22 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

22 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇSPoOrR) DÜNKÜ YÜZMELERDE Üç yeni Türkiye yapıldı rekoru Susporları Federasyonu tarafmdan davet edilen Macar yülzücüleri dün sabah konvansiyonel ile 9 kişilik bir kafile halinde şehrimize gelmişler ve öğleden onru da Moda yüzme havu- mında birinci müsabakalarmı milli Yüzme takımımızla yapmışlardır. Bü- yük bir kalabalık tarafndan takip e. dilen yüzme ve su topu müsabakaları büyük bir intizam içinde geçmiş ve füç te Türkiye rekoru kırılmıştır, Mü- sabakalarda alman dereceleri sırssr- le yazıyoruz: 100 Metre Serbest: Bu müsabakaya iştirak eden Ma- car Bathi çok sıkt bir mücadeleden sonra Halil ve Mahmudu ancak bir e farkla geçerek birinci gelebil- I Bathi (Macar) 1.28 TI Halil 1.42 YI Mahmut 14.2 Küçükler arasında 100 metre sirt. Üstü: I Kemal (Beykoz) 135.4 1 Kâzım (G. .) 136.2 IN Zeki (Beykoz), 100 metre kurbağalama: Bu müsabaka programda 200 met- re olarak bildirildiği halde yorgunluk. ları doluyısiyle Macarların itirazı ü zerine 100 metre olarak yapıldı. Ve 'Törük Macar nefis bir stil ile yüzerek birinelliği aldı. Ve ikinci gelen Mekin yeni Türkiye rekoru yaptı. I Törük (Macar) 119.6 TI Mekin 1.26.3 yeni Türkiye reko- ru. HI Eftal 133.6 200 metre serbest küçtükler: Bu müsabakaya yalnız Beykozdan | Ibrahim iştirak etti, Ve 3.4.2 derece ile birinci oldu. 400 metre serbest: Bu müsabakaya dört Türk bir Ma. car yüzücü iştirak etti, Ve Halil son elli metreye kadar beraber gittiği Macar yüzücüsünü büyük bir enerji sarfederek iki metre farkla geçmiye muvaffak olarak yeni bir Türkiye re- koru tesis etti. TI Halil 5.20.8 TI Voytek (Macar) 5.238 TI Mahmut. Küçükler arasında Türk bayrak yarışı: Bu müsabakaya Beykoz ve Galata- saray küçükleri iştirak ettiler. Ve Galatasaray küçükleri 4.256ile bi- rinci Beykoz ikinci oldu, 4 X 100 bayrak yarışı: Rauf, Mahmut, Orhan, Halilden mütegekki! Türk takımı Macarlarm Şaroşi, Lemhini, Törük, Bahti'den mürekkep bayrak takımını 5 metre farkla geçerek birinci geldi ve yeni bir Türkiye rekoru yaptı. 1 — Türk takımı 4.25 TI Macar takımı 4.35 Küçükler arasında su topu müsa, bakası: Yüzmelerden sonra Galatasaray ve Beykoz küçükleri arasmda su topu müsabakası yapıldı. Ve Galatasaray küçükleri 5 — 3 galip geldiler. mame ; Buginkü Spor 2 ; Hareketleri # 1 — Moda yüzme havuzunda 4 # saat 14 te Macar — Türk yüzü. ğ $ cüleri arasında yüzme ve su topu # # müsabakaları. # # 2 — Fener Stadında saat 165 # dn Macar — Türk atletleri ara- $ # sında atletizm müsabakaları, © $ ld — Velietendide saat 15,30da £ at koyuları. / i — Tarabyada (o Tokatlıyan 4 * kortlarında tenis maçları. / İ 5 — Festival güreşleri Taksim * Stnümda seat 21,30 da. / Dünkü yüzmelerde 400 metre birincisi Türkiyeden Halil ve ikincisi Macar Voytek Macar — Türk su topu müsabaksı: Sıra günün en mühim müsabaka- sına gelmişti. Macarlar su topünda en ileride gelen milletlerden olduğu milli takımları hali hazırda dünya sampiyonu bulunduğundan bilhassa bu müsabakaya ehemmiyet veriliyor. du. Maç neticesinde Macar oyuncula- rı bü spordaki tefevvuklarınr adama» kıllı gösterdiler ve çök hâkim bir o- yundan sonra su topu takımımızı 11-1 gibi büyük bir sayı farkiyle yenmiye muvaffak oldular. Bizde daha henüz Yeni olan bu spor şubesinde uğradığı ve İmiz mağlübiyetten zerre kadar müte- | Jessir olmamalarını yüzücülerimize bilhassa, tavsiye ederiz. Kabul etmek mecburiyetindeyiz ki onlar bizden çok yüksektir. Müsabakalar ikincisine bugün yi. ne Moda havuzunda saat 14 te devam edilecektir. Ailelini M di Derece Cuma günü şehrimize gelen Macar atletleri ilk müsabakalarını dün Mil Hi Takım namzetlerile Fener stadında yaptılar. Müsabakaların parasız ol. ması ve gelen Mücar atletleri arasıns da dünyanm sayılı sporcuları bülün- ması sahaya oldukça ka'abalık topla- mıştı, Müsabakalara saat 16 da 110 metre manialı yarışla başlandı. Alı. nan dereceleri sarasile yazıyoruz: 110 Mânialı: 1 Sabo (Macar 55 TI Faik 156 Bu müsabakada Faik Türkiye re. | korunu egale etmistir. 100 Metre: Bu müsabakada “Macarlar meş- hur Geneş'i 10.4 gibi memleketimiz- de hiç görmediğimiz ve Avrupada bi- le ender tesadüf edilen bir derece yaptı. I Geneş (Macar) TI Near (Macar) MI Melih 800 Metre: Bu müsabaka bizim koşucuların büyük bir teknik hatasına sahne ol du.Çok kuvvetli bir atlet olan Macara müsabakanm nihayetlenmesine 300 metre kalarak Geliple Recebin atak yaparak öne geçmeleri ve sonradan şişmeleri rahatlıkla birinciliği ver- dirdi 104 10.66 1 T'Gömböş “(Macar) TH Galip TI Recep Gülle atma: 203 219 KAİ I Sani (Macar) ösabakaları Macar Atletleri Iyi Aldılar ği 3 bin metrede birinciliği alan Macar koşucusu H Veysi 13.11 3,000 Metre: | Bu müsabakanm rekortmeni olan Rıza Maksut henüz formuba girmedi ğinden müsabakayı tamamlıyamadı ve Mücâr atlet rahatlıkla birinçi gel. di 945 022 I Nemeş (Macar) ML Artin Balkan bayrak yarışı: Recep, Firuzan, Melih, Vedat şek- İlinde koşan takımımız Macarlara 30 metre geçilmesine rağmen 800 metre- de Recebin 2 dakika gibi çok güzel İbir derece yapması yeni bir Türkiy: rekoru kazanmamıza sebep oldu. 1 Macar takımı 3.272 11 Türk takımı 332 yeni Türkiye rekoru. Sırıkla yüksek atlama: Bu müsabakada günün en parlak deri i yapıldı. Bizimkilerin üç met re atlamıyarak finale kalamadığı bu müsabakada Macar atleti 4 metre 5 gantim atlıyarak yeni bir Macar re koru yaptı. 1 Jufka (Macar) | TM Sani (Macar) Uzun atlama: Bu müsabakada da aletlerimiz çok İ bozuk atladıklarından iyi bir derece yapamadılar, I Şambov (Macar) TI Near (Macar) 6.88 İ MI Fuik 5.05 Müsabakalara bugün yine Fener stadında saat 16 da devam edilecek- İtir. 405 3.20 700 .8- 937 — 2 çin nikâyesi v e dil arp kayalıkların kucakladığı bu manastıra girdiği günden beri on dört yıl geçmişti Tam on dört yıldır dünya on dan uzak, o dünyaya küskündü. Hayatın en büyük ışığı zevk ise o, on dört yıldır ışıktan mahrum- du. Sarp kayalar, taş odalar ara- sında geçen bir hsyatın en küçük bir zevki olamazdı. Hayat verici güneş bile buralarda insan eritici bir cehennemden başka birşey de. Zildi. Yüksek kayaların gölgeleri yıldızları kovan merhamet nedir bilmez gaddar birer hükümdarı. On bir kişi idiler. Üçü, sarı hummadan ölmüştü. Sayıları se- kize inmişti. Kendilerini yarı ölü, telâkki ettikleri için bu korkunç hastalığın avucunda can verenleri, manasi her” Veli Afireeldam. bir yerine gümmekten çekinme- mişlerdi. Onların cenazelerini elle. kucaklamış ve taşrmışlardı. Ansne icabı, arkadaşlarını öpmüşlerdi de birer defa, Te lenecek ispirtoları, koruyucu ilâç- ları yoktu. Bununla beraber has. talığa tutulmamışlardı. Bir vakit- ler bazıları belki de medeniyet ve cemiyet içinde yaşamış bu insan. lar, hayata küstükten sonra ölüm korkusunu hissedemiyecek kadar körleşmişlerdi. Gördükleri kayalar, Yiyecekleri bir avuç hamurdu. Avurtlarında- ki gölgeler, matemlerinin birer sancağma benziyordu. 'n yenileri Yine o, o zavallı “Len - Yel yaslıklar üzerinde silzade, insan vücudunun taham- mülünü, bu diri ölüler cehenneinizde on şu kadar yıl büsbütün ölmedik- ten sonra o kadar iyi (o anlamıştı ki!.. Bu tahammüle muğberdi de, O, buraya ölürüm emniyeti ile gelmişti. Başından geçen macera, ondan yeryüzünln en tatlı duygu- su olan yaşamak hırsmı gasbede- cek kadar hazindi. Japon olsaydı, bir iâhza (Odurmaz, bir hançerle karnını deşerdi, Japon 'değildi ve onun mezhebinde intihar, bir er- kek için en büyük şerefsizlikti. U- zun boylu düşünmüş, ümitsiz krv- ranmış, kendisini öld'ürmelerini ar- kadaşlarından dilenmiş, onun her emrini bir mabut sesi kadar saygı ile dinliyen köleleri bile bu dileği yerine getirmekten © kaçınmıştı. Bakmıştı, başka çare yok, yer- yüzünün en korkunç azap çanağını aramıştı. Bu manastır meşhurdu. Katırlar üstünde dört gün süren bir istıraptan sonra, manastırdaki» lere yukarıdan saatlerce yalvara yalvara, kalm bir halattan kaya - rak bu cehenneme inmişti. Hayata o kadar küskündü ki ilk gece uykusunu şaşırtan baykuş sesleri, “Pekin, barlarmın zarif dans nağmelerine alışkın bu deli- kanlıyı hiç te titretmemişti. Göz- lerinde yalnız bir hayal: Sevgiliyi öpen bir sevilen!... Eevgili o İdi sevdiği, Sevilen... Işte facianın ruhu!.. Kendisi de. ğildi bul.. Bir zamanlar böyle | başka bir adam olduğunu göster- DİRİLER C Tİ Çeviren : , vü , rss mişti, Ah. Bu hatıra! Bu ha- kikat!.. is Beck eşsiz bir Ingiliz gü- zeliydi. “Len - Yen, onu Pekinin bir susresinde tanımıştı. Bir tayyare mühendisi olduğunu öğrenir öğrenmez İngiliz kadını 0- na büyük bir alâka göstermiş, en büyük merakının tayyarecilik olduğunu söylemiş, hattâ Çin eyu- letlerinde kurulacak bir tayyare fabrikasının müessislerinden olmak istediğini bile ilâve etmişti. “Len- 5 bahanesiyle koyulaşan ar kadaşlık, gel zaman, git zaman, çılgın bir sevda ile kucaklaşmış- tı. Çin delikanlısı bir cahil değil- di, İngilterede okumuş, mühendis- lik kadar 'hayat felsefesini de, dünyanın en büyük üniversitesin- de kavramıştı. Bir Çinlinin Avru. palı indinde hölâ ne türlü bir sarı çıyan gibi göründüğünü biliyor- du. Amma sevgi, herşeyi unuttu- ran ve en olmaz işleri olur gibi gösteren meşum sevgi, sergüzeşt- gi bir ruh taşır bu kadınm kendisi- ni sevebileceğini sandıracak kadar onu kür edivermişti. Pekin bahçe. leri yeşilliklerinde vücutlar buluş- muş, mehtapların pırıldattığı pen- cerelerde ebedi vaatlar verilmişti. Çinli genç, hepsine de inanmıştı. Artık bütün varlık bu sevda, bü- tlin dünya onun için bu vaatler- di, Sevgiliyi sevindirmek iğin aile servetinin büyük bir kısmını feda etmiye ve bir fabrika kurmıya bi. le karar vermişti. Servet, kalelerin hem de en çürüğüdür. Günün bi- rinde bir kargaşalık, bir ihtilâl, genç asilzadenin bütün mali nelerini on para etmez bir kül yığı- nı haline koymuştu. İşteo gün bir ses işitmişti: — Budala". Sen benim için bir servet kaynağıydın!.. Servet yok olduktan sonra iltifata değer nen yar kil... — Ya sevgi”... Diye haykırmıştı. Bir kahkaha: — Sevgi, benim sevdiğimde!. O, sen değilsin!.. Ayni gece, sevgilinin köşkü ö- nünde dolaşan Çin çocuğu, sevdi. ğinin hayalini, pencerenin İnce tülleri arkasında, bir bar garsonu ile kucaklaşırken görmüştü. O da- kika, hayata karşı milthiş bir kin insanlığa karşı ürpertici bir s0- ğukluk, onun varlığını kaplamıştı. Güneş bir gece, yaşamak bir zül, saadet bir serap gibi görünmüştü artık ona!,, Üniversitede okuduk. larmı bir an İçinde unutan ve en iptidal bir insan kadar basitleşive- ren ruhu, yalnız birşey kavrıya- bilmişti: “Sevgiye ihanetin do- ğurduğu kin ve acı, yeryüzünün en tatlı bir hevesi olan yaşamak zev- kini birlâhza içinde insanın ru. hundan sökebilir ve bundan daha korkunç bir Azrail yoktur. | EHENNEMİ 1 dördüncü yılın per” | ki gibi bir istırap Dr Dünyadan uzuklaşmışları" yg zarında ondan başka herke yor. Hiçbir şey düşünmüyor göl ğ rünen o, yine acı hataralar turabiyle kıvranıyor. Hâlâ “ag diği için kâinata kini p kinden fazla, Ötekiler dun &öf tılar. “Len - Yen,, bunu VA agi dı, “Din,, diye inlemekten — birşey bilmiyen yedi cahili “4 hayvanın arasnda, tahsili 4 muhakemenin hissesiyle w yalnız o. Düşünüyor: “deri dın, a rastlasa ne yapar”. # fikir.! Mezar içinde dirilerin Ansızın bir tarraka!.. gi Yen;, ayağa frlıyor. Cahil e | Fer tedi htm azar yalnız ©. Yıldızlar ağlamıyor, Gök e danmıyor. Bu uğultu, İi Sesi, Tayyareler geçiyor Ansızın bir taraka asi parçalandı ve yığm ateş bif gi demirle metruk manast 0 danma abandı. Cahil mütesf yi Allahm gazabı çökmüş gibi © karak sedirierinden barla kaçıştılar. Kaçmıyan ve par$” e makineye doğru koşan tek Kİİ Bir tayyare yanıyor. Ölen 1 yanında ölmiyen bir insan Vw “Len - Yen,, onu kucal ateş dışına çıkarıyor. pps bir makine” g kanı, rahipler mezar celerine ilk defa olarak bi” serpti. Amma, kurtarılanla ts gözleri karşılaşır karşıla kalbin feryadı. âteşlerin sünü susturdu — Len » Yet — Seni... # Güzel iki gözün damisla"” yi alıcı dudaklardan süzülen geridine sarılıyor; Zayıf bir ses: — Affet beni! bir kola doğrü ancak işitilebilecek ikle, renksizleşen bi” ğin iki kelimesini serj şıyok gibi: , — Seni unulamamıştını"” Dünyadan çekilmişlerin mezarı, garip bir tesadl göklerinden geçerken rıyan bir makine i kurban daha kazandı. Amma, ölüler cehennemi adet cennetine dönen Dİ 5 varl... ; On dört yıldır beşere ga içinde yaşıyan insanın feri leri, sevilen ve kendisini gf bir ölünün ipek telleri wv, # gömülürken o gözlerin 9 gi büyük saadetlere erisen yy” kile çarpıyor. Oyle zevkle v sediyor ki ölüm de, hey“ bir kelimenin ucundadi”: ceğiz ölümü bile bazs” kadar insana sevdirebilir

Bu sayıdan diğer sayfalar: