27 Nisan 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

27 Nisan 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mm ? Tuhaf adarm Onunla üç ay Anâdolunün ufak bir kasabasmda ayni büroda çalıştık. Ayni evde oturduk. Her sabah bizi işe götüren yolun en az çamurlu ta- rafım birer kaptan gibi beraber keşfediyor, güneş karşı sokaktaki telefon direğine bir elma şekeri gibi saplanıp kalana kadar beraber çalışıyorduk. İşimizin başımızı aştığı, büroda gece yarılarına kadar kaldığımız olu - yordu. İşi benimkinden kat kat daha zor ve mes'uliyetli idi, Fakat onun bir defn olsun kaçındığına, homurdandığına, baştan savma iş yaptığına rast gelmedim. Ben, onun kadar çalışkan bif"adam görmedim. İşlerin gece yarılarma kadar sürdüğü zamanlarda oluyordu, demiştim. Bir gece onu bir türlü sonu gelmiyen hesaplarile bırakıp eve dönmek iste- dim. Beni bırakmadı. İşini bitirene kadar bekletti, Sebebini sordum. Yal- nız eve dönmekten çekindiğini söylemedi, neden sonra onun gece ya- rısi yalnız eve dönmeğe cesaret edemediği anlaşıldı. Halbuki evimiz büro- ya çok yakındı ve geçen sene çarşıya kadar inen kurtlar bu sene o sevda dan vaz geçmişlerdi. kat ufak cep lâmbalarımızm sıska ışığına adımla- rımızı ve gölgelerimizi sığdırmağa çalışarak geç vakit eve döndüğümüz geceler dostum en ufak bir gürültüden sarsılıyordu. Ben onun kadar korkak bir adam görmedim. O bu kasabaya geleli bir sene olmuştu. Geldiği zaman orada İçtiği ilk Su bardağınm dibinde bir parça beyaz toz bulunca, suya “kireçli,, damğa- smı basmış ve bütün bir sene ağzına bir damla su koymamıştı. Susuzlu - ğunu meyve ile gideriyordu. Bütün ısrarlara, alayları kulak asmadan su- suz yaşamağa devam etti, Ben onun kadar inatçı bir adam görmedim. Bir aralık bizim işlerimize bakan odacıya yol verdiler “odacı sekiz sa - atlik köyüne nasıl yayn gidecek?,, diye onu bir tasadır aldı. Ne yapıp yap- tr, şirketin o günlerde bir türlü müşteri bulamıyan ihtiyar beygirini oda- «ya hediye olarak vermenin kolaymı buldu. Maaşı onunkinden üstün 0- lanlar emektar odacıya birer sigara parası verirken, o, çıkardı, üç lira bir- den verdi, Ben onun kadar cömert bir adam görmedim. Herhafta İstanbuldaki karısından ve çocuklarmdan mektup alıyor, bu mektuplarmı açarken gözleri doluyor, okurken sevinçten elleri titriy du, Mektupların içerisinden bazan bir kitap arasında kurutulan renk renk çiçekler, çıkıyordu. Onları ne büyük bir itina İle alıyor ve çekmecesinde saklryordu! Çocuklarma, kasabanm kunduracısına bin bir itina ile ısmar- ladığı papuçları gönderirken papuçların mantarları altına gümüş bir yir. mi beşlik sıkıştırdı. Ben onun kadar iyi bir baba görmedim. Bu adam bir beyaz Rustu, On dört senedir Türkiyede bulunuyordu. Türkleri, sahici bir sevgile seviyor, bilhassa Türk polisile, Türk doktorla. rma olan sonsuz takdirlerini her vesile ile tekrarlıyordu. Dostum 14 sene- dir Türkiyede bulunuyordu. Ben türkçeyi onun kadar fena konuşan bir adam görmedim. Dostum bir beyaz Rustu, uzun bir kış gece bana Kızıllaria aralarda olup bitenleri anlattı. Beş kardeşmisler, Beşi de o aralık zabit imişler, Kı. mil - beyaz boğuşunda dört kardeşinin de, gözlerinin önünde öldüğünlü gör. müş. O da bütün beyazların, Kızıllara taşıdıkları kini güd ben bu kıpkırmızı kini ara sıra yine Kızıllara karşı duyduğu ufak bir sempatinin serinlettiğini hisseder gibi olunca ona şöyle bir sual sordum: — Yarın kasabanın meydanmda bütün dünya sporcuları toplansalar, ve müsabakalar yapsalar,kimlerin kazanmasını İsterdiniz?, Dostum hiç düsümmeden fakat birdenbire kulaklarına kadar kızararak! — Kızılların! deği, Ben onun kadar erkek bir adam görmedim. GÜN : | D) Ateşli seyirci | Dünkü Güneş - Hakova ma: kuzuncu dakikasında Hakov fis bir gol yaptılar. Bir iki dakika son Ta, sağdaki açık tribünün güneşi kav kesilmiş tahtaları atrlan bir radan hafif hafif yanmağa başladı. Seyirciler stadyomun gedikli adam | larından bir kova su istediler:, — Yaniyoruz! Ateşli biri göğsünü dövdü » — Vallah yanıyoruz. Nasil attılar on dakika içinde o golü! İçimdeki yan | gm bizimkiler bir gol atıncaya kadar sönmiyecek. Güneşliler, bu ateşli seyircinin için deki yangını otuz beşinci dakikada söndürdüler. Minimini seyirci Oyunun en hararetli bir sırasmda açık triblinden bir ses ve bu sesle be- raber minimini bir seyirci yükseldi, Iki kol bu beş yaşındaki yavruyu havaya kaldırmıştı. — Çocuğu kaybolan haber versin! Çocuğun babası, tâ ötede, kapalı tribünde ayağa kalktı. O kalabalığın içinde bu sevimli yav ru, babasının yanından çok uzak bir yere nasıl gelmişti: Belli değil, Seyircilerden biri dedi ki: — Aşkolsun küçüğe! Ben heyeca - nımdan bunalıyorum da heyecanımı taşıracak beş parmaklık bir nefes de liği bulamıyorum. Nereden geçti de geldi buraya bu geytanın bacağı! Terfi Maçlara gelen seyirciler kârakte - ristik oyunculara bir takım lâkaplar takarlar. Bu ötedenberi âdettir: As - lan Nihat, Leblebi Mehmet, dalgakı- ran Kâmil, Yavuz İsmet gibi... Güneşin sol hafı Ismailede hayli! gö esmer olduğu için bundan evvelki sürdürmez maçlarda “Ras Seyum,, lâkabmı tak! Dünkü maçm ikinci devresinde GU İneş 1-2 galip vaziyette iken Hako - 5 şan | Bilginizi Yoklayınız Sorular — Fatih Mehmet nerede ölmüştür? — “Bana miikemmel bir alfabe ve- in, size miikemmel bir dil vereyim, mükemmel bir dil verin, mükemmel bir medeniyet vereyim,, sözü kimin - dir? — Fausta kimdir? — Fidyas kimdir? — Hammerin Osmanlı tarihi kaç cilttir? ga Dünkü soruların cevapları — Gözün etrafı neden beyazdır? C — Göze kan getiren damarlar, İkanm kırmızı küreyvelerini geçiremi. yecek derecede ince olduğundan. | 8 — Gramofon plâkları neden ya- İ pikir? C — Kömürln taktiri sırasmda el- ide edilen maddelerden kimyevi usul - lerle çıkarılan sun'i reçineden. 8 — Balıklar ne yerler ? O — Bazıları yosun veya başka ba ilukları yerler. Fakat ekserisi safha İyakm yerlerde ve beher santimetre mik'abında milyonlarca bulunan mik roskopik nebatlar ve hayvanlar ile İgeçinirler. | 5 — Hüfilfusu nedir $ C — Peygamber Mohammet zama- nmda Arabistanda karşılıklı yardım esasları üzerine kurulmuş bir cemiye tin parolası, $ — Hasar denizinin başka adı var mıdır? C — Kuzgun denizi, meme ir. Dün Ismall, çok tehlikeli bir akmı kestiği zaman Fenerbahçenin koyu ta raftarlarından biri avazı çıktığı ka « dar bağırdı: - Yaşa Nes! Etraftakiler güldüler ve içlerinden biri: valılar müdafi Faruğu sakatladılar ve bu oyuncunun topalladığı #mada be - raberliği temin ettiler. Bu beraberlik onları gayrete getir di ve bir aralık Güneş kalesini siki bir çenber içine aldılar. Bu sıralarda kaleci Safa çok güzel kurtarışlar yap — E doğrusu bu terfi İsmailin hak ti. İdarei hususiyede taksit müddetleri Hazirandan itibaren idarei hususi- ye tarafından tahsil olunacak bina vergileri için taksit müddetleri tesbit ilmiştir, Vergiler, Istanbulda Hazi- iş, ânunuevvel ve Mart ay- larında olmak üzere dört taksitte tah İsil olunacaktır. Adalarda temmuz ve teşrinisani aylarında Iki taksitte alı- İnacaktır. Arazi vergisi taksit müdde ti de tesbit edilmiştir. Arazi vergileri İstanbul ve adalarda müsavi olarak iki taksitte Temmuz ve Kânunuevvel arımda tahsil edilecektir. Yeni ver gi tahsilâtı 1 Hazirandan itibaren başlayacağı İçin 935 senesine ait bü- İtin vergilerin Mayıs ayı sonuna ka- dar tahsili ve 936 yılı mali bütcesine vergi borcu devredilmemesi alâkalı. lara bildirilmiştir. | | | i i | Altın Kumun ilerisinde yeni bir plâj yapılacak Şirketi Hayriye Altınkumun ileri - sindeki büyük liman denilen kumluk i de satın almağa karar vermiş - . Şirket buranın kumlarından isti - fade edip bir plâj yapmak niyetinde - dir. Bu civarda bir kilometroya ya - km uzunluktaki sahil tabii kumluk - tur. Bilhassa buraya ecnebiler plâj mevsiminde çok gelmektedirler. Yal- nız buran; sahil ş ye büyük limanda ara - zisi bulunanlara ket burayı satın ne tesisata başlıyacak ve ilk iş olarak ta vapurlağın gelip gitmelerini temin için bir iskele yapacaktır. Alâkadar - lar buranın kumundan azami istifade edilebileceğini ve muntazam tesisat yapılırsa güzel bir eğlence veri olabi- leceğini söylemektedirler. Her iki ta- raf arasmdaki konuşma devam et - mektedir, Yalgış şimdilik bin anlaş ma bulunamamı . Hissedarlar şir- ketten fazla para istemektedirler. Tercümanların kazançları çok azalmış Hususi kafilelerle muhtelif küçük gruplar halinde memleketimize gel- mekte olan seyyahlarm sayısı azal - mıştır, Bu bakımdan seyyahlarla be- raber çalışan tercümanların da iş ve kazançları mahsus derecede durmuş tur. Tercümanlar, bazı otel ve acenta larm kullandıkları kondoktörlerle re- kabet edemediklerinden ve bilhassa kendilerine ait olan bir kazanç işinin bu adamlara gördürülmesinden şikâ- yetçidirler. Bu yüzden, ekmek parasi kazanamıyan tercümanların çoğu mes leklerini terketmek mecburiyetinde İ kalmışlardır. Belediye türizm şubesi İbu vaziyeti incelemektedir. Tercü - manların kazançlarına ârız olan bu darlığm en pratik formüller içinde gi derilmesi için pek yakında müsbet ted birler almacaktır, dayanamadı: — Hey Hakovalı! İsmi safadır o - nun ama bizim safamız... Yoksa ge- len toplara “safa geldin!,, diyip te si- ze safa sürdürmez. Ne diyorlar Hakovalılar şehrimizden ayrılır - ken teşyie gelen idarecilerden biri ka filenin şişman relsinden oyun hakkın- daki dilşüncesini soruyordu kulak mi safiri olduk: — Güneş takımı çok enerjik bir o- yunla, bizim daha iyi oynamamıza fr sat vermedi. Doğrusu bu kadar seri bir oyun beklemiyorduk. İçlerinden Ibazıları henliz genç ve tecrübesiz ol - jmakla beraber bazıları da futbolü iyi ce kavramış oyunculardır. Fenerbahçe ve Güneş takımlarını Viyanaya bekleriz. Bu hususta idare- cileriniz imkân görürlerse Hügo Mei- zelle muharebeye girişsinler. Tren kalkarken Viyanalı futbolcü- ler: — Dostumuz Güneş ve Fenerbah- çe şerefine! Diyerek üç kere Hurra bağırdılar. bulunduğundan | “ | Otomobiller > gittikçe azalıyor | Yapılan tetkikler, neticesinde 935! senesi içinde Türkiyeye dışarıdan az | otomobil geldiği ve içeride çalışan taksilerin de mühim mikdarda aral- dığı anlaşılmıştır. İstanbul ve Anka- rada hususi otomobiller çoğalmıştır. Umum! lde mali krizin beynelmi lel otomobileiliğin inkişafına mâni olduğu anlaşılıyorsa da bu âmiller| arasında en mühimmi benzin fiyatla- rmm diğer yerlere nisbeten yüksek olmasıdır. Bazı memleketlerde ecne. bi turistlerin sar leri benzin icin tenzilât yapıldığı görülmüştür. Bu bakımdan, memleketimize gelecek tu ristlere de bu yolda bazı kolaylıklar gösterilip gösterilmiyeceği araştırıl- lacaktır. Maamafih, ilk plânda turist uğrağı olan bellibaşlı yollarm yapıl- masından sonra benzin işine de bi düzen verilmesi mühtemeldir. Elektrik, havagazi ve telefon ücretleri hakkındaki lâyiha Verilen haberlere göre elektrik hava gazi ve telefon mükâlemesinden, alı- | nacak belediye hissesi hakkındaki yiha bugünlerde Kamutaya gönderi - lecektir. Yeni lâyihada belediyenin teklif ettiği hisse nisbetleri Üzerinde tenzilât yapılması muhtemeldir. Ten. z iktarını meclisteki alâkadar en cümenler tesbit edecektir. Bu lâyiha kabul edildikten sonra, varidatı artacak olan belediye yol, ir şast ve tamiratma ehemi cek ve bu arada istimlâki mükarrer İbulunan Eyüp, Eminönü yolunu & caktır. iiyet vere -| Sultanahmette Arastalar sokağında» ki hafriyatına devam etmektedir. Pro İ fesörle beraber İngiltereden şehrimi ze gelen mimar Robert te hafriyat mmtakasınn plânmı hazırlamakta - dır. Bakster müzeler :mlidürü Azizle de temasa gelerek bu seneki hafriyat programının yeni şekillerini anlatmış tır. Yalnız geçen sene çıkarılan moza yikler mntakaşmda eski Bizans ke merleri de bulunmaktadır. Geçen se-| ne ancak buraya kadar olan taka | da hafriyat yapılmış kemerlere doku nulmamıştı. Bu seneki hafriyat bu kemerlerin tamamen altımda yapıla - caktır. Bu kemerlerin yıkılması zaru- İri görülmektedir. Keyfiyet alâkadar makamlara bildirilmiş ve yıkılması Mi zumuyizah edilmiştir. Fakat bu teklife eski eserleri koru ma cemiyeti itiraz etmiş bu kemerle- rin mimari kiymetleri olduğundan ve yıkılamıyacağından bahsederek tek- lifi kabul etmek istememiştir.Müze- ler idaresile eski eserleri koru ce miyeti bu mesele etrafında görüşme ğe başlamışlardır. Esasen 15 mayısa kadar kemerlerin yıkılmasma lüzum olmadığından konuşmanm devamı hafriyata sekte vermiyecektir. İkin- ci mıntakadaki hafriyattan henüz hiç bir netice elde edilememiştir. Bu mm takadaki kazma ameliyesine bir müd t daha devam edilecektir. Ayasofya sarayı müteaddit saray- lardan mürekkep bir heyeti mecmua halindedir. Bu heyeti umumiye ik gruptur. Birisi, Ayasofya yakininde diğeri Marmara sahilinde bu sene pro fesör Bakster'in başladığı kazı, Aya- sofya civarmdaki birinci grupa aittir. | Ayasofyadaki saray grupu, öğrendiğ mize göre, Halki,.Dafni ve Sarayı mu | kaddes adları altında ilç kısımdır.) Bunlardan Halki, imparatorun ika -| met ettiği büyük sarayın âdeta cesim bir dehlizi halindedir. Profesör, Av-| güsteon meydanma uzanan bu dehli - | zi araştıracaktır. Avgüsteon — nr, Ayasofya ile geçen seneki hafri » yat sırasında kıymetli mozayikleri bu İunan biyik Imparator sarayı arasın dadır. Bizanslılar zamanmda bu mey dan saray omuhafızlarınm, ruhani | ŞEHİRDE OLUP BİTENLER Trakyada Bina vergileri için | Taksi miktarı © Bir koç yetiştirme çiftliği kurulacak Memlekette, bilhassa Trakyada da mızlık ve eneme İşlerine büyük ehem miyet verilmektedir. Trakya için Ka- Küçük Haberler 9 NN sım bozulmuştu. Dünden İ Jnir edilmeğe başlanılmışi" * Müzelerde — Şehrim Fransız feministlerinden çi laterre Sally dün müzeleri , İni racabey harasından ve başka yerler- Ga den at, yurt dışından da boğular alın m r. Eneme ve damızlık İşleri Üze- rinde es tedbirler ittihaz edilmiş- tir, Trakyanm cins damızlık kıvırcık koyunlarnm Dağlıç ile karışmasın - dan hâsıl olan karışık kanları selek- siyone etmek maksadile bir koç ye- tiştirme çiftliği kurulacaktır. Alman tedbirler srasında, çeşitli damızlık hayvan tedariki, baytar olan yerler- de aşım durakları tesisi, tavuk cins lerinin de ıslahı ve tavşancılığın inki safına imkân verilmesi de vardır. Ye Di kurulan islah istasyonlarında, Trakya iklimine alışmış cins tavuk- lar yetiştirilmistir. Ankara enstitüsü nün muhtelif Trakya illerine gönder diği yilksek kan tavşanlar günden gil ne artmaktadır. Tarım Bakanlığı mü tehassıs müşaviri Macar Dr. Çiki. bir heyetle birlikte Trakyaya gitmistir. Müşavir, umumi müfettişlik müte- hasssılarile birlikte Trakyanın hay - van ıslahı programını çizecek ve Zi- raat Vekâletine Trakya hayvancılığ hakkında izahat verecektir. Seyrüsefer konferansı Yolcu, bağaj ve eşya nakliyatında, Balkan antantına — dahil memleket» ler arasmda, gösteril rı tesbit etmek Üzere yarm Yugos - lavyada Lübliyana da bir konferans toplanacaktır. Konferansta, Şark de- İarı namıma Antomari buluna- cak ve antantta bulunan devletlerin - İdemiryolu mümessilleri de buna iş - tirak edecektir. - Avasofva sarayı-icin yapılan hafriyat Büyük bir dehlizin kapısı bulundu, b kapı bir kuyunun içinde görülmüştü! Asari âtika mütehassısıs Baksterriyatı kolaylaştıracaktır. Bunu taki- — ben meydana çıkarılacak olan Avgü teon meydan: da büyük bir tarihi kıy meti haizdir. Bu meydandr Kostentinin tabutu, muhteşem bir taht üstünde günlerce teşhir edilmiş, tabut gece gündüz sa - raym muhafız ve zabitleri tarafından wuhafaz olunmuştur. Haber verildiğine göre, Arasta 80- kağı civarında bu büyük dehlizin ka pisi bulunmuştur. Bu kapı, bir evin bahçesi içindeki kuyuya açılmakta - dir. Su seviyesinden yukarıdadır. Pro fesör Bakster henüz bu kapı Üzerinde tetkiklerine başlamamıştır. Bu seneki hafriyata istikamet ve » rilirken yeni bulunduğu anlaşılan bu kapı ve dehlize hususi bir ehemmi - yet atfolunmaktadır. Şark şimendiferleri idare heyeti toplantısı Şark şimendiferleri direktörü Pas- kal çarşamba günü Pariste toplana - cak olan şark şimendiferleri idare he yeti toplantısında bulunmak Üzere dün akşamki ekspresle Fransaya git miştir. Direktöre ayrıca birkaç arka- daşı da refakat etmektedir. Konuşula cak meseleler arasında bilhassa hat- tm satılması işi de bulunduğundan kuvvetle bahsedilmektedir. Bu konuş madan alınacak neticeden sonra şir- ket fikrini Istanbulda toplanacak © lan heyeti umumiyeye arzedecekler - dir. Adliye sarayının enkazı işinde bulunan bir çanta Yanan adliye saraymm arkasmda- ek kolaylıkla | * gençlik ve t çarşamba günü de, Ene rupa Türk inkslâbinı nesi mevzuu Üzerinde birer receklerdir . i # * Rasathanede — Üni çi rafya şubesi talebeleri şi muallimleri doçent Ahmet ya lunduğu halde Kandilli giderek bazı tetkiklerde P' lardır. Bu sırada rasataneif gi dar bulunan profesör yak re müessesede mevcut imi nometr, mikrobarögrofla” izahat vermiştir. * Verem mücadele cem Verem mücadele cemiyeti Seg gresini dün saat onda asi daki binasında yapacaktı. sında ekseriyet olmadığı ii bir ay sonraya bırakılmış” e * Hukuk Talebe Cemiyeti Ef kuk fakültesi talebe cemi İ inci yıldönümü olan 3 mayı Eyi ali güzel bir eğlence teri? tir. Bugünü talebenin eğle”' i için bir program heslfiğ * Gençler mahfelinde zi gençler mahfeli yaz “m Sün son temsilerini vermis iğ lde çalışmalarma devem / dir. e * Alman ticaret heyeti evvel şehrimize gelen Als gi heyeti bugün Ankaraya dö | # Şimendifer ücre di Ara sıra okuyoruz. Devlet yollarında ücretlerin tenzil “ği daimi bir cereyan var, BU takdir edilse az olan İyi cedir. Yalnız bizim Istanbul > eğik. yolculuk bileti ücretleri hi (i temennimiz var ki, izah edir Demiryolları idaresinin b ten evvel kabul edeceğini vi l Ankaraya ikinci mevki Y Vi dip gelme 19 Tira kadardı. ip Zer ekspresle gitmek İste e gidişte 240 kuruş kadar bir gi farkı alırlar. Bu da ekspresi pi Z den ayırmak için yapılmıs Seri bir zamdır. Buna kimse mez. Lâkin ekspreste e il ken yataklı vagonda sey p isterseniz yani Devlet e bet elm 4 ila sü y derdi gon - Li) kumpanyasıns İle giderken: ki emanet dairesinde saklanan suçla- | şudur. ra ait bazı eşya tasnif edilirken ele mühürlü bir çanta geçmiştir. Çanta tetkik edildikten sonra mühürlene - rek müddelumuml!liğe verilmiştir. Söylendiğine göre, çantada eski os manlı veliahti Yusuf İzzettinin ölü - münün şeklini aydınlatıcı mahiyette vesikalar vardır. Ayrıca, vesikalarla taksız herkes için bir Biz böyle düşlinüyorU” Hakova maçları da spor tarihine Ikarıştı. meclislerin toplanmasına tahsis edil - | birlikte bazı kanlı eşyalar da bulun- Siz ne g İmiştir. Halki dehlizinin bulunması haf İduğu haber verilmektedir. kıdır? Son bir kurtarışta seyircinin biri

Bu sayıdan diğer sayfalar: