12 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

12 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IS Bulgar Lev . . ği i kinci Maçını da 3-1 GALİP Şişli Takımı Uğraşmasaydı Daha Fazla Gol Yerdi tı Şehrimize gelmiş olan Levis rimizdeki gayrifedere teşekküllerin en kuvvetlisi bulunan Şişli ile dün Taksim stadında üç bine yakın seyirci önünde yaptı. Bu maçtan evvel Kurtuluş ve Ar - Bayutköy klüpleri arasında yapıan| bususi maçı, Arnavutköylüler enerjik bir oyundan sonra 2 - 1 kazandılar, Ve günün maçma sıra geldiği 2a - man tribünleri dolduran taraftarları. nin alkışları #rasında evvelâ Leviski, biraz sonra Şişli takımları Sahada göründüler. Mutat olan merasimden sonra Beşiktaşlı Sadrinin idaresinde Bast 16 da oyuna başlandı. İLK HUCUMLAR ki TakımıDün Yap- Bulgar takımı ikinci maçını şeh- | TAN (Başı 1 ineidel menfaatlere deyanıyor ki böyle dedi- kodular üzerinde bir saniye için bile durmıya ihtiyaç yoktur. Balkan kökü metleri hiç kimseye karşı bir tecavüz emeli beslemediği için her memleketle dost geçinmeği herbiri tabii bir gaye Kaza n dı bilir. Fakat bu dostluk, Balkan bir- liğini tehdit edecek bir mahiyet ala - | İl v6 Dün şehrimizde bellibasli üç İşin başındayız mühim spor faaliyeti oldu. unu mukabil, Balkan birliği bu kadar sağlam bir temele da- yanıyor diye bunun kendi kendine bü- yüyeceğini, artık itinaya, eme İ İmuhtaç olmadığını zannetmek en bü- İ yük hatadır. Balkan idealinin tm ta- hakkukuna ait çalışmaların sonün- da değil, başındayız. Kıymetli birlik yavrusunu iyi büyütmek, çabuk bü- yütmek için fasılasız uğraşmalara ih- tiyaç vardır. İ | Geçen hafta spor gençliğinin A- — İtinada toplanması, bu hafta Balkan doktorlarının Istanbulda biraraya gel meleri büyük idealin tahakkuku için küçük küçük çalışmalardır. Bunlar - dan herbiri, müşterek Balkan ideali- ne biraz daha can, biraz daha inkişaf imkânı ilâve eder, Fiğ:at bu güzel toplantılar kâfi de- ğildir. Bilhassa iktısadi sahadaki iş beraberliklerinin sir'at kesbetmesine | ihtiyaç vardır. Balkan iğealini, siyasi menfaat yolile kuvvetlendirmek, ara- daki beraberlik hislerini bir köllçe he- | Bunlar arasında en mühim 0- | lan Levski takımının ikinci ma- | çıydı, Bundan başka #skeri mektepler şampiyonası mü bakalarına da devam edildi. Bu arada İstanbul bisiklet birinci » : likleri müsabakasına .da basla | nılmıştır. “TAN” spor muhar- rirleri bu 4por faaliyetini” ayrı | ayrı tesbit ““tiler, Bu sütunları. Balkan lg ideali | Oğul Yazan: Juan Manuel (1280 - 1343) Vaktile, bir gün, Kont Lukanor, akıl hocası Patrobyo ile görüşürken şöyle dedi “Anladığıma göre ve kendi inan- dırışlarına bakarak, beni kendilerine şilkran borçlusu edecek derecede canla, başla, mallâ çalışan ve bu u- Zurda varlıklarmı bile fedadan O çe- kinmiyen, doğacak herhangi bir vaka' karşısında da bırakıp kaçmı - yacak birçok arkadaşlarım var, Se- min de İyi muhakeme ettiğini biliyo- rum, Onun için, söyle bakalım, bu arkadaşların hakikaten dedikleri gi- bi, özleri sözlerine sadık, uygun o- lup almadığını iyice anlamak, öğren- mek için ne yapmalıyım 7..” Hikâye Patronyo, Kont Lukanor efendi - miz diye hikâyeye şöy!ö-başladı: Vaktile iyi bir adamın “bir oğlu vardı. Oğluna daima verdiği bir sü- rü nasihatler arasında, onun bir dö, birçok arkadaşlar bulmasını, onlar- la sıkı bağlar elde etmiye çalışma- sını tekrarlar, oğul da babasına u - yardı. Epeyce dostlar bulan oğul, arka- daş diye saydığı ve sırf Kendisini memnun etmek, ellerinden gelen her şeyi yapmıya, hayır. Icabmda uğ - runda canını, malmı bile harermıya hazır sandığı birtakım kimselerle pa rasını, malını paylaşıyordu. Bir gün| Leviski takımı sakatlanan kaleci- sinden mahrum olarak evvelki günkü kadrosunu aynen muhafaza ediyor - du. Buna mukabil Şişli en kuvvetli kadrosuna Eyüp klübünden Şükrüyü alarak Feruhan, Mığırdiç, Kirkor, İs- taapan, Nubar, Alber, Agop, Suldur, Şükrü, Diran, Zaven şeklinde çıkmış- tı. Şişli hilcumunu müdafaasmda ke- sen Leviski muhacimlerinin şağdan yaptıkları ilk akm avut oldu, Ve ilk dakikalar her iki takımm karşılıklı akınlariyle TUR a Bulgar eli sö Sönük süne) maçın bidayetinde gördüğümüz Saha yadırgamasından eser kalmamış. Ken di sahalarında oynar gibi büyük bir a- lışkanlıkla paslaşarak karşı kaleyi sıkıştırıyorlardı. Beşinci dakikada soldan yaptıkları seri bir akında sol içlerinin çok ant ve falsolu bir suret- te çektiği şüt Bulgarlera ilk golü ka- zandırdı. Kaleye yirmi beş metre mesafeden ve gol pozisyonunda olmıyan bu şü- tün çok ani çekilişini beklemiyen ka- leci, topun içeri girmesine tabiatiyle seyirci kalmıştı. Ümit edilmiyen bir anda yedikleri bu golden uzun sürmiyen bir şaşkın- ık devresi geçiren Şişlikler açılma - ğa ve sağlı sollu yaptıkları akınlar. la Leviski kalesini tehdide başladı - lar. 14 üncü dakikada sağdan bir kor- ner atışı kazanan Leviski sağ açığı- nın çektiği korner Şişli kalesinin ö - nilnü karıştırdığı sirada Kirkorun yere yatarak kafa ile kalesini tehli - keden uzaklaştırması günün en en- teresan numarası oldu. Şişli takımı çok canlı oynüyor. Soldan Zaven vasıtasiyle yaptıkları geri bir hücumda ortalanan topa Sul- durun çektiği şüt kaleci tarafından müşkülâtla kornere atıldı. Çekilen korner avut... ŞİŞLİ İYİ ÇALIŞIYOR. Sağdan Yapılan Leviski hücumun- da sağ açıkları taç çizgisine yek bir mesafeden çok sıkı bir gt çekti ise de kaleci kurtardı. 16 inci dakika- da beynelmilel oyuncuları olan sol açıkları vasıtasiyle yaptıkları bir a- km Şişli kalesinde büyük bir karga - şalık tevlit etti, - Bu sırada yerlere kapanan beş altı Şişlili oyuncüsu ka lelerini ne kadar büyük bir fedakâr - lıkla mildafaa ettiklerini gösteriyor. lardı . 25 inci dakikada santrforları bü. yük bir maharetle üzerine çektiği haflarm üstünden sağ açıklarına 2- gırma bir pas verdi. Sağ açık seri bir sürüşten sonra topu ortaladı, Ve g& riden yetisen sağiç srkı bir şütle ta - kımınm ikinci golünü yaptı. Bir dakika sonra merkezden yep - tıkları bir akmda soliçin çektiği şüt kalecinin göğsüne çarparak solaçığın önüne gitti ve beynelmilel oyuncu vu fırsatı Başımanyarak topa üçüncü line getirmek için nekadar uğraşır baba oğul konuşurlarken, ilkin oğlu- a uğraşılsm, Balkan memleketlerinin | na, şimdiye kadar emrettiklerini ye- iktisadi mukadderatmı müşterek gür. | rine getirip getirmediğini ve kâfi Leviski - Şişli maçından bir enstantane lât çekmedi. | IKI GOLDEN SONRA İki dakika içinde üstüste yedikleri bu iki gol Şişli oyuncuları üzerinde büyük bir tesir icra etti, Bütün ener- jileriyle çalışarak oyun üzerinde te- vazün yapmağa uğraşıyorlar . kızz e sul bulan boşluk kurnaz Leviski mü- tar. Ve müsabiku mülsvasia bir şek. hacimlerinin gözünden kaçmadığın -|x. çirdi. dan bütün Bulgar akınları bu bos”) ye kırkıncı dakikaya kadar Oyün Yüktan istifade ediyor. Ve her #efe -| yu sekilde karşılıklı akmlarla devam rinde Şişli kalesine kolaylıkla inebi-| ğ eğ etti. Son beş dakika Bulgar oyuncu - 37 inci dakikada Leviski müdafi -| nm tekrar canlandıklarımı ve Şişli lerinin ileride bulunmasından istifa - | Kalesini güt yağmuruna tuttuklarına de eden Şişli forları soldan yaptık- | şahit oluyoruz. Fakat bugün hari - ları bir akında Zavenin sütü direğe | kulâde bir oyun çıkaran kaleci Feru- çarparak geri geldi. Ve arkadan ye-| han bütün şütlere ümidin fevkinde | tişen soliçleri sikt bir burun şütüyle| bir fevkalâdelikle mâni oldu. Ve oyun takımının yegâne golünü yapt: İda bu suretle 3 - 1 Leviskinin gali- Ve ilk devre bu vazivet değişme - den 3 - 1 Şislinin mağlübiyetile ne - | biyetiyle nihayetlendi. Şişli takımm - da kaleci Feruhan, Şükrü, İstepan, ticelendi , Suldur çok muvaffak oldular , — ——— Askeri Liseler Şampiyonası Müsabaka'ara Dün de ve Şişli nısıf sahasında oynanırken arada sırada Şişli muhacimleri de rünün hesaplı paslariyle Zaven vasıtasiyle bir iki münferit akm ya- pıyorlarsa da netice almamıyor. SON DAKİKALAR Misafir takım 25 inci dakikaya ka- dar hâkimiyetleri altında devam e - üzerine Şişliye terke:mecburkaldt » İKİNCİ DEVRE Bu devrede 4,50 de Bulgarların a- kıniyle başlandı. Müdafnada kesilen bu akına sağ taraftan seri bir hücum. İla cevap veren Şişli çök. canlı oyna - mağa ve ilk devre ile kıyas kabul et- miyecek derecede düzgin bir oyun karmaya başladığını görüyöruz. e re yi dakikaya alimin Devam. Edildi kimiyeti muhafaza eden Şişli bu da -| Dün büyük bir merasimle başlanan kikadan itibaren tekrar Leviski akin- Askeri Liseler şampiyonasına bugün ları altımda ezilmeğe başladı. Şeref stadında devam edilmiştir. Şişli müdafaası bu sıkı tazyik al -İ Deniz Lisesi ile Deniz Gediklisi a- tmda ümidin fevkinde kurtarışlar Ya- | rasında yapılan futbol maçında Deniz parak gol yememeğe çalışıyor Vel Gediklisi çok hâkim bir oyundan son- bunda da muvaffak oluyor . ra Deniz Lisesi takımını £ - O mağlüp Bu sıralarda bir Leviski oyuncu « suna tehlikeli çıkış yapan Kirkoru hâkem oyundan dışarı çıkardı. Şişli 10 kişi kalmasına rağmen hasım o- etmiştir. Müsabakalara gelecek haf- ta Kadıköy stadmda atletizm, Şeref stadında futbol, Camialtı sahasında hentbol olmak üzere devam edilecek- yuncuları karşında muvaffalayet -!tir, le müdafaasma devam ediyor, | Oyun Leviski hâkimiyeti altında| e yi Bisiklet sv . | .—. Birinciliği Bisiklet Ajanlığı tarafından tertip edilen 936 senesi İstanbul bisiklet mü sabakalârına dün başlanmıştır. Sür - at birinciliği olarak yapılan bü müsa. baka Kiroçburnunda asfalt yol üze, rinde çok heyecanlı olmuştur. Ve neti cede birinciliği Süleymaniyeden Ab- dullah, ikinciliği Süleymaniyeden Ce- vat, Üçüncülüğü Feneryılmazdan Ta- naş kazanmışlardır. Gelecek hafta ayni yol üzerinde 100 kilometre mukavemet yarışları vanılarakitır. mek ve iktisadi menfaatleri müşte - rek bir cephe üzerinde toplamak yo- lile elde edilecek neticeler elbette da- ha şümullü ve esaslı olur, Balkan ideali böyle bir toprakta daha çabuk büyür, daha iyi ve çok meyva verir. Bugün dünya yüzilnde yeni iktısa- di çığırlar açılıyor. Üç büyük memle- ketten mürekkep bir iktisadi blok, dünyadaki iktrsadi münasebet tarzmı değiştirmek, iktısat yolile hakiki sul- e varmak için ortaya atılmıslardır. yaç vardır. İktisadi bloka mensup Üç memle - | ket, Avrupada siyasi müzakere yolile ahenk ve birlik kurmaktan ümit kez- mişler ve ayni gayeye iktisat yolun- dan varılacağı ümidine dişmlişlerdir. B- gidiş Balkan memleketleri -| nin müşterek iktisadi menfa- atleri bakımından mühim olduğu gibi Balkan memleketlerile Bulgaristan 2- rasında yakınlık kurmak için de en a- meli yoldur. Bugün Balkan birliği içinde Bulgaristanm yeri boştur. Bulgarların günün birinde bu boşluğu dolduracaklarma şüphe © edilemez. Bulgar gençliği müşterek Balkan ide- alini hiç şüphesiz severek kabul eder Eski neslin görüşü hakkmda şu eiheti unutmamak lâzımdır; Bulgaristanda bir Makedonya komitesi zihniyetinin umumi hayatta yer bulduğu ifrat günleri uzak değildir. Bu ifrat nok- tasile Balkan ideali srasında epeyce mesafe vardır, Zihinler. ikiüzak nokta trisidaki mesafeyi birdenbire aşamaz. Mutlaka biraz zamana İhti- yaç vardır. Bulgaristan Balken bir- | ğinde uzak kaldığı zaman, İşte bu zaruri zihin seyahati devresinden iba- rettir. Balkan birliği içindeki iktısadi ya- kınlık artarsa, ameli hayata doku - nacak Manalar ve şekiller alırsa Bul- garistan da iki nokta arssındaki zihin seyahatini daha çabuk ikmal eder ve Balkan birliği içindeki boş yerini dol- durması kolaylaşır. Ahmet Emin YALMAN Yeni antrepolar Istanbul Gümrükler baş müdürü Mustafa Nuri tarafından hazıriznun müştell mayi mahrukat antrepoları- na ait talimatname projesi bitirile - rek gümrük ve inhisarlar vekâletine gönderilmiştir. Yunanistanda atletizm Atina, 11 (Hususi) — Umum Trak. yablarım Gümülelnede yaptıkları at- letizm müsabakaları bugün bitmiş tir. Sabahleyin buraya gelen Vetiaht Prens Pol, müsabakalarda. bulundu. Atletlerin kazandıkları (o hediyeler verdi. Boş bir yer miktarda arkadaş bulup bulmadığı - nı sordu. Oğul, hakiki sarkadaşlar bulduğunu ve bilhassa bunlarin ara- sından on tanesine en fazlasile inan- dığmı, güvendiğini, hattâ ne olursa olsun, hiçbir güçlük ve ihtiyaç kar- şısında bunların kendisini biraxp kaçmıyacaklarına emin olduğunu söyledi. Baba, bunları işitince, oğ- nun böyle gayet kisa ve az bir 2: me bu kadar çok arkadaş elde et mesine şaştığını ve şimdi ihtiyarla- iş ölün Kefidisinin bu kadar yıllık ömründe, topu topu e da dir buçuk ürkadaştan fazlasını bulamamak gi- bi bir talihsizliğe uğramış olduğunu söyledi. O zaman oğul, arkadaşları- nı, müdafaaya koyularak, babasile münakaşaya girişti . Baba oğluna meram ânlatamıya - cağını ve onun arkadaşlarımı bu ka- dar hararetle korumasını görünce, peki, dedi, şimdi onlar: şu yolda bir bir deneriz. Bakalım kim haklı gı - kacak... Ve denemeyi anlattı: Oğ - lum, domuzlarıntızdan birini öldü - rür, bir çuvalın içine koyarsın. On - dan sonra arkadaşlarından bizinin'| evine gider, ve çuvalı ona vererek, | içindekinin domüz oldöğunu söyle - mez, istemiyerek canma kıydığın bir adamm Cesedi olduğunu söylersin. Sonra da bu cinayet ortaya çıktığı takdirde, canını kurtaramıyacağını ve vak'ayı duyacaklar da ayni a bete uğyyacakisrmı katarım, Ama. | irede ustalıklı davranmak lâxm lum. Sen, tabiatile, onlardan ya- ni arkadaşlarından hakikati ortaya koymamalarını, örtbas etmelerini dileyeceksin ve icap ettiği zaman da birleşip seni müdafaa etmelerini söy liyeceksin. 12-10-3036 ve Arkadaşları Çeviren: İbrahim Ha şım var. İstersen git, orları dene... Bunun üzerine oğul, babasınm zile, içinde ölü domuz bulunan lı alarak, babasının yarm adam d isimlendirdiği dostuna gitti, kaj j caldi. Ona başından geçen asi meş'um vak'ayı anlattı, müracast İ tiği arkadaşlarından da bir fayda madığını söyledi. Ve baba dostü mak itibarile böyle güç bir anl kendisine yardım etmesini diledi. Babasının yarım arkadaşı bunları dinledikten sonra, karşı büyük bir saygı beslediğini, İ buki oğlu ile hiçbir veçhile bir t şıklığı, yakmlığı olmadığını, !â bir kere” etmeğe hazır olduğunu, ve cinay gizliyeceğini söyledi. Sonra, çi İ alarak, üzüm bağına gitti, derin çukur açarak oraya gömdü ve gözden saklamak için de üzerini çırp: ve otlarla örttü. Oğul babâsma gelerek yarım â tun yaptıklarını anlattı. Bunun ve baba oğluna tekrar şu emri “Oğlum br gün mecliste otu ayni-adamla hararstle bir münak! ya giriş ve İşİ O kadar azşt ki tam rasında sözde hiddetinden ayni arkadaşın suratına bir toğnt indi Babasının direktifile iş göreni © bir pozunu kollıyarak âyni dost münakaşaya girişti ve yaradana. narak suratına okkalı bir tokat lattı. Lâkin iyi adam, tokatı yiyi sadece: — Delikanlı.. Dedi, inan ki çok na yaptın vallah.. Lâkin ne bu f liktan, ne de başka kötülüklerin ötürü, bahçede olan bitenleri açığa vurmıyacağıma emin ol. Babası, bu vak'ayı da duyunes, luna bu sefer, öteki dostunun I söyledi. Oğul oraya dan geçe Babasının bu yegâne dostu, gene bir ifade ile, kendisinin hayatmt serefini kurtarmak içim lâzım Gi her şeyi yapacağını vadetti, Tesadüfe bakmız ki tam o gün de adamın birisi öldürülmüş ve Ki de bilinemiyordu. Etraftan bazı seler oğulun, her gece böyle omü da bir çuval ile oraya buraya gid başvurmasını görünce, katilin © başkası olmadığı sonuna varmıs! Başınızı neye ağrıtayım efendi İşte zavallı genei ihbar etmisl hükümet te onu öldürme suçlı larak yakalamış; hapse tıkmıştı. til, bunlar olup biterken, babi dostu oğulu kurtarmak, ka çin var gücile çalıştı. Ve nihayet, tün ümit kapılarnm kapandığı delikanlınm idama mahküm old nu görünce, Alcalde'ye gitti ve A de, dedi, vicdani inanışımca ben delikanlmm öldürülmesine razı d İlim. Zira, hakikatte, adamı öldü O değil, benim biricik oğlumduf” Böylelikle, kendi öz oğlunu feda & rek, arkadaşının oğlunu ölümden tardı, fendimiz, dostların nasıl deneoti anlattım, Bu hikâyem, misalimle, insanm dünyadaki hakiki arkadi rını tanıması, aşırı derecede Oğul babasının dediklerini yaptı ve o İnandığı arkadaşlarına birer bi- rer giderek başından geçen kazayı anlattı, Hepsi, ama hepsi, başka bir iş olsaydı bütün mevcudiyetlerile ça uşacaklarını, lâkin böyle hem canla- rmi, hem mallarını tehlikeye düşü - recek olan bir hâdisede, ona yardını etmiye cesaret edemediklerini söy - lediler ve hattâ hiçbir canlı kula da gidip, kendilerine bu işi açmis oldu- ğunu bildirmemesini dilediler. Bazıları ise, ilerde yardım vadin- de bulundular, bazıları daha fasla yapacaklarını ve hattâ idam edildik ten sonra kendisini terketmiyecekle- tini, muazzam, muhteşem ve kendi- sine yakışık bir cenaze alayı tertip edeceklerini söylediler. 'e oğul, böylelikle arkadaşlarının Samimiyetini mihenge vurarak, hiç- birinden kabul yüzü görmeyince eve geldi ve olan biteni babasına anlat. tı. Baba, durumu anlayınca, ona, çok yaşamış, çok görmüşlerin ve bu gibi işlerde tecrübe sahibi ve pişmiş insanların oğullarmdan dalın çok bildiklerini anlamasını hatırlattı ve ekledi: göstermeden evvel, kendisile birli tehlikeli yolda mereye gelecel anlamak için kimleri miheke vt st icap ettiğini anlattım. Şuna olunuz ki, efendimiz, her nekadar” kadaşlırın birkaçı hakikatli, olurlarsa da birçoğu, hemen el yeti karagün dostu, eski bir tat “İbnelvakit”dirler, Ve... Talihif vesine göre yakınlaşır veyn w sırlar... Bundan ötürü Sinyor Lükanov, artık hangi dostları, kadaşların en iyi ve sadık olduk! nı; hangilerine bel bağlayabileceğ zi, hangisinin dostluğunu kazsli mız lâzım geldiğini düşününüz. Pajoniyonun bu mantıki fiki Kontun ziyadesile hoşuna gitti: Don Juvan da, gösterilerek tam yerinde olduğu kanaatin! diğinden bu kitaba konulmasmi © rar verildi. Don Juan'ın bu mak” yazdığı şu mısralar da esere Kİ ki biz burada nesre değişmiş vereceğiz: ) İnsan dünyada, kendi hayati” san ırkının ölümden kurtul! veren kimseden başka hakiki lin Saz limabizene öşbiim Oğlum, benim bir buçuk arksğ babasmın hatırı için kendikine yaröi nleri ona da anlsği | Ve işte, böylece Kont Lukanofğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: