10 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

10 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— şanlar gibi Ürke kümnele! 'srdine döndüm. Mardinde ve bu mıntakada artık işim kalmadı. Gece| on ikide kalkan cenup trenile Urfaya| doğru seyakatime devam edeceğim. — Mardinden, Mardin istasyonu ne metre dediler. hangi vesaitle gidilir? ayonu İle. — Kamyon kaçta hareket eder? — Beşte... — Tren kaçta hareket eder? — Gece 11 i 55 geçe, Altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, yedi saat istasyonda *İbir saniye meselesi olduğunu da far-| gibi bir yer var Güldüler: syondur. Lokanta | lokantadır, dediler Peki, ben y yonunda ne yaparım? — O halde tenezzüihle (tenezzüh hususi otomobil mânasmadır) gider. siniz? — Terözzüli Kaça gider? — Dört lira, beş lira... On üç kilomet Tira, beş lira, doğrusu şey!. Bir de Anadol dur, derler. Pekâlâ, ne yapalım, dört lira, beş lira. ve hattâ şoförün keyfi isterse, 7 8 liraya bir otomobil tutac © yapalım? Bu işi halletmek benim e- limde değil ki... Her halde Mardin trenine geceleyin çok yolcu gelmediği için. onunun sast beşte hareketi, ne de “tenezziih,, denilen hususi otomobilin bü gali ;bu fahiş| Ücreti kimsenin nazarı dikkatini cel- betmemiş! Gece saat on. Tenezzül el nüne dayandı. Biz içine yerleştik ve di saat Mardin İs-| bir yol için dört | enteresan bir hayat ucuz. güneşle beraber, uyanmak zere derin bir uykuya dalmış. Mar- dinin karanlık. çehresindeki ışıklar bile artık göz kırpmıyor, sabit na. zarlarla bakıyor. Siyah, simsiyah bir şehir.. Büyük, « geniş duvarların arasma sikişan yol- “metre aşağı yuvarlandığımızı İar, bir kömür kuyusun , andırıyor. Ve otumobil bu yollarda fenerle - rinden fişkiren ışıklarile karanlığı burguliyarak, tozları ve pervaneleri iterek ilerliyor.. Artık şehirden çıkıyoruz. Ben yolu görmüyorum, fakat şoför Miyatla ve âdeta sevki tabil ile yolu buluyor. Mütemadiyen aşağı İniyo - Yuz. Altımdaki bir otomobil değil, âde- ta bir asansör! Her saniye metre hisse. der gibi oluyorum... Şehir arkada yavaş yavaş kaybo-| Tuyor.. Semaya bir günüüz gibi yük-! 10 ŞUBAT ÇARSAMBA Bugün, hava umumiyetle kapalı geçecek- | tir. Yağış beklenebilir. Şark mıntakasnda | derecei hararette tenezzül görülmesi muh- temeldir. Ege mıntakası hafif yağışlıdır. iz sahil muntakasında rüzgâr şidde- racaktır. Dünkü Hava Dün, baremetre 755 milimetre, hararet en çok İZ, en az 5 santigrat olarak kayde- edilmiş, rüzgâr şimal istikametinde saatte 10 kilometre süratle esmiştir. Hava kitmen kü |dakika sürer den n yor. Şehir sema ile, daha doğrusu ta- blatle birleşiyor, haşroluyor... Otomobil iniyor. Fakat ihtirazla, korku ile İniyor. Tıpkı ayakları kısa ığundar' dolayı yokuş aşağı çeken tavşan gibi yol Zaten ben de bu yolda nedense tav. dur. Yolu bilm erde ; ma amdan anlıyorun. Ki, bir tarafımızda iy rmalar, öbür tarafımızda u- çurumlar var.. Bunu fark i karanlığa bi. le bakmağa hacet yok zaten., Şiddetli bir rüzgâr esiyor ve rüzgâr uçurum- * tayfunlaşıyor, sonra hor- tumlaşıyor ve yalçın dağların uk larına dolarak esrarengiz bir ıslık ça, lıyor, rum. Bütün taş mağaralardan ıslık sesi rr. Dönüyor, bir daha tekrar dönüyor... Ne sağımızı, ne de solumuzu, ne önümüzü, ne arkamı miyorum. Fakat bir uçuruma yuvarlanmanın Yolun yarısma geldik mi acaba? Masdinden Mardin istasyonu 20 şlerdi, Saate bakı- yorum: Daha yedi dakika olmuş. Da- kikalar bu iklimde arims da uzun eli, rüyor, Bir çengel halinde kalbimi kur calıyan korku, sanki bir taraftan da saatin yelkovanma asılıyor... Şimdi biraz düzlüğe” çıktık. Fakat doğarken hafif sisler içinde kay ve dü, elkl de en şairane man- zara jren ovanın, gecenin karanlığında bu kadar korkunç ola- bileceğini aklıma bile getirmezdim. Ova, yeşil, güzel manzarası ve çıp. lak ensesi ile gündüz, seven ve sev len bir kadına, gece ise, o kadının ih tiraalı, kindar ve korkunç haline ben. ziyor. Sinesine doğru yaslandıkça, bu kor kunun, bu ihtirasm, bu kinin mânası daha çok tadiliyor. Boşluk, karanlık nekadar engin, nekadar namütenahi! Zaten burada insan K i mütenahiliği hissediyor. Çünkü bir saniye evvelki zaman ve mekân o ka- dar meçhul! Yalnız yaşadığını duy - mak, adamı bir parça teselli ediyor, bir parça ebediyetten ayırabiliyor. Köpekler uluyor.. Tabiat uluyor.. Otomobil uluyor.. Ve nihayet uzaktan tek tük ışıklar görmeğe başlıyoruz! Mardin istasyo Grip Salgını Son günlerde grip yine ç başlamıştır, Havalardaki ittiratsızdık bilhassa mektepler arasmda bu has talığı yaymıştır . Tramvay Şirketi Müdürü Ankaraya Gitti Tramvay Şirketine sit muhtelif meseleler hakkmda alâkadar makam. larla temas etmek Üzere Tramvay Şirketi Umum Müdürü Gindrof dün Ankaraya gitiniştir , Bugünkü Hava: KAPALI Gün: 28 Kasım: 95 1353 Rumi 28 Tkincikânun 1228 1734 522 2 nci ay 1355 Hieri Zilkade: 28 Güneş: 703 — Oğle: Teindi: 1517 — Akşam: Yatsı: 1804 — imsik pal; ve şişli geçmiştir. | Garip i bir tehdit hadisesi Emniyet ;Müdürlüğüne garip bir müracaat yapılmıştır. Müracaatı ) pan Tahtakalede oturan Habeşistan - lı Ekremdir, Ekrem, Fatma bir kadını nikâhı altıma almış ve bir müddettenberi onunla yaşamıya baş- lamıştır Yapılan müracaatin şekline göre Fatma e ice bir tavcı kumpanya - na dahil bulunuyormuş. Ve bu kum panyanın elebaşıları şimdi Fatmadan ayrılması için Ekremi tehdide başla- mışlar.,. Emniyet ikinci şube müdürlüğü şi- etçiyi çağırarak malümatma mü. | racaat etmiştir. Bu garip hâdise et. ismin: İdir.. Kanlı c Suçluların müh herat hırsızlığ cinayetin tahkikatı tamamile iki raflarda bulunmuştur, orum, demiştir, ben size bir iyiliğim dokunsun!, Bu hırsızlığı da denizci Salimle birlik- Dün gece gemide yapılan res mi kabulde hasır bulunanlar “Lâle devri bir gün için geri geldi İ yapılmıştır. Evvelki akşam bu lâlelerin hepsi sının büyük salonlarını süslemek için İküme'si görülüyordu: Boyaz lâleler Holandadan Türkiyeye ihraç edile la devrinin gelmemesine imkân var Holanda General konsolosu ile na zik eşinin mektep gemisile gelen de » niz zabitlerile deniz talebesinin şere- fine evvelki akşam verdiği balo, İs- tanbula bir gecelik bir lâle devri ya- şatmıştır. Çok samimi bir hava içinde sabâh- lara kadar gülünmüş, tir. Fakat toplantının vesilesi, Holan da denizcilerini ağırlamak beraber bu lâle bayramında, Türk Holanda münasebetlerindeki yeni ya- kınlık devresinin dostça karşılandığı- nı da hissetmemek mümkün değildi. Holanda enerjisi ve Holanda ser - | | ve istihsal hayatı arasında hazırla - nan büyük ve geniş işbirliği, iki mil- rek bayram günlerinin arifesi ola - caktır. Evvelki akşam Holânda sefaretin- de İstanbul cemiyet hayatının bir - lunan bütün ecnebi sefirler ve sefa. İ ret mensupları toplanmıştı. Holanda bahriye mektebinin birin- ci Sınıf talebesinden otuz genç ve 16 kadar Holanda deniz zabiti ortalığa gençlik neşesi saçıyordu. Dansın ar- kasi hiç kesilmiyordu. Bir aralık Rus cazcılar yemeğe inecek oldular, Hö- landa deniztileri bir sâniye bile kay- betmieden musiki aletlerini askeri iş- gel altına aldılar. Dans musikisi fa - sıla görmeden devam etti, Bu sırada Pöti Parisiyen gazetesi Istanbul muhabiri Bay Speronun 11 yaşında kızcağızı Viyolet zarif dans numaraları yapmıştır. Bundan sonra | Şehir tiyatrosunun operet raks heye- ti her defada kıyafet değiştirerek | zeybek, lâz ve diğer milli oyunlar oy- namışlardır. o Numaralar . bittikten sonra operet oyuncuları zeybek kıya- fetile baloya ve danslara iştirak et - mişlerdir. Dün Holanda gemisi kumandan ve lenilmiş - eğlenilmiş -|. olmakla | mayesile Türkiyenin imar | hareketi | let için elbette böyle birçok müşte -| çok tanınmış simaları, İstanbulda bu iFakat, bugünkü Holanda,. lâ elerine para istemiyor Son günlerde Holandadan memleketimize odalar dolusu lâle ihracatı İstanbuldaki Holanda sefaret bina - kullanılmıştı. Her köşede bir lâle veya kırmızı lâleler.. n bu kadar lâleyi görünce hatıra lâ- mı? gemideki talebe ve mir: şekkil bir müfreze, sa- at 10,30 da Taksime gitmiş buriyet âbidesine çok simle çelenk koymuştur. Geminin mu zikası İstiklâl marşını çalmış ve ge - İ minin, kumandanı kisa bir n ısını ifade aki biriken halk bu lardır, merasimi selâmla Dün akşam gemide ordu müfetti- gi Orgeneral Fahrettin, vali muavini Hüdai ile kara ve deniz zabitlerimiz - den birçok zevat olduğu halde Ho - landalı misafirlerimizle samimi ve İ8- tifadeli saatler geçmiştir. Geminin salonunda evvelâ Holan- dada liman inşaatmı gösteren bir İ film gösterilmiştir. Bundan ; sonra 18 K Holanda denizaltı gemisinin Ok yahate ait fevkalâde bir tilm temaşa olunmuştur. Bu yaman seyahat 88 - kiz ayda ikmal edilmi hat es aasında bir Holunda pro fından arzın cazibe dair su #l tında mühim araştırmalar yapılm tir. Bir Türk deniz zabitinin, eski kral sekizinci Bdvardın İstanbulu ziyare- tine dair aldığı film de görüldükten sonra Züiderse gölünün kisım kısım İkurutulmasına ait film bütün hazır İ bulunanlarda derin bir hayret uyan- dırmıştır. İ İnsan kuvvetinin tabiatle en bü - İyük mücadelelerinden birini göste - ren film, ayni zamanda yeni başlıya cak teknik işbirliğinde Holandalılar dan neler bekliyebileceğimizi ortaya koymuştur. Nihayet Holanda veliahtinin evlen mesine âit çok güzel bir film zevkle seyredilmiştir, Holanda gemisi yarın saat onda li- manımızdan ayrılacak, boğaza doğru gidip geldikten sonra veda merasimi ni yapacak ve Pireye gidecektir. yanuslara yaptığı yirmi bin millik se-!” | İ yanuslara yaptığı yirmi bin mi eli | inayetin suçluları dün tevkif edildiler im bir mücev ı yaptıkları da meydana çıktı Sultanhamamlı Nazım ismindeki şerir gece işçisinin işlediği| mal edilmiş ve iş adliyeye intikal | etmiştir. Nazım, zabıtada yapılan sorgu esnasında gene bazı iti- Katil, bundan bir müddet evvel, Ayasof- ya Müzesi karşısında, Tıbbı Adli hemşiresinin evinden çalınan 4000 liralık mücevherat hırsızlığını açığa vurmuş, hâdiseyi anlatarak: müdürlerinden Fahri Canın nasıl olsa idam edileceğim. Bari Bu itiraf karşısında, denizci | Salim de sorguya çekilmiş, mü. İcevheratın nasıl çalındığı sorul- muştur, Denizci Salim, he Hasan Basrinin İevinin soyulduğundan, we de dört bih | cevherat hırsızlığından ma- beraber bulunmadığını| ş tahkikat derinleştirilince | Salimin vaka gecesi Nâzımla beraber, | &vden çıktıkları tesbit edilmiştir. An. | | cak Selimin evinde yapılan araştırma İlarda bir gey bulunamamış i- Jim karısı Mükerrem ile anası da sor- guya çekilmişler, istievabı müteakip serbest birakılmışlardır. Katil Nâzrmla suç arkadaşı Salim, | müddelumümiliğe teslim edilmişler » dir. İ TEVKİF EDİLDİLER İ Bir zavallının ölümü ve beş kişinin de yaralanmasile neticelenen bu faci- anın tahkikatımı bizzat müddettimumi inci istintak hâkimli ce tevkif kararları verilmiştir. Yaralılar için verilen muvakkat Ta. por en çok 10 günlüktür. Bu itiba on üç gün sonra katil ve arkadaşı, İsuçlarının hesabımı vermek üzere a.| &ır ceza mahkemesine gönderilecek- | Facianın adli safhası hakkında| müddelumumi Hikmet Onat, dün bir| muharririmize şunları söylemiştir: | “— Suçluların ikisi de tevkif edil lik ilk tahkikat- ta gösterdiği süreti, suçlular mahke. meye verildikleri takdirde de, idame ve adaletin çabuk tecellisini temin €- decektir., ASIİ adı Bel doğumludu | et olan Nâzım, 190 âzım, kendisinin yi 4 İtear adıdır. İ Simdiye kadar 6 defa hursizlıktan mahküm olmuş, 11 defa da ayni suç- tan zan altına alınmıştır. Karagüm. rükte Sultanhamuminda Medrese 80- kağında 7 numaralı evde oturan N&- zım, kunduracıdır. Salim, bahriyeli lâkabile maruf. tur. Bazan Ali müstear adını da kul- lanmıştır. Trabzonlu ve 1905 doğum- ludur. Hamallık yapmıtşır. Şimdiye kadar hirsizlektan 9 defa mahküm ol- muş, 16 defa zan altma alınmıştır. iz suçluların İ- “— Işte bir şeydir oldu. Ne yapa- lım?,, demiştir, Salim, polis ve müdde'umum!likte- ki inkârlarını tekrarlamış ve: “— Ben o gece karımla Gülhane parkma doğru iniyordum, demiştir. | Cinayetle hiçbir alâkam yoktur. Is - mimin karışması fena bir tesadüften ibarettir... IDAM MI? Tahkikatın şimdilik verdiği netice. lere göre, Nâzımın, sirkat esnasında yukarıya çıkan ev sahibini ele geçme- mek, yani cezai takibattan kurtul - mak için öldürdüğü ( anlaşılıyor. Katilin bu hareketi, Türk Ceza kanu. nununun 450 inci maddesinin 9 uncu fıkrasına uymaktadır. Bu fıkra ay. nen şudur: “Suç, bir cürmü gizlemek veya de- lil ve emmarelerini ortadan kaldır - İmak veya kendisinin ve yahut başka. sının cazadan kurtulmasını temin et- mek maksadile vukuz getirilirse falli ilim cezasma mahküm edilir... f olurlardı, Fakat bugün tababet 10-2-937 <9 Fırında terleme Doktorlar, Bu Tedavi Şeklini Sadece Gülün$ ve Garip Buluyorlar Düzöeli Koca Tahir isminde nin tatbik ettiği “fırmda terleme ufö* 10., hakkında bir müharririmiz â i İ bir doktorumuzüğ bu hususta söylediklerini aşağıy&© yazıyoruz : t esiri bi? romatizmâ için “— Sicak teda usulü tedavidir. Vaktiyi ve nikris hastalığına tutulanlar mevzii sicak hava banyoları va! Başları meydanda kalmak üzere tek* mil vücutları ispirto lâmbası veya di ğer vesait le teshin edilmiş sıcak h8” va banyolarda tedavi edilir ve İYİ bu usulü hemen bemen terketmiştir , Fırm içerisine girerek terlemeği il defa işitiyorum, O kadar sıcak *€ yabis bir tarzda insanm yaşayabile * ceğini tahmin etmiyorum. Eğer, 9 fırından ölmeden çıkmak imkânı vi sanm bir çok dertlerden kurtu * lacağına şüphe yoktur. » sa “Böyle tedaviye akıl ermetİ,, Diğer bir doktorumuzun ayni mer sele üzerindeki düşüncesi şudur: “— Bu işin tababetle temas ede8 noktasmı göremiyorum, Bu; sırf şab* si bir mukavemet işidir, İnsanların “üşütme,, dedikleri $€) henüz Izah edilemiyen bir hâditedir. Mam üşütme hâdiselerinde dafma an şey ayakları sıcak sur ya koyup, sıcak bir şey içmek ve ter” lemektir, ki bu ratıp tedavlı da yubis bir hararetle, üşi sine akıl ermez, Ve çok fena neticelef de verebilir. Çünkü vücude lâzımolar su, bu yabis hararetle uçup gidebilir. Binaenaleyh Düzceli Koca Tahirli fırmda terlemesi bir nevi keramet İ£* harı gibi bir geydir. Bunun doğrulu" una inananlardan değilim. ,, Maarifte dünkü toplantı Dün Maarif Müdürlüğünde mühi8 bir toplantı yapılmıştır, Maarif Ve kâleti Yüksek ve Orta ve Mesleki tisat Umum Müdürleriyle umumi fettişlerin bulunduğu bu toplantı gef vakte kadar sürmüştür , | Toplantıda tedris yılı başmdan bur $ İ güne kadanki neticeler tetkik edilmif ve buna göre gelecek tedris yılında 18 Kibi tedbirler alınması lâzımgelece! İ görüşülmüştür, Ayrıca mevcut talebt adedine göre gelecek yıl mektep iht" yacmı önlemek meselesi de mevzii | bahsolmuştur . San'at mekteplerini teftiş j İstanbuldaki san'at mektepli teftiş etmek, bunların — vaziyetleri hakkında tetkikat yapmak üzere M8 | arif Vekâleti mesleki tedrisat müdürü | Rüştü dün şehrimize gelmiştir . mem ——— MA | BİRKAÇ SATIRLA Yin köy mektepleri mual * limlerinin terfihi için bunlar? birer mesken tedarik edilmesi karaf” laştırılmıştır , Ss anayi Birliği Umumi Heyeti dün yıllık toplantısını yap mıştır. Bu toplantıda idare heyeti * | nin senelik faaliyet raporiyle bilân$” gözden geçirilmiştir . . errahpasa hastanesine ilâv€ edilecek yeni paviyonun 15$ bin lira olarak keşfi yapılmıştır . . E rsineanın kurtulus günü 0159 18” subatta Halkevinde bi kutlama merasimi yapılacaktır, M© rasim saat 1745te başlıyı e inlay Beyazıt Sabesi Uma Meclisi cuma aksamı toplar” caktır . ğ Hey sasape <is»sm “sr

Bu sayıdan diğer sayfalar: