2 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

2 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve işci Kayseri: 16 Eylâl / ayserinin aşağısında, istasi- b yonu biraz geçince mensu- İn çat kombinasile adeta yeni bir şe- *SD'hir kurulmuştur. Yukarda Erciyaşa sırtımı veren ist ceki Kayseri şehri, bütün evleri, TÜ mağazaları, dükkânları ve parkla- k fe rile yavaş yavaş bu yeni şehre, bu An yeni hayata doğru atılmiya mec- burdur. Her halde çok geçmeden j kombinaya : giden cadde yeni ve güzel evlerle süslenecektir. Zaten istasiyon caddesinin iki tarafında kendiliğinden tektük güzel binalar fışkırmıya başlamıştır. Yeni kombina, bu suretle çalış- masma kuvvet verdikçe, göze gö- rinmiyen muazzam bir miknatıs “halinde koca şöliri kendisine doğ- ru çekecek ve ama yeni bir şekil, © — yeni bir hareket verecektir. Kay- seride yapılan ve istikameti kom- © bina olan büyük bulvar ve istasi- yon caddesi, sade arabaları, oto- mobilleri değil, şehri de bu tarafa doğru nakletmiye yarıyacaktır. Kombina bu suretle memleketin sanayi hareketine yeni bir hız vermekle, yurdun dokuma ihtiya- ravacıya: — Fabrikaya çek! dedim. — Mencusata mı? diye sordu. — Hayır, mensucata! dedim. Güldü ve atları haydadı... Arabamız, tozlu fakat tesviyesi « yapılmış bir yerden ilerliyor. Yol- da mavi tulumlar giymiş adamlar, çocuklar ve bir yığın da kadın gö- rüyoruz: Acele acele fabrikaya dem apartmanlar yükseliyor, ö- bür tarafta asıl fabrikanm bulun- duğu kısım, biribirine sırt vermiş pevyonlar halinde yayılıyor. Bp“ kapıdan girdik. Müdi- riyete doğru ilerledik... / Fabrikanm Direktörü Fazıl ye- — rinde idi. Beni büyük bir nezaket İle karşıladı. Yanında giş- © manca, iri gözlüklü bir zat vardı. “Takdim etti: — Adana Mensucat Fabrikası Direktörü Süküti.. Ben rahat bir koltukta siparamı © yakarken onlar evvelce başladık- p e mubavereye devam ediyorlar- © — Demek Adanadan buraya na- © hak yere gelmişim. Burada da İİ amele bulmak imkânı yok... f — Ne gezer. Biz bulamıyoruz! Kir — Malüm ya bağ meselesi... Bu- “buhranı Pağa gitmek Kayseri mensucat fabrikasının umumi gö:ünüşü Kayseri kombinası yüzünden amele bulunamıyor. Fabrika idaresi yerli işçiyi fabrikaya alıştırmak için elinden geleni yapmış, fakat bir Fabrikanın iplik şefi mühendis Güher mese olamaz. Ayıp olur. Sonra etrafındakiler ne der?.. — Demek bu yüzden işlerini bi- le terkederler... — Evet.. Bağ meselesi oldu mu, iş filân dinlemezler. İllâki o bağa » Bazan dileri git mek istemeseler bile gitmiye mec bur olurlar. Çünkü şehirde kimse kalmamıştır. o Anneleri, babaları, kardeşleri, velhami akrabaları hep bağı gitmişlerdir. Onlar gidince amele de kalmaz. uhavereye kulak kabarttık.- ça bağ meselesinin hakika- ten gerek Kayserili amele için, ge- rek Kayseri kombinası için mü- him bir mesele olduğunu daha iyi anlamıya başlamıştım. — Peki, diye muhavereye karış- tım. Bunlar kâfi ücret almıyorlar Bu 18 kuruşa mukabil, üç övün yemek, haftada iki defa tatlı veri- Memleketten Röportajlar o YAZAN: , dava yapılıyor... ve. baktâ hariçten gelen hastaları bile teda- türlü ısındıramamış, Bu vaziyette dışardan işçi getirmek lâzımgeliyor Mümtaz Faik Az bir kalori değil; müteharrik ef- rat kalorisi, Buns rağmen ma Tüm ya, bağ meselesi... Kombinanm bir de hastanesi var. Burada hasta işçi muliyene ediliyor, yatırılıyor, ameliyatı be- vi ediliyor. Buna rağmen beğ me- selei mühimmesi. var... ombinanm direktörü bun- dan sonra bağ meselesi hakkında hayii izahat verdi. Ve sonra dedi ki: — Şimdi duvar afişleri yaptır. dık. Onları her tarafa astıracağız. Bâkm #ize bir tanesini göstereyim. Zili çaldı. Ve bir afiş getirtti. Bu afişte'şu cümleler yazılıydı: “Kayserili işçiler; “Kayserili işçiler bağa gitmit- “le ve fabrikaya devamsızlikssi- “mekle o fabrikayı zarara soku- “yorlar. Bu sarar fabrikadan zi- “yade Kayserilinindir. Fabrika “idaresi hariçten işçi getirimiye “teşebbils etmiştir. Bu yabancı “lar geldiği s#oman Kayserili iş- “çiye bir iş kalmıyacaktır. Kay- “seriyi korumak ve kendinizi “varlıktan yoksuzluğa götürmek “istemezseniz bağdan ve avare- “ükten vazgeçerek işinize de- “vamlı gelin ve biribirinizi ikaz “edin. Son pişmanhk fayda vr- “mez, İşine devamk gelmiyen “yalnez kendisine değil, sana da “fenalık edecektir.,, Yegâne sebep te bu! Şehrin içinde birçok boşta ge- yerlere mukabil fabrikada (işçi * buhranı var. Çünkü erkekler bağa gidiyorlar. di TAN Şamda bayrağı- mıza yapılan bir tecavüzün kanlı neticeleri (Başı 1indde) yeti aarsında hüküm süren dost ve muhabbetli ruha tercüman olmaktan uzaktırlar, Bunun en dikkate'değer bir delili- ni, görüştüğüm bir Suriyeli bana an- lattı. Vakanm üzerinden haftalar geçmiştir. Bununla beraber evvelce gazetelerimize aksetmemiş olduğu İ- çin bilhassa bazı Suriye gazetelerinin neşriyatı karşısında sikredilmeğe de- ger. Şam sergisinde Türk paviyonu Üzerinde Türk bayrağı dalgalanıyor- ji Yüzlerce Arap bu noktaya alâ- ka ile gözlerini dikmişlerdi. Birden- bire ortaya 18, 20 yaşlarında ateşli İbir genç çıktız — Ey Araplar, diye bağırdı. Bu bayrak dün bizi ezen tahakkümün alâmetidir. Bunu başınızda görmeğe tahammül edecek misiniz? Bu genç Türk idaresi zamanında dünyada ya vardı, ya yoktu. Türk idaresinin hikâyesini ancak uzaktan duymuştu. Fakat muhatapları yaş- lıbaşlı adamlardı. Gencin ateşli söz- leri bunların arasında hiçbir teves - cüh eseri uyandirmadı. Sessiz dinleyen kütle içinden bir adam ilerledi, Hançerini çekti. Türk bayrağına hakaret eden gencin kar- nına sapladı. Bu genç barsakları dökülerek ö - lürken zabıta yetişti, Oldüreni yüz- lerce insan görmüştü. Fakat gerek .İlFransız ve gerek Suriye zabrtasının bütün uğraşmalarına rağmen öldü - ren adamın kim olduğunu bu yüz - lerce kişiden hiçbiri haber vermedi. Menfi bir lisan kullanan Suriye ga- zeteleri, bu vak'ayı tahkik ederlerse, Suriye halkinm bizimle zıddiyet ha» linde yaşamaya değil, iyi konişu ol- hun hilâfma düşünenlerin halkin ha- Kerr atiy gire! anlıyacaklardır. manlarının mekteple- rindeki kitaplar ihdas edilmiştir. Bu kalem akalliyet tapları"tetkik edecektir. Çünkü erkekler kadınlarını ça- Jıştırtımıyorlar, Öğrendiğime göre fabrika ida- resi, kadın işçiler için bir sürü ko- Jaylık temin etmiş, fakat gene ar- zusuna nail olamamıştır. Bu ko- laylıklardan biri şudur: Fabrika idaresi, devlet idaresi” nin âyni dalrede karı kocanın be raber çalışmasını mMenetmesine | İsken ; | yeye muvafakat ediyoruz derunda arayi umumi- 2.10.9886 ——— Yazan! Falih Rıfkı ATAY | Bütün bu davalar arasında Suriyenin bir tek itirazı olabilir; Sancak ekseriyetinin Türk olmadığını iddia etmek! Biz yalnız nü- fusu saymakla değil, nüfusun reylerine dahi müracaat edilmesine hemen muvafakatimizi bildiriyoruz, Malümdur ki bir toprağın her- lete nisbeti, o toprak üstünde oturmakta olanların milliyetleriyle ölçülebilir. Sancağın, tarihin hangi devirlerindenberi İ Türk olduğu münakaşasını tarihçilere bırakalım: Bugün orada 250 İ bin Türk kendi diliyle konuşuyor! Sancak Türklüğü, Anadolu Türk- lüğüne bitişiktir. Yani oranın hakkı verilmekle Suriyenin farzolu- nan vahdeti hiçbir bakımdan sarsılmaz ve müteessir olmaz. İ Suriye gazetesinin, Tevfik Rüştü Arasın müzakerelerine neden İ kızmakta olduğunu anlamak imkânı var mıdır? Biz bir mesel, hangi bir karmıyoruz. Biz muahadelere v. İ | barışçılık politikamızın icaplarını tatbik ediyoruz. Sancak Türklüğü hakkındaki itilâfname Fransa ile Bu itilâfın bütün mesnetlerini takip etmek Türkiye hükümetinin salâhiyetli devlet adamlarının sadece vazifesinden ibarettir. Biz mil- letlerin hürriyetlerine sahip olmalarını davamız olarak almışızdır: | Suriyelilerin hürriyetlerine bundan dolayı hürmet ediyoruz. Acaba | ! haklı olan bir mıntaka ekseriyetine karşı, bir taahhüt icaplarının İ yerine getirilmesini yalnız hoş görmek değil, hürriyetsizliğin acısın- dan henüz kurtuldukları için, bunu teşvik etmek ve kolaylaştırmak ! mecburiyetinde değil « ter? tavrın sebebi burada liyor? İlk yazımızda dediğimiz gibi, madem ki bir Sancak möselesi ve onun idare şekli Üzerinde bir anlaşma vardır, madem ki bu anlaş - manın altında Türkiye imzasının mıştır. kası devresine girdiklerinin | | | UBaşı 1 incide) | İ Suriye kıt'asının tâ bağrına girmiş olan ve onuşan Lübnanlılar hakkında Fransayı taah- en vazgeçirebilmişler midir? Sancağa karşı bu manasız anların Türk olmalarından, kanca ve kültürce kendileriyle asla münasebetleri olmamasından mu İleri ge- Hür Suriyeliler, bizimle yeni ilk günlerinde, böyle bir gayretlerini mütemadiyen zehirliyecek olan bu davanın halledilme- sinde ancak ve yalnız menfaat tasavvur etmelidirler. Sokak gazete- lerini ve kaldırım nümayişlerini kışkırtarak faydasız ve lüzumsuz bir gerginlik havası yaratmağa heves etmekten vazgeçmelidirler. kı i taahhütlerine riayet eden Türkiye arasında imza edilmiştir. mürekkebi bile henüz kuruma. müsavi bir dostluk politi- politikanın Frank işinde Fransız meclisleri anlaştılar TBayı 1 inelde) üzere Ankarada Iktısat, Maliye ve di- maya taraftar bulunduğunu ve bu-| ğer alâkadar vekiletlerin mümessil. mürekkep bir Kalaycı da mr tram ecmeiKlerini | ceki edilerek işe başlamıştır. “Komisyonun varadiğı ses hükü. mete bildirilerek bugünlerde bir teb- Garbi Trakya Müslü- |t£ neşredilmesi beklenmektedir. Ticaret Odası da vaziyeti ve piya- sayı esaslı surette tetkik ettirmiştir. Alman neticeler hakkmda dün bir Atina, 1 (Hususi) — Makedonya |muharririmize salâhiyet sahibi bir umumi valiliğinde bir siyasi kalem | zat şu izahati vermiştir: — Yapılan tetkikler /Türk parası. 'mekteplerini teftiş edecek ve Trakya |nın çok kuvvetli ve kıymetli olduğunu müslüman mekteplerinde okunan ki. | tekrar isbat etmiştir. Vaziyet nor - maldir. Piyasa harekettedir. Tacir. bazı kadınların işe rağbet göster- meleri için bir vesile olacaktır. Ayrıca fabrikanın (gezilmesi serbest bırakılmıştır. Hergün grup grup Kayserililer, kadınlar fabri- kâya gelmekte ve tezgâhları gör- mektedir. Bu usul belki, kadınla- ri fabrikaya alâkalandırır, İmren- dirir diye ihdas olunmuştur. Filhakika (opencereden (grup mukabil, burada karı İle kocanm (grup allı, yeşilli, siyahlı kadmlar bir postada çalıştırılacağını ilân ogörüyorum. Fabrikayı gezmiye etmiş, bu suretle karı ile kocanın (o geliyorlar. Acaba bunlardan bir - biribirlerini gözle görülür bir ah- lik kontrolu altında bulundurma- sı imkânı hazırlanmış, fakat İşçi buna da kulak asmamıştır. Bundan sonra karı koca çöcuk- Jarile beraber fabrikada çalışacak olurlarsa kendilerine bedava Ye - mek temin edileceği söylenmiz. Fakat hiç kimse ücretten mauda verilecek bu diş kirasma da Tağ- bet etmemiştir. İşçilere ayrıca çamaşır, kundu- ra verilmekte, fakat yine Kays*- rili amele bütün bu iyiliklere kar- gı bigâne durmaktadır. ünkü bağ meselesi var. Çünkü kadın çalıştırılmaz. Dahası var: Fabrikada birçok eğlenceler ter- tip edilmiş. Bir bando vücuda ge- tirilmiş, fakat hâlâ Kayserili a- mele fabrikaya gelmemekte rar etmiştir. Tasavvur edin ki, Kayseride bu- lunan 55 bin nüfus içinde 500 ta- ne çalışacak kadın bulmanın im- kânı yoktur. Fabrika idaresi şim- di kimsesiz kadınlar için bir pan- siyon hazırlamaktadır. Belki bu, kaçı olsun kendilerine bu kadar menfaat temin eden fabrikaya 1s1- namazlar mı, takılamazlar mi? Ne gezer?.. « Hariçten amele getirilirse, o z8- man kombinanın Kayseride yara- tılmasındaki sebep nedir? Bu fabrika burada iş hayatını kamçılamak, Kayserinin refahını temin etmek, Kayserilinin hayat seviyesini yükseltmek için kurul muştur. Sinai kalkınmanm yanıbaşmda sosyal gayeler de vardır. Fakat maalesef şimdi kimse bu gayele- rin derinliklerine (nüfuz edeme- mektedirler. Fakat bugünler çok yakında gelecektir. Kayserili ame- le hariçten gelen ve kombinada çalışan amelenin kendisinden da- ha rahat ve daha refah içinde ya”. şadığını görünce kombinaya rağ: bet göstermiye başlıyacaktır. Fakat iş işten geçtikten Sonra... INot: Kayserili işçilerin de niçin fabrikada çalışmak İste- mediklerine dair bir izah şek- li ve itirazları vardır. Onların hoktai nazarlarını da ayrıca izah edeceğim.) lerimiz, birçok ecnebi memleketlerden ihracat talebine bile maruz bulunu- yorlar. Fakat ihracatçı tilocarları « mız, bu talepleri hüsnü telâkki et « smohle berabci Teriyıc fiiliği yerime Türk parası esası ileri sürmüşlerdir. Biliyorsunuz ki, Paris borsası kapalı olduğundan Fransız frangınm kıymes ti malüm değildir. İşte Türk parası böyle yüksek bir mevkidedir.,, Borsada muamele Dün Cumburiyet Merkez Bankas sterline 624 kuruş alış, 627 kuruş sa- tış fiyatı koyarak borsaya bildirmiş- tir. Bu suretle dün borsada sterlin ü- zerine 9 binden fazla iş yapılmıştır. Dün borsada vaziyet daha tabii « leştiğinden #terlin ile beraber do « lar, İsviçre frangı, dinar gibi para « lar üzerine muameleler olmuştur. Bir Türk lirasma karşı dolar için tesbit edilen fiyat (79) çent (27) gelim, Belçika parası için (4) belga 69) santim, Yunan parası için 875 drahmi, İsviçre 3,44, Holanda 1,44 Florindir. Esham ve tahvilât ta yükselmek « tedir. Birinci tertip Uni Türk (22) Nra (40) kuruş, ikinci tertip (20) lira (25) kuruştur. Anadolu mümes- sil senetleri (43) lira (55) (kuruş, Merkez Bankası hisse senedi (89) li- râ (25) kuruştur. Merkez Bankası senetleri evvelki gün (87) lira (50) kuruştu. Görülüyor ki (1) lira (79) kuruş yükselmiştir. İzmirde Izmir, i (Tan muhabirinden) — Cumhuriyet Merkez Bankasınm İz « mir şubesi sterlin fiyatlarını her gün tesbit ediyor. Son günlerde sterlin furlarında hissedilebilecek bir değiş- me oldu, 638 kuruş olanilk fiyat şimdi 620 - 623 kuruş olarak göste- riliyor. Buradaki ihracat tacirlerin. den bazıları Fransa ile frank üzerin- den yapmış oldukları muameleler yü- zünden zarar ettiklerini söylüyorlar ve bu mesele etrafında Iktısat Vekâle- tine de müracaat ettiler. Frank fi- yatmın düşmesi üzerine en ziyade hassas olanlar incir tacirleridir. Çün- kü incir çabuk bozulan bir omahsul olduğu için ihracat tacirleri endişeye 'kapılmışlar ve çare aramak Üzere a- Talarında konuşmaya başlamışlardır. Şimdiki halde limanımızda ihraç edil. mek edilmek üzere mavnalar dolusu incir vardır ve beklemektedir. il MN,

Bu sayıdan diğer sayfalar: