6 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

6 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© ilerimizde bir köy olduğunu biliyor- © vaz geçmiş, kendimize barınacak bir © vuç toprak alarak kokladığını ve e No. ir dağın ovanın doyulmıyan manzarası zümüzün önlünde biribirine geçiyor ve bir yığm beyazlık oluyor. y Bir sürü dağları dolaşıyoruz. Ce - nubun bütün sert çehresi İle karşi karşıyayız.. Güneş epeyce alçalmış.. Sona yaklaşan ışıkları dağların yal- Hasan dayı sesine esrarengiz bir ton vermiş gözlerini önüne doğru eğmiş ve aulatmıya başlamıştı; — Vaktile yine bir eşkiya takibin de idik. Bütün gün eşkiyaların ar - kasından koştuk. Nihayet akşam ol du. Her taraf kararmıya başladı. Eş kiyanm yarım saat önümüzden git- tiğini biliyorduk. Yakalıyabilsek ni-| hayet bu gece yakalardık. Takibi #ıkılaştırdık. Biz dört kişi idik. İçi - mizden birisi de yaman bir izci idi| Fakat karanlık, iyiden iyiye bastır. muşta. Gözgözü görmüyor, yanımız - daki arkadaşları bile ancak seslerile tanıyorduk. İzci, arada sırada çak:| maktaşmı yakıyor, onunla otları *u. tuşturuyor ve izlere bakiyordu. Fa - kat bir aralık, bu izleri de kaybet - tik. Ne tarafa gidiyorduk? Bir saat duk. Fakat iki saat üç saat ilerledi imiz halde köyü bulamıyorduk. Ge- cenin bir nısfmda dağlar arasında © sıkışmıştık. Matralarımızda su kalmamıştı. Du- daklarımız kavruluyordu. Müthiş su. suzduk. Hava dehşetli sıcaktı. Rüz“| gâr cekennem havası gibi yüzümüzü | dağlıyordu. Yolumuzu kaybetmiş - tik. Eşkiyayı takip etmeden artık yer ve biraz su aramıya başlamış «| tık. Hepimiz endişede idik. Yalnız İzci hiç istifini bozmuyor: “.— Korkmayın, bir sast sonra fi. lânca köye varacağız?,. diyordü. © Bunu nasıl anlıyordu? Gökteki yıl dızlara mı bakıyordu. Hayır. Çünkü il defa olarak gök bu gece Yildirsiz dı. Her tarafı kâYöüfutlar kapla »! mıştı. l İzci belki bize bir kuvvet olsun di ye böyle söylüyordu. Çünkü içimiz. © de en tecriibeli, en yaşlı o idi. Bir aralık ihtiyar yerden bir a - inde ufaladığını gördüm. İzei bunu yaptıktan sonra dedi ki: — Ümmiler köyüne bir çeyrek me #safedeyiz. Eğer şuradan doğru gide cek olursak köye varırız. hi Hekiksten izci toprağın kokusun. dan nerede olduğumuzu anlamıştı. Bir çeyrek kadar yürüdükten sonra Ümmiler köyünü bülmuştuk.,, Hasan dayı bu izahatı verdikten sonra gülümsedi: — İşte dedi. Buralarda böyle izçi- ler vardır. O zamandan sonra ben » de izciliğe merak saldım ve bu İşi adamakılı öği.ndim, İzcilik yaşla ve merakla ilerliyor © Bir izci nekadar yaşlı olursa o kadar — tecrübeli ve anlayışlı oluyor. İşte de| © min senin sorduğun sualin cevabı bu! dur. Kaçakçılar da, kaçakçıları takip | toprak hangisinin hava olduğunu! © edenler de burada hep iz üzerinden| yürürler. İzel kullanırlar. İzeller bir! © nevi klâvuzdur. Yol gösterir. Hangi| > tarafın izcisi kuvvetli ise o taraf da- ima muvaffak olur. Bunlara bazan © yolcu, bazan de izci derler. Bir ka - © gakçı kafilesi bu yolcularla yola dü- sülür. Bunlar hangi taraftan nereye daha kolaylıkla çıkılacağını bilirler. Kaflleyi alır sevk ve idete ederler. dağ yolları bulurlar. Takipçile. nereden gelip ne tarafa doğru git tiklerin! bilirler. Ve o zaman kaçak- çıları aksi istikamete sevk ederler. * Şeyh Hasanda yarım saatten çok fazla kalmıştık. Şoför: — Haydin yolcular, gidelim! Diye bağırdı. Ben Hasan dayıya eyvallah dedim. O bana uğurlu yolculuk dile di. Tekrar kaptıkaçtıya yerleştik... Yolda hem gidiyor. hem de cenu - bun bu hüdai nabit Nat Pinkerton - lermı düşünüyordum... Mardine vaklasıvoruz. Burada yol pwe eellesti, Divarbekirden Mar. dine kadar uzanan konserve yolun kapağmı Mardin hududunda açmış lar, Şimdi rahat bir sösede hiç sar - sılmadan gidiyoruz. İki tarafımızda pamuk tarlaları koşuşuvor. Pamuk n kaptıkaçtınm süratinden gö yamacına kenedlenen Mardin - Ovadan Mardinin, Mardınden! İzeliyerek kalkıyor. Bazan bir kaya- Yazan: MÜMTAZ FAİK çın manzaraları üzerinde yer yer sır| çalaşıyor ve parlıyor. Şimdi durma dan yükseliyoruz. Mardinin kapısında imişiz. Fakat şehri daha göremiyoruz ve bir yılar yoldan mütemadiyen kıvrılarak yük seliyoruz. Artık gözümüzün ufkunda ağaç! kalmadı. Bütün yeşillikler kurudu Gözlörimdeki yeşil gözlüğün camı bile bir acayip renk elde. Soldu ve sarardı... Dağlar, yüce dağlar, rüz - girlarm hacamat ettiği kesme dağ- lar uzanıyor ve gökte göze görünmi yen bir kuvvetin cazibesine tutul - muş gibi lüle lüle yükseliyor. Bazan önümüzden bir kartal ge - niş kanatlerile beyaz karnımı yelp&- nm Üzerinde toparlak güzel iri bir baykuş kulaklarını motör gürültüsü. be dikerek düşünüyor... İşte Mardinden içeri giriyoruz... Bir Amerikan mektebi Mardinin kapısında selâm duruyor.. Ve sonra Mardin başlıyor. Mardin yalçın bir dağın tepesinde taştan manzarasile çatılmış bir çift kaş gibidir. Dağın üstündeki eski ka İn, yıkık burçlariyle bu şehrin üzeri. ne oyalı bir yemeni ile bezenmiş bir külâh halinde geçmiştir. Mardin... . ! Mardin belki 800 metreden fazla bir uçurumun Üstündedir. Dağlarım hattı fâsılı üzerindedir . Burada Mar. dinin başında dağlar biter ve etekle rinde ova, ovadan sonra çöl ve ni - hayet bir toprak denizi başlar... Oradan Mardinin manzarası müt- his, heybetli ve haşmetlidir. Mardin dön ovanm manzarası engin bir şi- irdir, Mardin karla güneş kadar İki nt tablatin biribirine geçtiği bir #e- hirdir... Mardinin benzi akşam güneşinin aksinden değil de, yeşilliğe has -| ret çektiği İçin bu kadar sarıdır. İşte Mardin bir tarafımızda kan - dil kandil binalarile, yukarıdaki ka - leye doğru münacat okurmuş gibi el lerini uzatıyor bir tarafımızda ayak larmın altında dünyan en renkli ve en ışıklı Dir manzarası seccâde ha» linde seren ovaya doğru secdeye ya tıyor... « Ova... Gözün elabildiğine bır ova... Ova ilerde muhakkak ki, gökle birleşiyor. | Fakat bu manzaradan hangisinin farketmek için gözünüzün ferini na hak yere yormayın. Bulamazamız. Cenup güneşinin akşamları renk - ten renge giren ışığile kaplanan, bu bazan yaldızlı, bazan erguvan, ba - zan menekşe ovada toprak sislen! - yor ve esrarengiz bir buğu halinde tütüyor sanki. Ova, cenup ovası, güneşi içinde «- ziyor ve ışığmı bir yakı halinde göğ- sine bastırıyor. Ve Mardin tepeden genis taş evle- rinin oyuk gözlerile her gün bu ihti şamı seyrediyor. Ve doyamıyor. Zahire Borsası Komiserliği Şehir meclisi âzasından Feridun Manyas münhal olan zahire borsası komiserliğine tayin edilmiştir. Bu i- tibarla meclis âzalığndan çekilecek tir, Kendisinin yerine Fatih 'mmta - kası yedek Aza'arından en önde bu- lunanı gelecektir. Yeni Bir Nakliyat Şirketi Türkiye mahsulâtımın Orta Avrupa memleketlerine 'Tuna tarikile naklile CENUD | Maurice Chevalier geliyor mu? Mart sonlarma doğru Ankarada açılacak olan kömür sergisi münase betile Maurice Chevalier ile Mistin - gette'in memleketimize davet edile- cekleri haber verilmektedir . Bizim yaptığımız tahkikata göre bu iki artistin memleketimize gelip li değildir. Mawrice Chevalier, geçen ayın 16 sından 19 una kadar Misir. da kalarak iki temsil vermiştir. Bu san'atkârı sehrimize getirmek is- tiyen bazı müteşebbisler, Mısırda bu lunduğu esnada kendisine müracaat etmişler, fakat daha cevap #lmadan oradan hareket ettiğini öğrenmişler dir. Mısırdan sonra Suriye ve Yunanis tanda da turnesine devam (etmesi beklenen Mauriçe Chevalier'den #on İ günlerde hiçbir haber almamamış - tır. Meşhur artistler turnede Bu işlerle yakından meşgul bulu - nan bir zat, dün bize şu izahatı ver- miştir; “. Şu glinlerde birçok meşhur artistler muhtelif Avrupa şehirlerin de turneye çıkmış bulunuyorlar, Bun. lar arasında Maurice Chevalier ile Mistingette'den başka Martha Eg - gert İle Jean Kiepura da vardır. Bu artistlerden son ikisinin mem- leketimize gelmeleri için birkaç mü- racaat yapılmıştır. Fakat, çok pars istedikleri için uyuşulamamıştır. Iki ihtimal Maurice Chevalier'nin İstanbula ve Ankaraya gelmesi haberi henüz mlikarrer değildir. Artistin Mısırdan sonra turnesine devam etmiyerek ar sızın Marsilyaya döndüğünü zanne - diyoruz. Fakat, herhalde Suriye ve Yunanistan seyahatini tamamlıya - caktır. Bu vesile "le memleketimize de geleceği tahmin edilebilir. Bir ikinci ihtimal de, kendisi ile veya mensup olduğu grupla doğrü - dan doğruya hususi bir anlaşma ya- pılmış olmasıdır. Bu takdirde Mau - rice Chevalier'nin mart içinde İstân- bul ve Ankarayı ziyaret etmesi muh temeldir.,, Küba Orkestrası geliyor Aldığımız diğer bir habere göre, Karyoka filminde çalan meşhur Kü- ba orkestrası, Orta Avrupa türnesi- ne devam etmek Üzere Paristen Ber- line geçmiştir. Bu orkestranın mar- tm ilk haftasında şehrimize gelmesi temin edilmiştir. Altı ay için Holly- vooddan ayrılan örkestra takımı, bu müddet dolduktan sonra tekrar A - merikaya dönecektir. Küba orkestra | #mm burada #ekiz, on gün kalması ihtimali vardır. - Üstüste iki defa düşen kız LE ün sabah 11,55 de Burgazdan Heybeliadaya giden Akay va- purunda bir hâdise olmuştur: Bur gazadasında oturan 18 yaşında Fethiye, evvelisi gün gece evin merdiveninden düşmüş ve sağ kolu kırılmıştır. Dün sabah Heybeliye gelmiyecekleri henüz kat'i olarak Val D.lene.likle Mücadele Edilmek Lâzım Eye göze batacak derecede ço - arı görülüyor. o Belediyenin bunları sıkı bir kontroldan geçirme- si ve günlük mücadeleyi şiddetlen - dirmesi çok yerinde olacaktır. Al& - kadarların bu işle her zaman olduğu gibi yakından meşgul olacaklarını umuyoruz. YENİ ŞARK İŞ A Malki “ İSLAHAT Devlet Demiryolları umum müdü- rü Ali Rıza Erem Ankaraya dön - müştür. Devlet Demiryolları 9 uncü işletme müdürlüğüne devrolunan Şark Demiryolları kadrosunun hazi- rana kadar şimdiki vaziyetle ipkasi muvafık görülmüştür. Beş ay zar - fında fazla memur ihtiyaç hiasedi- lirse, Devlet Demiryolları kadrosun- dan muvakkaten memur alınarak bu hatta çalıştırılacaktır. Verilen malümata' göre, hâlen el- de mevcut pasolarla yolcu, yük ve hareket tarifeleri hazirana kadar muteber olacaktır. Ücret tarifelerin- de tenzilât yapılıp yapılmıyacağı an- cak haziranda anlaşılacaktır. Yardım te Altı Esnaf cemiyeti dah çalışmalarını tatil ettiler 8-1-037 ayrı birer birlik teşkil etmişlerdir. raflarını koruyacak kadar iratları cemiyetlerin âzasmın yekünu kırk esnaf cemiyetlerinin aileleri teşkil alınacaktır. edilmek üzere Azaya dağıtılmıştır. lacaktır. Çiviciler Odaya da Başvurdüular İvi tüccarları uzun bir Ç muhtıra ile Ticaret Odasına müracaat ederek çivi fiyatlarının yükselme- inden ve fabrikolatın mel satmak o İstemeyişlerinden şikâyet etmişlerdir. Tüccer- lar, piyasada hökim olan kanaati ve pahalılığın se- beplerini kuvvetli deliller. le izah etmişlerdir. Ode müracaatı fefkik efmiye başlamıştır. | Neticeyi İk- tısat Vekâletine bildirecek- tir. günlük çöpü 80 kamyon ise bir günlük çöp - leri seksen kamyon tut - maktadır. Belediyenin elinde hâlen 6 kam yon vardır, Son defa meclisten kabul edilen 43 bin liralık bir tah- sisatla yeniden 6 kamyon Alina - caktır. Fakat, bununla da Çöp iş - lerinin lâyikile çevrilemiyeceği an laşılmıştır. Onun için yeni ene bütçesine yeniden kamyon almak için tekrar tahsisat konulmuştur. Yavru i Köpekler Öldürülecek Köpeklerin imhası için belediye te mizlik işleri müdürlüğü yeni bir pro je hazırlamıştır, Bu projeye göre kö- peklerin ürememesi için evvelâ yav- ru köpekler imha edilecektir. Halk bu hususta çok hassas oldu” gu için bu iş çingenelere yaptırıla - caktır. Yavru köpekler temizlendik- ten sonra bilyük köpekler de itlâf &- dilecektir. ———— ————— doğra gitmek için vapura binmiş ve alt kat kamaraya İnerken mer- diven basımdan ayağı kayarak İkinci defa düşmliş, derhal bayıl. mıştır . Bu sefer zavallı kızm başı yarı. mış ve dizinden bir parça et kop- muştur. Fethiye, Heybeliada ee. zanesinde sarıldıktan sonra has - taneye kaldırılmıştır . İbrahim Necmi Dilmenin Teşekkürü Türk Dil Kurumu Genel Sekrete - ri Burdur saylavı İbrahim Necmi Dil men, uğradığı hastalık ve yapılan 0- perasyon dolayısile memleketin her tarafından gelen geçmiş olsun yazı- meşgul olmak üzere yeni Tuna nakli. yat şirketi adiyle şehrimizde bir gir. ket teeaslis etmiştir. larma mukabelede bulunamadığın - dan kendilerine teşekkürlerinin iblâ- ğmi gazetemizden rica etmiştir İkrime endi BİRKAÇ SATIRLA miştir . afia Vekili Ali evvelki akşamki o ekspresle Ankaraya dönmüştür . K" intanbal mümessilliği cemiyetin yeni satm aldığı Aksaraylılar hanma nakledilecektir. . hafta için synen ipka edi - ukuk O mezunlarmdan Fuat Ertuğrul, vilâyet maiyet memurluğuna tayin edilmistir e ve er rn e kmek ve francala fiyatları bir | Bütün Buğdaylar Satıldı Senebaşından itibaren #ehrimize gelen, ve bir kısmı satılamadığı için kayıklarda bekletilen buğdayların dün hepsi satılmıştır. Avrupa ve A- merika fiyatlarında bir değişiklik ol mamıştır, 15-16 gavdarlılar 6.25-6.27 yardım teşkilâtının kuvvetlendirilmesi için esaslf” tedbir şkilâtının esasları hazırlanıyor ehrimizde bulunan kirk esnaf cemiyetinden altısmın çalışmala. rına lüzum kalmamıştır. Bunlardan celepler ile manifaturacılar Deri sepicilerin miktarı az ve mss- olmadığından cemiyetleri dağılmış- tır. Kaldırımcılar yapı yapıcılar esnafile birleşmiştir. Mavnacılar lima- na geçmiştir. Buglin İstanbulda otuz dört esnaf cemiyeti kalmıştır. Bu beş bini geçer. Her ailenin vasati üç nüfustan ibaret olduğu hesap edilirse Istanbul nüfusunun yedide birini ediyor, demektir. Bu itibarla esnafa ve kararlar DÜNKÜ MÜZAKERELER Dün sabah Ticaret Odasında toplanan esnaf cemiyetleri reisleri, es - nafa yapılacak yardım ile sihhi vaziyetleri hakkında müzakerede bu « Tunmuşlardır. Bu işler için hazırlanan raporlar reisler tarafından tetkik Raporlarm tetkiki bitince hazırlana- cak umumi bir raporla İcap eden talimatnamenin esasları kararlaştırı - MEYVACILAR TOPLANIYOR Yaş ve kuru meyvacılar cemiyeti. nin senelik toplantısı bugün bahçi - van esnafı cemiyeti binasında Lopla- nacaktir. Bugünkü müzakerelerin hararetli olacağı (o söylenmektedir. Yaş ve kuru meyvacılar yeni hâlin yapılmasından hiç memnun değiller. dir. Hattâ bu yüzden esnafın dağıl- dığını ve müstakil bir cemiyet halin de toplanamıyacaklarını söylüyor - lar. Bugünkü kongrede ekseriyet o « lamazsa cemiyetin dağıtılması icap e» decektir. Ekseriyet olduğu takdirde bu cemiyetin de bahçivanlar cemiye tile birleştirilmesi ihtimali vardır. CEMİYETLERİN HESAPLARI Yeni yıl başlangıcndanberi esnaf cemiyetlerinin muhasebe ve tahsilât usulleri değiştirilmiştir. Esnaf mü - rakâbe müdürlüğü, cemiyetlere lâ « sım olacak defterlerle makbuzları baatırmış ve tevzi etmiştir. Ayni şe- kilde yapılan bu evraka her cemiyet kendi başlık damgasmı vuracak ve öylece kullanıladaktır. Bu suretle ce miyetlerin hesap ve para işleri âynl yapılmış olacaktır. Sehrin bir l -Solörler Cemiyetinde' ihtilâf Şoförler cemiyeti idare heyetinde çıkan ihtilâf üzerine heyat âzaların- dar. on kişi istifa etmiştir. İdare he- yetine dahil bir kısım âzâlar heyet » ten kimsenin çekilmediğini israrla ileri sürmüşlerdir. Cemiyetin umu - mi kâtibi Aziz Nami Göknil, istifa hakkında bir muharririmize şunları söylemiştir: “.— İdare heyeti âzasından on ki- şi istifa etmişlerdir. Bunlardan bir kismi yedektir. Bu âzalar, dün isti - falarını vermişlerdir. Vaziyeti esnaf cemiyetleri şubesi müdürlüğüne bil- dirdim. Hâdise olmuştur. İdare heye tinde kalan âza ile cemiyetin temail edilmesine imkân yoktur... Esnaf cemiyetleri şubesi, istifa ü. zerinde tetkikler yapmaktadır. Sahte Bono Veriyormuş! Dün tüccardan biri, zabrtaya mü- racaat ederek bir sahtekârlığa uğ - radığını anlatmıştır. Bu müracaatı yapan adam, Mahmutpaşada Abut Efendi Han hissedarlarından Süley- mandır. Süleyman, Tevfik isminde birini sahte bonolar hazırlıyarak kendisi. buçuk, 20-25 çardarlılar 6.22 buçuk kuruştan muamele görmüştür. Bun dan sonra piyasa hararetlenmiş ve Polatimm ekstra malları 7,15 kuru- sa kadar çıkmıştır. Silolarda depo e- dilmiş olan tüccar malı arpalarm da mühim bir kısmı ihraç edilmiştir. nan haberlere göre, bugün hava, #u- reti umumiyede bulutlu ve Yağışlı geçecektir. Rüzgür, cenup İstikame- İtinden kuvvetli esecektir. Eğe mm- *akasile Orta Anadoluda yağışın de- sam etmesi muhtemeldir. Dünkü Hava Dün, hava tazyiki 768 milimetre, en az sıcaklık — 3, en fazla sıcaklık * 6 santigrat olarak kaydedilmiş -| gışlı geçmiştir. den 350 lira dolandırdığını iddia et» miş ve bonolari da polise vermiştir. Zabıta, bu iddit üzerine Tevfiği ya - kalamış, sorgu altma almıştır. Sahte liği iddia edilen bonolar üzerinde tet kikat yapılmaktadır. 6 İkincikânun 1837 Lİ | Bu hava: YAĞIŞLI mr > Meteoroloji istasyonlarından alı “| ———— linday Gün:6 o Kasım:ö0 1355 Hieri 1852 Rum Şevval: 23 24 Birincikânun Güneş: 7.28 — Öğle: o 1220 Ikindi: 14,42 — Akram: inf Yatsı: 1832 — Imsâk: 5“ | tir, Rüzgâr mutedil bir sür'atle Gir malden esmiştir. Hava kapalı ve y#

Bu sayıdan diğer sayfalar: