3 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

3 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

!Yarı Çıplak ve Sarhoş Bir İhtiyar da Araya Karıştı”: | | | | Şamil, kadınların bu sözden mü İsessir olarak oradan çekilecekle- Zannetmişti. Halbuki camiden #vdetinde, kadınların yine ayni va 3iyette orada durmaları kâfi gel Miyormuş gibi, şimdi yarı çıplak Ve sarhoş bir ihtiyarın da onların Arasına karıştığı gözüne ilişti. Şamil sabrödemedi. Gerek ihti- Yarı ve gerek kadınları, ahlâk ve *debe davet edecek bazı şeyler söy İemek istedi. Fakat ihtiyardan ak- Sİ cevaplar alması üzerine, onun “indeki değneği aldı. Onları teh- dit ile kaçırmak için savurmaya başladı. Bir tek kadından başka, hepsi . Ve bu kadın da: — Beni öldürüyorlar. Diye, bağırmaya Kaşladı. Kadının histm ve akrabası ora- Ya toplandılar. Şamili,. haksiz çı- hlar, Ayni zamanda, kadını da Hikâyet etmek üzere (Kadı) ya yol lâdılar, Kadı, vaktile Gazi Muhamme- de nasihatlerinden müteessir uyan (Mehmet oğlu Hasan) is- Minde ve (müritler Jin aleyhinde Sahil bir softa idi. Derhal Şamili na davet etti: — Sen; şeriatin ahkâmını tat- Mika memur olmadığın halde, ka dinlara müdahale etmişsin. Diye söze girişti. Şamil bu sözlere, son derecede Kelendi. — O halde, sen vazifeni niçin ia emiyorsun. Niçin, cahil insan- geriatin ahlâka temas eden hş röğeetmiyorsun... Alla- kasem ederdim "ki; şerlati senin m telâkki edenlerle, ömrüm ol ukça mücadele edeceğim. Onlar, len görecekleri O muamelelere rlansırlar, Dy Kadıya bir hayli ağır söz- öyledi. Ve (şeriat) in, (ahlâk m edep) demek olduğunu öğret- k İstedi. Çünkü müritler tariki, terini böyle telâkki etmekteydi. Dier bir vaka. Diğer bir köyde, Şamil Yine sabah namazına giderken, ca sie yakın bir yerde, birtakım deşbonların kurdukları bir Meclise teş ze etti. Bunlar, ortaya bir a- > Yakmışlar.. Davul çalıyorlar, dı, © SYlüyorlar, hora tepiyorlar kapı Xi derhal Şamilin nazarı dik e Selbetmişti. Çünkü, şarkıyı yone âdeta Şamil ile istihza e- WS #ibi, sesini vü Yükseliş Edi sesini yükselttikçe Müzi” Eğlenelim. Neşelenelim. lerin sözlerine ehemmi Ver ımiyet Yy iyelim. Onlara hakaret ede- Diye, tutturduğu riakaratı müte a Besim ediyordu. Sekinee, aaMAMIŞtI. Kaması. Mak kzlar. Bu sözlerden z nedir?. Müritlere haka nı e orada bıraktıkları davu- we glindeki kama ile yar Kasnağını da kırarak kaçan- Arkasından fırlatmıştı, «doğruca köyün kadısı a, VUĞU bastırınca, doğ “vine gitmiş; Şmriyle yapıl Re parçalamış Bu terini Serhat jerile isyandır. Şa. dırılmasını is j — No: 48 — a ge Çar orduları generallerinden A. 1. Neydgardi Müdür, yanına birtakım adam- lar toplıyarak Şamilin misafir ol- duğu evin önüne dayanmış: — Şamil!... Sen, burada, hiç yok tan bir fitne mi çıkarmak istiyor- sun. Diye bağırmaya başlamıştı. Şamil, derhal kapıyı açmış.. Mü dür ile, arkasındaki halkı soğuk- kanlılıkla karşılamıştı. Elini müdü re uzatarak: — Sen, büraya Çarın Generali tarafından tayin edilmiş bir adam sın. Buna binaen; hem bana.. hem yu halka. ve hem de şu toprağa düşmansın. Ben seninle, ancak el de silâh olarak*görüşebilirim. Ace le etme, onun da vakti, yakında ge lecektir... Fitne çıkarmak bahsine gelince.. eğer böyle bir maksadım olsaydı; şimdi şurada senin kafa- ni keserdim, Fakat ne çare ki ben bunu yaparsam, Çarın askerleri bü raya (o gelecek.. (o Peşine (ota - kıp buraya getirdiğin şu za vali halka yeniden © zulmedecek, Buna meydan vermemek İçin, ben şimdi bunu yapmıyacağım. Senin cezanı vermeyi, zamanına saklıyaca ğım... Gelelim sahar ilânı için şe- riatin emriyle yapılmış olan davu Tun parçalanmasına... böyle bir maksatla yapılmış olan davulu, sarhoşların eline vererek, camiye yakın bir yerde sarhoşlara çaldı- ran kadı nerede?.. Söyleyin ona, bir gün gelipi, onu da sarığından a- sacağım. Diye bağırdı. Şamilin bu tok ve doğru sözleri- ni duyan halk, derhal önlerine ba- karak dağılmıştı, Köyün müdürü de, sessizce çekilmeye mecbur kal miştı. örülüyor ki, halkın bir kıs- ma; (müritlik) denilen (ah- lâki) ve (mefkürevi) tarikin ilha- mile ellerindeki kan damlıyan kı- lıçlarile, dağdan dağa tırmanıp, kayadan kayaya sıçrarken, diğer bir halk zümresi de, cahil ve mu- taassıp şerintçilerin muhafazakâr lıkları ve ihmalleri yüzünden. bir türlü (mukaddes gaye) ye yaklaşa- mamiıştı, İşte Şamil, herşeyden evvel bu- na ehemmiyet veriyor... Bütün Da ğıstan halkını siki bir inzibat ve idare altına aldıktan sonra, artık tek bir kitle halinde (cihad ve ga- za) ya devam etmek istiyordu. Fakat bu, nasıl yapılabilecekti? (İmamet) in mevkii, ancak bir (tarikat şeyhliği) derecesinden ile ri geçmemişti... (İmam) ın bütün kuvvet ve nüfuzu da, (müritler), memleketin maruz kaldığı felâketi idrâk eden (vatanperverler) bu iki zümreden teşekkül eden kuvvetle re karşı koyamıyan köyler ve ka- bileler üzerinde müessirdi. Şu halde (İmam) lığa başka bir «udret., daha şümullü, daha umu mi ve bilâ istisna herkesi itaat et- tirecek bir.sıfat ve mahiyet ver- pek elzemdi. Bu da, ne ile olabilirdi! Şamil, bu sualin cevabını, çok- tan hazırlamıştı.. o Asırlardanberi nizam ve kanım tanımıyan, inti- zam ve İnzibattan mahrum bir hal de yaşıyan; kadıların, mollaların, Çarlık siyasetinin birer oyuncağı olan (han) ların (şembhal) lerin, Çarlık casuslarının tesirleri altın. da hakiki cevherlerini gösteremi- yen insanları da bir araya topla- mak.. (İmamet) bayrağı altında bir (hükümeti kürmak., İşte, (Şamil) in bütün düşünce- si, bundan ibaretti, Eğer bu yapıl. mazsa; ne Gazi Muhammedin za- manındaki gibi çete harpleri, ve ne de (Honzah) ta beyhude yere kendisini parçalatan Hamzat Be- şin yanlış siyaseti; Kafkasyann (büyük ve mukaddes dava) sını halledemiyecekti. ŞAMIL, İŞE BAŞLARKEN wmil, en büyük zekâ vedü şünce kabiliyetini, işe baş larken gösterdi. Çarlığın, ihtiras ve intikam ateşlerini birdenbire ü zerine çekmemek için, evvelâ Rus lara karşı süküt etti. Hattâ; biraz sonra arzedeceğimiz veçhile bazı fedakârlıklar da gösterdi. Bundan maksadı da; Evvelâ; bütün kabileler arasın- da esaslı bir ıslahat ve ittifak hu sule getirmek. Sonra; (müritler tariki) ne, dü- şündüğü sistem ve cereyanı ver- mek. Daha sonra da; mükemmel bir teskilât vücude getirmek. (Devamı var) - Örnek Olacak Delikanlı Ankarada, 23 yaşında bir okuyu- cumuz her sabah bir sast yürüyüş yapıyormuş. Bunu bildirdikten son ra: — Yürüyüşten dönüşte duş yapa yım mi, kahvaltıyı önce mi yapa - yım, sonra mı7... diye soruyor. Her sabah bir saat yürüyüş ya - pan bu delikanlı, kadın ve erkek, genç ve yaşlı bütün okuyucularımı za örnek olacak mutlu bir gençtir. Yürümek insanın en tabii hareke & olduğu için, herkese en elverisli spordur. Oturmaktan | şişmanla - mış, yarı hasta gibi kalmış olanler bile, yürüyüş mesafesini yavaş ar- tırmak şartile, bu spora tahammül ve ondan pek çok istifa, Bunun sebebi pek basittir: Bi san otururken #kciğerlerinden bir dakikada dört, beş litre hava ge - çer, bundan, 220 den 250 ye kadar santimetre mikâbı oksijen alır. Bu na karşılık 200 den 210 santimetre mikâbina kadar asit karbonik çı- karır. Halbuki ayni adam, saatte beş ki lometre gidecek kadar, yani baya- ğı bir hızla yürüdüğü vakit bir da kikada akciğerlerinden geçen ha - vanın miktarı 16 dan 20 litreye ka dar çıkar. Buna karşılık kendinin çıkardığı asit karbonik miktarı da 760 - 800 santimetre mikâp olur, Demek ki, oturan bir adamla, yü rüyen bir adamın arasında tenef füs bakımından dört misli fark var dır. Teneffüs etmek te vücudümüz için en mühim gıda olan oksijen ga zİni almak demektir. Bu gaz kanı- mızla bütün nesiçlerimize yayıldık ça vücudün hücreleri daha iyi iş ler, vücut kir birikintilerini temiz- ler, fazla yağları çıkarır, lümumsuz ve çirkinlik ZIRRAT BANKASINDA : Silolarda Buğday Satışı Fazlalaştı Ziraat Bankası son güne kadar Haydarpaşa silosuna getirilen buğ- losundaki mallarını satmaya başla- mıştır, Derince silosundan cerilecek olan buğdaylar Derincede iskele tes limi olarak satılmaktadır. Fiyatlar İstanbul piyasasına göre; sertler 5,20 ve yumuşaklar 5,289 kuruştur. De - rinceden Istanbula kadar kilo başı - na 3—2 para nakliye masrafı bine- cektir. Bu itibarla bankanın buğ - dayları nisbeten pahalılaşmış olu - yor. Derince silolarının mallarını e- ritmek için alınan bu tedbir otoma- tik olarak fiyatları yükseltecektir. Silolar Umum Müdürlüğü Yurdumuzda mevcut miktarı ar - tıracâk olan siloların bir umumi mü- dürlükle idaresi düşünülmektedir Si- loların idaresi için yapılacak yeni teş kilâtin buğdaylarımızın standardı i- çin de yeni bir adım atılmış olacak- tır. Buğday ofisi ve buğday standar- dı işleri ile buğday ticaretinin inki- şaf edeceği temin edilmektedir. ITHALAT : Italyadan Alacağımız Maddeler Italyadan kliring yoluyla 160 bin Tiret kıymetinde motör ve 197,252 dolar kıymetinde sigara kâğıdı itha- Ji mukabilinde Türkiyeden de İtal - yaya 300 bin liretlik kuru üzüm ve 700 bin liretlik yağlı tohumlar ile üç milyon liretlik pamuk ithali için Kontenjan verilecektir. Karşılıklı o- lan bu ifhalâtın yapılmasına Vekil ler heyetince bir kararname çıkarıl- mıştır, yemek taze ve temiz kan yapaca - ından çok oturup, hareket etme » mekten gelen kansız şişmanlık ye niden gelmez. Yürümek insanın adelelerinin üşete ikisini işletir. Hem de, onla- rı yavaş yavaş, mutedil derecede, en tabii surette işlettiğinden ada- leleri hırpalamaz. Bundan dolayı yürüyüş sporların hepsinden üs - tündür. Yalnız, yürürken vücudü daima biraz ileriye doğru bükmiye dik - kat etmelidir. Yokuş yukarı çıkar. ken öyle yürümek tabii ise de, in- san düz yolda giderken dik yürü - mek ister. Bövle yürümek daha ça buk yorgunluk verir, Bayanların yüksek ökçeli iskar- pin giymeleri, ayakta dururken ya hut kısa yollarda giderken dik dar mıya mecbur olmaları ve daha gü zel görünmeleri için iyidir. Fakat kendileri için de en münasip olan spor vapmak üzere yürüdükleri va- kit yüksek iskarpin pek çabuk yo- rar. Onun icin uzun bir yürüyüşte Sm ökçeli iskarpin giymek şart - Yürüyüşten sonra, teri kuruta - EKONOMİ GÜNLÜK | PIYASA | Ziraat Bankası, buğdaylarından al tı yüz bin kiloya yakın büyük bir $ partiyi Derincede teslim şartile yumu $ saklar 5.28 ve sertler 5,30 kuruştan değirmenci ve kırmacılarn satmış - tır. Tüccarlara da kilmu 5,30 kurüş tah Haydarpaşa teslimi bir miktar buğday satılmıştır. Yemlik arpalar kilosu 425-4775 kuruştan, Anadolu arpâları ise 4,14- 4,15 kuruştan verilmiştir. Susam - lar 16,20 kuruştan, taze beyaz pey- nirlerin kilosu fıçı veya teneke için 'de olaruk 28,20 - 3208 kururçtan sa- ulmıştır. * Ar derilerinden dün bir miktar muhtelif cins olarak sabılmıştır. Bun lardan bir miktar vaşak çifti 1100 - 1600 kuruşa, kunduz çifti 1100 - 4300 kuruşa, porsuk çifti 460 ve tavşanla- Tın ianesi 14 - 17,10 kuruş arasında tıracat İçin satılmıştır. PİYASALAR: Tavşan Derileri Piyasası Durgunlaştı Sarı Adapazarı Jolarak 5,10 kuruşa verilmektedir. musırları çuvallı Bandırmanın yuvarlak taneli sarı mısırlarna 5,20 kuruş istenilmekte ve 5,175 kuruşa bile alıcı çıkma - maktadır. Tavşan derilerinden baş- ka diğer derilerin satışları durgun - laşmıştır. Ellerinde av derisi bulun- duran tüccarlar, mallarını sandıklı- yarak ve naftalinlemişlerdir. Bunla- rı gelecek seneye bırakmak mecbu- riyetinde kalmışlardır. İtalyanın ar- palarımıza verdiği kontenjan kapan- mak üzeredir. İhracatçılar bu vazi- yet karşısında yeniden arpa müba- yaa etmemektedirler. Balık Fazlalaştı İki üç gündenberi bolca balık tu- tulmaktadır. Boğaz dışında kalkan, gümüş ve kılıç tutulmuştur. Marms ra ve adalarda palamut tutulmak - tadır. Limanımizdaki Italyan gemi- lerine bu hafta yeniden balık yük- lenecektir. Mevsim itibarile balık u cuzlamıştır. Muhtelif cinslerden ih - raç edilen yalnız palamuttur. Bazı Fabrikalar Buraya Taşınıyorlar Izmir, (TAN) — Rumanyadaki bazı çorap ve trikotaj fabrikalarile Yugoslavyada Kalo ve Açare mües- sisi kundura fabrikasının Türkiyeye nakledilmek istenildiği şehrimiz ti- csret odasına bildirilmiştir. BORSA cak kadar bir müddet dinlenerek duş yapmakta bir mahzur olamaz. Hele sabahleyin ılık suyla duş in- sana kuvvet verir, yürüyüste terin vereceği kiri temizlemesi de baska. Kahvaltıya gelince, onu yedik - « ten sonra yürüvüse çıkmak elhet- te daha kuvvetli olur. Mide hozuk olmayınca, zaten hafif bir yemek olan sabah kahvaltısı yürüyüse mâ ni olamsz. Fakat insan 23 yaşında olunca bir saat yürüyüşte yine acı kir. O halde dönüşte, duştan önce al hafif bir kahvaltı daha, kahvaltı duş yapmıya da mâ ni değildir. İnsan o yaşta ve her gün bir saat yürüyünce ne yese e- ri çi be N di 2-5-1938 i i ÇEKLER i İ Açılış Kapanı | | Paris 25.9428 25.425 ! NewYork 0701555 0791888 | ilâna 18,0396 © 1.0006 Brüksel 47015 47015 | Atina 867480 #sv4no | Senevre 34 34 İ 63.4920 61.4920 lAmsterdam 1am? dama | ağ 22780 o 227380 Madrid 12.6084 124084 . Berlin 1.9086 10686 | Varşova 41080 - saman peşte 39m80 o 33880 Bükreş 106.0917. 106.0317 İ Belgrad 345238 345838 'okohama 2.7210 2.7210 İ | kokholma 308 3m | Londra «0— ©— | cakova 2342773 238275 i İ PARALAR İ | Alış o San! | öö İ Dolar ” ! Lüret z : İ Beler Pr f | İ Orahmi Ş İsviçre Pr, 5 Ler Fierin Kron Çek Mark g Zet $ İ İ Pengo İ | Ley İ Dinar İ Krom Ksveç DIS TICARI Yapaklarımıza Yeni Müşteri Çıkıyor Rumanyadan şehrimiz ticaret oda sına vaki olan bir müracaata yöre Türk yapaklarından mühim bir mik tar satın alınmak istenildiği, yapak cinslerine ait malümata nümune ve fiyatla birlikte gönderilmesi bildi - rilmiştir. Rumanyanın kendi yapak- ları bulunduğu halde piyasamızdan yapak talep etmesi piyasamızda ye- ni bir alâka uyandırmıştır. Bazı ti- jcsrethaneler istenilen yapakların Ru İmanyadan ziyade Rumanya komşu- larından biri tarafından aranıldığı ileri sürülmektedir. Yurdumuzun ya İpak müşterileri daha ziyade İtalya, Fransa, Almanya ve Rusyadır. i Bir Fabrikatörün Müracaati Rumanyada ötedenberi çalışmak- ta olan büyük çorap ve trikotaj fab- rikalarının sahibi ticaret odamıza müracaatla fabrikalarını Türkiyeye nakletmek istediğini bildirmiştir. Ru men fabrikatörü kendisine kolaylık gösterilmesini ve bu iş için tavassut edilmesini istemiştir. Şapka Fabrikası Müteşebbis tüccarlarımızdan bir kaçı bir araya gelerek şehrimizde bir şapka fabrikası kürmak için ticaret odamıza müracaat etmişlerdir. Ku - rulacak fabrika yerli iptidai madde- lerimizden kullanarak hariçten şap- ka ithaline meydan kalmıyacak iyi kalitelerde şapka yapacaktır. Müra- caat hakkında da tetkikat yapılacak tır. Bu teşebbüsün muvaffakıyetli ve tice vereceği ümit ediliyor. YUMURTACILIK : m m Ambalaj İşleri Tetkik Ediliyo Şehrimize gelen standardizasyon müdürü Faruk dün Ankaraya dön- müştür. Faruk baş kontrolör Hakkı Nezihi ile birlikte yumurta ambalâ- jında kullanılan demir tel meselesi- ni tetkik etmiştir. Yumurta ihraç ni- zamnemesinde yazılı olan telin çelik olması lâzım geleceğinden alâkadar- lara o yolda talimat verilmiştir. Fa- ruk, tiftik, yapak ve buğday stan - dardı meselesini de tetkik etmiş ve ticaret odası umumi kâtibi Cevat Düzenli ile görüşmüştür. Bu ihracat maddelerinin piyasalarımızda daha muntazam bir şekilde satışlarını te- min edecek esasların hazırlanacağı anlaşılmaktır. Yapılmakta olan tet - kikler tiftik, yapak ve buğday stan- dardının ehemmiyetini meydana koy maktadır. Türk mallarının hariçte - ki kıymetlerini yükseltmek için çok yerinde olan standart esasının kabul edilmesi alâkadar tüccarlarımız ara sında memnuniyetle karşılanacaktır. İHRACAT: Adenden Tütün İstediler Son zamanlara kadar yurdumu - 7ün tütünlerini kullanmıyan Aden hükümeti Türk tütünlerinin ithalini muvafık görerek Türkiyeden iyi tü- tün satın almak kararını vermiş ve Adende bir müessese şehrimizin alâ- kalı mahafiline müracaatla kendisine derhal tütünlerimizin hümumelerin - den ve her birinin de ayrı ayrı fiyat larının bildirilmesini istemiştir. YENİ NEŞRİYAT ; VARLIK, — Bu sanat ve Mhr mecmuz sanan 1 vaayış tarihli 146 inci akyını çık. Beaştar, TAŞAN — Mevrifon dan neşredilen bu aylık Halkevi taratın. derginin 24-23 inci sayısı İntişar etmiştir. d

Bu sayıdan diğer sayfalar: