3 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

3 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 33.957 KUMA b a NDAN R E> ! LAR TUGGENERAL FEHMİ “ANLATIYOR mekli General Fehmi hatıra. mağ larina şöyle devam etmek» 77 Eşkıya takip ettiğim sıralara Mit bir vak'n daha hatırıma geldi: &kedonya dağlarında Bulgar kö- Yeilecilerinin yine pek azdığı gün. ©de idi. Bir gün, yanımda polis komiseri olduğu halde, kasabaya #iyorduk. Komiser, bir bektaşi avuttu. Tavşanın kendini gör- İnek değil, lAfını duysa, yolunu de- Biştirirdi. Köyden henliz çıkmıştık, Atbaşı beraber giderken, önümüze İF tavşan çikti. Bektaşi komisere baktım. Yüzü #apsarı olmuştu. Kolumdan tutarak telâşla — Aman dönelim! dedi. Bilmemezlikten gelerek: — Niçin dönüyoruz? diye sor « dum. Gittikçe heyecanı artıyordu: — Önlümüzden geçen tavşanı Börmedin mi? Bun AR bir uğursuzluk Var? Ben O gülmiye başladım : . — Hadi canm. k e #eylere inan €Şş 1 , Komiser, hiddet. K hiddetli yüzü. me baktı —— Sen inanmszsm amma, Yen gani K omiseri, yoluna devam ettir. mekte epeyce güçlük çek- tim. Nihayet razı oldu. Fakat iki- de bir; > Göreceksin... Bugün başımıza pr felâket gelecek! diyip duruyor. 0 8 yip y ,Henliz bir.kap adım yol almış © ki sağımızdan tüfekler alılmı « Ya başladı. Komiser, bu sesleri işitir işitmez Ayvanın dizginini çekti : — Ben demedim mi idi? lanlar oldu!, Artık, komiserin boş lâflarmı dinlenmiye vaktim yoktu. Hemen Myvanı sürdüm. Silâh seslerinin Eeldiği istikamette biraz yol alm- “â, bizim mekkâreci neferlerle kar- Şilaştım, Mekkürecilerin başımda, Kel Ah- Met Çavuş var. Fakat Ahmet Çe- Yuşla arkadaşları, yalnız değiller. irmi kadar Bulgar haydudunu ön- rine katmış, getiriyorlar. Ahmet Çavuş, beni görünce, tu. haflaştı. Bu tesadilften pek mem - Kun olmamış görünüyordu. — Silâhı siz mi attınız? diye sor- lam, Ahmet Çavuşun büsbütün rengi Amma, yalan da söyliyeme. İşte o. — Evet efendim. Biz attık! Ha- $a huzurunuzdan şu Bulgarlar, bi- teşe tutmak istediler, Biz de 6- İendim, dayanamadık. Çevirdik tü İekleri.. Hepsini amana düşürdük! ) K iki nefer üç candılar. Yaka. &l Ahmet Çavuşla yanmdaki ladıkları Bulgarlar ise en aşağı 20 Kişiydi. Bu kadar komitecinin 3 kişi Ye teslim olmasi şaşılacak | şeydi. , Kel Ahmet Çavuşla konuşur. ken, bir yandan da, bektaşi komi #rin bir kazaya uğraması *ndişe ediyordum. Çünkü, atımı i Yİ sürdükten sonra, onu gözümden kaybetmiştim. Kendisini epeyce bek ettikten sonra, nihayet geldi. RE, General Fehm', Vanda hudut kuman danı iken (x) işaretli Makedonyada ya peşinde dolaşırken YAZAN. Salâhattın — Komiser!.Sözünü geri-al! de- dim. İlkin anlâmadı * — Hangi sözümü? — Demin, bana bir gey miştin... ? sü — Hani, tavşanı görmüştün de, bunda bir uğursuzluk var, demiş- tin! — Uğursuzluk olmadı mı, minki silâh sesleri neydi? O zaman komi; mü giden kolları bağlı Bulgar eşkıya- sını gösterdim: — Senin tavşan, hiç te uğursuz çıkmadı Bak.. Üç kişilik bir mek kâre kolu, Yirmi Bulgarı yakal, mış, götürüyor! Komiser, evvelâ buna inanmadı: — Ne diyorsunuz, hiç böyle şey olur mu? — Olmuş işte! dedim Sonra, Kel Ahmet Çavuşu çağıra- rak: — Anlat, nasıl oldu? dedim. Çavuş anlatınıya başladı: — Efendim, baktım bizi sara- caklar,. Aklıma bir çare geldi O sirada, #İz de uzaktan göründünüz. Nal seslerini duyunca, bizim ar. kadaşlara: —Çekilin bu yana! Yüzbaşı bey, yanında iki bölük askerle geliyor! diye bağırdım: De. şkıya bunu düyunca, bir tu. zağs düştüğünü sandı, ko- miteciler, ellerini kaldırıp birer bi- rer teslim oldular) Sonradan öğrendğime göre, mek küreci Kel Ahmet Çavuşun kolay. ca eline düşen buçete, en azılı Bulgar komitecilerinden meşhur Numaralı resmin olduğu darbı | Petronun çetes Petroyu yakalıyabilmek o gün- Ter içinde çok müşkül bir iş sey yordu. Ele avuca sığmaz komitesinin köylerde yardakçıları pek çoktu Takihine gönderilen müfrezeler, Bulgar köylerini yi himaye et mesi yüzünden; bir iş yapmadan, dağlarda boşu boşuna dol lardı Kel Ahmet Ç tur - iribiri tyar. | sevgi ve hürmet hepsini İ yor ve birleştiriyor. gerçekten | Ortada hiçbir benlik urmuştur. Bek. | | gaye Şi koya: 1 gözlünden taşi komiser, o günden Sonra, nim yanımda tavşanm uğursuzlu » Zuna dair tek kelime koruş ir gün dolaşıyc e tırm yine var, Bütün küçüklüklerden, nm Temmuz ayı içinde idik. Bir yan.| bulunduğunuzu rin bir zevkle duyuyorsunuz. İşte Atina Balka dan havanın sıc k, beni dehşetli susat ti. Bir akşam evvel de anlaşılan ye- dur. meği biraz fazla kaçırmışım. Dj- Jim dan ede bulmalı | suyu? yudum su idi bu bir yudum müz tamamile kurak bir yor? Şu ihr km kavga ve gür diye görülen, rşinin anayurdu tünün ebedi geçiyordu. Ne askerleri: sında, ne la su kalmamıştı, karı yol yürümek mümkün Fakat geri de dönemezdik, (Arkası var) lar; bu olgun insan tipini, bu şek ahenk ve birlik duygularını man, Dasıl yetiştirdi? , basm toplantı - sında gördüğüm güzel manzara bu » kendi kendine soruyor: BÜ. İtün bu geniş ruhlu, dürüst insanlar, MM addedilen . kaynağı dakika tehdit eden meşhur Balkan - nez. 4 ATINA RÖPORTAJLARI: 3 mera iddiası yok. Müşterek karşısında bütün millet ihtirasları, bütün tefevvuk emelleri eriyor. Birinin ğu makul düşünce derhal oluyor. Tatbikat çareleri beraberce aranıyor. Her işte verimli, demokratça bir çalışma tarzı ihtiraslardan kur. tulmuş ve temizlenmiş, olgun insanlar arasında her adımda de- ortaya herkesin malı | YAZAN ; İ AHMET EMİN : YALMAN Gömülü define ektaşlarla konu; ça İnsan bu sual : Hayır, Balka; artan temasları Sa p anlaş . cevabi. de ar. Jar altında gömülü bir r define gibi, bulup çı Asırlarca bir arada geçen hayat, 750 Liralık Büyük Müsabakamız 60 darbımesel: Şu resim hangi darbıme- sele aittir ? Resim Numarosi EE Le Burada her gün böyle bir resim göreceksiniz ve bu re- simler otuz tane olacak. Siz 60 darbımesellik listedebu resmin darbımeselini bulup numarasını o günkü kuponun ( darbımesel numarası) hanesi» ne yazacaksınız. Otuz resim bitince bu kuponları ayrıca resim numaraları ile darbımesel numaralarını ka rşılıkiı gösteren bir liste yapıp sarih isminiz ve adresinizle ve mümkünse bir de fotoğra- #nızla birlikte 20 Nisana kadar idarehanemizde müsabaka bürosuna göndereceksiniz. (Nasreddin Hoca müsabakaları için gönderilmiş eski fotoğ- rafların muteber olmadığını ve yeniden fotoğraf gönderilme si muvafık olacağını hatırlatırız.! Yeni 1 — Aç tavuk kendini arpa amoarında Ban 2 — Ak akçe kara gün için 3 — Anlıyana sivrisinek #32, anlamıyana davul zurna az. | 4 — At alan Uskudarı geçti l 3 — Balık baştan kokar. İ & — Bal atan parmak yalar. 7 — Bedava Sirke buldan tatlığır. 8 — Beş parmak bir olmaz. $ — Bir tatam ot deveye hendek atlatır. 10 — Bülbülün çekuiği dili belâsıdır. 4 — Dalmasını bilmiyen ördek başımı bırakıp kıçmdan Gala: 12 — Damdan düşen halden bilir. un sesi uzaktan hoş geli” — Denize düşen yılana sarllı. u söyliyeni dokus köyden kovarlar. — EL elden üstündür — Eski tarak eski tan — Evdeki pazar çarşıya uymas. iyreti ata binen çabuk İner. ime komşuna gelir başıma. — Gülünü seven dikenini de sever. Hamama giren terler. horoz kendi çöplüğünde öter. Her gün papas pilâv yemez. Her koyun kendi bacağında! — Horoz ölür, gözü çöpl — Horoz çok'olan yer r, kervan yürür. — İtle dalaşmadan, çalıyı dolaşmak| evlâdır. l — Kel başa gimşir tarak. — Kendi düşen ağlamaz. — Keskin sirke kabına zarar, — Koyun bulunmayan yerde keçiye) Abdiirrahman Çelebi derler. — Mahkeme kadıya mülk olmaz. | | — Mari içeri, pire dışarı İ — Minareyi çalan kıl artar. | — Mizrak çuvala sığmaz. — Mum dibine işik vermez. — Ölke ile kalkan zararla oturur. | Parayı veren düdüğü çalar | — Perşembenin gelişi çarşambadan uyuyu — Sel gider, kum kalır. ! — Serçeye çubuk beredir. | ü yolunda kı : yanan yoğurdu ütüye — Taş yerinde ağırdır. Tencere yuvarlanmış, kapağını bul. aran da bir, su getiren de — Tilkinin dönüp dolaşıp gödeceği yer kürkçü dükkândır — Ummadık taş, baş yarar, — Ürümesini bilmiyen it sürüye kurt — Ürümünü ye de bağını sorma, Ürüm üzüme baka baka kararır. — Yalancının mumu yatsıya kadar) | ir. İ in cenesizi | yorar. — Züğürt olup dü uyar | olup kasmmak ev salonunda parisk bir Atina basın konferansı balkan birliğinin çok canlı bir ifadesi olmuştur Konferans, güzel prensipler kurmuştur ne hep kafaca uygun insanlar... Mes- lek bağı, Balkanlılık tesanüdü, karşılıklı biribirine yakınlaştırı. Yunen Matbuot Müsteşarı M. Nikoludis Afinodaki Balkan Basın kogresinde açılış nutkunu söylüyor bütün bu insanları yuğurmuş .bir ha mur haline getirilmi Yaşayış ma yollarında öğrendiklerini birlerine Zevkleri ,âdetleri, dişi vaş yavaş bir olmuştur . Din ve mezhep ayrılıkları bu ben « zerliğin ve birliğin göze görünmesine elbette mâni olmuştur. Fakat bu hu. susta en b Ba Isdart di emelleri için kuru bir âlet di. ye kullanmak istiyen büyük devlet. ler oynamışlardır. Bunlar nesillerce nda mddi . ndıracak rdır . yet, Ibtiras, düşmanlık a telkinlerde bulunmuş Bir hastalığa karşı muafiyet B aJkanlılar nesillerce başkaları, hesabma biribirt beler yavaş yavaş gözler mıştır. Biribirlerine | benzeriiklerini, yakmlıklarmı. dünya yüzündeki men. faatlerinin müşterek olduğunu Keş. ar bu yolda ilerle. bir ihtimale £ kesbediyorlar: daha başkalarmın tesirine ka biribirinden ayr rdişmek Böyle bir ihtimali kânsız hale koymak ve olduğunu, sürüyü dağıtmağı kendi hesabma yem yep - düşünen ve ümit eden dev. asma dankettirmek rolü Balkan basınma düşüyor . Bu müşterek vazifenin başarılma. sma alt yolları beraberce kurmak icin Atinada bir Bâlkan gazetecilerinin na Balkan Birliği bakımmdan büyük amam bunu konfet İbir ehemmiyet vermek icap eder | Parlak bir tören konferansı Atina akadem'sinin açılma töreni bulunan Bal Ne. B alkan basın yapılmıştır. Atinada kan Başvekil veya Haricive V ri, sefirler Yunanistenm devi damları hep törende hazır muşlardır, Kenarda, kösede kendi halinde çalışmakta en büyük zevki bulan gazetecilik, bir gün için pro - jektörler karşısma çıkarılmıştır. Yu. nan Basın ve Turizm müsteşarlığın? büyük bir zekâ dirayetle idare eden B.Th. Nikloi konferansı resmen açmıştır. Balkan Basm hey. etlerinin reisleri de Balkan ailesi için. de basm yakınlığını ve bunu bir &at daha kuvvetlendirmek ihtiyacını ifa. de edecek yolda nutuklar söylemiş. lerdir Hergiln, her ele geçiri fotoğraf makinelerinin & alan gazeteciler, akademiden ca fotoğrafçı yaylım ateşi karşımda kı 2. bulun » insanı İlk umumi toplantı 1 5 şubat günl ük umumi içtima Odasmm içtima salonunda yapılmış. tr. Bu içtimada az kelime ile mek çabuk ve pek çok iş çıkarılmıştır. I Arkası Sa 10 Sü 5de ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: