10 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

10 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

0 gi # gibi cihan şampiyonlarının şampiyo- Tekirdağlının bir saat güreşti, | Tekir Vandervelt Afrika , Tekirdağlı Hüseyine : Zamanın Koca Yusufu “ demek mümkünmüdür: Türkiye başpehlivanı Tekirdağlı Hüseyin Taksim stadında kar- şılaştığı Cenubi Afrika şampiyonunu üç saniye sırtüstü zaptede- mediğinden rakibile berabere kaldı. Eğer Taksimdeki güreş ala- franga nizamlar altında icra olunsaydı, Tekirdağlı hasmını en aşağı on kere yenmiş addolunurdu. Çünkü, bir saatlik güreşte Afrika şampiyonunun iki omuzunu birer 83 niye olmak re beliki on Kere mi dere yasladı. Fakat tuttuğu güreş profesyonel serbest güreş hizamları- na göre idare olunuyordu. O güreşte gwlip gelmek için de hasmın iki omu- zunu hakem Üç sayı saymcya dar yerde zaptetmek icap ediyordu. Nizamnamenin bu noktasmı tamam- Kyamadığından Tekirdağlı pek hâkim Ve çok ezerek çarpıştığı bir hasma karşı galibiyet hükmünü alamadı. » Tekirdağın taraftarları başpehli vanımızın Afrikalıyı üç saniye zapte- denemesine rağmen kendisine “zama nın Koca Yusuf,, n lâkabmı"takmak. ta tereddüt etmiyorlar, Biz evvelâ Tekirdağlıya “zamanm koca Yusuf, u denebilir mi, dene mez mi7 Meselesini tetkik edelim, on dan sonra Tekirdağlının serbest güreş te eşsiz bir pehlivan olabilmesi için neler lâzım olduğunu hesaplarız. Merhum koca Yusuf kendi zama nında, Aliço, Katrancı, Makarnacı, “Adalı, Kurtdereli ve Kara Ahmet gibi okkuları ve pehlivanlıkları çok dol gun: güreşçiler arasmdan seçilmişti. Tekirdağlı da kendi zamanı Olan bu seneler akranları arasında seçil- miş ve âyarindaki pehlivanlarla b kaç &ere imtihan olarak kıymetini göstermiştir. Yalnız Tekirdağınm emsalleri içinden şüphe gölürmez bir şekilde sivrildiği güreş yağlı gi- reşlir. Merhum (OoYusufun Oak rahlarını yukarıda saydık. Tekirdağ- hnm emsalleri de malümdur. Rakip. leri srasındaki farkları gözetmek, ve yağlı güreşe ait kulmak şartile, Te. kirdağlıya “zumasm Koca Yusuf, u varlarndan maz zannmdayız. Yalnız Tekir: y gerbest güresten de “zamanın koca Yusuf, u lâkabını vermek şimdilik pek doğru olmasa gerek Çünkü, Koca Yusuf yağlı güreşte vatendasları arasmda nekadar ns- mağlüp idise, alafrangada, echebi pehlivanları içinde o kadar emsalsiz bir güreşci olduğunu Pariste ve A- merikada cihana karşı ispat eylemi tir Vâkıa Yusuf alafrangayı pek eniş, Amma onun kuvveti meşhur cihan nı haklamıya kâfi gelir- Bizim Tekirdağlının da sivrilmiş ecnebi pehlivanlarından nekadar daha yüksek kuvvette olduğunu cenubi Afrikalı önünde de gördük, Kendin- den on bes kilo haf'f olsa da, doksan © sekiz kiloluk bir adamı yerden yere çarpmak kolay bir iş değildi, Yalnız, “Tekirdarlı bugün bildiği kadar oyun- Ja Amerikaya giderse. Koca Yusuf nu &nvanmı kazanabilir mi” S.wri tasdikle karalamak güç olur. Çünkü 'eenubi Afrikalıdan daha ağır, daha kuvvetli ve daha usta mehlivanların ka-| Boğazı geçme ve Mukavemet Yarışları İstanbul su sporlar: ajanlığından: 14-8-937 cumartesi günü saat 11 de Hisaria Bebek 15-8-937 Pazar günü yine saat 11 de Behekle Moda urasın da iki mukavemet yüzme yarışı yapı Tacaktır. Su sporları federasyonu amatör o. lan her yüzücünün bu yarışlara işti- rakine müsaade ettiğinden müsaba- kaya girmek arzu edenlerin müsaba- ka günleri saat 10 da Bebekte Gale- tasaray klübünde tertip heyetine mü racaat etmeleri kifayet eder. Yüzücüleri her iki günde de bir motör saat 8/30 la Sirkeciden alarak müsabaka mahalline götürecektir. Topkapıdaki Maçlar Dün Topkapı sahasında Fener. yılmaz klübüyle Topkapı arasmda genç B ve A takımları olmak üze- re üç maç yapıldı. Genç takimlar maçını Topkapı 1 - O kazandı. B takımları 4 . 4 be rabere kaldılar, Son olarak yapılan birinci takımlar maçında güzel bir oyun çıkaran Feneryılmazlılar Top kapıyı 5 - 1 gibi kati bir sayı far. Kile mağlhp ettiler, Angelidis İçin Çıkan Şayia Fenerbahçeli Angelidisin müslüman « İolmak için vilâyete müracaat ettiği bir sayia olarak sporcular arasında çıkmıştı. Yaptığımız tahkikata göre Angelidis viliyete müracaat etmiş de ildir. Kürek Yarışlarında Pazar günkü kürek yarışları müna sebetile Galattsaraym birincilik ka- İzandığımı gösteren yazmın serlevha- smdr (Galatasaray bir de kupa ka- gandı) yerine kupa kelimesi yünlış- İlıkla birincilik şeklinde dizildiğini bile diririz. adedi Amerikada düzineyi geçmekte- dir. İşte Tekirdağlının bilmesi icap eden en canlı nokta budur. Allahın verdiği kuvvetin yarısı kadar, serbest güreş oyunlarının bilhassa rakibi altta üç saniye zaptetmek taraflarına İyice &- lışırsa, o vakit başpehlivanımıza “Tür kiyede ve cihande zamanımızın koca Yusuf, u lâkabını gönül rahatlığile takabiliriz. Tİ çparrmamazz ALLO! ALLO! Cim Londos Bugün Pariste Güreşiyor Yunanlı Cim Londosun Paris. te güreşeceğini ve buraya gele- Ç miyeceğini evvelâ biz haber ver- mistik. Yunanlı pehlivanla kar. şılaşmak üzere seçilen pehlivan, ) Nowina isminde pek mahir ve gok çevik bir adamdır. Fransızların “yılan gibi güre- N iyor, dedikleri Nowina cüssece hafiftir, Adeta bir atlet kadar * S ince ve hafif olan bu meharetii güreşçinin miiteaddlit serbest gü- $ ! Teş oyunları bilen Yunanlı $ © Londosla yapacağı müsabakanın ş V çok cazip olacağı tahmin edi. Ç mektedir, j Ikisi de fenni güreşen rakipler arasındaki müsabakanın ya pek $ seri biteceği, yahut hayli uzayıp, halka serbest güreşin bütün İn- celiklerini farkettirecek sahme- 4 lere vesile olacağı münekkitler | tarafından yazılmaktadır. Tamam İki Yeni Alman Rekoru Ağustos başmda Berlinde dokuz millete mensup yüzlerce atletin işti- râk ettiği beynelmilel atletizm müsa. bakasında iki yeni Alınan rekoru kı- rılmıştır. Bunlardan birisi (Lâyipzig) N at- let (Lang) un uzun atlamada elde ot- tiği ZTometre 90 sanümdir. Eski Te- kor 7 metre #2 santim | bu ağlete ait idi. İ Bu yarışın dünya rekoru 8 metre 13 santim olup Amerikali meşbur Owens ismindeki zenciye aittir. Diğeri (Dresden) şehri atletlerin- den (Harbig) in 400 metre düz koşu. da elde ettiği 47 saniye 6/10 dur. Es ki rekor 47 saniye 8/10 olarak Mag- daburglu Büehner'in idi. Bu mesafenin dünya rekoru 46 sa İniye 1/10 dur ve Amerikalı Wiliamsa aittir. N A! , |, | i | | | / ; j Rus Takımı İngilizleri Yendi Pariste yapılan işçiler futbol turnu vasmda Rusyayı temsil eden Spartar İtakımı İngiliz işçilerinin seçme tük İlarnı dört golle yenmiştir. M. Kemalpaşada Güreş Müsabakaları M. Kemalpaşa, (TAN) — 29 Ağus tos Pazar günü ilçemiz Kızılay Kuru- mu menfaatine serbest ve yağlı güreş müsabakaları yapılacaktır. Güreşler. den başka muhtelif spor müsabaka- ları da tertip edilecek ve serbest gü- reş birincisine 100 lira, yağlı güreş birincisine S0 lira, ikinciye 40 lira mü kâfat verilecektir. Derece alan diğer pehlivanlara ve müsabakalarda kaza- nanlara muhtelif heğiyeler ve mükâ- fatlar dağıtılacaktır. Bilecikte Spor Hareketleri Bilecik (TAN) —İki sene e..1 gayri federe üç klüple kurulmuş olan spor bölgesi vilâyetin her tara- fına kol budak salarak ve bütün genç liği ele alarak geçen sene yeniden ye di klüp açmış ve bu sene ise klüp adedini 15 e iblâğ etmiştir. 8 Ağustos ta ik maç Bilecik - it ikincisi Bozüyük - Gölpazarı arasında yapı- lacak ve birer hafta fasıla İle diğer klüplerin müsabakasına devam edi - lecektir. Birinciliği kazanan klübe bölgece bir Atatürk büstü hediye e- dilecektir. Bizi giüimlülk mikâ el ört sene sonra günün birin- de motöründe çalıştığım &- dam, sizlere ömür oldu, Oğlu mo- törcülükten anlamazmış. Motörleri sattı, Yeni mal bi motörleri alır almaz ilk iş olarak bizi çıkardı. Da ha 6 zaman yirmi iki yaşımda ver yoğum. Dört senedir de motörde ça laşmaşım. Başka iş istemiyorum. Motör cülüğü, denizi seviyorum. İnat et- tim, Sekiz ay boşta dolaştım. Mo- törcülükten başka iş aramadım. Fakat pederin bir apartıman ka- pıcısı olduğunu söylemiştim gali- ba, Onun evinde yatıp kalkıyor, Yİ yip içiyordum. İşte bu arada a- nam hastalandı. Ay, vay demiye kalmadı. Güvieti, giti Bes in Azan”hâyırlar yazsm başma, onu bekliyormuş sanki, hemen dördün cü kutta Bizmetçilik eden bir vos mayı mikthiadı. Aldr getirdi bizim alt kata. Birkaç zaman sonra da baktım beni kıskanmıya başladı... Ah Beyim, Paşazadem, efendim... Mütehassıs işçi demek kolay, gel de sen bizim hayatımızı bir geçir, görürsün. İnsan istediği bir İşi sonuna kadar muhafaza edeyim di yince yaşıyabilir mi7. Hâ, ne diyordum.. Affedersin, sözüm, şu demekti ki. Bizim mo- Yuk beni kıskandıkça kert yosma da böbürlendi, böbürlendi, başladı bu defa mahsus babamın kiskanç kığını âlevlemek için Onun yanın- da bana iltifat etmiye. Baktım ba- bamı kan boğacak... Üste bir de ti- tizliği tuttu. Tanrinin günü söylen Mmiye başladı : “© Korn herif, utanıp urlan- man yok mu? Bu yaşımda bir da seni mi besliyeceğim. Motörcülü- ğü Allah sana o cehennemlik ana» nın karnımda mi eline verdi. İş mi yok?, Al bir küfe hamallık et, tak omuzuna bir değnek, yoğurt sat. O da mı yok, enayi misin, motör- den anlıyorsan, elektrikçilik yap. Yahut ta bir sobücınn yanma çi- rak gir... Sesiz ay bu. Sekiz aydır seni besliyorum.” Serde gönelik var. Bu sözler pek arma gitti, Motörcülüğü kim dü- şlinür, ne iş olursa olsun yapmıya karar verdim, Aldım başımı nasil olursa olsun iş aramıya koyuldum. Ne olursa olsun diyordum. Fakat ancak be $#y İş aradıktan sonra girdim bir dökümhaneye... Döküm henede iş bal gibi idi, Kalıplarda çalışıyordum. Enayi de değiliz. Öğrendim beyim. İki sene kadar orada çalıştım, çalışmadım, As- kerliğim çıktı, Vatan millet vazi- fesi... Kaçanın Allah belâsmı ver- #in.. Girdik askerliğe.. Müddetimi gi ikmal ettik, çıktık... Fabrikaya döndük... Şimdi iş yok dediler, Ye- rime bir başkasın: almışlar. Bunu görünce: : “.- Burası benim yerimdir de- dim, Ben askerlik vazifemi yap- mak için çıkmıştım. Bu nasıl olur. Ben gelince yerime almanm çıka- rlması lâzım. Lâzum amma o yeni geleni çıkarmadılar. “— Olamaz!” dediler. Sonra öğrendim ki, bu adam bi- zim fabrikadan en fazla alış veriş yapan tüccarın oturduğu apartıma- na, elektrikleri takan ustanın ye- EN a ye nl AMELE Mİ İİ / Yazan: bi N ; Suat Dervi Suat Dervişi İrrrererrrrre) ni evlendiği kadınm, erkek karde- şinin sevdiği kızın ağabeyi imiş. Bu erkek kardeş, sevdiği kadına hoş görünmek ve ağabeyinin gözü- Me.girmek için ablasma söylemiş, ablası Kürt kusasma, kocası da tic carm elei iklerini; 2. sımacaal laliP miş. Bayan da tüccara yalvarmış. Tüccar da efendicağızıma söyliye- yim, bu adama iltimas etmiş. Bak- tım, herif nüfuzlu... “Bununla biz boy ölçüşemeyiz.” dedim, Oradan kirişi kırdım, u sıralarda yaş ta yirmi be- ge yaklaştı. Siz bizim bey babamız, amcamız sayılırsınız. Siz den saklamıya ne hacet, insan O yaşlarda başka şeyler düşünmiye başlıyor. Genç kızların bakışları in sana daha süzgün, belleri daha kıv rak, adim atışları daha oynak gö- rünüyor. Meselâ eve gidince: Gönül sizi karşılıyan bir kadın olsun ist. yor.. Cahillik igte!. Insan öyle zan- ediyor ki, evdeki bu kadın yalniz güler, yalhız okşar, yaltaklanır, 86- ver, Ne su ister, ne ekmek ister, ne de Çocuk fabrikası gibi senede iki- şer ikişer yumurcaklar dünyaya ge tirir... Ah bayım., Ah, Siyah gözlüklü adamın yüzünün yarısını bu gözlükler örtüyor, başi hep ayni vaziyette, kolları kımılda- mıyor. Yüzünün açık kalan kıs daki çizgilerin mânası hiç değişme den #akin, sekin duruyor ve onu dinliyor.. Öteki içinden taşıp du- daklarından dökülen derdine kon- dini kapmış goyuvermiş, eliyle ge- niş, geniş işaretler yaparak hop söyleniyor: — Işte bu skla uyduk.. Bizde de bir eksik etek olsun dedik. Fakat ne mümkün, biz o sıralarda beş al- tı ay han köşelerinin bekâr odala- rında kıvrandık. Çünkü babam be- ni evden koymuştu. Ya. Baba gü- ya!.. Ah bayım bir de o faslı anlat- sam, ağlarsın, Benim hayatım ha- yat değil, roman. Roman' amma ben şimdi ondan bahsedecek deği- lim,. Evet ne diyordum. Bekâr 6- dalarında beş ay sürüm sürüm sü- ründüm ve işte böyle inlediğim gün Jerden bir gün yolda uskerlikte 1- ken bana çavuşluk etmiş olan bir İstanbulluya rastgeldim: “.— Hayrola, halin sedir... Uyuz mu oldun, miskin İlletine mi tutmi- dun!” dedi, Ben kendimde değildim. Meğer yüzüm, gözüm pire, bit, tahtakuru- su, tatarcık, sivrisinek, karasinek yeniğinden yara bere içinde kal- mış. Hali anlattım: “... Gel bizim dükkâna dedi, sa na bir marangoz çıraklığı bi Ben marangozluk bilmeli, MÜTEHASSIS geri cesaret edemedim. Açlık vr tan, sefalet bir taraftan. yım, Allah insanın canmı cak mı, ne yapsan almaz... 8a o sefalete dağlar, taşlar İZÜ mazdı, amma... Ne ise daha yım mı bayım, kaç kılığa mi. Iş bulur bulmaz, hemen zi bir aldım. Evlendim. Aldığım ki kumada çalışıyordu, Günde beş kuruş kazancı var. Ben df da on beş lira alıyordum. miz üstünden dokuz ayon mam oluncıya kadar mahalle vesine çıkamaz oldum. rmın namusuna söylenecek muş meğer. Günahı almışiğ- nız Karnın cinsi lânetli imi Kuz ay on gün sonra biri Kö erkek iki tosun gidi yavru ya getirmez mi? İkizleri ni Takarağız? Karı evde kaldı. zikli, iştiha da açıldı. lığı yetişmez oldu. Bakkala sahibine borç. borç, bor» yacak, daha iyi bir iş arayay dim. Dokuma fabrikasının k5! bizimkini taruyordu. Bana timas etti, dokumaya girdim. & yi # mişbeş, seksen çıkıyordu Fakat bu defa da yine ör ay daha doğrusu, yeni idare m Salih yetişti, fabrikada ıslah &. Yaşlı işçileri çıkardı. Er£€ çileri çıkardı. Fabrikaya çöl cuk doldurdu. Parmak kadaf le kızları makine başına mektebe gidip okuyacak ç0Cü 20 ibadullah, beşi çeyreğe, yani kısası günü yirmi beş, otu?8 haydi kıriza... Bu sırada, bizi ler, büyümeden ardlarına bi” iki, bir kere daha iki gelmiş: ce ilk ikizlerin üstüne dört geçmişti, Ev, ev değil, man” rının cinsi kötü imiş. Meğef si de zaten Üçüzmüş ya! alır mıydım böyle soysuzaU 8t Üçlüzden aşığı doğurmaz! hus karı... Hem de hepsini türmüş. Amerikada bir kor? nesi beş doğurdu, kıyametler buraya sineması geldi, bütü” ya onunla meşgul, Bizim kayi 8e, fabrikaların yolladığı m prinç unlarile değil, daha #lfi ken, sovan ekmek verere” rerek onların hepsini aslan 8 an yı p yi w Ami ça ys wi dün)” yw Derket beş lira, marangoz çaraklığı g La Ci Ge # Ki e ARAN . A ei ibi yütmüş. Meselâ bizimki # ayri ölmüş- kardeşlerinden bir; bun kazanma düşüp vanlık edermiş, biri de tifodan gitti. Otekiler de #Ü duruyorlar. Altı yedi tane jA hepsi de iri, yarı yemezler, dl ler, yine de şişer dururlar. (Arkası 9 e y #xİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: