6 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

6 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 — Yazan: H. G. Welis > ivof ..di Şişede “büyük bir nevmidiye Harding kızmın elini okşayarak: — Fakat binlerce kişinin yz i bize bağlı iken nasıl uyuyabilirm * Sayısız kimseler. ; Bir tüfek sesi lâfını yen tirdı. Meri pencereye Koşup KE baktı. Nöbetçinin vurduğu basi kanlar içinde cansız yerde yattığın! ördü, Meri » i SİT aba gel bak. Hastayı öldürdü ler, le avdet et Çağlarda kullanılan usule “anlar tğimizin delili, kızım. O X da salğın hastalıklara kars tedbir alırlardı: hastalar! Derin derin içini ri nı silkerek çaresiz vaz eden bir hareketle ellerini ME indü. sonra, başını öne iyerek işin? ; » Ni Alçak tavanlı, badanaları e suş bir odada bir zamanlar EY makinietliği etmiş VEM ne a» oturmuş düşünüyordu. de bir san- dam akıllı bir masa n€ e dö dalye görllüyordu. Bir kaç pürin. kük, boyası yenmiş e Deşik bir şey dan, boğ tenakela ve biraz öte- : kazı Meri oldu- yoktu. Richard kardeşi Janetin Harding yanmda | A de de yemek hazırla e tnai, Bir pul | gu halde hâlâ çabşıyordi i e an on üzerlerinde kop altında fincan içinde y bal a gin vardı. barla | bae Biraz iyod ver! i Richard başmı kaldırarak Dedi. Meri rafta duran bir rd gine seslendi yuk ol, pek acık-| eline aldı. bir çalkeladı dsi bimnbop Haydi Janet ça v lerini babasına çevirdi. Şişe tam. ” at Janet cevap vermeden oca | olduğu için ses çıkarmadı. Fakı ta alacak yerde M ! gidip yemeği pen- Meri, iyod ! —— Ca e birki çi Dur-.| — Baba, hiç kalmamış. Sad: r reyo *#ulmuş adam Dolaşma hastalığına tut Janet yine cevap vermedi. vee i salladı. msyormuş gibi başımı e yürümek için bir vr” attı. Richard onu incitmeden Mal du. Kolundan tuttu Pe Haydi şekerim, benim güzel Janetim. Gel yat, dedi. diktim ol- | başını çevirerek : — Neo sen de yl pik Si | besin ok mu dedin ? dun? İki âşık bir evde olmaz Meri cevap alarak başını ve : yor musun ? makle iktifa etti .Harding iskemle - Hiç cevap yok-— ede mıhlarımış du- sinin üstüne yığıla kaldı. Yüzün Janet olduğu Ye! iktidarsızlığını ifade eden bir mans Fuyor... vardı. — Janet.« — Allahım! diye mırıldandı. Başını avuçları - Ses yok. na gömdü: Adeta hiçkırın bir öö — Janet, Janete Endişe ile Richard yerinden d: kardeşinin yapma alimin. < Neyim e binbir şey ımdan Mi ei Yaneti yine © mar hut pe mi tutmak üzere idi e çen seferki buhran mekadar. Hd olmuş kızcağız 70 Kurtalan Mn üşümek bile istemi- fırla- — Beşeriyeti kurtarmağı çalış - manin faydası ne? Mecnun bir dün- yayı kurtarmağa çalışmak neye ya- rar ki? ——- Ah, babacığım, bir azcık uyu mai i diye doktoru teskine çalıştı. «— Uyumak mı? .. Nasıl uyuysbilirim ki? Görme- din mi, nasıl ölüyorlar! Sokaklarda dolaşarak nasıl ölümü arıyorlar. O- ın. İnun gibi binlerce kişi hep ayni has talıktan muztarip.. Bütün beşeriyet, EVHERLERİ - O MÜCEVMER- ciyi ÖLDÜRME SEYDİN, ŞİMDİ YAKALAN- MAKİNELERİ Pİ İŞLETMEK İÇİN UĞRAŞDIK kalmamıştı. Harding bunu görünce düştü. nöbetçinin kurşunu İle vurulmuştu. İsen ve ben de dahil olmak Üzere bir İçare bulunmadığı takdirde hep ölü- me mahkümüz. Harding ayağa kalkmış kizimin başmı göğsüne dayıyarak saçlarını İokşuyor, söyleniyordu! — Evet, kızım, çalışmak, hiç dur- İmadan çalışmak ve insanlığı bu a- fetten kurtarmak lâztm. İ Bir aralık sustu. Sonra «alçak bir sesle: — Meri yavrum, bana bak, dedi, Kiz kederli gözlerini babası- na kaldırdı: Her kelimeye hakkımı vererek ve tane tane telâffuz ederek, ve gözle- rini kızmınkilerden ayırmıyarak: — Seni bu dünyaya getirmek sus . dir, mes'ul b Tl babana ma'dömek istediği | ne derhal intikal etti. Babasmm göz bebeklerine bakmağa devam ederek, şen olmıya çalışan bir sesle: | l — Şimdi bile bü şartlar altında İdahi yaşadığımı dünyaya geldiğime memnunum baba, dedi, Harding bu cevaba sevindi. İKızını alnından öptü. Lâboratuvarı arşınlamağa başladı. £ Ayaklarının sesinden ellerinin hareketinden, yü- zünlün çizgilerinden zihni bir ıstırap İiçinde olduğu belli idi. — Bu harbin son afeti... Hayatın ne olduğunu, meler yapabileceğini bilmek ve çaresiz olmak... Mikroskobun önünde durdu. Ale- te dikkatli dikkatli baktı, Sonra için- hiddetle yere savurdu. ğıldı. Meri; Feci bir cinayet Samsunda bir talebe annesini öldürdü Talebe bir iki defa timarha- neye girip çıkmıştı Samsun, 5. (Tan) — Dün bura- da çok feci ve çok elim bir elnayet oldu. Celâl adında genç bir liseli ta- lebe annesinin başına odunla vura vura ölmesine sebebiyet verdi. Yap- tığım incelemelerden o öğrendiğime göre bu elim hadise gu şekilde cere- yan etmiştir: “ Samsun 19 Mayıs mahallesinde Engin sokağında annesile birlikte oturan Lise orta kısım talebelerin- den 20 yaşlarında Celâl, bir iki se- ne kadar evvel delilik ârazı göster. diğinden tedavi edilmek Üzere İstan- bul Emrazı Akliye hastahanesine gönderilmiş ve orada bir müddet kaldıktan ve tedavisi yapıldıktan sonra Samsuna dönmüştü. Celâl İs tanbuldan geldikten bir müddet son- ra tekrar hastalandığından Memle- ket hastahanesinde tahtı müşahede- ye alınmıştı. Çocuğunun bu hastalığma çok ü- zülen annesi seher, bahar bayramın- dan iki üç gün evvel hastahaneye giderek mutahassıs doktörden tık çocuğunun eyi olduğunu ve bun- dan böyle ona kendisinin bakacağı- mu söyleyerek oğlunu istemiştir. Zavaliz kadının iu dileği kabul odi Terek hasta sön bir muayeneden ge çirilmiş ve halinde tehlikeli bir va- ziyet görülmediği için annesine tes- lim edilmiş, Dün sabaha kadar çok sakin bir halde uyuyan Celâl, sast sekiz bu- çukta birdenbire tekrar şuurunu kaybederek eline geçirdiği bir odun “ap parçasile annesine hücum etmeğe ve elindeki odunla başma bütün kuvve- tile vurmağa başlamıştır. Bu vazi. yet karşısında şaşıran zavallı anne imdat diye bağırmaya başlamıştır. İmdat sesleri üzerine etraftan ko- şarak hadise yerine gelinceye kadar Celâl #nnesinin zavallı kadıncağızı öldürmüştür. Ka- de mayi olan fincanı kaptığı gibi | til çocuk yakalanmış ve adliyeye tes- lim edilmiştir. Yapılan Çaresizlik irinde iskemlesine yı - | Celâlin şuurunun mühtel olduğu ve | bu sebeple bu cinayeti yaptığı anla- sıldığından hastahaneye gönderil- (Arkası var) | miş ve müşahede altına alınmıştır. başıma vura vura tahkikatta Türk dilindeki Ek - Zomirlerin analizi W SİN "Sin,, in fonksiyonu Bu sözü hem bir hüküm, bem dı Not: 1 — (L) numaralı analiz bir şahın gösterdiğine nazaran tam | türkçede bütün katışık fil sizaları bir kelime olarak alabiliriz. Bu tak. | Cin İkinci şahıslarını teşkile yarı- dirde kelimenin etimolojik gekli şu | yan ek sözleri gösterir; “Gelmişsin, olur: (m (2) (8) L. diğ & is 4 in) Bu gekille (sen) şahis zamirinin etimolojik şekli olan: v 2 8 (eğ < es - en) arasında hiçbir fark yoktur. Demek oluyor ki kelime sonları- na ek olarak gelen ve ikinci müfret şahsa delâlet eden basit (in) ve mürekkep (sin) ekleri hep (sen) şahm zamirinden doğmuştur. Eski yazılarda ve şark İehçelerin- de (gelirsin) yerine (gelirsen) yo- lundaki kullanışlar da bunun böyle olduğunu gösterir. Şimdiki bu (sin) in analizini tetkik edelim (1) İğ: Ana köktür. “Esas” an- lammadıf, Burada doğrudan doğ- ruya “ego” yu gösterir. (2) İs: (Ego) dan oldukça uzak bir sahada tecelli eden bir slje ve- ya objeye delâlet eder. (3) İn: Burada (ego) nun yakın muhitini gösterir ki, bununla olduk- ça uzak (s) sahasındaki süjenin (ego) ya yakm geldiğini anlamış o- luruz. Lâkin kelimede manayı ta- mamlıyan unsur eksiktir. Sondaki (n) konsonunun (ng) şekline kon- masile bir: (4) İğ: İlâve edilirse mana ta- mâm ölmüş ve kelime isimlenmiş o- lur. Bu halde (sin) in tam etimo lojik şekli: wo 1. (İğ kis olduğu anlaşılır. Bu şekilde (inğ) unsurunun böy- le iki parçada ayrı ayrı alabildiği- miz gibi (n -- ğ) formülüne daya- narak doğrudan doğruya (n) yerine İ(ğ) de koyabiliriz. Bu halde: (4) (2) (8) 1. (iğ L is 4 iğ) şekli-hâsil olür ki (ego) dan “olduk” ça uzak bir sahadaki bir süje veya objeyi ifade eder, Buraya kadar olan analizlerde hep (8) elemanmı esas olarak almış bulunuyoruz. Lâkin (sin) sözünü (in) ile karşılaştırdığımız zaman «sas elemanı (8) den ziyade (n) de aramak lüzumu kendini gösterir, Bu halde (8 — ğ) formülüne daya: narak etimolojik analize gu dördün cü şekli verebiliriz: (» (2) (8) IV. (iğ sin < iğ) Bu şekille (in) in etimoloji li arasında hiçbir fark yoktur. takdirde: (1) İğ: (Ego) yu ifade eden ana köktür, (2) İn: (Ego) nun yakın mın. takâsında, yani söz söyliyenin he - men karşısında olan bir sijeyi gös- terir. (3) İğ: Bu anlamı tamamlar ve 8 4) in $ iğ) ek» Bu isimlendirir. KAPLAN!.. ŞU PENCENED DIŞARI BAK! ONU, POLİŞE HABER , MERMEK iSTEDİĞİ İÇİN FAKAT ŞIMDI İNE PEK İyi BİLİYOR” İsun, ÇEKİL ÖLDÜRDÜM! İSTEDİĞİMİZİ iyi Bİ NEN TARAF GEZİN, BAKIN,” Edgar Wallace'in Resimli romanı EN BURADA OLDUKLA" RINA EMİNİM! KAPININ ARKASINDA NE VAR ?.. |KAPININ ARKASINDAKİ KIRMAYA KALKARŞA MW ETRAFI EKUŞATMIŞLAR! İŞİMİZ BİTTİL.. etimolojik gelirsin, geliyorsun, geleceksin, gel- melisin, gelesin...” gibi (1). Ayni zamanda bu (sin), isim ve sıfatların sonuna gelerek onlarda da heni* bir hüküm, hem bir şahıs ma- nası ika eder: “Çalışacaksın, adım- sın, İyisin, uz kişisin.” gibi (2). Bunlardan rastgele iki kelimeyi analiz edelim: I. Gelirsin: W xe (5) Ceğ el. ir iğ (s) 4 in) (1) Eğ: Ana kökün manasın; tem sil eden birinci derece prensipal köktür. Anlamı “hareket” tir. (2) El: Hareketi alelitlak ifadeye yarıyan (. 4- b ekidir. (3) İr: Alelitlak hareketi herhan- İgi bir saha veya noktada takarrür jettiren, müspet olarak vukuunu an- İlatan (. - r) ekidir. (Eğ sel-- ir gelir): Aleht- İlak bir hareketin müspet veya mu- İkarrer olarak vukuuhu gösteren bir İsözdür. (4) İğ: Fonetik icabı (is) geklini alan bu eleman, elelitiak hareketi müspet ve mukarrer olarak icra eden süjeyi, yani şahsı gösteren prendipal bir elemandır. Manası doğrudan doğruya (ego) dur. Nite- kim (ğ) yerine (m) alınarak (geli- rim) dediğimiz zaman hüküm doğ- rudan doğruya söz söyliyene atfe - dilmiş olur. Lâkin burada işi yapan (ego) değildir: Onu: (5) İn: Elemanı gösterir ve hük- mit (ego)ya bitişik sahada, söz söy» üyen kimsenin karşısında ve yakı- nında bulunan bir başka süjeye izafe eder. (Eg Sel ir 4 iğ - in — eğe liriğin) sözünde baş vokal düşerek ve (4) üncü elemanm vokali düş- mekle beraber ovokalsik kalan kon- #onu da (s) ye çevrilerek kelime “gelirsin” şeklini almıştır. Manası “alelitlak bir hareketin egoya biti- #ik sahadaki süje tarafından müs pet olarak ernsi” dır. İ (Arkası var) | LN, DİLMEN (1) Bu “sin, in “İn, olmağa temayilğ © kadar aşikârdır ki “gelm sözü git tikçe "gelmişin., şeklini almaktadır. (2) Bu kullanı bi Orhon yazıtla. | rda irmek şeklinde görülen ve sonradan İde) si düşmüş mek, fülünin mü. “İdi, imiş, ise, iken... dilde mevcut olan bu “iğ, ret bir oluş ifade eder, Bunun müzarti de “İm, sin; iz, siniz, diye tasrif olunur. Bu vaziyet ”s,. nin “&.. den değişme olduğuna en.kuvvetli bir delildir, Kadın tayyareci , Amelia Erhart bir devri âleme çıkıyor Uçarken de yalnız başına tayyarede uyuyabilecek Bahri Muhiti Kebiri ilk defa ve Atlas denizini de ilk ve ikinci defa geçmiş ve bir sürü rekor kırmış olan Amelia Erhart devriâlem uçuşu ha- srlamaktadır. Kendisi ayni zaman- da Amerikada bulunan Pudue Üni- versitesinde tayyarecilik dersleri ve- ren ilk profesördür.Şimdi de Üniver. site kadın tayyarecinin ismi ile, u- çan bir lâboratuvar tesis etmek (- zeredir, Amelia Erhart bu tayyare hakkında şu malümatı veriyor : — Iki motörüm olacak. Tayyare « nin markası Lockeed Electradır. İki, pilot mevkii on kişilik yeri vardır. Bununla yapacağım seyahate yalnız başıma çıkacağım. Yanıma, arkadaş olarak, benzin alacağım. Bütün yer. lere benzin dolduracağım. Uzun u - çuşlara alişkmım. Ücariken ehe: rim, domates suvu , memleketler üzerinden uç radyo ile O memleketlerin musikileri- ni dinlerim, İki motörün kuvvetleri yüz beygirdir. Bütün bu seya- hatte beni endişeye düşüren yegâne mesele uyku olduğu için, otomatik bir pilot tertibatım olacaktır. Böy- lece, bir iki saat uyuyabileceğim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: