24 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

24 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ Kahraman Orduya 1700 Yedek Subay Katıldı Dün Parla Okulun k Törenle Atatürk Âbidesi de Açıldı edek Subay Okulu, dün, iki bayramı bir arada yap tı. Bu bayramlardan biri, öğle- den evvel saat (11) de okulun cephesi üzerinde yükselen Ata- türk anıtının açılış töreni ile başladı. İkinci Bayram da öğle- den sonra, bu yılki okul mezun larından 1770 genç yedek süba- ya diplomalarının verilmesi mü- nasebetile kutlandı. Her iki tören de, bütün Beyoğlunu Yerinden oynatacak, kadar muhte - MW şem ve canlı oldu. Daha sabahın se - de i k i kizinden itibaren, diploma alacak ye- dek subaylar, mektebin iç bahçesinde toplanmıya başlamışlardı. Saat 9 da, önde mızıka oldu. ğu halde, Taksime p hareket edildi. Bu- esnada Taksim meydanmda on binlerce kişilik bir kalabalık toplan - miştı, Kahraman ve şerefli Cümhu- riyet ordusuna ka- tılmıya hazırlanan genç subaylarımız, Abidenin önüne gel diler. Ve İstiklâl m, kalplere meleri (Oarasmda edek Subay Oku- İunun ilk harfleri- ni taşıyan, mevsim çiçeklerinden yapıl mış, zarif bir çe- Jenk âbideye konul du. Yedek subaylar. dan Salâhaddin Savcı, âbide önün- de şu mısralarla 1 başlıyan, “Yedek Subay,, isimli man zumesini okudu: Çanakkalede göğüs geren kahraman asker, Katıksız lokmasile düşmanı yenen esker, İlerdeyiz ileri, arkadaşlar ileri Adımız öz Türklerin yedek subay erleri. Bundan sonra, yine yedek subay - lardan Doçent Feridun Bozkurt or- du saflarında şerefli vatan vazifeleri bi almıya hazırlanan arkadaşlarının duygularmı hülâsa eden hevecanlı bir nutuk söyledi. Halkın coşkun alkışı Abide etrafmı dolduran genç su » baylar, meydanı dolduran on binler. ce kişi tarafından hararetle alkışla - narak tekrar yola düzüldüler. Büyük caddeyi takip etmek suretile Galata- Buraya kadar muntazam bir yürüyüş yaptılar. Caddedeki evlerin, apart - manlarm, dükkânlarm pencereleri in ganla dolmuştu. Genç yedek subay - İsr, her tarafta alkışlar toplıyarak, | tir. yine ayni yoldan kahramanlar yuvası Harbiyeye döndüler. Harbiyedeki yedek subay okulu - nun önü, mahser gibi kalabalıktı. Genç subaylarımız, doğruca, Atatürk anıtınm tam karşısında vaziyet al - dıkları bir sırada, İstiklâl marşı baş- adı. 1700 yedek sübay, ihtiram va- ziyeti almış oldukları halde hep bir ağızdan marşı tekrarladılar. Bu es - pada Vali Muhiddin, Orgeneral Fah - reddin Altay, Korgeneral Salih, Aka dem! kumandanı Ali Fuat ve diğer generallerimiz, Atatlirk anıtının ka- Mdesi önünde toplanmışlardı. Mara çalındıktan sonra, heykeli kaideye rapteden kurdelâ, Veli Mu - hiddin Üstündağ tarafından kesile - rek Atatürk timsali, bütün heybetile gözler önünde canlandı. e Komutanın nutku Yeni yedek subaylarımıza İ dün diploma tevzii mera- siminden iki canlı görünüş besanammmna eeemsanmmesammanesı Yeni yedek sübaylara diplomaları verilirken... Mektep Komutanı Atatürk anıtı önünde söylevini veriyor. Jeirerek onun timsalinde Ulu Atatlir- İkün şahsını mütemadiyen alkışlıyor du. Anrtm önünde, mektep komutanı kurmay yarbay Behzat Köker çok al- kışlanan heyecanlı bir nutuk söyle - di. Komutan nutkuna şöyle başladı: Saym komutanlarım, değerli misâ- firlerim ve arkadaşlarım. “.— Bir asırdan ziyade orduya çok değerli ve kahraman subaylar yetiş- tiren şu tarihi binada, bu yiğitler oca ğında vatan ve millet uğurunda cân- larını feda etmiş, “kanlarını akıtınış, en felâketli ve buhranlı zamanlarda bile Türk varlığının, Türk istiklâlinin bakasına hizmet etmiş, Türk kahra. manlığını, Türk azmini bütün dünya ya tanıtmış, yaptıkları kahramanlık. larla Türk tarihinde menkabeler ya» ratmış binlerce, on binlerce Yİğit su- baylar, birçok büyük komutanlar, birçok yüksek şahsiyetler yetişmiş - Bu yüksek şahsiyetler arasında ve en başta Ulu Önderimiz sevgili Baş- buğumuz Atatürk'te bulunmaktadır. Atatürk 1901 yılında subaylık ve 29 Birincikânun 1904 de kurmay subay lık tahsilini yiğitler ocağı olan bu bi- nada ikmal etmişlerdir. Ulu ve sevgili Başbuğumuz Ata - türkün bu binada okudukları dersha ne tarihi bir kıymeti haiz bulundu - ğundan Harbiye okulu tarafmdan o zamanki haline ifrağ edilmiştir. Bu dersane ziyaretçilerin görmelerine ha zır bir halde muhafaza edilmekte - dir.,, Ordu yemeği Mektep komutanının nutkunu yi - ne Salâhaddin Savemm çok alkışla - nan bir hitabesi takip etti. Okulun eski mezunlarından, İzmiri Nafiz, kahramanlar yuvası Harbiyeyi, çok ! Heykeltraş Hadinin, sylarca uğra- arak vücuda getirdiği an:t gerçek » ten muvaffak olmuş bir eserdi. Halk, anıtın önünde hayran dakikalar ge- güzel canlandıran şiirini okuyarak alkışlandı. Yedeksubay okulu nâmı » na hazırlanmış olan çelenkler Ata - türk anıtının üzerini, emsalsiz bir çi- ahçesi haline getirmişti. Saat an gelenlerin de iltihaki le, mlihim bir kalabalık teşkil e yüzlerce davetli, okul yemek salon - larma dağıldılar. Plâviı kuzu, yoğurt lu bakla, aşure, ve muhtelif meyva lardan mürekkep, son derece İezzet- li bir ordu yemeği hazırlanmıştı. Karavanalarda dağıtılan yemekler, derin bir samimiyet içinde yendi. Diplomalar Yemekten sonra, bir müddet isti- rahat edilerek okul bahçesine çıkıl - dı. Buraya, muhtelif harp silâhların- dan birer örnek getirilmiş, üzeri şan- Ir bayrağımızla süslenen bir masa ha urlanmış, önüne koltuklar konulmuş tu. Orgeneral Fahr Korgeneral h, Ali Fuat ve diğer generallerle ve Vali Muhiddin Üstün- r buçukta masanm önün- 5 ir Evvelâ, okul komutanı Behzat Kö- ker, yedek silbaylarla küçük bir has- bihal yaparak, üzerlerine alacakları ödevin ehemmiyetinden bahsetti, Ve genç subaylara bazr öğütler verdi, Siz düşmanı yok edeceksiniz! Müteakiben orgeneral Fahreddin, çok kıymetli ve mânal bir hitabede bulunarak, genç yedek subayların or- duda nekadar şerefli bir hizmet de - ruhde etmek üzere bulunduklarını kendilerine hatırlatarak: — Siz, yedek sübaylar, hayatımı - zm en parlak zamanlarında, en kü - gilk bir rütbe ile düşmanla karşı kar- şiya gelerek, tıpkı siperinde harp e - den bir Mehmetçik gibi, onları yok edecek kahramanlarsınız, dedi. Genç sülbaylar, Orgenerali hep bir ağızdan ortalığı titreten bir sesle “sağol!,, diye haykırarak selâmladı- lar, Bundan #onrs, okul komutanı, dip loma alacak yedek sübaylara şu ye mini ettirdi; “Hazerde ve seferde, Karada ve denizde, ve havada, her zaman her yerde milletime ve cümhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara, nizamlara ve Âmirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namu - sunu, Türk sancağı, hürriyet ve va - zife uğuruna hayatımı feda edeceği me namusum üzerine and içerim!,, Yeminler bittikten sonra, okulu bi tiren subaylardan smıflarının birin - ellerine diplomaları, Orgeneral Fah - reğdin tarafmdan bizzat dağıtıldı ve kendileri ayrı ayrı tebrik edildi. Birinciler Yedek subaylarımızdan birincilik - le diploma alanlar şunlardır: Piyadeden: Yusuf Ziya Tozan, Top çudan: Ömer Faruk, Nakliyeden: Sa lâhaddin, İstihkâmdan Fazıl Muha - bereden: Hikmet. Bundan sonra, 1700 genç subayın diplomaları, ayrı ayrı tevzi edildik - ten sonra saat dörde doğru tören 40- nuna ermiş, Örgenersi ve diğer dav. liler, genç kahramanlara müuvaffa' yet temenni ederek okuldan ayrılmış lardır, Genç subaylarımız, bugünden iti - baren ayrıldıkları smıflara göre, kıta hizmetine başlıyacaklardır. Biz de bu vesile ile, ordumuza kâ- | ilan genç uzuvları kutlular, kendile- rine yararlıklar, başarılar dileriz. TAN Hitler - insburğ Mülâkatı (Başı 1 incide) katımm çok faydalı olduğunu bildir- miye mecburum. Netice nedir? Bu muhavere bir şeye yaradı mı? Evet! Zannederim ki, politika ile meşgul olunduğu memleketlerde kar | şılıklı erkekçe konuşmak lâzımdır. Hitlerie görüşmemiz o esnasında, Sovyetlerin iştirak edecekleri bir dün Sulhü konferansında Almanyanın bulunup bulunmıyacağı meselesini a- çikça muhavere mevzuu yapmadık. Fakat mülâkatım esnasında ve on - dan sonraki saatlerde epey düşün - düm. H sözle ve yazı ile orta- ya koyduğu kanaatleri arasında Sov yetlerle ayni masada bir sulh konfe - ransına İştirak eeeğini - vazık bir şekilde hissettiren bir mecellesi - ni hatırlıyamadım. ur ki, Şu da malt; Almanlarla Sövyetler ek: nin inkişafı için epey müddettenberi müzakereye başlamışlardır, Stalinle., Umumi sulh konferansı için Stalin le görlişmiye gidecek miyim? Hayır, fakat, biliyorum ki, Stalin e bir konferansa iştirak edecek- tir, Mülâkatımızın nihayetinde aşağı - daki tebliği neşretmeye beraber mu - tabık kaldık: Almanya, müşterek bir gey - Tetle hakiki ekonomik iş birliği- ni ve Milletlerarasmdaki anlaş - mayı temin edecek bir könfe - ransa iştiraki çok arzu etmek - Ancak, dünya sulhü kön. feransınm toplantısı teşebbüsü - nün alemdarlığını Ruzvelt, ya - but diğer büyük milletlerden birinin şefi yapmak şartile... tedir, | Bu tebliğ ihtimal sizlere biraz za - yif görünecektir. Fakat benim için ve bütün sulhü sevenler için şu sözler fevkalâde tatmin edici mahiyettedir. Çünkü, bu cümleler Alman milletin - de ve şefinde de, şimdiye kadar te - mas ettiğim milletler ve reislerinde gör sulbe karşı. olan. arzuları vo müsait fikirleri gösterir. ,Ben ka- #ölm ki, Almanya harp istemiyor. Bir konferansta Hitlerle mülâkattan sonra şunu da söyliyebilirim ki, Almanya beynelmi lel sulh konferansında faydalı mü - hira roller oynıyabilir. Alman reisine umumi sulhü Korumak Üzere muh - telif milletlerin şeflerile, bilkasan, Va | şingtonda Rüzveltle, Pariste Blüm -| la, Belçikada Van Zelandla, Danimar- ka, İsveç ve Norveç Başvekillerile gö rüştüğüm sıralarda hiçbirinin bu tek- lifimi reddetmediğini, söyledim. Asıl maksadım, umumi sulh konferansına Almanyanın da iştirak edeceği vâdi- ni Hitlerden almaktı, Öyle bir konferansta, milletlerin kendilerini müdafaa için giriştikleri silâhlanmayı ve bu silâhlanmanın se beplerini açıkça münakaşa mevzuu €-| debileceklerini, maksatlarını ve ihti- yaşlarını $ira ile izah edebileceklerini izah eyledim. Hitlerle olan mülâkatım bütün mânasile bir münakaşa halinde de - vam etti, Samim! ve fikirlerimizi olduğu gi- bi birbirimize söylemek ihtiyacı ve harareti esnasında Almun reisinin © günkü kıyafetini hatırlamıyoruk bi - le... Zannederim, fotoğraflarda ekse- riya gördüğümüz koyu külrengi üni- formasiyle idi, Mussolini ile de görüşecek Londra, 23 (TAN) — Berlinde Hit lerle münakaşalı bir mülâkat yapan M. Lânsburi buraya dönmüştür. Ya - kında Mussolini ile de görüşmek üze re Romaya gidecektir. M. Lasburi, dünyada harp rüzgürmın artık df duğunu söylemiştir. İzmir Değrimen Dağında Otel İzmir (TAN) — İzmir vilâyeti, büt- gesine koyduğu 18 bin lira ile Karşı. yakan hemen yanıbaşmdaki Değir- mendağı tepesinde modern bir otel vik münasebetleri -| TABLO DEĞİL HAKİKAT - ÇÜNKÜ RADYOLIN kullanıyor. RADYOLİN Macunu kullanmak suretile © bedi taravet ve sıhhati t£' edilmiş ağızlar Türkiyede ©“ binleri bulur. | Radyolin; terk bindeki b kulâde hassa ile önce dişleri mizler, parlatır, sonra mi ları toptan imha eder, sonra da onlara göz kama" cı bir cazibe verir. Fakat Bunun İçin İhmali Caiz Olmıyan Bir Şart Vardır Her gün iki defa Radyolinle dişleri fırçalamak. Radyolin ça- buk köpürdüğü, tatlı bir koku ve hoş b'r lezzet verdiği | için onunla dişleri fırçalamak ayrı- ca bir zevktir. DAİMA RADYOLİN mame Köylü, Şehirli, işçi, Zabıtan Herkes, memnuniyetle POKER tıraş bıçaklarını kullanıyor” s'zdePOKER PLA tercih ediniz. ROMATİZMA LUMBAGO SIYATİK YE RUT alçınlığından ileri gelen şiddetli elite LL İle her eczanede ara 44 m EM 25 Nisan 1937 Pazar günü TAKSİM STADYOMUNDA Hasılâtını Şişli Çocuk Esirgeme Kurumuna bıraka Beyoğlu-T.Y.Y.K ve Arnavutköy Şi$ 9 kulüpleri saat 1,30 da çarpışacaklardır. Fiyatlar ucuzdur. 140-2519 Galip kulüp, Eay Cevat Abbas Gürer tarafında konulan kupayı kazanacaktır. gö Maç çok enteresan olacaktır, az bir para ile hem heyecanlı ra Meşhur DUHİLL PiPOLARI geimi$ inşasma karar vermiştir. Bu tepe, bütün İzmire hâkim bir yerdedir. O.| telin altı gazino ve lokanta olacak -! tar. Şimdi tepede ufak bir gazino vardır. Havalar müsait olduğu za. manlar burası binlerce İzmirliyi sine sine çekmektedir. ADEDi 15 LiRADIR. Satış yeri: Sultanhamam Kebabcı karşısında PiPO PAZARI Anadoludan arzu edenlere tediyeli gönderilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: