8 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

8 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ver m ——— 8.10.9886 TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin Yalman e N Tan'ın hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmaya çalışmaktır. Günün meseleleri a annene iz GÜNLERİÇİN Lu Bizim yaramazlar MÜREK KEP İLE YAZILACAKMI: BUNDAN SONRA MEKTEBE GELMEDİĞİ. YAZILAN TEZKERELERİ ————— TAN OLDU Mu YA? | LUTFEN BİR Mu- REKKEPLİ KALEM VERİRMİ siniz? TEZKERE YAZACAĞI Simdi de çocukları kurtaralım 4 İmralı tecrübesi müsbet netice ver- di, Edirnede açılan moğem hapishane ile, Eskişehirde yapılmakta olan ikin- ci yeni hapishane, bimde hapislane meselesinin hali yolum girildiğini gösteriyor. Bu üç 0028 evi, Türkiye- de gayet iptidai şerait dahilinde tutu- lan mahbusları hem kurtarmak, hem cemiyete tekrsr faydalı birer unsur olarak iade etmek İçin, atılmış mü- him adımlardır. : Fakat bunların yannda ve hattâ belki de onlardan evvel halledilmesi lâzım gelen suçlu çocuklar meselesi vardır. , Teredüide | İleri saflara çeçmiş, kötü itiyatlar edinmiş, hırsızlığı veya cinayeti meslek edinmiş kimseleri yo- İn getirmek uzun ve çetin bir iştir. Fakat, hayata yani yoldan adım atan, ve henüz itiyatları tecessüs et mediği için kolayca doğru yola sevke- dilebilecek olan suçlu çocuklar mese. | esi umumi, hapishane meselesi. ile birlikte halledilmiş olmalıdır. Bütün medeni memleketlerde ço - cuklar için ayr! mahkemeler kurul - muştur, Çocuk suçlu değil, bir hasta telâkki edilmektedir. Çocuk hapis- haneleri hapishane değil, bir ıslahha- nedir. Bütün bu ayrı milesseseler, muhtelif içtimai ve İktisadi şartlar kur. ml arel edebilmek içindir. * Bizde suçlu cocuk, daha polis tara. ! fından tevkif edildiği andan İtibaren büyük sabıkalıların gördüğü mun - meleyi görür. Onunla karakolda ayni karanlık odada yalar, ayni mahkemede mu - hakeme edilir, ayni hapishanede ce- za çeker, Bizim kanunlarımız, mahkemeleri. miz, ve ceza müesseselerimiz cocuğu büyükten ve sabıkalıdan ayırmaz, Bu vaziyet bir defa ayağı sürçmüş olan bir çocuğu bir daha kurtulama- mak üzere uçuruma sürükler. Polis veya mahkemeye düşmüş çocuklar - dan pek azı cemiyele sağlam dönebi- Bir. Hapishaneleri ıslah işine ehemmi - yet veren Adliye Vekilinin bir def» hapishane ve tevkifhanelerde çocuk kovuşlarmı gezmesini tavsiye ede - İstanbul hapishanesi gibi büyük hapishanelerde cocuklara tahsis edi. len kovuş ise görülecek bir şeydir. çocuk için bir mek. Çocukları kurtarıp kazanmak hem | kolay, hem de Kizim ve zaruri bir İş tir, Adliye Vekilinin hapishaneleri 1- laha teşebbüsünde bu O bühse de miihim bir yer ayrılması çok fayda- h olur. Antakya ve İskenderundaki Kardeşlerimize Kısmi Bir Yaşama ve İnkişaf Hakkı Tanıyan Ankara Itilâfnamesinin Nasıl Tatbik Edildiğini Bu Yazıda Okuyacaksınız Sancak Türkleri duğu bu da çalışmıştır. alkm kendi kendisini idare etmesi ne demektir? Iş başı na geçmesi, idari ve kazal tasar - ruflara hâkim olması demek değil midir? Halbuki Sancak Türkü, bir yabancı toprak üstünde imiş, mü- hacirlikle buralara sığınmış ve baş ka bir tabilyet taşıyormuş gibi, a muamelesi görmüştür. 18 seneden- beri Sancak merkezi İskenderunâ bir yerli Türk mutasarrıf, kaza merkezi Antakyaya bir yerli Türk kaymakam getirilmemiş, bu iki mühim makamla beraber, memur” lukların yüzde doksan beşi Şam - ulara, Haleplilere arpshk olarak verilmiştir. Hattâ © derecelere ka- dar ileri gidilmiştir Mi Gn iyi ta müvezziliğine dahi ii ds ei posta müvezsiinin macerası hazin- dir. Tik günü meztup çantasını 0- muzuna asan bilmez Arap Türkçe adresleri heceliye heceli - ye, çıkmış, meşhur (Köp rübaşı) mevkiini aramaya başla - |, muşta! erçi Sancakta belki yüzde G beş nisbetinde Türk me- mur vardır. Bunlar da Türkiye fi rarilerinden, yahut Himenisatin Türk düşmanı olan SOYsuz Türk- lerden tir. Gerçi Türkçe yasak bir dil de- Şildir. Hükümete Türkçe arsuhal verirseniz (oda eski harflerle ol- mak şartile?..) kabul ederler. Fa- kat arzuhal üzerinde cereyan eden bütün resmi muamele Arapçadır. Meselâ arzuhale havale olarak (ilâ Kadıyül skarat) diye yazarlar. Bunun emlâk memuru veya tapu mildürü olduğunu nasıl anlamalı?. Arapçadır. Davacı, ehli hibre, hep Türkçe (söylerler, fakat Arap reis, yarı buçuk anla- dığı bu ifadeleri, (ektep ya kâtip efendi!) diyerek zapta Arapca ge- çirtir. Arapça okunan kararlar dan çok defa suçlu beraet mi etti, mahküm mu oldu, anlıyamaz. A- vukatlar, dosyalardan bir mâna Sancak idi. Mâna, bu maddeleri İ manzarası bam iksek komi” z. Üstelik yü e p ca Şi Arapça ve Frans ele ve kanun mahiyetinde 0 lan kararnamelerden hiç kimsenin anladığı yoktur. ancak mhden müstakildir!. Ss Fakat Bayır ve Bucak gi- bi vâsi ve kesif Türk köylerini ih- tiva eden iki nahiyesini, Sancağın id kolunu koparır gibi, koparıp Lâzkiye hükümetine raptetmişler- dir, Sancak ta zaman zaman Ha- lep hükümetine, Şam hükümetire bağlı bir liva olarak idare edilmiş, son senelerde de Suriye vahdetine geçirilmiştir! Yani Suriye mahalli Fransız idaresi Sancağın istiklâli- ne zahiren bile riayet etmek lüzü- munu duymamıştır. Yalnız Sanca- fm maliyesi müstakildir. Oda A rap memurlara, Suriye bütçesine bâr olmadan, yüksek maaş vere bilmek için!... ancağn 350 bin kadar nü fusu mevcut olduğu tah- min ediliyor, Bu nüfusun 300 bin kadari öz kanlı Türktür. Dil, mü aşeret, giyiniş, an'ane ve (duygu itibarile herhangi bir Anadolu Vi” lâyetinden tefrik edilemez. 50 bin kadar da Alevi, Arap Rum, Erme ni, Çerkez vardır. Ekalliyetlerden en çok nüfuslusu Alevilerdir. Bül- kalliyete hususi bir ehemmiyet at- fetmişler, onları Türklerle kay- naşmaktan menederek bir nevi ih- tilâf unsuru olarak kullanmıslar- dır. Halbuki Alevilerin o hekiki menfaatleri Türklerle ayni safta bulunmaktır. Zira Şam ve Halep | nahiyesi Lâzkiyeye bağla | i nan Anlakyanın güzel ki Arabı Sancak Türküne ne kadar yabanc İse, Sancak Alevisine de o nisbette yabancıdır. Bu bhukikatı Alevilerin münevver kısmı kâmi- len anlamıştır. g stilâ yıllarıma kadar Antakya İİ Siyii seyir Kabükez ve meyva memleketi idi. Şehre yalnız ipek yüzünden senede yarim mil- yon altına yakm para girerdi. Şöhretli sabun imalâthaneleri var- dı. Halk büyük bir refah İçinde idi. Bugün dut ağaçları çoktan o dun olup yakılmış, bahçeler çırcıp- lak duruyor. Sabun imalâthanele- rinin çoğu kapanmıştır. Yoksulluk ve sefalet en amansız şekilde bil küm sürüyor. Bunun sebebi vergilerin dehşeti- dir. İpeği öldüren vergidir. Köy- tüyü, bütün bir yıl çalışıp neticede eli böğründe bırakan, maktu Aşar usulüdür, Emlâkin belki Oo yüzde sekseni, Suriye kâğıdı ikraz edip Osmanlı altınına senet alan ban- kalara merhundur. Hiç bir iktisadi sistemde vergi- lerin muayyen bir ziraat ve hira. feti imha ettiği görülmüş değildir. Bilâkis vergiler çalışmayı teşvik için konulur. Sancakta ise vergiler #inaat ve ziraatin katili olmustur, Meselâ ipek için takip edilen (ver- Kİ ile imha usulü) şu şekilde tat bik edilmiştir: Bilfarz Alinin dut bahçeleri vardır ve kendisi atadan İpekçidir. Bu adamım bahçesi kaç kutu ipek tohumu besler, diye tah- min ettirilmiş, her kutu başma bir altın vergi tesbit olunmuştur. Ali Yüksek miktarda yapılan tahmin nisbetinde ipek yetiştirememiş, a- Baçlarma veya ipek © böceklerine hastalık arız olmuş, hulâsa her ne sebeple olursa olsun, arzu edildiği Sİbi mahsul alamamış olsun. Bu- nun vergiye hiç bir tesiri yoktur. Vergileri yine ilk tahmin esasi ü- zerinden ödeyecektir. Son sekiz on Yıldır, ipek fiatlerinin sukutu bile, vergileri indirmeye sebep olama- mıştır. İpeğin kilosu 6 O franktır. bir kutu tohumdan vasat 7 —$ kilo koza alnır. Yani 40 —50 Ne Halde? M illi Mücadelenin en müşkül şartla- pe rıiçinde aktedilen Ankara itilâfna- ala mesi Sancak Türklerine - mehma emken - yaşama ve inkişaf etme hakkını bahşet - mekte idi. Türkçenin resmi dil oluşu, mil- li kültürün ve mahalli iktisadi şartların tenmiyesi, Türk bayrağını ihtiva eden hu- susi bir bayrağın kabulü vel muhtariyet idaresinin istihdaf ettiği en e - saslı gaye, Fransız mandası altında, halkın kendi kendisini idare etmesi muhteva ve ruh itibarile itilâfhame bunu âmirdir. Fakat heyhat ki, mahalli Fransız idaresi, şerefli Fransız milletinin imza koy- inşyenin Sancağa taallük e- den İnesmlarını hir saniye dahi tathik et - memiş hattâ daha garibi, halka ilân etmemek suretile, gizli tutmaya a e Bayır Bucak gibi iki büyük İ frank.. Bunun franktır! Ve bu vebri icra usulü ile Alinin mal mülkü haraç mezat satılmak sure- tile, tahsil olunur. İşte Meşhur Antakya ipeğinin, o altan gibi kıy- metli, nağenin mahsulün elemli vergisi ise (110) (110) £ranklar kâyesi budur. Ama bir Türk lisesi vardı. Buna bir kaç sene evvel, hiç bir lüzum ve zaruret ol- madığı halde, bir Arap lisesi de ilâve ettiler, Türk lisesinde Arap- ça mecburidir. Arap lisesinde ise Türkçe okutulmaz. Sancak maari- finin gayesi Türk mekteplerini A- raplaştırmaktır. Hattâ Türk lise- sine tayin edilen Arap müdürler, Halepten veya Şamdan gelirler. ken, orada şereflerine ziyafetler tertip edildikçe, mektep müdürü. nin Sancak gençliğini Araplaştır. niak gibi şerefli ve mukaddes bir vazife aldığını nutuklarında söy- lediği çok defa işitilmiştir. Gerçi yapılan bu faydasız faaliyet, şim- diye kadar, Araplar lehine kayde. dilecek edna bir semere vermis de- Zildir. Hattâ Araplık davasmı güt- mek üzere gelen müdürler, kısa bir zaman sonra Türkçe konuşmı. ya mecbur olarak, Türkleşmeye bile başlamışlardır! O n sekiz yıldır, Sancak Türk. leri bir gün bile ana ve- Fuat Paşaya Ait Hatıralar Fuat Paşa, gençliğinde ismini ga » zetede görmeye pek meraklı idi, “Evim yansa da gazete ismimi yazsa razıyım!,, derdi, » Nihayet sadrâzam olda Ve çiçek yetiştirmeye heves etti, Her sabah serasma İner, yeni bir çiçek Görünce sevinir ve derdi ki; “— Hayatta tekerrir ile her sey yeknesaklaşıyor. Fakat, çiçek YOİİS - tirmek öyle değil, Her sabali Yeni bir çiçek açtığı göremk her sabah yeni bir teceddüttür.,, * Fuat Pasa, Paris seyahatinde Sul- tan Abdillâzize refakat etmişti. 5*- yahat esnasında Abdülüzizin yaptığı dellliklerden pek üzüldü, teverrüm #i- ti. Tebdilhava için Nise gitti ve 9 da vefat etti, O zamanın Fuat Paşanm vefatına çok serdar, sütun sütun mersiyeler yazdılar. l Abdurrahman Adil EREN Mebde tana kavuşmak ümidini kaybet” memişlerdir. Mini o mücadelenin muvaffak oluşu, İzmir ve Istanbu- lun kurtuluşu Sancak Türklerinde misilsiz bir sevinç uyandırmış, bu büyük günler, bütün kayde ve Kü- yuda rağmen, o ane kadar görül memiş hir şekilde kutlulanmıştı. Şimdi de Cümhuriyet ve zafer bayramları ayni coşkunlukla kut- lulanır. Bu münasebetlerle Büyük Atatürke, İsmet İnönüne, Meclis Reisliğine bir çok tebrik, tâzim ve bağlılık telgrafları çekilmesi an'a» ne haline gelmiştir. Halk arasında yeni harf, şapka, Soyadları, Tür- kiyede olduğu gibi kabul edilmiş- tir, Ana vatandan uzak düştükleri halde, ana vatanm bütün sevincle- rine ve kararlarına iştirak etmele. ri: Sançak Türklerinin ne kadar sağlam. milliyetperver olduklarma açık bir delildir. MU Mücadelede Hilâliahmere yapılan yardım da kayde değer. Buna mükabil Su. riyenin ne sevinci ile, ne kederi le alâkadar değillerdir. Suriye istik- lâl mücadelesine Sancaktan © hiç kimse İştirak etmemiştir. Buda gösteriyor ki, Sancakla Suriye a rasında hiç bir bağ yoktur. Nice yaşlılar orada Al Sancağm hasretile öldüler. Fakat yaşıyan gençlik anayatanın kucağında, Al Bayrağa sarılarak, bütün 0 haş- Tet, iztırap, keder ve sefalet gün. lerini maziye gömerek, bundan son ra mes'ut ve bahtiyar yaşıyaca- ğından emindir. Gy mahalli Fransız idaresi, yukar'danberi izah ettiğimiz şekilde, Sancak Türkle. TİRİ Araplaştırmak 8iyasetini tat- bikte Araplarla beraber çalışmış. tır. Bunun sebebi şudur: Sancak Türk kaldıkça, kuvvetli bir Türki. yenin bitişiğinde, ilânihaye esaret. te kalamaz. Fransanın sağ parti. lere mensup emperyalist kabinele. ri, Suriyeyi asla bırakmak fikrin. de olmadıklarmdan, Sancağı Suri. yenin hakiki bir cüz'ü haline ge. tirmekten bittabi menfaat ummuş. lardır. Fakat bugünkü sosyalist kabine Suriyeye istiklâl vermiştir, ye artık Sancağın Suriyeye bağlı masnda Fransanın bii Ke bir menfaa. sancak İür«erınin verdine Oriağız Kuşadasından M, Rauf Yerlikıya, imzasiyle bir mektup aldık. Okuyu. cumuz (Tan) ın Antakya Türklüğüne ait meşriyatına memniniyet gözter. dikten sonra Fransa hariciye müste. | şarının Milletler Cemiyetinin kürsi. | YÜksekliğini yabancıların sünde: “Suriye devleti de zaten bu taahhütleri memnuniyetle ve kolayca ifa edecektir.,, yolunda söylenen söz. lere karşı acı Şikâyetlerde bulunuyor, Okuyucumuz, bütün Türklerin yük sek idealleri biribirine bağlı bir tek vücut teşkil * ettiklerini, bu ideslin anliyama- dıklarını, Sancak Türklerinin di rine çok yakından : ortak olduğ izah ediyor. idi

Bu sayıdan diğer sayfalar: