6 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

6 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

üm ee e. RR MR 4 ik YA m. Mi, AR a a A 6.2 7 UMAN HATIRALARI ei GENERAL GALIP ANLATIYOR; MERE Ş. Hüseyinin aleyhimizde ıkardığı Yalanlar B: mevkilerde bulunanların bağ, “(0 muidelerinin azli - MEZ bâşka susuzluk ve şiddetli Yö. Yüzünden çok ıstırap çe - erine şüphe yoktu. Taifin ie ise mutedildir, Deniz şat - adan sekiz, dokuz yüz metre h pie ve suyu da boldur. Bunun ie Taber coğrafi vaziyet itibari- ekke ve Ciddeye nazaran mü- tası kolaydır. ie e, deniz kenarmda olduğu “8, fazla olarak, düşman donan ve tarafından da, uzak mesafe. “wen tazyik görecek ve bu taz- mukabelede bulunamıyacak- Burada tüfek mevcudu 700 kar olüp dört makineli tüfek ve ve tene koşumsuz mantelli top ağ Tüfekler, toplar, ve cepha- pe Taiftekilerle ayni evsafta Mekke, çok dik tepelerin ara Yerindeki dereler içinde ve yamaç- arda inşa edilmiş bir şehirdir. , Günün birinde müdafaa edilme- SİNS lüzum hasıl' olacağı, düşünül Ğİ için, bütün askeri binalar; p ile açık ve müdafaasız VA - Siyetteydiler, Hele böyle umumi ve harici teş- Vikin doğurduğu müsellâh bir is - be karşısında kalmacağı, kimse. il hatır ve hayalinden geçmemiş- ve sebeprenie kt, bütü Ar askeri tesisat, mahalleler ara - Binda ve şehrin kenarlarına ya- Pülinıştı, idde sancağına bağlı bir ka- Za vardır ki; adına Lit de- Bİr. O tarihlerde, bu kaza dahilin- tek askerimiz yoktu.. Yüzbaşı Hasan Tahsin Efendi isminde biri, kaza kaymakam vekili olarak bir kaç jandarma ile birlikte bulunu- Yordu. Arap fandarmalarınn âsilere il « hak etmesi üzerin,e dokuz nefer Türk Şandarma ile bu büyük isya- BA kanşı, tabii mukavemet edeme - MİŞtİ, 332 Haziranmm ortala - Tma kadar, âsiler, gece ve gündüz. Mütenddit taarruzlarda bulunmuş- Var, bedeviler arasından topladık - küvvetlerle talihlerini dene - Mişlerdi, Mevzilerimizden ayrı bir yerde, tepe vardı. Eşkıya, geceleyin raya sokulmıya ve sabaha Karşi ARİ bir baskınla tepeyi işgale mu - Viffak olmuşlardı. Bu baskında kaç neferimizle birinci mülâ » tim Mehmet Ali Efendi şehit düş- tÜ.. Topçu yüzbaşım Feyzi Efendi bir kaç neferimiz de yaralandı- za (Feyzi, şimdi topçu yarbayı- ) Bunun üzerine, tepeyi geri al- Mak için yüzbaşı Niyazi Efendi (şimdi mütekait ve Kadıköyünde- “ir. Mekteplerde öğretmenlik edi - Yor. Tarih Enetimeninde s7adır.) Umandasında bir müfreze gönde- TİMİ, Niyazi Efendinin gösterdiği k cesaret ve yaptığı mahira- 16 taarruz neticesinde mevzi tek- Yar ele geçirildi. Fakat Niyazi Efendi bu sırada kurşunla başmdan ağırca ya * Talanmıstı, Örfi idare ilân edildikten sonra, Kasaba halkında silâh namma ne . aldık ve civar kabilelere Yanameler dağıttık. Bu beyan - hmelerde Şerif Hüseyinin dev- düşmanlariyle © birleştiğini, Rslümanlığa ve insanlığı yakış- Miyan hiyanetlerde bulunduğunu Anlatmıya çalışarak kendilerini, te davet ediyorduk. B u sırada bizim mahut Mev» », Mina Mahmut Hasanmın tifte bulunduğunu (öğrendim. 1 ip AAA ”Asiler Bedevilerle birlikte bir gece Lit kazasına baskın yaptılar. Ve mevzilerin yakınindeki tepeyi işgale muvaf. .—. fak oldular. Bu baskında, birkaç neferimizle Birinci Mülâ. zim Mehmet Ali şehit düştüler.,, İl eeamemasasesansasaserisrressssesassaeiiesasa. San'a civarında büyük bir kayalık YAZAN: SALAHATTİN GÜNGÖR Kendisini çağırtmak üzere aratır- ken, misafiri bulunduğu bir adam- la Mevlâna, çıka geldi Bana bazı “ifadeleri, bulun - duğunu söylüyordu. Belli ki, yine bir manevra çevirecekti.. Son rolü- nü oynamıya hazırlanıyordu. Bana ne “ifadesi, olduğunu sor” dum. Cevap verdi: — Efendim, yazdığınız beyanna- meleri okudum. Güzel, Fakat, bendeniz de müsaadeniz olursa, bir beyaname müsveddesi yazayım. Haddim olmıyarak Urban üze - rinde müessir olacak tarzda yâzi- lar yazmasını beceririm!, Ben de mâksadını açıkça anla » yabilmek için muvafakat ettim. Gitti.. Biraz sonra, hazırladığı be- yanname müsveddesini getirdi, O - kudum. Çok uzun yazılmış, içine birçok âyetler, hadisler sıkıştır - rolşti... Mevlâna, Arap dilinde, gerçek - ten üstad bir adamdı. Yazıları ol- dukça tesirli idi de. Ancak, şu kadar, bu uzun öğütlerin ortasına bizim menfaatimize son derece de dokunan bir cllmle sikıştırılmiş- tı, Arapçaya kâfi derecede vuku- fum. vardı. Bununla beraber, be- yanameyi bir kere de tin A» rapça kâtibi Tahir Efendiye (Taif Rüştiye mektebi başi Efendinin oğludur, Baba ve oğul, ikisi de İstanbuldadırlar.) okut - tum ve tereüme'ettirdim. pa? içine sıkıştırılan elimlenin ne olduğunu söy- lemezden evvel, Şerif Hüseyinin a- Janları vasıtasila mesrettiği yalan. larm bir tanesinden behsetmeli- yim. Yalan gu idi: Sözde biz, Mekke ve Taifteki kış- lalarımıza Alman askeri doldur - muşuz. Bu mukaddes toprakları, Hıristiyanlara © çiğnetiyormuşuz. Her tarafa yaydıkları bu habere saf bedeviler çarçabuk kanmışlar- dı. Işae edilen yalanının menşei Şu idi: Bir sene kadar evvel, Alman. ların Emden kruvazörü süvarisi, ve maiyeti efradı, Hind sularından beri, kara yolunu takip ederek, Ye- men ve Asirden Hicaz toprağına girmişlerdi. Tam Lit ile Cidde ara- samdan geçerken, ansızın pusuya düşürülmüşlerdi.' Ancak Almanlar, ellerindeki müessir silâhlar ve mit- ralyözler sayesinde, pusuyu tertip eden Arapları büyük telefat verdi- rerek püskürtmiye muvaffak oldu- lar. 332 senesi iptidalarında Ciddiye itica eden Alman behriyesinden Fon Müllerle üç arkadaşını sahil boyunca Akabeye kadar kendi hi- çesi altında (âminen) mi meyi yin. bu silâhsız zavallıları, Cidde ie Rabig arasında feci surette öl- | dürterek Araplarm intikam hırs - larını tatmin etmişti. , Istanbul Asliye 3 cü Hukuk Mah- İstanbul Evkaf müdür- Tüğü tarafından Boğaziçi Uluköy mek iye sokak 39 No. da mukim is aleyhine ağilan 9353/1192 No. lu k davasmda müddeaaleyh Hali. İsin ikametgâh meçhul bulunması ha- sebiyle ilânen tebligat icrasına karar | 37 sa. ik kılınmış olduğundan yevmi muayyende mah- bir vekili ka. kemesinden: | tebi a) aca hakeme 19 verilmiş ve at 14det mumaileyhin kemeye gelmesi veya öndermesi aksi takdirde hak TAN ANLARIN Kamaâl Atatürk zevket- | israr ile istiyen Şerif Hüse - | Şefin Yüksek Şahsiyeti Yazan: Isrmet Imömüi (İkinci ve Son Kısım) (İsmet İnönünün, Atatürk hakkındaki sevgi ve hayranlık dolu yazısı Türk inin çok kıymet vereceği bir vesi kadır. Bunun için bunu aynen ve itina aşağıya yazıyoruz:| gençli tatürkün bulunduğu bir top- lantıya hâkim olan duygu, İ nefse güvenmektir. Bütün hazır bu. lunanlarım alâkası bir tek noktada temerküz eder: Medeniyet ve İlim İ meselelerine sarılmış, münevver bir heyet vaziyetinde bulunmak... Bilhassa bütün halk toplantıların da Atatürk nefse hâkimiyet ve gü. venme duyguları yaratmıya çok kıy- İmet v Hazır bulunduğu bir meclisten ayrılan her fert; bedbinlik, kaygu, üzüntü duygularından kurtulduğu: nu hisseder. Herkes Büyük Önde- rinin büyüklüğünü yeniden idrâk eder ve şu hakikati bir kere daha kavrar ki, ona inanmak, yurdun kurtuluşuna ve terakkisine inan- mak demektir. En bariz vasıflarından biri de, mü. nakaga halinde bulunan bir toplantı- nın görüş tarzımı kendi münakaşa de. hası sayesinde değiştirmek ve büyük bir halk mitingine de, kararlarmın U- yandırdığı şevk ve heyecan sayesinde eni ruh vermektir. Türk kadınının kurtuluşuna İ vehayatm bütün sahalarında iş beraberliği hakkı kazanma- sına ait olan müşkülleri kolay» likla atlatmamızı da Atatür- kün uğraşmalarına ve irşat .İ yolundaki gayretlerine borç- luyuz. Büyük devlet reisinin bir çok vesi. lelerle içtimal bir mürşit sıfatile saat- lerce emekler sayfettiğini görmek, muaşeret usullerini bilmiyen'erin ha. talarını örtmesine, herkese nefse hür- met telkin etmesine ve yüksek Sevi. yeğe içtimai hayatım zevkiri tatlır- masına şahit olmak insana hem hay. ranlık, hem de hürmet telikin eden bir manzaradır. Büyük strateg Terbiye ve Ulküler U mumi yerlerde hajks yen) alfa- beyi öğretmeyi vazife edinen Şef, Türkiyenin yeni cemiyetini Ya. ratmak ve bunun toplantılarına içti- mai renk vermek hususunda da bt. yük emekler sarfetmiştir Atatürk bu faaliyetleri öyle bir memlekette Yap- mıştır ki bunun son iKi asir zarfmda. ki hükümeti, türlü türlü müsküler orlasında bir kurban gibi Kıvranır ken, * halkın gazabını uyuşturmak için şundan başka çare bulamamış. tr: Kadınlara daha kalım | peseler taktırmak ve daha uzun çarşaf ve fe- râceler giydirmek... e şartlar karşısında Kii. ları bir mahkemede hâkim bir da- irede memur, mektepte öğretmen: Mâboratuarda bir kimyager mevkiine çıkarmak için bir cemiye. ti cebir ve tazyik altında bulundur mak kifayet etmez. Şiddet usulle: rinden baska yollara müracaat et: mek, ikna vasıtalar! kullanmak ve İrşat ve terbiyede sebat etmek Yazdır. İşte Atatürk bu varifeyi bizzat görmüştür. Atatürk hüylik bir strater ola. rak tanmmıştır. Hiç bir harp kay- betmemiş, dalma zafere varmıştır. Onun tipinde büyük kumandanlar politikaya karıştıkları zaman biç bir memleketin tarihinde bir misa. le tesadüf edilmez ki, «rf cebir ve şiddet yoluyla idareye meyil gös- termesinler, Atatürkün siyasi görüşü tama- mile başkadır. Onun kanaatine göre kuvvet ve strateji, daima yüksek emel ve ülkülerin nüfuzu altında kalmalıdır. Kuvvet, büyük ve haklı davalara ait bir korun- ma vasıtası mahiyetini hiç bir za- man tecavüz etmeemlidir. Böyle bir görüş, siyasi hedef ve kanaatlerde büyük bir vüzuh bulun. masını icap ettirir. Atatürkün usulü şudur: *İ mücadelelerinde müdafaa ettiği da - Siyasi nuni gön ğ 4 kında gıyap kararı ittibaz okunaca -| vayı'daima mantıklı ve haklı bir teze ğı tebliğ makamma kaim olmak Ü -İlstinat ettirir ve teze bütün İnan (29062) m verir. Atatitrkte bulman bu vasıf. eve ilân oluptr. ile tercüme etmeği muvafık bulduk. İkinci ve son kısmını Şef Atatürk'ün, hiç — çıkmamış bir resimleri öyle bir Iman yaratmıştır ki bunu ye- ni Türk devletinin temel taşı addet mek esizdir. Itimada liyakat Milletlerorası dostluk on iki asır esnasında Osmanlı İmparatorluğu gaye ve siya- setine ait bütün vüzuh kaybetmişti, Tunus, Cezayir, Mısır, Girit, Bulgarist Hersek ve Arabistanm muhtelif kısımları başka başka şekillerde İmparatorluktan ay. rılmakla beraber Babılli bunların hepsine hâlâ kendi mülkü gözüyle bakiyordu. Halbuki kendi payitah- tında bile maji ve adli kanunlarını tatbik hakkından mahrumdu. 1918 de, büyük harpten sonra im, paratorluğun tecrübeli devlet adam- ları, İtilâf Devletlerile sulh müzake- resine hazırlandıkları zaman, sulh garti olarak bltün Arabistan: ve AV- Tupada bir çok yerleri istemişler ve güya bir takım büyük tarihi hâdise. ler hiç olmamış gibi biz tavır takm- mışlardı. İmparatorluk için hersey bir şekil meselesinden ibaretti. Kenâı lâfzan iş başında kalmak şartile mem leketin ecnebilerle beraberce idare edilmesi, kendilerini müteessir etmi. yordu. O sıralarda, Atatüzk, millet ve yur- dumun varlık davasını tek başma ele almış bir vatandaş vaziyetine gir. mişti, Bu sıfatla ortaya koyduğu gö rüş tamamile başka idi. Vazifesi hiç te kolay değildi. çünkü Türk millet ve yurdunun bütünlüğü davası anca” silâhla ve kanla kazanılabilecek bir dava idi, Zaferden sonra da eski milli tezine sadık kalabilmek ve milli hudutlarma münhasır bir Türkiye siyasetini son. ralazı da gütmek, ancak Atatürk Ka- dar büyük bir insandan beklenebile. cek hir iştir. Bu görüş bizi bir çok yanlışlardan korumuş ve takip edile- cek doğru yolu bize göstermetir. Panislâmizm ve Pantura- nizm siyasetlerini tamamile reddettik. Düşmanımız olmu yan memleketlerden herbiri le sağlam bir Aostluğa girişmek bizim için ve samimi ve ciddiyeti ; tabif bir siyaset halini almış- tır. Milli müdafaaya gelince, ye ni bir nazariye milli siyaseti- mize temel olmuştur: Haksız her işten uzak durmak... Fakat biz ne şekilde olursa olen, ik, ister küçük, maddi ve; manevi bir tecavüzün hedefi olur kendimizi korumak için Türkiyenin bütün membalarmı barekete getir. miye zaruret duyarız. Atatürk, fertler arasmda olduğu gibi milletler arasmda da emniyet telkin eder yolda münasebetler kurul. masına ve verilen sözlere istinat et. mek milmkün bulunmasa çok ehem miyet verir, Kanaatince, hariçte ve- ya dahilde, bir fert veya millet itimâ. da lâyık olmalıdır. Yalnız böyle damlar ve böyle milletlerle münase. bette bulunmak ister, Temas ettiği devlet reisleri ve diğer insanlar hak» kında çok samimi bir hatıra muhafa. za eder. Bir dostluk kurunca buns mutlaka sadık kalti Şunu diyebiliriz ki muhtelif millete lere mensup mümtaz şahsiyetlerin biribirlerile teması gelmesi, bütün © milletlerin temasa gelmesi demektir. Eski Kraj Sekizinci Edvardın ziyare. ti bütün Türk milletini en samimi, en cok sevgi dolu bir tarzde İngiliz letile temasa getirmiştir. Bunu etmek benim için bir zevktir. Atatürkün başlıca merak ve meş. gelesi kültür meseleleridir. “Umumi yetle tarih ve hele Türk tarihf araş- tırmalarma hasrettiği enerji zikre 'â- yıktır. Araştırma devreleri esnasmda günde on saatten eksik olmıyan çalış. malarin uzun seneler zarfında teşkil ettiği emek yektinu cidden büyüktür. Atatürk böyle günlerce ilim ve ih- tıses adamlarile başbasa araştırma. lar yaparken zaman mefhumunu ta» beder, Tetkik mevzuu ne olursa ol hiç fasıla vermeden. U. yumadan, rahat yüzü görmeden “zum zamanlar çalışabilir Rilnvesinin mü. kavemeti fevkalâde hir Asvanatedir, Askeri kumandanik gününün cam, ma ifiyatları tam kuvvetini muhafa- LArkası 10 uncuda) teyit mamile

Bu sayıdan diğer sayfalar: