27 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

27 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 e — Gençlik ve tecrübesizlik do- ayısile yaptığım bütün günahlara töbe ediyorum. Benim ruhumu tas- fiye et, Demişti. Gazi Mohammet, Hamzat Beyi derhal müritliğ kabul etmişti ve bir müddet onu yanında gezdire - Yek ruhuna kâfi derecede inkişaf Verdikten sonra, artık onu Car ha- Valisinde, başlı başına faaliyete sevketmişti, Hamzat Bey, - evvelce arzettiği- Miz gibi - Ruslarla musademelere Birişmiş, ve son yaptığı bir müsa- demede Rusların eline geçmişti. Gazi Komuh hanı Aslan Bey, Ruslar nezdinde tavassut ederek © Du kurtarmıştı. Fakat bunda, mü- him bir maksat vardı... Aslan Bey, > oğlunun namına Avar hanlığını i- dare eden - Bahu Bike'nin kızı Sultan ile izdivaç edecekti. Bahu Bike, evvelce bu izdivacı bizzat isi istediği halde, sonradan İan vazgeçmiş, kızım Targo #emhalının oğluna vermek İste - Mişti... İşte, bundan dolayı Buhu Bikeden intikam almak istiyen Bey, Hamzat Beyi esaretten urtararak onun minnet ve şükrs- Mini kazandıktan sonra: — Sen, vatanperver bir adam- #n. Biliyorum ki, bundan sonra birçok işlere atılacaksın. Fakat lâ sana şunu söyliyeyim ki, Var memleketinde, “Bahu Bike bu ihtiyar kadın hüküm şirdükçe, hiçbir şeye muyaffak 0- Siniyacaksın, Memleketin” çarı: ön Bulmundan “Kurtarmak istiyor. Bn, en'evvel bu kadinin Vücüdü- ortadan kaldır. Demişti, tiye Bey, Bahu Bikeden W — iyilikler görmekle beraber, tiyar Avar prensesinin inem- ei ve millet için hâkikaten mu- Mi mahlük olduğunu takdir 0- ni lerdendi. Onun için Aslan Be- n bu Sözlerine derhal hak ver » ay Evet... Doğru, Aslan Bey. yar bir tilkiye benziyen bu ka- oynadığı oyunları ben de bi- yordum. Fakat ne yapayım ki, bu Ounla çarpışacak vaziyette im... Sana, söz veriyorum. E- geçen ilk firsatta bu kadının Ve desiselerine ebediyen hiha- Vereceğim. Dive, cevap verdi. m * 4 teş Bey, esaretten kurtulup am oluncıya kadar, büyük bir Varlık yk Bösteremedi. Zaten 0, ne Gü- e Medin ve ne de Şamilin ik değil mânevi kudretlerine ma» Ge “zi Mohammedin verdiği emir- Yaptığı bir iki baskında, kâ- eerecede muvaffakıyet göstere- » Hattâ, son kanlı harpte, ammedin emir ve daveti- mevkiine kadar geldiği Orada da bir mevcudiyet İş, kanlar içinde yüzen met ile Şamile hiçbir edememişti. ve mahiyette olan « şimdi İmamet mev- Kürüm mühür bir mesu- etmisti. Vâkıâ car or- ve hareketine muvakkat Bileme, çi. Fakat yaz ge- işler Yeniden harpler ve mu- hdi rlyacak, birçok mü- zuhür, v zin a geleeekti. * Şar ordusu hareke- di, mede İzlemek, le fikirler üzerin- Ölüruü NİŞ. Gazi Moham- Ve Şamilin- henüz her Vime hil Yet - ö A 4f4 / İ fiz za Tarassutta bekliyen Dağlılar dusunda, efrada ve küçük zabitle- re çok fena muamele ediliyordu. Daima büyük rütbeli zabitlerin ve generallerin hakaretleri altında ya- şiyan bu adamlara yalnız harp za- manlarında biraz ehemmiyet veri- liyor.. o zaman, kurbanlık mah - lüklar gibi saf saf kademe halin- de ileri sürülüyordu. Ne askerler ve ne de küçük za- bitler, bu zulüm ve istibdattan memnun değillerdi. Ancak, meebu- riyet dolayısile askerlik etmekte i- diler, Tifliste mahpus bulunduğu es - nada bu meseleyi iyice öğrenen ve tahkik eden Hamzat Bey, el altın- dan Rus ordusuna haberler gön « derdi. Vaziyetten memnun olmu - yanları, nezdine davet etti, Bu davet, derhal tesirini göster- di. Evvelâ, birkaç neferle bir iki küçük zabit geldi. Hamzat Bey, bunları, iyi evlere yerleştirdi. Hoş- larına gidecek yiyeceklerle şarap ve votka verdi. Ailelerine de gizli ce paralar gönderdi. Bu firariler, Hamzat Beyin nez- dinde gördükleri iyi muameleyi der hal arkadaşlarına bildirdiler. On - ları da davet ettiler... Kaçanların adedi epeyce çoğaldı. Hamzat Bey, bunları doğrudan doğruya maiye- tine alarak bir muhafız Kıtası yap- ti Hamzat Bey, bu işlerle meşgul olurken, Şamil artık yavaş yavaş iyileşmiş ve umumi işleri konuşa- cak ve düşünecek hale gelmişti... Kendisine, Hamzat Beyin imâm ol- duğunu söyledikleri zaman çok se- vindi, En küçük bir kıskançlık e- seri göstermek şöyle dursun: — Ata binecek kadar kudret kes beder etmez, gelip biat deeceğim. Diye haber gönderdi... Ve haki- katen, o kuvveti kazanır kazan- maz, doğruca Hamzat Beyin nezdi- ne giderek kendisine blat etti. Şamil gibi bir yardımcı kazan- mak, Hamzat Beyi çok sevindir - mişti, Derhal Şamil ile başbaşa vererek, kış geçer, geçmez yapmak istediği işler hakkında müzakere- ye girişti... Bu işlerin birinci mad- desini, Rusların casusları olan A» var hanlığına indirilecek darbe teş- kil etmekte idi. Buna, Şamil de taraftardı. Eğer mü temadiyen çarlık ordusile çarpiş - mak mecburiyetinde kalmasaydı, Gazi Mohammetle beraber, bu işi de yapacaktı. Şamil, ihtiyatlı hareket etti. Ba- hu Bike'nin halk tarafından hime- ye ve müzâheret görmemesi için, Hamzat Beyi köylerde dolaştıra - Tak, bütün Avar ülkesinde mües- sir propagandalar yaptırdı. Avar hani sarayının içyüzünü halka an- lattırdı. Gerek küçük hana, ve ge- rek anası Bahu Bike'ye karşı, hal- kın kalbinde bir nefret uyandı ” i ll izin sk ded ii di Hamzat ğa Hertarafa Haberler Gönderiyordu Buna mükabil, hanlığa taraftar o- Isnları imamlık makamına bağlat- tı. Kış geçip te artık harp harekâ- tına müsait zaman gelir gelmez, tasavvur edilen plânın tatbikine geçildi. Hamzat Beyle Şamil, mü - bim bir kuvvetle Avar hanlığının merkezi olan Honzaha giderek, ka- sabayı birdenbire muhasara etmiş- lerdi. Bu muhasara o kadar ani olmuş- tu ki, Bahu Bike, ne-müdafaa ter- tibatı almıya, ve ne de hâmisi o- lan Rus generallerine haber yolla- mıya vakit bulamamıştı. Bu kur. naz ve dessas kadın, sczini anlar an Tamaz, Hamzat Bey ile Şamili kan- dırmak için hile yollarına sapmış- tı. Ve: — Ben de imama itaat ediyo - rum. Hattâ, itaatime delil olmak ü- zere, oğlum Bulaç Bek'i rehine o- larak gönderiyorum. Diye, sekiz yaşında bulunan kü- çük oğlunu, üç kişilik bir heyetle, Hamzat Beyin karargâhına yolla - miştı, Bu heyet, küçük Avar prensinin rehine kalması mukabilinde, imam ile bir itilâfname aktedeceğini, bu- nun İçin de bir müzakere cereyan etmesi lâzım gelmişti. Fakat Hamzat Bey, tasavvur et- tiği plân iktızasından olarak, heyet- Je müzakereye girişmedi: (Devamı var) EKONOMİ İHRACAT: Rumanyaya Zeytin Satışları Başlamak üzere Zeytin ihracatı yavaş yavaş art- maya başlamıştır. Tuzlu zeytinlerden Rumanya için talepler gelmiştir. Pi- yasamızda 1934-1937 senelerinin mahsullerinden epeyce mal Fardır. Bu zeytinler arasında 1935 senesinin duble zeytinleri yoktur. 1934 zeytin. lerinden dublelerin kilosu 36—40, birinci mal 26-30, ikinci mal 23-— 25 kuruştur. 1935 zeytinlerinden bi- rinci 27—30, ikinci 25—27, üçün. cü 23—25 kuruştur. 1936 zeytinle -| rinden yalnız duble zeytin kalmış di- ğer kaliteler hep satılmıştır. Duble- Ter 38-—40 kuruş arasında ve on İyi! bir maldır. 1937 mahsulümüz ise dub le yoktur. Birineller 21. —22, ikinciler 18—20 ve üçüncüler 14—16 kuruşa verilmektedir. Bu mallar yeni oldu- ğu için ucuza satılmakta ve daha zi- yade bakkallar tarafından alınmak- tadır. Patates Stoku Tükeniyor Mevsim itibarile patates stoku - muz bitmek üzeredir. Bu sene Ana- doluya da fazla miktarda patates gönderilmiş ve sarfiyat artmıştır. Pa tates mıntakalarından gelen malüma ta nazaran piyasamıza yeni mahsul çıkıncaya kadar fazla mal gelmiye - cektir. Bu yüzden fiyatlar da yüksel- miştir. Bursa havalisinden getirilen patateslerin birinci numaralı malla - n ancak sekiz kuruştan ve ikinei mal lar ise 6,5 kuruştan alınabilmiştir. Piyasada en ziyade Inebolu patates- leri vardır. Bunların birinci numara hı cinsleri 7,5, ikinciler 6,5, üçüncüler 5,23 ve en küçük olanlar da 4,25 ku- ruştur. Erzurum patatesleri piyasa- da pek az ve en pahalı olanıdır. Bun ların kilosu ancak 8,25 kuruşa veril. mektedir. Trabzon malları orta kalite den yüksek olmakla beraber kilosu yedi kuruştur. İliç Nasıl Verilir? Hastaya ilâcın nasıl verileceğini, reçeteyi yazan hekim hem sözle ta- rif eder, hem de reçetesine yazı ile ilâve eder. Fakat hekimin tarif et. tiği işi daha iyi anlıyarak ve ko- Jaylıkla yapmak için, ilâçların na- sıl verileceği hakkında umumi bir fikir edinmek faydasız sayılmaz sa- nırım, İlâçlar en xiyade ağızdan veri. lir. Aşağıdan şırınga ile ilâç veril diği de vardır. Bir zaman, deri ü- zerine merhem sürüldükten sonra sıkı sıkı uğuşturularak ilâç yayıldı &ı da vardı. Şimdi bu usul hemen hemen kaybolmuş gibidir. Onun ye rine etle deri arasına, adaleler ara- sına, yahut damarlar içerisine şi- rınga edilen ilâçlar kaim olmuş- tur. Bunların bazısı pek kolay ol- makla beraber, iğneyele şırınga yapmağı hekimlere bırakmak daha iyi olur. Bir de, herkesin yapabile- ceği, ilâcı koklatmak usulü var- r, Ağızdan verilen ilâçların en ço- ğu, kaynamış ilâçlar gibi, limona- ta veya şurup gibi sulu Bazısı da kaşe gibi, hap gibi, toz gibi, pastil gibi susuz iâçlardır. Sulu Dicle içirmek için kah- vekaşığı, tatlı kaşığı, çorbakasığı, yahut kadeh, bazıları için de dam lalık kullanılır. Kasıkların büyük- lüğüne göre alacakları sulu ilâcın mikdarı, tabii, değişir, Corba kaşı- ğı 15, tatlı kaşığı 10, kahvekaşığı 5 santimetre mikâp alır. Fakat sulu ilâcın cinsine göre ağırlığı çok de- ğisir: Kasığın içindeki sade su için. de erimiş bir ilâç olursa ilâcın hac- mi ile ağırlığı o arasında bir fark olmasa da, şurup olursa bir corba kaşığı 1$, tatlı kaşığı 12, kahve ka- sığı da 6 gram şurup alır. Çünkü şurup daima sade sudan daha aksine olarak, olduğundan bir a kaşığı 12. tatlı kasığına 8, kahve ka sığına 4 gram zeytinyağlı ilâç gi- rer, Damlalıkla verilen. ilâçların a- Eırlığı da, ilâcın cinsine göre çok değişir. Meselâ bir gram tentürdi- yot 6i damla ettiği halde bir gram eter doksan üç damla eder. Bunları reçeteyi yazan hekim bildiği için i- lâcı içenin, yahut onu verenn her kem kez emrin SİİRİ Mesleme çi ğildir Kinetik damlaların sa- yısında yanlışlık yapmamak, bir de ilâcı verdikten sonra damlalığı su ile yahut ilâca göre alkol ile veya eterle yıkamayı unutmamak yeti- şir.. Damlalıkla verilen ilâçlar en si yade su içinde, fakat şarap içinde de, yahut ıhlamur suyu gibi kaynatılmış bir şey içinde de verilir. Her ne için de olursa olsun damlaları saydık- tan sonra bardağı yahut fincanı iyi ce çalkalamayı elbette unutmazsı- nız. Bir de eter gibi parlıyacak i- lâç olursa bir alev yanmda sayma- 'mağa dikkat etmek lâzımdır. Sulu ilâçları kaşığa, yahut kade- yandı kapı daralan akma İnn z mak iyi olur. Çünkü ilâç akarken tekrar sıkıca kapamak ve şişenin ağrını iyice silmek lâzım olur. İçi- rilen ilâç kay ilâcı olursa onu içir- meden önce muhakkak bir kap ha- zırlamayı da unutmamalıdır. Haplar, dil üzerine konularak bir yadum su ile içilir. Kaşelerde öyle. Dil üzerine koyularak biraz daha bolca su ile içilir. Yataktaki hastaya kaşe vermek için, bir çor. ba kaşığının içine su koyarak ka- şeyi suyun üstüne oturtup öylece yutturmak daha kolay olur, Toz şeklindeki ilâçlar hekimin söylediği kadar su içinde iyice ka- rıştırılarak içirilir. Tozun kokusu fena olursa kaşe içerisine konulur. sa da çocuklar kaşeyi yutamadık. larından tozu reçel içerisine, bal içerisine koymak mümkün olur. Bazı ilâçlar bira içerisinde de içi- rilebilir... Hastalık geçtikten sonra kalan eski ilâçları, ayni hastalık tekrar. ladığı vakit bile içmek yanlış o- Tur, Şuruplu ilâçlar durdukça bo- zulur. Bazılarının içindeki ilâçlar uçar, kalanlar da daha koyulaşır. ve nr, Hele bir hasta için verilmiş bir reçetenin. sanılan ilâçlarını, ayni başka bir hastaya içirmek tehlikeli bir iştir. Ayni hastanın kendisi hi- le eskimiş reçetesni hekime tekrar danışmadan kul doğru de- Mlanması talık değiş GÜNLÜK PIYASA Ziraat Bankası Samsun mıntaka- — buğdaylarından yüz bin kilo ve A- nadelu mallarından altmış bin kilo yu müşak satmış ve kilosunu 8,28 kuruğ tan vörmiştir. 2-3. çavdarlı Polatlı lardan on beş bin kilo 6,18.5 kuruş - tan, Krenköy malı 15 bin kilo 6025 tan ve on beş bin kilo da 5,27,5 tan verilmiştir. Yirmi iki bin kilo sert, Urfa malı 5,10 dan satılmıştır. * Arpa satışlarında döksan bin kilo- luk bir parti çuvulezlar 4,10-4,12 ve çuvallı olanlar 4,30 kuruştan; sarı dü. rı 5,40 kuruştan, iç tombul fındık ki. losu 37 kuruştan verilmiştir. * Piyasamıza gelirilen yirmi sekiz bin kiloluk bir parti beyaz taze pey - bir kilosu 31,30-33.32 kuruştan, ta ze yemeklik zeytinyağ birinci 40-42 kuruştan verilmiştir. * Av derileri üzerinde her gün biraz işler yapılmaktadır. Dün sansar de- Tiletinin çifti 2300 kuruştan porsuk - Iran çif 350 ve tavşanların adedi 16,20-16 kuruş arasında iskontal 6- larak İhracat için satılmıştır. i İC PİYASALAR: Peynir İmalâtı Fazlalaşacak Bu sene süt mevsimi için yapılan hazırlıklara göre beyaz ve kaşar pey» nirlerinin imalâtı artırılacaktır. Bil hassa Trakya, Bursa, Kocaeli mınta- kalarında çok peynir yapılacaktır. Piyasamıza sık sık taze peynir geti- rilmekte ve iyi fiyatlarla satılmakta- dır. Bundan dolayı buzhanelerde bu- lunan peynirlerden ber gün bir kı sım çıkarılıp piyasaya getirilmekte dir. Yağlı eski kaşar peynirleri 55,5, yağsizlar 45 kuruştur, Tam yağlı be- yaz peynirler 33—35,12 kuruştan, yarım yağllar 20,5 tan ve'yağsız va van peynirler ise 8 kuruştan veril mektedir. BORSA İ ÇEKLER i . Açış Karann Paris 25468 o 255525 NewYork 0107746 01620 Milâno 15,0587 11895 Brüksel 4.7025 Atina 30.7460 Cenevre 34475 Sotya 614920 Amsterdam 14225 Prag 211380 Madrid 12.0904 1 Berlin 10000 19788 Varşova 41980 “42ıs0 39800 © 4005İ Bükreş 108.8730 10638 | Belgrsd 345238 24090) Yokohama 21210 o 27338 Stokholm 3.08 2005 | Tondra 630,— sm.— Moskova 28.213 28715 | PARALAR İ Aş Baş | ve | Dolar Liret Belçika Pr, Drahmi - Meviçre Pr, Leva | Floris Eron Çek Mark Zer Pengo Ley Dinar Kron İsveç Otomobil Kazalarında Halkın Kusurları (Başı 7 incide) dönme, böyle anlarda doğru yol daha hayırlıdır. 9 — Şehir haricinde sana öğret- tikleri gibi mutlaka sağdan değil, behemehal soldan yürü. Öndeki teh like arkadakinden daha uzaktır. 10 — İdaren altındaki arabaları yolunun sağına sok. Bu suretle ken- dini selâmete götürdüğün kadar şoföre de yardım etmiş olursun. 11 — Şoförü sinirletecek harı SANAYİ : Fazla Iplik Ithali Yüzünden Şikâyetler yapıldı Hükümetimizce yapılan ticaret an- laşmalarında bâzı memleketlere ni- sanın on beşinci gününde bitmek ü- zere dokuz ay için gümrük tenzilât- h tarifesinden istifade hakkı veril - mişti. Bu memleketlerden ithal edi- lecek mallar az bir gümrük resmi ve- rerek memlekete girmiş ve on iki gün evvel bu müddet bitmiştir. Yapılan bu ucuz gümrüklü ithalât karşısında yerli sanayiimizi ve fabrikalarımızı da himaye etmek düşünülmüş, bunun için bir kararname hazırlanarak 1937 temmuzunda neşrolunmuştu. Bu ka- rarnameye göre yerli fabrikalar ta- rafından yapılacak yünlü kumaşlar için Kamkarın denilen yün ipliklerin den 650 bin kilo ithal edilmesi kabul edilmiş, bu ipliklerin her yüz kilo sundan da yüz kuruş gümrük resmi alınması kararlaştırılmıştı. Bu vazi- yet üzerine alâkadarlar hariçten bu ipliklerden getirtmişler ve bankala- ra teminat mektubu vererek gelen malları gümrükten çekip bir kısmını işletmişlerdir. Lâkin kararnamenin tatbiki gecikmiş olduğundan ve az gümrük resmi ile piyasamıza yüz binlerce kilo yünlü kumaş ithal edil. diğinden fabrikalarımız bir senelik ihtiyacımızı bile bol bol karşiliyacak olan bu ithalât karşısında işlerini kı saltmaya ve işçilerine yol vermeye mecbur kalmışlardır. Fabrikalardan iki yüz kadar işçi çıkarılmış ve iş da- iresine de mesele bildirilmiştir. Fab- rikalar getirilen ipliklerin tenzilât. lı tarife ile mahsubu yapılmazsa ma- liyet fiyatlarının tesbitine imkân o- lamıyacağını ileri sürmüşler ve alâ- kadar makamlara müracaata karar vermişlerdir. Şubat, mart ve nisan larında İstanbul gümrüklerinden ithal olunan mallar arasında yalnız bir müessesenin.380 bin metreden fazla elbiselik kumaş ithal ettiği an- i sig: hâlâ düşmemiştir. Yerli ve ecnebi kumaşlar arasında rekabet imkânı da olamadığı için fiyatların düşeceğine ihtimal verilmemektedir. Merserize İplik fiyatları Çorap yapılmakta olan Merseri- ze ipliklerinin fiyatları da son üç gün içinde yükselmiştir. Bü ipliklerin ta- kas suretile ithal edilmekte olması fiyatların yükselmesine tesir etmiş- tir. Takas primlerinin yüksek olma» sı maliyet fiyatlarını artırmıştır. Hat tâ bazı fabrikalar ipek çorap yap- mak için iplik siparişini geri bırak- mışlar ve mevcut mallarını işledik- ten sonra fiyatların düşmesini bek- lemeye karar vermişlerdir. İpekliler Daha Ucuzlıyacak Yünlü kumaş işliyen fabrikaları- mız ancak hususi bazı siparişleri yap makta ve piyasa için pek az mal ha- zırlamaktadırlar, Piyasa siparişleri de azalmıştır, Geçen #ene bu aylarda geceli gündüzlü çalışan bu fabrika- lar fazla ithalât yüzünden şimdi yal- niz gündüzleri çalışıyorlar. Pamuk- lu mensucat yapanlarda da işler a zalmıştır. Yalnız ipekli kumaşlar ü- zerinde hayli faaliyet vardır. En faz- la suni ipekter imalât dır. Bilhassa yazlık ve fantazi ipek- liler, emprime kumaşların dokunma- st fazlalaşmıştır. Bundan dolayı fi- yatlar biraz ucuzlamıştır. Koza mah- Sulü iyi olduğundan ve tabii ipek miktarı arttığından ipekli kumaşla - rın daha ucuz olacağı» söyleniyor. Mevsim İtibarile pamuk işi olan fa- nilâ ve trikotajların imalâtı dâ azal maktadır. san - çekin. Bunun tevlit edeceği a- sabiyeti hayatınla ödeyebilirsin. 12 —-Bir otomobil İçinde - bil. hassa manevra anında - korka - rak şoförün işine karışma, Çok za- man verilen ksrardan ricat daha çok tehlikelidir. 13 — Şoförü tehlikeli hareketle. re sevketme, Bilâkis taşkınlıkları. nın önüne geçmiye uğraş, Mukte dir olmazsan selâmetini derhal in- mi temin edebilirsin — Otomobil içinde ö zarı dikkatini bei sesi. 5m cek, tecessüsünü artıracak yapılmakta. , k hareket. men li kumaşların fiyatları 7” d

Bu sayıdan diğer sayfalar: