21 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

21 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN Çocuk Tlâvesi Amcanın Köşesi “TAN, m Çocuk Klübü © Çeveili yavrularım, <> Geçen hafta size TAN etra bir klüp kurmamızı teklif etmiş | Bu teklifim bütün okuyucu yav. tarafından büyük bir sevinç. | karşılandı. Her gün yüzlerce mek. #up alıyoruz. Bu mektnplarin müra, elenlerin hepsi şimdiden TAN, iin Azalarıdır. ! Şimdi sizinle klübe nasıl girevekisi.! Masal Vi gen bir hrümdarin bir de karısı vardı. Bunların ülkeleri çok güzel, ahalisi de zengin, kendileri. de pek iyi idi. Bir gün bu İyi hükümdarın bir çocuğu oldu. Bu, hem hükümdarın ilk yavrusu idi hem de o kadar güzel, o kadar güzel di ki anne İle baba bir çocukları ol. duğuna mi, yoksa onun eşsiz güzelli kümdar bu güzel kızm şerefine üç gün Üç gece ziyafetler verdi. Ülkenin gilip atıldı. Yıllar geçli. Küçük pren. 865 büyüyüp serpildi. Perilerin dilek leri oldu. Güzelliği görülmemiş bir bal aldı. Zekâsı dillere destan oldu. Böylece on beş yaşını buldu. Bir gün hükümdarla karısı gezme ye gitmişlerdi. Genç prensesin oda. sında canı sikildi. Sarayın her yanmı gezmek istedi, Odadan odaya dolaşır. dü, Bu merdivenden yukarı kata çi.| /kımca-karşısına kilizli bir kapı geldi. hiz, klipte meler yapacağız onu koma | bor Yanında üç gün üç gete şenlikler | Anahtarı paalanmiştı. Belliki bü kapı 'Kiübe âza olanlara birer hüviyet izdlanı vereceğiz. Bu cüzdanlara Âza min ismi, mektebi, babasının adı, yayı ; ve bir de fotoğrafisi kona- Gaktır. Hüviyet cüzdanlarını hazarlı Bunlar hazır olur olmaz iin cerk ve müracaat edenlerin cüz - doklurulup kedilerine verilecek. — Şimdi sizden istediğimiz sudur: Bi.| İsminizi, adresinizi mektebinizi, ba banızın ismini bildiriniz. Ezi de küçük fotoğrafını gönderiniz. Hüviyet ciizdanı olan âzalar, kü kendilerine yapacağı kolaylıklar) dan istifade edeceklerdir. Bu kolaylıklardan bazılarını simdi) “den size haber verebiliriz. Meselâ bir “kitap almak isterseniz, bire müracaat Biz size alacağımız kitabı kitap lan alacağınız fiyattan çok daha ucuza alıp size verebiliriz. Yahut Ankara caddesinde Yeni Ki. müracant edip hüviyet cüzda mını gösterirseniz, size mutlaka ten- “zil yapacaktır. Çocuk Ansiklopelisi bittiği zaman Güzlerinizi bize getirirseniz, “onları - çok wcuz fiyata size ciltietebiliriz. Bunlardan başka klüp teşekkül et. fakir bütün ahali çağrılmakla kalma dı, o yakınlarda yaşıyan onüç peri de davet edildi: (Masal bu) Hükümdar bu onüç periye ayrı bir masa hazırlanmasını emretti. On ların yemekleri altın tabaklara ko - uldu. Peçeğeleri hep-sırma işleme. liydi. Periler sevinçle geldiler, yedi. ler, içtiler, Gidecekleri zaman hü kümdara teşekkür yerine kızına bi. ver hediye vermeyi düşündüler. Peri | hediyesi bu... İnsanlarınkıne benzer 'mi hiç!'Ne isteseler oluverir, Birinci kadar zengin olsun ki yalnız kendisi değil bütün mesin. İkinci peri: “Bu küçük pren. 5s dünyada gam nedir bilmesin, Dediler. Üçüncüsü prensesin çok ze. ki olmasına dus etti. Dördüncüsü, be şincisi sıra ile her peri küçük yavru. ya başka bir iyilik diledi. Bn dilekle. rin hepsi sırası geldikçe birer birer olacaktı. Fakat işin aksiliğine bakınız ki s0 rayı hazırlıyan hizmetçiler on iki ta. bak koymuşlardı. Son tabak acele ile bir türlü bulunamamış bunun ye rine gümüş tabak koymuşlardı. Önü | ne gümüş tabak konulan peri için - den kızmış, bir gey söylememiş “dikten sonra âzaya mahsus sinemalar) Tam öteki periler güzel dileklerini! eğlenceler, gezmeler tertip edeceğiz. larla bedava istifade edeceksiniz. Haydi yavrularım, hemen yukarı da anlattığım şekilde müracaat edip TAN klübüne âza olunuz. AMCA Gölge oyunu AĞ | Bir kibrit kutusu, üç kibrit, bir ce- Viz, bileğinizden sarkıtmak için bir! çeneli br üntiyaz. s5 S9SIIL bitirip giderlerken bu peri beşiğin ya nina geldi: “Bu prenses on beş yaşı. na gelince eline bir iy batam, hemen İöüsün., dedi. Hükümdarla karısı şaşır dilar. Olan olmuş peri dileğini yap - mıştır. Buna insanlar çar bulamaz. dı. Karı koca ağlaşmıya başladılar. Fakat prensesin talli varmış. Periler den biri en sona kalmıştı. Hemen or. taya atıldı: “Hayır, dedi, prenses bu iyin yara. sından ölmesin yalnız uyuya kalan. Bu uyuku yüz yıl sürsün. Prensesle berubor annesi, babası ve bütün sa. raydaki insanlarla hayvanlar da uyu ya kalsmlar, Ta, yüz sene sönra genç bir prens gelip bu sarayda uyuyan güzel pren sesi görünceye kadar.. O zaman pren 908 te, annesi babası ve bütün saray. dakiler de uyanıp yeniden yaşasın ve mesut olsunlar.. Hükümdarın yüreği biraz ferahla. dı. Hem de bir prensesin iyle işi ne idi? Yün mü bükecekti sanki. Hü. kümdar ber yana emirler saldı, Kü. İlik prenses on beş yaşmı geçinceye kadar memlekette kimse iy bükmeye nım o üyesinde iy kalmadı, Eler ka yapıldı. Bu ziyafetlere yalnız zengin | yıllardanberi açılmamıştı.. Urenses, bunu merak etti. Açtı. Buraat sarâ, yin en yukarısında küçücük bir ta - yan arasi odasıyıdı, Epeyce de karan- likte. Bu karanlık yerde ihtiyar bir ka, pek merak etti. “Bana * ver de dön. düreyim.,, dedi. Ve iyi eline alır al. ler şaşırdı haber saldılar... Anne ile baba çilgm | gibi saraya dönüp kızlarının odasına koştular. Fakat onu görür görmez peri kllçük prensesler beşiğinin yanı. onlar da uyukuya daldılar. Onların na geldi. “Bu kız o kadar zengin. o! arkamdan da bülün saray halkı de. rin bir uyukuya daldı. Ahırlarda at illeti yokluk yüzü gör. |lar, duvarlarda sinekler, bahçede ta. sestizlik aldı. Aylar, yıllar geçti, Sa. | rünmez oldu, Uyuyan güzelin başın. dan geçenler bir masal gibi etrafa ya yıldı. Bunu dünyada. duymuyan kal. madı. Her duyan genç prens “Belki ben saraya girer, bu eşsiz güzeli u. yandırırın.,, diye ümide düştü. Dağ tepe aşıp saraya koştu. Fakat içine kimse giremedi, Etrafını o kadar di. ken sarmıştı ki yol bulmanın imkân: yoktu. Böylece kim bilir kaç prens) boyuna yoruldu. Dikenli saraya gi - ren olmadı. Olmadı amma kimse de İ güzel prensesi unutamadı. Çünkü 0 © kadar güzel o kadar akıllı, o kadar iki idi ki herkes çocuğuna bir masal Bibi ondan bahsediyordu. Bir gün en uzak ülkelerin birinden yeni bir) prens daha geldi. Bu, hepsinden daha. yakışıklı, daha geneti. “Ben öleceği mi bilsem yine bu saraya girerim dedi. “giremezsiniz, yimdiye kadar kaç yüz prens gelip döndü, beyhude yorulmayın dediler. O aldırmadı. A. tanı dikenli saraya doğru sürdü. Bu saray artık büsbütün terkedilmiş, ya kınlarına bile giden kalmamıştı. O. nun yalnız adı dillerde doleşiyordu. Herkes “Kimbilir şimdi oralar ne hal de. Vahşi otların içinde ne korkunç Yılanlar türemiştir. diyorlardı. Halbu ki genç prens unutulmuş sarayı gül. ler, bülbüllerle donanmış buldu. Çün kü aradan tam yz yıl geçmiş, son perinin dileğinin zamanı gelmişti. Cesur prens tehlikelere göğüs ger miye hazırlanırken ortalığı güller &- çinde bulunca hem şaştı, hem de se. vindi. Atından indi. Gül fidanlarının Küçük parça ber... Buyurun size kat, cekti, Herkes bu emri tuttu, Dünya. | arasından saraya doğru yürüdü. Kos koca bir sarayın hep birden uyuytuşu. BBTFLEESSEEEEE, EFE SEFEPEZĞEŞ SE EZ Yüz Yıl Uyuyan Prens ne tuhaftı, Merdivenin Üzerinde bir hizmetçi kız elinde kahve tepesi iie uyukluyorüu. Mulfakta üşçı yamağı bir tavuğu yolarken uyuyak Güvercinler başlarını kaz tuna gizlemişler, hiç kım iy dı. Prens odadan odaya geçti, salon ları dolaştı, Sarayın içi © kadar ses- #izdi ki çıt duyulmuyordu. Nihayet Süslü: bir yatakta gözler kamaştıra, cak kadar güzel bir kızm uyuduğunu gördü. Yanındaki koltukla © ba bası uyuyordu. Annesi ayak u- Cunda bir sandalyanın üstünde mışıl #üşil nefes alıyordu. Prens bu geniş kızın elini tuttu. Acaba kaldırabilir miyim derken genç kız birden bire u. gine mi sevinsimler şaşırdılar. Hü vE dolambaçlı dar bir merdiven gör|en güzel bir cdanm kapısını açınca dın bir şeyler büküyordu. Prenses o ' yandı. O uyanınca koltuktaki babası, zamana kadar hiç iy görmediği için | sandalyadaki annesi, hizmötçiler, lar, köpekler, hattâ duvardaki sinek. ler bile uyandı, Kımıldandı. Şehir 'mâz hemen uyukuya daldı. Hizmetçi | halkıma haberler gitti. Herkes dü - Hüklimdarla karısma | ğün bayram yaptı. ç Yüz yıldır uyuyan güzel prensesin birden bire uyanışı bütün ülkeye ne. şe getirdi: Davullar çalındı, toplar a. tdı, şenlikler yapıldı. Bu şenlik tam kırk gün kırk gece sürdü. Şenlik si. rasında genç prensesle onu uyandır. maya gelen genç prensin de düğün. vuklar, güvercinlikte güvercinler bi. leri yapıldı. İyi petilerin bütün dilek le uyuya kaldılar. Bütün sarayı bir! leri oldu. Bu prenses o kadar zetigin leşti o kadar zenginleşti ki ülkesin. tayın her yanmı vahşi otlar bürüdü. | de bir tek fakir kalmadı. Herkesin Üstünü dikenler sardı... Bir zaman | yüzü güldü, İ geldi ki bütün saray uzaktan hiç gö- Bu resmi boyayınız Bu, bir müsabaka değil, bir eğlen- cedir. Şekli işaretlere göre boyayı: niz. 0 — Beyaz, 1 — Açık mavi, 2 — Griye bakan mavi, 3 — Bu mavinin açığı, 4 — Açık sarı, 5 — Kahve ren. gi. 6 — Koyu mavi, 7 — Lâciverde, Meydana çıkacak resmi çok sevo- ceksiniz., "TAN" ÇOCUK KLÜBÜ Adresi. Bu kuponu doldarup bize yolla. ymar. Mükabilinde göndereceğimiz za kartını alır almaz Tan Çocuk Kiübümün kası olureunaz. TANn Çocuk Hlâvesi Ağaçkakan ve sakakuşu u resimde gördüğünüz kuş ağaç kakandır. Rengi siyah be yazır. Yalnız göğsünün altı kırmızı dır. Bü kuşa en çok ormanlarda rast lanır. Adrma neden" ağaç kakan” der) ler bilir misiniz? Bunu-mutlaka DİL üİ iv meniz tzrm. Çünkü çok boş bir şey. Ağaç kakanlar ormanda biribirle. rini çağırmak için gağalarile ağac gövdelerine Vurarak ses çıkarırlar da Onu için onlara bu ad takılmıştır. END — 5 La Si < Ye” Böylece çikarılan #es bir mil kadar uzaklara gidebilir. İkinci resim bir saka kuşununuar, Kırmızı boyunlu saka kuşunun. Bu kuş çok Ürkektir. Hiç yanaşılmaz, Mini mini bir şey amma çiftçilere büyük bir faidesi vardır. Bu kuş bö. ekleri öldürür. Ekinleri kurtarır. Ta bit çiftçinin hatırı için değil kendi karımı doyurmak için.. Benim yerime yatımız! Hapishane müfettişi — Size bir yardımda bulunabilir miyim? Mahpus — Oh, tabil... Lütfen be| Fu gidişle dünyada ölçülmiyen sim yerime on sene burada yatınız.|ş9Y kalınıyacak yakiban Dünyada Nele üye Yanıyormuş ş ki, üç, dört hattâ daha fazla kereler hapse girmiş İnsan lara rastlanabilir. * Bunda şaşılacak bir şey yok. Fakat bu hapis zamanla. rının arasından hiç olmazsa bir ay, İbir hafta falân geçer değil mi? Sır. bintanda bir adam bunda da bir sür'at rekoru kırmış, daha hapisaneden gi karken yine hapse tıkılmıştır. Sebe bi şü: R Bu adam yankesicilik yüzünden üç sene hapiste kalır. Müddeti biter. Ser best bırakılacağı gün gardiyana ve: daü gider, Bu arada gözüne gardiya- um gümüş saati ilişir. Dayanamaz. Saati aşırır. Fakat aksi şeytan, bur nu beişka bir gardiyan görür. İş mey. dana çıkar, Yankesici daha hapisa- neden çikarken yeni bir hâpse mah- küm olur, Ve çok, pek çok üzülür. Yeniden hapse girdiğine mi üzülü. yor, zannedersiniz? Ne münasebet. O, çalarken yakalandığını mütees sir... Tıkıldığı yerde her rastladığı — insan hapis yattığına yanmıyor sinma, burada yata, yata mesleği W mutacağım, ona yaniyorum; diye gi- küyet ediyormuş. Ne İdareli Adamlar! ve Çinliler arma idareli adam lardır. Orada gazete okuma” İnn bile idareli bir yolu var. Bir ga zeteyi ilk satın alan okuyup bitirince Eğtenceli bir oyun Çok tatlı bir oyundur. Oyuncular ne kadar galabalık olursa bu oyun © kadar eğlenceli olur. En az altı yedi Kişi ile oynanmalıdır. Oyunculardan biri kur'a çekilerek körebe olur. Gözleri bağlanır. Orta körebenin minderidir. Körebe onun onun etrafında sandalyalara sırala Bırlar, İçlerinden bir tanesi hiç ses çı karmadan yavaş yavaş gider, körebö nin kucağına oturur, Üç defa ördek gibi “vak vak vak” der, Sesini tanıt mamaya çalışır. Körebe bu sesi din. ler, Sahibinin kim olduğnu söyler. Bilirse ebelikten kurtulur. Bilemezse yine bekler, Bu sefer başka bir oyun. cu vak, vak der, Ebe onu tanirsa 0. yuncu ebe olur. Ebe kurtulur. Gürültüyü Ölçen Alet merikada bir konferans salo- nuna gürültüyü ölçecek bir âlet konulmuştur. Bü âlet sayesinde uyandırdığı heyecan ölçülmekt yere bir küçük minder konulur, Bu, üzerine oturup bekler. Oyuncular da her konferans verenin ne kadar ab kışlandığı, yani dinliyenler üzerinde r Oluyor? atmaz, saklar. Bir müşteri arar. Bu- lunca, onü Batar. İkinci Çinli de 0- kuyup bitirinçe üçüncü müşteriyi Far, O da dördüncüyü.. ve ilâ... Böy- bir gazeteyi kaç kişi okur bilir. misiniz? Sayısı belli değil. Çünkü ga İzete artık okunmaz bir hale gelinci- ye kadar elden ele satılır. Tabii her satılışımda fiyatı biraz daha düşer. En son alan kimbilir, gazeteye kaç para verir! iiza Almasını Bilmiyen Köpek Heri m atabilir ki diyeceksiniz; fakat bu iş öyle değil. Bu zavallı köpeğin mutla. ka yazması lizamdı. Yazamadığı için de aç kaldı. Bakmız nasıl Bir Amerikali genç hayatını kendi kendine kazanmak arzusuna düper. Anmesinden, babasından, evinden aY- rilir Onların olduğu şehirden uzak lara gider. Yanma yalniz köpeğini a lır. Haftalar geçer. Amerikalmn pa- rası biter. İş te bulamaz. Köpeğiyle birlikte aç kalmak tehlikesine düşer- ler, Genç, çaresiz babasının, annesi. nin yarıma muhtaç kalır. Onlara telgraf çeker, para İster, Fara gelir, gelir amma, postadan alınamaz. Çünkü nmesi parayı hemi gencin, hem de köpeğin adlarına yok lanmıştır. Amerikalı genç imzasını a- tar. Amma, köpek kalmi elinde bi - le tutamadığı için para postadan a- namaz. Bu yüzden ikisi de birkaç ün aç kalırlar, i Hem Eğlence ! Miki Farenin fatbollinde neler ya» zı, Bulunuz bakalı Soldan sağa — (1) Geçmişi gös teren edat, (3) Göktedir. (5) -Kokulu atılan. (10) 'Tok değil ve bir emir (11) Bir renk ve emir. (13) Sanal gösteren bir edat, (14) Büyük köy. (15) Pek iyi bir söz değildir. (20) “Niçin, in cevabi. (22) Düzlük. (23) Dikilen bir şey. (24) ei Renk, bir yiyecek. (7) Şans. (8) Her şeye Bir hayvan. ETLE BULURSUN! | Hem Bilmece |bir kusmı, (2) Büyük. (5) Değnek | 40) Küçük gemi, (5) Başımızda bar İlmur. (6) Sayıyı sormak ve bir emir. |) Kayu. (9) Vahşi bir. hayranı 1) İskambil kâğtlarından biri ve bir emir. (12) Not. (14).Su konur, (15) Köğlenmek, gönlk | (16) Yap İdam) “Anmak, tan, (19) Hayır ole maz münasına gelr.-(21) Dakika, No:2 Küçük, beyaz dört köşeleri birlepe tirerek öyle bir dört köşe yapımız idi bu dört köşenin her hangi bir tarağı yukarıdan aşağı ve soldan sağa hee sap edilirse edüsin, her sıranın ye Yukardan aşağıya — (1) Ağacm'künü (65) çıksın. a ESTEZEFE MEZESİ, SEE İSE EPEE Te EEE SE EŞEEE, BEZE SAİE SİS 7 NDA j

Bu sayıdan diğer sayfalar: