16 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LOREL HARDI 8 Cinayet Çocuk Hırsızları Masas Heyecan - Korku - dehşetli b (TÜRKÇE SÖZLÜ büyük komedi) (Fransızca sözlü) Anahtar perde ve çamaşır © dördüncü ceza muhke Karışık bir hakaret davası Suçlu ile davacı biribirlerini kabahatli gösteriyorlar Dün Asliye Dördüncü Ceza mahkemesinde bir haka- ret ve kapı kırma davasına bakıldı. Suçlusu Beyoğlunda Suterazisi sokağında oturan Zafiri isminde bir kadındı. | Davacısı da Toros oğlu Dikran adlı bir tüccardır. İddiası şu idi: - Ben altı senedenberi bu kadınla metres hayatı yaşı yordum. Babamla ve öveği anamla geçinmediler. Bir Yılbaşı gecesi kendisinden ayrıldım ve bir iş buluncıya sergüzeşt fil KLARK GABLEGOJEANETTE MAC DONALD YIKILAN BELDE (SAN FRANSISKO) n kapıcısı Rıza ile apartımannm kapıcı sı İbrahimin muhakemelerine baş - landı. Davac: Seniha ismi dındı, Masanın üstünde de İki a tarla perdeler ve çamaşırlar İddiaya göre Se: y a gittiği zaman dairesi sandığı açılmış ve beş y ık eşyası ça lunmıştır. Ayni nda bundan başka iki daireden de mühim şe TURK SINEMAS.NDA Bekâr Evliler İki saat kahkaha ile güldüren, neşe içinde bırakan muhteşem fim. i MONA GOYA - JEAN ROUSSELİERE — PİZELLA . MADELEİNE GUİTTY N Yüzlerce Fransiz güzüli - nefis şarkılar « Şen bir mevzu, İlâveten: Ekler dünya haberleri Hepsi de büyük artistler VİCTOR FRANCE MARCEL CHANTAK JEAN PİERRE AUMONT (Silâh başma) filmini yarstsi tafa Nesip Akdümanın ruhuna ithaf İğ MARCEL VHERBİER'nin Yİ edilmek Üzere kânunusaninin 17 nci İğİ 7! bir şaheseri | pazar günü öğle namazını müteakip R all saat birde Aksaray Valide camiine Denizler Perisi mevludu Şerif okunacağından mali“ (La Porte du large) ye meslek, yedek subay, âli ticaret | filminde pek yakında Türk Bor: 4 frankta açıldı | Istanbul lisesi mektep arkadaşlariyle SUMER Sinemasında nı ve 327 frankla kapandığını bildir. akraba ve de) ŞIK Sinemada kadar âralarnda satış yapmışlardır. Obli- dostlarından arzu edenle- | GRACE MOORE'un ilmi gasyon 35.90 lirada, Mümessil 39 yi. |i” gelmeleri rica olunur . argariti Kardeşi Şekip, Baba rada kapanmıştır. Her iki hizselerde il ağLAĞI erd 70 ve 80 kuruşluk bir yükselme gö - ÖLÜM Büyük muvaffakıyetle deva ediyor. MEVLÜDU ŞERİF Hüsnütabiat matbaasi sahiplerin. den Asım Akdümanm oğlu, Divan şubesi tahakkuk gefi ve ye. ay okulu telebesinden © Mus-| Bö Muameleler Borsanm diln sabahki vaziyeti ev- velki günün aynidir. Fakat öğleden sonra hararetli alış verişler olmuş - tur, Akşam gelen Paris telgraflar o unun ğ kısı “Sİ iştir. Borsacılar geç vakte türk 22.85 lirada dur) Trabzon Saylavı Hasan Saka'nm)| iloğlu ve Lâl yeğeni Hukuk Fal Zeki | Saka çok genç yaşmda müptelâ oldu. ğu hastalıktan kurtulamıyarak dün vefat e Cenazesi bugünkü cumarte: li saat 14 te Türbede İs tanbul belediyesi karşısında 7/9 nu. maral: apartmandan kaldırılarak E psultan mezarl'Zına defnedilecek rülmüştür. Ü muştur. Aslan Çimento bis 13.70 liraya alanlar olmuştur. nci Üniversitede Sömestr tatıli Dünden itibaren Üniversitede sö - mesir tatili bağlamış, taşralı talebe memleketlerine gitmişlerdir. Ecnebi profesörlerden. üçü Viyanaya, biri Cenevreve ve ikisi de Bükreşe hare -! Veraile tokraj Yumurta Yükselecek mi? | Şehrimizde buzanelerde bulunmak. ta olan yumurta miktarı 1800 - 2000 ık kadardır. Ispanyaya sevkiyat yapılmadığı için yalnız Almanya biz- den yumurta istemiştir. Malların az lığı dolayısiyle yumurta fıyatlarının yükseleceği tahmin olunmaktadır. YENİ NEŞRİYAT Aleksandr Puşkin ve i oKlâsik Rus Edebiyatı Bu isim alt Ali'nin | çok dikkate değer bir kitabı çıktı. Klâsik Rus edebiyatını, büyük şair| Aleksandr Puşkinin hayatmı çok et| Merhum Selânikli Doktor Rifatım mişlerdir, Hariçte zabıta ve mektep) raflı bir surette anlalan bu kitabım, | Kârdeşi, Fuzuli ve Nabi Ebis'in babası lerde de musllimler tai daimi | denilebilir ki, bizde bu ada atıl. | kimyager Ethem İsmail vefat etmiş- kontrol altında bulunduracaklar o veln .İtir. Cenazesi bugün saat 11 de Şiş- yanlış kasket giyenlerle mektep tale. | kini ihürriyet caddesinde 221 ıyanlar | kinin i evinden kaldırılarak Feri - köy kabristanna defnedilecektir. Hep yalan söylüyor bay reis.. | Biz bununla altı sene karı koca gibi yaşadık, Ben kendisine 4110 lira pa ra verdim. Ona dükkân açtım. Nikâh yapacaktık. Yapmadı ve şimdi de ba bamla geçinemiyorsun, sana bir ev ŞEHİR TİYATKUSI DRAM KISM ; Bugün 20.30 da ilan VA SÜRTÜK İli Son hafta as BULURLAR: SÜ Burs Operet Bugün 2080 ds AŞK MEKTEBİ Ve 4 de JOCUK TIYATROSU FATMAİ LLM MEVLÜT Kızım Nüveyre Süreyya'nın ruhu. na ithaf edilmek Üzere yarmkl nazar İgünü saat 14 de Teşvikiye camii şe. İrifinde Hafız Rıza tarafından mevlü- İdu şerif okunacağından arzu buyu . ranlarm teğriflerini rica ederim. Annesi Acı Bir Ölüm butayım da gene ben #ana gizlice ba- karım, dedi. Birkaç plin geldi. Sonra bir daha uğrar pıyı açtı ve kendisini eve k lar ve İbrahi- tarm eşya çalınan dairelere uyduğu. | Zincirini kırarak içeriye gir- rar için talik eğildi tuğum içlin babamın odasma saklan | c*X v0 PU Wftiş sonunda a nmda arkadaşım Karabetiin davetine | © £öre ©czalandırılacaklardır. adar son def SARE A fıkır fikir kaynıyor ve yerinden zıp) <“sr son defa olarak belediyece mih * Yani ile Vangel Yedikulede Ma - isler Yani ile Vangeli tutmuşlar ve| mahkemesi dün bu muhakemeyi ne- söylediler. Bundan #onra hâkim İh » aldım. Kendisini kadar perişan olmaması için de kendisine yüz lira ver- : ii yanim şey'er dim. Dün gece apartımana geldi. aşırılmıştır. Fakat bir türlü suçlu- a su bulun tır. Nihayet ikinei| | Kapıyı çaldı. Annem ka: a er şübe komiserlerinden Kâmille Şev - Hayvanla rını bul edemiyeceğini söyledi min odasında yeni eğelenmiz iki a-|ve kapıyı suratına kapadı. pahtarla Rızanm od-smda Seniha -İMadam gitmedi ya sit bazı şeyler b | vuşlar ve snah Ja gitmedi. Kapınm G : i sir! Geçirmiyenl nu da tesbit etmişlerdir. Dün bu iki di ve anmeme, babama söv- ç yen er komiserle Melâhat sdlı bir bayan şa-| dü. Bu aym sonunda İstanbul yakasın hit olarak dinlendiler. Muhakeme ka| Ben bir rezalet çıkmasından kı da tarama suretile bir teftiş yapda- dım. Madam biraz oturduktan sonra Me mi eek çıkıp gitti Sonra ben Aynalıçeşme. | © Ves <A Bösteremiyen hayvan #a-| Kıvırcık de 111 numaralı Marmara apartma, | bİPle7İ. hayvan sağlık nizamnamesi - Salata icabet ettim, Madam, orada da beni | , HenÜ# Müeyenesini yaptırıp vesi - < buldu ve bana hakaret etti eler olan hayvan sahipleri i- in bu aym 2 Hırsızlığı Davacı bunları madam) kadar sop günü akşamma İde “vi #p zıplıyarek bir şeyler söylemek | <t VFİMİŞ dam Eleninin bostanma girerek kı-/i » Ve boyuna da dudaklarmı vırcık salata çalmışlar. Kaçarlarken Madam görmüş, bağırmış. Gelen po- ada bir tek eyni ayakkabı bulmuşlar. Sultanahmet sulh Üçüncü ceza ticelendirdi. Ehlivukuf ayakkabıyı mahkemede Yaninin ayağına giydir. diler ve onun ayakkabısı olduğ #an İkisini de Üçer gün hapise mah- Fakat çalman şeyin kıy uğu için cezaları birer gü aç/t için Parasiz ve para almak izel ŞEHİR TIVATROSU Hariçte Mektep Kasketi Giyenler Mektep talebelerine ait kasketle - artyordum. Ben hakaret etmedin Bundan sonra şahitlerr dinlendi Şahitler arasında Dikranın Üvey ana| sı Rabeka da vardı. O oğlunun ma-| damm korkusundan karyola altıma saklandığını ve madam gidinciye ka dar orsda kuldr#mt sövleri. Mahke- me, Madam Zafirinin şahitlerini ça- ırmak için talik edildi. İLİN e yerden kaldırmış ve | olduğu için meşhut suçlar müddelu- | besi olmadığı halde kasket t k derecede sarhoş ' mumiliğine göndermişti şiddetle cezaldndırılaca, Hasan rin kullanılması işi suiistimal edi ğinden bunun önüne geçmek için arifle zel çalışmalarını birleştir - Rezalet Çıkaracak Derecede / Sarhoş olmuş ivanyolu tı Hayim, si Divanyolunda oturan Hayim, dün Kadıköy Süreyya Tiyatrosundf Halk Opereti Pazartesi akşamı dokuzda İD Eski hamam, eski tas © Hayimi yattığı rezalet çıkartac işinden atılır, ve büsbütün, bu sefer tamamile onl&” rın elinde kalırdı. Bu hallere, aldığı paran azlığı V9 fakirlik sebep olmuştu, daha büyük bir sefalet ne ler doğurmazdı? Evet, gidip o asker kaçağını, o Şakir olacak her” fi, hattâ kaymakamı ve dana birçoklarını haklamsK vardı, fakat böyle yaptıktan Sonra kendisi ya hapi” ya ölerek ortadan kalkarsa Muazzez içi Söyliyecek kelime bulamıyarak dişlerini gıcır - dattı. Şahinde soğuktun titriyerek Yusufun yüzüne bakıyor ve o da bir şey söylemiyordu. Yusuf; “Bak, görüyor musun ?,, dedi “gün doğmadan kal- kan karım öğlelere kadar gözünü açamıyor. Bana başka şeyler anlatma... Belki de senin dediğin doğ - SABMHADEIN âii MEMLEKET ROMANI — 63 — rudur, amma söylediklerime dikkat et! Kiza yazık ederseniz ben dayanamam. Anası olacaksın, onu da, beni de dünyaya rüsva etme... Ne İstersen ya, bu eve ber gün sırtımla taş taşıyayım, fakat lüm rahat, olsun. Gittiğim yerde burasını düşünmi- yeyim...,, Boğulur gibi oldu. Tekrar Edremitten ayrılıp köy- lere gideceğini ve oralarda gecelerin bundan sonra nekadar korkunç geçeceğini tasavvur ediyormuş gis bi içi ezildi. Yavaşça doğruldu. Sabahleyin geldiği zaman ora- ya, duvar kenarına bırakmış olduğu defterleri ala. rak hükümete gitti. 4 —3— P Yusuf bir hafta kadar şehirde kaldı ve lüzi dan fazla şeyler öğrendi. Gerçi hiç kimse ona aç; tan açığa bir şey söylemiyordu, fakat Hasip ve Nuri efendilerin kendisine karşı takınmıya başladıkları tavur, avukat Hulüsi Beyin birçok şeyler söylemek isteyip bir türlü söyliyemiyen kali Yusufun birden- bire gözüne batmıya başlamıştı. Hele Hulüsi Beyin ağzından kaçırdığı imalı bir lâftan evdekilerin Hil- mi Beylerle tekrar münasebata geçtiklerini ve onla» ra yidip geldiklerini anlayınca büsbütün şaşırdı. Nasıl olup ta bu kadar sakin kaldığına kendisi de hayret ediyordu. Bugün haberdar olduğu şeylerin onda birinin onu çıldırtmıya kâfi gelmesi dı. Halbuki Yusuf kendine, biraz güçlükle de olsa, hâ - kim oluyor ve kafasını çoklatırcasma çareler düşü süyordu. Belki ona bu kadar sükünet veren, henüz her ş6- #bolmadığma, henüz birçok şeylerin kurtarıla- ğine olan inanışı idi. Munzzeze hiçbir gey söylemiyor, sadece onun dal. Em, perişan halini kalbi parçalanarak seyrediyordu. Mhagzez Yusufun vaziyetinden herhangi bir mâna çıkarabilecek halde bile değil ksa kocasmın ba- kışları ve muztarip hali genç kadının muhakkak gö- züne çarpar ve onu telâşa düşürü Muazzezin, et- rafile bu kadar az alâkadar olmıya başlaması ve rü yada yaşar gibi süzgün duruşları Yusufun elini kolu nu bağlıyor ve herhangi bir şey konuşmak, şüph. lerini ve dertlerini karısına açmak cesaretini ondan alıyordu. Genç adam iki biribirine zıt , düşüncenin altında kıvranıyordu: Duyduğu şeyler, tahminler ve Muaz zezin hali bu evde bir şeyler olduğunu ona anlatıyor, fâkat yine Muazze28 bir kere bakmak, bu kızcucuzın dünyanın en mâsum, İnsanı olduğundan şüphe etme- yi bile imkânsız kılıyordu. Başka türlü olsa karısı kendini bu kadar kaybet - mez, dalgın gözleri zaman zaman kocasına iliştikçe böyle çırpınmaz ve Yusufa sarılan kolları bu kadar tte daha başka şeyler söyliyerek, er sorarak zavallı kızı büsbütün İş - kenceye sok Yusufun elinden gelmiyecekti. Fakat bir şey yapmak icap ettiği muhakkaktı. Bu le devam edemezdi. Muazzezin kolları Yusufun kaburgalarmı kıracak gibi sıkar ve kumral başı ko- casının göğsüne, bir tehlikeden kaçar gibi, sığınmıya çalışırken Yusufun gözleri ileriye dikiliyor ve görün miyen bir düşmanı arar gibi parlıyordu. Kendi: hiç düşünmiyeçekti, fakat bu kıza neka- dar azap çektiriyorlardı? Onubu hale getirmiye acımıyorlar mıydı acaba? Ne yapıyorlardı bu kıza? Yusuf bu evde olanları bütün teferrilatile öğren - mek için yanıyordu. Fakat kime sorabilirdi iy deye mi? Dinliyeceği şeyler belli idi. Nekadar f& yret etse bunlara İnanamıyacaktı. Muszzeze mi? Herke - sin yaptığı yetmivormus gibi bu kızı şimdi de kendi- i temiz olduğu ve ken iydi? si mi Üzmeliydi. Muazzezin disini sevdiği hakkımdaki kanaat kâfi değil . Fakat bu ne zamana kadar devam edeblirdi? Mu- 322676 bugün hâkim olan dalgınlık ve dünyaya ya - bancılık onun yavaş yavaş Yusuftar da uzaklaşması- nın bir başlangıcı olamaz mıydı ? Bunu düşünmek ona fevkalâde Acı geliyordu. Eğer hâlâ ses çıkarmadan bekliyor ve İçinde kaynayıp kö- püren çılgınlıklara hâkim olmıya çalışıyorsa da bu nu Muazzezin kendisine bağlılığı min olduğu için yapıyordu. Herhangi mânasız yersiz bir ha reketin onu kendisinden büsbütün alıp götüreceğin- den korkuyordu. Karısını tekrar eski haline getire- ceğinden hâlâ m Fakat nasıl? Dairede malmüdürüne hesap verir - ken, sokakta, evde hep bunu düşünüyor ve di dükçe aczini daha çok arııyordu. Ne yapabilirdi? Buradan kalkıp başka bir yere gitmek bile imkânsız- dı. Hangi para ile? Nereye? Evdekilere hâkim olmak, Şahindeyi tehdit etmek faydasızdı. O yine bildiğini okuyacak ve Yusufun uzun süren yokluğu ona hareketlerinde dalma ser - bestlik verecekti, Muazzeze bir şey söyliyebilir miydi? Bütün bu kor kunç işlerin olmasmda karısının iradesinin bir alâ - dı ki, olmamasında da bu İradeye müra- O anasının ve başkalarınm bir oyuncağı idi. O bir gocuktt, Onu kurtarmak için kendisine haber ver- mekten ne çıkacaktı? İçine düştüğü çukurun derin- liğini haber vermek belki onu daha çok korkutacak ve meyus edecek fakat bir İse yaramıyacakti. Diğerlerine, kaymakama, Hilmi beylere, Şakire karşı vaziyet almak büsbütün imkânsızdı. Derhal daha iyi mi olurdu? Böyle yapmakla neyi kurtarırdı? O zaman kari adamakıllı ortaya düşer ve herhalde Yusufa dua €© mezdi, Fakat bir şey yapmak, muhakkak bir şey yapmıs lâzımdı. Deli olacağını sanıyordu. Yağmurun altında şeh kıyılarında uolaşıyor ve düşünüyordu. Kafasından hatıralar biribirini kovulıyarak ge -mekte idi, Bütün hayatında ke ine göre bir iş yaptığını hatırlamıyor, bu ömrü başka birinin yaş# “ dığını sanıyordu. Çocukluğu, da , etrafile © lan münasebetleri hep yabancı bir dünya ile yapı temağlara benziyordu. Ve şimdi o, kendisine bu 8” dar uzak bulduğu bü dünyada nekadar müthiş sa ; lar çekiyordu Yarabbi... Bunlara ne lüzum vardi Neden böyle korkunç çemberler” onu sımsıkı bağ“ yor, neden ona yavaş yavaş, sindire sindire en öÜ rücü işkenceler yapılıyordu ? Ne için, kin için? Bu mânasız ve yabancı hayatta bir tek şeye BA” | katen sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. BU karısı idi. Muazzezin varlığı Yusuf için büyük ve bf lukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fs#9' onun yokluğu müthişti, Onun bu kadar sebepsi? we re, bu kadar insafsızca Yusufun hayatından kop” rılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl a* diği şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat MU azzez olmadan bunu aramya muktedir olamıyacağıf” yordu. Etrafı çevrilmiş bir geyik gibi kin ve yeis ile GÜ pınan ve bir çikar yol arıyan kafası mütemadi ağrıyordu. Bir aralık aklıma Muazzezi kaçırdığı £ö öğleyin eve gelirken çocukların kovaladıkları ari gi di. Bu anda kendini ona o kadar benzetti ki, gös” yaşardı. (Arkası var) | : 1 |

Bu sayıdan diğer sayfalar: