3 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

3 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2.937 TAN KUMANDAJ NLARIN HATIRALARI LZ General YAZAN: SALAHADDIN GÜNGÖR Casuslar ve isyan elebaşıları harekete geçiyor anatinde mahir bir aktör karşısında bulun- uğumu anlamakta gecikmedim büylk bir vol oynamak için Mevlâna gelmiş- ine verdiğim cevap şu oldu İ İstanbula gi yapınak lâzımsa uma da muv bir ndermek sali etti lâhiyetim dahilin. burada, yaparız Arapça, Fars- takım be ırlıyacak ve bu beyannameleri halife ve- kili Safatile Biliz Büke ana imzalatacaktı. areketini Saktı. Ben, şüphelerimi mümkün Yüüyarak sordum: mej Peki, amma, ya Mevlâna. Hindistana ka nasıl götürebileceksiniz? Bütün ciddiyeti ile cevap verdi: — Biz Hintliyiz! Bu gibi işlerde, sharetimla vardır.. Hiç bir kal büyük tehii *eye maruz na siz daha iyi ter Bana bir müs. riniz. İcabına ba- Arapça yazıl nde bazı tadilât yap- tım. Sonra tüç dil üzerine yazılan bu beyannameleri, bir, bir, imzala” Mevlânaya karşı çok uysal dav- Tanıyordum. O da, yüz buldukça a- Sildi. İide bir, İstanbula gitmesin- de büyük hasıl olacağına beni inandır yordu. Kabi muhalef, dedi, mademki İstan- mi muvafık bulmuyor syse, izin verin, Irak, İ- Tan ve Afgan üzerinden Hindistana Gideyim! Ancak bunun için, elime #eyahat varakaları verilmesi icap »r. Geçtiğim yerlerde, bazı güç lüklere rastiryabilirim, Bir de, işli tiğime göre, Afgan, Iran ve Hint hudutlarında, bir çok Türk propa- Ban .emurları dolaşmakta İmiş. Bunlara hitaben tarafınızdan yazı- zag tavsiye mektupları çok işime Sunüz, Öy ruya cevap vermi- — Bu kadar uzun yollarm zah- Met ve meşakkatine nasıl katlana- “aksmız ? diye sordum. Mukaddes vazifeyi yerine geti- Pirken hiç bir mani okarşısında dönmiyecek bir mizaçta yaratıldı- Bı temin etti. — Ne yazık ki, bu arzumuzu da Neticeleri 20 Şubata ' kadar gönderiniz Yerine getiremiyeceğim! dedim. Mevlâna, bu sefer de: — Peki... dedi, o halde, şimdilik Medineye kadar gideyim! B u müsaadeyi kendisine verdim O günlerde, Enver ve Cemal Paşaların Medineye gidecekleri Dell ber ai MmIŞtı Kurnaz Hintli, bu iki paşaya Satmayı kurmuş olmalıidi Ben, Yemenden gelmiş hacılardan tanı- Giğun bir zata, yolda bu adamın bütün hareket 8i İçin emir verdi Polis memurlarında: bir adamla, Medine mutasarrıfna Mahrem işaretli bir mektup gön derdim, Bu mektupta o Mevlâna | Mahmut Hasanm şüpheli vaz FiDİ tetkik etmelerini tavsiye et- kte idim, , birer gölge gibİ , peşinden hareket etti- Biraz sonra, Enver ve Cemal Pa- #alar, Medineye gelmişler. Bizim #rarengiz Elati âlim, Paşalar, Cu Bey vetine karşı Hindistanda büyük bi teşvik eder mahiyette nnameler, İn- geyler ola. mertebe açığa Binlerce beyanna- General Gelibin yeni resimlerinden biri, Alfta: General Konya valisi iken... çıka- Pa» ma namazını kılıp camiden cakları sirada, hemen Bi şanın dizlerine kapanmış. Benim imzaladığım beyannamelerin Arap ça bir nüshasını, takdim etmiş. Ve oracıkta, syak üstü, yapacağı işle- ri kendisine anlatmış. Büyük hulyalar peşinde n Enver Paşa, Mevlânadan pek hoş- lanmış olacak ki Hint müslüman- larma ikinci bir beyanname de kendisi yazarak altma imzasını at tıktan sonra, Mevlânaya teslim miş. B ereket versin ki, bu srade, Medine mutasarrıfı Basri Paşa imdada yetişerek, Enver p&- yaya Mevlânanm şüpheli bir adam —— koşi Galip Anlatıyor olduğunu anlatmıya muvaffak ol. fin İstanbula ka- rileceğine şüphe yoktu. bir casustu. rafından Şes emrine verilmişti. ın artalarında, Medi i Mevlâna, beni Taifte'buldu ve bir iki kere retime geldi. A , mi Ve belli ki İng ziya- site Yemende memurum olan Nakib Ahmedülfarig adlı bi- rinden bahsedeceğim. Ahmet Farig; Yemenin asil bir kabilesine mensuptu. Medineden Mekkeye dönünce, Şerif, k den şüpbelenmiş. Ahmet mlikemmelen göz | Yalnız olarak hiç bi mamış. Nakib Ahme ile gizlice temas ede; val hakkında el matı Farigi, psine almiş. e edeceği malö- a bildirecekti. Şeri? Hüse- E emirin yanında Ahmet Farigle konuşmak için müsaade istedim Ahmedi telefon başına çağırdılar. Zavallı adamla, orada birkaç daki ka konuştu ana vaziyeti müm- kün olabildiği kadar anlattı, (Arkası var) BÜYÜK MÜSABAKAMIZ Müsabaka için neşrine başladığı - mız Nasrettin Hoca fıkraları cum İ tesi günü bitti, Hâlledilmiş müsaba - ka neticelerini evvelki günden itiba- İren kabule başladık. r- Müsabakanın esasi şudur: “TAN,, ın, İkincikânun birinci gü nünden otuzuncu gününe kadar çi - kan otuz nüshasında her gün bir Nasrettin Hoca fıkrası, bir de Nas - rettin Hoca resmi çıkmıştır. Bu otuz fıkranın mutlaka birer resmi ve her resmin de mutlaka bir İ fıkrası vardır. Fakat bu resim ve fık- ralar karışık olarak intişar etmiştir. Müsabakamızın ; esası, işte bu fıkra: ları, kendi resimleri ile birleştirmek İtir. Bunun için (Resim ve fıkraların İ birleştirilip gazeteye gönderilmesine İlüzum yoktur) Yalniz resimleri esas| i olarak alıp sirasile meselâ: 4 inei resim “- 18 inci fıkra: Şeklinde her resmin * hizasına ait olduğu fıksanin numarasını yazmak kafidir. Gerçi her resim ve fıkranın üstünde numaraları yazılı ise de her türlü yanlışlık ve karışıklığın önüne geçmek için bu resim ve fıkraların in tişar ettikleri gazetenin tarihine gö- re İkincikânunun gün rakamını vere- rek numaralandırmak ta mümkün - dür. Zaten meselâ (1) numaralı re - sim ve fıkra İkincikânunun birinci günü ve 19 numaralı resim ve fıkra eza İkincikânunun 19 uncu günü ilemi olur. Müsabakaya iştirak etmiş olmak için bu verdiğimiz izahat dairesinde numaralanmış 30 resmin ait olduğu 30 fıkrayı gösteren bir listenin otuz günlük 30 müsabaka kuponu ile ve stirak eden zatın mükâfat kazandı - ii | Asrın san c Geçen medeniyet rini bulan, darların alarile, eski zam. itekim, ehramların dibindeki ma garalar, inler orada asırlarca bozul madan saklanmış buğday tanelerini bulmuşlar ve ekdikleri zaman toprak«| verdiğini görmüşlerdir. Mi. | rm yaşıyan nebatı öldürmeden | ne vâkıf oldukları buğ- İday tanelerin: ek âşikâr bir su - İrette anla; şsa da o harikayı ya- pan adamın ismi keşfedilememiştir. İv Bunları düşünen bir b rumL | zın ilim ve fen larında en yüksel- uyutma, il, hiyi intihap etmeği dü| 'manla inkırez bulacağı düşünülen bu günün medeniy tekrar yaşatılabilirdi ön dâhinin ölmüşler arasından olma. | ması, o heyetçe kabul olunduğundar her Sahada en yüksek dereceye İolduklarıni kanaat getirilenler ara İsmda yakın e ölmüş ve asrımı- #m adamlarından sayılan bazı sima. |lara göre ikinci derecedekilerin int â canlı bir suretle Intihap edilen habı mecbur! olmuştur. | Fizik, kimya ve tabif ilimler döileri|”* İkönce Physigue dâhisinin intiha-| bma başlanmıştır. Bu makam için hatıra gelen birçok isimler arasında: Perrin, Longevin, Joliot.Curte isim leri Üstünde epey meşgul olunulmuş, fakat physigve nazariyelerindeki de- hasile duc de Broglie birinciliği ih raz etmiştir. Broglie'den sonra phy- #igue'in hayat ve medeniyet sahasın- ——— ği takdirde neşredilmek üi bir fo-| toğrafisi ve mufassal adresi İle bir likte “TAN,, gazetesine gönderilme - si ve zarfın sol ve üst kenarı (Nasrettin Hoca) ibaresi yazılması lâzımdır. Memleketin uzak köşelerindeki ka- tilerimizi düşünerek neticelerin ka- bulü'mühletini 20 şubata kadar u - zattık. Şubatın 20 inci günü akşam saat altıdan sonra gelecek müsaba - ka neticeleri muteber olmıyacaktır. Numaraları eksik olan karilerimiz beş kuruş mukabilinde eksik “TAN,, nüshalarını idarehanemizden alabi - lirler asırlarından bize kalmış o zamanların her sahada o yüksek adamlarının bir listesini ve yahut muntazât mıyoyuz. Son senede toprak altında kalmış büyük şehirlerin izle b erini açanların ellerine USHING Li an are Mi JULUAN HÜXL in. ilim ve 'at dahileri En yüksek dereceyi bulmuş olan on insan seçildi da, dereceyi bulmuş ilim ve fen armı bula» eserler arası, n mumy geçen eserler, hüküm- nlarda âlimlerin ve fen adam- O eserlerin ssısların kimlerin mahsulü ihtisas şubeleri İda faydalı tatbikatını yapan mütehas İsism ismi düşünülmüş, evvelâ Edison fakat onun öldüğü na- rak Marconi intihap hatıra ge zarı dikkate & olunmuştur. Chimie dâhi olmuştur. Çünkü etleri bil yükselm anı tereddüt geçirilm Nihayette ke- hur bir Almanla kir Fran sız arasında seçim yapılmışlır Nobel mü ansız Pauj $ intihabı müşkül tanınmış gok st gü ssa bu sahada şiflerile âf 'abatier birinci addo » uştur, Ulümu tabiiye « lan Hu hiliğini Ingiliz Ju- kazanmıştır. Cerrahi birinciliği Yirminci asrın en mühimi tıbbi Tmt mağ urla h Custring müttefikan birin hap I Rivet dâhi addolun! Asrın tarihçi i Birçok ii yapıldı! tetkikler asrın en mler üzerinde n sonra yirminci üksek tarihçisi İsveçli Norâström (pir üstünde karar kılınmıştır. | Filozof bulunamadı Felsefeciler dâhilerinin verildiği musiki ra listeye koyulmasma karar İvakit, zamanımızın en büy iksek İşinası olarak Rus S. Fra üstünde ittifak hâsil olmuş, rak ta Hintli Rabindranath Tagorı s8 çilmiştir. arasmda en 3 mevkii ihraz edebilecek ayarda olan- ların tetkikine başlandığı vekit geri) heyeti arasında kıyametler kopmuş ve Heyete de Eh tur. Jüri heyetine mensup her ğe ve Heyete de Etna aza| Riyaziyec bir isim ileri sürmüştür. Münakaşa-| nın yarılarına doğru rühiyetçı Prend : : Zootekni Tayinleri 2 (TAN muhabirin. — Ziraat Vekâleti Zoo. tekni seksiyonu mütehâssısı Nu- rettin, merkezi Diyarbekir ol mak üzere teşkil edilen zootekni mütehassıslığına mevzubahis olmuşsa da, onun yal » niz terbiye dolayisile insanlarda hâ-| sıl olan bozukluklar ve t muhtelif tecellilerine kendini hasret- miş olduğuna işaret edilmiş ve meti- cede eski devir filozofların şehi o- lan Platondan sonra bu asrm birinci. liğini alabilecek bir filozof buluna - m İ Müsiki dâhisi Sanat sahasmda bir mus'kiş Ankara, şşaurun | den) ine w onun de Yüksek Ziraat Enstitüsi otekni doçentlerinden Salâhattin asla" tavin edilmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: