24 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

24 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24.10-937 : (Başı 1 incide) erleri Cevdet, mebuslar, Vekâletler siyasi müsteşarları ve Genelkurmay, Mili Müdafaa Hava müsteşarları, Ankara belediye reis muavini, em - Biyet direktörü, Türk Hava Kurumu messilleri ve daha birçok zevat ha- zır bulunmuş ve binlerce halk iğti- rak etmiştir. Cenaze alayı Vazife o kurbanlarını tabutları milli bayrağımıza sarılmış ve çelenk lerle örtülmüş iki otomobile kenul - müştü. Alay saat 1230 önde mızıka, a- keri ve polis müfrezeleri olduğu hal- de Nümune hastanesinden hareket etmiş ve Bankalar, Anafartalar, Ba- hitler orada defnedilmişlerdir. © Otuzdün fazla çelenk vekil Vekili Celâl Bayar, Genelkur- may Başkanı Mareşal Fevzi Çak - mak, Dahiliye Vekili ve Parti Genel #ekreteri Şükrü Kaya, Cümhuriyet Halk Partisi, Ankara (valisi, hava müsteşarlarlığı olmak © üzere otuzu mütecaviz çelenk gönderilmişti. Kah raman ölülerin mezarları başımda: Bulca, Milli Müdafaa Hava müsteşs- Tı, albay Celâl, Türkkuşu nama İki talebe tarafından nutuklar söyler- miştir, Fuat Bulca'nın nutku Türk Hava Kurumu başkanı Fuat Bulca nutkunda dedi ki: “4 Saym huzzar, kahraman feda kâr havacılar, “Türk Hava Kurumu bugün Türk- kuşunun çok kıymetli iki muallim Pilotu ile Uç paraşütçü talebesini top Yağa verdiği için derin bir acı için- dödir “Bir “ milletin — yesamear için Bençliğinin kanatlanması şart ve zâ- Yuri olduğu bir devirde yaşıyoruz. Bu hakikate inanan o bütün dünya Beneliği uçucu olarak yetişmek yo - lundadır. Milletler biribirlerile yarış ©dercesine hava üstünlüğünü kazan- Mak için uğraşıyorlar. Bu çalışma - lar esnusında birçok kazalar geçirl- diğini hergün ajanslarda, agzeteler- de okuyor, radyoda işitiyoruz. Fakat Bözümüzden kaçmıyor ki hiçbir ka- >a bu yolun yolcularmı yıldırmıyor. Bilâkis çalışma şevkini, muvaffak Olma aşkını artırıyor. Bir yandan Yurdun korunması, bir yandan da in Banlığa ve medeniyete hizmet gaye- İleri, enilletlerin kahramanlık duygu- | Sarını ateşliyor. Tabiate hâkim ol « Mak için asırlardanberi uğraşan in- Banı, hiçbir tehlike yolundan alıko- Muyor, Havacılık artık kahraman - iğ bir vasfı olmuştur, Atatürkün gençliğe verdiği mukaddes vazife Kahramanlık, Türk milletinin tari- hi meziyetidir. Türk ordusunun hava | Yiğitlerinin bugüne kadar ne hari- kalar göstermiş olduklarını hepimiz biliriz, Binbir yoksulluk içinde geçen is- tiki savaşı kahramanlığını hiçbir Müllet gösterememiştir. Fakat, yalnız. imi havacılığınm bir milletin var- korumıya yetmediğini bilen bü- | Yük Atatürk Türk gençliğine mukad- ye bir memleket vazifesi verdi. kkuşu kuruldu. İlk üyeler ara - hda bugün toprağa bıraktığımız vik ile Ferit te vardı. İki plâinör Ps üye ile işe başladığımız gün- muallim emekli yüzbaşı Kâmili, ürkmediniz, yılma ölümünden iki saat başkanı, yarbaşkanı, matbuat mü - | hariye caddelerini tekiben Cebeci # 4 bitliğine gidilmiş ve kahraman ç€ * 'Dirk Hava Kurumu başkanı Fuât| * Mezar başında © Başta Başvekil Ismet İnönü, Ba$-| yı kaybettiniz. Bu ölüm de sizi yıl dırmadı. Hocanızın boşalan yerini dol durabilmek için yorulmadan, usun- madan derslerinize devam ettiniz muvaffak oldunuz, “Atatürkün hitabesi kalplerimizde kafamızdadır.,, Bugün de büyük bayram şenlikle- rine hazirlenirken iki değerli öğret - meninizle Üç arkadaşınızı: toprağı veriyorsunuz. Dünkü elemli kaza vü- kubulurken ben de sizinle beraber- dim. Uçuşlarmızı, atlamslarınızı he- yecanla takip ediyordum. Kazadan sonra ilk isim hepinizin gözlerine bak mak oldu. İcim bir baba ıstırabile ya- nıyordu, Vaka karşısmda babanızdan gok acı duymakta çok Kaklı idim. zi, hiçbir yeriniz incinmeden yetiştir mek, üzerime verilen bir memleket ödevi idi. Herhangi birinize gelecek kaza, ananızdan, babanızdan çok bö- ni rencide edeceği şüphesizdi. Gözle rinizle bulacağım asim ve kahraman irk ışığı ile müteselli olmak istiyor - dum. Ben sizi teselliye hazırlanırken bir arkcadaşmız da kederli tebessüm- le bana şunları söyledi: “Başkan, hiz vazifemizin ne kadar büyük fe- dakârlıklar istediğini bilerek Türkku şunun kartları altma toplandık. Bi- yük Atatürkün hitabesi, kafamızda, kalplerimizdedir. Yolumuzun ne ka- dar çetin ve sarp olduğunu bir an u- natmıyarak çalışmamıza devam ede. ceğiz., ve aziz çebitlerin düştüğü yer den başka bir teyyare ile havalandı. nız ve alladınız. Türk enerjisine bun- dan daha parlak bir misal gösterile- mez. Hava kahramanlarımızın ölümü karşısında Türkkuşunun yılmaz çocukları, ya. tibaşınızda duran ordunur hava kah ramanlarma bakınız. Ağabeylerinizin gönülleri de böyle ebedi ayrılıklarla ara sıra sezlamaktadır. Fekat, vo” rmdan bir an gaşmıyorlar. Bir Öl min arkasından yüzlerce havacı fış- kırıyor. Siz de ayni azimle, #Ynİ me tanetle hareket ederseniz yakm bir istikbalde biltün dünya, Türk hava. cılığına hürmetle bakacaktır. Hati raları her an kalbimizde > siz şehitlerimizin ailelerine metanet ve sabır dilerim. Ölüm herkes için mukadderdir. Her gün yüzlerce kaza bir çok ölümlere sebep olmaktadır. Hava kahramanlarının ölümü baska- iarile mukayese edilemiyecek bİr 8e- ciye yüksekliğidir. Aziz şehitler, hayatınızı Türk genç Vğini kanatlandırmak davasına vak- fettiniz. Her zaman ölümü istihkar ©- derek muhitinizi teşvik ettiniz. An neleiniz, babalarmız da tam bir * İTürk karakteri taşıyan insanlardır. İşte, Ferit Urbaym anası, bir yandın yavrusu için ağlarken bir yandan da i Jeviâdmn arkadaşlarını otrafma top- lamış onlara memleket uğrunis his- metin büyüklüğünü anlatıyor. Bu ka dın bir Türk anasıdır. Başke hiçbü milletin anasma benzeme, Hepinize muvaffekıyetler dilerken büyük ölü- ül huzurunda saver ile eğilirim., Albay Celâlin sözleri Bay Fuat Bulcadan sonra Milli Mü. dafan Vekâleti Hava Müsteşarı Ak bay Celâl şu müessir hitabeyi söyle- Je Bükreşe TA Hava Kurbanlarımızın Cenazeleri, Dün, Muazzam Hava Bir İhtifalle Kaldırıldı eleme can ve yürekten iştirak ediyor. lar. Bu «ci hakikaten bü oldu, e lim oldu. Biraz evvel Başkanın dedi. .Zi gibi herkes için ölüm muksdderir. Fakut öyle bir ideal için camı feda! etmek syni zamanda büyük bir kıh. ramanlık, kudsi ve ilâhi bir vaz ir, Bunu tatmak, bunu duymak taze ka- nmı bu uğurda akıtabilmek yaşanıla cak ideallerdendir, biz hemen heryün, £ her vakit bu gibi acılar duymaktayız. Şimdiye kader birçok sevdiklesimizi biz de kavbettik. Bunlar için de gcı- lar duyduk, eğisdık, kederlendik. Wa- kat hiçbir vakit iman ve emelimigi kay'btmedik, Hergün biraz daha fazla çalıştık, İleriye atildık, büyük telili- kelere başvurduk, bugün bunlar bi. zim için büyük bir teselli oldu. Bugün beni elem İçinde kıvtandıran müeesif kazanım karşısında buradaki genç âr- kadaşlarımızın ayni uğurda yılmadan çalışmak obususundaki heveslerini görmek büyük bir teselli oluyor. Biz ösima sizi arkamızda göreceğiz. Ne- kadar çoğulırsanız okadar gevinece- Zir. Havacılık öyle bir meslektir ki büyümesi için kan ile beslenmesi za- ruridir. Ufak bir takdir hatası, ufak bir yanlışlık dalma böyle feci neticelere müncer olabilir. Bunu zaten hepiniz bilerekten bu işe girişiyorsunuz. Biz de bu tehlike içinde çalışıyoruz, Aziz genç ölü kardeşlerim, sizin iki nizi tanıyordum. Diğer arkadaşlarımı tanımak daha kismet olmamıştı. Fa- kat tanımıya ihtiyaç yok, hepinizin kalblerimizde mukâddez yerleriniz vardır, Hepiniz mukaddeş birer ölü. * | slinüz. Sizi toprağa bırakırken huzur ve sükün içinde yaşamanızı diler, hür metle selâmlearım.,, Küçük bir Türkkuşu talebesinin sandı Alay son defa çelenklerle - süslen-: miş mezarların * önünden geçerken, genç bir Türkkuşu talebesi, Bayan Muzaffer Sel, bıçkırıklar içinde ülüle ve hitaben şunları söyledi: — Nazik hocalarımız, kardeşleri" Sizin yarıda bıraktığınız vazifeyi tamamlıyacağız. Bütün arkadaşlarım namına ben size söz veriyorum ve ânâ içiyorum... Mareşal Fevzi Çakmak'ın taziye mektubu Ankara, 23 (A.A) — Dünkü mü- €ssif tayyare kazası dolayısiyle G& nel Kurmay Başkanı Mareşal Fevsi Çakmak, Türk Hava Kurumu Başkan liğma şu mektubu göndermişür: “Memleketin yüksek müdafnasını müdrik ve bu mefküre uğrunda da" ha çok genç yaşta iken hayatımı feğz ya hazır bulunan kahsaman Türkku- #u talebelerinden beşinin dün pek mü essif bir kaza neticesinde şehit olduk larını teessürle duydum. Bu rün yegâne tesellisi istikbali gören ve onun için hayatını her an istihkar et- miye âmade bulunan Türk gençliği” nin ordu üzerinde bıraktığı güzel izler ve yilksek idealdir. Başta zatı âlleri olmak üzere bütün hava üye ve tale- beleriyle Türk gençliğine taziyeleri" mi saygılarımla sunarım... ————— Romanyalı Bir Tayyareci Bayan Ankarada Ankara, 23 (Tan muhabirinden) tanmmış tayyareci” lerinden Bayan Erina Burnaya bu - gün saat 14,50 de hususi tayyaresil Istanbuldan şehrimize geldi. Bayan Erina birçok rekorlar kırmış Ve kendisine orta Avrupada bir göhret temin etmiştir. Hava meydanmân kendisile görüştüm. Bana şunları söyledi; — Bükreşten Istanbula kadar s€- yahatim havaların bozukluğu yüzün den çok zorlukla geçti, Fakat Istan- buldan Ankaraya kadar çok milkem mel bir seyahat yaptım. Tayyarem çok güzel çalıştı, Ankarada Iki gün kalacağım. Sonra yine Istatibul yol- döneceğim. N 5 > SPAM | Gonallmler B. Vetaksas Beş Çekilmiyor Faler'de (Başı 1 incide) (Bası 1 incide) Şehidimiz ehid v (Başı 1 incide) vacıları teşvik etmek ibtiyacmı du- yuyorlar. Ya yeni nesil ? Bazan daha büyük verim almak sabırsizlığı ile Türk gencinin nekadar fedakâr bir vatan İâşıkı olduğunu gözden kaybediyoruz. Bu gençler, bugün kız, erkek; arka daşlarmın mezar: önünde teessürle- rini ifade etmekle kalmadılar; onlar Jen büyük saygın fedakörlik yolun. da daha büyük ateşle yürümek oldu- Bunu pek güzel duydular ve arkadaş, larına ebedi yeğalarını bildirirken en çok bu hissi ifade ettiler. z ay Puat Bulca kalpten kopan B nutkunda anlattı: O sirada meydanda bulunuyormuş, felâketi gö zle görmüş, ilk hiss, geri kalan ar- kadaşlara teselli vermek olmuş, fa- kat kahraman gençler: “Dur, demiş ler, bizim tegelliye ihtiyacımız yok. Biz bu yüksek mesleğe kendimizi ve- rirken bütün neticelerini göze almış- tik, mukadder olan ölümle birkaç ar kadaşımızn burada karsılasması bi- 2i azmimizden yıldırmaz. Sizden te- seli istemiyoruz, bu yolda çalışmıya devam etmek imkânlarını istiyoruz. Bu sözlerden sonra arkadaşlarının taze cenazeleri karşısında tayyare ba- şma koşmuşlar, havalanmığar ve pa- raşitle atlama talimlerine sükünetle işler... kalka şehitliğindeki vata- ni tezahürde bulunan ve derin mâ- nasmı duyan her vatandaş gunu gör- dü ki, Türk enerjisi yılmaz bir kud- rettir, Türk gençinin, Türk annesinin, Türk vatandaşınm gözünde evvelâ vatanın beklediği fedakârlik vardır, sonru kendi hayatı, kendi teessürü ve Kederi gelir. Beg kıymetli şehit ebeği uykularını uyurken şuna emin olabilirler ki, ö- Mimleri Türk havacılığında yeni ha- yat, yeni varlık, yeni enerji yara” mıya yarayacak Ve havacılığımız için yaptıkları fedakârlıklar milletin kal binde ebedi yer futaraktır. Ahmet Emin YALMAN lefetten başka birşey yapmadığın söylemektedir. Bu gazeteye göre ar- tık büsbütün batıp batmıyacağı me- sele değildir, fakat Italyaya mesyli- yet yüklemiye imkiin yoktur, İ Bugün Italyanm Londra ve Paris selirleri İngiltere ve Fransa hükü- metlerine İspanyadaki Italyan gö- nüllülerinin 40,000 den ibaret olduk-| larmı bildirmişlerdir. Gazeteler ne diyorlar? Ingiliz gazetelerinden bir kısmı A- demi Müdehalenin muvaffakıyetsizli- yüklemektedir. Paris gazeteleri de bedbindir. Petit Parisien korkular yeniden doğduğu nu söylüyor. Epogue gazetesine göre | Franco davayı nekadar süratle kaza | nırsa, Ttalyanlarla Almanlar da İs- Banyadan o kadar çabuk gidecekler ve İspanyollar harabelerini tamir için İrigiltereye döneceklerdir. Muharebe saatleri nihayet buluyor ve bankala- İrm saati yaklaşıyor. Le Jour de ayni| i fikirdedir. İngiliz Başvekili söylediği nutuk Roma, 23 (A.A.) — Popolo d'İtain İ gazelpei Chamberlain'in Avam kama ğini söylediği nutku sempati ile tefsir etinekte ve şöyle demektedir; “Meknl olduğu kadar objektif bir Tisan kullanmakla Chamberlain yalnız. memleketine değil, sulhe de hizmet et Fransız Kabinesi i Müdafaa Meseleleri Konuştu Paris, 23 (TAN) — Dün akşam B. | Chautamps riyasetinde mühim bir kabine içtimaı olmuştur. Bu içtiman bütün nazırlar iştirak etmişlerdir. Toplantı mevzuunu bilhassa memle ket ve milstemlekelerin müdafaasile slâkadar konuşmalar teşkil etmiştir. Müstemleke nazırı gazetelerin yazdı- ğini Italyaya, bir kısmı da Rusyaya! Zma göre Hindi Ciniye takviye kıta. Karaciğer Ne Pek eski bp ilmi daha kurulmadan önce, karaciğe- rin maddi hayat merkezi diye ta- anmış olduğunu yazmıştım. O z0- manlarda bu fikre inanmıyanlar du karaciğerin ask merkezi yahut şecaat merkezi olduğunu iddia e derek ona yine büyük bir ehenimi. yet verirlerdi, Hekimlik bir ilim olduktan son- ra da karaciğer yine ekemmiyet- ten düşmemişti. Yakın vakitlere gelinciye kadar karaciğerin yalnız bir iş gördüğü, ancak safra çıkar- mıya yaradığı bilinmekle beraber bu maddenin hazım için Hüzumlu olduğu, doğru yolundan çıkmayıp ta kana Karıstığı vakit sarılık hastalığı yaptığı bilinirdi, Hattâ Müzumundan fazla hâsli olunca safralı mizaç diye hususi bir ka- rakler meydana çıkardığı iddia e- dilirdi. Uzan uzun asırlarca bu safralı mizacn tarifiyle uğrasılırken ge- çen asırda —I855 yılında— kara- ciğerin ehemmiyeti ilmi hekimlikte de birdenbire büyüdü. O tarihte Bunun üzerine, karaciğerin da- ha başka işler görüp görmediği a- raşlırıldı ve bu uzvumuzun daha türlü türlü işler gördüğü anlaşıldı. Şimdiki halde karaciğerin gördüğü işleri üç büyük sınıfa ayırırlar, Her salim içinde biribirine ben. zer, fakat başka başka işleri var- dır. Bir sınıfı safra yapmak Isidir. An İşler Görür? tar, onların yerine yenilerini ya- par, eskilerinden kalan maddeler- le de safrayı meydana çıkarır, De mek ki bu da — şimdilik — iki dalar üzerinde mühim işleri var- dır, Vücudümüze giren her türlü gıda oradan geçer. Albüminli mad deleri tutar, onları kana yarıya cak hüle getirir, işe yaramıyacak ları bırakmaz. Bu maddelerin €s- kimiş olanlarından üre yaparak dı- lemiştir. Yarınki muazsum ve beliğ halk merasimi, Ankarada hükümet reisinin ağzından bulün Yunanista - ran konüşmuş olduğunu sarih guretig ispat eyliyecektir.,, Kalimerini diyor ki: “Yarınki halk tezahürü hem işçi Bınıt'arinin Başvekile şükranını gös terecek, hen de Ankara seyahatinin mesut neticeleri dolayısile milleğn teşekkürlerini bildirecektir, Ankara seyahatinin mesut neticeleri, yeni anlaşmalar tarzmda tecelli etmiş da r. Fakat bu neticeler iki komşu vleti biribirine bağlamakta olan ve ebediyen bağlıyacak bulunan mut lak tesenildün tezahürüne bugünkü dostluğa çok geyler ilâve eylemiştir... Celâl Bayar, Mayısta Atinayı ziyaret edecek Atina, 23 (AA,) Gazeteler, Türkiye Başvekil vekili B. Celât Ba- yarn önümüzdeki mayısta Atinayı #öyaret edeceğini çok derin bir mem nuniyetle haber vermektedirler, Ankara konuşmaları tam muvaffakıyetle neticelendi Atina, 23 (A.A) — Atina Ajansı bildiriyor: Türkiye ile Yunanistanm Balkan Antantma bağltığını ve iki memleketin müşterek ideal ve menfa atlerine tamamiyle uygun olarak ta kip edilmekte olan siyasete devam © dileceğini teyit eden resmi tebliğ, Yu man €fkârı umumiyesi tarafından meninuniyetle karşılanmıştır. m Nea, diyor ki: kara tebliği resmisi österiyar KI, Yunan hükümet e yaptığı ziyaret ve Türkiye Reisictimhuru As tatürk, Başvekil Vekili Celâl Bayar, Hariciye Vekili Rüştü Aras ve diğer Türk hükümeti erkânı ile yaptığı ko nuşmalar tam bir muvaffakıyotle ne ticelenmiştir.,, — — — Bulgar - Yugoslavya Maçı Sofya 21 (TAN) — Yugoslavya fet derasyonu tarafmdan yapılan teklifi Istanbul Basın Kurumu yıllık kop« gresini, dün saat 15 te Kurumun Be. yoğlundaki binasında yaptı. N Tikönce, Kurumun bir senelik faa Tiyetini gösteren idare heyeti raporu okundu. Bunda, Basın Birliği kanu- nunun meclisin adliye encümeninde bulunduğu, sigorta işinin Anadolu gi. © gorta şirketine verildikten sonra yo- luna girdiği, cemiyet binasmın tan- #m ve tefrişine çalışıldığı, azaların sidatlarından olan borçları meselesi nin halledildiği bildiriliyordu. Matbust mümessillerinin Devlet demiryollarında yüzde 60 tenzilâtla seyahatlerinin temin edilmesi husu- sunda Nafıa Vekili Ali Çetinkayanm mesaisi şükranla anıldı. Ancak, “ga. sarıya atar., Şekerli maddeleri de | zetecilikten başka kazancı olmıyan, tutar, onları çevirir, şeker olmıya | kaydinin müşkülâta sebep olduğu ve hazır başka bir şekle sokar, sonra icap ettirdiği sürate uy. Tüzumu olduğu kadar ve tekrar $€- | madığı anlaşıldığından bu kaydin kal. ker şeklinde salıverir... Yağlı mad- | dırılması ve demiryollarmda yapılan delerin de mühim bir kısmmı tu- | tenzilâtın denizyollarıma da teşmili hu tar, lüzumu olduğu kadar bırakır, | suşunda alâkadar makamlar nezdin. yahut yakar, Asıl nrühim olan ci | de teşebbüste bulunulması için idare het şudur ki bu üç türlü madde- | heyetine salâhiyet verilmesine karar den biri eksik olunen küraeiğer ©- | verildi. nun yerine, öteki türlü maddeleri Kongrenin Büyük Şef Atatürke çevirir, vücudün ihtiyaceı tamam | tazimlerini bildirmesi yolundaki tek- lar. Demek ki karaciğer vücudu | yir alkışlarla kabul edildi, muzun bütün ihtiyaçlarının mâzi- mıdır, Vücudumuzdaki hararetin hâsıl olmasında bile onun İşi var- Bundan sonra idare beyeti seçimi yapılarak reisliğe Hakkı Tarık Us, ikinci reisliğe Muharrem Feyzi To. dır, karaciğer işini göremeyince | zay, genci sekreterliğe Selim Ragıp, hararet azalır, idare heyeti azalıklarma Mustafa Ra Onun işlerinin üçüncü sufi da | gıp, Zeki Cemal, Sait Kesler, Enis vücudumuzu temizlemektir. Vücu- | Tahsin, Feridun Osman, Fuat Duyar ğa kalıncıya kadar, yahut yarısı bo. zulduğu vakit bu işlerinin hepsini yine görür, hazmı temin etmek, vücudu beslemek ve temizlemek vazifelerini yerine getirir, Fakat yarısmdan ziyadesi bozu. Tunca artık dayanamaz. İşler ak. sar, o vakit —bu asrın moda has. talığı dediğim— karaciğer kifa. yetsizliği meydana çıka, lm

Bu sayıdan diğer sayfalar: