28 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

28 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Amcanın Köşesi İ Cici Yavrularım, Epey zamandır mecmuanıza her “Bulmaca Müsabakası” diye bir sim kuyuyorum, Size de bu resimde bulunan yanlışları bulup bize yazma» nın söylüyorum, Bu müsabaka da sizi hem eğlendirmek, hem de dirke- tinizi arttırmak içindir. Bunun için hepinizin uğraşmasını isterim, © Bize bunun için bir, iki gey söylür Ben her bulmacada “şu kadaz var, srayınız. Bulunca bana yar mız” diyorum. İhtimal bazılarınız yanlışların hepsini bulamadıkları kendilerini bulmacayı hallettim r. Halbuki, benim söyle kadar yanlış bulmak yart de. Belki de bütün yanlışları bu lan olmıyacaktır. Çünkü her yanlış göze çarpmaz. Bunun için edin, uğraşın. Ne kadar yan. bulursanız o kadarını bana yazı- Belki de en çok bulan siz olur sunuz. Meselâ bu sefer “24” yanlış var, dedim, Resimde bu kdar yanlış var, amma bundan birkaç tane eksik lunuz diye sakm bulmacayı halle- edim, demeyiniz. Bulduğunuz ka. i bize yollayınız. Bir şey daha var, yavrularım. © Bu yanlışları filân, falân yerde di- he ek anlaşılmaz. Her efer redni kesip yanlış yerlerin is. tünü kırmızı kalemle işaretleyiniz. Böyle daha Iyi görünür. Bu resmi ayrıca göndermiye lüzum yok, O sayıdaki bilmecelerle bir zar- fa koyar, yollarsnız. Eğer bilmece- leri halledemezteniz. bulmaca müsa- bakanını tek başma yollıyabilirsiniz. ç AMCA DENİZİN DİBİNDE Geçen hafta size zehirliyen yılan- ları anlatmıştım. Bu hafta da zehir. balıkları söyliyeceğim. Zehir. yılan şaşılacak şey değil, Yıla- zehirlememösine şaşılır. Fakat zahirliyen balıklara ne dersiniz. Balık zehirler mi? Evet, bazları. Hem de tıpkı yılan gibi... Bunlar pek büyük ve korkunç ta değildir. Aksi. Renkleri çok | güzeldir. Resimde gördüğünüz bunlardan biridir. “Zargana halığı” dır. Kafasının Yanlariyle sırtım iki yanlarında Sıra dikenleri vardır. Bu diket- bir âdese ile bakılırsa içlerinin olduğu görülür. Bu oyuklarn biri kaynar sularla yıksyıp a-| yaralar. Ve bütün balıkların açtığı | Başka hastalıklara yol açar. fi | Vapur riltmdan ayrılmak: üzere, 'Herkea heyecan içinde. Gemi Çu— ça0 limanından ayrılmaya hazırla. Diyor. "Buna Panohay © yolumda son uğrak. Vapurda yölcu fazla değil. Fakat rıhtımda o kalabalık fazla, Kaptan boyuna kol saatine bakıyor. Bu kap- tan hep dakikası dakikasına yola çıkmakla tanılar bir adam. biri erkek iki kardaş rıhtımı seyre diyorlar, Birden kız ağabeyisine: — Bak ağabey. Zavallı vapüra yetişemiyecek diye birini gösteriyor. Bu,küçük, çelimsiz, sarı yüzlü bir Çinli çocuğu. Kendi dilinde bir şeye ler bağırıp vapura binmiye uğraşı: yor, Kim bilir zavalı vapuru kaç rırsa annesine, babasına mi gecike, cek hedir? Yolu vapuru ancak haftada bir kerre bu limana uğrü- yor, Bir hafta böyle küçük bir ço- cuk yalmız başına bekletilir mi hiç? “Ağabey kardeşine — Sen üzülme kardeşim ben şimdi onu bindiririm diyip merdivenlere koşuyor. sından kaplan bağırıyor. — Dön “C,, dön diyorum sana, Nafile “C” merdivenlerden , yere atlıyor, Vapurda bir curcuna, Şirm- diye kadar bu yolcu vapurunda böy- le bir telâş gören olmamış. Düdük” ler çalınıyor, kaptan, köprüsüne! koşuyor. Vapır yeniden rıhtrma| halatlanıyor. Çünkü “C” le kardeşi babaları tarafından kaptana emanet bırakılmışlar. Şanghaya kadar onla- rı sapasağlam götürmek lâzım. Va- ZEHİRLİYEN BALIKLAR pur durdurulmazsa "C” bu yabancı monyakla çıkarmıya çalışırlar. © am ma, pek çok ıstırap verir, Bu zehirli balık denizin ortasından çok kumluk sahilleri sever. . Başını kumlara sokup gizlenir. Şaşı gözle- Fiyle, tepesinin üstünden geçecek kü- cük balıkları bekler. Gördü mü he men diysiri sıçrar ve yutar. Kendisi büyük değildir. Ancak ak tü parmak boyundadır. Anama, silâhı çok fena... Zebir akıttığı için korkunç bir hayvan olur. Zarganadan başka zebirti balıklar- dan bir de “Ejder balığı" vardır. Bu balık ta kocaman bir şey değildir. A- Göğertenin 'bir köşesinde biri kiz © Arkas | Kaptan “C” yi çağırıyor: Çin memleketinde ne olur. Onu s0 yarlar mi, öllürürler mi kim bilir. Belki de bir hafta aç kalıp hastalanır Bunun için, vapur durduruluyor. “©” le Çinli çocuğu güğerteye çıkıyorlar. — Seni haşarı çocuk, diyor. Buba- na ben ne cevap verecektim. Bu ka- labalıktan korkmadım mı, Çu— Çao gibi bir yere ben bile silâhsiz adım atamam. Ceza olaun diye seni maki. belerin yakınındaki kamaraya kapa. | yacağım. Yarın bu zamana kadar o- rada sıcaktan biraz 'bunal da öklm başına gelsin, Bu küçük kamara sahiden pek se ck. Pençeresi denizi be görmi O gece sıcaktan “C” nin gözlerine uyku girmedi, Gece yarısı birdenbire | pençeresine tık, tik, tık.. diye vurul duğunu duydu. Ne oluyordu, bu kim Pençereden küçük bir el uzandı yarı karanbıkta biri teli — Bunları al, giyin dedi, “C” bu- 'nun kim olduğunu tanıdı. Sabahki Çinli çocuktu. Bir kat Çinli elbisesi getirmişti. Geceyarısı Çinli kıyafeti. 'ne girmek niçindi, aceba... “©” çok zeki idi. Bunu da anladı, O denizlerde yoleu vapurlarına hep çinli korsan- İar musallat olurlar. Hele bir Ame rikalıyı bulurlarsa vay haline. Çocuğun getirdiği elbiseleri acele acele giydi. Onu bu balile bir Çinli sanacaklardı. canımı kurtarabilecek. ti. Fakat ya kardeşi, Ya yolcular. Onları da kurtarmak lâzımdı. Kah- raman “C” hemen kamarasından çıktı. Kız kardeşine koşmak istedi... Birdenbire aklına daha şeytanca bir çare geldi. Alaca karanlıkta çinli kor. sanlardan bir ikisinin yavafca güver- deye atladığını gördü. Rirdenbire ba- ğırsa onu muhakkak öldürüverirler- ü “C" nin bulduğ,çare bağırmaktan çok daha iyiydi. O, her sabah güverte | 'nin hörtumle sulanıp temizlendiğini görmüştü.Hortumun tetalı olduğu yer | dna bakmayınız. Derisi çok güzel, fakat biçimi tuhaftır. Başmın iki) yaninda idi ağızlı birer bıçak (gibi dikenleri vardır. İnsanı o bunlarla pek yakindi. Ayaklarmın ucuna bast rak oraya vardı. Besşiz sessiz göğer- yaralar gibi bu yara da güç iyi Çin Denizlerinde bir korsanlık teye atlıyan ilk korsanların yüzüne müthiş bir su fişkırtir. Karanlıkta ne olduğunu anlıyamıyan haydutlar kına dönmüşlerdi, İste 0 zaman bu şaşiıılıktar fırsat buldu, var kuv« , konsanlar! İmdat” diye ba ğırmağa başladı. Ve her gelen korsa- ni bu soğuk su İle tepelemiye çalıştı. Bu arada vapurdakiler uyanmışlard.! 'Korsanlardan bir kısmı korkudan kaçtılar, Bir kısmı da esir öldular, Artık şafak söküyordu.. Kaptan bu kahraman çocuğu vapurun ön gü zel kamarasını açtı. — Babana anlatacağım şeyler ço aldı. Senin gibi bir evlât yetiştirdiği için ne kadar öğünse yeri var. dedi, Fakat “C” buna itiraz etti. Sizi kurtaran ben değilim. Sabah- leyin vapura almak istemediğiniz kü- elik Çinlidir. Hepimiz asıl ona teşek- kür etmeliyiz dedi. Bununla da yüre- ğinin büyüklüğünü göstermiş oldu. Zavallı küçük kız kadreşi'bir yan- (dan korkudan titriyerek onun kalur- nun dibine sokuluyor, bir yandan da — Ağabeyciğim, benim şeker 8 gabeyciğim. Bizi kurtaran sensin, sen diye sevincinden ağlıyordu, Çocuk (babasına) — Bil ba- kayım, ben kimim? 1 — Kırmızı derili yerliler “R. yi) yetişin | atı yorul. kovalıyorlardı. Nerde ise yakalıyacaklardı, Çünkü muş, soluyordu. 3 — Bu yalandan adamı kucağına) alıp atıyla dereye girdi. Hatırına ge- ler plânı muvaffakiyetle tatbik iye çalışıyordu. 5 — Yerliler oraya varınca dere. deki yapma adamı (R) nin kendisi sandılar. Onun arkasından suya da. 6 numaralı oyun: Beresi başımda, Piposu. ağzında yaman bir bay. Ne kadar düşünürse düşünsün dünyada bir tatlı kaşığı ile bir kibrit kotusun dan pipo yapabileceği insanm Aklına gelmez, değil mi? Halbuki ne güzel bir pipo, bakmız. Ya mandarina kabuğundan bere ye, kibrit çöpünden bere tepeliğine ne dersiniz. Baym burnuna biçim ver mek elinizde... İşaret parmağmızı istediğiniz. ka- dar uzatmızı bayın burnu büyüsün. Beğenmediniz mil, parmağmızı geri- ye çekiniz. Küçücük burunlu bir bay olsun. Hele 7 numaralı gölge, dünyada 2 — Fakat (R) dereyi görünce! aklına şeytanca bir çare geldi. Bat. | taniyesini -yuvarladı. Bir vücut yap: , Üstüne kendi ceketini, şapkasını 4 — Yapma adamı suya attı, Ken. disi atından atlayıp yüze yüze geri, döndü, Derenin kenarına çıktı. “Gö. lp uzaklaştılar. 6 — (R) min ati geri döndü. Sa. hibine kavuştu. İkisi de kurtuldular, RESİMLE EĞLENCE Kaleminizi elinize almız. Resmin kenarlarındaki kısımlardan bazılarını Karılaymız. Beyaz kalan kısımlarda bir tavşan karikatürü meydana çıka. iyice dikkat etmelisiniz. Düsümüp ta. Şinıp öyle çizmelisiniz ki ortaya tav- Şan çıkabilsin, tabakla bir de küçücük bir elma bu oyunu yapmıya kâfi, Yeter ki elleri- | Bay*D": İzemezdi. Biri ne bulsa, ne görse höş-| Kahkaha Köşemiz İnkâr Edeyim Derken Hâkim (suçluya) — Söyle baka: hım saati nasıl çaldın? Suçlu — Çalmadım, Ben suçlu değilim. Hâkim — Nasıl saati sen çalması Ya geçen defa ne çalmıştır. hapiste idin, Suçlu — Geçen defn mr? Ben da- ha hapse girmedim ki, Bu benim ik harsızlığımı, bay hâkim, . — Şu adamı görüyor musunuz, Şu boyu iki metreyi bulan âdamı... Dümyanm en budal — Desene iki rekor birden kirmiş. Bu herkese kısmet olmaz. . Mki”kadın artist arasında: — Benim sesim © kadar gürdür ki farla çıkmasın diye kısmıya metbur kalıyorum. — Ya benimki. O kadar incedir, 'o kadar yüksek perdelere gıkar ki ar- kasından bakürken başım döner. . Bay “D” yi bay “L sırmıştı, Mahkemeye verdi akybedip, döndü, Yolda bir dostu: — Hem köpek ısırdı, Hem de da- vayı kaybettin. Bu nasıl iş böyle! di- ye şaşırdı. bay hükim, uçlu değilsin. Bu . Bu muhakkak, Niçin lamaıdir 0... nin köpeği Davayı — Şaşma dostum, dedi, “L”nin öyle bir avukatı var ki, onu dinler- Ken ben bile mahkemede köpek beni sormadı da ben köpeği iirdim, san- dam. . Bir köyde İki kurbağa biribiriyle pek iyi arkadaş olmuşlardı. Nereye gitseler biribirlerinden ayrılmazlar - dr, biç kavga ettiklerini hiç gören) olmamıştı, huyları biribirlerine ben, lanır, hiç şikâyet etmezdi. Öbürü ak-| sine her şeyden sinirlenir, bir yeri beğenmez, hep değişiklik isterdi. Bir gün ikisi birden bir çiftliğin av- Tasundaki süt kazanma düştüler. Hiç bir şeyden şikâyet etmiyen kurbağa, — işte ölüyorum, dedi, çırpın ya ne lüzum var. Nasıl olsa boğula” cağım. Bari ses çıkarmadan ölüve- reyim, dedi; Kendini büsbütün bırak- ti ve hemen öldü. *N Öteki kurbağa: — O, dedi, bu ne fena yer böyle, Neredeyse boğulacağım. Ben başka), bir yere gitmek isterim, dur bakalım bele, bir çırpınalım. Ve döndü, dön- dü, döndü. Çırpındı, çırpındı, o ka) dar çerpinde ki. nin içinde, üstüne çıkabileceği ke a bir ada buldu. Bunda nerede İmeyözüsi çıkmıştı, bilir mslale, g0 cuklar... | akla gelmiyen ne kolay, oyun. Bir| nizi resimdeki gibi tutmayı bilesiniz, Hem Eğlence Hem Bilmece No:1 Yukarıdan aşağıya: 1 — Böcek. 2 — Parlak bir şey. 3 — Hak yeme v9 isim, 5 — Ateş üstünde durur, 6 — Büyük bir şehrimiz. 10 — Çıplak, 12 — Sürtmek. 15 — Zahmet, Soldan sağa: 4 — Dalma dönse bir şey. 7 — Gizlenen şey. 8 — hay yanların yer altındaki yuvası. 9 — Bir insanın malı, 11 — Vadeder. 11 — Bir nota, 14 — Toprak, 16 — Hi. Jekâir. No2 Bu resim size hangi “atasözü” nül hatırlatıyor. Bulup, Bu arı yolunu kaybetmiş. Dışarı çıkamıyor. Ona siz yol gösterir mi- siniz? Gösterdiğiniz yolu kirmizi bir kalemle çizip bize yollayınız. Resme dikkatli bakınız. Çıkılacak kapı alt taraftadır. Siz arıdan evvel oraya kas dar gidlen yolu bulmalısınız! Akıllı İmiş Doğrusu — Niçin ol takıyorsunuz? — Balıklar, kaş avliyocağım sam wnler da içlerirn emniyet gelsin Hırçm kurbağa o kadar dönmüş- tü ki süt, nihayet yağ olmuştur. diyesş

Bu sayıdan diğer sayfalar: