11 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

11 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sürekli Hikâye BUBUL İLE yalnız başıma kalınca da çalış Bibi birdenbire şaşaladı, 3 Kulakla- ti. Çünkü: Artık çalışıp kazanmanın rma inanamıyacak gibi oldu. tadını almıştı. Dükkün hergün biraz daha ileriiyor, Bibi'nin de sevinel ve şenliği, gittikçe artıyordü. Bir gün kendi kendine göylü düişündü: Artık bir iş sahibi sayılabilirim. bayım kr yi da bana en iyi bir arkadaş, Aba onu babasından istesem benimle ev. iemmesine razı odur mu? Olursa ilbay bu yabancı şekirde bana babalık ya- par, Büsbütün menut Bibi ile İlbay büyük meydana giderlerken Bu düşüncesini gidiğ (Zizi) ye de söyledi, Zizi omu babasının Iş odasma götürdü. İçeri girmek için cesaretini artıracak sözler söyledi. Beraber ik baym önüne çıktılar. Mibey kızmı boğulmaktan kurtaran genç büceği görünce memnun oldu. Bibi, utana utana ona dileğini anlatir. Dbay bir dakika düşündü, Sonra Bi- biyi kollarından tutup masasmın ke: sarma oturttu. Sana mühim şeş iyliyece- Fim delikanli! dedi. Kızımı istiyor. #un amma bilirsin ki benim kızım bir taneciktir. Çok nazlıdır. Bunun için Onun mutlaka hem zengin, hem de yüksek bir mevkii olan bir adamla Meselâ: Bir generalle evlenmesini is- Mba: — O kadar şaşırma Bibi, dedi. Bi- sim ordumuz küçüleik birşeydir. Küm se İle muharebe filân da ettiğimiz yok. Bizim memleket başka memle- ketlere benzemez. Bir generalden is- tediğimiz bütün iş şudur: Resimgeçitlerde askerin başında yürümek. Verilen selimları almak. Top atılırken dinlemek. Harp sama. İnna gelince: Herkes harpte ölebilir. İTalihinse en de ölürsün. Yurdumuz seninle övünür. Nasıl bunlar zor bir iş mi? Değilse, haydi koş ta kendine bir kat asker elbisesi ısmarla, Bibi şaşkın şakkın kalktı. Teşek İki için akma hicbir söz gelmiyor. İğu. Sanki birdenbire dili tutalmuştı. Ihtiyar #bayın iki elini tutup öptü Acele aceleodadan çıktı. Çarşının yolu Bu tuttu Tabii, orada ne alacağını en ladınız: General elbisesi... Dükkâna gidinciye kadar içi 28 vinçten hop! hop! edip duruyordu. Geçtiği yerde herkes yakında bir ge- neral olacağını biliyor da kendine ba: kıyor gibi geliyordu. Çin — Çin'in en büyük terzi dük. künma varınca Bibi sevinçle haykar. dı terim, Halbuki sen daha bir iş sahibi | bile sayılamazsın, Bibi, bu sözleri duyunca çok mah- tün oldu. Öyle ya ilbayın hakkı var- ds, Daha dükkânı açalı kaç gün ok müştu, Fakat ilbay birdenbire Bibi; Amcanın Köş sesi — Bayanlar, Baylar! Sevgili çocuklarım, (Itenkli Tablo) Gİ müsabakasını herhalde çok seviyor. 3 Jibayın odasında — Amma, dedi, ben sende büyük bir zekâ ve çalışkanlık seziyorum. Ne iş verilse yapabileceğine eminim. Ma- 'Bemki kızımın muhakkek bir general sün'ız sanırım, Ne tatlı bir eğlence de Zil mi? Güzel, eğlenceli bir resme uy- Kun boyalar seçmek, sonra onu boyt. yarak yepyeni ve eskisinden çok da ha güzel bir hale koymak, doyulur, zevk ml? Fakat bu müsabaka yalar. eğlen mek için değildir. Gazetemizde sizi General Oluyor — Bana bir kat general elbisesi. rününce hâlk sevinçle (yaşa!) En güzel ve en iyisinden! diye bağrışmıya başladılar. Terzi bu genç general'e şaşkın şa3- İlbay, meydanda o gün için kurul kın, imrene imrene baktı — Başilstüne; baştletiine! diye diye ellerini oğuşturdu, Çıraklarına birçok emirler verdi. Sırmslı ğun elbiseler geldi, İçinden en güzeli seçildi. Bibi bunları giyipt başma da yine sırmalı, pırıl peril bir general kasketi koyunca aynada az kalsin kendini taniyamıyacaktı. O kadar gü #eleşmiş, o kadar değişmişti ki. Se vincinden ne yapacağını bilemiyordu. Öyle ya böcek ordusunun generali ol- mak kolay bir iş mi? Akşam eve dönünce ilbaydan göy- Te bir mektup aldı. Biti, “Yarın sabah saat dokuzda bizim eve gel, Saat onda gehrin büyük mey danında halk toplanacak. Senin gene — Seni general yapacağım Bibi ral olma törenin yapılacak, Bibi; o gece sevincinden, beyeca mından uyuyamadı, Ertesi sabah da hz gün doğarken yatağından fırladı Şarkı söyliye söyliye giyindi. saatin dokuz olmasını bekledi. Tam vakit gelince doğrü ilbayın evine koştu. Birlikte büyük meydana gittiler O rada binlerce böcek parmaklıklar arkasında yeni generallerini görmek için sabırsızlıkla bekleşiyorlardı. İibay, yanında kızı ve Bibi ile gö- atlınlı bl yiz muş yüksek bir yere çıktı. Yanmda- Kileri de çıkardı. Kalahalığa dönüp! — Bayanlar, baylar! şekkür et. İşte yeni generatımiz genç Bibi! Hepimiz ondan büyük "iyilikler ve kahramanlıklar bekliyebiliriz. dedi Sonra Bibiye dönüp: — Artık bir generalin: Şöyle or- taya çık te halkın alkışlarma cevap ver. Dedi. Parmaklığın arkasında birilemiş 0- lanlar genç generalden çok hoşlanmiş olmalıdırlar Xi boyuna (General Bibi bir milyon yıl yaşa!) diye bağrışıyor. ardı. Bibi biraz öne doğru ilerledi. Gü - Tümsiyerek başıyla halka selâmlar verdi, alkışlarına teşekkürler etti, Binlerce böcek kalabalığı güle, s0- evlerine dağılırlarken übayla Bi bi ve kızı da arabalarına binip evleri- nin yolunu tuttular. Yolda İlbay: — Biti, seni herkes sevdi. Gördün mü hallene kadar sevinçti idi, dedi Bibi hakikaten akıllı bir. böcekti. Düşündü, düşündü, sonra şöyle bir cevap verdi: — Evet ilbayım, ben de bunu far- kettim de kendi kendime şöyle bir söz verdim: Beni sevenlere yardım. için elimden gelen hiçbir şeyi esirge- miyeceğim. Ne olursa olsun onların i —— sevgisine lâyık olmiya çalışacağım. - rip onu yalnız boyamanın istiyoruz. O zaman resim yapmak işimiz çok ko- laylaşıyor, üstelik ortaya çıkan Te sim de daha güzel birşey otayor de. İki mi? Ba seler ozi boyadan başkan, resim gözmiye de alıştırmak için bir messa- İm yarım baraktığı su korsan resmi İni tamamlamanızı istedik. Demek ar - eğlendiren herşey gibi onus da size | tak Yavaş yavaş rewsam yazdımcnı da | | — bir faydası var, Siz farkına varmadan iyi, çok iyi bir seye alışıyorsunuz ki 0 da resim yapmaktır. Birdenbire hem resim çizmek, hem de onu boyamak sizin gibi resme yeni oluyorsunuz. Bugün göz, ağız, burun gizeriniz. Yarın daha başka birşey... Bir gün de bize hep kendi elinizle çi- #ilniş güzel resimler yollarsınız. O xa man Ameanız sizi birer küçük ressam evlenmesini istiyorum. O halde 5e- | başlıyan küçük rewamlar için biraz | gördüğüne ne kadar sevinir. ni ds bir general yaparım. #ordur, Her hafta hazır bir resim ve- — Bana bir hat güzel gener, elbisesi çıkarın. Gelecek hafta: Harp paştıyor. Bakalım General Bibinin başına me- ler gelecek? (Arkası var) Şiddetli rüzgür ve “dalganın. nele- Ti yıktığını bir gözünüzün önline geti- riniz. Değil açık denizler gibi büyük Sular, hattâ gelip geçici seller bile ne | kadar kuvvetli şeyleri yıkabilir. Bu- mu düşününce deniz fenerlerinin na- sil olup tü dalga firtmâ demeden yl lar ve yıllar hiç bezulmadığına, yıkil- madığına şaşmamak olur mu? “Acaba bunun sebebi ne? Deniz fe- yerini o kadar dayanıklı bir hale Xo- yan şey nedir? 1 — Biçimleri. Dünyadaki “bütün deniz fenerlerinin yere dayandığı kı- sım geniştir. Yukarıya çıktıkça “dar. laşır. Bu bicim, ağaçlardan - alınmış» tır. Bilirsiniz ki ağaçların da toprs; gelen tarafları kalındır. Yukarıya dildikçe gövdesi İneeleşir. Tabiat ona bu şekli, rüzgârları dayansın diye, vermiştir. Hağikaten ince bir ağaç bi. le ne rüzgirlara dayanır. İşte deniz fenerlerini de ağaç bi- çiminde yaptıkları için rüzgârlara, dalgalara çok dayanırlar. Eğer buşka bir biçimde yapılsalar bu kadar dar Yanıklı. olamazlardı.. 2 — Deniz fenerini dayanıklı “ya- pan şey yalnız bu değildir. Fenerin temeli denizin üstüne çikan büyük bir kayanın içerisine gömülüdür. E- er böyle gömülü olmasa da kayanın, üstüne yapılmış olsaydı kolayca dev- rlirdi, 3 — Ev yapılırken tuğlalarm yapı- lişma dikkat ettiniz mi? Hep yanya- Üstliste dizilir. Halbuki, deniz £e- yerinin tâşlârı yalnız böyle yanyana veya üstüste konulmaz. Hepsi biribi- yine kenetlidir. . (Küçük resme bakı: miz) Fenerin, kayanın içine gömülü o- an kısmında, taşlar yalnız biribirine değil kayanın kenarlarına da “ kenot- lenmiştir. Bunun için o koca kaya de Bizin dibinden sökülüp. yıkalmadıka fener de yıktimaz, Çünkü: bütün taş- lar biribirlerine kenetlene kenetlene tek bir taş haline konulmuş gibidir. ler. Gemicilere fırtına, bora içinde yol- arını gösterip, onları tepeleri denizin Halyada bir çiftçinin evi bütün köy halkını ve o köye yakin yerlerdeki a- haliyi şaşırtmış. Çiftçinin evinin yemek odasnın du- varlarında ekin tarlasında büyür gi- bi başak vermiş buğday büyüyor ve boyları her gün biraz dâha yükseli - yormus, Bunu gören balk bu buğday- larm bu duvarda nasil çıktığın merak etmiş. Ev sahibi bunun sebebini şöyle an. lutmış. Bu evi yaplırırken toprağını şiftliğin arabasile çektirmiş. Araba- nin içinde buğday taneleri ile alçı kır pıntıları varmış. » Herhalde duvarda biten buğday başakları bu boğday ta pelerinin alçi kırpentılerile beraber evin harcına karışmasından ileri gel miş, Amma ale kırıntıları içinde buğ dayın böyle nasl büyüyebildiği anla. #ılamamış, Kediler Ne Zaman Tembel Olur? Farelerin bir gün bir göhrl baştan- başa istilâ. gölebileceğine İnazılmaz mi? i Romanyada kilçük bir şehri birçok kedileri balunduğu halde fareler sar. Muş, kediler farelerin en korkunç düş manları iken bu şehrin kedileri fare, Fin uluorta şehri doldurmalarına aldı ” İriş bile etmemişler. Bu büyük tehlike, şehrin belediye reisini düşümürmüş ve farelere kar- şi kedilerin harekete getirilmesi için kedi besliyen her evde, kedilerini her hafta bir gün tamamiyle aç birakma Yarını, kendilerini aç bırakmıyanlara, ceza verileceğini ilân etmiş. Çünkü anlaştım; ki kediler, ka rınları tok olunca avlanmıyor, gi dip bir tarafta tercbel, tembel uyayor Tarmış. fi Deniz Kirlenir mi? Çocuk — Buba ayaklarımı: detize #okmama izin veriyorsun da neye bi- Takmiyorsun ki bütün'bütün © gire - yim, Baba — Bu kadar insanm girdiği Suya bütün vücudünü sokup ta. pis mi edeceksin? Ayakların yetişir işte, parçalanmaktan kurtaran deniz fe. neri inte böyle büyük ömeklerle ya - pılmaktadır. Resimde gördüğünüz Eddystone feneri 4.868,00 kilo ağır- luğımda 2,171 tane taştan yapılmıştır. İçi yarıdan ziyade dolu som bir. taş da vapurlara yolu göstererek birçok insanları ölümden kurtarmak gibi vazifeleri vardır. Bunlar, düşünülünce bir fenöre ba DE MASAL Ne Yane Vaktile bir derebeyi adamlarından, hiç birinin evlenmesini istemezmiş. “Hangisi evlenirse işinden çıkarır ceza yapar; Bunün için biç biri evlen- mezmiş. Fakat bunlardan biri nasıl. sa gözlicd evlenmiş. Çoluk çocuk sa- bibi olmuş. Derebeyinin bundan hiç haberi olmundan yıllar geçmiş. Bir gün derebeyi evinde bu udalt bekçi bırakıp bir yolculuğa çıkmış. Adamcağız bu fırsatı ganimet bilmiş. Hemen yakm bir köyde yaşıyan çö- cuklarını eve getirtmiş. Çocuklar bu Kocaman evde bildikleri gibi gülüp oy 'namıya başlamışlar. Bekçi de nin seyredip eğleniyormus. — Derebeyini, aylaren dönmiyecek sanıyorlarmışı İngilterede (Londra)-yakininde bir sehirde 350 senedenberi dünya z1p zıp şampiyonluğu için yarış yapılır. Her ken zanneder ki bu yarış ateşli mele tep çocukları arasinda olup biter. Bu çöcuklar arasında en korkunç bir yarışçı (Sam Spooner) adındaki adamdır. Bu adam beş yıldızlı z1p 21p rekürunu kazânıyor ve onu elinde tuf- mak istiyor.. Ihtiyar zıpzmpçı 1002 den 1907 ye kadar zıpzıp şampiyonu kaldı. Şampiyonluk yarışma girdiğ zaman 30 yaşında idi, Şimdi de BC yasında bulunuyor. Hediye İstemez Amma Yılbaşı bayramında, bir adam, bü yük bir mağuzanın toptan satın alma İşini gören memuru ziyarete gider. Ve. çok nefis bir kocaman Kutu cigürüyı da hediye götürür. Memur -— Kabil değil, hediyenizi & İlamum. Sonra direktörüm sizden bu hediyeyi aldığımı duyarsa bina neler yapması? .Ne Doğru J Halbuki bu eğlentinin tam en zamanmda birden bire derebeyi çıka- gelmiş, Eöyinde bir yığın çocuğun bar rıştağını duyunca hemen bekçiyi ca Zefap hiddetle sormuş: — Bu çocuklar Kim? Adamcağız ne yapsın? “Benim co. cüklürım" dese vay haline, Hemen, söyle güzel bir cevap vermiş: — Anneni torünları efendim. Böylece bem yalan söylememiş olu- yor, hemde doğruyu söylememiş 0: yor. Derebâyi işin farkında değil” — Oyle mi... Pekâlâ mademki s9- nin değil, izin verdim, oynayıp eğlen- sinler demiş. Koca Şehir | Ne Zaman Bitermiş? Öğretmen — Söyle bakalım Roma şehrinin yapılışı ne zaman bitti? Talebe — Gece yarı, Öğretmen — Gece yarısı mit Bu da ne demek? Talebe — Elbette bayan öğretmen koca şehir bir günde bitmedi ya, Po Boyalı Korsan Resmi Müsabakası Bugün size yeni ve çek eğlenesli bir müsabaka açiyorüz. Şimdiye kadar verdiğimiz tabloları yalnız boyadınız. Bu defa resmin, hem noksan yerleri. ni tamamlıyacaksmız, em de uygun İ renklere boyryacaksınız. Komisyohei — Öyle ise tizülmeyi, | Sİ hiz, Ben size bunu hediye vermiş ol- muyayım. Ucuzca meselâ ik kuruşa satmış olayım. , Memur — A... Bak bu pek iyi, S- 28 hiç darılmadığını göstermek İçim de bu kutudan ayni fiyata 6 tane da- ha aliyorum. kadar emek vermiye şaşmamak li: üstüne yükselen kayalara çarparak şam değil mi? - sa daha hoşa gider, Ressamı korsa- Bm ne gözlerini, ne ağzını, ne kaşlar rını, ne de burnunu çizmemiş, Bunlar rı siz yerlerine çizip güzelce boy yarak ibize yollayınız. En iyi boyayan lardan liç kişiye hediye verecek ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: