4 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

4 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mağ 41-8.936 Ankara, 3 (Tan) — Ceza Mehke- eleri usulü Kanununun bazı madde erinin tadili hakkındaki lâyiha ka - Mutay ruznamesine almmıştır. Bu tadilât meyanda mahiyetleri itiba- Tile çabuk görülmesi lâzımgelen mes- hut cürüm vakalarında Cumhuriyet Müddeiumumilerinin selâhiyetleri ge Bişletilmiş bulunmaktadır. Lâyihada vak'a mahallinde sorgu ve sulh ha- imlerile middelümumiler tarafın- dan yapılan tahkikatm ilk tahkikat Sudan hududunda Mısırın müdafaası için alınacak tedbir Londra, 3 (A.A.) — Siyasal maha 1, Mısırdaki İngiliz fevkalâde komi- *eri Sir Milaes Lampsonun Londraya #elmesine büyük bir ehemmiyet at- İetmektedirler. Ingiliz - Mısır müzake Teleri, birçok noktalar üzerinde biran laşmayı derpiş ettirecek derecede İler Jemiş olmakla beraber, süel mahiyette ki meseleler, hakkmda henüz bir tar- Xx hal bulunamamıştır. Mevmrı bab- *olan noktalar ne âsker mevcudu me *elesi, ne de İngiliz garnizonlarınn birleşmesi hakkındadır. Bu meseleler Mis müdafaasının istikbaline taal- lük etmektedir. Kana bölgesinde 5000 kişilik bir kuvvet bulundurulması hak kındaki 1980 munhedesini tamamla - Mak fikrinden vazgeçilmiş İse de, Ka- hitede Ingiliz garnizonları bulundu - tulmesı hakkımın Mısırlılar tarafm - dan reddedilmesi üzerine yeni zorluk lar ortaya çıkmıştır. Keza Sudan meselesi hakkmda âz bentiz bir hal sureti bulunamamıştır. Yunanistanla Bulgaristan arasındaki münasebaf Atina, 3 (AA) — Akşam gazete- eri Bulgar Başbakanı Köseivanof Yu dan - Bulgar münasebetleri hakkında #üzetelere verdiği beyanatın metnini Teşretmektedirler. Bulgar Başbakarı Bunları söylemiştir: Bulgaristan ve Yunanistan bükü - İsetleri, her iki memleket arasında Mevcut olan muallak meselelerin hal- Vİ hususunda büyük bir hüsnü riyet ektedir. Hall hazırda Yuranis- İn ile Bulgaristan arasmda bir g'in- Mik harbi hüküm sürmektedir. Ve Bul Baristanm bazı Yunan şehirlerinde isolosları yoktur. Yunan hüküme- Min Bulgaristan hakkındaki dostane atı Bulgar milleti tarafından bi Yük bir memnuniyetle karşılanavıştır. rini bitirirken Bulgar Başbaxanı, iki memleket arasmdaki mesele- kısa bir zamanda halle Köni olduğunu söylemiştir. Kralın seyahati "Atina, 3 (TAN) — Kral yakında yanın Şimalinde bir seya- Hate çıkacaktır. Dedeağaç, Gömülci- ; Drama ve Kavalaya uğradıktan Selâniğe gelecektir. lehistanda bir Yahudi bir polisi öldürdü Dinek, 3 (A-A.) — “Varşova civa» yda - Bir Yehudi sokakta tabanca bir piois memurunu öldürmüştür. Tai yakalanan ve karakola sevke- “mekte olan katili Hnç etmek istemiş ÜR Buna muvaffak olamaymca bazı ahudi dükkânlarının vitrinlerini kır Niş ve sahiplerini hırpalamıştır. inkılâb vak'a yerinde yapılan tahkikat tekrerlanmıyacak Ha tekrar edilmemesi esası kabul edil diği gibi bügün filen mevcut olma- yan karar hakimliği teşkilâtı da kal dırılmıştır. Lâyihanın Okanunlaşmas halinde ilk tahkikatı Kayi “döğyayi karan hakimi #ıfatile hukuk amme davasının açılması için sorgu hâkim iliğine tevdi mecbüriyetinden kurtul İlarak evrakı bir iddianame ile doğ- rudan doğruya selâhiyetli mahkeme İye vererek dava açabileceklerdir. İngilteredeki rezalet Müstemlekât nazırının suçu fesbit edildi Londra, 3 (A.A.) — Bütçe Ifşastı meselesi hâkkmda (tahkikat yapan mahkeme dün akşam neşredilmiş olan raporunda Thomas'ın müerim olduğu neticesinde karar kılmaktadır. Raporda Thomasm devletin esrarı- nı Btese İfşa etmiş olduğu ve onun da bu ifşaattan kendi menfaati namma istifade etmiş bulunduğu beyan edil- mektedir, Mahkeme, bütçenin ihzarı- na iştirak etmiş olan memurların ve Thomasdan gayri nazırların ademi mesuliyetine hükmetmektedir. Tho - masım oğlunun da ademi mesuliyetine karar verilmştir. Siyasi mahafil, Thomasın Avam kamarasındaki mevkiini terketmek mecburiyetinde kalacağını beyan et - mektedirler. Bir Stratosfer tayyaresi uçuşa hazırlanıyor Dallas, 3 A.A.) — (Texasda) 12 Haziran 1936 tarihinde buradan trans atlantik ve stratosferik bir uçuş teşeb büsü yapılacaktır. Jangburn ve Mon tymasin tarafından idare edilecek o- lan stratosferik tayyare, 15 bin met- roluk bir yükseklikte uçmağa çalışa- râk Bahri Muhiti geçecek ve Nevyor ka varacaktır. Pilotlar, Londra, Pa- ris, Madrid, Amsterdam ve belki de Berlin ve Moskovayı ziyaret etmeyi tasarlamaktadırlar. İtalya - Arnavutluk anlaşmasının tatbikine başlandı Atina, 3 (TAN) — Yanyadan alı- nan haberlere göre, İtalya ile Arna- vutluk arasında imza edilmiş olsa muahede ahkâmmın tatbikine filen başlanmıştır. 500 İtalyan ailesi, Ar- navutluğun en mahsuldar yerlerine yerleştirilmektedir.. Arnavutluk ile Yugoslavya ve Yunanistan hudutla- rı arasmdaki tabkimat ilerlemekte- dir. Bu tahkimat, İlâlyan zabtileri- nin nezâreti altnda yapılıyor. Yu: göslavya hükümeti de Arnavutluğa karşı tedbirler almıştır. Yugoslav hudut kıt'aları takviye edilmiştir. —— Ziraat Bakanı istifa etti Atina, 3 (TAN) — Kurutulan afa- zi meselesinden dolayı Ziraat Bakanı istifa etmiştir. Mühendis Kiryakos Ziraat Bakanlığına tayin olunmuş- mu R. PEKER'in tur. Harbiye Bakanlığı müsteşarlığı- na mütekait miralay Papadimos ge- tirilmiştir. Amerikada fırtınalar Detroit, 3 (A.A.) — Detroit şehri ile civarı şiddetli bir fırtmadan mü teossir olmuştur, Uç kişi ölmüş ve on kişi yaralanmıştır. Birçok evlerin da» mı yıkılmıştır. Yüzlerce otomobil dev. rilmiş ve bozulmuştur, Maddi zararm çok büyük olduğu söylenmektedir. Dersleri R. Peker'in Ankara ve İstanbul Üniversitelerinde verdiği inkilâb derslerinde tutulan talebe notları, gözden geçirildikten sonra, ULUS Basrmevince kitap halinde basılmıştır. 124 sayfa tutan eser, yalnız baskı masrafınm karşılığı olarak her yerde ON KURUŞA satılmaktadır. AĞ Yİ oy Ka Eti Bank umumi heyeti dün toplandı Ankara 3 (Tan) — Eti Bank umu. mi heyeti bu sabah meclis bütçe en- cümeni salonunda toplanmıştır. Hey eti umumiyede Bankanın 1935 senesi 'bilânçosu tetkik ve tasdik edilmiş, bu münasebetle İktisat Vekili Celâl Bayar maden işlerimiz hakkmda iza hat vermiştir. © Çocuğunu idöverek öldüren! bir ana! Müddei umumi | suşluların idamını ia ep etti Ankara,3 (Tan) — 3,5 yaşmda- i çocuğü Ayhanı döğerek öldür- mekten suçlu Ziraat Enstitüsü me. murlarımdan Hacer ile annesi Pat. ! m& hakkında Ankara Cümhuriyet İ Müddeinmumiliğince açılan hukuku âmme davası, ağır ceza mahkeme- nde rüyete başlanmıştır. Müd- delimumi, suçluların ölüm cezası. çarpılmalarını talep etmiş ve muhakeme suçluların avukatının | müdafaası yapması için 9 Hazi- i rana bırakılmıştır. j İSTANBU, 1Başı 1 incide) kalmıyarak hakikatin reklâmı tekzip 1 — Vize harçlarmı ucuzlatmak ve hattâ kabilse -İtalyada olduğu gibi- kaldırmak, i 2 — Polis, gümrük formalitelerini azami nezaket ve kolaylıkla yapmak, 3 — Şehre giden istasyon ve rıh- tımları temiz tutmak ve çıkış cadde- lerini asfaltlamak ve bu caddelere ba- koymak, 4 — Belediye ile seyahat acenteleri arasında mesai birliği yapmak ve sey- yahların inebilecekleri muayyen otel leri hususi kontrol altında tutarak ge lenlerin istirahatlerini ve soyulmama- larmı temin etmek, mak, 6 — Vapur ve trenlerin yanaştıkla rı istasyon ve rıhtımlarla seyyahlar TAN Ob. Ceza kanununda tadili teklif edilen maddeler Sorgu ve sulh hâkimleri ve müddeiümümilerce . | Kesten Maltepe Atış EŞ YAŞ Mektebinde Dün çok muvaffakiyetli savaş tatbikatı yapıldı Fennin en son İcat ettiği silâhlarla teçhiz edilen Türk ordusuna mensup bazı kıt'alar dün, Maltepe piyade atış mektebi arazisinde, çok hareketli, ve elde edilen neticeler itibarile son de- rece muvaffakıyetli bir muharebe tat bikatı yaptılar. Tabkiatın, gayesi şu idi; Hava hücumlarma karşı, kıt'a» ların yürüyüş esnasında, nasil Korun. ma tertibatı alacağı, arazi Üzerinde gösterilecekti. Tatbikata sabah saat 9 da, yüksek komutanların ve yüksek askeri erkâ- nm sübaylarm huzurunda başlandı. Program şu idi: 1 — Emniyet tertibatile yürüyen bir taburun teyysreye karşı, yürüyüş genişliği, 2 — Kıt'aların tayyareye karşı yü- rüyüş derinliği ve tayyarelerin taarru za kalkışması. 3 — Kıt'aların dişman zırhir oto mobillerinin ve tankların hücumu na uğraması ve buna karşı müdafaa tertibatı alması. 4 — Kıtaların gazlı mmtakalardan gaz keşif kolları vasıtaşile geçirilme» si, 5 — Kıt'alarm hakiki atış yaparak düşman mevzilerine girme hareketi yapması. 6 — Kıt'aların girme ve yarma ha- reketleri, 7 — Bir Dekonk'un hazırlanışı. 8 — Tayysreye karşı gösterilecek atış talim ve terbiyesi, 9 — Bölük dahilinde yeni manga. Tatbikat programı sabah ve öğle- den sonra olmak üzere iki kısma ay- rilruşt. Tik olarak, muhtelif birliklerden te- şekkül eden kıt'alar harekete geçti- ler, Oldukça ârızalı, çalılık bir arazide yapılan bir yürüyüş, gözle görülme- yü; den kolaylıkla inanılmıyacak kadar.| #eri ve son derecede muntazam oldu. Kahraman Türk erleri, hakiki bir muharebeye hazırlanır gibi idiler. Gü neşe karşı parlıyan tunç yüzlerinde en ufak bir yorgunluğun İzi yoktu. Bastıkları toprağı, titreten adımlarla yürüyorlardı. Kırmızı tarafın ihtiya- tını teşkil eden bu kahramanlar, yük sek kumanda heyeti tarafımdan ta- yin edilen .mmtakalarma giderken, baskın şeklinde bir tayyare bücumu- na uğradılar. Mavi tarafın tayyarele- ri, birden bire ufukta göründü. Tay- yareler, çok alçaktan, uçtukları için. tehlike daha büyüktü. Kırmızı kıta - lar, kanat gürültüleri duyulur duyul maz, derhal kelimesile dahi ifade edi» lemiyecek kısa bir zaman zarfında bu Tundukları mevzilerde tertibat alarak yayılma hareketine başladılar. Ve bu yayılma, hemen birkaç saniye içinde bitti, Tayyarelerin uçtuğu saha üzerinde sanki bir tek nefer kalmamıştı. Erler, kendilerini, çalılıklar arasında çok ma hirane bir surette sakladılar. Zaten buna ancak vakit vardı. Çünkü tayyareler, yürüyüş kolları üzerine bombalarını atmağa başlamışlardı. Dağlarda esrarlı akisler uyandıran takırtılar kopuyordu ağır makineli mmm indikleri büytik otellerde » bugün bü- tiin Avrupa şehirlerinde olduğu gibi - | dövizlerini vererek resmi kursa göre derhal Türk parası alabilecekleri şanj büroları acmak, 7 — Taksim bahçesi, Tepebaşı, Sa- rayburnu, Yıldız gibi büyük parkları birer eğlence merkezi haline koymak ve icap ediyorsa buralara hariçten çalgı ve artist gelmesini daha kolay- laştırmak, 8 — Şehri mutlaka yıkamak ve her gün yıkamak! Hulüsa kolaylık, temizlik, bakım ve bilhassa belediyemizin ve bu işleri her İyi bildiğine şiiphe olmayan saym belediye reisimiz Üstündağın bu Istanbul işini kendisi için bir mesele yapması ve bir dert olarak ve be- nim; çok çalışması ve pek ta- bli olarak faaliyetini semerelendire- cek bütün imkânları da bulması ve imkânları bulması için hükümetin de kendisine bütün kolaylıkları göster - mesi lâzımdır. Her büyük şehirde ol- duğu gibi Istanbulda da belediye re- İsinin başkanlığında İstanbulu seyyah şehri yapmağa yarar tedbirler ve İş- terle meşgul olacak bir teşebbüs ko- mitesi vücude getirmek faydasız sa- yılamaz. O kadar güzel bir şehirde yiz ve dünyanm her tarafında nereye gideceğini şaşırmış o kadar İnsan ver ki bunların yüzde en az bir mikdarın Istanbula getirebilsek bu şehri az za- manda ve bu sefer hakikaten eşsiz bir mamure haline koyar ve İstanbu- un fakir halkına da daha İyi yaşa- mak imkânları bulabiliriz. Ali Naci KARACAN tüfekler, durmadan ateş ediyorlarâr. | Havadakilerle topraktakilerin böy- le biribirlerine karşılıklı ateş püskür| meleri, birkaç dakika sürdükten son- ra toplar, makineli tüfekler sustu. Çilnkü, hava tehlikesinin başladığını biraz evvel haber veren, hususi gözcü ler, şimdi de, tayyarelerin çekilip git- tiğini bildirmişlerdi. Tayyare gitmişti. Fekat öldürücü izlerini toprağın en görünmez yerle- rinde bırakmış olabilirlerdi. Bu izler te uğratmamak için de icap eden ter- tibat alınmıştı. Gaz keşif kolları, be men tayarenin geçtiği saha üzerinde incelemelere koyuldular. Bu keşfi ya pan erlerin gaz hücumlarından ko - runma teçhizatları noksansızdı. Üzer- lerine geniş gaz elbiseleri geçirmişler, yüzlerine en son sistem maskeler tak- mışlardt. Ellerinkei birtakım âletlerle, gaza bulanmış toprakları keşfettiler. Saha- nin etrafma çarçabuk demir kazıklar çakıldı ve üzerine “dikkat!” işaretli levhalar konuldu. z Sari hastalıkların olduğu yerde tec rit ve imha edilmesi için alınan terti- batı hatırlatan bu ameliye bittikten sonra, tank taarruzu başladı. Yürü- yüş kolu, bu taarruzu da son sistem tank toplarile himayesi ve müessir ateşleri sayesinde defetmeğe muvnf -| fak oldu. Daha ilerdeki arazide, kıt'alar, ha kiki atış yaparak düşman mevzilerine gireceklerdi. Tatbikatm bu kısmı, yük sek kumanda heyetinin nezareti altın | da çok heyecanlı bir harp manzarası halini aldı. Fernin son icadi olan, bü- tün taarruz ve müdafaa silâhlarına burada yer verilmişti. Kıt'alar manev| İra kurşunu, değil, hakiki kurşun ve mermi kullanıyorlardı. Makineli tü - fekler, toplar, tayyare bombaları, tank topları hep birden faaliyete geç- tiler. Yer, gök biribirine karıştı. Kır- mızı taraf, müthiş bir topçu hazırlığıy le işe başlamıştı. Piyade topları, ağır makineli tüfekler, mavi tarafın safla- ri Üzerine, kesif bir ateş tevcih etti- ler. Kıt'alar, arazinin vaziyetinden İs- tifade ederek, tamamen gizlenmiştiler. Büyük , manevra . durbünlerile dahi. bulundukları mevzileri keşfetmek im kânt yoktu. Top ateşi gittikçe çoğalıyor, maki-| neli tüfekler, durmadan işliyor, dağ- ların üzerinden Siyah duman sütun- | ları yükseliyordu. Kırmızılar, nihayet hücuma, kalktılar, Türkün kendi silâ- hma ne kadar hâkim olduğunu, kah- raman Mehmetçiklerin, yerinde kop - muş kaya parçaları gibi mevhum düş man Üzerine atılışlarmı gördükten sonra, insan daha iyi anlıyor. Hakiki top gülleleri, dört taraftan yağmur gibi yağarken ,onların sanki bir fut- bol sahasında imişler gibi, neşeli ve şakrak koşuşmaları, gerçekten, göğüs leri iftihardan kabartacak bir manza ra idi, Komutan, karşıki tepenin almması nı emretmişti. Bu emir, mutlaka yerine getirile cekti, Askerler ancak hakiki bir mu- harebede görllebilecek bir beyecan - la; süngü hücumuna kalkıştılar. Tanklar, bir yandan homurdana - rak ilerlemeğe çalişıyodu. Başta kü çükler, onların arkasmdan büyük tanklar!.. Mavilerde panik başladı. Bir yandan hususi tertibatla arazi per de perde, sisleniyor. Kırmızılar, zaptı emredilen tepenin biraz gerisinde ma- vilerle müthiş bir süngü muharebesi- ne giriştiler. Düşmana cepheden sal- dırmak doğru değil. Çünkü onlar te pedeki hâkim noktada. Kırmızılar; son bir hücüm daha yaparak, mavile ri geriye püskürttüler. İki taraftan da yaralananlar, ölenler var. Çukura yüzüstü kapanan bir kır. mızı nefere kumandanı sordu: — Yaranı sardılar mı? — Sardılar Yarbayım!.. Biraz ilerde, mavilerden bir ölü.. Ba şmdan yediği bir kurşunla, yüzü ko- yun yere yuvarlanmış, sahici bir ölü gibi, sessiz ve hareketsiz yatıyor. Muharebe, nihayet, ilk dakikada kestiirlen neticeyi vermekte gecikme. di, Kırmızı taraf, düşmanm bütün mü dafaa vasttalarmı susturarak tepeyi ele geçirmişti. Mesleğe temas eden birkaç tatbi - kat daha gösterildikten sonra, prog- “am sonuna erdi. En basit bir görüşle dahi, dosta dür mana karsr, apaçık sövlenebilir ki, A tatürk ordusu Ismet İnönünün işaret ettiği gibi, ufukta bizim göremediği miz herhangi bir tehlikeye korkusuz. er koyacak kudret ve kabiliyet- Türklüğün başlıca desteği olan bu kahraman ordu, yepyeni silâhlar, en üzerinden geçen erleri feci bir âkrbe-|"8 ? Yeni bir kâr yolu Yahu, bizde zek? denilen şey mus- tuksuz prnar gibi akar gider de kimse farkında olmaz. Şu açık gözlülere bar kımız. Oğlu, babasmın o eşyası alıp çarşıya götürüyor. Satıyor, aradan bir iki gün geçtikten sonra babası po- lise müracaat edip esy' sı çalmdığını söylüyor ve eşyayı bulup polis vası- tasile geri alıyormuş. Bu manevrayı senede dört defa muhtelif yerlerde ve bin liralık bir muamele İle tekrar et- se, senede 4000 lira eder, Bu kriz za- manmda fena para mıdır Allah aşkı- * Bunu. baba oğul yerine bir mun- tezam şirket haline yetirip âdeta iş- ler bir makanızma yapmak çok mtim- 1 ömdüir, On iki kisilik hir hevet, 20.000 liralık malı var. Mücevher, halı, oto- mobil gibi, Bunları muhtelif şehir ve memle- ketlerde sat, sat ve arkadan da asıl sahibini gönderip toplat!.. Şarlonun bir filminde görmüştim. Şarlo cam- adır; müşteri çıksın diye bir küçük cocuğu ortak almıştır. Çocuk sökak- tan geçerken evlerin camma taş atıp kırıyor ve kaçıyor. Yarım saat sonra da camcı Şarlo oradan geçip cam- ları takıyor. Bu da ötekinin başka türtüsü, Doğrusunu söylemek lâzım- gelirse insanlık nara kazanmak için artık ne yapacağını şaşırdı. Eskiden bir kıymeti olduğu sanılan doğrulak, ve İşte temizlik, artık birkaç merak- hnm takdir edebildiği bir antika ha- Tne geldi. Onun içindir ki artık para kazanmada his kaygusu bir yana atıl- dı ve işler tamamen smmoral ahlâkla münasebeti olmayan bir şekil aldı. İ Ben bunun bir başka şeklini Paris- İte görmüstüm. Bir adam kazaya uğ- çamış gibi kendini otomobillerin altı- İna stıyor ve tazminat alarak geçini- yormuş, Lâkin manevrayı pek bece- riklilikle yapamadığından yakayı ele vermişti. Bütün bu islerin yegâne mahzuru, sonunda yakalanmaktır. o O olmasa doğrusu fena kâr yolu değil, B. FELEK Uzak Şarkta Nankinle Kanton arasında gerginlik Şanghay, 3 (A.A.) — Burada tah min edildiğine göre, Şimali Çnin Ja- ponyaya karşı harbi tavsiye eden bir beyannamesi Üzerine Nankin ile Kan- ton arasmdaki münasebetlerin kesil « mek tehlikesi vardır. Bu beyannamenin, dahilf bir harp çıktığı takdirde bütün milliyetperver unsurlarm yardımını temin etmek maksadiyle neşredildiği sanılmakta * dır. Iyi haber alan mahafilin kanaa- tine, göre, Nankine karşı harp açmak kararı verildiğine dair olan Japon ha -İberleri mevsimsizdir. Fakat ayni ma hafil, her iki tarafım askeri hazırlık» larda bulunduğunu teyit etmektedir, Türkiyeye gelecek yabancılar Ankara, 3 (Tan) İç bakanlık, bü- tün ileri memleketlerde olduğu gibi Türkiyeye her ne suretle olursa ol- sün gelecek olan yabancıların iks- met ve seyahat şartlarını ve diğer hususları tesbit eden bir kanun pro- jes hazırlamaktadır. Polis elbise nizamnamesi Ankara, 3 (Ten) — Polisin yeni elbise nizamnamesi devlet şürası ta rafından tetkik edilerek Baş Bakan lığa verilmiştir. Yeni nizamnamede elbise ve kaputların şekillerinde ve apoletlerde bazı değişiklikler yapıl muştar. Hindenburg balonu Frankfurt, 3 (A.A.) — Hindene burg balonu saat 816 dakika geçe cenup Amerikasından dönmüştür. asri vasıtalarla teçhiz edilmiştir. Her hangi bir harp helinde teçhizatta en üksek dereceye varmış ordularla da- hi boy ölçüşebilir. Ordumuza yerden göğe kadar güvenebiliriz. 'Hayranlığımızı anlatan en parlak kelimelerle onu öğebiliriz. Çünkü, Türkün ordusu, bugüne lâ- yik olduğumu, din olduğu gibi, bugün de isbat ediyor. Yarm da, sırası gel- diği zaman, isbat edecektir. Balihaddin GUNGOR

Bu sayıdan diğer sayfalar: