9 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

9 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; İ i ğ ...... TAN 1936 daki güneş tutulmas aeasaesamesaeasesaseaeasaamee Rasatane müdürü Fatin Uludağdaki küsüf tetkikinin neticelerini izah ediyor Bundan sonra ikı halkavi küsüf daha otacak. Fakat tam küsüfu ancak ahfadımız 1999 senesinde görebilecekler Rasathane Müdürü üstat Fatin, 19 Haziran 1936 küsufunu tesbit et- tikten ve bir müddet daha orada mu- kayeseye yarıyacak malümat ve ra- sadatı topladıktan sonra evvelki gün döndü. İçinde bulunduğumuz asrın ancak 99 uncu senesinde — yaşar- #ak — görebileceğimiz ayni mahi- yetteki güneş tutulmasını hatırlıya - Tak 1986 küsufunun ilmi neticeleri - ni öğrenmek, bunları üstadın ağzın- dan dinlemek çok faydalı olacaktı Bu maksatla Rasathaneye gitmek Üzere yola çıktım. Rasathane yolunda Vaniköyünün dik yamaçlarını bu- Yutlu havanın verdiği sıkıcı bir yor- | gunluk içinde tırmandıktan sonra Kandilli Rasathanesinin güzel par- kina girdir;. miş kadar ince tarhlar, manzaranm güzelliğini biraz daha tamamlıyor, yorgunluğu (unutturuyor. Tenha hattâ kimsesiz yalıların eteklerinde biraz canlılık beklediği Kandilli Ica- diyesi, temmuz sıcağının tekâsüf et- tiği bir mihrak noktası gibi, kaynı- yor. Ustat Fatin, beni güneşten yan- miş, kararmış mütebessim simasile 'karşılaâr, Henüz dinlenmeğe vakit bulamamış olduğu (anlaşılıyordu Yorgun olmasma rağmen, çalışması- ni bırakmıyan üstatla biraz konuş - tüktan sonra kendisine maksadımı içinde görülmemiş ve görülecek olan küsufların kısa bir tarihini yapmak | istedi. Anlatmağa başladı. “— 1986 haziranındaki küsuf, cid- den nadir bir tabiat hâdisesi oldu. Böyle külli ve tam küsufu, bir defa | da 1914 yılmda, yani bundan yirmi iki sene evvel görmüştük. 1914 kü- sufu, Erzurumdan Iran üzerine ve oradan Rusyaya geçmişti. Bütün dünyada lâyık olduğu şe- kilde, derin bir alâka ile takip ve tesbit edilen bu seneki küli küsuf, İçinde bulunduğumuz yüz yılın ikin- ci mühim güneş tutulmasıdır. Bu | « itibarla, 1986 küsufu, milyonlar sar- “fedilerek Avrupadan, Asyadan, hat- tâ Bahrimubitlerden takip olunmuş- tur , - Tam küsuf 1999 da Güneş tutulması, 1963 yılmda bir defa daha vukua gelecektir. Ancak, © bu küsuf, halkavi olacak ve bunu iki halkavi küsuf daha takip edecektir. Türkiye, tam küsufu ancak 1999 se- 'nesinde, görecektir. 1990 küsufu, mahiyet itibarile bu seneki güneş tu- © tulmasına benziyecek, külliyet şeri- di Istanbuldan başlıyarak tam Ana- dolunun ortasından geçecektir.” Üstat, bu kısa tarihçeyi yaparken, ahcak 63 sene sonra görülebilecek olan tam küsufun ahfadımız tarafın- dan takip ve tesbit edilebileceğini de işaret etti. Ve o küsufu da görmek istiyen bir arzunun, şiddetli bir iş- tiyakın tesiri altnda imkânsızlığı hissetmiş gibi, sözünün mevzuunu değiştirdi: “— Sureti umumiyede diyebilirim ki, şu son bir buçuk asır içinde gö- rülmüş olan cüz'i tam, vukua ge- len bütün küsuflar takip edilmiştir. Ancak, 60 sene evveline kadar güne- şi alâkadar eden hâdiseleri tesbit edici aletler bulunamamış olduğu - | #çin, geçen asır içindeki küsuflar, lâ- yıkı veçhile takip olunamamış, tet - kikler besit ve müphem kalmıştır. Fakat 50 - 60 senedenberi küsuf tet- Kiklerinde fotoğraflar, spekter alet- leri kullanılagelmiş ve külliyet hâdi- selerinin e tamamen öğ - Küsuf £ #atkiklertala ehemmiyeti Bu tetkiklere verilen ehemmiyet, güneş fiziğinin gizli kalan noktala- rını keşfetmek, meydana çıkarmak — ve onları iyiden iyiye tesbit etmek bakımlarından doğmaktadır. Çünkü arzın bilhassa bütün fiziki tahavvü- —lâtı, güneş-fiziğile en sıkı şekilde ir- — tibattadır. e Hararetin, yağmurun, pe manyatik ve fiziki tahav- vülâlın memba ve amili güneştir. - Arzın fiziki tahavvülâtını ve onları “izah eden kanunları daha İyi anla- © mak için güneş fiziğinin çok sarih surette bilinmesine lüzum vardır. Güneşe taallük eden birçok hâdise - ler, doğrudan doğruya müşahede ile Bir kadın elile süslen- | Ustat Fatin bü âletini tetkik ediyor Kandillideki rasatane binası tetkik olumabilirse de bazı hâdisele- rin incelenmesi, ancak onu tevlit e- den güneşin tutulması anına inhisar eder.Meselâ, güneş havayı nesimisi- nin faaliyetini, bu havayı nesiminin tabakatını ve onun bünyesini keşfet- mek işi ancak küsuf anmda öğreni- lebilir, Bu arada, küsufta tetkik edi- len mühim esasların en başında Ik- İlil namı verilen ve güneşin 4, 5 nr- #if kutru kadar gayrimuntazam su- rette temadi eden birtakım istitale- lerin mahiyetini araştırmak gelir ki, bunları küsuflar haricinde tetkik ve tesbit etmek mümkün değildir. Işte küsufa verilen #hemmiyet,, bu tet - kiklerin ancak bu suretle kabil olu- şundan ve fenni arastırmalara im - kân bırakmasından doğmaktadır. 70 senede 1,5 saat küsuf Yalnız, bunları söylerken bir şe- ye daha nazarı dikkatinizi çekmek isterim. Yukarıda işaret ettiğim e- bemmiyet, küsuf zamanının azlığı misbetinde artar. Sureti umumiyede küsufu küllilerin külliyet müddeti çok az sürmektedir. 60 - 70 seneden- beri 20 - 30 küsufun tetkik edildiği- ni ve bu küsufların üst üste 1,5 sa- at devam ettiğini tasavvur ederseniz, o anda tetkik olunacak hâdiselerle zamanın çok mühim olan azlığı tu- tulmanın ehemmiyetini arttırır. Yok sa bir küsuf saatlerce sürmüş olsay- dı, işin bu kadar mühim olmasma lüzum kalmazdı. 1936 küsufunda çalışan heyetler Düşününüz ki, 1936 küsufu için Sovyet Rusya 25 heyeti seferber et- miş, birisinin göremediğini ötekinin görmesi için bu rasat heyetlerini Si- biryanın muhtelif vilâyetlerine da- gıtmıştır. Bu 25 heyetten başka, Si- biryada ayrıca 19 yabancı heyet ça- lışmıştır. Külliyet şeridinin en uzun geçtiği Sibiryada bu 44 heyet, 25 is- tasyon halinde çalışmış, Karadeniz- den ta Japon denizine kadar yayıl- mıştır, Sovyetler, bu istasyonlarda bütün ilmi hazırlık ve'tetkiklerini yapmış oldukları gibi küsuf hâdise » sini ve ondân doğan fiziki hâdisele- rin neticelerini beş telsiz merkezile bütün dünyaya dağıtmışlardır. Bu arada birçok tayyare ve balonlar, bilhassa radyasyon ve sinema aletle- rile teçhiz edilmiş ve bu vasıtalar, külliyet anındaki tahavvülâtr sinema ya almak suretile çalışmalarında mu vaffak olmuşlardır. Sovyet Rusların 1936 küsufuna verdikleri bu ehem- miyet, şimdiye kadar yapılanların en Galler Bile GörP BAAR le Çinliler bile dörtbi ir : ENE sar: derek bu tetkiklere İştirak etmiş. dir, mleketimizde (iç heyet çalışmış- irisi Tneboluda Romen heyeti, İkincisi Bilecikte harita dairesi ve Üniversiteliler ve Uludağda da Ra- sathane heyeti meşgul olmuşlardır. Uludağı niçin intihap ettik Biz Uludağı niçin intihap ettik? Bunun başlıca sebebi, Uludağın yük- sekliği itibarile klerteden (sema par- laklığından) istifade ederek küçük vesaitle daha yüksek netice alınabil- mesini temin maksadına matuftur. Daha sonra, yükseklerde, zirvede elektrisite ve iyonizasyon tahavvülâ. ta daha fazla olur, Ve bu tahavvülât daha vazıh şekilde ölçülebilir. üsuftan evvel « Bursaya gittiğim dağm meteorolojik akvalini, küsuf günü dağm kapalı olup olmi- yacağını tetkik ettirmiştim. Yüzde 80 şans ihtimali Bütün hesaplarımız! açık olması ihtimali üzerinde “e 80 şans ile ne- tiselendirdik. Halbuki, haziranın bu sene hemen hemen her yerde pek gayritabil geçmesi, Uludağdaki bu şans ihtimali nisbetimizi düşürdü, ümitlerimizi altüst etti. O kadar ki, küsuftan bir gün evvel, havanın yüzde 20 ihtimalle açık olabileceği- ni ummağa başladık. Filhakika, 14 haziranda dağa çıkışımızdan ve me- teorolojik tetkiklere başlayışımızdan itibaren küsuf gecesine kadar muh- tazam güneş ve açık bir hava gör - medik. Bununla beraber, şansımız küsuf gecesi tekrar yüzümüze güldü. Hava tamamen açıldı. Gayet parlak bir sema altında, en küçük bir bulut bile görmeden sabahın tulüuna Ka - vuştuk. Tulün mliteakıp vukua ge- len küsufu ve bütün safahatını pek bariz bir surette seyrettik, İlmi tet- kiklerimizi yapmaya imkân bulduk. Rasat mıntakasında Ancak, bu takiplerimizi, ü; mediğimiz bir halk kütlesi bir parça güçleştirdi. Meraklılar, o sabah biz- den evvel gelmişler ve bizim rasat mıntakasınn İçine çok evvelden gir- mişlerdi. Bu arada bazı zayiatımız da oldu. Meselâ, külliyet temasları- nı kornografa yazdırmadık. Çünkü, yalnız bu hâdiseyi tetkik edecek ©- lan arkadaşımızla kornograf arasın- daki bir çift irtibat teli kırılmış ve vakit olmadığı İçin tamir edileme- mişti. Bununla beraber, genç, ihti- yar bütün halkta gördüğüm. ilim merakı, tecessüs, araştırma temayii- İlâ beni mütehassis etti. Dün küsüf »âdisesini aşümani bir belâ telâkki *denler, bugün bunu tabii bir hâdi- se olarak karşılıyorlardı. Bilhassa, | küsufun gerek evsafı, gerekse safa- hatı hakkında benden izahat istiyen köyülüler, bu ender tabiat hâdisesin- İde münevverlerimiz kadar tehalük ve alâka terdiler, (İlmi hâdiseler ve halkımız Bir ilim adammı,memleketi ve şah- al nama en çok sevindiren Şey, mensup bulunduğu cemiyetin ilim | hâdiselerine kıymet vermiş olduğu- İ mu görmektir. Ben bir taraftan gü- neşin inkisafını tetkik ederken, öbür yandan da cemiyetin kanaatindeki bu yenilik ve ineilâyı tesbit ettim. Düşünüşteki bu ilerilik, bana küsu- fun neticelerinden daha ziyade kuv- vetli ve haklı bir inşirah ve sevinç Ustat Fatin, burada bir parça durdu, Bana, geçmiş güneş tutulma» | larıme ait hatıralarını anlattı, Inkı- İlâp Türkiyesinin milletin kafasına, ruhuna aşıldığı bu yepyeni güzel- iliklerini eskinin geri düşüncesile mukayeseye bile dili varmadığın söyledi v8 sonra devam etti: i Güneş nasıl tutuldu ? J © 19 Haziran sabahı, güneş, ra- sat imevkü için hesap ettiğimiz za“ manı hemen bir saniye geçe tutul. İ mağa başladı. fik temas lekesini gördüm, Aletlerimiz bunu tesbit et- ti. Halk, bu teması ancak, 10 . 15 saniye sonra gördü. Bilâhare, küsuf gittikçe arttı ve sast 6 ya yakın bir anda günesin münevver kısmı, kü- | gülk bir hilâl şeklini aldi; Ender hâdise safhası Bu sırada haddizatinde ender gördüğümüz güneş | tutulmalarında ahede edilemiyen yeni .bir tabii hâdise oldu: Hilâl halindeki gü- i neş parçası, derakap Gren dö Bayye i denilen şekilde küçük küçük parça- lara, tesbih taneleri gibi cüzülere ayrıldı, Şimdiye kadar görülemiyen Gren dö Bayye bu küsufu küllide açikça görüldü. o Bunu Reyyon an- bros (çalı fışkını) lar takip etti. Hi- lâli küçük küçük parçalar halinde gösteren gren'lerin arasından büz- meler fışkırıyordu. Merih de kendini gösterdi Bu da çok kısa bir müddet için de görüldükten sonra güneş, tama- men külliyete girdi. Ufuklar, dağ - lar, tepeler adeta bir bedir gecesinde ki manzarayı arzetmeğe başladı ve tahminen güneşin 3 « 4 derece üstün- de bulunan Merih yıldızı da kendini gösterdi. Bu manzara, cidden çök heybetli ve heyecan verici idi. Bu anda 4 fotoğraf alabildik. Bu fotoğ- raflar, henüz tesbit edilmemiştir. Bu itibarla, elde edilen muvaffakıyetin derecesi hakkımda şimdiden “bir gey söyliyemiyeceğim. Uçan ve dalgalanan gölgeler Bilhassa, Merihin görülmesini mü- tenkip ulukla semada Ombre-Volant (uçan gölge) ve arz üzerinde de on- dülâsyon (mütemevviç gölge) ler müşahede edildi. Bazı arkadaşlar da asıl külliyet gölgesi mürtesemi- nin husule getirdiği manzaraları tetkik ettiler. Güneş yavaş yavaş açılıyordu. Ay- ni hâdiseler tekerrür etti ve küsuf hâdisesi, Uludağda sast 7 ye doğru bitti. Güneş, kisa bir zaman için uyuttuğunu zannettiği hayata tek - rar gülmeğe başladı. Elimizde yazı- cis olmadığı için güneşin Atromet- rik, elektrisite ve manyatik tahav - vülâtmı her beş dakikada bir rasat etmek suretile tesbit kabil oldu. Ta- bil, bu arada, hararet, yağmur, riz- gür tahavvülâtile bütün meteorolo - jik tahavrülâtı ve reyon kozmik'i âletlerimiz kaydettiler.” Ustat, burada derin bir iç çekti. Canı sıkılmışa benziyordu. Nihayet onu da söyledi! — Teessü? ettiğim ve üzüldüğüm iki nokta var: Bunlardan birincisi, miknatıs Oyazıcımızın Üzerindeki kaplama bozulduğu için, çalışmadı. Bunu doğrudan doğruya rasat sure- üle telâfi etmek İstedik. Saniyen, bilhassa küsuf hâdisesinde kullan - mak için Hollandaya sipariş ederek getiritiğimiz inşia aletleri elimize yetişmedi. Bu mlikemmel ve zamanda'çok lüzumlu aletlerden de hiç faydalanamadık. i Çalışma programı Maamafih, hazırladığımız progra- mı tamamen tatbik ettik. Programı- mız şu İdi: 1 — Bilimum meteorolojik tahav- vülüt 2 — Arzın miknatıs tahavvülâtı 3 — Iyonizasvon tahavvülâtr 4 — Elektrisite atmosferik tahav- vülâtı 5 — Küsufun reyon kozmike olan tesirleri 6 — Küçük semavi fotoğraflar, güneş havayı nesimisinin fotoğrafi- 8i ve bu havayı nesiminin spekteri 7 — İnşiaatı şemsiyenin tahavvii- lâtı ki, yalnız bu, aletler yetişmedi- ği İçin takip edilememiştir. Alınan neticeler mucibi memnuniyet Küsuf hâdisesini tetkik sırasında ra sathane heyetinin aldığı neticelerden memnunum, Henüz kayıtların mik- tar ve kıymetlerini tesbit etmiş de- giliz. Arz üzerinde küsufla münase- beti aranılan hâdiselerin küsuftan 15 çin evvel ve 15 gün sonra ol- mak üzere bir aylık rasatlarımın ya- pılması tesmüldür. Küsuf tahavvü- lâtı, ancak bu suretle mukayeseli ve daha müşahhas bir şekilde istihraç edilebilir. Edindiğimiz neticelere gö- re, küsufun ilmi esasları üzerinde bir yenilik görülecek midir? Yahut simdiye kadar görülmiyen bir hâdi- se cereyan etmiş midir? Bunu da| şimdiden kestirmek mümkün olamı- yacaktır. Bu, ancak 1938 küsufu! neticelerinin beynelmilel kaliteleri - nin tavazzuhundan #onra anlaşılabi- Tir," Küsuftan sonroki mukayese tetkikleri Ustat Fatin, bundan sonra küsufu | takip eden 15 gün İçinde yaptığı tet- kikleri de anlattı ve şu İzahatı ver- diz. '— Uludağdaki tahavvülâtı, me- a ve radyasyon (inşiaat) tet- kikatı bakımından çok fevkalâde | neticesinde Uludağın tul ve arzını tayin etmiş bulunuyoruz. Dağın me- | teorolojik tahavvülâtı cidden garip- tir. Meselâ dağın şimalinde kalan Marmara havzasile, oCenubundaki Kütahya ve civarı mmtakası tama- men biribirine aykırı ceroyanlara maruzdur, Şimalin soğuk havasile cenubun rutubetli ve sıcak hava ce- reyarı, dağ üstünde çarpışmaktadır. Bu karşılaşma derhal “sis” le meti- celeniyor.” İstanbul Fatin Tepe İlim yolunda, tek başma günlerce soğuk, sicak, güneşli, bulutlu ve şim- şekli dağ tepelerinde vücudunu yıp- ratmaktan korkmıyan üstadı ben de fazla yormuştum,. Kendisine veda ederken hatırrma gelenleri söyledim: “ Gönül istiyor ki, dedim, Bur- sanm Fatin Tepesi gibi, Kandillinin bu yüksek tepesinin adı da sizin is- minize izafeten Fatintepe olsun. Kan dilli, tarihi Anadolu kıyılarının na- sil husust bir değerini taşıyorsa, | lcadiye Tepesine Fatin adımın veril. mesi de öylece mütevazı bir ilim otoritesini geleceğe kadar uzatacak- tir; onu unutturmıyacaktır.” Ustat, beni dinledi. Sesini çıkar - madı, Güneşten yanmış yüzü yine gülüyor, gözleri parlıyordu. Yanm - dan ayrılıyordum. Büyük bir şef- katla: | “— Inşallah, dedi, 1999 da bu kü-| İ sufun daha iyisini görürüz. Biz gö- İ remezsek 1936 küsufunu tetkik eden | leri hayırla anarlar, değil mi?” lâtif ERENEL Makedonyada askeri Manevralar yapılacak Atina 8 (Tan) Önümüzdeki teşri. ni evvelde Makedonyada büyük aske ri manevralar yapılmasına karar ve- ayni | | barisaklardaki 9-1-936 SAĞLIK ——— ———— ÖĞÜTLERİ Mide neden bozulur ? Sıcaklar bastırmca, sağlık bak mından, düşünülecek en mühim şeye lerden biri de mideyi ve barsakları bozulmaktan korumaktır. Sıcakların mide ve barsak hastalıklarını mey - dana çıkardıklarını artık herkes, is- pata muhtaç olmıyaak derecede bi - lir, Sıcakların tesirine mâni olmak e- limizde olmayınca, hiç olmazsa, mi- denin bozulmasını kolaylaştıran ötes ki sebepleri o hatırlıyarak, onlardan korunmak lâzımdır. Mide, ilkin, acele yemekten bozu- Jur. Yemekler iyice çiğnenmeden ve İ ağız içersinde ılanmadan yenilirse, mideye varmca orada midenin ekşi ifraz etmesi vazifesini bozarlar, mi- de ağrılarına, mide burkulmalarına sebep olurlar. Midede iyice hazım ol- madan barsaklara gidince de ishale sebep olurlar, Çok yemek, hele yazın sıcaklarda mideyi çabucak bozar, iyi pi: â olurlarsa gene ler yazın yağlı yemekler yiyemezler, mideleri çabuk bozulur. Birde &- caklar yemeklerin birçoğunu, etleri, yumurtaları, kremaları pek çabuk bozarlar. Sıcaktan bozulmuş bir ye- mek de, midede ve barsaklemi tam | manasiyle bir zehir olur. Hele kutu içinde konserve yemekler, çiğ de ol- sa, pişmiş de olsa, yazın pek çabuk bozulurlar, Bazı mideler balıkları, denizden çikan kabuklu hayvanları, yumurta» yı, çikolatayı, taze ve iyi pişmiş de olsalar, kabul edemezler. Zorlayıp yeyince hasta olurlar. Bu tahammül süzlük yazın daha ziyade artar. Şişmanlarm birçoğu, hem çok, hem de acele yediklerinden yazın mideleri pek çabuk bozulur. Kimisi et yemeklerine dayanamaz, kimisi şekere, her halde baharlı ve biberli yemeklerin yazın herkese, en ziyada şişman; olanlara, karaciğerleri bozuk olanlara dokundükları mâlümdür. Bazan çok yemeğe muhtaç, hattâ hekim tavsiyesiyle çok yiyen zayıf» | ların bile yazın mideleri çabuk bozul duğu görülür. Bu da çok yemenin muntazam ve tertipli bir usulde ol » mamasından ileri gelir. Lüzumundan az yemek te mide yi bozan sebeplerden biridir. Çünkü yemekler kâfi miktarda olmayınca, midenin ekşi ifrazatı bozulur. Büyük mikroplar, küçük barsaklara kadar çıkarlar, hazım bo- zulur, kan azalır, iştah kesilir, İnsan zayıflar, Mide ve barsaklar aşağıya sarkarlar, inkıbaz yerleşir. Sinirlilerde iştahszlık, çabuk ke - derlenmek, kuruntu o kurmak gene mideyi çabuk bozarlar, Vitamin ek- sikliği de gene mideyi bozan sebep- lerden biridir. Ya, ilâç merakı! İlâçların birçoğu hangi niyetle kullanilıyorsa, o niye- te iyi gelseler bile, geçerken mideyi bozmakta kusur etmezler. o Meselâ baş ağrısı için kullandığımız ilâç lar, üst üste kullanılmca, baş ağrısı- nı her defasında geçirdikten sonra, mideyi bozarlar ve midenin bozuk « luğunu düzeltmek baş ağrısını geçir- mekten dahâ güç olur. Tütün de bazı kimselerde kışm bir zarar vermediği halda, yaz mevsi- ar mide bozukluğuna sebep o» lar, Suya, içkilere gelince, yazın çok içmek, mideyi, hazmı haylice bozar, İçkiler de, karaciğer üzerinde, sinir- ler Üzerinde zararlı tesirlerinden baş ka, yazın midenin bozulmasını kö- laylaştırırlar.. LOKMAN HEKİM Komünist saylav, açlık grevine devam ediyor Atina 8 (Tan) Piredeki kanlı grev hadiselerinin müşevviki olarak tev- kif edilen komünist saylav Manole- as, açlık grevine devam etmektedir. Bugün Pirede toplanacak olan ceza mahkemesinde tevkifinin kanunu e- sasiye mugayir olup olmadığı tetkik edilecektir. rilmiştir.Beş gün devam edecek bu manevralar 3 üncü ve 4 üncü kolor- du efradı iştirak edecektir. Askeri kıyama iştirak edenler mahküm oldu Tokyo 8 A. A, Divanı harp, gizli bir celsede, geçen şubat askeri kıya mu ile alâkadar 13 zabit ve 4 sivili müebbet hapse mahküm etmiştir. sika Yunanistan yeni denizaltı gemisi ısmarlamıyor Atina 8 (Tan) Yunanistanm iki denizaltı gemisi ısmarlıyacağını Tür. kiye hükümetine bildirdiği hakkm- daki havadis, baş bakan Metaksas tarafından tekzip edilmiştir. Metak sas: “Bu havadis mevsimsiz olduğu cihetle Türkiyeye böyle bir ihbarda bulunulmamıştır,, demiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: