16 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ANKARA s, An onim Türk orta Şirketinden: ANADOLU Si Anonim Türk gorta Şirketinden Kadromuzda açık yer olmadığından memurluk tale- ) Kadromuzun tamam bulunması hasebile memuri- bi hakkında müracaatta bulunulmaması rica olunur. DÖRT MEÇHULLÜ Bi ZABIIA MUADELESİ On iki Sere Evvel Ayrıldığı Hırsız Gizi Girmek istediği İdcia Eden Adam inin Açılan Dördüncü Ceza mahkemesi, R Karısının Evin dün çok çapraşık | IMeşhut Suç ar Hakkında Müddeiumumi- Peyanatı Bir muallimle bir talebe arasınd bir davanın halline başladı. Buna dört meçhuilü bir zabi- |“ ta muadelesi de denebilir. Suçlu, Akif oğlu Muhittin isminde bir kazancıdır. 45 | yaşındadır. Davacı Nadide isminde bir kadındır ve iddi- | ası şudur: — Ben 30 yaşındayım. Avukat A- Bay Sun- apartılkanı: | safın kızıyım. Pangaltıda gur sokağında İsteryadı nin ikinci katmda 4 numarada Otu yorum. İki de çocuğum var. Bu 12 sene evvel benim kocamdı gece saat bire doğru dai rindeki bir odasında yordum. “ Balkonumün al tü oldu. Ben korktum ve fenalık göç başladım. Çö cuklarım kâpter Sadullaha kştulür Ö geldi, ban #ördü ve: -- Merak ötmöyin bayan, gi kârakola götürdü, dedi seli etti. Bu gi olduğunu bi Yakola gittiğim zaman bunu öene evvel kendisinden mahkeme ka rariyle boşandığım kocamı orada g: düm. gece “— O vakittenberi bü adârüla hiç| tömâsınız yar mı, 6 #izl yahut &is ö- nu vasıtalı veya vamtasiz hiç arfdı '— 18 senedenberi ns 0 ben de ben onu hiç görmedik ve arama dık. Zaten ben kendisinden ğum için ad nında iki m var, 12 senedenberi yüzler kotktu i bile izlerdim. Ya- Onların bile görmedim. — Onları siz doğurmadınız mı, ân- pelik şefkatiyle falan hiç ararnadınız| mı? — Hiç aramadım. Şimdiki kocâti- dan da iki çocuğum var, ski, adam #önin apartı manına niğin gelmiş, sen gördün mü? — Hayır, ben onu yalnız buğün ka rükolda gördüm. Canıma kastetmek için gölmiş olacak... Şahit olarak dinlenen oapârtıman , Muhiddini, Nadinenin bâl- gördüğünü vö be İle berâber karakola götürdüğünü an- İattı, Suçlu, bütün iddiaları reddâde- yök abdest bozmak üzere oraya girdi. Gece No. 70 Madam Zaruyi, kaşlarını çatmiştı: en yok. AR kadının ne demek istediğini anlamıştı; hiç sesini karmadı. Madam Zaruyi, bir an için- de, araya giren soğukluğu dağıtmak ister gibi acele acele: — Belki, günün birinde Fofonun da gönlü ölür, dedi, İciâl, gülümsedi: — Belki, madameığım, sonra? — Şimdi anladın mı? Fofo, ulfâhı, tiyatroda, kendi mevkii için bir siper gibi kullanıyor. — Öyle ise, günün birinde evlene- bilir. — Eğer tiyatroda kalmak isterse, ona bir şey diyemem. Birçok beyaz Ruslar vardı, eninde sonunda evlen- diler. Telâl, ihtiyar kadınm. istediğini anlamamıştı; edip te sormadı: un- ne demek fâkat merak adam Dün yan- çocuklar | Dün & baftımana gelen hirsiz yakalandı hek P ö yani 12 Hem, nâ mü- çe Boy.arımızı Olçsünter,, Türk t nda olmadığı yapıda çalışmaktan suçlu Bu bâsamdan Yorgi Toşef, bir ceza mahkemesinde, hald. ellerini uğ | orlu, Yargi... İşte bu Amı vâr adâ da Yorgi yatiyof ö bişka Yorgi mâtre boy. boyum. de k altimış dört ölçüüüler. Böhüt İhanmazdanı Ami? h — Yapıda çalışirken, polisler lip yakaladılar mı sâhi Yakaladılar âma, © Yofgi değilim! Hâkim evrakı |Vaktâ, iki Jismi, öteki Yorgi m iyordu: Bön kalandış: Beğlin 1. Ondâ var, Yorgi bir altmış dört re bay! dan haberi bile o Mühkeme heyeti ,€ rek müzakereye çekildi. ci ile kapıcı yüzleğtirildi ve di Mihriban ismindeki şâhidin iması için başka güne bırakıldı Yarısı Muhmut Y öArı du: — Bir halanm neymiş, anladın mz m Fofo ,böylelikle işini, yerini, ilerisi , İsağlamlıyor. — Çok doğru madamcığım. — Açık saçık roller oldu mu fo, dayanır: Halam, dünyada olmaz... Para alamıyorlar, deği Fofo, kendisi için para İstemez, Ç genelik olur hem nır, doktor, ilâç parası ister, onun parasmı, hiç hemen ür, verirler Mükemmel... inlem. hi in Halası hastala Heni — Ne söylüyorsun, hanımı lı geç Halbuki, onların hepsi Gunda oynatan odur. Sun'ullah Bey, Bilâl Bey, hele o sönrâdan ekleme aktör Mevlüt Bey, onlar, hep övü - sür dururlar, tı: — Orilarm içinde, Fafo kadar işi- ni bilen, tek kişi vardır. — Kim? — Suat Ber...» “İnanmazsanız O Yorgi bir gar tebdasıldâna' ben miden tetkik etti giden birinin âhnesinin | yakâlarimışın, O |si iktiza e Porn > geçiktirmeden Iyi düşünüş duğ- Ti tavalı Fofo, boynunu biker, durur. parmağı u- İhtiyar kadın, sesini yavaşlatnış- | rda bir suçlunun eye sevki için MÜ olup olunadığı umumi Hikmet Onat, bu münasebetle demiştir ki Jar kanununun vd bir muharrir miz miş tabiri "kullanım makti uğlurun işledi e her hangi bir $ un hakaret ya bana a Bülundu ve ihbarı vakıt ni döv söz attı Jsarkını gibi İsikâyeti ö kims bir yalnız ğ hik dan da iz'aç edilmez. Kanunun tarif İreninde ini böyle bire bular .t naat geldikten 5 am bir a vuku suçu lendiğini teyit ve di uduyla kairnılir Za bıtinn her ne kadı pitaksızm Yâlhiz zabit Varak ı tesbit le sw ederek evrakı si le beraber müddelüm kteyse desinin son fıkrasında | olduğu üğöre #abıtari Zaptı yağa aradi dölli ölatik gösteriln | fahen sorar isimlerini yüzmüzı “ Söpra bek. |lizumlu bulunmaktadır.., t bir ihbarla zet 1m. saha Peki, ağım. asıl oluyor da, bü madame! en, bun'arın zünü, liyorsun *. K İne, üdeta aci Ben, he zamanın ins nu merakla süzüyordu oksa, senin de aktrisliğin var| Yaşlı kadm | — En, biraz. Tell, “İd: 1.İ — Aman, ne diyorsun, madame - im! İhtiyar kadına yaklaştı; önun boynunâ attı: — Sahi mi?.. Ay bu, hoşuma git i. Madam Zaruyi, şaşırmıştı: — Neden bu kadar hoşuna gitti hanimim! Dargın gibi gülümsedi: — Ben aktris olamıyacak bir ka- gülümsedi: ellerini çirpiyor. | Sıçramıştı; kollarını dinim... gelmedim. oldum. Telâl rmiş olmaktan korktu: — Pardon... Ben, o fikirle söyle - memiştim, Ben de, herke Ihtiyar kadının, buruşuk yanakları mile tepit | © ğ tarafm«|2, 1 sİtiza edi 3 yet talebinde bulunulmaması rica olunur. anui ol. yüzlerce me- SARAY snemas'na koşuşarak ve .“İliPEK Sineması rağbet LOREL | kapıcıyı zurliyas Tâk girmişler ve günün fili 0- Jan Kadınlar Kulübü'nü görerek kadınların BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN Sayın halkmdan gördüğü emsalsiz ve muvaffa üzerine HARDI ıyet Hindistanda Türkçe sözlü bilyük komedi filmine daha birkaç gün devam edecektir. ANCAK PROĞRAMA HERKESİN SABIRSIZLIKLA BEKLEDİĞİ > Taninadığı Ke Kadı- na aLâf Fin Genç e ! sokakta ui kama: edebilir miyiz? zca sözlü büyük filmi de GECELERİ söz atmış — Teğerrüf Bugün matine- lerden itibaren unun tatbi « irine a dün neticelendi. . Hâ-| adı Jö gün mahı Pikat n kâğıdında e aşı Kücük ol. ndan cezaimı & güne indirdi. 4, bu müddeti zaten doldurdu dün, tahliye edildi sulh cezada baş» lik kahkaha ve tâlebi urüumi üzer ların saatleri ması karşısında bir tedbir aimütiş- made? Bu suali de Hikmet Onat ACI BİR ÖLÜM ehrim izin maruf tacirlerin azaâmdan merhum kmamıştır. Fakat cikmase vel ya Mollanım ve Değermenci dahilinde ölâbilir. Süavi ile İş B: x Müdür Muaviii igendiği yeri Keht, tüccatdak Ali Sahir ve Iki Kişi bö iy kliyat Şirketi v İki kişi böyle bir suçun Yâ”! pından Tarığın anneleri Bayan Refis hare itim ” söylemesi ki gece rahmeti rahma- İ cut olanlatm umumu suç mahallinde b bir lll ma Merhume Maçckada Modern ( apartı kaldırılarak Beşiktaş tarikiyle xeti Hayriye vpürü ilg Uâküd nakledilmiş ve orada nâmağı &da € dildikten sonra ailesi makberesine defnolunmuştur. Cenaze merâsimin- şehrimizin ticari ve malt milesse - seleri erkânı, hazır bulunmuştüğ. M firet diler daa ve et umum! hükümler dairesinde takip filhakike tazyi edilerek edilir yapıl ve kânunun cezalardır bumeye mağ Oeza ile ilesinin teessür- bı okguyufdu: İ Dafildın ar Y den sıçramiıştı! « Demek, oulardan gizli hal — Kibet, gizli... Anam, babam, be .İnim tiyatrocu olduğumu istemazler- İdi. Tiyatroculuğu hor Yalniz, istemezlerdi; işte.. Onların da bir düşündükleri vardı. Daha doğru, küçükten rahmetli Mösy nişanlamış gibiydiler, Kö * lesi, çok mutaassıptı. Tiyat roculuğu, onlar, hoş görmezlerdi, A- ma, bizim akrabamızdân, samet Ol- - Böyle düşünmekte hüâklisin, |sun canma, Minakyan'ın Osmanlı İlanıraım, Kabahat sende değil, Çin | dram kumpanyağında çalışanlar VâE- kü, sen, tiyâtro diye, dünyada no -İdı. Ben, ara sıra onları görmeye g kadar 1vi? #IVIP, dalavere, hilebâzlık, |derdim. Senin, tiyatro merakını gö- canbazlık Varsa, hep önları gördün... | rüyorum dâ ayıplamıyorum... Tiyatroyu da, hep bunlar, sanıyor «| Jelâl, güldü: Sun — Çünkü, senin de başmdan göğ- İclâl, önüne bakıyordu: miş! —Gücendin, Madamcığım. yi Ihtiyar kadın, sevgi ile gülümse - di: — Hayır den gelmez. bara, dö onun enesini — Yok; JAma, n Jeil “pi hantrinii, ! Sen, pek kendi hâlin < de, uslu bir kadınsın da... Madam Zâtuyi, ciddileş İ gun durgun bakti; sesi, giic, gil, eski günlerin özleyişi ile dolu gi - ie i Evât.. Haldet bilirim de ödün için... del gelelim, Minakyanm Kurs |panyası, bir aile gibiydi. Oyle aykırı öhlâksızlıklar olmazdı. Böğle ikeü, yine söz olurdu. Sana, gilcenmek elim- TÜ RK Sinemasında ŞEN GENÇLER afrosu artistleri tarafından oynanmış mütemadi 2 saat- Iduğu hastalıktan kurtulamı- | dâra | bir çok tanınmış #evat| görmezlerdi. | Ben, dünyaya ihtiyar olarak gibi gehç p — Peki, sen, ne zaman aktristin,?| . Çok gençken. , İciâl, soruyor, fakat meraktan ti riyordu. Madam Zaruyi gözlerini kıs mıştı; Telâle değil, arkada bıraktığı | kolları düşmüştü, onu gü - | günlere bakıyordu sanki: Aktrislik der « yıllarca oynadım, sarma. rden geliyordu: — Birkaç kere sahneye çıktım.. — Çok gel Telâl, sabırsızlanmıştı: — Peki, sen, nasti aktris oldun? İhtiyar kâdın, kKürnaz kürnaz gü- lüyordu: - O zamanlar, islâm Kadınlar. sahneye çıkmayı bıraktı, tiyatrs > yu kafes arkasmdâ seyrödiyorlardı. Erkeklerden bile islâm aktör, tek tliktü... Rahmetli Föhim Efendi, ci- de bir... O, çok büyük bir vodvil ars ŞEYTANLI TREN e edilecektir. SAAT TAM 9 da 2 FİLM BİRDEN 2 büyük ilm b.rden| ne İâveten: LİLİAN HARVEY ve WİLLY FRİTORUN KARA GÜLLER 2 de KARA GÜLLER > da mörburlas | Iuamadığından memuriyet için mürâcaât ödilmömesi İlân olu- nür, TİEEPEBAŞİNDA DRAM KISMI Bu âkşam saat 20 de MAKBET FRANSIZ TIYAT ROSU OPERE! KISMI Bu akşam saat 20 dö DUDAKLARIN İstanbul Betediyesi ŞehirTiyafrosu Hf ll Ondan başka islâm erkekler di ama, kulak asma... Son zamanlar da, âğicü Bâfder de, Minakyanda sah neye gikmiışti. Jelâl, şaşıp kalm > Ame& Sâfder, Minakyafi #ama- ini ndan kalma mıdır? Madâm Zaruyi, başını sallâdı: — O da, ne zamanın adamıdır? Sinsi bir gülüşle: — Yalnız, beni tanıyamadı, dedi, — Kim Amca Safder mi? — Evet. Herkesi tanır... Nasılsa, bende yanıldı... — Ama, #en, çök durmamışsın ki. — Kolislerde çök durdum... Yal - İnız, çok değiştim. İclâl, bir şey söylemiyordu; Ma - İdam Zaruyi, içini çeki — Ben, gençliğimde, çok güzeldim. Rahmetli Madam Aznif, beni çok kıs kanırdı. Madam AZMİİ, Minakyanın geliniydi. O da, çok endamlı, gizel kârıydı, — Ben, sahneye ni — Sırasile di yün, ikide birde big ul çıkmıştır ? Minak - arası bö- Yine hir kiş Üze- , Kumpanyası, ikiye ayrılmıştı. Aktristen yana, çok s1 - kıntı çekilirdi. O zamanki piyesler - de, şimdikiler gibi bir buçuk Iki per. de, Üç perde değildi; en kısası dört (Ritmedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: