9 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

9 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K sperm üstünde büyük harflerle yazılı bir tas — rife asılı: Tablıdot 30 kuruş 40 kuruş — Ucuz bir lokanta ola- > Cal Burayâ girsek hem de temiz bir yere benziyor... — Bilmem pek temiz mi?.. Gece epey ilerlemiş... Bütün lo- okantalar kapalı bu kadar çalıştık- tan sonra yemek yemeden uyuna- © miyacak... Bunun için kocam beni — “temiz bir yer, diye kandırmak istiyor galiba! Dar bir pa - sağdan geçiyo “ruz... Yeşile b bir bölme ile r mış daha şık ve daha tenha bir köşe... Burada da yine altı yedi masa 'var.. Oraya giriyoruz. Dışarda iki masa... İkisi de ka - ibalık,, En aşağı her birinde 0- .. İki mandolin, bir Kitardan müteşekkil bir müzik tangolar çalıyor... çatlak sesli bir ih - or. © Lokanta neşe içinde... Dışarda - oki masalarda raki ve mezeler var. İsim iz bölmede bir masada altmışlık bir Ihtiyar turuyor.. Ya © nmda,siyah bir ” önlük giyen si Vİ yah önlüğünür MW üstüne Obey “bir yaka taks li beşlik şiş 'man ve çirki; kadın... © Karamanlı bir “bakkalı hatır - atan bü beyar bıyıklı zatın önün- e İçi sulu rakile dolu bir bardak. “Kadınm önünde ufacık bir kon - 3 kadehi... “Yanyana oturuyorlar... O ka - a kİ, geniş masanın bir köşeciğini işgal etmiş - Pek muhabbetliye benziyor - İhtiyar adam... İhtiyar kadı- ellerini avucuna almış... Hayretle bu manzaraya bakı - orum... Ve benim gibi gözlerini U İhtiyar çiftten ayıramıyan ko- — Galiba evlendiklerinin otuz i yıldönümünü test eden es'ut bir çift diyorum. , — Galiba!.. "Terbiyeli garsona yemek ısmar» ruz... Dışardan Kitar ve man» sesi neşeli ve kıvrak bir hs- galıyor — Ne garip bir yer burası di- yorum. —— Allah.. Allah neresi garip iş- “te çalgılı bir lokanta... © Fakat hissediyorum. Arkadaşım buruya geldiğimizden çok mem un değil... Çorbayı iştiha ile içiyorum, Öy- le de üşümüşüm ki, d arşımızdaki çifte bir kere tözüm takılıyor... İhtiyarın indeki beyaz bardak hâlâ leba- p dolu, saçları küdretten perma- dr ön dişleri düşük mişukanm eki konyak bitmiş... bişi yerinden kalkıyor. Dik ediyorum. O dışardaki salonda eden diğer garson kadın giyinmiş... Demek bu ihtiyar teri., Bu garsonu masasına da etmiş... Gayrtihtiyari gülüyorum. Oku- gazeteden gözlerini kaldı « “— Hiç... sonra garson veya krs. Beyoğlunda garip bir çalgılı lokanta ki.. Yazan: Suat Derviş matris elinde bir ikinci kadehile geliyor. İhtiyar Karamenlınm ya- nına çöküyor... Yine burun buru - na oturuyorlar, Herhalde bu zat buralara kadar eğlenmiye gelmiş olacak fakat be raber eğleneceği kadını ne güzel seçmiş... Yoksa kimbilir eski bir muhabbetin bir devamı mı?.. Bek ti uzun Senelerdir tanırlar biri - birlerini... Belki Du zavallı kadınım yanakları böyle kanguru cepleri gi bi düşmederi, ön dişleri kırılma - dan... Yüzünün derisi bir Yafa portakalınm kabuğuna dönmeden bacakları böyle soba bor'stu kalm- laşmadan karnı ve midesi şişme: den, kalçaları böyle düşmeden ev- vel tanımıştır. Müzik bir Rum şarkısı çalıyor neşeli bir kasap havası gibi. Ve ihtiyar kadın ellerini biribirine vurarak ve gözlerini bayıltarak şarkı söylüyor. Ve ihtiyar âşıkın ağzı kulaklarına varıyor. Dwardaki garson kız da masalar dan birine oturdu. Bu gibi yerler- de meşhur olması lâzimgelen bu şarkıyı içerde bütün müşteriler Hee e ge Gimiiz rışiyor. Kocamın kaşları çatılmış; « Çabuk bitir yemeği diyor bu rast ne biçim yer böyle... — Neresi garip diyorum çalgılı bir restoran | Gülüyor. — Çabuk çıki im diyor. cele, acelç yemek yiyorum. birden sokak kapısı açılı » | yor. İçeriye üç müşteri giriyor. | Bunlardan biri yüzünün boyasın - dan başına sardığı örtüden yans- ğındaki kapanmış jilet yarasından velhâsıl her şeyden ne olduğu an- laşılan bir kadın erkeklerden biri zayif, ince sapsarı yüzlü bir adam tpkı bir ölü rengindeki derisi göz lerinin etrafında mararıyor. Öteki iri yapılı kırmızı yüzlü bir delikanlı biraz da fuzla içmiş ola- cak, Halinden belli bu akşam maz- rafı eden 0... Hep beraber geliyorlar. Ve bi - zim tam yanımızdaki masaya O - turuyorlar. Oturur oturmaz üç bi- pa ısmarlıyorlar, Erkek kahkahalariz gülüyor, ka dm burnunu sikiyor, Kadın da sarhoş: — Birak be sululuğun lüzumu yok. Diye gözleri kan çanağına dön- müş olan külhanbeğine kafa tu - tuyor. — Ne oldun be... Bu defa - şaka olacak - Bütün a vucile kadmın yüzünü kapıyor. — İbekliğin Hüzumu yek, diyor, kadın buraya... Fakat sözünü bitiremiyor bu sar hoş, elile onun ağzını ve burnunu tirdea kapıyor. oğrusunu söylemek lâzım - gelirse... Yemeği yavaş, ya yaş yemiye başlıyorum. Bütün kor kuma rağmen hayatımda * böyle bir şey görmediğim için neticesi - nin ne olacağını merak ediyorum. Birden kadının eti dolu bira ka- dehini kapıyor ve başmı hışımla geriye çekerek: — Ulan.. Ekerim bir tane kafa- na, diye bağırıyor... Ve kadehi, fırlatmca olduğu gi- bi, vere, taşların üstüne atıyor, Dellkanlı da yefinden kalkı - yor: — Bu banamı. — İvineisini versin bevninin or. İpâzar günü ölen Sarıyer âzasından| İ çıkalım diyor. TA FIRINDA TERLEME USULÜ D üzçede Türközü çif liği yanında kahve- cilik eden koca Tahir is - minde birisinin soğuk al- gınlığını gidermek maksa dile fırına girdiğini yaz - mıştık. Koca Tahir, bize gönderdiği bir mektupta “fırınde terleme usulü,,nü şahsında tecrübe ederek müsbet netice almış bir adam salâhiyeti ile şunla- v Men iht değil, — Ben, ihtiyar , bilâkis delikarilı, genç ve aklı başında bir adamım. Tedavisine imkân bula - madığım hastalığımı, fı - rın usulile tedaviye mu-| | vaffak oldum. Hattâ ayni hastalıkla malül olan ve elyevm hayatta bulunan beş, on kimse de bu şekil- de şifaya kavuşmuştur. T« davi şeklinin sıhhi mah - zurlarından bahseden dol tor Nuri dahi şaşırıp kal - mıştır.,, ŞEHİR MECLİSİNİN DÜNKÜ TOPLANTISI Şehir Meclisi, dünkü toplantısında İsmail Hakkın silesine meclis nâ -| mına 2 kişinin taziyette bulunmasını! kabul etmiştir. Mecidiye köyünün be lediyece takarrür eden imer şekille- rine göre yapılan haritasının tetkik ve tasdiki mülkiye encümewlne gön- derilmiştir. Çeltik çiftliğinin Silivri kazasının Çanta köyünden alınarak başlı başma bir köy haline konma - sr ve çeltik adı verilmesi kabul edil- miştir. Meclis, perşembe günü topla- hacaktık, —— e ——> a — — tasınacı. Kocanı Kolumu tutuyor: — Haydi yavrum. Yedin artik Mantomu giyerken onları dinli- yorum. “ve dâ- ha doğrusunu isterseniz erk: gin kadını ga zetelerde oku duğumuz gib sustalı bir çak ile vurması »1 bekliyorum Fakat öyle bü şey olmuyor... Dışarda Mandolin Kitar bir ka - sap havası çalarken ihtiyarm ya - nmda oturan çirkin mişuka ye - rinden kalkıyor parmaklarmı şak- lata, şaklata slaturka bir oyun oy nar gibi yaparak onların yanma Saç makineleri esaslı bir kontrol altına alınıyor Yeni Talimatnameye uymıyan- lar şiddetli ceza görecekler Berberlerin ondüle ameliyesinde kullandıkları muzır sülüsyon- ların menedilmesi ve elektrik cihazlarının bazı takayyüdata tâbi tutulması hakkmda Sihhiye Vekâletinin emri üzerine Belediye tarafından bir talimatname hazırlanılmış ve Şehir Meclisine verilmiştir. Bu talimatnameye maya mahsus olan aletler elektrikle teshin esası üzerine yapılmış olacak ve umumi tertibat itibari! saçları kıvıranlar için bir kaza yapmıyacak şekilde tertip ve imal edilmiş bulunacaktır. Buhar veya havagazı ile ısıtılan aletlerin kullanılması: yasaktır. Berber dükkânlarında kulla- nılmakta olan bütün aletler Be- lediye fen heyeti tarafindan dam galanacaktır. 937 bir Hazira - mından sonra damgasız alet kul- lanan berberler cezalandırılacak ve bu gibi aletler müsadere edi! lecektir, Damgalar her sene ye- nilenecektir. Yeni alet getiren, kullanan, yapan veya Satanlar evvelce Belediyeye müracaat edip "Üp,, muayenesi yaptıracak ve müsaade alacaklardır. Talimatnamenin en milhim nokta $i, bu aletleri kullanacak berber dük- künlarında, güzellik müesseselerin - de ve buna mümasil yerlerde çalışan farın bu aletleri istimale elverecek derecede fenni malümatı haiz olma- larının imtihanla tayin edilmesine da ir olan sonuncu maddesidir. Talimatnamenin diğer maddeleri kabul edildiği halde bu madde dün şehir meclisinde uzun ve şiddetli ml nakaşâlara yol açmıştır. Azadan Av- pi makineyi iyi ve tam şekilde kul- landıklarını isbat eden berberlere bu salâhiyetin verilmesini, halbuki “fen çok şümullü olduğunu, bu kayıt ta di limatnamede kaldıkça oberberlerden fizik ve kimya bilgisi İstemenin de icap edeceğini söylemiştir. Bunun Üzerine bu esas dahilinde değişiklik yapılmasına karar veril - miş ve tallmatname mülkiye ve sıh- hiye encümenlerine gönderilmiştir. Yalovanın | yeni imar projesi Büyük Otel Haziranda Açılacak göre saçları daimi surette kıvır- le gerek kullananlar ve gerek Rumen Matbuat Müşavirinin ziyafeti Ronmanyanım Ankara ve Atina sefaretleri matbuat müşaviri M, Dre. gu dün Parkotelinde Türk gazeteci lerine bir öğle ziyafeti vermiştir. Bu ziyafette Romanyanm Ankara sefiri M. Telemagus ile Romanyanın İstan- | bul general konsolosu da hazır bulun. muştur , Ziyafet, Balkanlılara mahsus sile yakmlığı içinde geçmiştir. Şahsan İlk defa olarak (o karşılasan Rumen ve Türk dostları senelerdenberi tanışmış olmak hissini duymuşlardır , ç Yeni Rumen sefiri, cazip şahsiyeti ile, kendisini Türk gazetecilerine çok sevdirmiştir. Sefir, ölen eşinin ve büyük annesinin İstanbulda doğduk- larını ve kendisinin (İstanbula ve Türkiyeye büyük bir dostluk duydu. ğunu anlatmıştır , İki memleket ve millet mrasmdaki dostluk şerefine kadehler kaldırılır - ken, sefir, aradaki münasebetlerin daha fazla iyileşmesine meydan ol » içi i hakkında te- Çek Aşırmak Suretile Yanılmak İstenildiği İddia Edilen Dolan- dırıcılık 0 ! Çek aşırmak suretiyle bir bankanın dolandırılmak istenildiği iddiası etra- fında mdliyece tahx.katma devam € dilmektedir, Bu iste adı geçen komis” yoncu Tacettin, bize gönderdiği bir mektupta hâdisenin mahiyeti etralin- da şu malümatı veriyor: “İsviçrede Sosyete dö Bank Süvi- sin 4540 frank ve Unyon dö Bank süvisin 2690 franklık çeki ile polis hiç meşgul olmamıştır. Mesele, müd- deiumumilikte de hâdise İle aylardan beri meşguldür. Bu çekler, Tarak- çılarda Hafık Rüştü ve Salim Bira- Şehircilik mütehassısı Prost'un ha zırladığı Yalovanm imar projesi, A - kay idaresi mimarları tarafından yaklaşıyor ve: — Bayılırım kadınm hovarda - sıns.. Bir kadeh bira size benden ikram diye bir elile kadının omuzu nu diğerile delikanlının sırtını ok- şuyor: — Yaşa be palikaryam tam de- likanl imişsin.. Kadını işte bu cinsten kadın seçmeli diyor, Evvelâ aslan yelesi gibi sarı saç ları ensesine uzamış babayiğit, | kendi kadehini sonuna kadar bir İ hamlede içtikten sonra : ! — Üç kadeh daha diye bağırıyor. Biz ona bu gece kul Kurban... İs- terse bizim gaco ensemizde boza pişirsin ona eyvallahımız var Sonra ne oluyor bilmiyorum. Ve biz garsona paramızı Verinciye ka- dar hep beraber şarkı söylemiye başlıyorlar. Ve ihtiyar garson ka» dın ihtiyar müşterinin yanma kı- rıta, kırıta dönüyor. Ve bir cürüm vak'asında şahit olacağımı zannederken işin bu ka» dar kolaylıkla tatlıya bağlanışına karşı duyduğum bir hayret içinde bu garip lokantanın kapısından dr. şarı karanlık ve loş pasaja çıktığım zaman... Zehirli bir havadan kur- tulmuş gibi geniş bir nefes alıyo- ram Demek Beyoğlunda böyle eğle - nilen yerler de varmış... razi üzerinde tatbik edilmektedir. * Kaplıcalarm Çınar önüne kadar giden yol, otelin orta kısmının yıkık masile Bülbül yuvasına kadar uz2 - tılacaktır. Böylelikle Yalova kaplıcaları bü - yük bir cadde ile ikiye bölünecektir. Bundan başka kaplıcalardaki Ru - yun fazlalaşması ve sudaki gazlerin kaybolmadan banyolara sevki İçin yapılan tesisat tamamlanmıştır. Bü- ylik otelin inşaatı tamamlanmıştır. Haziran başında açılış resmi yapıla * caktır, Otelin alt kısmında muhtelif has- talıkların tedavisi için banyo tesisat ları yapılmıştır. Otelde oturanlar 9 dalarından banyo dairelerine Asansör lerle inip çıkacaklardır, Otelde 20 kişilik büylik bir lokanta ile jimnas tik ve oyun salonları da vardır. Mısır Kralının Doğduğu gün Misrr Kralı Majeste Birinci Faru- kun doğduğu günün yıldönümü mü- nasebetiyle 11 gubat perşembe günü Istanbul Misir konsolos Me str tebenat için bir kabul resmi tertip edilmiştir. Misir konsolosluğundan aldığımız bir mektupta, konsolosun Istanbulda derlere adı geçen bankalar tarafın dan görderilmemiştir. Bankaların verdiği izahate göre, İsviçrede bir müşterileri bu çekleri kendilerinden #Jmı$ ve birkaç zaman sonra Hafiz Rüştü ve Saim Biraderlerin beyana- tana atfen çeklerin zayi olduğunu ih- bar etmiştir. Bu çeklerin aşırtidığı veya kaybolduğu da isbata muhtaç bir Iddiadır, Ieraya müracaat ettiğim tarih 9 mayıs 1935 tir. Ve bu çekler bana icrada takip ettiğim 3500 liralık bor- cunu ödemek için M, Talât tarafından gönderilmiştir. Rüştü ve Saim Bira- derlerin bu çeklerle hiç bir alâkaları yoktur. Üzerinde imzaları da mev - cut değildir, Müddelumumiliğin tah. kikatı, Rüştü ve Salm Biraderlerin sahte olduğunu iddia ettikleri ciro imzaları ile benim hiç bir alâkam ol madığını göstermiştir. M. Talât mm 9 ŞUBAT SALI « Bu arada, Karadenizde şid detli fırtma tekrar başlıyacaktır. Bu mta» &a sahillerine fazla yağmur yağacağı anla- şilmaktadır, Dünkü Dün, barometre 757 milimetre, Hava hararet Misır tebeasmı saat 11 İle 1 arasin. da kabul edeceği bildirilmektedir. TARVIMEZ EE Bugünkü Hava: KAPALI Yeni gemiler işinde tam anlaşma Mukavele İki Güne Kadar İstnbulda İmzalanıyor Deniz Yolları için Avrupaya ikinci parti olarak ısmarlanacak yedi vapur üzerinde Alman fabrika mümessille- riyle yapılan müzakereler tam bir an laşma ile neticelenmiştir. Evvelce ısmarlanan altı vapırun projeleri igin de yeni biranlaşma yar pıldığından her iki siparişin kat'i mü» kaveleleri birden imzalanacaktır. Ankarada Vekâletle temaslarda bu iunan Alman fabrika (omümessilleri dün şehrimize dönmüşler ve Denis Yolları Idaresiyle birlikte mukavele projesinin hazırlıklariyle meşgul ol- muşlardır. Mukavele iki güne ka» dar Deniz Yolları umum müdürü Sa» 'dettin ile Alman grupu arasında şeh- rimizde imzalanacak ve Ankarada da Iktısat Vekili Celâl Bayar tarafından tasdik olunarak kat'i şeklini alacak» tur. Son ısmarlanan yedi vapurun iki ta. inesi Akay Idaresine ve diğer ikisi de İlzmir körfezlerine aittir. Diğer üçü beşer bin tonluk büyük posta vapur. İlarıdır. ik vapur bir buçuk sene sö» ra teslim edilecektir, Kazayı yapan kadın şoför dün bulundu Lüks bir otomobili kullanan bir ba yanın Beyazıtta bir çocuğu çiğnedi- ğini yazmıştık. Yapılan tahkikat ya- ralanan çocuğun Aksarayda oturan 10 yaşmda Fikret olduğunu meyda- na çıkarmıştır, Kazayı yapan otomo- .nan kadın Kalasko isminde bir ka « dındır, Hüdise hakkında tahkikata devam edilmektedir. Nişantaşı Ortamektebinde Kurulan Yardım Derneği 'Nişantaş kız orta mektebi talebe- leri ilk defa olarak bir İaernek kurmuşlar ve hava kurumuna daimi yardımda bulunmıya karar ver. mişler, İlk olarak ta aralarında top- ladıkları kırk lirayı iki gün evvel bu cemiyete vermişlerdi. Hava Kurumu dün mektep idaresi. ne bir mektup göndermiş, talebe İle derneği teşkil ve idare edenlere Ku- rumun teşekktirlerini bildirmiştir. Otobüsçüler dünden İtibaren taahhütna- meleri imzalamağa Başladılar Otobüsçüler dünden itibaren sey» rüsefere müracaat ederek taahhütna» meleri imzalamıya ve yüz liralık bilet mukabilinde on lira vermiye başla » mışlardır. Bebekten Emirgina kadar giden sahil caddesinin çok bozuk olması yüzünden belediye Emirgân - Sirkeci arasmda yeni bir otobüs hattı açılma» sı İçin yapılan müracaati redde ka- rar vermiştir, bana yazdığı mektuplar, tarafımdan alâkadar makamlara verilmiştir. Bis naenaleyh, Osmanlı Bankasından pa- ra istenmediği gibi, hiç bir banka da dolandırılmak istenmiş değildir.” “HANA 2nelay Gün:28 Kasım:94 1355 Hicri 1352 Rumi Zilkade: 27 27 Ikincikânun Gimaş: 703 — Oğle: (o 1228 Ikindi: 14,16 — Akşam: 1723 Yası: 19.06 — Imsâk: 5.23 en çok 14, en az 4 santiğrad olarak kayde- | metre sür'atle esmiştir. Hava, kapalı ve bu Ailmistir. Rüzgâr, Garktan saatte 10 kilo-İfutlu ir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: