Onri- çina kaldırılıyor. Birinci Niko- la zamanma kadar gizli, siyasal polis yerine gizli mahkemeler (Büyük harpte ve imparatoriçe Anna zamanlarında) iş görüyor. Birinci Nikola, ihtilâlci, sui- kastçi gibilerin takip ve muha- keme işlerini yeni kurduğu jan- darma kıt'aları zabitlerine veri- yor. Bunların kendilerine mah- sus haberci ajanları (hafiyeleri) vardı. Gerek bunlar ve gerek si- yasal, emniyet, kır ve köy po- lisleri dahiliye nazırınm emrin- de idiler. Ochrana: Birinci Aleksandr zamanında Opriçina nin üçüncü dairesini teşkil eden “Siyasal gizli daire,, şeklini al- dı ve bu da birinci Nikola dev- rinde Ochrana denilen başka* bir şekle girdi. Garpten gelecek isyan ve suikast fikir ve hare- ketlerini bastırmak için bir “İm- paratorluk jandarma Heyeti,, vücuda getirildi ki bu da eski ptiçinanın bir başka türlüsü idi. Jandarma kumandanlarına “Ça- Tın gözleri, denirdi. Bunlar bü- yük şehirlerde oturur ve yalnız hafiyelikle meşgul — olurlardı. Bunların büyük şefi meşhur Ce- neral Benkendorf idi ki birinci Nikola'nın baş cellâdı idi. “Çarlık Başkâtipliği- | yeri olan mühür emniyetini koruma dairesi,, idi. Ochranaya ait kanun jandar- yoktur.,, 1918 de Çeka hükümetle be- raber Moskovaya taşındı. Pe- tersburgda kalan Çeka şubesine Usitzki adında biri şef olarak bırakılmıştı. Bu adam okumuş ve kibar bir sınıfın cellâdı lâka- bını almıştı. Çekanın bu müthiş ve kanlı devresi üç sene devam etti v 1922 de Çeka kaldırılarak yer ne G. P. U. denilen bir teşekkili geçti. G. P. U. Bolşevik rejiminin bozulmaması için evvelki teşek- küller kadar şedit cezalar yap- mıştır. Güya'Lenin demiş ki: “Rüs halkının yüzde doksanı mahvo- bilir. Yeter ki bu ihtilâli göre- bnen yüzde on kalsın.,, Abdülhamidin hafiyelik siste- mini iyi tetkik edenler mukaye- malara kayıt ve şart olmaksı- | selerinde Ruslardan çok şeyler zın şu hakları veriyordu: 1 — Herkesin evini aramak. 2 — Mahkeme kararı olmak- sızın herkesin hapsine emir ver- mek, (1) 3 — Sibiryaya sürmek, ğ 4 — Herkesi polis nezareti altına aldırmak. 5 — Fevkalâde idam cezasını tatbik etmek. Ochrana bilhassa provocation denilen “Ağız arama ve zihin çelme,, işlerinde çok ileri gitmiş- ti Bu kurum 19 uncu asında en- yeni işkence vasitalariyic teçbir edildi. Öprinçina ve Ochrana iş- kenceleri Rusyada o kadar deh- şet almıştı ki herhangi bir ıstı- raptan birisi fazlaca bağırsa “sesi İwanovskiden işidiliyor- du,, sözü bir darbiımesel olmuş- tu Ölüm cezası yalnız çara ve çar ailesine tecavüz cümlelgn için veriliyordu. Bir nazırı öl- dürmek, memlekete hıyanet et- mek, casuslukta bulunmak gibi hıyanetler bile ancak ağır işler- de kullanılmak cezasını alırlar- dı. Saray kumandanı denilen ceneralin emrinde ayrı polis he- yeti vardı ki yalnız Çarın şahsı- nı korumağa memurdu. Rusya, dışardan gelecek taar- ruzlardan korkmadığı için ya- bancı memleketlerde askeri ve siyasi casusluk kurmak ihtiya- gını duymamış ve düşünmemiş- ti. 112 de Napoleon gibi en kuv- vetli bir düşmanın mağlü_p ol- ması da bu emniyeti teyit et- mişti. Fakat Rus - Japon har- binden sonra bu ihtiyaç kendini acı bir surette gösterdi. Evvelce yalnız Rus kaçaklarını takip eden Ochrana ajanları şimdi ay- Tıca siyasal ve askeri casus va- zifesini de almışlardı. Rusya Fransa ile ittifak ettik- ten sonra Kerenski demişti ki: “Ochrana artık Rusyadan ebe- diyen silinmelidir.,, Fakat Och- rananın henüz bir memuru bile yerinden oynatmağa fırsat kal- madı. Kerenski vaziyetin fena gittiğini gördü ve Ochrana şef- leriyle görüşerek Petersburgta- ki Smolny enstitüsünü adeta müstahkem bir mevki haline ko- yarak adamlariyle oraya yerleş- ti ve Ochrana yerine “Çeka,, yı teşkil ctti. Çeka reisi Felix Dsershinski isminde bir Lehli idi. İlk sözüğşu oldu: “Ben ve Rus komünist partisi terör ku- rumunu temsil edeceğiz. Bizde bağışlama ve göz yumma asla (1) Bu “aüüddet İki hafta idi; sone ra oranın valisi bunu bir ay uzatabi- lir ve dahiliye nazırı da istediği yerde | alınmış olduğunu görürler. Rus Japon harbinden sanra, Rusya- da ihtilâl korkusu başladığı bir sırada Belçikada çıkan bir gaze- te şöyle yazıyordu: “Çar kendi muhafızlarına, kendi maiyyetine artık itimat edemiyor. Sultan Hamitten bir muhafız alayı ile sadık memüurlar istemiştir.,, Bu havadis doğru olmıyabilir, fa- kat iki müstebit arasındaki mü- nasebete iyi bir misaldir, Şu farkla ki Ruslar Japon harbin- den sonra ayrıca büyük bir ca- €e teçbilâs. şaptıkları halede kim Büyük Harpte bile henüz:böyle bir teşekkül yapamamıştık. Yap tığımız şeyler yalnız düşman casuslarını yakalamağa münha- sır kalmış ve bu da-Türkün ze- kâsı ve tesadüfün yardımı ile ol- muştur, (Arkası var) Diploması yanan doktor Ali Riza isminde bir zat dün etibba odasına müracaat etmiş, kendisinin odaya kaydedilmesi- ni istemiştir. Ali Riza müraca- atında “esasen doktor ve kimya gerim. Fakat diplomam yangın ta yandı. Yenisini istiyorum.,, demiştir. Ali Riza, etibba odasının ki - tap sergisine iki tane de eser he- diye etmiştir. Kayıt olma arzusunun, ecza | depolarından. kolayca ilâç ala- bilmek emelinden doğduğunu da saklamayan bu garip müra - caat tetkik ediliyor. Kaçak paralar Bulgar bandıralı Burgaz va- puru serdümeni İstoyan'ın üze- rinde muhafaza teşkilâtı memur ları tarafından arama yapılmış 15 bin Bulgar levası, her biri 15, lira kıymetinde 120 Bulgar tah vili, 5S00 lük bir Filistin para - sı, ayrıca bir mikdar Amerikan Yunan ve Rus parası bulunmuş- tur. Suçlu yakalanarak, takiba- ta başlanmıştır. Hal Haziranda başlıyacak Belediye başkan muavini Hâ- mit, iktisat müdürü — Asım, fen ve imar şubesi müdürleri dün llbâh lş;:e:ıecilerdıki hâl bina sında rek | e lnrdır.g KSERİRA yapmuş Binanın haziran başında biti- rilmesi ve hâlin faaliyete geçme si için noksanlar gözden geçiril miş, bunların bir gün evvel yapıl ması için alâkadarlara emir ve- rilmiştir . Öğleden sonra, belediyede tekrar toplanılarak hâl inşaatı üzerinde konuşulmuş, tarife ve air işler gözden geçirilmiştir. w hâlda Üü c (İKENDİ Balıkhane Önü.. Balıkhanenin önünde bir ar - tırma yeri var. Balıklar, irili u- faklı, değerli değersiz, barbun - yasmdan palamutuna — kadar hepsi bu artırma yerinin çamur- lu taşları üstünde, artırma bitin- ceye kadar beklerler. Yalnız bu cansız hayvanlar — beklese, bir şey değil. Canlı ve insan olan - lar da bekliyor. Dün, bir balıkçı bana dert yandı: — Bunca yıllık balıkçı iken; ben bile burnumu tıkamadan mezat yerinden geçemiyorum Yerlerde balık barsakları, balık ciğerleri... çamurlar içinde do- laşan, cızbız köfteciler... Yazın güneş, kışın kar ve yağ | mur altında artırma işi bitecel liye bekleyen balıkçılar da ir san değil mi? Bundan başka, ö- nümüz Balıklar, güneş karşısını « çarçabuk bozuluyor- lar. Bundan — hem balıkçı, hem balıkhane, hem de bu pis koku- lart koklayan halkın sağlığı mü- teessir oluyor. Güçtn gn U1 SEYYalı, cinde fötoğraf makinesi ile geldi, ar tirma yerinin evire çevire fotoğ- | raflarını aldı. Yapılacak şey gayet basit: İlk iş olarak, artırma yerini bu- günkü açık vaziyetten kurtar - malı, Üstüne bir sundurma yap- malı. Sonra da şu pisliği orta - dan kaldırmalı!,, Ceplerine bir şişe kolonya yerleştirip, balıkhane önünde bir kaç dakika durmağı göze al- dıranlar; balıkçıya yerden göğe kadar hak vereceklerdir. Sora - — İnsan, biraz sonra yiyeceği | balığın âyaklar altında çiğnen- diğini, Çamurlar içinde yüzdü' - ğünlü görürse balık yemeğe işta- hı kalır mı? Salâhaddin Güngör | 20 - 25 - 3Okuruş | gibi tenzilâtlı fiyatlarla SÜMER sinemasında 2 muhteşem film birden Charles Boyer - Annabella tarafından ve EN ÇILGIN GECESİ Sevimli Macar Yildıziı. İRENE DE ZİLAHİ tarafından nefis komedi müzikal GAİP — 1928 senesinde ölen zev- timden bana ve oğullarım Namık ile Selâhaddin'e bağlanan maaşlara ait bir berat ve üç cüzdanla, her üçümü- ze ald nüfus hüviyet — cüzdanlarını Eminönü Malmüdürlüğünde — yokla- ma müuamelesi yaptırmakta iken kaybettim. Bulan Taksim Sıra Ser- vilerde Terkos Sular — İdaresi Şefle- rinden Kerim'e getirdiği takdirde memnun edilecektir. Aksi — takdirde yenilerini çıkartacağımdan hüküm- leri yoktur. Müteveffa General Ab- 'fh.ıl!ılı zevcesi Cemile, BİR ALMAN BAYAN | Bir aile yanında mürebbiye- | || lik ve ev bakımı için İş arıyor. | Taşraya da gider. (M) rumuzile Hlelin l İstanbul 176 No.lu posta kutu- Su adresine yazılması, KENDİMİZE ÇATIYORUZ z E E E E E ğ E 17.$.93$ ——— HOCANIN TEKERLEMELERİ Ev sahipleri ne hale girdiler? Bir okuyucumuz bize yazı- yor : “Geçen gün gazetenizde ev kiralarının yüksekliğinden şikâ- yet ediyordunuz. Galiba çok lüks, çok moödern, çok iyi yerde bir “cennet,, aramış olmalısınız. Yoksa İstanbul şehri bir kaç müstesna ayrılırsa baştan aşağı kiracı bekliyor. Bu kadar boş ve kiralık evi olan yerde kira yüksek olur mu?. Benim bir evim var. Üç sene evvel yaptırdım. 3600 lira gitti. Arsası da ayrı. Bıldır 30 liraya kiraya veriyordum. Bu sene 20 liraya müşteri yok. Gezenlere ne söylersem on lira eksik veri- yorlar, Bu gidişle 10 lira der- sem korküyorum ki: — Evinizde oturmak için ay. da beş lira siz bize vereceksiniz. demesinler... Bu münasebetle size hocanın bir fıkrasını yazıyorum. Belki işinize yarar. Nasreddin hoca çarşı hahve- ST AM DD SAA A cebinde metalib yelı ©O ue 4 biri kahveye girmiş ve oradaki- lerin en kalantorunu hoca sana- rak ona bir altım uzatmış: — Hocam! Şu altını bana bo. zuver... Hoca param yok dese itibar- dan düşecek. O zaman da pa- rasıza kimse itibar e! d Altını almış, elinde tarttıktan sonra: — Bu altın eksik! demiş. Be- riki; — Zararı yok! Eksiğine boz! Hoca bakmış ki herif yapış « kan... Altını bir daha tartmış: — Çok eksik bu para. Ziyan edersin!.. — Canım ne kadar eksikse © kadarına boz da şu işimi biti- reyim. Anlamış ki, kurtuluş yok... Şu cevabı vermiş: — Bu para o kadar eksik ki; sen daha bana beş akçe vere. ceksin... İşte biz mal sahipleri şimdi © hale geldik. Birisine evimizi ve- rip: — Vergisini ver de içinde o- türt desek: — İ yec> ©w narasınır sen'ver. diye- Derin saygılar.,, nnn obe Sf lara gireceklerdir.) Sermayesi : TÜRKİYE İŞ BANKASI ARAY sinemasında 2 Film birden O-P Cu Senenin en fazla beğenilen K CA 'REZY OK LA Mevsimin en büyük muvaffakiyeti. Bugün saat Ti de tenzilâtlı matine Hergün matineler saat 2 de ve suvareler 4,15 de başlar. j 'MISIR İS Linilei 100,000 Türk Lirası Merkezi : ANKARA — Şubesi : İSKENDERİYE İTHALAT, İHRACAT, KOMİSYON VE EMANET İŞLERİ YAPMAKTADIR. İSKENDERİYE'de satılmak üzere emaneten mal gönde- renler, hesabımıza, TÜRKİYE İŞ BANKASI şubelerinden avans alabilirler. En iyi fiyatla, en az masraf ve komisyonla emin bir surette iş görmek istiyenlerin MISIR İŞ LİMİTED'i tercih etme- leri kendi menfaatleri icabıdır. Telgraf adresi MISIRİŞ — İskenderiye C. İ. 0 EŞYA PiYANGOSU 21 Haziran Cuma Istanbul'a getirilmekte olan MACAR -TÜRK Güreş Muhtelit Maçında Çekilecektir. (Bundan sonra yapılacak Türk - Macar Millif ve Türk .Macar Muhtelit serbest güreş maçlarına dühuliye bileti Satılmıyacak ve yalnız Piyangoda ikramiye kazanmıyanlar bu mühim müsabaka- tarafından tesis edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: