13 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

13 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 BAA MEMLEKETTE TAN ermr amsunda Yeniden Bele- diye Seçimi Yapılıyor Samsun, (Özel aytarımız bildiriyor) — Yeni belediye seçimi hazırlıkları ikmal edilmiştir. Bugün mahalle ocakları namzet Jistelerini Parti Başkanlığına vermişlerdir. Parti idare heyeti üç güne kadar bu listelerin içinden 54 kişi seçerek namzetleri ilân edecektir. Seçime bu hafta başlanacaktır. Bir Katil idam Ediliyor Çankırı, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ağır Ceza Mahkeme- sinde bir ölüm cezası verilmiştir: Suçlu Bayram, bir sirkat meselesi yüzünden evinde arama yapan köy ihtiyar heyetinden ikisini öldürmüş mahkeme edilmiştir. İşlediği cinayeti hayatı ile öd bu suçtan iyecek olan Bayram, kararı soğukkanlılıkla dinlemiştir. Karar, kabili tem- yizdir. Bu nahiyenin meli ezek kazasının, havası ve ile ön almış küçük bir na- hiyesi vardır: Başvartanik. Aldığımız bir. mektupta, birçok ekonomik faaliyetleri toplıyan bu nahiye adının değişlirilmesi temen- ni edilerek deniliyor hki; “Bu ad, nahiye sakinleri ile de büyük bir tezat teşkil ediyor. ls- min, Başyurt şekline çevrilmesi, ku- lağa hoş gelmiyen telâffuz kabalı- #inı da gidermiş olacaktır.” Nahiye halkının diğer istekleri de şu satırlarla hulâsa edilebilir: “Köyleri nahiye merkezine bağ- | yan yolların bir an önce yapılmı & ne kadar lüzumlu ise, herbirinin | Arapkir - Kemaliye şosesine bağ - | danması da o kudar önemlidir. Bu İnönü Çorumda da Bekleniyor. Samsun, 12, (Özel aytarımız bildiriyor) — Doğu Anadoluda bir tetkik gezisine (seyahat) çıkan Başbakan İsmet İnönü'nün şarımıza da gelecekleri haber verilmektedir, Samsun 35 Bin Lira Veriyor Samsun, (Özel aytarımız bildiriyor) — Samsun zürramın öte- dznberi Tayyare Cemiyetine vermekte oldukları yüzde birden başka hava tehlikesi için de ayrıca her sene için mahsullerinin yüzde birini daha Türk Hava Kurumuna vermeği yüklenmişler- dir. Bu yüklenme yılda tahminen 35 bin lira kadar bir yekün tutacaktır. Şehirde teberrular ve taahütler için iki koldan vü- rüyen heyetler çalışmalarına devam ediyorlar. takdirde Kemaliye'deki — pazara vaktinde yetişilebileceği gibi, nahi- ye merkezinde de ayrı bir pazar kurmak mümkün olacaktır.” Maden zenginliği ile şöhret ka- zanan Başvartanik nahiyesi halkı, bu dileklerinin Bayındırlık Bakan- lığır — duyurulmasını istiyorlar. AN Bir polis memuru Tevkif edildi Mustafa isminde bir polis memu- u, evvelki gün Kınalrada çamlıkları altında yedi yaşında Araksi isminde bir çocuğu berbat ettiği iddiasile müddei umumiliğe verilmiştir. Mus. a Emniyet Müdürlüğü ibat yaparak, kendisinin polisce olan ilişiğini kesmiştir. Muş- tafa, altıncı istintak hâkimi kararile tevkif edilmiştir. * Hilâliahmerin verdiği bir müsa- mereye, sarhoş olarak girmek ister - ken çevrildiği için zabıta memurla- rına hakarette bulunmaktan — suçlu Şevket, dün üçüncü ceza mahkeme- nde bir ay hapse, 30 Jira para ce- rası ödemeğe mahküm oldu * Raşel adlı bir. kızı, kendisine varmak istemediği için öldürmekten suçlu Beharın duruşmasına dün dc ağır cezada devam edildi ve duruşma tetkik için başka güne kaldı. * Şeker kaçakcılığından suçlu Sa- lâhaddin Rifat ve arkadaşlarının du- Tuşmalarına dün sekizinci ihtisas hakyerinde devam edilmiş, müdafaa şahitleri için muhakeme başka güne bırakılmıştır. * Evinde yapılan aramada 150 & lo cibre ile rakı yapmağa elv. bir kazan ve müberrit bulunan Ko- ço dün, 9 uncu ihtisas hakyerinde 1 sene bapse, 10 lira para cezası öde- | meğe mahküm olmuştur. POLIiS Sevgilisini dutlukta öldürdü! Pangaltıda oturan İsmail adında bir delikanlı, bundan bir müddet ev- vel, Naciye isminde bir kızla tatış- mış ve sevişmiştir. Geçenlerde İsma- il, kıza evlenmek teklif etmiş, fakat Naciye bu teklifi nedense kabul et HAKYERLERİI 187935 evişMelar enmMele Tayyare piyangosu yüzünden Karı, koca arasında para yü- zünden çıkan ihtilâflar en tat- sız ve mânasız, en tehlikeli ihti- lâflardır. Ne kıskançlık, ne de buna benzer bin bir ayrılık kadın la erkeğin arasını para ihtilâfı kadar açmaz. Para ihtilâfından maksadımız şu: Kadının veya er keğin keselerini, eşlerinin kese- sinden ayrı saymaları, onun za- rarına menfaat endişesile iş gör meleri... İşte misali: Şişliden Hayri 'Tekin imzasile aldığımız mek - tupta parasını kendi ismine ban- kaya yatırmakta israr eden bir kadından şikâyet olunuyor. Fa- kat işin garibi paranın kadına da, erkeğe de ait olmıyarak aile | nin malı olamsıdır: Bir tayyare bileti aldım. Ev - de konuştuk: — Bu ay da kızımızın kısme- tini deneyelim! Dedik. Ben hiç bir endişeye düşmeden adreste karımın ismi- ni yazdırdım. Bileti ona verdim, Biletimize bin lira çıktı. Bu pa- | ra ne onundur, ne benim. Alıp bankaya yatırmak istediğim za- man karım: Ben o parayı aldım, kendi ismime gidip bankaya ya tıracağım,,, dedi. Kendisine müş çok gezdiğimiz yer Adadifi y kat şimdiye kadar bir dti karanlıktan sonra evime döğ dim; daima akşamın ali” Adadan ayrılmak mecburi de olduğumu, evde beni dar sıkıştırdıklarını o d&? Evvelki perşembe dan son vapurun yedide ©' li nu bilerek beş buçukta tüf? mak üzere arabaya bindik?iğ da iki defa onun saatine » daha vakit vardı. Fakat F ye geldiğimiz zaman onel © ti beş buçuk olduğu hat6i pur kalkalı yarım saat olt Çıldırıyordum. İskele baktım, sekize geliyordi mek bana oyun etmiş, geriletmişti. Deli gibi, O çak şeyler s vararak bunu kasten yâp ğını, saatinin bozulduğun!'u lemesine kulak bile & | dum. Ne yapabilirdi Evde annemin ne kadar içinde kalacağını düşüfü” baygınlık geçiriyor, ona sonsuz bir kin duyuyordu©”” ni böyle bir tuzağa düşkü bir otelde onunla sabahlıy! mı umuyordu. Kendimi dım, anneme merak eti iyledim; batk Vergilerden Yapılan ihtilâs İzmir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Vergi - tatı ni, mektep arkadaşlarımla ? ya gelerek vapuru kaçırdi$” mahallemizin bakkalına t67 terek isimle yatırmamızı teklit ettim, kabul etmedi. Sebep ola- rak elinde beş on kuruşun bulun memiş, delikanlıyı gücenirmiştir, âtından Bu reddetme işine fena halde canı 9713 lirayı ihtilâs suretile zimmetlerine geçiren Tahsildar Ha- san Fehmi ve Memur İsmail hakkında Ağır Ceza Hakyerinde verilen karar nakzedilmiş ve dün tekrar Ağır Cezada duruşma- larına başlanmıştır. Duruşmada Hasan Fehmi, yazılı müdafe aname vermiş ve suçu başkalarına yüklemek istemiştir, Duruşma, müdafaa - içi: başka güne bırakılmıştır. Müzeden Çalınan Altınlar! İzmir, (Özel aytarımız bildiriyor) — İzmir Müzesinden 150 altını çalıp satmaktan suçlu Esad'ın muhakemesine Asliye Ce- zada başlandı. Duruşma esnasında Esat, her şeyi olduğu gibi, tiraf etti. Altınları satın alan Leon, aldığı altınların müzeye tit olduğunu bilmediğini söyledi. Esat, Leon'a 139 altın sattı- Şant tekrarladı: Bir-şahidin dinlenmesi için muhakeme, başka yir güne bırakıldı. MEMLEKETTE SPOR Alayspor -Hale Maçının Sonu Çorum, (Tan) — Alay Sporla - Hale Spor arasında geçen pazar bir maç yapılmıştır. Baştan sonuna kadar güzel ve heye. canlı geçen maç Alay Sporun 0 - 1 galibiyetile bitmiştir. Aşağı- daki resim iki takım oyuncularını bir arada gösteriyor. No, 5$ YOSMA! Etem İzzet BENICE — Ama, çok hoşuma gitti bu delikanlı. Öyle çapkın. hasarı, Çatlı bir çocuk ki., ae Madam Anna: — Onu ben de çok severim. Parası pulu az çocuğun. Küçük bir işyar. Ayda yüz lira belki ikazanmaz. Estren Kablo Şirke- tinde çalışıyor. Fakat, ben onu sevdiğim için eve alırım, en gü- zel kızlarımı veririm. “ Dedi ve sordu: — Sana para bıraktı mı?. Bediz, madamın gözleri içine baka baka: — Bıraktı ama almadım.. Dedi, Bediz de gülüyordu: — Ben onunla ilk önce senin güzel hattrın için, sonra da ken- dim için kaldım. Görür görmez hoşuma gitti. Madam gülerek: — Ama, çocuğu geç bıraktın?, Dedi, Bediz de gülüyordu: — İşine bir saat geç kalmış. Çok korku ile gitti Tn Ve.. bu cümleyi bitirince sözü ne kattı: — Para almadığıma kızdınsa verdiği para kadarını sana bıra- kayım. Madam Anna: K — Yoo.. yoo.. istemem, Senin gönlün hoş olsun da acısını ba- na başka bir yerden çıkartırsın.. Dedi, devam etti: — Ben bu çocuğu pek seve - rim, O da sevdiğimi bilir, şıma- rır. Bunlar iki arkadaştılar. Fa- kat, şimdi bir tanesi bir buçuk yıldır gelmiyor. O da çok şirin, hovarda, tatlı, güzel bir çocuk tu. Hem o bundan daha çok iç- H, toy, tutulmağa yatgın, içli bir çocuktu. Bu öyle değildir. Bu pişkindir, yüzü tutar, fakat, | kendisini sevdirerek pişkinliği- ni bağışlatır. Ötekisi parayı kendisine bıraksan dünyayı ye- rinden söker, bu hiç öyle değil, Bediz gözlerinin siyahlığına verdiği doymazlığın parıltısı ile: |çekirgetehlikesi yok Odacı Zeki. Bayburt, (Tan) — Tecim odasında | 20 lira maaşla çakşan Odacı Zeki, bir yürtseverlik Örneği olmuş, maagından 9, Dini uçak kurumuma vereceğini o bildirmiştir. Zeki: "Evimin idaresi m olsay- bir yerden gel mın bütününü kuruma verir- dim" demiştir. Konya ovasında Konya, (Özel aytarımız bilı ) Konya ovasınım çekirge istilâsma uğ- ramak tehlikesine maruz bulunduğu hakkında bir Istanbul gazetesinde çı- kan haberler tamamen yanlıştır. Ba zı mıntakalarda çekirgenin çoğalma- & üzerine, lâzimgelen mücadeleye gi- rişilmiş ve savaş muvaffakiyetle ba- KÜÇÜK TELGRAF HABERLERİ * M. Kemalpaşa, (Tan) — Gençler | Birliği Kulübünün temsil şubesi bu | hafta bir müsamere vermiştir. Hazır- | lanan eserler yazlık bahçede kurulan sahnede ternsil edilmiştir. | *Konya, (Tan) — Karaman San- dık Emini Sabri, Muhasebe Yazganı Sadık ve Beşinci Daire Tahsildarı Re- cebe Finans İspektörü tarafından İş- çocuk hoşuma g Bununla kendim için, keyfim için kaldım. Bıktım artık öteki kalantorlar- dan. Hiçbirisini gözüm görme_k istemiyor. Bir kadın için Para ile etini satma- sı kadar dünyada daha ağır bir sızı yoktur. Artık işin parasından çok pas- lanan ruhumu, küllenen sevg mi diriltmek, onlar için yaşı mak istiyorum.. Madam Anna: — Hepimiz de öyle isteriz : yavrum ama, ne yaparsın ki in- | yor.. Dedi ve.. sözüne ekledi: | — Sen o benim söylediğim | çocuğu görseydin daha çok ba- I' yılırdın. O artist ruhlu, ağır, soydan bir çocuktu. Bediz sordu: — Niçin gelmiyor?. Madam kırmızı yanaklarına kaba ve sert gülücüklerini d ta dağıta, alaylı bir sesle: — Sevdalanmış. Bir kıza tu- tulmuş. Gözü dünyayı görmü - san yaşamak için ekmek te isti- | — Ama, ne olursa olsun bu yormuş.. x_W,MM aa sıkılan âşık evvelki gece Naciyenin Dutluktaki evine gitmiş ve teklifini tektarlamıştır. Yine Çolmaz!) ceva- bını alınca, cebinden çekip çıkardığı tabancasını kızın üzerine boşaltmış- tır. Muhtelif yerlerinden aldığı 7 kurşunla bitap bir halde yere seri » len Naciye, hastahaneye kaldırılmış ve henüz yatağa konurken ölmüştür. Katil İsmail, dün, müddei umumi- lik tarafından tevkif edil: * Dün saat 10 buçukta Çenberlitaş. | ta Aile bahçesinde garson Yusuf ile Refet arasında bir 15 kuruş yüzün « den kavga çıkmış, Yusuf kama ile Refetin koluna va haşına vurmuş. Re fet de iskemle ile mukabele etmiş . tir.'Her ikisi de yakalanmıştır , * Vefada oturmakta olan 22 yaşla- rında İsma: beri müzmin bir hastalık çektiği için evvelki gün bir şının tavsiyesi üzerine Kan - tarcılarda berber Zemaile başvurmuş ve ondan hastalığı için İlâç istemiş. tir. İsmail, merhem gibi bir ilâç ha - zırlamış ve hastaya vermiştir. İlâcı kullanan biçare genç, bir gün içinde pek feci kıvranmalar altında tanın- mıyacak bir hale gelmiş ve Agop is- minde bir doktor çağrılmıştır. Yapı- lan muayenede İsmailin zehirlendiği anlaşılmış ve hemen hastaneye kal- dırilmiştir. İsmail, hastanede gok geçmeden ölmüştür. Hâcı veren berber, yakalanmıştır. Dün, doktor Agobun da ifadesi a - :_“llîlş!ır. Tahkikat devam cetmekte- ir. ten el çektirilmiştir. * Kurüçeşme caddesinden sü- ratle giden şoför Sıtkının idare sindeki kamyon Arnavuütköyün de oturan İzzete çarparak baş ve dizlerinden yaralamıştır. Osman hastahaneye kaldırıl- Mış süçlü şoför yakalanmıştır. Dedi, devam etti: — Sen Ferid'i görseydin, ba- yılırdın. Tam keyif çocuğu. Genç kadın bu adı ve bu söz- leri dinleyince biraz durakladı, sesi titredi, yüzündeki renk ha. fif değişti: — Adı neymiş Ferit mi?, Diye sordu, madam: — Evet., Ferit.. Çok güzel ço- cuk ! Dedi. Bediz, yine titriyen bir sesle: — Ferit.. Ferit.. Ferit.. Diye mırıldandı, bir an dü- şündü, gözleri daldı. Bu birkaç saniye böyle sürdü. Sonra, yine rengi, şenliği, sesi yerine gekdi: — Tanımıyorum.. Dedi ve.. ilâve etti: — Gelseydi, onu da tanırdım! Ve., gülerek sözlerine kattı: — Hem denerdim: Bakalım, sevdası mt daha baskın çıkardı, ben mi?, Madam Anna: — Senden korkarım Bediz. Yine sen üstün çıkardın. Sende bu güzellik, bu çekicilik, bu tat- İrdlik varken değme erkek karşı masını istediğini söylemekle ik tifa ediyor. Bu benim son dere- ce canımı sıktı. ÖOi günden beri konuşmuyorum. Haklı değil mi- yim? Evet, ama acaba hakkınızı lâ- zımgeldiği kadar sükün ile ve e- şinizin mantıkına baş vurarak müdafaa ettiniz mi? Yoksa bu hakkrı çok küvvetli, onun hareke tini çok abes bulmaktan ileri ge- len bir şiddetle mi karşıladınız?. İnsanlar gecimsizlikleri çok /Aa fa bir tavru hareket meselesi - dir, Sesin tonu, ellerin ve yüzün bir buruşması lüzumsuz ayrılık- lar doğurur, Halbuki çok defa sakin ve ağır bir ses her ihtilâ- fin önüne geçebilir. Değil böyle aslında ortanın, bütün aileni malı olan para işlerinde, hattâ umumiyetle kadının parası erke ğin, erkeğinki kadının olmak lâ- zımgelir, . Bir tuzak ve bir dargınlık Sevgilisi tarafından bir tuza- ğa düşürülmüş olan genç kız İNeriman imzasile) bize artık onu sevip sevemiyeceğini soru- yor: » Perşembe günü Adaya gittik, Bizim için yanyana en rahat dolaşılacak yer Adadır. Çünkü burada ne ailemin tanı- dığı kimse oturur, ne de bizi ta- mıyanlardan kimsenin tesadüfen bile buraya gelmesi ihtimali vardır. Onun için sevişmeğe başladığımız iki senedenberi en koyamaz. Dedi ve.. sözlerini bitirdi: — Ama, Refet her vakit gel- mez, Arada bir beni görmeğe gelir, hatır sorar, ben de işi ça- kar, buradaki kızlardan birisi ile buluştururum. Benim kızla- ra para vermeğe kalkışsa aylığı yetmez.. Sana fıslamadımdı ama, ötekilerin kulağına odaya çıkarlarken söylerim,. Genç kadın: — E.. Madam ben tüyek.. Dedi, yerinden kalktı: — Büuğgün üç saat vaktim var- dı. O da böyle burada geçti. Artık gidiyorum., Madam sordu: — Bafra'lıyı beklemiyor mu- sun?, — Hayır. Bugün kalamam. — Ama çoktandır gelmiyor- dun?, — Önemli işlerim vardı. Hiç gelecek gibi değildim. Hem bundan sonra da pek sık gele- mem. Şişman madam sordu; — Ne var, Birisile mi kapan- dın?, ederek bildirdim. Sonra O?7 tık arkamdan gelmemesil! şeyin bittiğini söyliyert otele girdim. Yattım. Sâf bir oda tutan o, sabaha Vü odamın kapısı önünde Ertesi gün ilk vapurla İsti la indim ve o gündenberi © la konuşmuyorum, Banâ şimdiye kadar çok kibaf Başas rurıl Artık onu sevebilir miyil Aranızdaki sevginin şöğ teklifsizliğinizin derecesif” kar, Onun kurduğu tuzâ ze verdiği zararı ölçmnek, ” rarın derecesine göre orlü landırmak, nihayet Adadi $ gilisile başbaşa çamlar #7 dolaşan gencin güneş bâf gözlerinin kararmasını “ görmek insafa uygun ge zc——— Dün sabahki yağ Bir kaç gün süren giddet, lardan sonra dün sabah sadt arasında şehrimizde sağnak yağmur yağmıştır. Bu müddi bir çok caddelerden seller fakgt yağmur devam cetmedl biraz sonra hava açmıştır. Nazilere kar$' Karlsruhe, 12. A.A. iç bakanının emriyle dağılatii nun sebebi bir çok yerlerde karşı olan hoşnutsuzluktur Genç kadın bir taratı venlerini eline gecirirke" raftan da bu sorguyu ” — Yo.. Hiç kimse il& işlerim var. Bafra'lı il€ ği başka gün buluşuruz. vaktini bildiririm.. (Hıı Stahihelm'in Bad içindeki | sevgisini birçok - vesilelel &hcin bu harekii M sslde ü eli Kj 5 Ve.. bunu söyler söylü — Haydiresenle kal: Dedi, yürüdü. Ma k — Güle güle.. Diyor, hem de: — Ah seni kahpe & nuşuyorsun.. Diye onu uğurluyo! Yakacıktâ Noterden çıktılar, gi tiler, tebrikleri kâ' cd ı he E lir, ne çıkarın var ki P” " C oradan doğruca va_h’l j lar, Yakacığa gill'ı'r'( dt d dır. Yakadık'talar. ruyorlar, Arabalar! diler, Düzgün bir ha den kalkıyorlar. alıyorlar. Bir saat * oötele dönuvorluı[ İ at U isi hlı)"l şi lar. İkisi de szbapuş' .—

Bu sayıdan diğer sayfalar: