6 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

6 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 6.11-937 IT AN Gündelik Gazete gin TAN'ın hede e, fikirde, , samimi kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. Olmak, —— ABONE BEDELİ Türkiye 1400 Kr. 1 Sene 70 » GAy 400 » SA 180 » Ay Müledlerarasi posta itihadına dahil olmu. | yön memleketler için 30-169-3.5 liradır. | N MESELELERİ| Milli Birliği Yapmakta Üniversitenin Rolü Dünyanm bütün üniversitelerine yüzlerce, binlerce Çin talebesi yayık Kuştar, Bunlar garp kültürünü aldık- tan sonra memleketlerine döner, 0- rada milli kültürün, milli birliğin ya- Tatılmasına hizmet ederler. Bu genç- lerin çoğu Çin üniversitelerinde yer almışlardır ve Çin üniversiteleri Çin milli birgğinin ve yeni Çin kültürü- Dün temelini atmışlardır. Japonya bu defa karşısında milli bir ideal ile biribirine kenetlenmiş setin bir Çin görünce şaşırdı. Çin $imdiye kadar kem gibi dağınık bir milleti, Japonya mukavemet gör meksizin kolaylıkla istediği sahayı| Hgal edebiliyorda. Bu defa Çin m- kayemet gösterince Japonya şaşırdı Ve sebebini tetkik etti, Bu temelin Çin üniversiteleri ve bu üniversitele- Ye hariçte okuyup dönen gençler ta- Tafından atıldığı öğrenince, hemi Üniversitelere çevirdi, Japon tayya- Teleri derhal faaliyete geçtiler. Nan kin, Tientsin, Tung-ehi ve Şanghay| üniversitelerini yakıp yıktılar. Diğer- lerini bombardıman ettiler. İçlerinde Sağlam kalanı yalnız Pekin üniver-| sitesidir, O da Japon askerlerinin GUNU Doktorluk devletleştirilmeli mi TAN , İleriye doğ- ru yürüyen Türkiyede devlet, fertten çok önce geliyor. Esasen hekimlik bir ticaret işi olmadığına göre, ilk suali burada, başka bir ifade ile, tekrar edelim: İDOKTORLUK DEVLETLEŞTİRİEMELİ Mİ? p ümhuriyet Halk Parti- sinin şiarı Devletçilik- tir. Son Kurultayda parti pro- gramını izah için söylediği nutukta Genel Sekreter Recep Peker Fiili olarak hükümetçe, partice devletçi olduğumuzu sarih bir tarzda ifade etmiş- tir. Fakat bizim devletçiliğin temyiz edici vasfı fertlerin şahsi teşebbüslerile becerebil- dikleri işlere müsait ve hattâ onları koruyucu olmasıdır. Bu noktayı da g üne getir dikten sonra bizde sıhhi dev- letçilik hududu nedir; serbest hekimlik ve serbest sıhhi mü- & devlet veli- kkını.. kullanır, lah olmak için kontrol altındadır. Kültür, topla sasuturulabilir mi? Üniversite binalarının Yıkılması Çin- de daha zengin bir milli birliğin te- kevvününe hizmet edebilir, fakat i gerekli işleri ih- 2. Saltanat Türki ade ihmal etti | di | sihin balk lim hayatmı durturdmaz Bu sadece). Yiyin ykm uly çalışmak gibi Bu miinasebetle Atatürkün son Hutkundan üniversitelerin ehemmi- Yeti hakkımdaki şu birkaç satırı alı-| Yorum: “Memleketin büyük kalkınma #avaşının ve yeni çatısının İs- tediği teknik elemanları yetiştir- mek, memleket davalarının ide- olojisini anlıyacak ve anlatacak, | nesilden nesile yaşatacak fert| ve kurumları yaratmak; işte bu önemli umdeleri en kısa zaman- da temin etmek, Kültür Vekâle- tinin üzerine aldığı büyük ve a- Zir mecburiyetlerdir. “İşaret ettiğim umdeleri, Türk gençliğinin dimağında ve Türk milletinin şuurunda daima can- | k bir halde tutmak Üniversite lerimize ve yüksek okullarımıza düşen vazifedir.,, e İngilterenin Franco'ya Konsolos Göndermesi İngilterenin, İspanyadaki gönüllü- leri geri çekmek için müzakere cere- Yan ettiği bir sırada, General Fran- ©0'ya konsolos göndermiye karar Vermesi bir sürpriz gibi geldi, Halbuki bu hâdise, Ingüterenin İspanya meselesinde takip ettiği &i- ya en tabli tezahürlerinden bi- İeziliz hükümeti, Ispanyada hü- Kümetçilerin muzaffer olmasına ta- değildir. Ademi Müdahale Ko- yeteri, Fransanın elini ayağmı bağ- yan müzakere ve konferanslar hep e filler yardım edilmesine ti olmak için idi. Gijon'un işga- en Sonra General Franco'nun mu- yleriyeti ihtimalleri arti. General mma) bugünkü şekille Ispanyaya âkim olursa, yalnız Halya ve Ak Yaya karşı minnet borcu besliye X. İngiltereye karşı #ksi bir vazi- ite alacaktır. ingiltere bu İhtimali "dilen karşılamak ve yarın kurul Bindi mümkün Franco hüküme- tin — istediklerini koparabilmek & di İk adımını atmak meeburiyetini dö star. Framco'ya konsolos gön âsi hükümeti resmen tamı-' hükümetinde İsmet Inönü sağlık ve al işlerile yakından » ulusça ve hükümetçe tesbit edilmiştir. Bu ihtiyacı gidermek için #8: i çoğaltmak, hekim sayısını artırmak lâzımdır. wwelâ bilmek lâzmıdır ki; bu E gün mevcut kazaların hü. kümet hekimliğinde bir çok açıklar vardır, Garbi Anadoluda hekimsiz şehirler vardır. Böyle devrim yap- mış diğer uluslara en kisa yoldan yetişmek mecburiyetinde kalan bir memleket kazasının hayat bekçisi olan hekimden mahrum olmasi ne demektir? Bana diyorlar ki; Cül türe itibarile geri kalmış. Bekim ihtiyacı duymamış bir halka hekim göndermekte ue fayda vardır? Bu sözler tenkide tahammül e- demiyecek kadar zayıftır. Devletçi ve halkçı olan Cümhüriyet bük. meti halka sağlığın değerini an- latmak ve onun sağlığını korumak: la mükelleftir. Bir yurttaş olarak; değil kazada, köylerde hekim bu. Tundurmak en büyük idealimizdir, Bugün memleketimizi bir Almanya bir Isviçre seviyesine çıkarmak bi- zim için ne kadar asil bir ülkü ise o memleketlerin üç, dört hekim ba- rındıran köyleri gibi köylere sâhip ŞAR ek e mak için hazırlık yapıyor demektir. Tngilterenin Franco'dan istiyeceği sey, şimalde İngiliz sermayesinin İş- lettiği birçok madenlerin, Almanlara verilmemesi, o Franco hükümetinin munhasıran Alman ve Italyan müfu- zu altımda kalmamasıdır. General Franco için de ngiltere gibi bir dos- ta ihtiyaç vardır, Çünkü bugün ken- disine yardım elini uzatan yabancı devletlerin yarın kendi başma bir be- Hi kesmeleri fhtimall vardır. Onlara karşı Ingiltere ile elbirliği etmek, hi- hükümetinin dahildeli mevkiini kur. tarmıya yardım edecektir. Bu sebeple İngilterenin hareketin- de sürpriz mahiyetini haiz bir sey yoktur, Hüdiseleri olduğu gibi gör- mek lâzımdır, M. Zekeriya ! HEKİMLİK BİR KAR VASITASI OLA İLİR Mİ? İİ # # İsammananamenssmsmas aaa, ; Yazan: Fahrettin Kerim Ni Prf, Dr. FahFâktin Kerim Gökay k ta o kadar bu gibi teşekküller ta hekime karşı alâ - Fakat her şeyden evvel umumun mensfiine hizmet ile mükellef o- lan hekimin bir devlet mücssesesi- ne bağlı olması ve esas işi olarak © vazifeyi bilmesi ve oradan ayrıldığı yamanda serbestçe çalışabilmesi bi- zim memlekette serbest hekimlikle Dd sıhhiyeciliğinin iyi bir telifi. AYNİ çeyi müesseselerde de gö- AKYOrUR, Sağlık Vekâletimiz bir ta- raftan halka yarar devlet mües- #eselerini tekâmül ettirip sayısını soğultırken ferdi tegebbüelerle açı- endüstri okutup i ile birlikte he lık ihtiyacı doğuyor. 1s- tanbulu gözünlüne alalım. On yıl eY- vel polikliniklerde bu hareket var mi idi? Bügün devlet Poliklinik ka pı hergün açık bulunduruyor. Polikliniklerin o bu o müsaadekâir liği Olstanbulda binden fazla hekimin ayni zamanda hüsü Sİ muayenehane osahjbi olma sma mâni oluyor mu? Her şeyden evvel hekimliğin bir kazanç vasi-, tası, bir ticaret işi olmadığını an- lâmak ve anlatmak lizımdir. Bu işi bir ticaret vasıtası haline koymak fikrile alide olanların mes Jeğin yüksek perestişini kırdıkları ve İizumsuz yere mesleğimize dü$- man kazandırdıkları muhakkaktır. Hekimliğin hiçbir meslekle kıyas kabul etmiyen ve değeri ölçülemi- yen bir meslek olduğumu gözönün- den ayırmıyarak onu bir ticaret VE kazanç işi gibi telâkki etmelerinin doğru olmadığını ve bu tarzdaki telâkkilerin hatalı olduğunu da he- kim olmıyanlara anlatmak Jâzmm- dır, Bu bakımdan memlekette dis- panserlerin çoğalması, poliklinikle- rin artması, devlete alt hastane Ve müesseselerin çoğaltılmasmi herkes ten evvel hekimlerin alkışlamaları gereklidir, Vatandaşların sağlık ik tiyacını gidermek, sağlık durum” larını dalma incel mükellef olan hükümetin hekim mesleğini yükselmesi ve hek bilha: yetiştirme harek Bİ okuyucumuz yazıyor: “— Eminönünün sahil kismile Ye- hicami karşısındaki köşede sabahları göyet erken ve akşamları da geç vak “ kadar posta kutuları bulun İ yordu. O civardaki esnaf, tüccar ve Jaballden istiyenler o Eminönündeki | Postahanenin kapalı bulunduğu za» j manlarda müstacel ve pullu mektup- larmı bu kutuya atarlardı. , Dün sabah Usküdardan köprüye geldim. Saat sekize yirmi vardı. Ya- nımda müstacel olan ve zarfı da pul lu bulunan bir mektup vardı, Bunu her zamanki gibi mevcut olduğunu zannettiğim kutulardan birisine at max İstedim, Maalesef kutularm ye Hi olmadığını görünce açık olan ktubumu buradaki sabit kutuya stacaktım, O esnada vazifesi başında bulunan memur, henüz muayyen za iman gelmediği için mektubumun Ku tuya atılmasına müsaade etmedi. Bu yüzden yolum olmadığı ve vari min başında da erken bulunmâk mec buriyetinde olduğum halde nacar İs mesi serbest hekimliğin inkişafı” na mâni olacağı kanaatinde deği- lim. . lan müesseselerin de tekâmüllerile alâkadar olmakta, onlardan da hi- mayelerini esirgememektedirler, Hususi muhasebelerden, beledi. | yelerden yardım gören doğum ev- leri, sağlık yurtları ve sanatoryum- lar da mevcuttur, Bazıları Sağlık Vekâletinin en tahil vazifesi icabı olarak halka doğru ve halkın ih- tiyacile çok yakmdan alâkadar 0- larak çalışma sahasmdaki verimle- rinin artmasile telâşlanarak mem- lekette serbest hekimlik ölüyor di- ye söyleniyor ve bizim de sıhhi dev letçilik yolundaki yazılarımızı ten» kit ediyorlar, ekim, evvelâ sanatinin yük- H sek icabı olarak gayren « diştir; devletin kendi tekâmülü İ- çin sarfettiği fedakârlık çok bü- yüktür. Servislerimiz, seririyatla- rimiz bizim için ön kutsal bir ma- bettir, Buralarda topladığımız şe- ref ve büralarda edindiğimiz mâ- nevi kudret ve kuvvetle halka kar- sı yapmakla mükellef olduğumuz vazifeyi doya doya yaptıktan ve tıpkı muayene hanemizde çalışır gibi polikliniklerimzle mesgul olduk tan sonra arta kalan zamanları - mızda serbest çalışmak yolunu te- lif eden Türk sıhhi devletçiliği he- &im huzur ve refahmı da geye bil- miştir. Devletçilikte en İleri giden ve ğahaf tasarrufu ilga eden Sovyet- ler ittihadında dahi devlete ayırdı- Zı iş saatinden dış zamanlarda s8- at Üçten sonra hekimler hir onovar mukabilinde hasta kabul etmekte- dirler, ugün Istanbulda mevcut he- kimlerden serbest denilen zümre ancak 20 — 30 kişiye mün- hasırdır, Diğerlerinin hepsi dev- let müesseselerile ilgilidir. Bu su- retle memleketimizde sıhhi devi çilik ve artakalan zamanda Ser - best çalışma edilmiş bulunu- yor, Yeni teşkilât sıhhiye kanunu- ile hekim maaşlarının artırılacağ nı ve bilhassa devlet hekimlerinin sıhhat müdürlüklerinde 90 Uraya kadar maaş alacaklarını mütehas- sıslar maaşmın artacağını ve hem- şirelerin istikballerinin temin edi- leceğini sevingin öğrenmiş bulu- puyoruz. Bir gün gelip bütün hü- kümet hekimlerinin bir ev eshibi olmalırı ve birer dispansere malik olmaları, bu suretle hekimin yaşa» ma kaygusundan uzak bulundürul- ması, çoluk çocuğunun geleceğinin temin eğilmesi, diğer hekimlerin dahi birer devlet müessesine beğ” lanarak terfihlerinin temin edil - mesi ve bu suretle menfaate bağlı olmıyan ve halk tarafından yalnız bir hayat müncisi olarak karşıla - nan ve acaba bu hekim benim pa- ramı mı almıya çalışıyor zihniye- tile karşılaşmıyan, halkın ihtiyaç- larını tamamen tatmir en son ra serbest çalışmasında kimsenin gözü kalmıyacak bir hekimliğin vü- cut bulmasını da nekadar candan SENENİN EN GÜZEL FİLMİ Sinema kumpanyaları ikide bir bu serlevha ile reklâm yaparlar. Rek- Iâm olduğu için ehemmiyet vermeyiz. Fakat güzel eser, kulaktan kulağa reklömmi kendisi yapar, Ne sinema kumpanyasının reklimma, me gaze- telerin şefaatine ihtiyaç gösterir. Bah sedeceğim. “Sarı köleler, filmi de bunlardan biridir. Sarı köleler, bu, gün vaton tfopraklarmı kurtarmak için toprağı dişlerle ısıra tsıra ölen- lerin, makhur ve mazlüm Çinin, Çin- linin romanıdır, o “Sarı Köleler,, toprağa bağlı Çin köylüsünün, ekmeğini ve katığını çı- karmak için toprakla, tabiatla, kıtlık. la, açlıkla mücadelesini, sefaletin 6- sirleştirdiği bir milletin iztirabmı 0- kadar canlı, okadar renkli veriyor ki, siz de, Çinde, toprakta didinen esir ve fâkir Çin köylüsünün azabını bera- İber yaşıyorsunuz. Hele kadın, sevgi- İsinde, karılığında, analığında dalma esir mahlükun iztirabımı, az söyliyen fakat her sözünde yaşanmış ve ıztı- rabı çekilmiş bir hissin ifadesini ve- ren asan; esareti yaşıyan, hazmeden, isyan etmiyen mahlükun hayata maz lâm mutavaafı, her kahra baş eği. si, bir köle ruhunu, bir esir hayatımı * gözlerinizde canlandıran şaheser bir tip. . Eğer gözleriniz sinema perdelerinde çıplak bacaklarımı saliryan bur artist lerini, dejenere öemiyetlerdı sarhoş | meclislerini, insanlıklarımın. üzerine binbir maske geçiren asri hırsızları İ görmekten yorulmussa, pirinç tarla- larmda toprağı ellerile kazıyan, yeü- gin bir tabiat dekoru içinde, büyük servet hazinelerinin üzerinde en İpti- İ dai şekilde hayatin mücadele eden e- İsir bir milletin azabmı, yepyeni bir İmevza olan Çin hayatını, Çin aşkmı, Çin köylüsünü, Çin zenginini, Çin mü cadelesini veren “Sarı Köleler,i sey- rediniz. Barı Kölelerin reklâmnı yapıyo- rum. Fakat oynatan kumpanya uamı- na değil, bir şaheser amma. Uzun zamandanberi sinema filmlerinde bu- lamadığım kuvvetli mevzu, tabii de- kor, hisle, fikri, hayatı biribirine me eden eserin yüksek sanati namma Sabiha Zekeriya — m ma Bayılıncıya Kadar Dövmüş! | Yenimahallede öki kadın arasında bir yaralama vakası olmuştur: Nümüne caddesinde 117 numaralı evde oturan Hamdiye isminde bir ka dın, kiracısı Hikmetle kavga etmiş ve bayıltmcaya kadar dövmüştür.. Bu İ sırada Felvink isminde ihtiyar bir ka dm araya girmek istemiştir. Hamdi ye, onu da başmdan maşa ile yarala istediğimizi söylersek içimizden ge len duygulara tercümanlık etmiş oluruz, MEKTUPLA Eminönündeki Posta Kutuları Neden Kalktı? tanbul posta merkezine kadar gide rek mektubu oralardaki kutulardan birisine attım... TAN — Acele işi olanlar için bü- yük &olaylıklar temin eden posta ku- tularının niçin kaldırıldığını bilmiyo- ruz. Fakat, bunların her halde tekrar yerlerine konması faydalı olacaktır. Posta ve Telgraf Başmildürlüğünün bu hususta nazarı dikkatini celbede- riz, . Akay, Av Hayvanlarından Bilet Alıyor Mesajeri Maritim vapur kumpan- yası memurlarından Ali G. Okan a- dındaki okuyucumuz bize gönderdiği bir mektupta diyor ki: “ — Ben ava mereklr bir gencim Iki köpeğim var. Tabif köpeksiz ava gidilemiyeceğini herkes bilir. Halk avcılığı teşvik maksadile Belediye ve Devlet Demiryolları bu hayvanları rüsum ve navlundan muaf tutmuştur. Halbuki Akay Idaresi beher köpekter 10 kuruş gitme ve 10 kuruş gelme bi. İeti olarak 20 kurus ve avemm tü - mıştır. Hikmetin yarası ağır olduğu için hastahaneye kaldırılarak tedavi altma almmış, Hamdiye Adliyeye ve rilmiştir, Rİ feğinden de 2,50 kuruş alıyor. Hele bu sonuncusuna hiç aklım ermiyor, Bu suretle iki köpekli bir avemm yalnız Haydarpaşaya gitmesi için 40 kuruş, kendi navlunu ile beraber 78 kuruş sarfetmesi lâzım. Avciliğa ve rilen ehemmiyet ortada iken Akay I- daresinin avcılara ve eşyalarına bi raz daha tenzilât yapması lâzımgel. mez mi?.. . Belediye Pulları Güçlükle Tedarik Edilebiliyor Bir okuyucumuz telefonla bize şun lar: söyledi: “— Bazt pul bayileri, belediye pul ları almak istiyenlere karşı yersiz ve sebepsiz zorluklar çıkarıyorlar. Bili yorsunuz ki belediyenin on paralık ve beş paralık pulları vardır. Bunlar ilânlara yapıştırılır. Bazı bayiler beş paralık pulu iste yenlere “yok!” cevabımı veriyorlar ve on paralık pullardan vermek istiyor lar, Bu yolsuz muameleye nihayet ve rilmesini belediyeden İstiyorum.”

Bu sayıdan diğer sayfalar: