17 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

17 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1. i Yağ Bir tereih, ie İstan e teneinleri, t ve hi ene bir gi ga İİ iyi 4 : 9 tutulur, © Yeşi Yünanistana ğ at Mdareleri ye Melt matümaçı İçin dalma ap, m. İN var ki, tetanbı mk za Yapana, estivalle, tertip pa ndan ükkü, Kitmek istiyenle. konsoloshaneler rler, Yı sinan Gimendiferleri Mardan büyük tenzllât ya bu kolavlıkları Yazın Yunanis. çok istedilderi hal | Da Vaziyet ee çıkmazlar. aleyhimizdedir.Fa ayı kimseyi mesul fut. vuz. Bizde turizm isi ne. organize edileme. i y » Mistehiları #stanbula Mi Sak taya dn arasak bizim & Mhiapy olur. Mesela Avr. yla İsbetle daha, kolaylıkta İs. Gi ya ağa lr. Bunlar bütün gre Keçirecekleri icin şeh- Ve Para fazla otur. ç © < SONLA hiç bir; MİR Önünden : rip için çağıra, anma panlardan bez 8 başlanmıştır. TAN SON BİR HAFTANIN Çekoslovak Reisicümhura Dr. BENES Umumi harbin büyük şöhretlerinden: General Ludendorf Ismi Geçen MEŞHURLARI ekoslovakya Cümhurreisi Doktor B. Benes, selefi olan Masarik gibi, Çekos- lovakyayı kuran adamlardan biridir. Gençli- ğinde, fubol mteraklısı idi ve çok iyi bir oyun- cu idi. Mektep, futbol menetmiş olduğu halde Benes bu oyunu mektebe gizlice sokmağa muvaffak olmuş ve daha sonra Slavia klübüne girerek takımda göhret kazanmıştı. Bu sıralarda başmdan geçen bir macere, bacağım kırılması ve bu yüzden askerliğe alınma » masına sebep oldu. Büyük harp koptuğu sirada Benes, Prağ Univer- sitesinde idi, Ve henüz otuz yaşında bir genç olduğu halde Çekoslovak milli hareketinin idaresini ele al - Mı$ bulunuyordu, Gekoslovakyanın vücut bulması Ü- zerine Benes, memleketinin dış bakanlığım deruhte etti ve geçen sene Cümhurreisliğine seçilinciye ka - dar bu işi muvaffakiyetle başardı. Milletler Cemiye- ti mahafilinin ve bütün beynelmilel toplantıların en belli başlı simaları arasmda idi. 1920 de Çekoslovak” ya, Yugoslavya ve Romanyadan teşekkül) eden Kü- çük itilâfn en belli başlı milesseselerindendir, 1924 te Cenevre protokolunu müdafaa etmiş ise de İngiltere hükümetinin muhalefeti yüzünden protokolu kurtara mamıştı, Çekoslovakya ile Rusya arasmdaki iyi mü- nasebetler, onun en mühim eserleri arasmdadır. Er sok muhalif olduğu nokta, Habsburgların yeniden tahta avdetleridir Ludendorf H er Hitler ile barışması üzerine Alman- yada yıldızı yeniden parlamıya başlı- yan General Ludendorf, Umumi Harbin büyük şöhretlerinden biridir. Hindenburg ile Luden- dorf, Büyük Harp srrasında Alman ordularını idare eden en büyük şahsiyetlerden sayılırlar. Çarlık ordularına karşı kazanılan Tanenberg mu- harebesi bu iki Alman askerinin eseriydi. 1916da Hindenburgun Alman orduları başkumandanlığına getirilmesi tizerine Ludendarf ordunun erkânı harbi. ye reisliğine tayin olunmuş, ve 1918 de yapılan büyük Alman taarruzunu idare etmişti. Taarruzun muvaf- fakiyetsizlikle neticelenmesi Ludendorfun gözden düşmesine sebep olmuş, ve Ludendorf harbin sonun- da memleketini terkederek Isveçe kaçmıştı. 1919 da Almanyaya dönen Ludendorf bir müddet için birtakım irtica hareketlerini idare ile meşgul ol. muş ve nihayet 1923 te Her Hitler ile birlikte Münih. te bir hilkümet darbesine teşebbils etmiş, hareket a- kamete uğramakla beraber Luğendori mazisi dola» yisiyle cazadan kurtulmuştu. Ludendorf bir aralık, eski şefi olan Hindenburga karşı da kin güderek 1920 de Cümhurreisliği seçi - minde ona rekabet etmiş, fakat reylerin ancak yüzde birini alabilmişti. Bu Alman askeri daha sonra din ve felsefe ile meşgul olmuş, bilhassa Almanyaya yeni bir din hazırlamakla vakit geçirmiştir. Bu dinin esa- 81, Almanların yer yüzündeki milletlerin en büyüğü ve en küvvetiisi olduğudur. "Adı yeniden parlamıya | Van Zeeland emokrasi namına faşizme karşı ezici bir gale be kazanan Belçika Başveklli B. Van Zeeland, Belçikanm genç ve kuvvetli simalarından biridir. Çok iyi yetişmiş ve memleketinde gördüğü tahsili Amerikada yaptığı parlak tahsil le sağlamlaştır- miş olan Van Zeelind Avrupanın bütün siyasi ma- hafili nezdinde de yüksek bir itibar sahibidir. Onun Belçikada faşistliğin kök salmadığını ve halk nez- dinde yüksek bir itibar kazanmadığını göstermek İçin seçim savaşı meydanma atılması, efkârı umumiyeye olan itimadını gösterdikten başka şahsi cesaretini de anlatmıştır. Van Zeelând bu cesareti gösterme- miş olsaydı, Belçika faşist lideri, belki kazanır, ve o zaman Belçikanın vaziyeti değişirdi. Van Zeelandın derhal meydana çıkarak hasmiyle karşılaşması ve hasmının değersizliğini teşhir etme. si Belçikanm demokrasi dsiresinde inkişaf bulması için yeni ufuklar açmış bulunu Bundan başka M. Van Zeelând elçikada faşistliğin kuru gürültü kopara kopara ileriemesine, yahut iler. lemiş görünmesine set çekmekle de demokrasiye hiz met etmiştir. Hâdise, yalnız elçikaya münhasir 88- yılmamıştır. Belki Bolçika müntehiplerinin kararı faşizm rejiminin umumiyetle halk gözünde itibarmı kaybetmiş olduğuna dair bir hüküm telâkki edilmiş- tir. Bu yüzden Van Zeelândın kahramanı olduğu hâdise, bütün dünya matbustında geniş bir slâka ile takip olunmuştur. GANDİI İnt milliyetperverlerinin, yapılan. umumi s6- çim neticesinde birçok yerlerde ekseriyet kazanmaları üzerine adı yeniden parlıyan Gandi tam altmış sekiz yaşmdadır. İngilterede hukuk tahsil et- miş, Hindistanda avukatlıkla meşgul olmuş, daha sonra Cenubf Afrikaya geçerek yerlilerin hek ve hür riyetleri için çalışmış, bu yüzden hapsedilmiş, eziyet çekmiş, ve bütün bu tecrübelerden sonra Hindista. Da geçerek milli dava ile meşgul olmağa başlamıştır. Onun Hindistan sahnesinde ün kazanması 1919 da başlar. Gandi bu sırada “medeni İsyan, adını verdi « ği usul ile Hindistanı hürriyetine kavuşturmayı u « muyor ve bu yolda telkinat yapıyordu. Fakat Gan- dinin telkin ettiği menfi mukavemet te kanlı hâdi. selere sebebiyet vermekte olduğundan kendisi bir a- valık medeni isyan hareketini durdurmuş ve ona bâş- ka bir şekil vörmek lâzım geldiğine inanmıştı. Buldu ğu yeni şekil hükümet hizmetlerine teşri meclislere, mahkemelere, hükümet memurlarma, hükümet mek. teplerine, yabancı mallarına, boykotaj tatbik etmek ve yerli mali kullanmaktı. Hareket süratle yayılmış, ve 1921de Gandinin nüfuzu, bütün Hindistan: kaplamıştı. 1922de Gandi yakalanarak altı Yıl hapse mahküm edilmiş, fakat 1924 te tah. liye olunmuş ve 1925 te bir sene müddetle inzivaya çekilmişti. 1931 de Gandi Londrada toplanan yuvar- lak mast konferansına iştirak etmiş, daha sonra her şeyden fazla Hindistan kütlelerinin seviyesini yük- seltmek için çalışmağa başlamıştı. Son senelerdeki mesaisi hep bu yolda idi. Bugün Gandi eski nüfu. zunu kaybetmiş gibi görünüyorsa da Hintli kütle- ler tarafından evliya gibi taziz olunmaktadır. başlıyan GANDJ EKRASI Anormal Çocuklar Yurdu Galatada belediyenin himayesi ul. tmda çalışan, anormal çocukları 1s- lah için açılmış bir milessese var, Sa- pa sokakların arasma sıkışmış bu mij- 6ssesede, normal çocuklara gösterilen ihtimamdan daha kuvvetli, daha ilmi bir çalışma sistemi göze çarpar, So- kaktan, sefaletin içinden gelen bu mütereddi çocuklar, yerin müsaade- sizliğine, paranm azlığna o rağmen, bir zihniyet ve usul farkınm netice. sinde çok semereli neticeler vermek» tedirler, . Anormal çoeuklar yurdu, abdal, es. rarkeş, hırsız, ayyaş çocukları esrar tekkesinde, hırsızlar | teşkilâtından alır, bunlara muhtelif atölyelerde sa“ nat, dersanelerinde yazıp okuma, öğ- rettikten başka, bunlarm fiziyolojik | ve ruhi tedavisile uğrasır. Tabintin yaptığı dejenerasten daha kuvvetle cemiyetin dejenere ettiği bu çocuk» ları, içtimai bir tedavi İle cemiyete faydalı bir unsur yapmağa çalısır, Her sene bu yurdun kurtarıp iş sahi» hi yaptığı, sormal bir hale getirdiği çocuklarım miktarı srtmaktadır. Bu sene de 16 çocuğa ehliyetname veri- yor, . Bu hâdisede üzerinde durulması (- cap eden şey, düne kadar belediyenin polis vasrtasile toplayıp, bir kat daha bozulmasını temin için hanisanelere verdiği çocuklarm, bugün hususi bir müessesede İlmi bir usul ile nekadar faydalı bir hale gelebileceklerini 1s. pat etmiş olmasıdır. Bu müesseseler nekadar çoğalırsa, faydasınm büvük- ğü de o kadar İyi anlaşılacaktır. . İçtimai müavenetin İlmi mânası, cemiyet içerisindeki içtimai bozuk- luklarm tevlit ettiği hastalıkları teda- vidir. İçtimai muavenet üsu'süz çal» şan hayır cemiyetleri, hastaneler, ki. nikler yapmak değildir. İçtimai mna. venet, bttün içtimai milesseseler da. hil olmak üzere, bunlara ilmi çalısma, imkânlarını vermek, i'mi metot zihni. yetini hâkim kılmaktır. Anormal «o cuklar yurdunun en büyük muvaffa. kıyeti her şeyden evvel İlmi calışma. nm ne gibi semereler verdiğini gös. termede, diğer müesseselere örnek ol- masıdır. Adsız Yazıcı Okuyucu Mektu bu 90 Milyon Evrakın Tasnifi | İstatistik Umum Müdürlüğü Maa- |rif şubesi direktörü B. O. F. Uyguç yazıyor: “— Doksan milyon evrakı gün, ay ve sene üzerine tasnif etmelidir Bu suretle yapılan tarihi tasnif İçin ev- velden fiş yapmıya llizum yoktur. U- zerinde tarihi olup ta günl ve a; belli olmıyan kâğıtlar o senenir * mumi kısma yerleştirilir. Tarihi ve ayı belli olup ta günü belli olmıyan kığıtlar hangi senenin hangi ayma ait İse o ayın umumi kısmına konur. Senesi, ayı, günlü belli olmıyan kâğıt- lar da arşivin umumi kısmma yerle$- tirilir, Bilâhare bunlar tetkik edilir ve temas ettiği vakalar tayin edilir f- se ait olduğu senenin evrakı aranma konur. Bunun için yüksek mektep talebelerine müracaat etmelidir Her küğrt başma verilecek on para veya beş para Ücret, bu işin ve'ızca ve ca- bukça başarılmasmı mucip olur. A- merikada bir çok kütüpanelerie bu usul caridir. Tasnif usulünü beynelmilel bib liyografi enstitüsünün kabul ettiği esaslara göre tertip etmek lâzimim. Şunun bunun fikrine kapılmak doğra değildir. Fişlerin Üç nüsha yazılma. sı ve bir de alfabetik tasnif yapılma. sı muvafık olur. Yer meselesi milhimdir. Herhangi bir bina arşiv olarak; kullanıleir Fakat son tekâmülâta göre tn! dilmek ve her türlü levazımmı tea rik etmek şartile... Fakat İstanbulda ilk tasnif yapıldıktan sonra bunları Ankarada yeniden inşa edilecek ve her suretle arşiv denilebilecek asri bir binaya yerleştirmek daha doğru *olur.,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: