9 Temmuz 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

RAMİ bir iyiha verdiler. 7 ne gemisinin TPansatlantik$irketine Dünkü celsede iki taraf vekilleri hâkim önünde İ Çanakkale Çarpışmasının Muhakemesine Ticaret | Mahkemesin panyol vapurunun acentesi de İkinci haczin kaldırılmasını istemiştir. X Dün sabahki celsede Italyan vapu. Tunun vekilleri ile, İspanyol vapuru. hun vekilleri gelmişlerdi. Ispanyol 1 Yapuru vekilleri; geminin Ispanya Be hükümetine ait olduğunu ve vapurda. HE ki tayfaların seferber halinde çalıştık ME Sini, geminin askeri sayılması İcap Medeceğinden üzerine haciz konulamı- MM yarağını ileri sürerek haczin derhal # kaldırılmasını istemişlerdir. İÜ Italyan vapuru vekilleri ise Maga). Besi olduğunu söylemişler ve şunları Wiâve etmişlerdir: Wwe — Eğer gemi, askeri bir gemi ol. aydı, Montreux mukavelenamesi mu. MSibince boğuzdan geçmesinden 48 sa- it evvel, Türk hükümetine haber ve. filmesi lâzım gelirdi.,, © Ve vekiller mahkemeye geminin bir Miticaret vapuru olduğunu iddia eden ik Me Ispanyol gemisi vekilleri de mida- fr de Başlandı Çanakkale Boğazmda Capo Pino adlı İtalyan vapurunu batıran, İspan, Yol gemisi kaptanlarınn muhakemesine, dün İkinci Ticaret Mahkemesinde . İtalyan vapurunun mensup olduğu acentenin müracaati üze. yine limanımızda bulunan İspanyol gemisine ihtiyati haciz konmuştu. 1s-| Ticaret Mahkemesine başvurarak bü | Bir Tramvay Arabaya Çarptı Dün saat 12 sıfalarında bir tram- vay kazası olmuş, vatman Hasanın idaresindeki tramvay arabası, Tak- sim bahçesi önünde, 137 numaralı yük arabasma çarpmış, araba parça parça olmuş, atlar yaralanmış, kaza mahallinde tahkikat yapılıncaya ka- dar tramvay seferi durmuştur. de kaptan köprüsünde bulunuyordum. Iki mil kadar ilerimizde Ispanyol va. purunu gördüm. Ispanyol gemisi, sa. hilin sağını takip etmesi icap ederken, solundan geliyordu. Ispanyol vapuru iki düdük çaldı. Bizim kaptan da üç düdük çalarak sağa sapmasını ihtar etti. Fakat İspanyol gemisi bu İhtara İlerde pi , 1000 Liralık İhtilâsın Muhakemesi | Birinci Asliye Ceza Mahkemesinde Zingal Şirketindeki ihtilâs hâdizesinin muhakemesine dün de devam &dildi. Suçlu mevkiinde Zingal şirketi muha. | Biçmur Salim Cevat oturu. | yordu. Zingal Şirketi vekili, ehlivukuf raporuna nazaran suçlunun 1000 lira açığı olduğunu ve muhasebeye ait ev. rakı bir sandala binerek Haliçte deni. 26 atacağı sırada yakalandığını #öy. ledi, Suçlu? — Denize atmak istediğim, kendi evrakımdı, içlerinde şirkete ait hiçbir gey yoktur, dedi, Sonra yakalandığı sırada yapıdan zabıt varakaları okundu, Bunlarda, #andalm içinde şirketin 1935 senesine git birçok muhasebe defterleri, hava. zılıydı. leler, banka koçanları bulunduğu ya. Zabıt varakesi okunduktan &onra suçlu, tekrar söz aldı: — Bütün bunlardan haberim yok. tur. Eminönü karakoluna gittiğim za- man ben de şaşırdım. Sandaldan Gi. karılar evrakın yanımda bir sürü def, ter, mskbuz koçanı peyda olmuştu. Halbuki bunlar sandalda yoktu. Bir sulkast karşısmda olduğumu anladım. Bunu bana Yâpanı arıyorum. Buldu. Zum zaman mahkemeye vereceğim. Dedi. Hâdizey' gören diğer şahitlerin de çağrılması için muhakeme başka bir güne birakıldı. Plâjları .Soyanlar Tutuldular Bir müddettenberi kalabalık gün. lara dadanan iki hırsız ya. kalanmıştır. Florya ve Salacak plâjlarında para, eşya, mücevher gibi eşyalar çalınıyor ve failleri bir türlü yakalanamıyordu. Nihayet ikinci şube memurları, şehrin muhtelif yerlerindeki plâjlara dağı - mışlar, buralarda şüpheli görünen şa- hisları sıkı bir göz hapsine almışlar. dır. İso Eylat ayakkabı ve lerini satmak Paris Sergisine Paris, Prag, Viyana Peşte, Bükreş, Venedik Şehirlerinde otel ve Yemek (Bu grup 16 Eylülde Vişi'de yaz | tiyebilecektir). Acele 20 Temmuzda Venedik ediniz yölile gidecek grupta 7 Boş Yer Maldı | | Paris, Londra, Berlin Venedik, Bükreş, Hamburg (Ayrica bü grupta Şimal de zinde 30,000 tonluk bir transat- İ lantik içinde Piymouth'dan Ham- | burga kadar 2 günlük bir gezin- | ti vardır). İ Adres: NATTA Beyoğlu Telefon: 44914 dme, Fikir Hareketleri Mecmüasının 10 Temmuz 1937 Cu- martesi günü çıkacak 104 numaralı Bayısında: İzmit davasında Hüseyin Cahidin Istanbul gazetelerince uzun- luğundan dolayı tamamen neşredile- miyen müdafaanamesi aynen neş'e lunacaktır, Yalnız bu nüshanın fiyatı 10 kuruştur, MEVLODU ŞERİF KIRAATİ Yakacıkta ölen kıymetli babam lâstik tüccarlarmdan HULUSI NET (Höfiz Hulüsi) ruhu na İthaf olunmak Üzere 11 temmuz 1937 tarihine müsadif pazar günü| #le namazını miteakip Beyazrt ca- mii şerifinde mevlüdu nebevi kıraat olunacağından gerek akraba ve dost- Jarmı ve gerek arzu eden ihvahı di- nin teşriflerini rica ederim. Oğlu Hilmi Net Eşi Şükriye Net Elektrik Şirketi Bir Dava Açtı Dün, Ikinci Asliye Ceza Mahkeme- sinde bir emniyeti sulistimal davası görüldü. Davacı elektrik şirketi, suç. | tu da Thsan Yılmaz adli bir komisyon. cu idi, TIddiaya göre, elektrik sirketi, Th- gan Yılmaza birtakım elektrik için vermiş fakat ka, misyoncu bunlarm parasını şirkete vermiyerek emniyeti #uüstimal et- mişti, Iddia makamı, hâdisenin bir sulis. timal olmadığını, hukuki bir alacak olduğunu ve şirketin hukuk mahkeme sine müracdat etmesi lâzım geldiğini İsöyliyerek suçlunun beraetini istedi. Elektrik şirketi vekili, hâdisede de vâpürla Venedik / yolile gidecek grup let. ilöcek Salıya kaldı. İsalarını yapmak için, mahkemeden Zaman istediler. Bu suretle dava, ge, Muhakemenin cereyanı sırasında, aldırış etmedi ve bütün hızıyla Üzeri- mize gelerek, kaçmmak için bir ma, nevra yapmamıza vakit kalmadan bi. tam bir emniyeti suiistimal olduğunu ileri sürerek bunu da şahitle ispat e. deteğini söyledi ve muhakeme, elek- trik şirketi vekili tarafından gösteri. Bu takibin az zamardn semeresi görünmüz, Florya plâjmda Fethi ile Halit adlı iki adam polislerin nazarı dikkatini celbetmiştir. Bu iki ahbap 736 bin lira Sarfedecek Ankara, 8 (Tan muhabirinden) — | Maarif Vekâleti, bu yıl yeniden ya- pılacak mekteplerle tamir veya tevsi edilecek mektepleri tespit - etmiştir. Vekâlet bu'iş için 736 bin lira sarfe- decektir. Bu yıl, Trabzonda bir lise; Adapazarında bir, Tokatta bir, İstan bulda iKi orta mektöp açılacaktır. Vökületin tespit ettiği programa göre Afyon, Diyarbekir, Kars lisele- rine ilâveler yapılacak, Edirne orta mektebinin inşaatı ikmal edilecektir. Erzincan örta mektebine bir pav. yon ilâve edilecek, Nişantaşt kız orta mektebinin de inşaatı bitirilecektir. Urfa orta mektebi, tamir ve tevsi olunacak, Kastamonu lisesinde yatak hane yapılacaktır. Erzurum muallim mektebi, kalorifer ve elektrik tesisa tinm İnşaatile birlikte yapılması icap eden kısımları tamamlanacak, halk tarafından yapılan Elbistan orta mek tebine yardım edilecektir, İstanbul erkek lisesinin kalorifer tesisatı ta- mir olunacaktır, Çorum orta mektebinin, Antalya 1 8esi pavyonunun İstanbuldaki sana. toryomun, Adapazarı orta mektebi. nin, inşaatları da ikmal ölünacak. tır, Bunlardan başka Akşehir, Amas. ya, Düzce, Çankırı, Kırşehir, Gelen- bevi, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, as, Uşak, Hopa, Akhisar, Erzin. can ve Trabzon erkek ve kız orta mektepleri de esaslı bir şekilde tamir olünacaktır. İZMİRDE KLÜPLER MESELESİ Güneş — Galatasaray hâdisesi a- rasında, İzmirdeki klüp buhranmın ne şekil aldığını yakından takip ede- medik, 27 haziranda toplanıp yeni idare heyetini intihap etmesi Jâzım gelen (Doğanspor) kongresi hakkın- da İzmir gazetelerinde yalnız “Dö- ğansporluların. toplanarak (o heyeti idareyi intihap ettiklerine dair, iki satırlık bir haberden başka hiçbir tafsilât intişar etmedi. Bu kongrenin arifesinde birçok neşriyat yapan İzmir matbuatınm, mâkşadın husulünü temin eden bu Kongrenin cereyah suretinden bah- sötmelerini şayanı dikkat gördük. Diğer taraftan (Üçok) un kongre- sinin davetine dair de bir haber ala- madık. Bütün bu haber ve tafsilât eksik- Maarif Vekâleti! İ 90-71-97 Radyo Bugünkü Program Akşam neşriyatı: 7 Saat 12,30 Plâkia Türk mus adis 13,05 Muhtelif P 18,30 Plâkla dans mus yo fonik komedi (Moraki saz heyeti 2030 Ömer dan Arapça söylev 20,4: gi (Saat ayarı) 2115 Orki ,15 Ajans ve borsa haberleri ve tesi günün programı. 2230 PIâM sololar, opera ve operet parçalari Son, e Günün Program Ozü SENFÖNİLER 18 Varşova: Varşova filh si, 22,25 Prag kisa dalgası hoven'in 4 üncü senfonisi (Si -b mol), HAFİF KONSERLER 7,10 Berlin kısa dalgası: P 17,30: Orkestra konseri. 9,20 P: kısa dalgası : Plâk. 9,45: Keza. 30) 30 Keza. 11.50: Keza, 13 Paris Kİ sa dalgası: Plâk konseri. 13; Bükreş: Motzol. 14,15: Paris kn dalgasi: Konser, 15: Keza. 15,305İ Roma kısa dalgası. Orkestra ref katile şarkılar, 17,15: Varşova: lon orkestraar. 19, 20. 20.50 Bükreği| Plâkla Rumen musikisi, 21 Pı kısa dalgası: Konser, 21 Lâypgl; Askeri bando. 21,40 Prag: Beeth ven musikisi (Şarkı, koro, piyarö;! keman). 22 Roma, Bari: Orkestrs' koman. 22 Peşte: Plâk konseri, 29 Varşova : Bahriye bandosu. 22,15 Lâypsig: Musikili ve sözlü yaz proğl Milâno, Florans: Mo“ dern Amerikan musikisi, | Peşte: Orkestra ve piyano konses ri. 23: Roma, Bari: if musiki konseri, 23.05: kısa dalgası: Hafif musiki , “sale Stokholm? Şarkılı hafif musiki. 23,20 Viyana? Hırvat musikisi (Tambur bando“ su). 23,50: Lâypzig: Eğlenceli ge“ ce musikisi, OPPRALAR, ÖPERETLER 16,30: Paris kısa dalgası: Debus sy'nin L'enfant Prodigue” isimli lirik piyes. 19,30 Moskova: Bir ops ra piyesinin nakli. 2113 Bükreş: Vagnerin “Valküre” operası (PJâk Tarla). 21740* “PTaE'kma Gigi” Operet musikisi, ii ODA MUSİKİSİ 20,25: Viyana: Bohemya kuar- teti. RESİTALLER 20,20: Bükreş: Misafir muganni ye Furch tarafmdan şarkılar. 20, 30: Varpova: ŞAPKI resitali. 2040 Poşte: Org resitali. 21,05 Prag: Piyano refakatile keman kutiseri, 22.05: Prag kısa dalgası: Harp res sitali, 22 Varşova: Solist konseri | (Mussorgski, v v8.) DANS MUSİKİSİ iy: Bükreş, 18,30 Roma kısa dal Mitalyan vapurunun ikinci kaptanı ME Yanklen, şehit olarak dinlenmiş, ye- min ettikten sonra, şunları söylemiş. Kii tir: Nİ — Haziranın 25 inel günü sabahı| WNara Burnu önlerinden geçerken, bi-| li ze çarptı. Gemimizde altı metre geniş- P' & len şahitlerin çağrılması için başka gası. 2345 Roma, Napoli, Bari | Tiğinde bir delik ağıldı. Kaptan da ge miyi sahile götürerek karaya oturt. tu. Gemi sönra tamamen battı, Muhakeme, serdümen ve birinci! kaptanm çağrılması için başka bir çavuş güya denize girmek için soyun» muşlardır. Memurlar derhal ikisinin de ölMise. | lerini araştırmışlar ve ceplerinde, plâj kabinelerini delmek için burgular bir güne birakildı. muşlardrr. Tklai de yakalanmış, ilk tahkikat neticesinde suçlarını itiraf liği bir tesadüf olduğu kadar orad» henliz klüp meselelerinin geyritabli- liğini muhafaza ettiğine delâlet ede- bitir. 24,05: Peşte, Milâno, Florans, i 1930 Roma kısa dalgası: Arap» ça ve rumca mus.İkili neşriyat. i Hâdisenin inkişafı gecikmiyeceği- | Haftalık radyo programı bugün 8 rinci kaptan vazife başında Ben | güne bırakıldı, Hastayı görüyor. Hasta mide bozukluğuna uğra- Tüiş. Müthiş ateş içinde Vasli Efendi sahte bir telâş İle oradakilerin kulağına: —Hay Allahım hay! diyor. Büyüklüğüne kurban olayım! Bak Tanrınm yaptığı işe! Bu adam- Cağızın verilmiş sadakası varmış ki ben rastgelâim. Dedemden kalma bir adaklı ilâç var, Hiç yanımdan Ayırmam. Bereket versin heybe burada.. Ah ağalar ah! Ben rastgelmiyeydim, iki söâte varmaz, ölürdü. Herkes dehşet ve hayret içinde. Demek hastalık o kadar tehlikeli. Kim bilir taun mü ne ki? Ne kara belâ... Hastaya soruyorlar. hasta bütün vücudünü bir kelime ile söylüyor. Ister kalbi, İster karnı, ister midesi olsun, o sadede: — Yüreğim kopuyor, Gözümde bir şeyler fıldır fil dır uçup yatır... Vasll istifini bozmuyor, ağaların kulağına: — Işte! diyor, o fıldır fıldır uçanlar can özleridir! Eğer ulemaya bakarsan asıl onlar, ecel perileri de- mektir. Büsbütün korkuyorlar. (o Vasil, heybeden kırk gram sulfat dö sud çıkarıyor, zar zor İçiriyor Ve içirirken de besmele çekmeği unutmuyor. — Iki saat sonr bana habar edin. yip çıkıyor. İki saat sonra, Allah gırast için tek- Tar giriyor, bu sefer hasta gözlerini açmış, gülüm- — Allah razı olsun! küş gibiyim. — Yüreğin ağrmıyor mu?” — Hiçbir şoy kalmadı. — Şimdi, yoğurt yiyeceksin, uyurken de şu be- batır. Hap gibi yut. Emme besmeleyi hasta en başta ve en şen olduğu holde teşyie geli- yor. Para ikram ediyorlar. Kabul etmiyor. Hediye vermek istiyorlar almıyor. Yerini öğreniyorlar. Va» sil başka köye gidiyor, ertesi günü hasta bir çuval ve daha diğer bazi güpheli âletler bül. ceviz, yahut İki çuval buğdayı, Vasilin kasâbadaki dükkünnda, ortağına götürüyor ve diyor ki: «— Gelincik söyle, armağandır bu. Vasil bu biriken armağanları toplayıp sattığı za man, vizite parasmın, fazlasile çıktığını görüyör. Gezginci tüccarm gözünde rastgeldiği hastalarm hiçbiri tehlikesiz değildir. Her hasta orun için öle- cektir ve her hastanın kendisine rastgelmesi Tanrı- nin inayetidir. Ya dedesinden kalma bir tozu, ya pi- ri kimse ondan kalma bir suyu var, Dualt âyak nüslaları da birebirdir, Vasil Efendi hardal kâğıdına bu namı vermiş. Suya batırır, bes- meleyi çektirir ve ayak nüshasmı hastanm tabanla- rına yapıştırır Vesilin bir fikri ver: Hastalığa ellemmiyet vererek hastayı ve etrafın- dakileri korkutmak. Ve hastaya nihayet birkaç saat lik müddet vermek... Bu tedehhüşün neticesi İyi çr kmea kendisinin kıymet ve ehemmiyeti artıyordu. Artık altı yedi ey sonra o civarda Vasilden mutemet kimse yoktu. Ve doktor Vasil tamam bir sene bü tertiple doktorluğunu saklamağa muvaffak oluyor. Artık günü geliyor. Herkes Vesilin sahici hekim ol- duğunu öğreniyor. Fakat bu öğreniş, hayret ve al danmiş olmaktan mütevellit o bir hiddetten ziyade minnetle karşılanıyor. Ve o gündenberi Vasil, bir- kaç kazanm kaza belâ, maraz ve tehlike bekçisidir. Bünun tesiri pek büyük Fahriciğim. Sekiz sene son- ra bugün o kazada herhangi, en cahil bir köylünün bile, serçe parmağının ucu şöyle, belli belirsiz çizil- se, hemen doktora koşar.. Ve her hastalığın mutla, ka bir doktora muhtaç olduğunu tamamile bilir ve buna kani olmuştur. Dâha fazlasr var. Bügün o köylüler, iptidai korun- mayı da bilirler. Büyük bir yara için döktoru ava- nak gibi beklemezler, bakırda suyu fıkırdatırlar, içis ne temiz bir çaput atarlar, Her yerde bulunabilen iş- pirto ile yarayı yıkadıktan sonra... Uzatmiyayım Va» sil Efendinin sekiz senelik bir Tıbbiye Mektebi köy- lüyü yola getirmiştir. Ve bugün, Vasilin üç bin lira- dan fazla altın parası da varmı... Fakat nihayet bu, bir Vasil.. Nihayet mektebi, bir kazayı öğretmiş... Ötesi? Ötesini evliyayi umur mu diyorlar ne kârm ağrisi ise onlar düşünsünler, İşte ben sana bir örnek gösterdim: Türk milliyet. perverlerinden Vasil Efendi Hazretleri! Fakat iddia ederim ki bu tâbirim doğrudur. Böyle bir mazhari- yet, bir muvaffakıyet, eğer bir milliyetperverlik eseri ve neticesi ise, Vasil Efendi de böyldir, tâ, eski ad- lsrdan bir Abdülhalik Efendi veya yeni adlardan bir 'Tonguz Alp Bey çıkıncıya kadar.. Hattâ bana kalsa Türk Tıp tarihinde bu, Dr. Silleli Vasil Efendinin namı başa geçmelidir. Al sana ben- den de bir konferâns. Ne kaş işareti, var, ne biyik büküşü, Hele ne müfettişlik kuruntusu, ne de vali- Mik. Çok yazdım değil mi? Sakın, bu yazdıklarımdan bulunduğun mllcadele heyetinde bahsetme. Ben söy- ni umarak şimdilik intizar edelim. | kizinci sayfamızdadır , İ iş gibi bilirim. Ne derler bak söytiyeyi: — Siz Türkçü gençler, pek ateşlisiniz. Hamiyetin o kadar ayaklandıysa, git Anadoluya!, Ve içlerinden de mutlaka şunu söylerler: — Züppe, gelmiş neler söylüyor. Herkes bir lokma ökmek vesikasınm peşinde. O da, âleme hamiyet dergi verecek, bacak kadar boyuyla! Ve bu gibi şeylerin söylenmez, yapılır olduğunu sen benden iyi bilirsin aziz Fahri Can, Hâmiş: Sana kendimden bu sefer de bahsedemiyeceğim, İşlerim sarpa sardı. Çok karışık ve müşkül vaziyette yim. Kalbe ve hisse ait olan bu şeyleri yazmak bil. mem doğru olur mu ? Hele bir cereyanına birakıvere- lim, bâkalım sonu ne olacak? Yani fatalizm.. Yani Şarkın dayandığı, ebedi ve ezeli yalçın kaya... Not: Mektubu okur okumaz, yırt, yak, “ Boğaz Komisyonu Erden mektubu zarfladıktan sonra ikiye bükerek başka bir zarfın içine koydu. Ve çocukla Vergici Ali Efendiye gönderdi. Bansör eliyle postaya verecekti Zihnen bir yorgunluk hissetti, balkona çıktı. Hafif bir rüzgâr esiyor. Karşıki dükkünlardan güneş çekildiği için, kepenkler birer ikişer açılıyor, ilerideki pazar meydanmda tek tük insanlar gö: . Cami tara- fından dört kişinin ağır ağır geldiklerini gördü. Bun- lardan irisi eniştesi, öteki milderris Hâfız, diğer iki si tanrdıklarmdan. Bir aralık durdular, birkaç daki- ka kadar ayakta görüştükten sonra Müderris Hâfız ayrıldı. Diğer üçü klübe doğru gelmiye başladılar. Edip yavaşça içeriye çekildi. Uç Kişi merdivenin altı na gedikleri vakit sesler işitiliyordu. Eniştesi, bitişik dükkünm çırağına söylüyordu: — Git, bak, Belediye Reisi nerede ise bul, de ki ko- misyon klipte toplandı. Seni bekliyorlar, (Arkası var)