23 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

23 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ş m — ka » Ben, büsbütün baş- mal düşünüyorum. Son bir gir da m ğvuracağım, Eğer on » © tama, Kaffak olamazsam; artık AİN baya İŞİ, tali ve mukadde- Nüke ün adan kalkarak, Müslü. N pi Nakip Lâhizin ça ğ# Bel, Düsündüy.. müzakere ettik., verdik... Ümmeti Mu- n e İT boş yere kan izin Mi “İstemiyoruz. Bu - Kiti kabyj inin dlicenabane tek- ai diyorum. Bu geceyi, etaba, geçiriniz. Yarm, Bide Müslimin karargâhma SEVAP verdi, — # ii; / Rün va bu Cevap karştamda mem ln yy trk olmuştu.. Ertesi düğg bin Seyyarı alıp götür. Mta, Müslimden göreceği ta Bemiy “üşüine düşüne yatağı- O, by Ve uyumuştu. Mya Uykuda iken, Nâsırm Akay, bir faaliyet başlamıştı. k Bağış , dolu olan sandıklar, en La tarafından meçhul bir Maş, itilmiş. Ve sonra, beş BÜrültüsüzce karargâhın hş aştı Daha sonra da, Seyyar ile oğulları ve akrabaları, sessiz sedasız ederek, orada bek- kar,; gecenin de- içinde kaybolmuş- aa Lise, ya 5 » gördüğü tatlı Baş, a aların neşesile uyan - vi Meke det Nisirm gelmesi e Böçtiği Fakat, aradan saat- Büt, Tükçe Nâsir görünme- meme, Nâs meydanda Maniy, ; biraz tabii telâk - — Bu 0 Balya elihim bir mevki - Sa bir adam, bir köy bek- Sarçabuk yola çıkamaz. işlerini bitirmiye » Belki de, hazinelerini ha- Salışıyor, Müslim, bu ha- zamah, kimbilir z uniyet hissedecek- vg 2 beyhude yere ekleme, m Mik, TR kadar sürünce, artık m mi elk emareleri baş- ölenin birini çağıra- Efendine mire ağ Baran lg veri Fakat köle du © #arip bir tebessümle: Deriyi Efendime?, Müslimin Teklifini Kabul Ediyoruz Yar? Hepinizin Efendisi; NAsır bin Seyyar değil mi?. İşte ben de ondan bahsetmek, istiyorum. Demişti, O zaman köle, dudakla- rında yine ayni müstehzi tebessüm ie: — Nâsır bin Seyyar. artık 6, burada değildir. Nereye gittiğini de bilmiyorum. Diye mukabele etmişti. Lâhiz, birdenbire çıldıracak ha. le gelmişti. — Beni aldattı. Burada oyaladı, Kendisi kaçtı öyle mi?. Yazık ona. yazık onun şöhretine. Diye bağıra bağıra çadırdan fır. ladı. Oradu duran atma atladı. SI, fendiçköyüne doğru, atmı dörtna- la sürmiye başladı. Köye gelir gelmez, doğruca Müş Umin huzuruna koşarak meseleyi olduğu gibi. anlattı, Müslimin ya- nmda, (Helit) te vardı... Genç ku- mandan, Lâhizin sözlerini büyük bir dikkatle dinledi. Ve ©, sözle rini bitirdikten sonra, büyük bir soğukkanlılıkla, —Mâsırın seni aldatması ve kaçması, çok tabildir. Fakat senin ona sldanman, ve yatağına Kirip horul horul uyuman, gayri tabi - dir... Sana tevdi edilen vazifenin ehemmiyetini takdir etmedin. Ce « zanı çekmelisin. Dedi... Lâhiz, uğrıyacağı feci 8 ktbeti hissetmişti. Kendisini mü - dafna etmek istemişti. Fakat buna vakit bulamamıştı. Çünkü o anda; pencereden giren güneşin işikları altında bir kılıç parlamıştı. Ve ye re, kanlı bir başla; başsız bir göv- de yuvarlanı . Müslüm, ğe (Halid)e e bakmıştı. Ve bakarken de: > İşte, ik ibret dersi, Bundan sonra, vazife alacak olanlar, her halde daha dikkatli davranırlar, de gil mi7. Diye mırıldanmıştı... (Halid) in çehresi sapsarı kesilmişti. Başmı, önlne eğmiştir. Buğazında düğüm lenen bir sesle; — Feci bir şey, Fakat Jâzmm, Diyebildi. Haricilerin ( ordugüh., Kerma- ni zadelerin ordugâhmın arkasın- da, büyük bir düzlükte idi... Bun- lara kumanda eden (Emir Şeyban) en mütaassıp bir saltanat düşmanı idi. R VERDİK Esasen (Harici) liğin istinat et tiği akide ve zihniyet, gayet sarih- ti. Bu adamlar; (Her nevi hâkimi. yet ve hükümet aleyhinde idiler, Hâkimiyetin, Cenabıhakka mah - «sus olduğunu) iddia ediyorlar. (Cenabıhaktan başka hiç kimse hükmedemez.) Diyorlardı. Bunlarm tercih et - tikleri hükümetin şekli, halkım re- Yi ile seçilen bir meelisti. Bütün gayeleri de; Irak, Horasan ve Ye- mende bu şekilde muhtelif halk hükümetleri tesis etmek, ve sonra bunları birleştirerek büyük bir hü- kümet teşkil etmekti. (Arkası var) kümlerinin tatbik edildiği memleket, lerden getirilecektir. Getirilecek iplik Limanımızda balık o ylkliyen Italyan ve Yunan gemileri git. mişlerdir. Yalnız üç İtalyan ge- misi balık almak üzere beklemek tedir. Bunun bir tanesine de on beş bin çift torik yüklenmiştir. Geriye kalan iki vapur, balık ih. racını üzerlerine almak istiyen, ve İtalyanlarla anlaşan bir fir, manın emrindedir. Balık yakal. yan esnaf, bu firmaya ve balık bekliyen bu iki vapura balık sat- İPLİK İTHALİ SERBEST Muhtelif numaralı ipliklerin bestçe ithali hakkındaki - kararname resmi gazetede çıkmıştır. Bu kararna. | meye nazaran, bir kısımı genel ithalât | rejiminin fktısat Vekâleti listesinde ve diğer kısmi klering listesinde bu- lunan ve gümrük tarifesinin 367, 388. 369, 370 inci maddelerine giren muh, telif numaralı pamuk iplikleri Türk parası kıymetini koruma hakkındaki Kararnamenin otuz ikinci maddesi hi Ber. lere mukabil o memleketlere muhtelif Türk malları ihraç etmek meşruttur. iz > Araşit Yağı Yok Sabun imalinde kullanılan o araşit yağı bulunamadığı için sabuncular pi yasadan sabunluk zeytinyağı top'amı. ya başlamışlardır. Mevsim itibarile bu nevi yağlar da azalmış, fiyatlar 45 kuruştan 48 — 50 kuruşa kadar yükselmiştir. LOKM ĞU TL Yeniden bir engel çıkmazsa, bü- günlerde açılması lâzım gelen Paris Sergisi, büyük filozof Descartes'in meşhur eseri, “usul hakkında nu- tuk,, kitabının tam üç yüzüneti yılı. na rastladığı için, serginin de o bü. yük filozofun adıma bağlanmış ol duğunu tabli biliyorsunuz (Bu kita. bin Bay Etem Mesut tarafından haylice zaman önce çıkarılmış Türk. Se tercemesi Cümhuriyet o Maarif Vekâletinin değer tanıması eseri 0. larak tekrar basılmış olduğundan bu sırada meraklıların onu bulma. ları kolay olur.) simdiki medeniyet ilimlerinin temeli sayıldığı gibi he- de pek ehemmiyetli bir yeri vardır. Onun hekimlik — etmiş olduğunu hiç kimse bilmiyorsa da tıp ilmi üzerine büyük tesiri olmus. tur. İnsanın fiziyolojisi üzerine bir- sok nazariyelerinden başka, büyük kütük herkesin ağzında dolaşan: “İnsan bir makinedir,, sözünü ilk defa ortaya çıkaran odur. İnsan kendi icadı olan makine sa- yesinde tabiat kuvvetlerine galebe etmiye çalıştığı için, kendi vücudu. nun da bir makineye benzetilmesi Pek hoşuma gitmiş olacak ki büyük filozof bu teşbihi ortaya attığından beri onun fikri mutlak bir hakikat gibi bütün dünyada © yerleşmiştir. Hele sporun lüzumunu © anlatmak istiyenlerin bu teşbih pek işlerine yaramış olduğundan filozofun fik- rini yaymıya en ziyade onlar hiz met etmişlerdir. Halbuki yine Descartes'in İnsan zihnine vermiş olduğu hız sayesin- de hayat ilmi ilerledikçe insanın, © filozofun tasavvur ettiği gibi, bir makineden ibaret olmadığı meyla- na çıkmıştır. Büylk filozof insanın zekâsını bedeninden büsbütün ayırarak be- AN HEKİMİN ER iğ İnsan Bir Makine midir? iz deni bir makineye benzetmişti. Ze kâyı bedenden ayırmak kabil ola. mamakla beraber, filozofun hatırı için, bunu muvakkaten kabul etsek bile yalnız bedeni de bir makineye benzetmek, bugün için, pak kaba bir teşbih olur, Vakın insan d& makine gibi kar. bonlu gıda alır ve karşılığında kuv- vet çıkarır, fakat bundan dolayı bir makine sayılması lâzım gelmez, Bir kere, makinenin her Parçası ayrı ayrı yapılır, bu parçaların arasında göze görünmez bir bağ yoktur. Wer makine tek bir iş görür, birkaç şi birden çıkaran makineler hakikat- te biribirinin yanma, konulmuş ma- kinelerden mürekkeptir. Bir maki. ne ne büyür, ne küçülür, ne de ölür. Halbuki İnsanın bütün uzuvları tek bir hücreden hâsıl olurlar, İn- san büyür, tekrar küçülür ve niha. yet ölür. Uzuvlarının hepsi, göze görünür ve görünmez birçok buğ- larla biribirlerine merbut bulunur. kar. Daha birçok farklardan başka, | muhit bakımdan insan ile makine | arasında pek büyük bir fark yar. dır. Makinenin yalnız dışardaki mu. hiti vardır. Halbuki insanm içeri. 8inde ve bütün hücrelerinin etrafın. da bir kan muhiti bulunur ki bunun gördüğü iş hiçbir suretle makine işine benzemez... Büyük filozofun makine tesbihi. min bugün yanlış olmasından dolayı onun bütün ilimlere ve tıp | mine yaptığı hizmetleri inkâr etmek te doğru olmaz. Her büyük adam ken- di zamanma nisbetle büyüktür. O- nun büyüklüğü kendisinden sonra insanların terakkisine hizmet etmiş olmasiyle sabit olur. O büyük filo- zofun hizmeti de bugün sabit bu- Tanmaktadır, Onu bütün dünya ile birlikte biz de selâmlamalıyız. EKONOMİ Balık Yüklemeğe Gelen Iki Vapur Boş Olarak Geri Döndü lerdenberi limanda bekliyen bu yapurların boş olarak avdete mecbur kalacakları anlaşılmak- tadır. Balıkçılar, bir iki gün sonra artık torik avına çıkmıyacakla. rm: söylüyorlar. Esasen balık ta çok azalmış ve zayıflamıştır. Ev velce çifti $ — 9 kilo arasında tartan torikler son günlerde an. cak 4 — 5 kilo tartmaktadır. Bu yüzden fiyatları da çifti 14—15 kuruşa düşmüştür. Bu hafta or. kinos hiç tutulmamıştır. Bol tu- tulan balıklar istavrittir, kilosu 5 — 17 kuruştur. Çirozların ki- losu 18 — 21, çinakoplar, 5—20, Boğazın yerli kalkanı 30 — 40, Samsun kalkanı 25 — 30, kefal. lar 40 — 50 kuruştur. Bu ayın sonundan itibaren artık Eylüle kadar balık mevsimi geçmiş sa. yilir. Zahire Satışı Dün Çok Gevşek Gitti Dün şehrimize Ziraat Bankası namına 21 vagon buğday gelmiş ve silolara alınmıştır. Piyasaya gelen buğdaylar 28 vagondur. Ay- rıca iki vagon çavdar, iki vagon tiftik ve bir vagon kepek gel miştir, Dünkü piyasa, malın fazlalığından gevşek olarak açılmış ve öylece ka- Panmıştır, Polatlnın ekstra malı bile ancak 6,35 kuruştan satılabilmiştir. 5 — 6 çavdarlı beyaz buğdaylar 6,10 kuruştan verilebilmiştir. 30 —35 Çavdarlılar, gelen mallarm ekseriyetini teşkil edi. yordu. Bu cins buğdaylar, 5.25 kuruştan müşteri bulabilmiştir. Arpa ve çavdar fiyatlarında hiç bir değişiklik olmamıştır. Dün şehrimize mısır gelmemiştir. Mı- sır fiyatları da aynidir. Kambiyo Borsası da Durgun Geçti Dün öğleye kadar borsamıza Ps risten hiçbir haber gelmemiştir. Türk borcu 19,95 liradan açılmış ve 19,92 kuruşa kadar düştükten sonra öğleye yakm 20 lirada kapanmıştır. Dünkü müuamelelerde Aslan Çimentosu dile, mekte devam ederek 13,65 kuruşta kapanmıştır. Anadolu tahvil, Kisse olmamıştır. Merkez Bankası 89 Sı. vas — Erzurum 95; Ergani 96 Jira- dir. Merkez Bankası, bir İsterline 623 — 626 kuruş fiyat tesbit otıniş- tir. BORSA 71 MAYIS CUMARTESİ Sterlin 620,— 627— Dolar 123,50 126,— Fransız Fr. 110,— Liret 120,— Belçika frangı 80,— Drahmi 18, İsviçre Fr, Leva Florin Kron Çek 7 Şilin Avusturya 2: Mark 25, Şişeleri Pahalı Satıyorlarmış Anadoludan alınan haberlere göre, bazı mmtakalarda ve bilhassa Sam, sun mmtakası köylerinde lâmba şiçe, si bulmak güçleşmiştir. Bulunanların da tanesi 10 — 15 kuruştan aşağı a. lmamamaktadır, Samsunda bir fir. mann İstanbulda bulunan iki firma ile birleşerek büyük mikyaste şişe al dıkları ve düzünesi 40 — 50 kuruş a- rasında alman şişelerin toptan 90.95 kuruşa verildiği anlaşılmıştır. Sam. Sun Ticaret Odasına da bu yüzden gi, kâyet edilmiştir. Amerikan Vidalası Piyasada Bollaştı Bir senedenböri piyasamızda bulü namıyan Amerikan vidalasınm güm. rüklerden (çıkarılmasına başlanmış. tır. Gümrükte bulunan bu cins vida. lalardan on bin kilo kadar ihraç edil. miştir, Piyasada Amerikan vidalasım- dan yapılan kunduraların ucuzlıyaca, > İve mümessülerinde hiçbir tebedtdül | ğr tahmin ediliyor. ZAHİRE BORSASI 22-597 FIATLR Er,.Pa. Kr.Pa, Buğday yumuşak 6,4 —— Bugday sert 65 —— Arpa yemlik 420 —— Çavdar 415 —— | Kuşyemi 10,20 —— | Tiftik derili i— | Yapak yıkanmış B,— —— İ Zeytinyağı sabunluk o 45-— —— UrzuULN Buğday 041 Ton Çavdar 30 Ton "Tiftik 2514 Ton B, Peynir 2915 Ton Banknot ÇEKLER Londra 62550 o 626,— New.York o 0,79 0,1804 Paris 177125 o 17,6975 Milâno 15,01 14,9986 Brüksel 4,685 4,6815 Atiha 87,37 87,30 Cenevre 3.4536 3,4510 Sofya 63,948 975 Amsterd. 1,4387 1 Viyana 2.7464 275 310 Yokohama Moskova Stokholm Buğday Liverpul 668 E. Buğday Şikago 506 K. Buğday Vinipek 6.20 K. Arpa Anvers 4p1 K. Mısır Londra 3TTK. Keten T. Londra 8,08 K. Fındık G. Hamburg 94,16 K. Fındık K. Hamburg 94,18 K. LIMAN HAREKETLERİ en limanımıza gelecek vapur, Saat: 8 Kemal Ayvalıktan 15,40 Kocaeli Mudanyadan, Bugün limanımızdan gidecek o ve- purlar: Saat: 9,30 Uğur İzmite, 8,30 Bartın Mudanyaya, 9 Tayyar İmroza, 12 Er. zurum Karadenize, 18 Kocaeli Mu. danyaya.

Bu sayıdan diğer sayfalar: