21 Temmuz 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

21 Temmuz 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İİ Polis dün Müddeinmumiliğe Mediha adlı bir çocuk getirdi. Tabibi adillerden farık ve mümeyyiz olup olmadığı soruluyordu. Me. diha, Sultanhamette Nakılbent caddesinde 34 numarada oturan merhum Mustafanın kı. zıdır. 13 yaşındadır. Evvelisi gün Taksimde Telgraf sokağında oturan yengesi Bayan Şöhretin evine gitmiş, yengesinin zümrüt taşlı bir altın iğnesi hoşuna gitmiş, göğsüne takmıştır. Eve dönünce 11 yaşındaki küçük kardeşi Zeki, Bu iğneyi ablasından aşırmış ve doğruca Kapalıçarşıda bir kuyumcuya gölürmüştür. Kuyumcu, bir iğneye bakmış, bir de yalı- nayak gelen çocuğu süzmüş.. kıymetli bir iğnenin böyle bir çocuğun eline geçemiyece- ğini düşünerek hırsızlık olmasından şüphe- | / Kan Gütme Kanunu 5236 numaralı kan gütme kanunu Haziranm 23 ündenberi tatbik mevki. ine geçmiş bulunuyor. Bu kanunun ilk tatbik edileceği adam da evvelki gün Galata rıhtınımda babasmm ka- muş. Çocuklar, Mahkemelerde ümrüt taşlı Altın iğnenin hikâyesi TD İP PN A İİ —ş—ş BİR AİLE | Ciğercinin KAVGASI | Gırtlağına Sultanahmet Sulh ikinci ceza hâki- mi, dün bir aile kavgasmın muhake- mesini bitirmiştir. Hâdise şudur; Perikli isminde birl, resodan ayrılmak istiyormuş, Çocuk. | mumiliğine Tahtakalede Zülfikar ha, ları Periklinin yanında kalmış, ken.| nında 4 numarada oturan Bozkırlı disi de akrabasmdan Marikanın ya, | Mehmet oğlu Ahmet adlı bir kahveci nma gitmiş. Fakat evvelki gün Fire. | getirdi. lddiaya göre Ahmet, evvelki $o Periklinin evine civar sokağa uğ- | gün gece yarısından sonra kafayı tüt ramış. Çocuklarını görmek istiyor. | sülemiş ve sokağa fırlamıştır. Bekçi- annelerini lenmiş ve sormuştur: i — Oğlum bu iğne galiba hırsızlık. Söyle 1, bunu nereden aşırdın? Zeki, bu sual karşısında kalınca yüzüğü de V kuyumcuda bırakarak tabanları kaldırmış X ve kaçmıya başlamıştır. Polis, arkasından yetişmiş ve yakaladığı zaman da bu iki elden geçen hırsızlama yüzüğün macerası anla- şılmıştır. Mediha kendisine şöyle bir zırlamıştır; — Ben yengemin evinde iken iğneyi göğ- süme takmıştım. Unutmuşum. Böylece eve geldim. Kardeşim de benden aşırmış. Çar. * şıya satmıya götürmüş, yakalanmış. Polis tahkikatını bitirdikten sonra küçük 4! suçluyu mahkemeye verecektir. , , var müdafaa ha. — m Sarılmış! karısı Fi.| Polis dün meşhutsuçlar müddelu, görünce | ler kendisine: TAN İ TEPEBAŞI BAHÇESİNDE | Mara rr Bu akşamdan itibaren Nevinde yekta, emsslsiz ve yeğüne komik soytarılar (Max - Gustavs - Gino) namindaki | FRATELLİNİ'leri Görecek ve sizi ağlatırcasma güldüreceklerdir, Avrupanın en büyük eğlence trupu ölan ve em- salsix muvaffakıyetler kazanan yeni varyete trupu KONSOMASYON FİATLARINDA ZAM YOKTUR. CUMARTESİ VE PAZAR GÜNLERİ saat 171/2da TEKMİL PROGRAMLA MATİNE - Istanbul Belediyesinden: 1 — İstanbul belediyesinin Eminönü ve Fatih şubeleri içinde 29 Temmuz 1937 tarihinden itibaren ve Beyoğlu ve Beşiktaş şubeleri içinde 5 Ağustos 937 tarihinden itibaren arkalıkla her nevi eşya taşmması yasak edilmiş tir. Bu yasak en kısa zamanda diğer belediye şubeleri mıntakalarında da tatbik edilecektir. 2 — Eminönü belediye şubesi içinde Valdehani iskele sinden Yağ iskelesine uzanan kıyıdaki hamal bölüklerile İpçiler, Asmaaltı, Gazcılar ve Çiçekpazarı hamal bölükle ri ve Galata cihetinde Yağkapanı iskelesi hamal bölüğü mıntakalarında, bu sahalar içinde kalmak ve hiç bir su retle dışarı çıkmamak şartile 1 Eylül 937 tarihine kadar arkalık kullanılmasına müsaade edilmiştir. Bu tarihten itibaren bu. sahalar içinde de el arabaları veya diğer nakil vasıtaları kullanılacaktır. 3 — Taşıma maksadile küfecilik yapılmasına muvak katen izin verilmiştir. Şu kadar ki bu taşıma usulünden münhasıran küçük hacimde zati eşya ve ev eşyasile hava yici zaruriye taşınması için istifade edilecektir. Hiç bir küfeye 50 kilodan fazla yük konmıyacağı gibi konacak eşya da gerek yükseklik ve gerek genişlik bakımından küfeleri 15 santimden fazla geçmiyecektir. (Bavul ve çanta gibi zati eşya ile çiçek ve fidanlar bu son kayıttan 18,30: Plâkla dans musikisi, ş 30: Konferans: Beyoğlu 20,00: Nezihe ve arkadaşları t8 fından Türk musikisi ve halk Sö kıları, 20,30: Ömer Rıza i dan arapça söylev. 20,45: Sö musikisi ve hâlk şarkıları (Sest. yarı) 21,15: Orkestra, 22,10:28 Jans Ve borsa haberleri ve gr Rünün programı, 22,30: PİâKİS olar, opera ve operet pal 20,00: Son, 5 Günün Program Özü SENPONİLER 20 Varşova: Plâkla senfoni 05 Viyana, Graz: Viyana filh nisi (Bruckner). 22.20: Prag dalgası: Dvorakın üçüncü d hik poemi, 22.30 Milâno - ToriMiz Florans: Senfoni (Rossini, KO kov, Müle, Straus, Vagner). HAFİF KONSERLER 7,10: Berlin kısa dalgasr: PX 7,30: Örkestra konseri, 11 kısa dalgası Plâk. 13; Plâk. Bükreş, Pldk musikisi, 1410 ris kıss dalgası: Liyondan KOR nakli. 15 Paris kısa dalgasi “| mojdan konser nakli. 15,454 RO kısı dalgası; Cetra orkestraskgaii Varşova: Orkestra, şarki, Roma kısa dalgası; Karışık Or#İ tra. 19,03: Bükreş: Sibicenand iğ kestrası, 19,10 Peste: Macaf musikisi plâkları. 10,45 Peşt&* lâ Mellas orkestrası, 20 Lâ p İ Macar musikisi, şarkıları ve havaları. 2i Ostrova, Pri Eğlenceli musiki, Strauas v8 Varşova, hafif musiki (Lehâfa rauss ve.) 21.10: Kolonya: D8Ğ lik orltestra heyeti, 21,40 Torili Triyeste; Karışık musiki. 2 Bükreş: Radyo salon ork 28 Peste: İrlanda akşamt, Prag ksıa dalgası: Önetrüm namına Refik Ahmet Seveğii hat ve arkadaşları tarafından TE 21.7-987 Bugünkü Program; Istanbul; Oğle neşriyatı: 12,30: Plâkla Türk mi 12.50: Havadis, 13,00: Mubi plâk neşriyatı, 14,00: Son. neşriyatı; tilini bir kurşunla öldüren Gönenli Tyastır, Bu kanuna göre, kan gütme yüzünden katil olan ailesi, oturdu. Zu yerden en aşağı 500 kilometre kadar uzağa nakleğilecektir. Yalnız bu nâkil bütün aileye şamil değildir. Cürüm işlendi zaman katilin bir dam altında yaşıyan usul ve fürula. rı, kardeşleri, karı veya kocasıdır. “Amca, dayı, hala, teyze, yenge, kay- nana, kaynata da İcap ederse mah- keme kararıyle nakledilebileceklerdir. Bu nakil de ancak cinayetin kan güt. me yüzünden çıktığı sabit olduktan sonra müddelumuminin tabriri talebi Üzerine ve muhskemesiz yapılacak- iü. Şehirler arasından çıkabilir, koşmuşlar, sarılmışlar. Perikli, karı- #ınm çocuklarını kaçıracağını san. mış, Onlara: — Hırsızlar, demiş, Marika ile Fi. reso da bu hitabı reddetmişler. Hâkim, üç suçlu ve âyai Zamanda |davacıyı üçer gün hâpse mahküm et- | ti. Fakat, suç karşılıklı işlendiği için iskat edildi. İki Çocuk Düşürme Vakası Oldu Ayni mahallede bir gin. fasıla ile iki çocuk düşürme hâdisesi olmuştur. Lülecihendekte 79 numaralı evde o- turan Mehmet Alinin kızı Leman ev. velki gün üç aylık bir çocuk düşür. müş fazla kan zayi ettiği için derhal Bence bu iş İstanbullular için artık | Haseki hastanesine | kaldırılmıştır. bir izzetinefis meselesi olmalı, Istan-| Dün de ayni mahallede Ol numaralı bulu maalesef alem olan bu pisliği| evde oturan Sadinin kızı Senai (ki ay kendimize yakıştırmadığımızı göster | lık bir çocuk düşürmüş ve Lemanın akıbetine uğradığı için Haseki kadın — Ahmet, git evine istirahat et, sokaklarda dolaşma, demişler, Fakat Ahmet bu tavsiyelere kulük asms- mış: — Sıcak odada ne yapacağım. Şöyle gabaka yalun ictediğim köşe Wazmda püfür püfür temiz hava alacağım de. miştir, Böylece sokaklarda dolaşmış, rezalet çıkaracak derecede ileri git- mediği için de bekçiler kendisine faz. ! la israr etmemişlerdir. Fakat, cebin- deki şişeyide midesine boşaltınca bir ciğercinin gırtlağna sarılmış ve bekçi Bayram bunun üzerine yuka. sma yapışmış, bir hâdiseye mahal vermeden Ahmedi karskola getirmiş- tir. Sultanahmet sulh üçüncü ceza hâkimi Kâmil, Ahmedin suçunu sabit gürdüğü için bir gün hapis cezası ver- miştir, —— ———— —— mumilik, bu iki hâd'se ile de alâkadar olmuş ve derhal tabibi adil Salih Ha- istisna edilmiştir. 4 — Iskelelerde deniz vasıtalarından kara vasıtalarma yükleme ve boşaltma işlerile kara vasıtalarından mağaza lara ve hanlara boşaltma ve buralardan na yukleme işlerinde arkalık Kulamıması dir. ba, kamyon ve kamyonet gibi vasıtaların sait olmıyan dar ve dik yokuşlarda nakliyat için arkalık kullanılabilir. Ancak bu nevi eşyanın yokuşların başına kadar araba veyahut kamyonla taşınmış olması lâzım şınacak her parça yükün yetmiş beş kilodan fazla olması caiz değildir. 6 — Her türlü deniz vasıtalarından yalnız kıyılara 5 — Şehrin muhtelif mıntakalarında bulunan ve ara konser. 24,10 Peşte. Çigan m si, OPERALAR, OPERETLER 20,50: Bükreş: Operet mi plâklar. 21,40; Prag kısa dö kara vasıtaları Çek halk oporalarından par © üz Romen “Yagli san Aİ, el ODA MUSIKISİ , n : 16,15 Roma kısa dalgasi: konser. 21,30 Bükreş: Oda kişi konseri. 22,15 Brüno, i Sentet. (J. N. Hummel). <iği RESITALLER işlemesine mü 17,15 Varşova: Silezya şar 18,40 Prag: Org resitali, 22 VE va: Chöpin'in eserlerinden Pi “ii konseri, 22.05: Prag kısa di Çek şarkıları 22.05: Bükreği mweti/ şarkılari, 23,20 Prag: * © | mmusilimlerin şarkılı konseri” DANS MUSIKISI 2210 Lâyprle, 28: Varşogir 20: Viyana; 23,30: Frankfurt ii geldiği gibi ta kadar kömür, kum ve tuğla ve çakıl ve kereste taşınma sında arkalık kullanılmasına izin verilmiştir. şimi hastaneye göndererek hastaları muayene ettirmiştir. Verilecek rapo- 7 — Bu tenbihler şimdilik seyyar satıcılar hakkında Tonya, ii BU AKŞAMKI KONFE 2 Bugün saat on dokuz buçuk | tanbul radyosunda Refik ! i ME ld a meliyiz, B. FELEK © Gelin görünmeden aşağıda bir odaya girdi. Ya- nındakiler yukarıya çıktılar. Erkek tarafı dünürleri köşeye kurulmuşlar, misafir hanımlarla konuşuyor. Jardı, Vaktin gecikmesine rağmen, hemen hepsi yaşlı olan bu hanımlar hâlâ yorulmamışlardı, Hepsi, ken- di gelinliğine ait bir fıkra söylemekle gece yarısını bulmuşlardı. Eğer bu fıkraları, küçük bir hikâye ka- dar uzatsalar, üç gün Üç gece bu odaya kapanmak lâzım gelecekti, Gelini getirenlerin içinde, Günerin annesini eskiden tanıyan bir kadın çıktı. Kadm, sa- mimi bir tavırla : — Inşallah, dedi. Yakında sizin de mürüvvetinizde bulunuruz. — Inşallah... — Hâfız Hanım nasıldır? — Şükür, iyidir. — Erden Efendi gelmiş diye işittim? — Evet bir aydan fazla oldu. — Öyle ise düğününüz yakın demek ? — Daha belli değil — Geçen kış, Hâfız Hanım önümüzdeki yaza, Er. den gelirse, demişti, — Kısmet. Bu kısmet sözünü söylerken, içini çekti. Yaza de. Zil, hattâ bugün olmasını o da istiyordu. Fakat bü. tün derdini burada dökmek değil, belki bir ucunu bi- le meydana veremezdi. Onun için sözünü değiştir. mek istedi: — Öğrenemedik, yarın kaçta yola çıkacağız? Gelinin annesi: — Küâhys, demin geldi, habar verdi. Yükler 8a- bah namazı çıkacakmış. Siz de öğle namazına yakın. Yemeği yedikten sonra inşallah. — Geç kalmaz miyız? — Yoo., Araba ile tutsa tutsa üç saat tutar, Ikin- diye varmaz, oradasınız. Misafirler kalktı. Vedalaştıktan sonra herkes oda- sina çekildi. Gelinle bir odada yatan akrabadan iki üç kız, yataklarmda kırışıp gülüşuyorlaraı, Gelin kı- maları bozulmasın diye ellerini oynatamıyor, iş gö- remiyor, su işemiyordu.. Ötekiler yardım için kaldık- ları halde “gelini üzmek, gelinle şakalaşmak kısmet açar” mış diye yapmadıkları kalmıyordu. Ğ O kadar yorgun bir hale geldiler ki birkaç deki- ka sonra odanın içinde üç dört kızın ince nefesleri işitilmeye başladı. Kızlar Muharebesi Araba iki kanadı açık kapının önünde durduğu vakit, dışarıdan bir ses işitildi: — Gelin inmiyor! Evin içinde taze seslerle bir gülüşme oldu. Her kes pencerelere üşüştü, (Gelin inmiyor) odemek (hediye almadan inmiyor) demekti. Ve bu âdet kim bilir ne zamandan beri kalmıştı. Gelin inmiyor. De- nildiği zaman damat, yahut en yakmı tarla, ev, el- mas, para gibi haline göre birşey bağışlar ve ondan #onra inerdi, Gi kizların teşvikiyle biraz yaşlılar ortaya bir mesele attılar: — Bu, damadın hakkıdır. Şimdi, ayak üstünde bir konuşma, bir çekişme başlamıştı, Kimi hediyeyi damat verecek, diyordu, kimi, zarar yok annesi de verebilir! iddiasında bu- lunuyordu. Fakat genç kızların iddiası üstün geldi. İkİ erkek Artinin çardaklı kahvesinde arkadaşlarile hastanesine kaldırılmıştır. Müddelu. |ra göre tahkikata devam edilecektir. | tatbik olunmıyacaktır. Sarı Zeybeği seyreden damadı koştular, Damat sa- bahtanberi misafirlerle kadeb tokuşturmaktan mem nun olduğundan neşesiz ve sümsük oturuyordü. Er. den ve arkadaşları alay ediyorlâr Ye mezelik böb- rek kebaplarını burnuna tutarak kızdırıyorlardı. Ali gelenlere isteksiz bir gözle baktı: ? . — Gelin arabadan inmiyor! Ali istifini bozmadan omuzlarını kaldırdı: — İyi ya; belki hoşuna gitmiştir. Biraz depoya doğru gezdirsinler, hevesi geçince iner, Alinin bu işi bildiği halde böyle cevap vermesi hepsini güldürdü. — Öyle değil canım, Ali Efendi. — Ya nasılmış ? — Yani, arabadan inmiyor, İşte, demekkilim er- mağanmı gözlüyor, Ali, somurtkanlığına rağmen tuhaflığını muhafa- za ediyordu, dedi ki: — İyi ya. Benden iyi armağan mı olur? Ölünce ye kadar bana baka baka çilesini doldursun. Bunun. Ja kanaat etmiyor mu? Arkadaşları etrafını aldılar: — Yapma canım, zevzekliğin sırası değil! — Arabada bekletmek ayıp olur, — 'Türemiz bu, ne dersin? 2, Erden kulağma eğilerek fısıldadı: vengil tarafından “Edebi b mevzulu bir konferans birlik... j bakarak ve haylardı. Amma da bol kere, tıyorsun Erden! Beyi birliği bulsam, ben Artin Ağ nın boynuna takarım da bütün veresiye deb” © battal çektiririm! — Erden kahkaha ile gülerek: — O kadar hasis olma canım. Demin bosüf rip te benden aldığın üç beşi birlik ne oldu? | Erdenin bu Sözü, Alinin aklını başıma rl dolu dolu olan gözlerinin minnettar bir di dene baktı. Bu sefer sesi titriyordu: — Öyle olsun, dedi, Söyleyin işte, İki adam geri dönerek koşmuya baglarke” l tekrar teesslirtinli gidermişti: it — Ne âlâ, ne âlâ! diyordu. Vallahi adasın Üye olacağı geliyor. Uç beşi bir yerde arabadan in Olur şey değil, ister misiniz şimdi merdiveni 4 desin de birşey daha istesin! i Birkaç kişi: K —ister!.. a Dediler. Ali onlara yalandan bir hiddetle b di — Öyle ya, sizden çıkmıyor. Hadi diyelim on yi sas (B.) (4378) — Ver üç tane bı *#Z Fas A " 5 verdik, bana sedire oturmak için de bir ar he etmiyeceğini.. Hep bir ağızdan alay ettiler. — Eder 2! « Ali göğsiinü yırtar gibi yaparak haykır” göl — Hay Allah! Ah, benim bu alnımın kar? “şet ah! Neyine lâzım senin evlenmek behey ©” Hu erenler! Eyvallah diyip sür hayatı. Pi böyle mi dedi behey ağzı kara! 0g Ali, bu komik hutbeden sonra doğruldu. rını bir çekiştirdi, öksürdü. — Birşey okuyacak! — Mutlaka kendi üzerine bir hicviye. — Hepsine hepsine! li epsin, yar #FP. EİPAŞ PE

Bu sayıdan diğer sayfalar: