25 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aaa MAYO VE ÇARŞAF Kadınlarımızın bir kısmı plâj- Tarda vücutlerinin kabartma ha- ritasını tepeden tırnağa kadar gösteren apaçık deniz kılıklari- le gezerlerken, bir kısmı da Ana doluda vücutlerini gene tepeden tırnağa kadar bol bir çarşaf içinde gizliyerek, hattâ yüzleri- ni bile gaz maskesi giymiş bir 1935 cengâveri gibi peçe ile ör- terek acayip karaltılar halinde dolaşıyorlar. Bu tezât bir kârikatürist için sadece gülünçtür; fakat zama- runın kroniğini yazan bir muhar rir için pek hazin, hele bir inki- lâpçı için büsbütün mânasız ve çirkindir. Mayonun ve çarşafın temsil ettiği iki anlayış arasın- da büyük istikametler ve cihet- ler, büyük kıt'alar, büyük çağ- lar var: Batıdan Doğuya, Avru- padan Asya ve Afrikaya, orta asırdan zamanımıza kadar vza- nan geniş zaman ve mesafe, şu iki kılık arasındaki tezadın için- de sırıtıyor, bir bakışta göze ba- tıyor. Bu iki kılığı taşıyandan han- gisi Türk kadınıdır? Mayolusu mu? Çarşaflısı mı? Şüphesiz deniz mayosu mu- vakkat bir kılıktır ve kıyıdan uzaklaşılınca değiştirilir; fakat çarşafın daha muvakkat olması- nı ve çatşaflının cehaletten he- men uzaklaştırılarak ebediyen | üstünü değiştirmesini bekliyo - ruz, Bunun için de Anadoluda bazı belediyelerin peçe ve çar- şafı yasak etmeğe başlamış ol- | malarını artık çok yerinde ve zaruri buluyoruz, hattâ bu ted- birin “bazı” belediyelere inhisar etmesindeki çüz'iliğin mânasını anlamadığımız için, iddia ede geldiğimiz birlik namına yasa- ğın bütünleştirilmesini İstiyo- TUZ, Peçeyi ve çarşafı da kız kar- deşi olduğu fesin yanına gön- dermekte - ayni prerisip yönün- den - isabet vardır. Tedriç ka-'| nununn bir kere inkâr etmiş ol- duktan sonra, bundan kadın kılı ğını istisna etmek gibi bir neza- kete ne lüzum kalır? Hele kadın la erkek arasındaki farkları da mümkün olduğu kadar tasfiye- ye çalıştığımız bir devirde. Peyami SAFA Ekalliyet mekteplerinde tetkikler yapılıyor Şehrimizdeki ekalliyet mektepleri» ni idare eden müessis heyetlerle mek tep muallimleri ve müdürleri arasın- da ötedenberi ibtilâfi: meseleler çık- maktadır. Bu yüzden, her yıl ekalli- yet mektepleri müdürleri ve muallim leri arasında değişmeler yapılması zarureti hâsıl olmaktadır. Kültür di- rektörlüğü, ekalliyet mekteplerinin idari durumlarını incelemektedir. Bu mekteplerin gidişi daha normal bir yola sokulacaktır. No 8 Cumbadan Rumbaya! Server BEDİ Cemile evin virane tarafında du- Tarak düşündü; “Şurada bir talaş yı- ğını olsa, üstüne bir şiye gaz döksem, buradan biri geçse, bir yanar cışama atsa, talaşlar tutuşsa....,Fakat alevin saçağa sarmadan bastırılmasında korkuyordu. Yangının evin içinden çıkması lâzımdı ama sigorta kumpan- yasının şüphesini uyandırmadan... Vaktile uzak akrabalarından bir dul kadının içi ateş dolu ütüyü hak üstüne boşaltarak sokağa çıktığını, evi tutuşturduğunu, yangına bir ke dinin sebep olduğunu ileri sürerek paraları çatır çatır aldığını biliyordu. Cemile eve girip te, alt katta, ki- raçılarla kendi bölükleri arasında mıhlr ve daima kapalı duran ara ka- pısının önünden sessiz adımlarla ge- gerken, biraz durdu. Bu kapı, doğ- rudan doğruya, kiraya verdikleri iki odadan biri üstünde olduğu için, içer- de oturan genç kiracile arkadaşları- nın bütün konuştukları duyuluyordu. Cemile kulağını biraz kanada yak - laştırarak dinledi. Kahkahalar kopüyordu. “Amman be... Allah... Yâşadın desene...” gibi sesler yükseldi. İçinde hâlâ kahkaha kırıntıları çalkanan canlı ve neş'eli bir ses, tekrar tekrar soruyordu: Vergi sistemleri | Üzerinde tetkikat Yapılıyor Finans Bakanı Fuat Ağralı ve Müsteşar Faik dün Finans dairesine | gelerek enspektörler ile birlikte ver gi kanunlarının tetbik şekilleri üze- rinde çalışmışlardır. Bu arada Bakan Fuat Ağralı'nın yanında tahakkuk ve tahsil direktörleri de toplanmışlar ve istenilen izahatı vermişlerdir. Bu in- celemeler daha bir müddet sürecek- | tir. İncelemelerin toplandığı, kazanç, | muamele ve arazi vergilerinde tahak- kuk ve tahsil yönlerinde gerek halka ve gerek memurlara kolay gelecek yollar aranmaktadır. Bu hususta ec- nebi mevzuatı da gözden geçirilmek» te ve istifadeli kısımları alınmakta. dır. Bir yandan da Fransadan getiri- len Finans uzmanları (mütehassısla- rı) İzmirde incelemelere başlamışlar. dir, Bakanlıktaki inceleme bürosu de çalışmaktadır. Bütün bu incelemele- rin sonucunda gerekli olan değişme- ler için yapılacak kanun projesi ka- mutaya verilecektir. İncelemelerin a- tacı yeni bir vergi çıkarmak olmadı ğı gibi şimdiki vergilerin mikdarını artırmak ta değildir. Doğu vilâyet. lerinde yapılmas tesbit olunan isler» den Finans Bakanlığına düşen kısım» ları dn hemen tatbik olunmak üzere | Me e abamnikindar. 'eni Finans ilâti kanunu pro jesi kamutaya çellei , kamuni hali- #i alması kamutayın birincitesrin top lantısma kalmıştı. Bu kanunla Istan- bul Finans teşkilâtı değiştirilecektir. Finans direktörlüğü ihdas olunacak- tar, —— Şehir Tiyatrosu Artistleri Moskovaya gitmiyorlar | Şehir Tiyatrosu artistlerinin bu yaz Moskova turnesine gidecekleri | yazılmıştı. Halbuki 7 Eylülde kış tem sillerine başlanacağı için bu turne ge lecek seneye kalmıştır. —e— Ecnebilerden yol parası Yabancıların yol parası hakkında | Bayındırlık Bakanlığından belediye- ye yapılan bir bildirmeye göre, mü kellefiyetlerini yalnız nakdi şekilde yapmağa mecbur tutulan ecnebilerin şose ve köprüler kanununa göre ge- rel hükümlere tâbi olmaları gerek- Tütün eksperleri imtihan edilecekler Tütün eksperleri için hazırlanan yeni nizamname kati tır. Tütün zümresi için ayrılacak | olan mütehassıs eksperler, imtiha - na tabi tutulacaklardır. İnhisarlar İdaresi, Ekonomi Bakanlığının tek- liflerini kabul etmiştir. Bu işle meş gul olmak üzere şehrimizde bulu - nan Mümtaz birkaç güne kadar An- karaya dönecektir. —— | , Gümrükteki sahipsiz eşya Gümrüklerdeki sahipsiz ve kaçak eşyanın satışı ile meşgul olan direk- törlük, bir ay içerisinde 49 bin liralık eşya satmıştır. Daha satılacak bir mil yon liralık eşya vardır. Bu satışları kısa bir zamanda bitirmek için ba kanlıkça yeni bir talimatname hazır. lanmaktadır. Müzayedeye iştirak için yapılan ilin o müddetleri de bu are- ds 15 günden bir haftaya indirilecek» tir. '— Nasıl dedin? Na: “— Bir daha anlat! Kimi: “Tasvir mükemmel!”, kimi de: “Susun da anlatın, yahu!” di- yordu. o Kahkahalar durdu. Bağır maktan biraz çatlamış ve yorulmuş bir ses, gizli bir şey yecekmiş gi- bi alçalarak ve Cemile'nin merakını daha fazla gıdıklıyarak anlatmaya başlad: : “— Azizim.. Merkezi şu topi mun bastığı yer olmak üzere bü Karagümrüğü ve civarını içine alan büyük bir daire çizin, içinde böyle iki tane kız daha bulursanız alnınızı ku rışlarım. Yahu... Çocuklar... Şu gi ğüs nahiyetinin bele doğru inen kıs mı yok mu? Billâhi, Gözleriniz © yokuştan kayarken.. Kayarken değil Yuvarlanırkeh başınız döner. Bir ke re o bildiğ'*iz göğüslerden değil, N sil anlatayım? Yukarı doğru kalkık, dikine tutulmuş. gergin, buruşuksuz iki şırınga İğstiği... '— Yuh be... Teşbihe bak! “— Yahut, daha doğrusu, iki oto- mobil kornasr... Mantomsu bir şey giyiyordu. Yumuşaklığı o sertçe ku- maşın bile dışına, vuruyor. Sonra bel ve bacaklar, âzirim... Gizli yaylar, Mistiklerle tutturulmuş. gâyet kıvrak mafsallar... Bütün vü cutuyukarıya doğru bakıyor, anladı- riz şı? Hiçbir adale parçası sarkmı- yor. Spor görmüş Avrupalı kadın vii. cutlarındaki"6 diklik, havaya doğru kalkış, çizgilerin yumuşak ve tatlı keskinliği bunda da var. Cemile, içinde belirsiz bir ümit ve belirsiz bir kağkançlık duyarak, bal- dedin? iye bağırdılar. İ ! r | N i yapalım, bunun İ çıkarsa bunlar seklini almış- || tlmesi için, HALA © Dışardan “gelen hazır ilâçlar hakkında Sıhhiye Vekdletile ara- mızda gecen mühaberenin bugün de son parçalarını neşrediyoruz. Karilerimiz bu işin biraz fazla uzadığını düşünecekler ama ne böyle olması is- tendi. (Sıhhiye Vekâletinin ikinci mek- tabu) Tan Gazetesi Müdürlüğüne 26/7/935 (tarihli o mektabunüz okundu. Bu mektupta bahsedilen (Valerobromin) ilâcını yapan fab- rika Türkiyedeki vekilini değiştir. diği için ispenciyari ve tıbbi müs- tabzarlar kanununa göre yeni | bir vekil, yani müstahzarın memleketi mizde oturan bit mes'ulü bulunma- dan girmesine izin vermeğe imkân yoktur. (Sanocrysine) için de böy- (Valerobromin) in gerek dışardan memleketimize gi « cen ve gerek memlekette yapılan tamamile benzeri birçok müstahzar- lar vardır. Ve bunun hörhangi hu- susi bir tesiri ve hassaları da bilin- memektedir. (Sancezysine) € gelin. ce; bunun da dışardan giren birçok ve ayni kıymette benzerleri piyasa» da bol bol bulunmaktadır. Ve bu ve benzerlerinin esasen verem hastalı. ğına spesifik bir tesiri olduğuda münakaşaya muhtaç bir iştir. Vekâ- let memleket sıhhati için zaruri gö- rülen kiymetli ve hassaları dünyaca , Esâseni İ tanınmış ilâçlardan hiçbirisinin yok- luğuna meydan vermediğine kani- dir. Arada bütün memleketin 'İkti- sadi menfaatleri için konmuş olan İ kontenjan sisteminden istifade et- mek istiyen bazı menfaatperestler hakkında da icap eden kanuni muamelelerin derakap yapıldığını bildiririm, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili namına, Müsteşar (Son kelimesinden hiddetli bir edası olduğu anlaşılan bu mektu- ba Tan, Birektörünün. Serdiği ce Bahat we İçtimai Muavenet Vekâleti Müsteyarlığına &$/Temmuz/935tarih ve ! 3018/9787 sayılı yazıya karşılıktır. Gazetelerin, yazdıklarını ait ol « dukları makamlarla hususi mektup- aşarak münakaşa etmeleri usul ol- mamakla beraber piyasada bulun- mıyan spesiyaliteler hakkındaki son mektubunuza şu cevapları yazmak tarureti hâsıl oldu, 1 — (Valerobromin) in Türkiye- 2 kam bekleyin Derin m Ne Dersiniz? — MEKTUP | de ilerdenberi bir mes'ul vekili var- . Fakat bu vekile hâlâ ilâç ge - mek için ruhsat verilmemiştir. İ Mektubunuzda vekil yok gibi yazıl- | dığına göre bizim ve sizin bu hu - sustaki malümatımız arasında tezat vardır. Bir kere bu cihetin tahkiki İ gerektir. Biz burada tekrar soruş- | turduk, Bu ilâcin Pacma isminde bir sekili olduğunu dik, Halbuki mektubunuzda aynen: (Bu müstah- tarım o memleketimizde Oturan bir | wes'ulü bulunmadığından girmesine zin vermeğe imkân yoktu) ibaresin- den Vekâletin bu vekilden malüma- ti olmadığı manası çikiyor. Bu ilâ- cın memlekette benzerleri yapıldığı ve binaenaleyh ayni ilâcı aramakta pek te hüzum olmadığı Giktine ge- dince bunu bir hastanım müdavi doktorundan başka kimsenin müna- kaşa, hakkı değildir. Kaldı ki Ve - kâlet te bu ilâcın girmesine müsaa. de etmekle memlekette ayni tesir- | de'bir muadilinin yapılmadığını ka- bul etmiştir. Yoksa İzin vermeğdi. 2 — Bu arada (Sancerysine) in verem hastalığı üstündeki & hakkındaki mütalealar da tamamen ilmi olduğundan bir ilâcın piyasada | eksilip fiyatınm yükseldiği ve ihti- kâr yapıldığı iddialarını karşılıya - | sak mahiyette değildir. 3 — lk mektubumuzda (Urodo- | nal) hakkında yazdığımız şeylere de cevap verilmemiştir. Gazetemiz hal kın sağlık kaygularile aradığı spesi- | yaliteleri güçlükle ve yüksek fiyat- | İarla bulduğunu ve birtakım adam- ların bu yolda ibtikâr yaptığını gör- müş ve görmektedir. Sayın Vekâle- tin bizim gibi halkın bu sıkıntısını hoş görmiyeceğinden eminiz. Bu - mun içindir ki ya bu spesiyelitelerin piyasada çoğalmasına mâni olan en- | gellerin kaldırıldığı ve ihtikârn önüne geçildiği hakkında bir ceva- bınızı yahut bu mektuplaşmann güzete sütunlarına geçmesine buy- ge | işte Sıhhiye Vehâletinin dışar- dan gelen ve piyasada eksilip ih- tihâra yol açan hazır ilâçlar hak- | kında bize yazdığı mektuplar ve bizim onlara verdiğimiz cevaplar. Bütün bu muhaberelere rağmen adı geçen ilâçlardan bazılarını hâlâ piyasada bulmak mümkün değildir. Buna Siz ne dersiniz ? 1 Seyrüseler işlerini düzeltmek için Istanbulun seyrüseler işinin düzel yakında bir komisyon toplanacaktır. Bu komisyon, bundan bir müddet evvel Avrupaya giderek seyrüsefer tetkikatı yaapn altıncı şu be direktörü Faikin raporunu inceli- yecek ve bazı kararlar verecektir. e zir g0 tw landıra ballandıra tarif edilen bu kt- zın kim olduğunu anlamak istiyordu. Kulağını biraz daha yaklaştırdı. Ses devam ediyordu: '— Yüzü de güzel... Dedim ya bü taraf mamulâtımdan deği gözler ve ağız mükemmel... ve... hezeyanlı bir rinin içi sayıklıyor. oİki defa baktı bas ymeş be | İki defa. Birincisinde çapkınlık. vardı, Sonra iki adım yürüdü, başımı gevirdi, bu sefer, bir ve gibi, daha dikkatli “ve daha , büsbüs tün başka türlü baktı. “— Ev sahibinin nesi imiş bu? Kur canım! “Babasi var mı?” — Alfabe müsabakasına girenler Kültür Bakanlığının aştığı alfabe müsabakasına girmek üzere şimdiye kadar yüz öğretmen Kültür direktör lüğüne müracaat ederek şartname al- mıştır. Alfabe müsabakasma girecek- lerin daha artacağı umulmaktadır. “— Yok be... Biz buraya taşındık. tan sonra evde babamla benden baş- ka erkek yok, — Yi ulan Selim... Bu kız senin elinden kurtulamaz. Cemile kendisinden bahsedildiğini anlamıştı ve unutamıyacâğı bir s€- vinç duydu, Hayatında hiç güzelliğini bu çeşit tarif edene rastgelmemişti Kulağını kapınm kanadına iyice dayadı ve bu sefer kahkahalar ara sında garip sözler duyarak, içinden: “Edepsir çapkınlar...” dedi. Bu çocukların yüzlerini, konuşur - kenki'hallerini görmek için zaptolun- maz bir istek “duyuyordu. Kapmın übt'târafına baktı ve karanlık kanadın. üstünde bir çeyrek büyüklüğünde işık: lekesi görünce orada bir budak | sürmek üzere KUÇUK HABERLER * Eminönü kaza tapu idaresi Teş- #iniewvelde kaymakâmlık binasına taşınacaktır. Tapunun Kadıköy ka- za teşkilâtmın da eylülde eski hâl binasma naklolunacağı söylenmek- tedir. * Kızilayın AL nahiyesi ta rafından düzenlen: olan sünnet düğünü, dün Ahırkapı sahil gazi * nosunda yapılmış ve 100-fakir ço - cuk parasız sünnet ettirilmiştir.Cum- Buriyet Halk Partisi Alemdar ni biyesi himayesindeki spor klübü gençleri tarafından mübtelif spor numaraları yapılmıştır. * Çocuk esirgeme kurumu Kum- kapı nahiyesi tarafından Çenberli- taştaki aile bahçesinde “30 çocuk sünnet ettirilmiştir. * Avcılar birliği tarafmdan ber sene yapılmakta olan avcılar bayra- mı, bugün Anbarlıda yapılacaktır. Bayram için etraf: bir program dü zenlenmiştir. * Afganistan istiklâlinin 17 inci yıldönümü dolaytsile dün Moda ya 1 gazinasumda şehrimizdeki Afgan- lı talebeler arafından bir çay zi « yafeti verilmiştir. © 26 Ağustosta işe başlıyacak o- İl Jan Türk - Yunan mahkemesi, Avru pada bulunan mahkeme reisinin he müz gelmemesi üzerine ancak eylül de açılabilecektir. © Yalovada istirahat etmekte o - lan Habeş sefiri dün-şehrimize dön- müşür. © Türk bava kurumu 3 numaralı yardım derneği, 3i Ağustos cumar- tesi günü saat 18 den sabaha kadar Harbiyede (Belvü) bahçesinde bir müsamere düzenlen mii 9 Hava kurumu Alemdar şubesi 31 Ağustosta Sarayburnunda bir mü samere verecektir. Müsamere için zengin bir proğram hazırlamıştır. Bu kır balosu sabaha kadar devam edecektir. * Trakyayâ yerlestirilmekte olan göçmenlere yapılacak evler için alı nan kerestelerin © gönderilmesine başlanmıştır. * Genel nüfus sayım bürosu, sas yım bölge (mıntaka) larını göste « ren listelerden bir kısmının döldu- rulmasını bitirmiştir. Dün büroya bazı ilçebaylar gelerek numerotaj işleri hakkında İzahat vermişler »« İ dir. Yanlış ve eksi ! Jerdeki rotaji ME mler a # Kadıköy ba; biç evi talebeleri mekteplerinde bir ser gi teşkil etmişler ve bu sergiyi dün öğleden sorira halka açmışlardır. © İşten el çektirilen maden me - muru Cemalin yerine Ahmet atan- mıştır, * Ekonomi Bakanlığının iş uz- manları şehrimizdeki (tetkiklerini bitirmişlerdir. Bir iki güne kadar Bursaya gidecekler, oradaki sana * yicilerle temasta bulunacaklardır. * Şehir opereti gene tatil etmiş- tir. Buna sebep hisse meselesinden artistler grasında geçimsizlik çık - masıdır. Bu yüzden operet Üç gece denberi oynamamaktadır. * Tecim ve endüstri odası, ma - deni eşyaları parlatmak için piya saya çıkarılan bir özü tetkik ettir- mektedir. Parlatacağı yerde sü - rüldüğü maddeleri tahrip eden bu özün nerede ve hangi şartlar el - tında imal edildiği araştırılacaktır. © Şehrimizde bulunan Ekonomi Bakanlığı enspektörleri, buradaki tetkiklerini bitirmişlerdir. Bir haf taya kadar Ankaraya döneceklerdir. deliği olduğunu hatırladı. Ses çıkar- madan bir iskemle aldı. üstüne çıktı ve delikten baktı. Tam karşısına gelen noktada, du- varın Üstünde bir çerçevenin köşe - sinden başka hiçbir şey göremiyordu. İstikametin müsait olmadığını anlı yarak hemen yere indi. İskemleye oturdu, Redyo dinler gibi şekilleri bayalile tamamlıyarak seslere kulak verdi, Kiracının oğlu Selim itiraf ediyor- du: “— Ben bu kiza tutulabilirim, azi- #im, bem çıldırasıya tutulabilirim. “— Amma da şıpsevdisin hal. “.— Görmeden söyleme... Şrpsevdi. lik filân yok... Hem güzel, hem alım Lkız., “— Alımlı kızsa al onu çık içinden... Baban da ev kir ekta: kurtulur! Başka birinin “.- Hayır, hayır... Alımı satıma br- rak Selim... Sen o kız! çuraya atabi- lir in? Gece herkes yattıktan son- | * itişme, kakışma oldu. Kahkâ- halar kopuyordu. İçlerinden biri bâ- gırdı: “ Yahu!,. ayıptır, ev halkı uya- nacak, bağırmayın, lik olur, daha ilk geceden lum, az daha lâmba devriliyordu. e ayısın be Şükrü! Cemile bu “Az daha limba devri. Jiyordu” sözünü duyunca, evi yak - mâk hususundaki tasavvurunda Se-|, lira'den istilade oetmeği düşünmeğe 155-015 e UYAN GÖSTERİ | Dün Babrâli yokuşund. küçük gösteri yapıldı. İKİ yl ka süren ve yalnayak go rın yaptıkları bir gösteri. yi İ Ben yokuşun alt başmdıl yokuşun başından aşağı Ö a bir taksi iniyor ve taksinin”. şinden bağrışa çağrışa yi tuz gazete satıcısı çocuk k' şuyorlardı. çi Taksi, yanımdan gelip &* Baktım, içinde Çoban M pehlivan var, Ağzı kulakları? da, arasıra taksinin arka ea dan, taksinin peşi sıra kosta cuklara bakıyor. Onun . boynu üstünde bir çocuk | bi gülen kafasını gören $ lar daha kuvvetle haykırt lar ve sıska, çıplak, derman bacaklarıyla daha hızlı koş“ İar. sl Halkın içinden çıkmış, > | bağını kaybetmemiş, pal İ vetinin elle tutulur gözle y lür bir heykeli gibi dur pehlivan için, halk çocukla d yaptığı bu gösteriyi, ben d€“ zım kulaklarımda, seyre ği Mel Gizli morfin yapanlar Bakırköyünde Viranbosna çifi de morfin imal etmekten suçlu . mal, Sultan, Fehim, Moiz, Hai donyadis ve arkadaşlarınm dü ları dün Dokuzuncu intisas mahlyi sinde bitirilmiştir. Mahkeme, Ki ed | Moiz, Andonyadis ve Fehimin Sf sene altışar ay hapislerine 19,679 İ para cezası ödemelerine karar ve tir. Arabacı Sultan, yardım ii 4 ay hapse, 5,500 lira para © mahküm olmüştur. Eşref ismi” çocuğun bu işte ilgisi görülmi ractine karar verilmiştir. —— il İlk mekteplere alinacsf çocuklar Bu yıl ilk mekteplere 923 Is çocuklar almacaktır. Bu dö) lar yedi yaşmda ölüp, tahsil girmiş bulunuyor, Kültür dire gü. ilkmekteplerin mikdarı 10 eylülden sonra tesbif letektir, Mekteplere talebe yama 1 de başlayacaktır. Fakat şi müracaat edenlerin mikdarı çok ladır. Kültür Bakanlığı iyi bir Eğt vermiştir. Kadronun müsaadesi tinde, ilkmekteplere 1929 doğur çocuklardan gösterişli olanlar bul edilecektir. —— Kültür Bakanlığında yeni tayin'er Kültür Bakanlığı teşkilâtndk. tedrisat kadrosunda ve Kültür” törleri arasında değişmeler ğını yazmıştık. Dün duydu! göre Bakanlık orta tedrisat ŞU gf rektörlerinden Hayrinin Kandi. lisesi direktörlüğüne, gene ort sat şube direktörlerinden Halli öadın Ankara kız lisesi direk ne ve'gene bu direktörlerdö” Doğahın açık bulunan kültüf törlüklerinden birine tayini tırılmıştır. başlamıştı. Gece gaz lümbasii, laması, yatağı, yorganı tutuştu". alevin bütün evi sarması ned” kün olmasın? Gençlerden biri* vw “— Çocuklar, gidelim arti cuk çalışacak daha... diyordu” it “— Ne çalışacaksın? Tarih sg “— Yök canim. hemen Y Alçak bir ses: ğ Li “— Kaz düşüneceksin t' lu dur hal. Başka bir ses: “— Hiştk. Kızın oğan sana'bu gece! gil “— Yok be... İlk gecede, Hİ “— Vallahi Sabri olsaydı “2. Damlardı an erteti Ki evden ndrras kovulfi r, iel ir kovulur. ÜŞ kerr. ginden birinde de muvaffak “ağaf, “.- Sahi... Onun si “— Şaziye'yi nasi e alaya atladı. “— Atıyor be. Yarı onun lediklerinin... “2 pal İlahi değil duyarlar, kepaze“ — gocukli ya edir yol e vayı kaçırırsak Beya « — Hâvdi... LArkas' # —..

Bu sayıdan diğer sayfalar: