4 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

4 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başvekilin Yeni Müjdesi: "Memleketi İçin İcraat n Hertarafı ve İslahat Programımız Vardır" (Başı 1 incide) mma, ağır endüstriye bugün başla mış bulunuyoruz. Makine endüstrisi- ne de buradan başlanır. Bu müesse. se içtima! bakımdan da ayrıca dikka- ti celbedecek bir kıymeti halzdir. Bu- rada çalışanlarm ikamet ve çalışma #ihhat şartları, mektep ihtiyaçları ay- rca hazırlanacak, bunlar için ayrı Ayrı müesseseler kurulacaktır, Gö - rTüyörsunuz ki, Karabük demir » Gelik fabrikaları ile memleketin her © sahada çok kıymetli olan başlıca ih- * tiyaçlarma cevap verecek bir mües- #ese kurmakla kalmıyoruz. Cümhuriyetçi ve milliyetçi Tür kiyenin mânevi ve içtimai bir medeniyet ve kültür milessesesi- ni de meydana getirmis oluyoruz. Memleket müdafaası Demir ve çelik fabrikalarnn en - © düstri bakımdan, ekonomi Yakımm- © dan olduğu kadar memleket müdafa- ası için olan yüksek ehemmiyetine de © bilhassa dikkatinizi celbetmek İste - rim. i Bu fabrikalar her © ihtiyaç İçin istediğimiz demir ve çelik temin etmekle memleket mii dafaası bugünden sonra daha geniş temellere istinat etmiş olacaktır. Her bakımdan memlekete bu kadar lü - zumlu ve faydalı olan bu fabrikaları vücüde getirmek Atatürkün büyük bir ehemmiyet verdiği başlıca bir mevzu idi, Bugün temelini stmakla sevinç duyduğumuz bu fabrikaların “ kurulması için çok çalışılmış, uzun » müzakereler ve tetkiklerde bulunul- muştur, Bu yolda kararlaştırılmış © olan sayısız zorlukları gidermek ve kuruluşlarını tahakkuk ettirebilmek için başlıca istinat ettiğimiz kuvvet Atatürkün bitmez tükenmez müza - hereti ve yardımı olmuştur. Memle - tte esaslı ve devamlı her varlığın düşünlcüsü ve yaratıcısı olan Ats - 'üksek adını sonsuz saygı ve saygılarla huzurunuzda ve bütün millet karşısında anmak benim için bahtiyarlık ve şerefli bir vazifedir. İstediğimiz emniyeti bul- muşuzdur © Biraz evvel bu fabrikaları vücuda “getirmek için uzun bir müddettenbe ri yapılmış olan hazırlıklara işaret “etmiştim, Bütün bu hazırlıklarımız sında bu fabrikaların kurulması- öhemmiyetine istinat olunur bir müeseseye verinek başlıca ebemmi « atfettiğimiz bir nokta idi. Bras - erd firmasından istediğimiz ehem - ti bulduğumuza kani olduğu - zikretmek benim için bir zevk tir, Bu eseri vücuda getirmek Üzere “Sümerbank ile Brasserd müessesesi tendi münasebetlerini tayin eden mu kaveleler hükümleri dahilinde be- ber çalışacaklardır. Buna şiiphe Iktur, Bir işte karşılıklı vazife sahi- bi olarak beraber çalışanların sami- t havası içinde bulunmaları te - büsün muvaffak olması için esas bir âmil ve zorlukları yenmeleri büyük kolaylıktır. Bu merasimin olan diğer 'bir manasını da ifa- le etmek isterim. Türk — İngiliz dostluk Münasebeti Türkiyenin en mühim endüstri te. bbüsü, bugün Türk - İngiliz dosta- münasebetlerinin iyi bir gösterisi n ımı almakla hususi bir ehemmi yet ve kıymet erzeder. İngiliz Export redit Cunrantte dairesinin Bras - müessesesine yapmış olduğu yar İrmın İngilterece memleketimize kar | i gösterilmiş olan bir itimada ve İostluk eseri olduğunu bilhassa" kay» etmek isterim. Biz Türkler memle- timize maddi delillerle sempati gös- ören bir siyaseti en itimat verici bir et telâkki ederiz. İki memleket sındaki bu yeni vaziyetin fki yük yapıcısını sizin yüksek takdiri - e arzederim. Doktor Aras ve İn - nin Türkiyedeki büyük elçisi lir Persi Loren. Muhterem büyük el. i bugünkü toplantımızda neşemize tipak için aramızda bulunuyor. Bu tane ve nazikâne alâkadan dola - kendisine ayrıca teşekkür ede - Devletçi politikamız * adaşlar, ve ileri bir millet endüstri- . “Endüstri , bu zaman me- arifeleri,, tekrar edecek değilim. An- cak bir noktayı bir daha canlandır - mak isterim: Eğer Cümhüriyet rejimi olma- $a ve Cümhuriyet Halk Partisi- nin devletçi politikası takip edil. mese İdi, endistrinin bu memle- kette kurulması hiç bir zaman tahakkuk edemezdi. Bugün 22 milyon liraya mal olan Veİ milesseseler kuruyoruz. Bugüne ka - dar kurduğumuz fabrikalar en kü- İçüğü dört beş milyon liradan aşağı ya kurulmamıştır. Eğer Cümhuriyet Halk Partisi ve onun hükümetinin | devleti bir politikâsr olmasa idi, bu memleket hangi sermaye bu milesse- İğiminin yapıcı ve yaratıcı oluşu par- İ imiz prensiplerinin iyi tatbiki ile ken dini göstermiştir. Yakm bir zamanda burada vatandaşlarımız Cümhuryetin üç mühim eserini, fiç büyük feyzini kutladılar, Bir sene içinde demir yo- lunun açılışmı gördük, İki üç gün ön 08 de kömlr havzasınm tamamen mi İ Mleştirilmesi yolunda başarılmış bü - yük bir işten dolayı millet vekilleri saym arkadaşım Celâl Bayara karşı Büyük Millet Meclisinde teveeclih ve takdirlerini gösterdiler. Üçüncü olarak Bu gün de Üçüncü olarak demir ve çelik fabrikalarının temelle rini atıyoruz. Bu münasebetle tekrar edeyim ki, memleketin yalnız burası için değil, bütün diğer tarafları için de icraat ve izlâhat programlarımız vardır. Biz bü programları bir takım zorluklara tesadüf etsek bile hususi bir itina ile tatbikte sebat edeceğiz. Şimdiye kadar geçirdiğimiz tecrübe. lerle huzurunzda kendimize güvene- rek tekrar edebiliriz ki, programları mızı tahakkuk ettirmek yolunda bü- tün kudretimizi sarfetmekten asla geri kalmıyacağız. Harici siyaset Arkadaşlar; Bu güzel toplantıda harici siyasete ait bir iki kelime söylemeyi sevgili ve sayın dinleyicilere karşı bir say- gi eseri saymaktayım, Umumi olarak beynelmilel sahada söylenecek şey uzdır. Beynelmilel siyaset sik sık bele can verici buhranlara maruz kalmak tadır, Fakat son zamanlarda muhte - lif siyasi cereyanlar daha ziyade sulh istikametinde süzülmeye başlamış * tır. Öyle günler yaşıyoruz ki, bir iki sene gibi kısa bir zaman İçin bile ka- tt teşhisler koymak mlimkün değil - dir, Fakat biraz evvel söylediğimiz gibi sulh yolunda bir takım iyi duy gular ve hareketler hissediyoruz. Ya- hut hissetmek İstiyoruz. Akamete uğrayan silâh- sızlanma teşebbüsü Arkadaşlar, Biliyorsunuz ki, beynelmilel saha da son senelerin en mühim değişik liği silâhsızlanma teşebbüsünün akn mete uğraması ve her memleketin silâhlanmıya var kuvvetiyle koj müş olmasıdır, Bu gidiş nereye var” caktır? Zannedilebilir ki, tehlikeler jgeçildikçe silâhsızlanmıya dayanan bir sulh sistemi yerine, zaman ile mil etlerin takatleri sonuna kadar silâh- Janmalarına dayanan bir sulh sistemi kendi kendine kurulacaktır. Böyle mü lm bir geçit devresinde Türkiyeye dilşen, kendini müdafaa için çok has sas olması ve hazırlıklı bulunmasıdır. Buna ötedenberi büyük bir dikkat at fetmekteyiz. Bununla beraber her fir sattan istifade ederek #iyasetimize hâkim olan sulh zihniyetini yürütmi ye çalışıyoruz. Sulh davacıları il mimi olarak beraberiz. Beynelmile! ihtilâf nevzularından her hangi bi-| rinin kalkmasmı meserretle karştlı - yoruz. Geniş ve bahtiyar bir istikbale doğru Arkadaşlar, Bugün toplantıya gelen vatandaş- Jarım ile yakmdan temas etmek bana zevk ve neşe verdi. Canlı ve kudretli milletin geniş ve bahtiyar bir istikba le karşı sarsılmaz itimadı bütün ba- kışlarda canlanıyor, Hör şey Türki- yenin daha büyük ve daha ileri ham İelerininin delilidir, Sümerbank, de - mir ve çelik fabri şimdikinin yarı takatında dü nin esas umdesidir gibi müte- idi. Plân hazırlanırken takati bir mis seseleri kuradilirdi. Cümhuriyet re-| * İharbi TAN Binlerce Halk duymamıştır. Başvekil Halk Arasında İ dın, erkek binlerce köy! ârasında istasyona inmiştir. "Önce İnönü..." halde bulunduğu tarafa doğru giliz Sefiri Sir Persi Loren'e: diye sormuştur. İnönü Söz Aldı Başvekil yiinin hayatımızda yapacağı neticeleri teşrih etmiştir. (Başı 1 incide) lundan ayrıldığını ileri sürenler ken- di kendilerini aldatmaktan başka bir gey yapmıyorlar. Doktor Stoyadinoviçin şahsiyetini ve siyasetini anlıyan her ferdin ka- palı gözle ve emniyetle vereceği hü- küm şudur: o Yugoslavyanm değerli Başvekili, hem siyasetin ameli icap- larını göz önünde tutan, bem dürüst bir idealizmi terketmiyen bir adam- dır. Doktor Stoyadinoviçin ideali, memleketin içinde demokrasiye“ ve anlaşmıya; harici siyasette umumi Sulhe ve emniyete doğru gitmektir. | Hiçbir muvakkat menfaat ümit ve ihtimali, Yugoslavyaya anasiyaseti- nin ümdelerini terkettiremez sonra Bir siyasi mucize B elgrâttaki hâdiselerden bu hafta dünyayı o meşgul eden vaziyetlerden biri de, Viyana et. rafında olup biten geylerdir. Ciban bittikten 19 sene sonra âdeta mucize denilebilecek bir vazi- yetin inkişaf ettiğini görüyoruz. Es- ki Avusturya — Macaristan İmpa- ratorluğunun galip ve malğlüp mi- rasçıları, munhede, statüko, reviz- yon davalarını unutmuşlardır. o Mu- kadderatlarını müşterek (o görmiye başlamışlardır. Bu beklenmez inkişafın başlıca sa- iki şudur: Avusturya ile Macaristan hem revizyon fikrini himaye eden, hem de kendilerini Almanyanm nü- fuz ve hâkimiyetine karşı korumak- ta menfaati olan bir istinat noktası arıyorlardı. İtalyada bunun için icap li artırıldı. Daha bir misli artırdabil mesi için de inşaat esnasında ihtiya tedbirler aldı. Bütün bu misil artma nizi düşünmek insana zevk ve gurur veriyor. Vatandaşlarım, bu toplantımızı şe reflendirmek İçin büyük millet mec- lisi sayın bir reis vekilini ve aziz mil let vekillerini gönderdi. Şükran hisle rimizi ifade etmek borcumuzdur. Ya kın kazalardan gelen kadm ve erkek vatandaşlarıma da sevgi ve teşekkür duygularımızı sunarım. Demir ve çe - lik febrikalarma temel atılmasını, Karabük Fabrikalarına Günde 236 Vagon Maden Taşınacak “Başı 1 incide) Sir Persi Loren ve daha birçok meb'usları hâmil bulunan ikinci tren de saat onda muvasalat etmiştir, Daha sabahm çok erken saatlerinde civar şehir, kasaba ve| köylerden akın akın gelen binlerce halkın doldurduğu fabrika sahası, hakiki bir bayram manzarasını arzetmiş, küçük bir köy olan Karabük ve civarı şimdiye kadar böyle bir kalabalık ve böyle içten gelen bir coşkunluk, bayram sevinci Köyün çok uzaklarında kesif bir halk kütlesinin şiddetli al- kışları arasında karşılanan hususi trenin Karabüğe muvasalatı, halkın çok haklı ve candan tezahüratının artmasına vesile teş- kil etmiş ve çok mütehassis olan İsmet İnönü, genç, ihtiyar, ka- ün “Yaşa, varol İnönü..,, sesleri Başvekilimiz, karşısında bulduğu bu muazzam kütlenin içine dalmış, köylünün hatırmı sormuş, ekin vaziyetlerini öğrenmek için kendilerinden izahat almıştır. Mütcakıben Başvekilimizle . vekiller, Brasserd Şirketi mümessillerile milli bankalar erkânı, sahaya doğru ilerlemişler, kısa bir cevelândan sonra halkım toplu bir esnada Hariciye Vekilimiz Doktor B. Tevfik Rüştü Aras, İn- “«— Evvelâ temeli mi atalım, yoksa nutku mu söyliyelim?,, Sir Persi Loren büyük bir nezaketle şu cevabı vermiş ve; “.— Evvelâ, demiştir, İnönünü dinlemek istiyoruz.,, ismet İnönü, halkm sevinci ve bağlılık tezahürleri içinde irticalen, uzun nutkunu söylemiye başlamış, demir sana- | Nutuklardan sonra Başvekilimiz, uğurlu ellerile Karabük fabrikalarının temelini sürekli alkışlar arasında atmışlardır. BASMAKALEDEN DEVAM Bir Haftalık Tarih ları sizlerin neşe içinde idrak edeceği. | millet ve memleket sevinilecek bir kutlu hâdise saymakta haklıdır. 300 nüfuslu Kamutay heyeti ve gelmişler ve yer almışlardır. Bu değişikliğin husule getireceği eden bütün şartlar var gibi görünü- yordu. Bu ssikle: (Roma protokolü devletleri) diye âdeta bir blok husu- le geldi. Fakat son zamanlarda oAvustur- yada ve Maâcaristanda bu istin: noktasma dâyanılmıyacağına dair kanaatler belirdi. Bir taraftan Avus- turyada, Akdeniz ve Balkanlarda hareket #erbestisine ve yardıma mu- kabil İtâlyamn kendilerini Alman- yaya satlığma ve Avusturyanım Al- manya ile birleşmesine razı olduğu- na dair fikirler çıkmıştır. Diğer ta- raftan İtalyanm Balkanlarda dost kazanmak arzusile revizyon emelle- rine yardımcı olmak istemediği ka- naati hâsıl olmuştur. Sonra bütün A- vusturya — Macaristan mirasçıları- nın maruz bulundukları harici teca- vüz tehlikesi, yeni bir alâka birliği doğurmuştur. Vatikanım O Almanya- ya münasebetleri kesmek vaziyetine gelmesi de, Avusturya ve Macariş- tan katolikleri arasında derin bir te- sir uyandırmıştır. Futbol meydanında eçen gün Viyanada görülen iki hâdise dikkati celbetmiştir. Bunlardan biri Viyana takımile oyu- na çıkan İtalyan takımı Faşist selâ- mı verince Viyana halkının bunu 1s lıklarla karşılamasıdır. Biraz sonra Avusturyalılar, İtalyanların o siir. na karşı İki gol yapınca İsveçli ha- kem, futbolün umumi bir dövüş ba- İ rm gece parıltısına yüksek bacalarm Sir Persi B. Brassert Birer Nutuk Karabük, 4 (A.A.) — Başvekil İs- met İnönünden sonra İngiliz Büyük elçisi Sir Parsi Loren aşağıdaki nut- ku söylemiştir: “Ekselânslar, bayanlar, baylar, “Bugün aranızda bu merasime iş- tirak için Cilmnuriyet hükümetinin bana bahşettiği, ehemmiyet ve kıy- metini kayde mahal olmıyan imkân dan dolayı pek mütehassisim. Bu ovada doğacak olan, bu top - rağı asırlık uykusundan uyandıracak an, #ürülerin ve çobanlarm yerine en asri madencilik fenninin cihazla. rm: kuracak olan ve ay ve yıldızla- kırmızı ışığmı ekliyecek olan bu te - seobüsün Türkiye için haiz olduğu bütün mânaları, ekselâins Başveki| sizlere benden evvel izah buyurdular Ben ise bugün, İngiltere ve Tür - kiye münasebetlerinde astı/mnız mü him merhaleyi kavdedeceğim. İki millet tarihlerinde harp sanat- lerindeki o kudretlerimi gösterdiler" Mertçe müttefik veya mertçe muha- sım olarak çarmıstılar, Bugün, biz İngilizler ve Türkler sulh sanatlerinde tesriki mesal edi- yoruz. ve müttehit krallık, modern Türkiye smai ve iktısadi hayatmm ya ratılısında, günden güne çoğalmakta olduğu harikulâde gayretlerine kar - desçe elini uzatıyor. - Memleketimde, . Türkiyenin kendi hayatında ve milli membalarımm in- kişafnda gösterdiği güzel hamleler. büyilk bir alâka ile takip edilmekte- dir, Ve pek İyi biliyorlar ki, bu büyük Türk ilerlevisinin nâzımı ve ham memba Büyük Başbuğunuz Atatlirk- tür. Atatürk ve hükümeti memleketi tam ve en modern bir tegisatla teç- hiz etmek istediler. Elde edeceğiniz #udur. İngiliz deha. fen ve kudretinin size verebilece”i en mükemmel esere malik olacakamız. B; Brasserd İle milkavele imzasma tekaddüm eden milzakerelerde baz roller avnamak fresatı bana dilemiis- *ğ, Buetin hu miünasehetle, ekselâns “asvekil, ekselâns Haricive vekili ve m ———————— münist kuvvet değildir, hakiki bir İspanyol milli kuvvetidir. Bunlar ka- vanırsa Avrupada sulh fikri kazan- mış olacaktır. Karşı tarafta küçük bir sınıfın im- | tiyazları namına çarpışan mürteci | bir kuvvet vardır ki hususi menfaat arıyan ecnebi kuvvetlerile iş birliği yapmaktan çekinmemiştir. o Askeri faikiyet ve teçhizat âsiler tarafında olduğu halde hükümet tarafı, - milli varlığı korumak gayretiyle İnanıl- maz müşküllere karşı durabilmiştir. Hariçteki bitarafların böyle bir tara- im muvaffakıyetini istemeleri o çok tabiidir, çünkü Frankonun kazan- ması, Avrupa sulhünü sayısız tehli- kelere maruz bırakabilir. B. Blum iyi bir kaptan F ransada B. Blum kabinesi, çetin fırtınalara karşı koymak hu- susunda muvaffakiyet göstermiştir. Klişi vak'alarından sonra Fransada âdeta İspanya tarzında bir sağ ve 80) çarpişmasi bekliyenler, B. Blumun iki tarafm da kabahatlerini ortaya koyduğunu, devlet sıfatile bir bita- raflık mevkii kurduğunu Ve her iki tarafı yatıştırdığını hayretle gör mişlerdir. Komünizm, ileri gitmekle baş düşmanlarının ekmeğine yağ sü- teceğini vakit ve zamaniyle kavra- mıştır. Fransa gibi kabine yaşatmıyan line yaklaştığını görmüş ve oyunu tatile mecbur kalmıştır, Ayni gün A- vusturyanm (Nazi) taraftarı diye tanman Umumi Emniyet Nazırı, Başvekil tarafından istifaya davet edilmiştir. Avusturya bir taraftan da bütün komşularile bilhasa Çekos- lovakya ile çok sıkı temaslara giris” miştir. İspanyada hükümetçiler vrupa sulh bloku için bu son hafta, bütün bu sahalarla be raber İspanyada da iyi geçmiştir. Hükümet taraftarları muvaffakıyet- li tâarruzlarına devam etmişler ve vaziyetin teşebbüsünü ele almış. lardır. Bu netice sulhü sevenlerce birkaç sebeple sevinçle karşılanmıştır. Şu cihet yavaş yavaş anlaşılmıştır ki bir memlekette, Iş başına çok kısa bir tecrübe şeklinde geldiği zannedilen B. Blum, ustaca bir sevk ve idare ile vaziyete hâkim kalabilmiştir. Tome harici siyasette emenni edilecek birşey varsa oda B. Blumun iç siyasette gös terdiği doğru görüşleri dış siyasette dö tatbik etmesidir. Fransız dış siya- seti müphem, donuk, (kararsızdır. İ Fransa sulhü ve emniyeti kuvvetlen- dirmekte en ziyade alâkası olan memleket olduğu halde bizim csnup hududumuzda kendini belli eden si: yaset, yeni yeni Makedonyalar yara- tacak bir entrika siyasetidir. Biz B. Blumun dış siyasette di- rüst prensipler takibe başladığma ancak cenup bududumuzdaki vaziyet karsısmda hükmedebileceğiz. İsbanva hükümet kuvvetleri bir ko- 4.4. 937 Sİ İz 3! det sir ve tıs mü kâp Loren İle de Kıymetli Söylediler eksellins İktisat vekilinin bu işte Ee terdikleri büyük hüsnü niyet görüş, ve ayni zamanda rel dostça tutumlarmdan dolayi samimi takdirlerimi arzetmek sini kaybetmek İstemem. Sözlerimi Karabük demir ve * fabrikalarının ve verimli, yapısı İngiliz teşriki mesaisinin muvaf yet ve inkişafı hususundaki ; temennilerimle bitiriyorum. B. Brassert de Söz Aldı Karabük, 4 (A.A.) — İngliz BÜ elçisinden sonra fabrika ingaatıni! rühte eden Brassert şirketi idar# isi reisi Brasserd de uzun bir ni söylemiş, Girişilen bu büyük davi yardım rica etmiştir. Bir Yanlış Haberin Akisleri (Başı 1 incide) da da ayni yolda bir tedbir istiy Fakat bir çok ecnebilerin ve ans türkçeden başka diller olan Türk tandaşlarının yaşadığı büyük bir. hirde bunun nasıl mümkün olac! tayin etmek güçtür. Bu hususta hea hedef Yahudilerdir. İspanyadan ihraçlarmdan beri nevi İspanyolca konuşmakta vam . etmişlerdir. Bundan da Rum ve Ermeniler hatıra yor ki bunların kendi dilleri dır. Müslüman olmıyan Tür Türk dilini zorla kabul ettirmel ameli müşkülâttan başka işin Lozan muahedesinin ekalliyet mi lerinin tefsiri karışır ki, bu mi ler İstanbuldaki Rum ve Garbi vadaki Türk ekalliyeti hakkında dir... Evvelâ şurasını söyliyelim ki. misin verdiği malümatta yanlı vi vardır. Ortaya böyle bir Jâkmrdi tığı zaman biz derhal dil ymesel, bu yolda telâkki etmenin ne mim olduğunu, he d6 bunun arzu edileb , ceğini açık ve kat'i bir lisanla yr “ Bazı arkadaşlarımız da fikir 8ö) medi. Bunun icin bütün İstanbul zekelerini bir ifrat cereyanını t eder gibi göstermek yanlıştır. Bunu söyledikten sonra işin ei na gelelim: Taymiste şu yazıyı o” duktan sonra dil meselesine dair hiliye Vekfletinin İstanbul vilâyet ve belediyesine bir iş'arı bulunup “ lunmadığmı bir defa daha araşt mak hstırımıza geldi, Büytk bir hayretle haber alârk bu mesele hakkmda Dahiliye Vek$ tinden, bütün belediyeler gibi İste bul beledivesinede bir tek gelmiştir. Bu tamim şöyle diyor: “Bazı belediyelerin türk: baska dil kullananlardan aldıklarmı o duyuyoruz. bir iş belediyelerin tamamlle lâhiyeti haricinde bir iştir. D Tetin umumi siyasetine eder, Bunun Için katiyyen almavın veya dil meselesi $İ salâhiyetiniz harteinde islere rışmaym...., Hükümet dil isi hakkmda böyle telâkki beslediği halde bir gazete hirinin buna tamamile zı ve ya” bir haber nesretmesi, dünyanm 9 tarafında türlü ttirlti tefsirlere vol çıyor ve memleket hakkmda bos re bir ifrat manzarasr husüle ge” yor. Daima tenkit edecek mesele #" kön bu kadar ar bir vanlretıktan © layı kendi kendimizi de tenkit etm© unutmıy'alım, ii tani Dünkü atlamala (Baştarafı 6 mcıda) Cevat Kula, Akmile yaptığı ilk 8f yışta birinci, Güçlü ile yaptığı atlayışta ikinci, Eyüp Öncü, Savü yaptığı müsabakada üçüncü geldi Ve atlayışlar da bu suretle sons miş oldu. AVRUPAYA HAREKET Binleilik ekipimiz, yarm İstan? dan hareket ederek evvelâ Rom$ uğrayacak, buradan Paris, BrüF ve Londraya gidecektir. Kıymetli X nici zabitlerimiz bu dört Avrupa rinde yapılacak beynelmilel müs Ahmet Emin YALMAN kalara iştirak edeceklerdir. İK <|

Bu sayıdan diğer sayfalar: