21 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

21 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Muzafferiyet,, yelkenlisi TAN limanımıza geldikten sonr DENİZ KURTLARI ANLATIYOR: Korkunç Denizde Günlerce Açlıkla ve Ölümle Nasıl Mücadele Ettik 7? K abataşta tramvaydan inince ilk rastgeldiğim gemici kı - yafetindeki vatandaşa sordum: Dün gece Midyeden gelen ge- 32i hangisi acaba? Muhatabım gülümsedi: bul ediyorum, de - dim, bi ia Karadenizden bu- Taya gelsin, hakikaten bir muzaf- feriyettir. Fakat ben şimdi gemi- in kendi feriyete gic âdeta ürkütüyordu Eorda bordaya gelmiştik. Mid - # âdeta bir kahraman- yaza gelen gemi yorgun bir t ıtıyoldu. Seslendim burada mı? nin üstünd Cemalin ye gidersen bu- 1 Cemalin kai ildin mi? Orada kire kapanında.. Hasan Kaptar arım sasi sonra, bozuk, du, dar yoliarda, bata nında “Muzafferi- misinin kaplanı Hasanın © yi buldum. Kapıdazı yabancı e halkı, teces- , ga olduğumu bir masanın ba-* beş altı kişi arasm- beş günden fazla nm niyen fasıllarmı anla- bir masaya o ahve halkı kulak Hasan kaptan, aptan, Uzun Kahveden bir biraz dü - Sigaraamı yaktı yudum eldıkten © gündü. Sonra gülerek: dedi, r bilmiyorum. Neresini — Istanbuldan ne vakit NIZ, ün aksam buraya dönünceye ka- ETİ Sa Kazazede geminin bitap manzı zarası eler geçti, hepsini yorgunluk okunan muhatabım, göz rini bir milddet tavana & samı Kabataş önünden b tik. Ertesi sabah Midye civarmin- ki Serfes Umanma vardık. O sahil. lerde, Serfese bir saat mesefede Uzunkum var. Oradan odün leyip İstanbula dönecektik. Serfese demirlediğimiz gün hava hafif ba- ff bozmıya başlamıştı. Uzunkum. dan hamulemizi hep birden alar yorduk. Çünkü Uzunkum açık sahildir. Biraz yüklüyi Deniz başlıyordu. Tekrar Serfese dönü- yorduk, Aym on üçüne kadar Se feste kaldığımız halde hamuleyi bir türlü tamamlayamadık. O vakte xndar hafif z esiyordu. Fa - kat, ünde, gece, batı karayele çevirdi, » — 13 rakamı için uğursuz, der- — Uğursuz mu nedir, her ne ise, Dağ gibi dalgalar 3 üyük bir feli. -*— zor kor inin ir deli vie rin bir nefes aldı ve heyecanlı ma. ceraya devam etti: — Artık Serfes lmanından © çi Kılamıyacağını anlamıştık. Acını - yorduk, Çünkü, yükümüzü de ta- mamlıyamamıştık. Bereket versin, batı karayel limana tesir etmi du. Fakat, ertesi gün, hava, bir - den yıldız poyraza çevirdi tık iman bu havadan masun değildi kaptana vak teknenin birden zincir- kesildi. Dalgalar, koca te larak götürdü. Tayfaları güç kurtarılabildi. Bu hâdise gözü 20) yıldırmıştı. Böyle deniz hi Ben yirmi sene, aylarda böyle deniz olmamıştı. Bü- dalgaların yükse 9 met reyi buluyordu. Tekne de suyun üs tünde bu irtifaa yükseliyor, sonra, büylk bir hizla iniyordu.Hendek ta- bir ettiğimiz çukura inince, iki te- rafrmızda apartman yüksekliğinde- gın ve köplrmüş suyu, deh - yrediyorduk, Hendeğin içine iğimiz zaman gemide biribiri - yorduk, Hendekte beş dakika kaldığımız oluyordu, Artık batacaktık “enizin azgınlığı devam edi- D yordu. Bir akşamdı. Bizim büyük çapa kesildi. Tek çapa üze- rine kalmıştık. Vaziyet çok kor - kunçtu, Gemi sulara mukavemet e- artırmak - makine- başladık. Fakat, mukavemet ine imkânsızdı. Bata» caktık, Yüklediğimiz odunun yarı sını, hayatımızı kurtarmak için su- ya attık, Bir aralık yânımızdaki ge- lerden birinin daha zinciri ke- sildi.. Tayfalar büyük korku geçir- diler. Gemi batacaktı; muhakkak- tr, Kurtuluş ümidi le küçük bir sandala atladılar, ölümle pençel: rek karaya çıktılar. Bunu gün diğer iki yelkenlinin daha tayfası gemileri terkettiler, Iki motörle biz gemilerde kaldık. Bir gece idi. Dağ gibi dalgalar arasında çırpınıyor- duk. Müthiş bir gürültü ile, gemi- nin önündeki baston kaldı, Yel- kenler, yan muşambalar parçalan- dı. Şimdi, geminin içine daha çok su giriyordu. Hiç durmadan su bo- şaltıyorduk. Artık halsiz, mena'siz kalmıştık. Aym 15 inde yiyece miz, içeceğimiz de bitti, Açlık, su- suzluk başladı. Zâten kaç gecedir uyku uyumuyor, bir saniye dinlen. miyorduk. Gemide hepim's yedi kişi Şiz. Yedimizin de yüzleri, yorgunluk ve korkudan sapsarı olmudtu. Müthiş bir açlık Müthiş dir açtı Ü' gündür kursağımıza bir lokma bir şey girmemişti açlıktan bütün çocuklar mecalsiz kaldı. Gemiye dolan suyu boşaltamıyacak hale geldiler. Bir parça un vardı. Deniz suyu ile bir çorba yaptık. Bu, zehir gibi bir çorba oldu .2- kat, ne yapalım? Açlık bu. Ye- dik., Gemi o kadar alabora helin idi ki, tencereyi kaynatırken, lerle direklere bağladık. Ekmek niç yoktu. Acı çorbadan sonra, yine açi başladı, Sahilde bizim anları görüyorduk. Fa o “adar giddetli idi gelmek mümkün de akol kumandanın, nahiye mü ştıklarını gi tım Ki, çare ye alanacak. Swor bizi yuta - Oleceğiz. Karar verdim. Bü- rada muhakkak olan ölümün ku - binde olunu aramak cağına teslim olmaktansa, tuluş Ayıp 18 inci gü nü hareket kararlaştırdı zemliçileri teşvik ettim, 7 gün y di gecedir uykusuzduk. Halsizdik. Deniz bizi boğmasa, açlık, uyku - #üzluk ve yorgunluk öldürecekti. Hareket hazırlığı ar gecesi hareke! lik yaptık kanlı olmalarını ta istanbula yahu" ta ğınmıya çalışacaktık, Bir sandr' Kesilen büyük çapa yerine onu Yamak time - b-e-adık, Üzerine zincir sardık. Bütün gece k Biraz ilerimizde, Omer z tayf” » gemisinde bi vardı. Sandalı iple bağ Akıntı sandalı 0 gi düşürdü, Bizim gemici iylik bir cesaret ve meharetle © gemiye çıktılar. “iraz makarna, pi- iç bulmuş'ar. la attılar, Bu sefer sandalı iple çektik. Bir ma- karna pişirdik. Ekmeksiz yedik. Karınlarımız hafif doymuştu, Pu makarna olma » gapayı kaldır. mak için bile sanar elimize geçti Makarna ha- yatımızt kurtardı, diyebilirim, Ni- hayet dün sabah sazt ye ie, hare. ket ettik. Dağ gibi denizler, ge - mmiye" carpeyordu. Ketimi gehader getirdik, helâlleştık. Olü beraber ölelim, dedik, Yelken aç Geniş deni. fenalaşı - Cesaret. Cesaret!, sandal kesildi; bir da- kika içinde, dev gibi dalgalar ars” kayboldu. Sandalsız kalmak kütmi Umitlerimizi 7a- Çocuklara cesaret vermi- işti tıyoruz, diye cenkleşerek (geldik. Boğazda ilk de Jadık. Biri giriyar, biri çıkıyordu. | Koca vapurlar bile limon kabuğu halinde İdi. O vapurlar, kim bilir, görüyorlardı? Boğazdan girdiğimiz halde hiç - bir yerde tutunamadık. Kabataşa kadar gelerek akşam sant 20 sula- rında demirledik, Arkadaşlar bü- yük bir çapa verdiler, Demirlediği- miz zaman tayfalar biribirlerile ö- püşüyorlardı. Yeniden doğmuş gi- bi idik. Şimdi bedavadan yaşıyo- yoruz. Denize hasret nız? Gülümsedi: Tabii, dedi.. Birkaç gün #on- ra tekrar çıkacağız. Zanantımız bu.. Insan başına gelen şeyleri u- nutuyor.. Unutmasa, yapılmaz. — Denizi çok seviyorsunuz. — Eh. Elbet. Ekmeğimiz bura- dan. - Çocuklarmızı da gemici yapa- cak mısınız? ptan bir lâhza Güşün- hayıflanarak: bu zanaat | müra İhtira İlân file Robert Ferri'ye müracatları ilân o- Tunur, ek hep | | Ölüm İle Neficelenen | Cinayet Geçenlerde Sirkecide hamallar kâ- tibi Hasanr öldüren Yusufun muha - kemesine dün ağır ceza mahkemesin de devam edilmiştir. Yusuf, maktu- in biraderleri ve akrabaları tara - fmdan mahkeme salonunda öldürüle ceğini iddi. ettiği için o husu: tertibat. almmış ve mazmun mahke - : jandarmanın muha- nda çıkarılmıştır. Polis te salo| azla kalabalığın girmesine mâni olmuştur. Yusuf, kendisinin haksız olarak Hasan tarafından işten çikâ- rıldığını ileri sürmüş ve bu hususta müfettişliğe ve polise birçok defalar t ettiğini söylemiştir. Suçlu ynİ zamanda emniyet ikinci şube mü Necati, Nafıa müfettişi Bürhan yon komiser ve po £ olarak ıkı sokağmda| oturan 8 yaşındâ Dimitri isminde bir ırile oynarken düşe- kırıl Uykusuzluğa, asabi çarpın- tılara, baş dönmelerine gö- ğüs germeli? KARDOL bunların şifasıdır. “Yollar döşemesi veya o mümasili istimaller için bitemla işba olunan lar imali usulü” hakkında alm- mevkii pap üzere ahere devri fe- y r edileceğinden talip o- anların Galatada, Iktisat Hanmda, 48 numaralı tay. ettim. Yenisini ala 21-10-0937 HASAN TIRAŞ BIÇAĞI meri rma > Kuştüyü gibi hefif ve zevk ile traş olması için HASAN TIRAŞ Bıcağr ile kahildir 30 kuruşa 10 ad Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 İsim ve markaya dikkat. Taki kaşe alınabilir lerinden sakınınız. ULUS 29 ilk teşrin Cumhuriyet bayramında yeni makinesinde 28 büyük sayfa çıkıyor ULUS gündelik bütün fikir ve havadi tatmin eden gazete olacaktır. Hâdiseleri dai- ihtiyaçlarmızı ma yerinde tahkik edecek, size en doğru habe» ri en çabuk bir şekilde verecektir. ULUS hergün 12 sayfa çıkacak ve size hergün bir Magazin Sayfası, bir küçük hikâye, günün en canlı hâdiseleri etrafmda muhtelif makaleler verecektir. Spor hareketleriyle yakmdan alâ- kadar olacak, bütün memleket sporunun ve dünya spor âleminin en sadık bir aynası ola- caktır. zengin memleket röportajları verecektir. Bir. çok muharrirleri bu maksadla yurdun mühim bir kısmı karış karış dolaşmışlar ve güzel re- simlerle süslenmiş enteresan bir röportaj silsi- lesi hazırlamışlardır. 29 ilkteşrinden itibaren bu röportajları neşre başlıyoruz. da hergün göreceğiniz sütunlardan bazılarının isimlerini sayıyoruz: Ankara: güzel başşehi- rimiz - Günün içinden - Dış icmal - Hâdiseler peşinden - Komşu memleketlerde - Ankara rö- portajları - İstanbul röportajları - Gazete hulâ- saları - Sıhhatimiz - Spor - Kamutay içinden » Dilimizi düzeltelim -.

Bu sayıdan diğer sayfalar: