25 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

25 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 5-71.986 Çanakkalenin canlı sembolü Ak bıyıklı kahraman, İntepede üç ay nasıl çarpıştığını anlatıyor ZA “ İntepe tarassut yerini dünyanın zengin salonlarındaki yaylı koltuklara değiş Çanakkaleye ilk geldiğim gün bir- çokları bana sordular — İstanköylü Mehmet görüştünüz mü? İntepe ile Mehmet İntepe, Çanakkale muhâ- | rebelerinin canlı bir sembolü halin - de... Bu ak bıyıklı kahramanım İnte- pe tabyesinde üç ay geceli gündüzlü, düşmanla nasıl çarpıştığını anlata an lata bitiremiyorlardı. Ben bunları In- tepenin kendi ağzından dinlemeği ter cih ettim Iskele gazinosunda, başbaşa muştık. kal. Intepe, top gibi gürliyen sesile, sö- | 26 başladı: — 330 senesi birinci teşrin aymın 21 inci günü!.. Seddilbahirde birinci batarya kumandanıyım. Düşman do- Da , bütün toplarmı üzerimize çevirmiş, bizi, ateşten bir çember iç ne alıyor, var hizile benim tabyeye yükleniyordu. 18 harp gemisinin ay- nİ hedefe savurduğu top mermileri, tabyemizde tesirlerini göstermekte gecikmedi. Uç isabetli atışla cepha - veliğimizi infilâk ettirdiler, 70 nefer ve 5 zabitimiz, cephanelik le birlikte havaya uçtu. Düşman do- nanması o akşam çekilip gitmişti. İ- kinci gelişi 6 şubatta idi, Bu yine Sed dilbahirde idim, Aramızda saatlerce top düellosu oldu. Bu sıralarda, mü- essir top ateşleri karşısında, Rumeli yakasmda Frtuğrol ve Seddilbahir, “Anadolu yakasında Kumkale ve Or. haniye tabyeleri biribiri arkasından düştüler. Biz topçular, çekildik. Yerlerimize piyadeler geldi. Tabur kumandanı 0- Jarak Soğandereye yerleştim. Daha sonra da İntepeye Mütekait topçu yüzbaşısı Mehmet, bu “İntepe,, sözü üzerinde, sanki bir tepeye çıkıyormuş ta, birdenbire yo- rulmuş gibi, ansizm durdu. Kimbilir, neler di aş ken dini toplıyarak: 5vet, diye sözüne devam etti, İntepede tiç buçuk ay kadar, düşman la topçu düellosu yaptık. Hayatımm en heyecanlı günleri İntepede geçti. Hiç unutmam: Bir gün, Cevat Paşa İle Alrfan Boğazlar kumandanı Oze- dun Paşa, Reklân Paşa, Mertem Pa- #a, erkâniharplerile birlikte İntepe deki tabyeme gelmişlerdi. Kendilerine bataryamı gezdirirken Cevat Paşa, bana sordu: - Söyle bakalım, koca Mehmet... Şimdiye kadar kaç mermi attm düş-| mana?, — Ug yüzden fazladır, paşam.. De- dim. Paşa tekrar sordu: — Efrattan kaç sehit, kaç yaralı verdin? — Şimdiye kadar, tek şehit yerme | dim, yaralım da yok! . ? Alman paşalar, verdiğim tekmil haberine inanmadılar: — Bu kadat mermi yağmuru altın | dn nasıl olur da tek nefer şehit düş- mez! Dediler « Benim de tepem attı: — Ne yapalım, dedim onları zorla ,öldürecek değilim ya.. Ölmediler iş” te... a Cevat Paşa, gülmeğe başladı. Öte- ki Alman Paşalar da gülümsediler. Cevat Paşa, tâ o zamandan beni severdi: — Haydi, yüzbaşı, dedi, sen de, ef- radın da istirahate mühtaçsınız! Bir #ki gün içinde Mecidiye tabyesine gi- deceksiniz! Ertesi günü, paşanm emrile İnte- peden Mecidiye tabyesine geçirildim. Orada iken, Naraya, (24) lük iki top geldiğini ve bunların Topçamlara yer leştirileceğini öğrenince, Mecidiyede daha fazla kalamadım. Müstahkem mevki kumandanlığına müracaat ede rek beni bu yeni tabyeye gönderme- lerini istedim. Cevat Paşa, razı oldu. Fakat depo lardan yeni bölük teşkil etmek şarti- le... Bu suretle eski talim görmüş ef- radı, elimden aldılar, Depo efradile yeni bölüğü teşkil &- derek Topçamlar bataryesinin başi- na geçtim. Intepede, tarassut yerim, bir pa- İamut ağacı idi. Ben bu köşeyi, hâlâ, dünyanm en zengin salonlarındaki yaylı kotluklara değişmem... Ne he- yecandı © heyecan!.. Bir gün, düş- manın Eskihisarlıktaki obüs batar. yelerinden bir mermi gelerek topu - mun nişangühile kama kolunu sakat Ind. Biraz sonra da, ikinci topun, ki- İ Çanakkale kahvesinde eski zak namlu ve kundağı parçalandı.| İ Bu hâdisede beş neferimiz şehit düş- müştü, Böyle düşmanla - karşımızda İngi- üzler verdı - top düellosu yaparken, ğım mermilerden biri, İngiliz get nerali Ferik Farko Harson'un, ye -| İmek masasına düşmüş, Genersl, san- İ dalyeden yere yuvarlanarak ağır sü-| rette yaralanmış meğerse... İ Bu Generaile, harp bittikten çok sonra, sivil kıyafette, Çanakkaleyi ziyarete geldiği zaman tanıştım. Da- ha doğrusu tanışmadım, General ta- rafından tanındım. 34 senesi sonlarında 750 kişilik İbir seyyah grupu Çanakkale mezar- lıkları gezmeğe gelmişlerdi Seyyahların hemen hepsi İngiliz zabitleri idi. Valinin riyaseti altın - daki karşılama heyetinde ben de var dım. Bersberce gemiye gittik! Gene- rallerden biri, göğsümdeki harp im- tiyaz madalyesini görünce: Siz muhariplerden misiniz? di- ye sordu İ— Evet! Dedin, — Nerede harp ettiniz? — Intepede! İntepe sözünü duyar duymaz ge - neralin yüzü değişti, hayret ve ne yalan söyliyeyim biraz da saygı ifa- de eden bir bakışla beni sürüyordu. Böyle bir müddet hiç konuşmadı. Ne den sonra, sordu: — Siz, o meşhur İntepe bataryesi nin kumandanısınız galiba!, Cevap vermedim, General devam etti, Şimdi eski neşesini tekrar ele | almıştı. Anlatiyordu: — Bir gün, yemek yiyordum. Ma- | samın üstüne bir şarapnel düştü. ralandığımı anlaymca yedi batarye- ye birden, ateş emrini verdim. Top gülleleri, ortalıkta korkunç iniltiler kopararak, karşı dağları titretiyor - du. Ateş, yarım saatten fazla devam mem ,, y r muhariplerle bir hasbüha etti. Artık bataryenizde, taş taş üs. tünde kalmadığına hükmedilebilirdi. Fakat arast çok geçmeden İntepe ye niden faaliyete geçti. Bunca gayret. lerimize rağmen bataryanızı sustu - ramamıştık. O gündenberi sizinle ta- nışmak isterdim!,, | General, elimi sıktı ve beni hara-| retle tebrik etti. Daha sonra kendi. sinden aldığım bir mektupta göyle yanıyordu. General Guro le konuşurken İntepedeki bataryanızdan bahsettim, Guro da sizi tanıyor: İhtimal ki, benim kolumu da koparan onun bataryasıdır! dedi Mehmet İntepe, bunları anlattık - tan sonra, içini çekti — Ah, keşki genç olsam da yeni Çanakkale istihkâmlarında bir ba - | taryn da ben alsam. , Mektepten çıkmadık ama, Çanak- kalenin bin mektebe bedel olan tec- rübeleri, bizi, adamakıllı pişirdi cuğunuz var? ur — Kaç ç Dört nü kendim — Çocuklarmızla birlikte mi-yagı- yorsunuz? Başını salladı: — Hayır! Hepsinin ayrı evi var, Benim bildiğim, kuş, tüylendi mi, uç malı! Mehmet İntepeye: — Şimdi ne iş yapıyorsunuz? diye | sordum. Boynunu büktü: — 23 lira tekmiit maaşile köşem - de, oturuyorum!.. Koca yüzbaşı, hâlâ otuz yaşmda bir delikanlı kadar genç. . Bana son söz olarak: İ — Allah, seni inandırsın, dedi, Şu dakikada hizmete çağırsımlar, bir da- kika durursam, adıma İstanköylü Mehmet demesinler! Sulâhattin GÜNGÖR i En küçüğü ibi askas yat Tahlisiye kongresine giden delegelerimiz Bir müddet evvel beynelmilel tah- Yisiye kongresine hükümetimiz adi» na iştirak etmek Üzere Isveçe gitmiş olan Tahlisiye Umum Müdürü Nec- mettin Erolla Deniz Ticaret Müdürtü | Müfit Necdet ve Iktısat Vekâleti! Tahbsiye Şefi Hâmit Özker dün şeh- rimize dönmüşlerdir. Tahlisiye kongresi, İsveçte Köten- berg şehrinde toplanmış, 10 gün sü- ren kongreye bütün devletler mu - İ rahhasları iştirak etmişlerdir. Kon- İgrede birçok raporlar, tebliğler o- İkunmuş, dünya tahlisiye işaretleri- İnin fazlalaştırılması hakkında yeni İ kararlar alınmıştır. Devlet mümes- İ silleri, kongreden sonra şimal li - İ manlarını gezmişler ve liman faali- İ yetlerini, deniz ticaretine müteallik İişleri tetkik etmişlerdir. Deniz Ticaret Müdürü Müfit Nec- det, Iktısat Vekâletine verilmek üze- re bir rapor hazırlamaktadır. ğ İngilterenin sulh taarruzu (Başı 1 incide) lar açmaktadır. Demek ki hoşnut #üzlüuk uyandıran bütün işler dihle- necek, araştırılacak, Avrupada âbenk ve sulh kurmak için hüsnü niyetle bir umumi taarruz yapılacaktır. Almanya, İtalya ve diğer alâka darlar, kendilerine uzatılan ele ayni nevi sulh arzusile mukabele ederek” ler mi? -Londradaki resmi tebliğin uyandırdığı ümitler tahakkuk edebi" lecek mi? Bu suallere evot cevabi vermek için dünyadan bütün id emellerin birdenbire silindiğini ve cihanm cenhet haline geldiğini kabul etmek icap eder, Bu hususta çok nikbin olmak caiz olmamakla beraber Avrupa münase- | betlerinde ye: ayfa açmak busu sunda Fransanın İngiltere ile pürüz- | süz bir işbirliği yapmağa o müheyys görünmesi, yeni bir inkişafın başlı başına bir alâmetidir.. Bunun delâlet | ettiği mina şudur ki Almanya ile İtalya, Avrupanın hem garbinde, hem (İtalyanlar Habeş çetelerini dağıtıyorlar Roma, 24 (A.A.) — Adisababa - dan bildirildiğine göre İtalyanlar, Chons'da tathir harekâtına başlamış- lardır. Italyanlar, Adisababanın yüz elli kilometro cenubunda Habeş yağma- cılarından mürekkep çeteler yakular mışlar. ve dağıtmışlardır.. İtalyan kuvvetlerinin geçtikleri her yerde Habeşlerin dehalet etmekte oldukla- de şarkında hakiki bir sulh ve eni niyet kurulmasın: samimi surette İS- terlerse Fransadaki eski menfi Ver- say zihniyeti böyle bir ümidin tahak- kukuna mâni olmayacaktır, TAN m — a | rı haber verilmektedir. İ Afrikaya asker gidiyor | Berlin, 24 (Tan) — 1200 Italyan | askeri ve 65 zabit, bugün,Napoliden Şarki Italyan Afrikasına gitmek ü- zere vapura binmişlerdir. N Şam fuvarında Türk pavyonu çok muvaffak bir eserdir Ankara, 24 (A.A.) — Beynelmilel Şam fuvarmdaki Türk paviyonu hak kmda gazetelerde yapılan neşriyat ü- zerine Ekonomi bakanlığı tarafından gösterilen yakin alâka derhal alınan tedbirlerle kısa bir zamanda fuvarda açılan yeni ve büyük pavyon hakkın- da Şamdan aldığımı; malümatı bir- kaç gün evvel heşretmiştik. Bu defa Ekonomi Bakanlığına gelen malüma- ta göre Türkiyenin panayıra geniş ölçüde ve muvaffakıyetli bir şekil. de İştirak etmiş olması müsbet tesir- ler husule getirmiş, gerek memleke- timiz hakkında ve gerek Türk mamu lât ve mahsulleri etrafında büyük bir alâka uyandırmıştır. Bu hususta Ba. kanlığa gelen telgrafları neşrediyo- riz: Tapu ve Merkez ve Ankara, 24 (Tan) — Tapu ve Ka- dasiro Umum Direktörlüğü Teftiş Heyeti Relaliğine Tapu Maliye Mü - fettişi Hakkı, muamele direktörlüğü- ne merkez tapu direktörü Mümtaz, fen müşavirliğine fen maliye müfet- tişi Halit , fen başmüfettişliği- ne fen 'direktör muavini Ahmet ni lih, kadastro direktörlüğüne tapu müfettişlerinden Hakküddin, ta pu sicilleri direktörlüğüne tapu mü- fettişlerinden o Mehmet Ali, birinci sınıf müfettişliğe İstanbul tapu di- rektörü Agâh tayin olunmuştur. Yeni teşkil olunan Ankara grupu tapu sicil direktörlüğüne umum di- rektörlük kadastro direktörü Agâh tayin olunmuş ve Çorum, Yozgat, Çankırı, Kırşehir merkez ve mülha- kat tapu İdareleri bu direktörlüğe bağlanmıştır. Yeni teşkil olunan Ekönomi Bakanlığı Ankara Pavyonumuz hükümet reisi ve er. | kânı ile konsoloslar, banka direk - törleri ve tüecarlaria “diğer birçok davetliler huzurunda parlak törenle açıldı. Pavyonun güzelliği, teşhir e- dilen eşyanın tenevvüü ve nefaseti, dekorasyon tekniğinin mükemmeli - yeti tam bir muvaffakıyet temin et- miştir. Binlerce ziyaretçinin tehaci. mü karşısında intizam ancak polisin müdahalesi ile temin edilebilmekte. dir. Alınan neticenin ümidin fevkin- de olduğunu arzederim. Komiser Baha Ekonomi Bakanlığı Ankara Pavyonumuza gösterilen büyük a- lâka dolayısile fuvarn müddeti on beş gün daha uzatılmıştır. Ziyaretçi adedi emsalsiz dereceyi bulmuştur. Mallarımıza talepler çoktur. Tafsi - lât raporla arzedilmiştir. Komise Baha Celâl Bayar Ekonomi Bakanı Ankara Şam fuvarındaki pavyonun açıl - mast Türkiyenin endüstri alanında, ki ilerleyişinin en güzel,bir nişanesi- dir. Samimi tebriklerimi ve Türki - Yenin fuvara bu suretle İştirakinden dolayı teşekkürlerimi sunarım, Beynelmilel Şam Fuvarı Ge - nel Direktörü Aref | Müdafaa Vekilinin Beyanatı İki gündenberi şehrimizde bulu nan Milli Müdafan Vekili Genern! Kâzım Ozalp dün, Tokatlıyan Ote linde hir arkadaşımızı kabul ederek | ŞU beyenutta buluniuuştur; Hususi bazı İşlerimi görmek | için Istanbula geldim. Kamutaym | fevkalâde toplantısında bulunmak üzere, birkaç güne kadar Ankaraya döneceğim, Montrö Konferansı mukarreratı mucibince, Boğazlar askeri işgal al - tına alınmıştır. Mukavele hükümle rine göre, lâzımgelen tedbirlere de. vam edilecektir. Kamutayın fevkalâde toplantısın- | dan sonra Çanakkaleye gideceğim.” | Eçiler, fevkalâde toplantı için Ankaraya gidiyotlar Bugünlerde Ankaradan şehrimize gelmesi beklenilen Yunan Eiçisi M. Rafael, Kamutayın fevkalâde top - lantısında hazır bulunmak Üzere, hareketini tehir etmiştir. Kamutayın 30 Temmuz toplantısı sı münasebetile, şehrimizde bulunan bazı elçilerin de Ankaraya dönmele- ri muhtemeldir, (Başı 1 incide) Hukuk Fakültesi talebesi arasmda bir tereddüt uyandırdı. Bu tereddüt yüzünden bayramın vaktinde etrafa duyurulmaması bugün salonun kıs « men boş olmasına sebebiyet verdi,,, Cemil Bilsel, bundan sonra, Lozan ile Montrö arasındaki farkları ve e hemmiydNerini izah etmiş, Lozanın tarihçesini yaptıktan sonra sözü Hu- kuk Fakültesi profesörlerinden Etem Menemencloğluna birâkmiıştır. Profe- sör Etem de, Lozanın hukuk bakı. mından ehemmiyet ve kudret ettikten sonra yine bu noktainazar - dan bir tarihçesini yapmıştır. Manipüle üzüm ihracatı menolunuyor | | 7 kadastro mülhakatta yeniden tayinler yapıldı Bursa grupu tapu direktörlüğüne müfettiş LOtfi tayin olunmuştur. Balikesir, Kütahys, * Bursa merkez ve kaza tapu idareleri de bu direk » törlüğe bağlanmıştır. İstanbul teşkilâtında mühim değişiklikler bekleniyor Tapu ve Kadastro Umum Direk- törü Cemal önümüzdeki günlerde Is- tanbüla gidecektir. Cemal, Istanbu- lun yeni tapu teşkilâtı etrafımda tet- kikatta bulunacak ve alımacak neti- celere göre İstanbul teşkilâtma yeni bir şekil verilecektir” Haber aldığı - mıza göre İstanbul Lâpu memurları Jarasında çok mühim değişiklikler o- lacak, ihtiyar memurler teksüde sevkolunarak yerlerine genç ve ye ni elemanlar almacaktır. Lozan zaferinin yıldönümü Dün Üniversitede merasimle kutlulandı Dünkü merasimde hazır bulunanlar Profesör Etemi, Hayrünnisanm bir söylevi takip: etmiştir. Hayrünnisa, İstiklâl savaşından; Lozan zaferin « den,, Montrö muvaffakıyetinden bah- settikten sonra: “— Lozanın ruhu, milletin bür ve müstakil. kalmasıdır.,, demiştir. Bundan sonra talebederi Salih, Mümtaz ve Safa söz alarak sirasile birer hitabe irat etmişlerdir. Merasi- me Climhuriyet maryiyle geç vakit nihayet. verilmiştir. Merasimden son- ra Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti idare heyeti otomobillerle | Taksime giderek âbideye bir çelenk koymuş- lardır. Ankara, 24 (Tan) — Üzümleri - mizin yabancı memleketler üzümle - rile karyılaştırılarak yeni bir tip ya- pılmasını önlemek, ve rekebetten korunmasını temin etmek için ma- nipüle edilmemiş üzüm ihracatının menolunması kararlaşmıştır. Küçi ar Kal * Bergama, (Tan) — İlçemizin ye. ni teşekkül eden bandosu, muntazam çalışmalarına başlamıştır. Gençlerin 30 ağustos bayramma yetişmeleri İ- gin öğretmen ve talebeler durmadan çöpe * Aydın, (Tan) — Aydın özel yö- netim kurulundan aylık alanların haziran temmuz aylıkları temamen verilmiştir... Son kanun hükmüne göre özelkurul emrine verilen ma- Orduda zehirl Ordu, (Tan) — Hava tehlikesi ve —. i gaz kursu zehirli gazlerden Korunma hakkında liye işyarları, hazırlanan yeni yerle- | memleket hastanesi dahiliye mütehassısı ve gaz doktoru Mes'ut Sezer ta- rine taşınmağa başlamışlardır. De- vir muamelesi de hitirilmistir. lardan bir grupu gösteriyor, iğ rafından konferanslar verilmiştir. Yukarıki resim, konferansta bulutan-

Bu sayıdan diğer sayfalar: