26 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

26 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Karakış de vam ediyor Bir Amerika şilebin- .den hâlâ haber yok! — yedi kişi boğuldu Dün Istanbulda kar yığınları böyle temizleniyordu (Başı 1 incide) Yaklarda beklenmektedir. KAZALAR Fırtına yüzünden denizde bazı ka- zalar daha kaydedilmiştir; Cibali Tütün fabrikası önünde bağ h duran İnhisarlar İdaresinin 4nu. maralı motörü evvelki goce yarısı fırtınanın şiddetinden su almak su - retiyle birdenbire batmıştır . Büyükdere önlerinde bir çarpışma | olmuş, Karadenizden limanımıza gel. mekte olan Danimarka bandıralı Bt. Janç vapuru gece sabaha karşı Yu. nan bandıralı Noton vapuruna birdir miştir. Yunan vapurunda büyük bir yara açılmıştır , öle KURTARILAMADILAR Evvelki gün İzmirde Çeşme mevki. İnde karaya oturan Amerikan şile - biyle Karadeniz Boğaznda Kısırka. ya tahlisiye istasyonu önünde kara- ya düşen Rumen vapuru hâlâ kurta © rilamammeştar KOCA ŞİLEP MEYDANDA YOK!| Selânikten limanımıza gelmekte o. lan Alovi admdaki Amerikan şilebin. den cumartesi günündenberi bir ha - ber alınamamıştır. Vapur cumartesi günü Çanakkaleden Marmaraya geç tiğini telgrafla buradaki gcentesine |” bildirmiş, fakat aradan iki gün geç tiği halde hâlâ limanımıza gelmemiş- tir, Vapurun, Çeşmedeki Amerikan şilebine imdada gitmiş olmasi sarılı. yor . MEMLEKETTE KAR Dün, Ankarada en düşük sühunet evvelki günden 2 derece daha 80 ğguk olmak üzere —ill dere ceye düşmüştür. Gündüzün en yüksek slihuneti bile tahtessıfır 2 İdereceye kadar çıkabilmiştir. Mar » mara havzasmın şark kısmı ve Ka . İ radeniz sahilleriyle cenup şark ve or. İta Anadoluya yer yer kar yağmıstır. En çok yağış İran , Türk hududu ü- zerinde bulunan Kıziltepededir. Ka- de 38, Kars ve Malatyada 35 santi. metredir . BOĞULDULAR Lizbon, 25 (A.A) — İstanbuldan Hamburga iki bin ton buğday naklet- mekte olan Spiros adi Yunan Vapu- raya oturmuştur. Mürettebatın bir kısmı sandal ile kendini kurtarmıya teşebbils etmiş ise de hüküm süren şiddetli frrtma sandalı devirmiş ve yedi kişi boğulmuştur. — ———— Başmakaleden devam .. .. Atatürk Ve Hatay (Başı 1 incide) nm: kartarmak için bugün harbi gö. ze almak derecesine kadar yürümek lâzım geldiğini takdir etti, Ve her va- kit gibi milleti endoğru yola sev- ketti, 1921 de bize karşı yapılan taah-| usulleri vardır. Cenup hududumuza Fransız müstemlekecileri bu (yolda bir serhad gözüyle bakıyorlardı, Ka- | gakçılık, irtlen propagandası, istihha- İrat dalaveresi şeklinde buralarda tehlikeli, tehditli bir vaziyet “inkişaf ediyordu. Fransa — Suriye munhe - | | rın kalmlığı Sıvasta 7i, Diyarbekir «| ru pazar günü Van açıklarında ka.| “ bütlerin çiğnenmesine, kırk asırlık | desinin hükmü yerini bulsaydı budut #stiklâl sahibi bir Türk yurdunun Su. | üzerinde çalışan bir kısm müstemle- riyeya oyuncak diye verilmesine kar: İke memurlarmın şahsi menfaati,|” yı zâf ve aciz gösterseydik ne Ola-| Fransız müstemlekecilerinin toprak), caktı? Türk varlığını korumak için topü- © muz, tilfeğimiz, hudutsuz bir varlık © azmimiz var, Fakat harici tecavüze © karşı varlığını silâhla müdafaa vazi- .yetina düşen bir millet en mühim müdafaa siperlerini kaybetmiş de mektir. Bu siperler harici itibardan, hürmetten, “bu kuşun eti yenmez, kanaatinden terekküp eder. Harici itibar ve hürmet, harp ihti. mallerine set çeker, demirden yapıl ış en korkunç eilâhlardan ziyade bir milletin varlığını korur. Yutulur lokma manzarası # şte Hatay meselesinde zâf gös | terseydik bu manevi itibar ka- Jesinde tehlikeli gedikler açılacaktı. "Türkiye birçoklarına yenir, yutulur bir lokma diye görünecekti. Kapitü. Yâsyon günlerinden bizi ayıran mah-| dut senelerin temin ettiği müsbet ne- ticeler göz önünden silinecekti. Fransız müstemleke siyaseti bize karşı bir taraftan bu yıkıcı msnev- rayı hazırlarken, bir taraftanda Fransız müstemkelecileri hududu.| muzda #enelerdenberi hazırlıklar ya pıyorlardı.. 1921 anlaşması neticesin- de Kilikya anavatanm içinde kalmış- ti. Fakat Fransız müstemlekecileri nazarında burası Sykes - Picot an- laşması ile Fransaya verilmiş olan sahaya dahildi. Günln'birinde alın. masi lâzımdı. Fransız akın siyaseti İve nüfuz ihtırasile birleşerek 770 ki- Türkiyenin varlığını açıktan açığı kemirecekti, Hatay davasında Hataylıların var- rk haklarile bersber bütün Türkiye- tik. Macera kapıları V arılan netice bizim için bir za- fer' değildir. Bugünkü ve ya - rımki sulhu ve insanlığın esaslı pren- #iplerini korumak viçin girilen bir mücadelede zafer sözünün yeri yok- tur. Hatay işinde Atstlirktin, İsmet İn- tinin azimli mücadelesi, bütün dün- iyaya yüksek sulh kıymetleri kazan- harp doğuracak macera kapılarını kapamıştır, Varılan netice bizim ka- dar, Hatay kadar, Fransa ve Suriye için de, hattâ bütün dünya içinde bir kârdır. Çünkü macera siyaseti, hiçbir zaman, hiç kimse için kazanç- lı bir saha değildir ve olamaz. Bunun için sisler dağılıp bütün dünya hakikati anladığı zaman tak- dir edilecektir ki Atatürkün idare et- tiği büyük mücadelede, Türkiye ken- di menfaatini ancak dünyanm sulh ve huzurunun takarrlir etmesinde ve Yakın Şarkta macera kapılarının ka- panmasında aramıştır. Emin Yalman lometrelik açık bir hudut fzerinde| nin varlık hakkı için mücadele et-| önü hükümetinin, bütün Türk mille-| dırmış, Yakm Şarkta yarın mutlaka | TAN MM MN Mahmut Esadın Konferansı Atatürk Her Zamandan Sağlam, Dipdiridir Ankara, 25 (TAN O muha birinden) — Bugün, (saat 15,30 da Mülkiye Mektebi kon. ferans salonunda meb'us ve profesör Mahmut Esat Bozkurt Hatay hakkmda çok heyecanlı hir konferans verdi. Mektebin 500 kişilik salonun- da oturacak ve ayakta duracak yer kalmamıştı . Profesör, siddetli akışlar ara smda kürsüye geldi. Hatay me- selesini, tarih, hukuku düvel ve iktrsat bakımlarından tetkike başladı. Tarihi bakımdan oHataym 5000 senelik bir Türk ülkesi ol. duğunu, delitler ve eserler gös - tererek isbat etti, Sözleri sıksık alkişlerla ve (bravo...) sesleriyle kesiliyordu. İktisat bakımdan Hataym / / / / / / / / / » ia |» ' , , , , , , , A — ve İskenderun körfezinin Türki- ye İle olan münasehatını uzum bir görüşle izah eden hatip he. yecanlı nutkunu şöyle bitirdi: “.— Cenevroden son gelen ha- berler, memnuniyeti mucip ola. cak şekildedir. Tam ve kat'i şek. ini almadan Türk milletinin hassasiyeti yine şiddetini kâğ- betmiyecektir ve bütün dünya bilmelidir ki, İstiklâl miendele, sinin en buhranlı günlerini, ka- zandığı zaferle hiçe İndiren ve Türk milletine 20 İnci asır me. deniyetinin basında yer kazan - dıran en büyüğümüz Atatürk, sağlam ve her zamankinden dip diridir. İnönünde waküs talihi. mizi yenen İnönü de İcimizde . dir ve nihayet hersevin Üstünde olan Türk milleti, yine onların emrinde, yekvücattur.,, MARA Sa ZLE Aİ EE a EİN Kabine gece | Yedi Saat Toplu kaldı (Başı 1 incide) müzakereler yapıyorlar. OHabera. Uundığma göre on iki maddeden do- İkuz madde üzerinde tam itilâf hasıl olmuştur. Fakat geriye kalan üç madde Üzerinde bir anlaşma temini için çok hararetli müzakereler cere- İyan ettiği söyleniyor. Iki heyet ara sında toplantılar devam etmektedir. Ve yarın da devam edecektir. İki nokta 25 (A.A) — Anadolu A- Cenevre, Türk — Fransız heyetleri arasın. da İngilizler de hazır olduğu halde bu sabah ve akşam müzakerelere de. vam olunmuştur. Bu hüsüst Konuş - malar bazan çok çetin olmaktadır. Bir çok meselelerde İtiİ4? hâsil olmuş ise de mühim bir iki noktada henüz mutabakat yoktur. Hususi müzakereye yarın sabah devam olunacaktır. Le Journal endişe ediyor Paris, 25 (A.A) — Cenevrede İs. kenderun Sancağı hakkmda hâsıl 0. lan anlaşmadan bahseden LeJournael gazetesi bu hal tarzmn miistakbel Suriye devleti içinde bir devlet tesis ettiğini ve Suriyenin Arap olmıyan diğer unsurlarmm mütalebelerine yol açmakta olduğunu bildiriyor ve diyor ki: “Wransa, bu sistemle, nazari bir Suriye birliği ile fili bir ayrılık karı. şıklığını idame edecektir, Bu hal bir İ Türk tahakkümünü ve Türkiye ile A Suriye arasmda anlaşmazlıkları jintaç edecektir. Paris gazeteleri umumiyetle nikbin hususi muhabiri bildiriyor: tamamen bitmiş gibi gösteriyorlar. Burada Türkiye heyeti mahafilinde İ öğrendiğime göre, bazı esaslarda iti- lâf görülmekte ise de müzakere henüz devam etmektedir. Pazartesi veya. hut salı günü netice hakkında bir fi- kir edinmek mümkün olacaktır. Sancakta tahrikât “durmadı Bir Türk kadını öldürüldü Halep, 25 (Hususi) — İstihbarat zabitleri, Sancakta emniyet ettikleri her şahsa vesika ile silâh dağıtmak.| tadırlar. Bunlarm arasında İskende- run İstihbarat zabitinin otomobili ile jslenen silâhlar taşınmaktadır. Bu si- lâhlar durmadan dağıtılıyor. . Hama, 25 (Hususi) — 4 Kânünü. sanide İskenderunda yapılan nüma- Yişe iştirak ettiği için bir Türk gofö- rü, 6 aya mahküm olmuştur. Halbuki Araplar tarafından yapılan nümayiş! bizzat müddelumumi tertip ve ENE çam ik Türk soförlin jansmn hususi muhabiri bildiriyor: | Cenevre, 25 — Anadolu ajansının! Fransız matbuatı umumiyetle nik-| bindir. Bazı Paris gazeteleri meseleyi | Istanbulda Hususi tayyare Fabrikası Kabalaş tarafmda küçük bir ima lâthanede Türk fen adamları ve işçi. leri aylardanberi sessizce çalışıyorlar. Üzerlerinde uğraştıkları mevzu tay. yare modelleridir. Tayyare inşaat mühendisi Bay Se. Jlak Alan, burada Türk talim ve ter- İ biye programi dairesinde bir mektep tayyaresinin tip ve modelini inkişaf ettirmiştir. Tayyare Cemiyeti, Türkkuşu teşki- lâtı için yeni fabrikaya bu modelden 10 mektep tayyaresiyle beraber 15 plânör sipariş etmiştir. Mukavele cuma günl Ankarada Türk Hava Ku rumu Başkan: Fuat İle Türk tayyare fabrikası nammna Bay Selah Alan ta. rafından imza edilmiştir. Yeni teşebbüs, inşaat müteahhitle- rinden Nuri Demiruğ sermayesini ve tayyare mühendisi Selah Alan ihti. sasmı bir araya getirerek beraberce kurdukları iş birliğine dayanmakta dır. Istanbulda, fabrika, yalnız tip ve model inkişaf ettiren bir çalışma yeri olacak, bu tipler üzerine seri imalâtı yapacak asıl fabrika Nuri Demirağ'ın. doğduğu yer olan Divrikte kurula. caktır. Ancak Divrik fabrikası he- nüz hazır olmadığından alman sipariş Istanbuldaki model fabrikasında ik- mal edilecektir, Istanbul fabrikası bu iş için, hepsi sanay) mektebi mezunu olmak Üzere 35. 40 usta ve İşçi kul lanacaktır. Bunlardan bir kısmı hü. kümetin tayyare fabrikalarında tec rübe görmüştür. İlk hususi tayyare, fabrikamızm - malât programı, dünyanm her hangi bir yerindeki tayyare imalâtmdan ge- İri kalmıyor. Bunların yaptığı gibi motör, tayyare motörü yapan hususi fabrikalardan almıyor. Fakat Avru. pa fabrikaları bir kısım parçaları mâ mul olarak aldıkları halde yeni fab- Senede 26-1.937 — tamam üç milyon liralık kask el (Başı 1 incide) gelir. Fakat hakiki varidat senede 200.000 lirayı hiçbir zaman geçme- miştir, Kârlar nasıl kaçırılıyor ve gizleniyor? Dünkü sayımızda sermayâ hokka. bazlığmı anlattık, Sermaye kâğıt U. İzerinde hayali rakamlara çıkarılmcn İ kâr da bu kocaman sermayeye nisbet edilerek göze az gösteriliyor. Halbu- ki memlekete giren hwkik! sermayeye nisbet edilse ortada tahammül edile. miyecek kadar yüksek bir kâr bu- lunduğu göze çarpacaktı. Fakat ortaya safi kâr diye çıkan paranm böyle hayali sermaye ra - kamlarına nisbet edilerek az göste »- rilmesi de işin can alacak tarafı de. ğildir. Hakiki kârın aslan payı, hiç- bir zaman kârnamı altnda ortaya &ikmaz. Büyük bir ustalıkla hesapla. ra yedirilir, Kaçakçılık kanallarını sayalım Bu kâr kaçakçılık yollarını birer birer gözden geçirelim: 1 — Elektrik Şirketinin muazzam hayali sermayesine rağmen çok ga- riptir ki daima kısa vadeli avanslar. la para tedarikine muhtaçtır. Bu parayı Belçikadaki (Sofina) adlı sna şirketten alır, Avanslara yüzde sekiz faiz ve yüzde bir komisyon verir, Faiz ve komisyon nisbetinin Avrupa ölçüleri için çok mübalâğalı olduğu - nu bir tarafa birakslım. Asil mese - le şuradadır: Memlekete getirdiği bir sermayeye mukabil kâr aramak ve yarısmı şeh- re vermek vaziyetinde bulunan gir - ket, para ihtiyaçlarını sermayesiyle temin etmiyor. .Güya ağır falzlea - vans aliyor. Hakikatte kârm mühim bir kısmı, sehre hakkı verilmeksizin bu kanaldan Sofinaya kaçırılıyor. Son avans hesabmda otuz dört mil - yon İsviçre frangı bulunduğuna gö- re bü yolda kaçan kâr senede üç mil. yon İsviçre frangı kadardır. Döviz takyitleri dolayısiyle faiz vakit ve zamanında harice çıkarılmadığı için bu dn borç hesabıma giriyor ve faize ayrıca faiz yürütülüyor. 2 — Elektrik Şirketi, kendi direk. törü, fen heyeti olan tam bir uzviyet- tir. Her işini vâsiye muhtaç olma - dan kendi kendine görmiye kudreti vardır . Şirketin sahibi Belçikada Sofina şirketi olduğuna göre kârı da nasıl olsa bu şirketin eline geçiyor. Fakat Sofina büna kani değildir. Hakiki kârdan büyük bir hisse Sofi. nanın vesayet ve idare Ücreti namı altında Sofinaya gidiyor. Gözlerinize inanmıyâcaksmız fakat doğrudur:. Sofina, idare ücreti olarak sene. | de yüzde 8 komüsyon, gayri safi va- ridattan yüzde 1 ve saflden yüzde beş ahyor , Bu kadar hayasızes bir kâr kaçak. sılığı, Türk milletinin idrakiyle, ta - değildir . mannetmeyiniz. Malzeme lâzım gelin . ce ne yapılması lâzım gelir? Makul 6- rika cvata gibi parçala- ta kadar her şeyi bizzat yapacaktır. Tayyare bedelinin ancak yüzde 35 İ motör ve ham madde olarak harice gidecek, yüzde 65 i işci ünreti ve işlet. me masraf: olarak dahilde kalacak- tr. Tayyare mühendisi Selah Alan, gü- zellik kraliçesi Bayan Naşidenin zev- cidir. Dün Selah Alarım evine giden fotoğrafçımız, Bay Selah'ın resmini, Bayan Naşide ve yavruları Uç yaşın. da Meral ile beraber çekmiştir. Yeni teşebbüse sit mukavelenin imzasının tam küçücük Meralin doğduğu güne | rastgelmesi genç aileyi bilhassa 86 | vindirmiştir. Tayyareciliğin bu kadar inkişaf İlettiği bir asında resmi tayyare fab- rikamızla iktifa edilmiyerek tayyare. ciliğe bu sekilde geniş bir hususi te sebbüs girdiğinden dolayı çok mem. | nunuz. Yeni işin inkişafı dileriz. şa 'miyetini istiyen de bu müddelumümi dir. Humus, 25 (Hususi) — Soğuk O- Tukta çeteler tarafından birTürk ka. dmı öldürülmüştür. 4 larak beklenecek gey, Elektrik Şir - ketihin münskastlar yaparak en u - cuz ve en iyiyi almasıdır. Hayır, bu tabif yol kâr kaçakçılığı hedef ve usullerine aykırı düşer, Bu. mun İçin her gey Sofina vasrtasiyle Belçikada tedarik edilir. Sofina şir - kete kendi faturasmı gönderir. Elektrik Şirketinin buhar kazan - larını İngütere (Baykok Vilkoka) şirketinden, buhar türbinlerini ve di. namolarını A, E, G. den ve Tomson Votsondan Sofina almıştır. Şebeke malzemesi, muhavvie (makineleri, kablolar da kısmen A. E. G. der kıs.) men Fransız ve Belçika fabrikalarm- dan yine Sofina vasıtasiyle almmış - tr. HÂJA da her türlü malzeme bu ga- TİP yoldan tedarik ediliyor. , Sofina her türlü malzemeye yüzde 15, 20, hattâ yüzde 25 komisyon ilâ- ve etmektedir. Demek ki malzeme Için defterlerde gösterilen fatura kiymetleri hep mübalâğalı kıymetler dir. Bütün mesele kârm bir kısmının bu komisyon yolundan Sofinaya ka. «Gırılmasından ibarettir . hammüliyie istihzadan başka bir gey ! 3 — İşin bu kadarla da bittiğini! Memleketin kazanç seviyesi kündür. Geçineceğimizden ayırıp #© rimizin imârma vergi diye verd Paralar azdır. Şehir bakımsızlık İİ dedir. Diğer taraftan elektrik gibi ilk ihtiyaç işi vasrta diye kullanıl kâzancırınzan mlihim bir kısar, GÖĞÜ göre memleket haricine, hiç bir BÜ ve hizmete karşılık olmadan kagir ma'rtadır, j Bu manzara karşısmda neden M8 pimizin basireti bağlandı? Bu ka çılığa, akıl ve idrakimizle bu kafi açık istihzalara neden bu kadar İ hammül ettik? Biz bu hayati mesele he"xnda B€ di düşündüklerimizi topl” 'arak nca söyliyeceğiz. Fakat vereoe$ müsbet malümat heniz bitmedi. rmki sayımızda da inanılmaz Jât bulacakamız. Fakat bu mandi? ilâtin hepsi, harfi harfine doğl dur. 4 Boğazlar j Ve Italya (Başı 1 inelde) yör Galli, hariciyemizle ehemmiy” temaslar yapmıştır. Ankara, 25 (A A.) — Iyi malüi alan mahfiller, Doktor Rüştü ile Kont Clano arasmdaki mü 3 şubatta Milanoda vukubul zannetmektedirler, Kalyanın Montrö konferansın& tihakı iki devlet adamınm bu MX kat esnasında hiç şüphesiz temaf © decekleri mühim meselelerden bi teşkil etmektedir. Londra, 25 (A.A) — Observer Se zetesinin dış bakanlığı vasıtasiyle dığı malümata göre, Italya ve kiye Milletler Cemiyeti yem kabinde müzakereye girişmeyi W laştırmışlardır. Bu müzakereler yanın Montrö mukavelesine hakkında olacaktır. ITALYANIN ATINA EİÇİSİ TEMASLARI i Atina, 25 (Hususi) — Burada talyan elçisi dün hariciye müstesf” ziyaret ederek iki devleti eden meseleler hakkmda uzun Dİ bir mülâkatta bulunmuştur. u Allahın yarattığı tabii ve çocuk gıdaları, Pirinç. yulaf, mercimek, Bİ day, Irmik, patates, mısir, çavdar, türlü, badem. HASAN özl Unlarile gotuklarmızı besleyiniz ve yütünüz. Vitamini ve k bol olan bu özlü unlardat tediklerini ve sevdiklerini tırmıyarak değiştire yediriniz. Çabuk büyürler, bük diş çıkarırlar. Hasan markasma dikkat. * marka verirlerse al aldanmaymız. Bütün eczen* ve bakkallarda bulunur. 8 deposu, İstanbul, Ankar&: yoğlu. Boşiktaş, Eskişehir. #i ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: