12 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

12 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üzümlerim izin kalitesi Türk üzümleri evsaf itibarile bütün dünya üzümlerinden yüksektir Ege mıntakasında Sultaniye &-! zümlerimiz, bağcılık fenninin icap ettirdiği en mükemmel şartlar dahi- linde yetiştirilmektedir. Ege bağcıla- rı bilhassa ameli ve nazari bilgiler sahiptirler. Bağcılarımızin bilgilerini takviye ve müşküllerini halletmek hususunda hükümet Izmirde bir bağ cılık enstitüsü ve ayrıca emröz ve haşarat mücadele istasyonu kurmuş ve mıntaka bağcılık mütehaasıslıkla- a ihdas etmiştir. Bütün bu ihtimam, esasen şöh reti cihanşümul olan üzümlerimizin nefasetini bir kat daha arttırmakta. dır, Çekirdeksiz sultaniye Üzümleri. mizden (Karaburur.) nevi ecnebi ü - zümlerinden daha iri olduğu gibi u- mumiyetle Üzür lerimizin şeker nis peti rakip memleketlere ait üzümle- Tin şekerlerinden daha yülesek, ka- bukları daha ince ve yumuşaktır. Üzümlerimiz uzun müddet dayanır ve çabuk çatlıyarak şekerlenmez. En mükemmel ve tabii usuller saye- sinde açık altınsarısı rengini alırlar. Halbuki rakip memleketlerin üzüm- leri renkçe dahş koyudur. Bunlarır renklerini 4çmak için rakiplerimiz sun'i usuller vasıtasile yani kükürt kullanarak açık renkli üzüm elde et meğe çalışırlar ki, bu türlü üzümler müstehliklerce iyi tutulmaz. Bununla beraber bizde de müs - tehlik piyasaların ve bilhassa yabar cı ithalâtçıların arzularına uyularak mahdut kaliteler için kükürtleme ya pılmaktadır. Bütün bu sebepler: dolayısiyle Türk üzümleri arsıulusal piyasalar - da cihan harbinden evvel olduğu gibi son yıllarda da üzüm yetişti - ren diğer memleket mallarına tercih edilmektedir. Halihazırdaki oOAlk manya piyasasında Amerika itha - lâtı için döviz müşkülâtının da yar- dımı ile Kaliforniya üzümleri bu pi- yasadan tamamen çekilmiş ve yeri- ne Türk Üzümleri kaim olmuştur. Di ğer taraftan üzümlerimizin evsafı pastacılık sanayiinde ve ev matbah- larında üzümlerimizin tercihine â- mil olmaktadır. Bunu daha iyi ifade edebilmek için dış memieketierde bü yük bir şöhret kazanan, Hamburgda (Staats İnstitüt für Angewandte Botanik) müessesesinin Izmir,Yuna nistan ve Kaliforniya üzümleri hak- kındaki omukayesesinin hulâsasmı aşağıya koyuyoruz. İzmir üzümlerinin 100 tanesinin sikleti 69/7 gramdır. Buna mukabil Yunanistan üzümlerinin 100 tanesi- nin ağırlığı 66,8 gram ve Kaliforni- ya üzümlerinin ağırlığı da 45.8 gı- ramdır. Yunan ve Kaliforniya çekir deksiz Üzümleri İzmir üzümlerine na zaran daha serttir. Kuru üzümün ticari tipleri: Memleketimizdeki okuru üzümler dört çeşittir. a) Sultaniye üzümleri: Bu üzüm- ler İzmir borsasında 1932 senesine kadar en âlâ, alâ, birinci nevi, ikin- ci nevi, üçüncü nevi olmak Üzere beş kalite üzerine tasnif edilerek mus- mele görürdü. 1932 yılmda bu tas- nif kaldırılmış ve yerine kalitelerin No. 79 Âdemle Havva Bürhan CAHID Bambudan yapılmış sayfiye kol - tuklarından birini gösterdi. — Oturmaz mısınız! Ve bir adım ilerdeki mavi ipek ku- maş kaplı bir sedire kendisi oturdu. Mısırda yerli bir salona ilk defa giriyorum. Fakat burası İngilterenin en modern salonlarından daha şık. Bu kadar ihtişam ancak Nis villâla. | rında bulunabilir. Prenses Seylân artık beni korkut muyor. Iki gündenberi kendimi tahlil et- tim. Bu kadın eğer o klüp gecesi be- nimle derhal teklifsiz olmasaydı, mu- hakkak ki ona âşık olacaktım. İlk te- sir böyle oldu. Fakat daha ilk dans- ta onu saran hayal bulutlarını kendi. si sıyırdı attı ve altından bütün eşleri gibi, et, sinir ve aşk iltihaplarından yoğrulmuş bir disi çikti. Tik hamlede bu sukut neşemi ka» çırdı. Galiba benim de sevmek için bir zayıf tarafım Daha doğru- su her insan kalbinin böyle terbiye ve kiltiirine göre sevmek, tutulmak numaralarla ifadesi kabul edilmiş- ittir. Bu son tasnife nazaran çekirdek siz Üzümlerimiz, beş numaradan baş yarak 12 numaraya kadar tipize © ) dilmüşlerdir. İzmirdeki ihracatçılar, borsadan bu numaralara nazaran sa tın aldıkları üzümleri manipülâsyo- na tâbi tuttuktan sonra kendilerine göre T humardan başlıyarak 12 nu- maraya kadar tip tesbit ederler. b) Rezaki üzümü: Bu çeşit te Ege mıntakasınm en nefis kuru üzüm mahsüllerinden biridir. Ya tane ha- linde, yani çöpünden ayrılarak, veya hut salkımile beraber kurutularak kutulara konur ve piyasaya arzedi- lir, ©) Siyah üzüm: Bu çeşit te Egenin kuru üzüm mahsullerindendir. İstih- Salât: diğer çeşitlere nazaran az olup daha ziyade dahilde istihlâk edilmek le beraber alkol istihsalinde de kulla nılmaktadır. Şeker nisbeti zengindir. d) Kırmızı kuru Üzüm: Bu çeşit Maraş, Niğde, Gazi Antep vilâyetle- rinde istihsal edilmekte olup dahili istiklâki ihracatmdan çok fazladır. Bu üzümlerin şeker nisbeti de olduk ça zengindir. Yerli mallar Sergisine büyük rağbet Taksim bahçesindeki yerli mallar sergisinin gördüğü rağbet karşısın - da on gün daha uzatılması istenilmiş tr. Alikadarlar bu hususta tetki- kat yapmaktadırlar. Birkaç güne ka dar sergide, en güzel pavyon müsaba Pirinç fiatleri Piyasada son günlerde düşüklük. görülüyor Piyasada pirinç fiatleri ucuzlamak tadır. Yerli pirinçler arasında kilosu 13 kuruşa kadar satılan mallar var. dır, Diyarbekir hattınm açılması üze rine Diyarbekir malları, piyasaya da ha bol ve daha ucuz bir fiatle gelmek tedir. Diyarbekir pirinçleri evsaf iti. barile piyasade tercih edilmektedir. Bu havalide geçen seneden kalma is tok mal da vardır. Bu mallarm mik- tarı 300 bin kilo olarak hesap edil » İ mektedir. Fakat şimendüfer nakliya. tı şimdiye kadar Diyarbekirde birik miş istok mallarm sarfiyatına sebep olmaktadır. Piyasada Diyarbekir pirinçlerin - den başka Mersin pirineleri de ucuza satılmaktadır. Fiatler 12-14 kuruş a- rasındadır. Diğer taraftan Antalya, Maraş min etmektedir. Yerli pirinçler piyasayı idare etti. &i halde, yine disardan pirinç gelmek tedir, Son günlerde piyasaya gümrük ten 40 vagon kadar pirinç çıkar - miştır, Dışardan gelen pirineler, y sek gümrük rüsumu verdiği halde, yine yerli pirinçlere rekabet elmek | jimkânlarını bulmaktadır. Limana teslim edilmek şartile Hindiya pirin- kilosu 6 kuruştur. Yerli pirinç- ler ancak gümrük himayeleri saye - sinde piyasada sürüm temin edebil- mektedir, ——-—— — kasma başlanacaktır. Serginin uza- tılması ihtimali Üzerine, birçok pav- yon sahiplerin! pavyonlarını yeni baş tan tanzime başlamışlardır. Paralar Als 624.— 123,29 815 Batış 630— 12328 320— Sterlir. 20 İsviçre fr. 629 — 079,70 10,11,57 kelimeleriyle ifade edilen gönül he yecanları oluyor, Ben bunu henüz ta- mamiyle hissetmedim. Yalnız her ye- ni tanıştığım kadın bana bir an için (Hayalli hatırlattı. O kadar. Şimdi bir gece evvel gözlerine bile bakmaktan korktuğum Prenses Sey | lan dizleri dibinde batan günesin 0- dayı dolduran kızıllıkları arasında onlu seyrediyorum. İçimde korku yok. Korku yok. Heyecan yok. Fakat karşımda bir timsah gibi kıvranan bu dişi mahlükla pençeleşmek ihti - rası var, Kıvırcık saçlı, kırmızı elbiseli bir fellâh yavrusu buzlu içkiler taşıyor, Bu koca villada #68 yok. Güneş battı. Salona koyu yeşil bir gölge yayıl dı. Ve açık pencerelerden içeriye akşa mın İlk kokulu serinliği girdi. Pren- ses bu küçük hizmetçilerini çağır - mak için aşiret reisleri, eski derebey leri gibi sesleniyor. — Teal! Bu arapça kelime bütün bu arap dekorunun içinde beni o kadar müte hassas ediyor ki! Buraya gelirken kendimi tam mâ- nası İle bir şark salonunda, Misir kı BORSA AŞ 1 TEMMUZ CUMARTESİ emrine Bomonti Nektar Terkos Aslan Çimento Merker Bankası Osmanlı Bankası Şark Merkez Eczanesi Kuponsuz 3,70 İstikrazlar Türk Borcu T 7 derik Ergani A, B. 'ç, Sıvas — Erzurum £ r tahvili 86 | 1903 YE 1011 1 iTahvilât Rıhtım Anadolu 1 ve TI m 97 9150 ; yafetleri içinde ve bir Kleopatra önün de göreceğimi tahmin ediyordum. Prenses Seylânı, Londradaki yeşil Anlatıyorum. Bütün bu dekor, bu kadın, bu ziya ret ve bu konuşmalar o kadar baya- ğı ve iptidai ki! Bir gece evvel gözlerine bakmak- tan bile ürktüğüm bu nefis kadının, Mısırm bu en güzel dişisinin önünde bu kadar lâkayt kalacağımı nasıl dü şünebilirdim. Bu kadının beni sırf bir kaç dakikalık adali zevk için muhte şem villâsına davet ettiğini düşün - dükçe kendimden bile iğrenmeye baş ladım. Bir gün evvel güzel Yunan ka İdını ile Semiramis'te geçen saatleri- miz hiç şüphe yok daha samimi idi Bir aralık prenses Saylanm eski kocası Prens Akilin bugün Merynin Aşıkı olduğunu da hatırlayınca sahne nin âdiliği bir kat dahu sırıttı. Kim- bilir bu mağrur diye şöhret alan Prenses belki de kocazımın âşık oldu ğu İngiliz kadınından bıkıp usanmış bir adamı kendine âşık göstermek f- çin bu tesadüften istifade edecek: malları da piyasada büyük sürüm te! Fotoğraf Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz, karakte- finizi size söyliyelim! İradesine #ahip, azimkâr, faal: bir karakter. Makineye karşı büyük bir muhabbeti . var-| dır, Onunla çok meşgul olur. Dai- ma yükselmek, lerlemek ve bunu en seri Vvasıtayia yapmak ister. Me- a selâ İyi bir tayya. recl olabilir. İçti- p maf şartlarm ve , kanunların bağla: rma hürmet eder, | fakat bunlar, onu | Nuri Yüçeler — istediğine kavuş. | turmak için birer mâni teşkil etmek vaziyetine gelirse, onları koparmak- tan biran olsun tereddüt etmez. Tehlikeye atılmak, onun için haya | tın zevklerinden birini teşkil eder. * ar 8 MAL Zeki, müteşebbis bir şahsiyet, Ka- dmlara mahsus hassasiyeti, kafası - nm faaliyeti karşısmda ikinçi dere- ceye düşmüştür. Fikri kabiliyetleri - in daha fazla tezahürü, inkişafı için Az ihmeleidir, Muhiti onun uzak u - fuklara açılmak arzularına engel ok | maktadır. Eğer, biraz ananenerest | olmasaydı bu bağlar: kırardı. Muhi- tinin tesirinden kurtulamamış olmak la beraber, muhitine büyük tesirleri İ olmuştur. Ozünü ferdden ziyade ece - İmiyete vermek ister, İyi kalplidir. | Olgun bir insandır. PiYASA VAZIYETİ Dünya buğday mahsulü Bu sene buğday mahı | duğu halde, müstah İ recek kadar mıyacaktır. Dü: ünlükten sarfı zar son günlerde buğday fiatlerin - de yükseliş istidadı görülmektedir. Bunun sebebi, dünya buğday vaziye- İ tinden: ileri gelmektedir. Amerikada kmdaki haberler teeyyüt etmektedir. Bu şerait altnda Amerika geçen 86- neki kadar buğday ihracatı yapamı- yacaktır, bundan başka İtalyada da buğday ve umumiyet itibarile hubu bat mahsulü fenadır, Vâkm İtalya buğday ihraç eden bir memleket de- ğildir. Bu itibarla Ttalvada mahsulün az- lığı, İtalyanın ihracat - sahasında mevküni kaybedeceğine delâlet et - mez. Italya buğday ihtiyacının bir kısmını dışardan tedarik etmeye me& burdur. Bü sene orada mahsul az ye tiştiği için, mühim (miktarda buğ- day ve diğer hububat nevilerinde da ba ziyade ithelât yapacaktır. Dünya buğday vaziyeti hakkın - daki haberlere, ticaret borsasmda - İ ki alâkadarlar arasında ehemmiyet- le takip edilmektedir. Bühassa bu İ haberler içinde Amerikada buğday mahsulünün az olması, Türkiye buğ day ihrücatınm artmasına sebebiyet verecektir, Yukarıda yazdığımız gibi buğday flatlerinin artmasmdaki se- İ benler bundan ibarettir. Diğer taraftan memleketimizde mıstr mahsulünün de bol olacağı an. laşılmaktadır. Çarşamba, Adapazarı gibi misir iş Ben bu iğrenç v ve gülünç tesadüf | vi dlişünürken Prenses vine seslen- — Teal, Içeri giren sevimli fellah yavrusu- na Arapça emirler verdi. Sonra bana döndü: — Nİ gecesi yaşamak İster misi- niz? Bunun ne olduğunu öğrenmeden başımı eğdim: — Yaşatırsanız. — O halde kalkalım , Mavi bir bulut gibi - yavaş yavaş | yürüyor. Gittikçe koyulaşan gölgelere karı- garak geniş tarasaya çıktık, Kimse. ler yok. Sicak iklimlere mahsus kalin yap. raklı ağaçlar dinleniyor gib! hava- Aa gittikçe tazelenen bir vahşi çi - çek koküsu var, Prensesi takip edi- yorum, Bir aralık durdu. Başmı çevirdi! — Karanlık ölüyor. Elinizi verir misiniz? Şimdi sıcak parmaklarile elimi tut tu, Yanyana geniş bir merdivenden bahçeye indik. Ağaçların gölgesinde yol kaybolu eyi 'T. S. Imzasiyle: “Onu” size nasıl anlatayım, keli- meler çok sönük ve zavallı kalacak- | lar. Kelimenin tam manasiyle hariku- ck saçlı, dünyanın en güzel çizgile- rinden teşekkül etmiş erkek vücudu ile “Apollon” un canlı benzeri, bu vilout lstünde çok güzel bir kadın başı.Bütün bulara “Münir Nureddin” in sesinin; onun sesi yanında kaba dokunmuş bir kumaş kalacağımı da i lâve edin, ve siz de 17 yaşında bir genç kız olun ve onu sevmeyin. Bu imkânsızlık demektir. Onu tanıma - dan çok mes'uttum, şimdi ise.. Za - ten bunlari niçin yazıydorum?.. Çok kw bir samanda samimi ar- kadaş olduk, Albümleri yüzlerce genç kız ve kadın resimleriyle dolu. Arkalarında en içten birer satır ve kendilerine şeref vermiyen o imsala- ru Ona soruyorum : — Sen kimleri seversin? — Beni sevmiyenleri! Dedi. Ayna ihanet etmiyorsa ve arkadaşlarım yalan söylemiyorlarsa ve bana bakan delikanlılar midesiz değillerse; ben de güzelim. Şimdi size soruyorum, Bu gence kenimi nasıl sevdireyim? Albümün- deki resimlerin sahiplerine benze - mek istemiyorum. Kendisi harikulü- de sesi için yakında Avrupaya gi - decek. Çok »zhırap çekiyorum. Bir an evvel onunla alaşmam için ba- na akıl verin, çok fena şeyler yapa- bilirim. Köndinizi nasıl sevdireceğinizi, o, size söylemiş ya? Onunla alâkadar olmayınız. Ve bırakmız, O sizi ara- sın, Hem size bir şey söyliyeyim mi? | Vücudu . Apollon başı kız gibi, sesi hint kumaşi gibi ve on sekiz yaşında bir delfkanlı; daha şimdiden albümlerini yüzlerce kiz resimleriyle doldurmuşsa, farzı muhal onunla evlenseniz bile, mu - | hakkak isi sizi-bethaht eder, Hem da ha pek gençsiniz. Elbet, vücudu çe- lik gibi, başı erkek, sesi gür ve kal- bi yalnız sizin için boş bir delikanlı ile karşılaşacaksınız. * Hangisiyle evleneyim? Yenişehirden E. Y. imzasiyle: "26 yaşımdayım. Askerliğimi bi- #irdim. Sanatkârım, körfez bir mem lekette oturduğum için sanatımdan pek de memnun değilim.Kendine bir €ş arıyorum, Kendisiyle baş başa ya- #iyabileceğimi “tâhmin ettiğim bir kızla nişanlanmak arsusundayım. Kızın annesi babasi benim babam ve iz da bu işe muvafakat ediyor- tihsalâtımda en mühim mevkii işgal eden mıntakalarda mahsul boldur. Mısır tacirlerinin ifadesine göre, bu sene diş memleketlere bile misir ih - raç etmek ihtimalleri çok kuvvetli - dir, Halbuki geçen sene az mısır ye- tstiği için, piyasada mısır fiatleri yükselmiş, ziraat bankası Romanya- | den iki defa mısır getirmek suretile ihtikârla mücadeleye mecbur kalmış ti — Biraz sonra ay çıkaçak! — Gete hiç te fen Daha mektepte iken Göztepe, Fe. İneryolu bahçelerinden komşu kızla” rile seviştiğim geceleri hatırladım. Tatlı bir heyecan içinde yürüyo - rum, Yapraklar yüzümüze takiliyor. Bir anda Nil önümüze çıktı. Etrafı sık ve kal yapraklı ağaç- larla sarılmış küçük bir | bulunduğumuzu farkettim. Prenses elinin küçük bir hareketi Jile tbermer bir kolona dokundu. Kü. İçük meydana bir anda mavi bir ay - dmlık yayıldr. O zaman Nil gecesinin bütün esra- rı gözümün önlne serildi. Karanlıkta küçük bir teras gibi gör düğüm bu Üç tarafı yapraklar, ağaç lar, çiçekler örülü yer ipek halılar döşenmiş Arap tarzı bir sofra, Hemen yerle beraber görünen al - çak bir masa ve etrafında Tutanka mun tarzında ipek kaplı şilteler, yas- tıklar, minderler, Prenses elimi birakmadan sordu: — Burada rahat edebilecek misi - niz. Bilmem? Ve cevap beklemeden yürüdü. Bu biribiri Üzerine rasgele birakılmış yor yumusak yastıklar, minderler arası- lâde bir genç. 18 yaşında sarı kıvır» | var, gibi, | —— m meydanda 12-71-0936 — iŞMeler eN)/”e ef Apollon gibi güzel bir delikanlı! nyelm lama Mektup gönderenler” Bize mektup gönderen say ağ yuzularımızdan çok mühim 1 -— vesıları sayfanın yanii rd tarafına yazmak, arkasına n mak, 2 — Mektupları mümkin takdirde makine ile, Stmanea Mİ v aralarını geniş bırakarak, yazmağa çalışmak. w Bu iki noktaya dikkat sadi takdirde, hem bizim işimiz Kğ laşmış olur, hemi de kendilerini © ha çabuk cevap verebiliriz. l ma İâr, yalnız annem muvafakat di yor. Kız zengindir, ne: şekilde m ket ettimse bir türlü annemi raf tiremedim. Yukarda söylediğim mali vaziyetim pek müsait yi kısım babası zengin ve ayi sami da ihtiyar olduğu için bu kızı 4 Jikrindeyim. Ayrıca geçen gün saya gütiğimde alışveriş için ui kânma gittiğim ve ötedenberi dığım bir sat bana şu teklifi e kundu, Benim biraderimin var, Bu kızım bir annesi, bir &i si vardır. Ağabeysi bekârdır. 41 si de ihtiyardır. Kizm evi de * Zğer sen muvafakat edersen amcası olmakla babası sayıl Bu İs sana vereyim. Sana hiç ğün masrafı ettirmem ve fai y da bir buçuk lira yevmiye ile iş veririm. Memleketindeki babam himaye ederim. Yahut rı da buraya getirirsin, dedi, A: biraz asabidir. Yarın karımla İnemez diye" korkuyorum. Bur: şekil biraz iç yüveyliğine boru güveyliğinde kadın erkeğe tah küm. etmek ister. Bu iki hangisini tercik etmeiliğim Sİ | sunda beni tenvir ediniz.,, Gönlünüz hangisini istiyor? kalırsa, birinci kızı istiyorsun! nu alınız... # Benim için ne düşünü, Maçkadan R. B. imzasiyle: “Bir müddet evvel bir erkekli rığtım. O gündenberi sık sik vi maa başladık. Iki ay böyle İl ettikten sonra bir hafta evvel öğ. diğime göre bu erkek benimle / sempati olarak tanışmış doğr. bir inad için. Bununla bereli i id bekliyorum. gi Sizin için ne düşündüğünü m işin insanın kâhin olması hal takmınız. Arzularını daha anlarsınız. Ona göre hareket niz, z tün randevulara gelir ve hafi a bilirim ki, yarım saat . cağımız yerde bekler, im kek benim hakkımda ne düşü Cevabımzı büyük bir istırap Bunu bilemeyiz. Fakat size bir © İsiyemiz var. Eğer bu adamla ri mekte devam niyetinde bi izinle bir inat için tanıştığın Hinizi hissettirmeyiniz, ma k na yuvarlanır gibi düştü. Bu yuvarlanış ta yalniz Ben de beraberdim. Bu al yeşil, sarı renk ipekler z de insan vücudunu okştyan yumuşaklığı, bir hayal ve rüYe veren tatir mavi ışıklar ve masanm tzerini dolduran gark lü altın kâseler, fağfurlar “ii lar ve gecenin hararetini usatesine kanarak tekrar yi fışkıran yabani çiçek kokular” Prenses Seylân başınm m LU tiği bir yastığa dayandı, Ben nun gibi yapıyorum, Alçak masa üstündeki se lardan birini aldı ve işaret — Içelim! Bir tas da ben aldım. Bu doi tın tasta ne var. Bilmiyorul ye O dudaklarma götürüyor. Seal beraber bu ağır tası oduda yaklaşlırıyorum. Içinde Kır” içki var, Arapça söyl — Ya ruhf! — Ya uyunit — Hayyamı okudun pati, çi Onun gibi, onun felsefesi Sİ lim, carkas değildi | | | 2 z a

Bu sayıdan diğer sayfalar: