3 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

3 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M a EMLEKETİ La, la b Fazla su sarfiyatının İHarputun imarı önünü almak için... İzmit belediyesi bütün evlere saat koyduruyor İa Belediye reisi : saatler de taksitle “ Yeni getirtilen veri.ecektir,, diyor zmitte hükümet dairesi ve Saat kulesi (Tan) — İzmit bölediyesi, Paşa suyunun şehir ihtiyacına kâfi gelmemesi Üzerine bundan bir müd- det evvi Su saatleri koyma mecburiyeti bir - takım şikâyet ve dedikodulara yol açmıştır. İddlaya göre, belediye su Bantleri takmakia su buhranının ö- nüne geçmiş değildir ve su saatleri başlıbaşma bir iş olmaktadır. Belediye Reisi Kemal Öz, bu şikâ- yetler hakkımda şunları söylemiştir: “— İzmitin nüfusu çok artmıştır. Bu bizim için mes'ut bir neticedir. Onuncu cümhuriyet bayramında şeh- re su getirilirken mevcut olan ihtiyaç nisbetinde tesisat yapılmıştır. Fakat Deliren manda İzmiti altüst etti, güç- lükle öldürüldü İzmit, (Hususi muhabirimizden) Dün, bir manda delirerek İzmiti alt- üst etmiş, bu arada birkaç kişiyi de yaralamıştır. Süleyman isminde bir köylüye sit olan manda, birdenbire delirerek ip- lerini koparmış, ve olanca hızı ile Çarşı içinde koşmağı başlamıştır. Paj mevkiinde, Şeref ve Pakize İsminde iki kadmla bir küçük çocuk, önlerine ansızın. çıkan mandadan kaçamamışlar ve muhtelif yerlerin - den yaralanmışlardır. Bu arada, hay| vanın sahibi Süleyman da hafifçe yaralanmıştır. Nihayet, hayvan po- lis Celâl tarafından güçlükle öldürü- lebilmiştir. Yaralılar hastaneye kaldırılmış, şehir halkı korku ve endişeden kur- tulmutur. İzmitte yeni bir yurt İzmit, (Tan) — İzmitte Onar adir yeni bir biçki yurdu açılmıştır. Bu - nunla sayısı ikiyi bulan biçki yurt- ları, İzmitin genç kızları için çok fay dalı birer müessese olmaktadırlar. Boluda z x& Bolu, (Tan) — Halkevi salonların- da gaz hekimi bakteriyoloğ Arif Ya- man tarafından zehirli gazlar kursu- bun ikincisi ikmal edilmiştir. Bu kur- sa, birincisine iştirak edemiyen öğ- rTetmenlerle İşyarlar devam etmişler dir. Kurs bir buçuk ay sürmüstür. iyaz günleri su membainm azalışı İkarşısnda belediye meclisi fazlı İfiyatın önünü almak için su tesisat- la sar das etmiştir. Şimdi su kâfi derecede şehir ihtiyacımı karşılamaktadır. | Saat takma ve bundan fayda işle- rine gelince, bu aşikâr bir hakikattir. Saatler takılmca fazla sarfiyatın ö- nü alınmıştar. Belediye su saatlerini bir mütenh- hide vermiştir, Müteahhit ilk defa 500 saat getirtmiş, bunların yarıdan fazlasını 14 liraya ve 3 - 6 taksitte halka vermiştir. Şu saatleri pahalı laşmış olmasına rağmen, ayni müte- ahhit ikinci getireceği saatleri de yine 14 liradan halka verecektir.” | «Kalpazanlar İ İzmitin bazı yerlerinde araştırmalar yapıldı İzmit, (Tan) .— Adapazarında $#- kerci Hüseyine kalp yarım lira veren Nihat isminde birisi şüphe üzerine yakalanarak zabıtaya teslim edil - miştir. Yapılan tahkikat, Trabzonun Akçaabat kazası ahalisinden olduğu anlaşıla Vihadın yalnız bulunmadı - ğını, Kadir ve Rüştü isminde iki ar- kadaşile beraber çalıştığını göster - miştir, Bunların, Akyazı nahiyesinin Çalı köyünde kurdukları bir nde kalp para yaptıkları anlaşılmıştır. Derhal yapılan taharriyat netice - sinde yarımşar Jiralıklarla birer lirs- lık kalp paralar bulunmuş Ve uzun miiddettenberi bu işle meşgul olduk- ları anlaşılmıştır. Düzce spor klübünde toplantı Düzce, (Tan) — Siyah Beyaz Spor Klübü Halkevi salonunda yıllık toplantısını yapmıştır. Bu toplantı- da yeni idare heyetine Niyazi vaz, Salâhaddin Köymen, Alâeddin Şaylan, Mehmet Altan, Beduş Tuğ - ral seçilmişlerdir. ehirli gazler kursları | Pü ma RA hai iğ iş ağ, ea Kursu pek iyi derece ile bitirenler, balka ve köylüye zehirli gazlardan korunma hakkında konferanslar ve- reoeklerdir. Yukariki resim, İkinci gaz kursu mezunları ilbay Salih Cemal Gülen'le beraber gösteriyor. Ay-| için çalışmalar Elâziz, (Hususi muhabirimiz bil - iyor) — Çak es olan Harput, E ası üzerine ehemmiyetini milen kaybetmiştir. Halktan çoğu âzize göçt ve yangın mavcudu harap eylemiştir. Bugün ancak beşyüz küsur evinde dört bin insan barınmaktadır. Kendi- sine bağlı 38 köy, 28 muhtarla idare edilir. Nahiye merkezinde yüz kadar dükkân vardır. Meyve ihracatı iyidir. Kösele işleyen ve mamulâtını İstan- İmla kadar gönderen bir deri fabri- | kos vardır, Harputta bir Halkevi binası inşa 6 | dilmiş ve beş kolu faaliyette bulunan | sve üçyüz kişilik bir salonla ufak bir e olunmuytur. Tam teşkilâ olmak üzere 120 dir. Harputta Ulu Caml ve Arap Baba mescidi 9 rihi Kıymeti haiz eserler de vardır. Kalenin inşa tarihi de çok eskidir. Belediye, güzel bir belediye dairesi yaptırmıştır. Ayren bir de çocuk bahçesi kurmaktadır. Park yapılmış, ankaz kaldırılmış, su yolları »iden tamir olunmuş, kasabanı tens vir ve temisliğine ehemmiyet verilmiş | ir. Belediyenin 936 bütçesi on buçuk | | bin Hradır. sulünü ihdas etmiştir. / larına saat takmak mecburiyetini ih- | Urfa civarında i o kaçakçılıkla esaslı mücadele , Alınan tedbirlerin büyük bir faydası görülüyor rfs, (Hususi muhabirimiz yazı - yor) — K ve çevres İne büyük zararlar veren mel'» | illettir. bu , « servetin uğ- radığı zarar, üzerinde durulacak ka- dar mühimdir. Kasahanm Suriye top rakiarile hemhudut bulunuşu, kaşa İ sılara fırsat vermiş ve eski idarenin alâkasızlığı ise bu fırsatı âdeta sari bir hastalık şekline sokmuştur. Hükü metimizce ittihaz edilen tedbirlerin kaçakçılığı menetmek hususunda bü- İ yük faydaları görülmüştür. Fakat | henüz kaçakçılığa kalmamış nazarile | bakılamaz. Arka kaçakçılığı hinsedi lir derecede devam etmekte ve altın- | i larımızım Cenuba akmasına sebebi yet vermektedir. Kaçakçı, işte fazla kâr gördüğü için çok defa hayatını tehlikeye atmakta tereddüt etmemek tedir. Kaçakçılığı kökünden menet - mek için üzerinde kaçakçılık yapılan eşya fiyatlarmı ucuzlatmaktan başka çare yoktur. Alâkadarların verdikle- ri malümata göre, bugün kaçak ola- İrak getirilen pamuklu ve ipekli eşya | fiyatlarında tenzilât yapmak, şeke içki, kibrit ve tuzda görüldüğü gibi bunlar üzerinde de kaçakçılığın azal- masında mühim âmil olacaktır. Urfa, çuk eski tarihlerden beri bir zahire ambarıdır. Yüzbinlerce hektar vüsa- tindeki Harran ovası bazı yıllar bire İ seksen verecek derecede mumbittir, Buğday ihracatı çok mühim bir ye- kün tutar. Bu sene #on #âmanlarda İ yağan şiddetli yağmur ve dolu tesi- rile rekolte düşmüştür. İzmit Halkevinde İzmit, (Tan) — Şehrimiz Halkevi pehlivan güreşleri tertip etmiştir. Gü reşler aym 16 sında yapılacaktır. Bu güreşlere Mülâyim pehlivan da işti- rak edecektir. İzmit Hava Kurumu Kadınlar ko- lu da, aym sekizinde belediye bahçe- $inde bir kır balosu tertip etmiştir. Balonun güzel ve emsalsiz bir neşey- le başarılması için hazırlıklar yapılı- yor. Yenişehir köylerinde sun'i telkih Yenişehir, (Tan) — Yenişehrin da mızlık koyunlarına sun'i telkih yap- mak üzere Karacabey koyun yetiştir. me çiftliğinden 5 merinos koçu ge - tirtilmiştir. General Ethem çiftiği, Yenişehir köylerine çok yakın oldu- Zu için telkih ameliyesine buradan başlanmıştır, Tik defa ilçemizde yapılan bu ame- liye hayvan sahipleri üzerinde çok iyi bir.alâka uyandırmıştır. İm, için nüfusu azalmış | TAN EMAN TlBu hafta içinde çıkan kitaplar İBenim ve Onların Hikâyeleri — Vâ- Nü, Kanser bulaşır mı? Dr. Opr. Ce- Veşri — Fahriye Arık, Derici lik — Kimyager Enver Remsi Benim ve onların hikâyeleri Yazan: (Vâ — Nü) Sayfa: 160 Fiati: 50 kuruş (Va — ) “Bemin ve onların hi- köyeleri,, namı altında bir kitap çe kardı, (Vâ cında şöyle diyor: “Bazı adapte, hattâ tercüme hikü- yelerim, müellifinden ziyade bana ait- tir, O derece değiştirilmiş ve milli tirilmiştir. Bazı telif hil “benim beynimden çıkan ve belki de etrafımdaki hayatımdan almmış ol- | masına rağmen» ecnebi üdebanın Üs- | Yabunda Insan bu parçayı okuduktan sonra gayriihtiyari (Vâ — Nü) ya acıyor. Adaptasyon üstadı (Vâ — Nü) ora- dan buradan o kadar mevzu aşırmış ki şimdi kendi mevzularının hangisi |olduğunu farkedemez olmuş ve işin İçinden çıkamadığı için de kitabı: mine mecbur! olarak (Benim ve on - ların hikâyeleri) demiş, Kendisinden kıymetli eserler beklenen bu yazıcı imin olduğu belli olmıyan bu hikâ - Yeleri çıkarmak suretile kendi hak- kında bu bekleyişin yersiz olduğunu | ispat etti. i Kanser bulaşır mı? Yazan; Operatör Cemil Sayfa: 69 Flati: 30 kuruş Bundan uzun bir müddet evvel ga- zetelerde kanserin sazi olup olmad: hakkında Operatör Cemil ile diğer o İperatörler arasında büyük bir kaşa olmuştu. Mevzuun ehemmi; ne rağmen bu münakaşa şahsiyet me- selesi olmuş ve bir netice vermemişti. Bugünlerde Operatör Cemil “Kan- İ ser bulaşır mı,, ismiyle bir kitap çıka- rarak bu meseleye tekrar avdet etmiş Na mari oi inin değil beynel milel bi: âlimlerin de kani bu- Tunduğunu sölüyor ve kitapta ku serin sari olduğunu fspat için uzun zun misaller zikrediyor. Eserde bun- dan başka kanserin mahiyeti, ârazı, davisi, ve bu hastalıkla mücadele İiçin neler yapılması hakkında malü- İmat vardır. | | Neşri Yazan: Fahriye Arık Bayan Fahriye Arık bize tamamile tetkik mahsulü olan tarihi bir araş- İtirma eseri kazandırdı. On beşinci 8- sırda yaşıyan doğumu ve ölümü tama miyle belli olmıyan tarihi, şair Nesi den bahseden bu eser bizde henüz iş- lenilmemiş bir branşa temas etmekte- dir. Büyük bir emek sarfedilen bü 6- rijinal kitapta mehaz “azlığına Tağ- men Bayan Fahriye Arık'ın metodik çalışma sistemini sezmemek kabil de- i ğildir. Eserde Neşrinin şiirlerinden bahse. dilirken bunlardan elimize ancak par çalar geçmiştir deniyor. Evliya Çele- bi, Nesrinin şairliğini “kaybolmuş bir kıymet,. olarak işaret ediyordu. Neşrinin en mühim tarihi eseri o- lan cihanmümadan bahseden sayfalar İkitabm temelini teşki nüma umumi bir tariğ Bu tarih altı kısımdır. Her Kısım da muhtelif tabakalara ayrılmıştır. Altmer kısım tarihi Âli Osmandan bahseder.Bu kıs mın tabakalarmda da eski Türklerin dini yasayışı, Ali Osmanm kuruluşu hakkında malümat vardır. Neşri ese- ri yazarken zamanınm mehazlarma istinat etmiş yalnız Ali Osmandan bahseden kısımda mehaz zikretme- miştir. Dericilik Yazan: Kimyager Enver Remzi Bayfası: 282 Fiati: 2 lira Dericilik Türkiyede mühim bir sü nayi şubesi olduğu halde bunun hak- kında elimizde bundan sekiz sene ev- vel çıkan “Dabagat ve dericilik san'- ati,, ismindeki eserden başka malü- mat alacak bir kitap yoktu. Bu boş- luk uzun zamandanberi hissedildiği halde bir türlü doldurulamıyordu. Ni- hayet Karaağaçta deri fabrikası mü- tahassıslarmdan Kimyazer Enver Remzi neşriyat âlemimize “Dericilik ve deri boyacılığı, isminde ikinci bir kitap ilâve etmeye muvaffak oldu. Enver Remzinin gösterdiği büyük te- Nü) kitabın başlangı" | ye .İSonra Prens Hasanm bahçe balosun- No. 3 İ I | i Yazan: MİTHAT CEMAD Koridorlarda bir gölge sahiden gölgeymiş gibi kaçıyordu Otomobil o kalkarken Prehse uzanan Akşı pencereden di. dı. Fakat aylardan beri hergün gâze- telerde İttihat ve Terakkiyi arıyordu. | Dayanamadı; “Maslak, ta ga ! açtı; Milessif bir irtihal | Esbak erkânı harp müşiri ... nin| meleri Belkis Hanımeferidinin bir İmilddetten beri seyahatte bulunduk” ları Nevyorkun Terminus otelinde lı (hal ettikleri derin bir teessürle ha- Alınmıştır. Merhumenin ailesine bilhassa amcazadeleri olan ve bah- | yemizin çok değerli erkânmdan bu- İlunan esbak ataşenaval Naşit Beye- fendiye samimi taziyetlerimizi beyan ederiz. — “78” » tağiyetin ilân numarası idi; Bu matbu teesalirlerin parasını Naşit İvermişti. Memlekette meşrutiyet ol - u nası! da belliydi: Istibdada Na- sidin rütbelerinişanları;halbuki şim yalnız akrabaların ölümü basıla- yordu. Fakat Adnan Belkisin ölümüne şaş- madı. Onun ölümünü şuurunun altm- da bir hisle beklemiş gibiydi: Son za- manda Belkis o derece gözden kay- bolmuştu. Ölüm hastaları gibi sokak- ta görünmüyordu. Hiçbir yerde değil- düÖlenler gibi Birdenbire mermer ya 4lrda, Nişantaşmdaki konakta Belki- sin bulunduğu köşeler birer birer bo | salârtyah hilereler gibi Adnana bak tılar.Binlerce Kişi kendine bakıyor- muş gibi Adnan sıkıldı. Sonra Belkis |ten çektikleri gözlünün önüne geldi. admm ölümüne ceza gibi baktı. İdan Belkisle beraber bu otomobilde döndükleri geceyi düşündü : Uşak Ah- medi yalvaran Belkisin tatlı gözlerini gördü; fena oldu. Bir de o gece bu otomobilde Ad- nanin oturduğu yerde Belkis otur- #yürim Asmanın hi tesadüfe, gönle , Bu aralık Prens Hasan bir- şey söyledi. Adnan anlamadı; en ki sa kelime olduğu için: — Ya! Dedi, Lâkırdı ederse ağlıyacaktı. Gece köşkte yatağında Belkise ağ- ölmekle eski bir ferahlık duydu: Belkis Adnan eski tarih hocalığndan, iptidai kunduralarından, Aksa, İ ki eski evinden kurtulmuş gibiydi. Prens Hasanın köşkü Adnanın bil Bu köşkte öteden- ri kaç göç yoktur. Öyleyken Adnan buraya geldi geleli koridorlarda on- | dan kaçan bir gölge var. Yemeği. çayı halayıklarn ellerinde ketenli tepsiler. Je odasına götürülen bu “Hanımefen- | di,, kim acaba? Peçetesinin gümüş bi- des e bakılırsa ev sahibinin akra- basından olmalı. Adnan bu “Hanımefendi, nin, yü - yilnü görecek kadar ona bir türlü ras- lamtyordu. Koridorda bir gölge sahi- den gölgeymiş gibi kaçıyordu. Adnan hafif lâvanta kokusunda ipek eteğin sesiyle kalıyordu. Fakat lâvanta Pren ründüğü koku! demek ki gölge Prenses Bahirenin ya çok ean- dan döstu,yahut Adnanın demin dü- şündüğü gibi, akrabası! Adaaam sende!... Adnan bu kadını mutlaka görmeyi istiyecek halde değil... O, kendi der- dinin içinde hapis... Gazeteleri kitap gibi dikkatle okuyor; sütunlarda “a cele satılık hane,, ye, “Krem Pertev,.6 kadar Tait Paşayı arıyor, dizlerinde gazete, gözleri duvarda saatlerce da- Uyordu.Muztariplerin bu duvarmı Ad nan kadar kimse anlamamıştır. Oİn- sanin gözünün tam karşısında nokta İ halinde bütün duvarın hedefleşmesi,.. İ Bunu Adnan kadar derdi olanlar an- lardı, Fakat tuhaftır, Adnan, artık her -| şeye inanıyordu: X Rüyaya; Salıya; gözünln seyirme- sine; kışa; baykuşa; örlümceğe her geye... Belkisle kışın evlenmişti de 0-| nun İçin ondan ayrılmıştı.Dün gece rüyada yeşiller giydiği için onu An- vazua rağmen çikardığı kitap derici- lik ve deri boyacılığı hakkında mühim ve lzumlu mallimatı ihtiva etmekte- dir. Müellifin üslübu fevkalâde selis- tir. Eseri hemen hemen her merak- Imm anlıyacağı bir şekilde yazılmış- tır. Büyük bir inkişaf devresi geçiren Türk dericiliği ku eserle çok geyler kazanmıştır. Müellifi tebrik etmek ilyordu; Çünkü sağ avcu kaşt Iadr. Sonra ağladığına sevindi. Sonra), memleket hesabına bir borçtur. Kk b karadan çağıraca Hi olacaktı. Demin 8 du ona 40 4 hep dâlıyordu. Dö sollardan, dolaplari Hızırlar, Peygamberler çıkacak KAğif odaar, yüzü sensizdi. Fakat ANAM ne kabul etmiyordu. Kahvelerği tramvaylardaki adamlar kadar Kİ, lemetdi. Yalnız Cemal Paşanın & coğrafyanın Bahrı Ahmerini ayri sanıyordu. Ama Musa Peygamiöi takunyelerle geçtiği denize gül du. Fakat aylar geçti; İttihat ve Li rakkinin Sadrazamı ona Babâliiğ Telefon etmiyordu. O zaman bÜÜZ hasretiyle Ankaraya inandı, Yemsii Prenses Bahireye anlatıyordu: ten o, vaktiyle bütün arkadı söylerdi. Bütün memlekette bir adam verdı: Anafartalar kahr! nı!.. Şimdi vatan bir insan gibi ken bir insan bir vatan gibi ayak di: Mustafa Komal!., Mustafa KeBi ayağa kalkınca yeryüzüne vura Eğ) gesine bütün bir memleket sığıyordk. Mustafa Kemal ayağa kalktı deri 15 milyon muztaribin altnda du Bi bir bayrak vardır demekti... Bünları söylerken, gözleri dolu yüzü güzelleşiyordu. Bir milletin ge resine dar gelen büyük sevinç Gif gözlerine sığıyordu: Bu göz yaşli Adnanm gururuydu. Fakat insanlarm yalnız heyesi” dan İbaret olmaması ne kadar fe! Aylar geçiyor, Ankaradan onu mıyorlardı. Adnann da ruhu tırnakları uzanıyor.dişleri ürpel du.“Onlar,Ja yanyana dursaydı mücadeleye daha çok İhanacakti. zaktan baktığı için “mucize,, ye tul gözlerle bakıyordu. Içinden “başi mıyacaklar!,, diyor, sonra utanij bog odada etrafına bakınıyor, ka kızıyor, «şam -yemeğinde pi Bahireye birdenbire: “>. — Göreceksiniz efendim, diy Yunan tüfeklerindeki Ingiliz ki ların: kanımızla söndüreceğiz biz! Mili mücadelenin « kahramanla, “iz,, oluyor, gündüz inkâr ettiği irilerin arasma > Adnan, “Eğ kendini de katıyordu. yi Fakat “göreceksiniz, ne demeli Prenses Bahire, memleketi kul cak adamı hergün Adnana gönül yordu. ği Prenses bilmiyordu: “Göretiğ hiz., kelimesi Adnanın yine Adü hitabıydı. Gündüz yalnızken gös düğü karanlık şeyler gece her önünde çehresinden taşacak san Prensin ve Prensesin yanında kunç yüzünü örtmek için. bu heyecanı suratma geçiriyordu. birkan a 8 İzmitte yağmurun tahribat Izmit, (Tan) velki gün İzmit köylerine şiddetli yağmurlardan bilhass& ler zarar görmüştür. Bu'aradâ kın köyünde 13 koyun ve keçi rından ölmüştür. > İstanbul Harici Askeri Kıtaatı İlânları Ankara'da Cebeci hastal sinde yaptırılacak dahili mı inşaatı kapalı zarfla siltmeye konulmuştur. inşaatın keşif bedeli 1351 lira 28 kuruştur. İhalesi Ağustos 936 Pazartesi ye saat 15 dedir. Şartnam€ ei şif ve projeleri (676 kW karşılığında inşaat şub©” 4 den alınır. İlk temi”, 8009 lira 32 kurUj Cu Eksiltme girecekler 2490 sayıl. e nunun 2 ve 3 üncü mad w a y İ rinde yazılı belgelerle ni teminat ve Bakanlığından alınacak ; liyet vesikalarile birlikt€ ali lif mektublarını ihal y tinden en az bir saat ö Ankarada M. Satınalma

Bu sayıdan diğer sayfalar: