21 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

21 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GG. ML çi, TAN Sündelik Gazete BAŞMUHARRIR! 1 * son bir ay içinde vur #rkayn atarsak tarih s Yüzlerce misalini gö 1 düşmüş bitin islâm emperyalist devletlerin m Seyhler, müftüler, relsleri olmuslardır. züstemlekelerin kurul - Hiz ö Yer Tarih rta Asyada, Altay dağ- larının şarkında yalçın ve sert yamaçlı dağlarım ete- Zinde bulunan Ötügen şehrin- de hudutsuz bir neşe, sonsuz bir hay huy vardı. Sayısız ça- dırların arasında delikanlılar, | genç kızlar, olgun ihtiyarlar gidip geliyor, haykırıyor, yeni hükümdar Mohan Hanm şere- fine kımızlar içiliyordu. Evvelâ kulaktan kulağa, sonra fısılda- şarak, nihayet yüksek sesle bir haber; çadırları dolaştı, en W- zak kabilelerin arasına yayıldı. Çine akm varmış... Gobi çölü- nün öte tarafındaki zengin sart ırmak eteklerinde cünbüş ola- çakmış. Milâdın 545 inci yılımda Orta As. yada büyük bir Türk imparator. luğu kurulmuştu. Bu imparatorlu- ğun sınırları kısa bir zamanda bü- yük Okyanustan Hazer denizine, Sibirya ovalarından Gobinin cenu- buna kadar genişlemiş, tarihin en şanlı hükümetlerinden birisi ol- müuştu. Bu büyük imparatorluğun adı Göktürk, hükümet merkezi de Orhon - Selinga nehirleri yakı nmda Ötügen şehriydi. Milâdm 553 üncü yılında bu devletin ba. şında Türk ırkının pek çok yetiş. tirdiği kahramanlardan birisini, Mohan Hanı görüyoruz. ohan Hanın, kapısı şarkt bakan çadırmın önünde kurt başlı sancak dalgalanıyordu. Gün geçtikçe sabırsızlanan Türk süvarileri her an Mohan Hanm İ- şaretini bekliyor, şahlanan doru atmm üzerinde onu sefere hazır sağı görmek İstiyor Sekinmemiş Mam Sİ ğu Moban Han ka A halay lerdir günlerce. gençler Yapalı, hepimiz kulağımıza | yi topladı. Milleti için en hayırlı . yol hangisi ise o- nu bulmak isti. “ey Yanın yor, bunun için nn mi de süratli karar inis mx İİ Münaseğ,, erlerinin. satn alm.) yordu. O, böyi üm yle Ali Çetinkayanm | düşünürken yüz Öle csinde anlattığı hi. | binlerce ateşli delikanlı Ötügen şeh. yiye UZ yeni mn vadilerinde yıldırım gi- - emperyalizm) bi atlarmı koşturuyor, atmın yele. vak esir > sine yapışmış irt bir sel gi. » ecnebi bi sağdan sola skıyordu. İk kana eri Kimleri vaar | Mibayet büyük hakan Kaban ? Nasıl çalışerdı kararmı verdiği anlaşıldı. O Üy srabm AM Çetinkaya "| Ötügen vadilerinde gök gürültüsü. bulacakımız , YARI ai andıran derin, Uğultulu, son. » UZUN ve yılmaz Sonu tim Türkiyede eye Ba da uha, iLe sak suz bir kaynaşma, kabma sığamı. yan bir neşe ve hareket başladı. ucen'ler üzerine S€fer var, dı11... Her çadırın önünde kadınlar, ço. cuklar, durmadan şarkılar 8öyliye. rek kocalarına ve kardeşlerine ok yapıyor, delikanlılar atının eğerini hazırlıyor, beyler durmadan Ha, nin hüzuruna girip çikiyordu. Yüz bin kişilik yağız çehreli, sert, bakışir, çevik Türk süvarisi kısa bir zamanda Cucenler ülkesini bir baştan bir başa dolaştı. Binlerce Türk aşireti, Orta Asyanm bu şan, lı bükümdarma itast etmeyi cana minnet bildi. Yalnız Cucen Hanı Tang - Şu - 'Tsu birkaç bin kişilik maiyeti İle birlikte güçbelâ Şimali Çindeki Tsin hükümdarı Tai - Tsu İ nun yanma kaçabildi. Geniş Çin ülkesinin hükümdarı, Mohan Hanım düşmanını kabul et, mekle ne büyük bir hata işlediğini anlamakta gecikmedi. Çünkü Mo- han Han Tsin hüktmdarmdan Cu, cen kralının derhal teslimini iste- mişti, Milyonlarca tebeası olan, ve ta. | rihin, (Semanm Oğlu) diye kay- dettiği başmetlü Çin hükümdarı kendisine sığınan bir hükümdarı düşmanma teslim etmenin ne de. mek olduğunu bilmiyor değildi. Bu yüz kızartıcı nâmertliği bir türlü hazmedemiyor, tebeasi ya- hında rezil olacağını düşünüyordu. Fakat yapılacak başka bir şey de yoktu, Mohan Hanm iki yüz bin kişilik dinç ve şahlanmış süvarisi hudutta bekliyordu. Semanm Oğ. İl, Tsin hükümdarı, misafirini ya- nmadakilerle birlikte Mohan Hana teslim etti, Bu nâmertlik karşılığı olarak ta memleketini Türk akı. nmdan muvakkaten kurtarabildi, TAN ten Yapraklar Çin Sarayında rk Prensesi İmali Çinde, Tsin krallığın. dan başka, yeni bir Çin hü- kümeti daha doğuyordu. Bu yeni Çin hükümetinin başmaa Çeu sülâ- lesi vardr. Her iki Çin hükümeti de biribirinin düşmanı idi. Çine hâkim olabilmek için Mohan Hs- nm yardımını dileniyorlardı. Yeni hükümetin başında bulu. Ban Çin İmparatoru Vu - Ti ne pa. hasına olursa olsun Göktürk Hani Mohan ile dost ve hattâ akraba olmıya azmetmişti. Bunun için de milyonlarca lira değerinde hedi- yeler takdim ederek nihâyet Mo. han Hanm kiziyle evlenmek rica. sında bulundü. besğ Han, yıkılmak üzere olan Tsi hükümetine hücum edebilmek i- çin Çeu'ların ittifakmı hoş gördü ve kızı A - Se . Na'yı vereceğini vadetti, Bu haber Tsi'ler ülkesinde yıldı. rım gibi yayıldı. Tsi sarayı ahtüst oldu. Hükümdar hanedanı biribi- rine girdi, Uzun müzâkerelerden sonra Göktürklere mukavemetin imkânsızlığna karar verildi, Bu. nun Üzerine Tsiler Mokan Hanla bir akrabalik tesisini düşünerek akla sığmıyacak kadar ağır ve de gerli hediyelerle bir kızını da on. lar istediler. Bu defa da bu haber Çeu'ları kuş kulandırdı. Bir an evvel Hanm kıziyle evlenmek ve Tsilerin teşeb. büsüne mini olmak için daha ağır hediyelerle bir sefaret heyeti gön- derdiler, Nihayet Tsiler bu İşte mağlâp çıktı. Ve Tsi ülkesi Türk süvarileriyle çiğnendi, a i M ilâdm 585 inci yılmdayır. Çeu imparatoru tarafından binlerce insandan mürekep bir he. yet yeni gelini almak tzere yola çıktı. Heyetin başında Çin prensle- rinden Şun vardı. Bu heyet Mo. han Hana, Hanm karısma, beylere verilmek Üzere milyonlarca lirh de- pek ve saire götürüyordu. Çin im. paratoru, Türk prensesi A , Se . Na'nın geçtiği yerlerde istirahati, ni temin edebilmek için de fevka. dde tedbirler almıştı. Prensesin yollarda istikbali, ve şanma lâyık bir surette misafir e. dilebilmesi için (Hiyu) kralr Yu Van - Kuey, (Şin - Vu) kralı Te. Ji, (Nan . An) kralt Yang. “Tal. yen ayrı ayrı emirler almışlardı. Bunlar, her konak yerinde muhte. şem yataklar hazırlıyorlar, en nü. fuzlu Çin kumandan ve memurla. rından mürekkep kalabalık bir he. yetle prensesi karşılamıya hazırla. Bıyorlardı. İmparator, prensesin yollarda canı sıkılmasın diye altı saray ka- dınlarınm (*) en güzellerinden 120 kadm seçerek Göktürk payi. tahtı olan Ötilgen'e göndermişti. Bunlar ayn! zamanda, prenses en çok nelerden hoşlanıyorsa, ona göre hediyeler hazırlamıya memur edilmişti. 120 tane çekik gözlü dilber Çin Yazları, rengârenk ipeklere bürü. merek bin naz ve işve ile Göktürk sarayına geldiler. Ötügen şehrinde sokaklara, va. dilere sığamıyan, taşan, cosan bir insan kalabalığı var. Mohan Ha- nm otağınn etrafı bir mahşer gi- bi kaynaşıyor. Hanm genç ve gü. zel kızı A . Se - Na, kendisini eğ- lendirmiye gelen 120 Çinli prense. sin ortasında, vücudunun kıvrak bükülüşleriyle dolaşıyor, het adim başında önlünde on tane baş, yerlere kadar eğiliyor, ve onun il tifat ettiği Çinli güzeli bu hatırayı asla unutamıyordu. Möhan Han otağmdan “milletinin sevineini, sa- adetini gördükçe içi çine sığmıyor, sevgili kızmın Çin güzellerivle do. laştığını seyrederken de, ondan ay. rılacağı hatırma gelerek göz yaş- (9) Altı saray, Çin İmparatorları « Zerinde hediyeler, mücevherat, 1. nm harem daireleridir . Türk Kanını Helâl Gören Softa Suriyeli bir softa, camide vâz ver- miş... İlim kürsüsünde önüne diz çö- kenlere “Ey ümmeti Muhammet, Türk kanı helâldir... diye fetva ver, miş.. Softanm başı bir kat sarıklı, içi yüz kat sarıklıdır, biliriz. Koltuğunun altında yaldızlı haçlar taşır; kuvve - tin önünde süklüm püklüm toprakla ra kapanır, biliriz. Bunun içindir ki Türk kanmı, papazın üfleyip okudu. ğu şarap gibi içmeğe kalkan haçı softaya şaşmıyoruz. Daha hâlâ, ba - şında mandater ismiyle yaşıyan em- peryalist bir devletin usağıdır... BE. fendisine hoş görünmek için hu fet vayı neden vermesin?.. Daha din Trablustaki ağubeyisi, müslüman ka- dısı, müstevlisini miislümanlarn hö. misi diye ilân etmedi mi? e Din bayrağını kirli taassubuna, hakiki menfaatine âlet yanan softa - nm milleti, bugün istikliline yarım kavuşur gibidir. Hâlâ emperyalizmin müstemleke milleti olmaktan kurtul « madı. Düne kadar vatandasları milli kurtuluş için Suriye sokaklarında kan döktüler, Bu vatanperver, mil . larmı güç zaptediyordu. Çin se- rayı güzel Türk Prensesi A .Se. Na'ya kavuşabilmek için sabırsız lanıyor, gelini almıya memur olan Prens Şun, Mohan Hanın dostları- na her gün biraz daha göz kamaş. tırıcı hediyeler sunarak hareket gününü yakınlaştırmıya çalışıyor. du. Böylece tiç yıl geçti. Nihayet 568.yılmda Mohan Han sevgili kı- zmdan ayrılma günlerinin geldi - Zini anladı. Ö tüğen vadilerinde dağları çınlatan bir hay huy ve ne. şe içinde güneşli bir bahar saba. bi 120 dilber Çin kizile Türk Pron- sesi A - Se , Na yola çıktı. Han ve Hanm karısı otağın 5. nünde ve kurt başlı sancağın ya- nında kızlarını kucakladılar. Bu, liyetperver softa, neden o zaman “emperyalistlerin kanı helâldir,, di - ye fetva vermedi?.. Bilâkis, hâmisi Fransız devletine, din kirsülsünde dun etti, vatandaslarmı, müstevli « lere Itaate davet etti, . Suriyeli softa, emperyalist kanı helâldir fetvası veremezdi. Çünkü, topraklarmı istilâ edenler herseyden evvel onun dinini ,,İmanmı satın alır. lar. Onun tarihi rolli dalma basmdaki fktidara usak olmak, zalimlerinin ö . nlinde iki büklüm eğilmek, dünyalığını yapmak için, dinini, milletini, topra- ğm ısatmaktır. Bugün Türk kanmı helâl gören softa, yarm mistevli çe. neralin arahasmda istiklâl istiyen ha- inlerin kanr helâllir, fetvasmı da verir. Softanm tarihi böyle başlar, böyle biter. ADSIZ YAZICI ————. gelin alayını görmek için bekliyor. du. Derinden bir uğultu vardı. Möhan Han, bu sayısız kalabalığı birkaç dakika seyretti. Sonra... Bu kalabalık ikiye ayrıldı. Bembeyaz ipeklilere bürlinen ge- lin A. Se - Na, arkasında 120 Çin prensesi, binlerce Türk ve Çinli saray memurlariyle hareket etti. neşe ile kederin, sevinç ile ıstıra, bm kucaklaşması idi. Han, sevgili kızını bağrıma ba- sarken göz yaşlarını güç saklıyor. Prenses A . Se - Na, şanlı babası, nın elini öper ve yüzüne sürerken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, 120 Çin güzeli yarı bellerine kadar yerlere eğilmiş olarak bekliyorlardı. Han başmı kaldırdı. Geniş Ötü- gen vadisinde yüz binlerce İnsan, Gelinin önünde, iki tarafında, ar. kasında yirmi bin kişilik bir Türk süvari kütlesi, yeleleri dimdik ol. muş atlarını şaha kaldırarak yola düzüldü, Büyük Göktürk Hakanı Moha- nin sevgili kızı A , Se - Na, son. suz Gobi çölünü aşarak bin bir he- yecan ve sabırsızlıkla kendisini bekliyen milyonluk Çin ülkesine gidiyor... Ne mutlu Çine!!... OKUYUC ri Sami gönderdiği mektupta diyor ki: “.— İstanbul, hiç bir orkestraya sahip değil. Bir iki senedir oldukça fanliyet gösteren Konservatuvar orkestrasınm bu seneki durgunluğu şayanı hayrettir. İstanbuldaki bu sönüklüğe mukabil Ankarada her hafta muntazaman (konserler ve- rilmekle otakdire değer bir o çalış- mâ göze çarpıyor. Bu çalışmalar günden güne daha kuvvetli bir şekil almaktadır. Daha bir buçuk sene gibi kısa bir zamanda gösterdiği varlıkla etrafma güzide bir dinleyici grupunu sırala. yan Cumhur başkanlığı orkestrası. nın her hafta verdiği konser prog- ramlarma göz gezdirecek olursak zamanımızın en modern bestekârla- rmın bile bu programlarda yer aldığı nı ve orkestranın da bu gibi eserleri | çalabilecek olgunluğa kısa bir za-| manda erişmiş olduğunu görüyoruz. | Orkestranın bu yüksek derece ve varlığa kavuşmasında, hiç şüphesiz. ki çok kiymetli olan şefleri doktor Protorlus âmil olmuştur. Doktor çok kıymetli bir orgeu ol Gİ İstanbula Bir Orkestra Lâzım... Musiki sanatkârlarımızdan B. Nu-İzını da kullanabilmek kudretini ba- izdir. Ankaranm haftalık konser programlarmın arasında, bazan oda musikisine de yer verilmekle çeşmi değiştirilmiş oluyor, Ankarada mu- siki hareketi böyle verimli bir du - rumda iken İstanbulun acı ve hima- yesiz duruşunu tekrar hatırlamamak elimden belmiyor, Gönül isterdi ki, oda Ankara gibi kendisine düşen vazifeyi yapsım. Hiç değilse, bir iki sene son Balkanların en iyi orkestra» sı mevkiine yükselecek bu birlelk orkestraya yaklaşabilecek bir şehir orkestrası meydana getirebilsin, Bil mem ki, bu ne zaman kabil olacak?,, . Yalova Kaymakamlığına Başvurunuz Yalovanm Laladere köyünden B. H. Hüsnü Gümüşe: “— Mektubunuzu Yalova kayma, kamlığına gönderdik, Şikâyetlerinizi o makama anlatınız. Hiç kimse, hakk veya haksız yere tazyik eği. lemez,” . Arif Ertan: Gazetemizin şekli Wibarfle buna İduğu gibi, her hangi Bir orkestra 8ö-| imkün yoktur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: