10 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

10 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dişleri hergün niçin fırçalamak lâzımdır ? Çünkü bir defa dişler hariçten alınan karşı müdafaasızdır. Saniyen ağızdaki “Salya,, denilen mayide milyonlarca mikrop doludur Salyada bulunan Lab dişlerin en birinci düşmanıdır; dişlere yapışarak yosun peyda eder, Mineleri aşmdırır, yavaş yavaş dişleri ve kökleri çürü- tür; diş etlerinde iltihaplar peyda 6. Tur, Dişlere yapışan yemek artıkları ve ecnebi maddeler de temizlenmezse birer mikrob yuvası haline gelir. E. ğer dişler muntazaman ve günde en az 2 kere “Radyolin., le farçalanmadı. ğı takdirde çok çabuk Sey mahkümdur, RADYOLI Bu muhtemel akibetleri vaktinde bertaraf eder. Dişlerinizi hergün fırçalayınız Baş, diş, nezle, grip, romatizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarmızı derhal keser. İcabında günde üç kaşe alınabilir. Baş ve Diş Ağrıları, Nevralji, Ariritizm, Romatizma Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekilliğinden: “Aimanyada ( Bayer Y fabrikası tarafmdan yapılmakta olan “Lopion amp, 0,01 Gr, LUMİNAL eompr. Ol gr, PLASMOCHİNEsİMp. compr. adlarmdaki müstahzarlara aid 11/08, 7/49, 8/83 ve 7/100 sayılı ruhsatnamelerin ziyaa uğradığına dair mezkür fabrika vekilleri tarafından gazetelerle yapılan ilân üzerine kendilerine yeniden 9/85, 9/88, 9/87 ve 988 sayılı ruhsatnameler verildiği cihetle 9, 8/83 ve 7/100 numaralı ruhsatname. 0,02 ve TRİPHAL, amp. 0,001 gr.” zayi olduğu anlaşılan 11/98,, 7/ lerin hükmü kalmamış olduğu ilân olunur. Darülfünündü heyecan son dereceyi buldu; tölebe ile temas eden balk kütleleri de, bazı gazeteler de bü bayecanı körüklüyordu. Mektep İdaresi, hocalar, ta- lebenin bu toplantisina müsamaha gösteriyorlar, hat- tâ talebe istemezse ders te yöpmıyorlardı. Lâkin bir gün mektebe gittiğim zaman ortada kimseyi bulama- dım; mektepte tuhaf bir sükünet vardı; sınıflarda ders yapılıyordu. Dersten sonra bir arkadaş beni mek tebin alt katında loş, küçük bir odaya götürdü; ora- da birkaç genç toplanmış, başbaşa vermiş görüşüyor- lardı; ne oldu? Birdenbire bu durgunluğun mânası- m anlıyamadım. Nihayet söylediler: « İngilizler, Darülfünun idaresine bir ültimatom ver mişlerdi; bü toplantılar devam ederse mektebi kapa- tacaklardı.. Buhün Üzerine mektep idaresi, taşkınlık yapma- mak üzere talebenin ancak alt katta gizlice toplam: Mmalarına müsaade etmişti. Akşama doğru küçük oda, daha kalabalıklaştı; ih- Gyat zabiti elbiseleri giyinmiş birçok genç yine co- şup taşmıyâ başladı; her biri kendi ihtisasına göre bir vazife alacak, memleketteki bu şerefsiz vaziyet ten kurtulmak için İâzimgelen şeyi yapacaklardı; kimisi Taşkışladaki mitralyözleri elde ederek idare edecek; kimisi bombalarla lâzımgelen yerleri havaya verecek... Z Gençler: "Ya ölüm. ya şeref... Bu yurtta yâşarsak biz yaşarız; yaşayamazsak onu düşmana bir kül yı- ğini halinde bırakırız!” diye gürlüyorlardı. Bu heye- cana kız talebe de karısıyordu; bu tehlikeli işlerde Tol almak istiyenler de eksik değildi; ben de üstüme bir iş aldım; Ayasofyaya bombayı ben koyacağım, bu iş, benim! dedim. Yavaş yavaş bu programsız toplantılar, heyecanlar sükün buldu; bir intizam, bir teşkilât altında çalışıl- maya karar verildi. Fatihte bir miting yapmak İçin hükümete mürücaat olundu! cofu hukuk talebesi öi-« (Hikâyeden Mabaat) SÜRGÜN (Başı 6 ıncıdal bitkinlik görünüyordu. Artik kaçın mwyordu. Sürgün devrilen direğini kürek gibi kullanıyor, can korku- sile, olanea kuvvetile çekiyordu Çat çat öten çenelerde. deniz altın daki homurtular, iniltiler, ağlayış ve hıçkırışlardan mümkün mertebe hızla uzaklaşmak istiyordu. Artık et ve deriler cart cürt yırtılıyor- du. Deniz kan kokuyordu. Sürgü- nün kusası geldi, Manzara çok çir- kindi. Daha hâlâ dört bucaktan devâ- sa yeleler denizi yırfa yırta geli- yorlardı. Sürgün bir aralık başını çevirip arkasına bakacak oldu. Bir den başımı geri döndürdü, baline- mun ölümlü pek acıklı oluyordu. Sür günün bâşirdeki saçlar hep diken diken oldu. Yine küreğe davrandı. ikroplara YENİ NEŞRIYTA HALKBİLGİSİ HABERLERİ — Erinğ. halkevi dil, tarih ve edebiyat komitesi dani her ay çıkarılmakta olur Halk- İ bilgisi haberleri adit #ölklor mecmunsının 76 uici sayisi çıktrtrlır. YENİ TÜRK — Eminönü halikevinin aye da bir çıkardığı Yeni Türk meemünsının 62 İnci sayısı intişar etmi TIP FAKÜLTESİ MECMUASI — stan- bul ünfversitesi Tıp fakültesi tarafından neçsedilmiye başlanan bu mecmumnın İlk sayım dokuz ferma olarak çıkmıştır. Bir. çok profesör ve daçenilerin makaleleri vardır, Mecmün itinalı bir çekilde baml. Biliş ÇAĞLIYAN'da Bayram münasebetile Büyük Sürprizler Yeni ve zengin program AMİRA CEMAL ZEYNEP ELSUDANİ tarafından yeni danslar ve yeni şarkılar. Ayrıca : MUALLÂ ve arkadaşları İsinden: Davacı Mişon “Montias vekili avukat Daniel Bekar tarafından müd denaleyh Sabetay kızı Vida, Sol, Fa- ni ve oğlu Isak ile Yako Moreno, Av ram karısı Yako, Ester ve kızları Ida, Malkuna ve oğulları Sabetay ve Isuk aleyhletine müvekkili Mişon Montias karısı Estere bakmak ve beslemek şartile ferağ eylediği Ka- dıköyünde mukaddems Osmanağa- ve elyevm Rasimpaşa mahallesinde rıhtım iskelesi sokağında kâin eski 47 ve yeni 83 No. lu bir hanenin mef ruunaleyha Esterin vefatile müdde - İasleyhler şartı ferağa riayet eyle - medikleri cihetile ferağın feshile kay din namına tashihi zımmında açılan dava arzuhal sureti müddenaleyh - lerden Sabetay oğlu İsaka tebliğ e- YAL, DON AKTİF KASA: Altın: Safi kilogram 19,690,156 (27,695 BANKNOT * UFAKLIK Dahildeki Muhabirler: Türk birası Hariçteki Muhabirler: Alkım: Safi kilağram o 6482909 Altınm tahvili kebil Serbest dövizler Diğer dövizler ve Borçlu kli- sing bakiyeleri Hazine Tahvilleriz Derahte edi, evrakı nakdiye karşılığı Kanım 6 ve 8 inci maddele rine tevfikan hazine tarafından vâki tediyat Senedat Cüzdanı: HAZINE BONOLARI TICARI SENEDAT | Esham ve Tahviât Cüzdanı (Deruhde edilen evrakı nak A — (diyenin karşılığı Esham ve (Tehvilit(itibari kerymetle) B — Serbest esham ve tahvilâr Avanslar: Alım ve Döviz üzerine Tahvilâr üzerine Hissedarlar ; Muhtelif; 19,769,032, 1,179,280,76 950,271,25 9,118,720,56İ 1,790,81 158,148,563,— 14,372,277.— 2,800,000,— 36.160,887,40 — 10-2 - 938 Türkiye Cümhuriyet Merkez Eankası 5 - Şubat - 1938 Vaziyeti PASİF | Lira Sermaye Ti, | Mtiyat Akçesi 48,644,062,37 Adi ve fevkalâde | Masasi 950,27 Derahde edilen evrakı nakdiye Kanunun 6 ve 8 inci maddeleri. ne tevfikan hazine tarafından wiki tediyat 902,52| 34,884,51289 bakiyesi Karşılığı tamamen âveten tedavüle vazedilen Reeskont mukabili lüveten ted, vizd, 144,370,286,— Altına tahvili kabil 38,660,887,40 ring bakiyeleri Muhtelif; 38,527,876,02 5,203,405,51 44,031,281,53 7,502,155.68 4.500.000. — 13,750,065,89 Deruhde edi, evrakı nakdiye İ Türk Lirası Mevduatı: Döviz taahhüdatı; Diğer dövizler ve alacaklı kli- 2,105.17240 4,516,007,70) (— 6,621,180,10 15 Todavüldeki Banknotlar: İ 158,748,563,— 14,572,297— 144,376,286,— aitim olarak İ 19,000,000.—; | 13,000,000/—| 176,376 988 9,155,427,92 öğvizler 2.080,78 28,824,357,33 28 826,487 | sorsamnas Yekün | 337506,52301 2 Mart 1933 tarihinden itibaren İskonto haddi 95 5(/, Altın üzerine avans Ye 454 leşi öksürüklere ve göğüs nez- TIBBIN İLK ve SON SÖZ ürk ve güle mea il sıtmanın ilâcı ise katran da ikeeelikieee ispesifik ilâcıdır KATRAN Bütün Tıp kitapları katranı müzmin mak üzere tavsiye ediyor, Kinin ————— Istanbul 2 inci Hukuk Mahkeme HAKKI EKREMde katranm olur, Deniz Yolları | İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy Köprübaşı Tel. 42382 — Sirkeci Mühürdar a nde Han, Tel 22740 Mersin “Cuma “Postası Yalnız bu sefere mahsus ol- mak'üzere 11/Şubat/938 cuma günü Mersin postasını yapacak “Sadıkzade,, vapuru Galata rıh tıramdan saat 17 de kalkacak. tır, İzmire pazar sabahı Vara“ caktır, “783, A m dilememiş ve mübaşirin moşruhalı- na nazaran ikametgâhı meçhul bu - İunmuş olduğu cihetle bilâ tebliğ ade edilmiş olduğundan dava arzu - İ halinin flânen tebliğine ve bir nüs- hasmı da mahkeme divânhanesine asılmasına karar verilmiş olmakla tarihi ilândan itibaren bir ay zarfın- Levazım Satınalma Komisyonu İlânları İı müessesat için 27 kalem evrakı mat | bus tabettirilecek kâğıt ve cilt için mukavva ve bezi âmirlikçe verilecek tir; PEZAHINİ"TE ŞüBAt Mas Çare” ba günü sart 14 te Tophanede Satm alma Kömlsyonütde 'ekâiltmesi yapı. | sasaktar. Hepsinin tahmin bedeli 244 Yira ilk teminatı 36 liradır, Şartname ve nilmuneleri komisyonda görülebi. lir, Isteklilerin belli saatte komisyo. İna gelmeleri. “413, “741, # Ordu hastaneleri için 400 adet çe lik somyalı demir karyola 45 Şubat 938 Salı günü suat 15,30 da Topha. nede Satınalma Komisyonunda pazar Ukla eksiltmesi yapılacaktır, Tahmin bedeli 10800 lira ilk teminatı 810 Ji. râdır. Şartname ve nümunesi komis. Istanbul Levazım Amirliğine bağ.! ün şifalr hassalârı bulunduğundan öksürüklere ve müzmin bronşi'tlere ve göğüs nezlelerine kargı en müessir ve en ehetnmiyetli bir ilâçtır. Balgamları söker ve yenilen olmasma mâni Ist, 6 nci hukuk mahkemesinden: Hırkaişerif Keçeciler C. Akjem - seddin M. Müktesebiskender S. 8 nu İmarada Fevziye tarafından kocası Karagümrük Armutlu caddesi çıkmaz kuyulu sokak 30 numarada iken ika metgâhı belli olmıyan kocası Musta- “İfa sleyhine #diYAN bosanma davası - İn tahkikatında: Müddelaleyhin £ kametgâbının meçhüliyeti hasebile İlevi arzuhalinin ongün zarfında cevap vermek üzere on beş müddet- le ilânen tebliğine karar verilmiş ve arzuhalin bir nüshası da mahkeme divanhanesine talik kılınmış oldu « undan 38/48 numaralı dosyasına İlân tatihinin ferdesından itibaren on gün zarfında cevap verilmesi lü - zumu tebliğ yerinde olmak üzere İ- lân olunur. KAYIP — 10092 numaralı ve 16 - 10 - 935 tarihli beyannameye alt gümrük makbuzumuzu zayi etlik. Y da davaya cevap vermesi lüzumu teb liğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. RUM YAZAN“ ŞÜZÜFE “NİHAL —ıiB mak üzere aralarında genç kızlar da bulunan bir he- yet bu miting İçin polise beyanname verdiler, Müsaadeyi almak o kadar kolay olmadı; talebeden bu iş için mestl bir heyet istediler; en küçük bir asa yişsizlik, taşkınlık olursa idam cezası vardı... Miting bir günde acele ile hazırlandı; buna rağmen duyan halk, İstanbulun en uzak köşelerinden koşup geldi; Fatih meydanı binlerce insanla doldu... Heyecan son derecedeydi; bütün başlar yukarı kalkmış, Belediye binasını balkonundan ge lecek umut sesini bekliyordu. İlk ses yükselir yükselmez, ortaya bir hıçkırık dal gası yayıldı; erkek, kadın, çoluk çocuk binlerce in- san, bir acılya, bir dertle, bir ağızdan ağlıyor, hiç kırıyordu... Arada bir isyan sesi, kürsüden gölün Şe » sin de, yerdeki hıçkırığın da üstüne yükselerek kes- kin bir ok gibi, tek başına havayı yarıyordu! — Ölmek lâzim! Ölelim; hep birden ölelim!.. Yaşa- mak haramdır... Kürsüdeki sesler işitilmiyordu; halkın heyecanı tehlikeli bir hal almıya başlamıştı. Bu heyecan güç- Yükle bastırıldı; coşmusını bildiği kadar kanuna itaat etmeyi de bilen halk sükünete geldi... Dönüşte, bir genç arkadaş, Fransız kumandanı... nm bir Fransız zabitiyle: “Bu kadar kuvvetli heyecanı ve imanı olan millet, muhakkak kurtulur. Biz de Alsas Loreni kaybettiği. miz zaman ayni ıstırapları, ayni heyecanları duy- muştuk; Türklerin bu kadar müteessir olmamaları lâzım; istikbal herhalde onlarındır!” Diye konuştuğunu söyledi” Muhakkak, dedik, ölmiyeceğiz; ölürsek te öldüre- rek öleceğiz... Elbette istikbal bizimdir. Lâkin, bu miting gençliği tatmin etmedi; heyecan durmadı; daha yüksek sesle haykırmak; sesimizi du- yuruncaya kadar; haksızlığı ezinceye kadar, anayur- dumuzdan yabanci hâkimleri kovuncaya kadar hay- kırmak istiyorduk; o zaman, yine başta Hukuk Fa- kültesi talebesi olarak Sultanahmet meydanında ikin ci bir miting programı hazırlandı. Bu mitihg için paraya ihtiyaç vardı; İstanbul hal- kı, İstanbul tüccarları o zaman hiç sakınmadan ka- salarını açtılar. Bu paralarla binlerce bayrak alındı; İstanbulun en uzak köylerine kadar, mitingden haberdar etmek ü- zere el ilânları gönderildi. Bu işte erkek, kız bütün talebe seferberdi... O gece İstanbulun bütün genç kızları, gözleri gör- mez İhtiyar anaları, dönmiyen kocalarına yâs döken genç dulları, ev ev toplanarak sabaha kadar kara bay raklar diktik; ertesi gün şehir baştan başa bu kara bayraklarla kefenlendi; Sultanahmet avlusunda kuru yonda görülebilir, Isteklilerin kanu. ni belgelerile beraber belli sustte ko- misyona gelmeleri, Yenisini alacağımızdan (diğerinin hükmü olmadığını ilân ederim. M. Süleyman ve H. Çalıkyan “416, “TAA, lan kürsüye kara alli matem örtüleri gerdik; duvarları, ağaçları hep kara renklerle örtük... O gün bütün dükkânlar, mağazalar kapandı; İs- tanbul halkı milletin bağrından kopacak, hak isteye- cek sesi duymak için Sultanahmet meydanına koşu- yordu. Kaldırımlarda haksız bir gururla dolaşan ya» bancı kuvvetlerin arasından ya şerefini korumaya, yahut ta ölmiye and içmiş büyük insanların vekarile başını yukarı kaldırarak; haksız ipe çekilmiye giden İnsanların etrafa meydan okuyan istihkarile adımla- rını yere korkmadan, çekinmeden vurarak yürüyüp geçiyor; Sultanahmet meydanındaki kara bayrakla- rın gölgesinde toplanıyordu. Tiçaret Mektebinden Ayasofyaya kadar olan saha görülmemiş bir mahşer haline gelmişti. Meydana yaklaşarak kara bayrakları görenler, kendilerini tu- tamıyarak en acıklı seslerle hıçkırıyorları Meydanda sözü bir yerden bir yere ulaştırmak i- çin birkaç kürsü kurulmuştu... O &ralık, kalabalığa sokulmak istiyen ihtiyar, beyaz başörtülü bir kadını #rkadaşlar, ezilmesin, diye toplantıya almak isteme- mişlerdi; ihtiyar kadının nasıl yana yana gürlediğini hiç unutamam: — Vatanımız düşmanlara gidiyor, ben ezilsem cok mu? Bırakın beni, ben tâ... Şileden buralara geldim; bırakın öleyim, bırakın söylenenleri ben de duyavım İhtiyar, kadını kollarından tuttuk, içeri aldık, he pimiz, hepimiz ağlıyorduk. O, ne vlu gündül... Minarelerden göklere doğru bir tekbir vükse'di; toprağın .bağrında bir ürperme, bir sarsıntı duyul du... Babam öldü dayandım; Fahir Ağabey öldü, dayan- dım; milletim ölmesin, buna katlanmıya tahammü- lüm yoktu... LArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: