16 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

16 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— ».5-1938 ŞEYH ŞAMIL a i Şeyh Şamille Generalin Mülâkatı2 Saat Sürdü Şami! ise, arkasında iki yüz si- Avari olduğu halde rilerin re başlarışdaki kli esvapları, colma'lar, reislerin Igalanan kır- Mizı ve yeşil filândraları, manza- hetfbet veriyi reket hin arasha girme) Tadaki Miçük bir çıkmış, $amilin o; emiyerek 0- pecik üzerine a gelmesi için Şamil, yanında olduğu hilde, tepey ne evvel kılıcının altından dar kur- ya gelmi Manzari cidden mühim, ve hat- Bir * tarafta, masile dev cüsseli genc: Kuluk.. Sel tarafında, bir karış ge- ride, yüzünde derin bir kurşun va- rasının izi görünen genç Arkada bir dizi h Deha geride, ya inde, kârm on köylü.. Bunların z elbisesi, ar- ak saka kalpağının üzerin- inin ortasına kadar sarkan sarığı ve le Şamil ğı. elik gibi metin çehresi- kasında da, sert ba - kışlarile insehı iliklerine kadar tit- reten üç müridi... Şimdi iki taraf ta biribirini, hid- detli nazerlarla süzüyordu, Bütün göğüsler, şgüçlükle ;zapiedilen bir vardı. Ş kisi de korkü imi kabul ettiğinize te- #ekkür ederim. Dedi. Ve sessizce atından indi. Şamil de, atından indi. Generalin beraber getirdiği köylülerden biri İleri atılarak yere birer burka (Da Bistan kaputu) serdi. Bu kaputun üstünde, Yanın İzmmaı) 'Çarın Generali), bağdaş kurarak biribirlerine daha yakın oldukları halde, karşı karşi ya geçmişlerdi (Kafkas- öfke ile kâlkıp iniyordu. say RA it da Giren Şu anda, bütün ( Kafkas dağlarım kan ve ateşe gar- kedecek korkunç bir (harp) ile, © dağlarda ebedi bir sükün temin e- decek olan (sulh), şu iki mühim z4 tn, dudaklı n çıkacak birer töze bağlı id Şamil, ağır davranıyordu. Sözü, Çarın Generaline bırakıyordu. O- uk bü ddiyetle söze başlamış. lerdenberi dökülen kan ların, halka hiç birşey kazandırma- dığım anlatmıştı Biz; iki saat kadar devam edel General Kuluk, uzun uzun söz lemiş.. (Şamil) i, mücadeleden azgeçirmek için, bütün talâkatile, ka ve kurnazlığının incelikleri» i göster: stemişti. Fakat Şa- il; az söylemekle beraber akla, ),üete ve mantığa uygun cevap- arla Çarın Generalini fikren de Mağtüp et Nihayet Şamil mez Ben. milletinin su > müstebit bir hükümdar de- im. Halkın reyi ile milli ve v: e bir vazife deruhte & 3 size de, ancak halkın re *P verebilirim emişi, 1g öeheral Kuluk, son bir kurnaz. Saresine başvurmak istemişti: tüy Şu halde, istifa ediniz. Her ü hukuk ve imtiyaza malik o- özü ZİYA ŞAKIR - Ne: 6l Bir naip maiyeti ile beraber doludizgin ilerliyor larak, Rusyanın istediğiniz tarafı- na çekilin: Diye, Şa Fakat Şa vabı vermişi — Derühte ettiğimiz hizmet, an- cak cenabı hakkın rızasını tahsil et mek içindir. Böyle mukaddes bir hizmetten kaçınmak, benim için mümkün değildir. Bu kati cevap karşısında, Gene- ral Kuluk fena halde sersemlemiş- ti. Buradan, hiç bir muvaffakiyete mazhar olamadan dönmek, ona çok acı gelmişti. Onun için derhal sözü çevirmiş: — Zaten bu mülâkatımız, v: ti müzakereden ibaretti. Sözi anda kesmiyelim... Siz; dü mill iknaa girişmişti. buna da şu kısa ce- mi dört saat sonra, bir mektupla bildiriniz, Demiş..: Böylece; mağlüp vazlye tini, kısa bir zaman olsun, etrafın- dakilerden gizlemek istemişti. Bu teklif, Şamilin de işine gel mişti. Çünkü bu zeki adam çök iyi nun ucu az kalsın o mutaassıp mü- ridin başındaki sarığa dokunacak- 4. Bir (kâfir) İn bastonu ile bir (mümin) in sarığına vurması, hiç şüphesiz ki orada bir volkan yara- tacak.. Çarın Generali ile maiye- tindekiler, müritlerin kamaları ve kılıçları altında, parça parça ola- caklardı. Bir an zarfında vuku bulacak o- lan faclanın dehşeti, yine o an İ- çinde Şamilin gözlerinde canlan- mıştı. Düşmanlarına karşı bile mert lik ve büyüklük göstermi addeden Şamil, Generali kak olan bir ölümden kurtarmak i- çin derhal ileri atılmış. Bir elile Generalin bastonunu; diğer elile de ayı yarına kAap Ayni zamanda başını geri çevi- bu hâdiseyi gördükleri an da ileri atılan - müritlere, kor kunc bir sesle? (Devamı var) Sarılıcı Çiçekler Ve Ağaçlar E abiatin güzel ve değişmez hayat kanunlarını daha zi- yade nebatların yaşama tarzları ü- zerinde görürüz. Ömrü bir sene sü ren nebatların büyüme, çiçeklenme ve tohum verme hallerini tetkik e- dersek ölçü mevzuunun dışında ka lan tabiat kudretinin sonsuz varlı ih karşısında hayran kalırız. İklim ve muhit şartlarına uysallaşmak mecburiyeti de tabiatin sarsılmı- yan kudret ölçüsünün tesiri ile o- Tur. Yaşayabilmek için aydınlığa, havaya mühtaç olan sıcak iklim, nebatlarının kesif, yüksek orman- ların gölgeleri altında barinabilme leri güçtür. Binlerce saça ömürlü yüksek büyüyen ağaçların kökleri arasından kendilerini bes- liyebilecek kadar gıda teminindeki müşkülâtı, gözönüne slırsak yan- yana bulunan nebatler arasında da varlık ve yaşama mücadelesinin mevcudiyetini tahmin edebiliriz. İşte bu sebeplerledir ki, tabiat; ne- batların bu gibi şartlar altında mah volmamaları için bunlardan bir kıs mının yanlarında bulunan diğer a- ğaçlara sarılıp, güneş görebilmele ri için tırmanmalarına ve çürü- müş nebat-ve hayvan ümüslerinin bulunabileceği çukur ve delikler ya nında ârızi kökler husule getire- Belşebeslemeikilmmeleer ne İnk İrserEz nebatlara sarılıcı veya tırmanıcı a- dı verilmiştir. Fakat yalnız sarılan veya sarılmadan yalnız trmanan nebatlar da vardır. Sarılıcı ve tır- manıcı nebatların bu hassasından istifade ederek duvarları, thtaper- biliyordu ki; burada Generale kar- | şı söyliyeceği sözler, herhalde onün tarafından tahriflere uğratılacak.. Moskova ve Petersburg sarayların- da da, kalıptan kaba girecekti. Halbuki yazı ile resmen verilecek bir cevap, ne de olsa tahrif edile- miyecek.. hakikat, hiç bir suretle gizlenilemiyecekti... İşte, bu düşün es ile Şamil Generalin teklifini der hal kabul eti — Hay hay.. Son cevabımı, size bir mektup ile bildiririm. Demişti. Söz, bitmişti. Fakat Generalin bir hareketi, öyle bir hâdise zuhu- rura sebebiyet vermişti ki; eğer Sa mil büyük bir soğukkarlılıkla bu nun önüne geçmese idi; o mülâkst mevkii bir anda kızıl karlara bo- yanacak. Ve buradan taşan kan- larbütün Kafkas dağlarına taşarak her taraf yeni bir facia sahnesi ke- silecekti, Bu meşhur vaka şöyle geç General Kuluk; sözü bitirir bitir mez, veda etmek için (Şamil) e eli- nl uzatmıştı. Şamil de, nezaket ©- seri göstererek, mukabeleye hazır- lanmıştı.. Fakat o anda, müritlerin en serti ve en mutaassıbı olan Sur- hai Han, derhal Şamilin kolunu ya- kalamış. Çatılmış kaşlarının altın- da ateş gibi parlıyan gözlerini Ge- neralin gözlerine dikerek! — Müminlerin imamının eline, bir kâfirin eli dokunamaz. Diye bağırmıştı. Zaten Şamili ikna edemediğin- den dolayı müteessir olan General Kuluk, şimdi bu hakaret karşısın- da, büsbütün Şaşırmıştı. Adeta, ken dinden geçmiş gibi bir hal almıştı, Fakat; hem Şamilden ve hem de maiyetindekilerden utanarak elin- deki bastonu (1) yukarı doğru kal- dırmış; ileri uzatmıştı. Bu basto- (1) Genersl Kuluk, Zakatali avulun- da yaptığı bir müsademede kalçasından yaralanmış olduğu için, sta binmedliği zamanlar, baston kullanırdı. ER iğ ON İKİ OKUYUCU NAMINA... Bu kadar ağır basarak gelen bir mektubu cevapsız bırakmak pek ayıp olacağını elbette e takdir bu- yurursunuz. Onun için sarmısakla soğanın kokularından hoşlanma- sanız da bu yazının kusuruna hak- mamanızı rica edeceğim, On iki okuyucu namına bir mek tup gönderen B. M. Lütfi: — Memleketimizde çok sarmi- sak ve soğan yiyoruz, Diye yazıyor. Böyle çok sarmı- sak ve soğan yiyenlerin memleke- tinden gelen mektubun kâğıdına, ne soğanın, ne de sarmısağın ko- kusu sinmemisse de kendisine ve- kâlet veren ön iki sayın okuyucu muzun sözlerinden | sliphe etmiye hicbir sebep yoktur. Bundan dola- yı kendilerini tebrik etmek te bize borç olur. Yalnız basına sarmısak hile en eski zamanlardanberi peh- livanlara kuvvet vermekle meshur dur. Bu okuyucularımız arasında da pehlivanlığa merak edenler vı sa güreşlerde kazanmak icin yal tutmuslar demektir. Soğan da idrarı artırarak viem temizle. ir ilâc dive tanın. bi m sağlık halinde ve kuvvetli olacağına kanaat geti. rehilir. Fakat. bu on iki okuyucu arasın. da, pehlivanlık yasını gecirmis 9- lanlar da bulunacak ki sarmısakla damar tansiyonunun münasebeti. ni de soruyorlar: Sarmısağın tan- siyonları yüksek olan yaşlılara faydası ma vardır, zararı mı? Bakınız, sarmısağın bu tarafı ka rışık bir iştir, İlkin tansivonu dü. şürür, iki gün üç gün. O kadarla kalırsanız iyi. Çünkü sarmısaktan vazgecmezseniz, o vakit tansiyon yükselir, yükselir, sarmısak yeme. den önceki derecesini geçebilir. Sarmısağı tansiyon ilâcı diye yiye- rek onunla oynamak doğru olmaz. Zaten damarlardaki tansiyonun derecesini düşünmek damarların sahibinin işi değildir. Onu ancak damarların sahibi, hekim, lüzumuna Mesele tansiyonun çak derecede olm; cudün © dereceyle uyusup uyusma maşındadır. Tansiyonları yüksek nice kimseler vardır ki ondan hiç rahatsızlık duymazlar,vücut yon fazlasile uyusamazsa onu Â- İetten önce vücudünüz haber ve- rir, o vakit hekim tansiyonu ölçer ve ona göre ilâcı tertip eder. Ama, sir, tansi ü ları zamanı daha ön ceden düş tansiyonumu öletürmek istiyorum, derseniz. başınıza tansiyon fazlalı ğından büsbütün başka bir dert, tansiyon merakı derdi açmış olur- sunuz. Sarmısağın tansiyona iyi fena geleceğini bir tarafa bırakı sanız, onu da soğanı da yemekle! nize lezzet vermek icin, iştahını acmak için yemekte devam edebi- Tirsiniz, memleketinizde inden de çok yenildiğini yazdığınıza gö- re muhitiniz de sarmısağın ve s0- ularına tahammül sarmısak türlü hastalıklara ite diye kulla nılırmis, simdi o hastalıkların hep sine karsı, bem de sarmısak gibi kakmıyan baska ilâelar vardır. Vaktiyle, bazı yerlerde Mayıs a- yı icinde çokca sarmısak yerler ve böyle yapmakla bütün yıl sağlıkla rmı koruduklarını iddia ederler. mis. Simdi tam da Mayıs icinde bu- lunuvoruz. Bu ayda yenilen sar mısak bütün vel yetişemese bile, bir rivayete sarmısak aşk duygusunu artırdı. Fından, önümüzdeki kış sonunda doğacak cocukların gürbüz olma- larına çok ihtimal verir. yorum da, onun için | türü | . Gİ , YAZAN: ;/ Lütfi Arif : Kenber # rar 4 HANIMELİ deleri, balkonları, parmaklık ve ka- meryeleri, Pergola ve damları çiçek ler ve çiçeksiz nebatlarla süsleme- ye üzeniyoruz. Japon sarmaşığı (Lorasa) pembe sarmaşık (Lophos- permumi), (Morandia), portakal to pacı (Momordica), minalobata, ga- rip şekilde meyve veren beyaz çi- çekli Triehosantes, gibi. Tumbergialar Uzun ömürlü sarılıcılar : B u cinsler nisbeten azdır. Fa kat köklri dayanıklı oldü- ğu mutedil iklimli yerlerde kök ve sovanları topraktan çıkarıl madan kışı geçirirler. Soğuk iklim Wi yerler için kışın muhafazalı cs- mekânlara veya serlere alınmak lâzımgelir. En güzelleri: Cobea çe- #tileri, şerbetçi otu cinsinin Hu- mulus tleri, 5 - 6 metre kadar uzanan sünger veya Jif ağacı de- nilen Lufalar, Arapların Lablab de dikleri Donlgue çeşitleri bi geniş kameriyeleri örtmek için kul lamlır. Ömürlü bezelya çiçeği de sa oldukça sarılıcı ve makbul bir ne- vidir, Sarılan ağaç cinsleri ; u çinsler #rasında çiçeği kiy B metli olmıyanlar da vardır. Meselâ; Ampelopsis, yabani frenk da sarmaşığı ve çiçekli olanlardan Akcbia, Virjini o yasemini, Celas- trus, fil baharın Hybrid denilen bü yük çiçekli nevileri, sarı ve beyaz yaseminler, hanımeli, çarkı felek Polygonum, sarılıcı muhtelif cins ve nevi güller, Japonya böğürtle- ni, yasemin çiçekli Solanum, tır- manıcı ortanca (Sehizophragma), mavi salkım çeşitleri, Aristolochla, acem borusu denilen Bignonla, ka- narya gülü(Kerya), menekşe gi gibi. Sağdan ve soldan sarılanlar : b u gibi nebatların birçokları sağdan sola doğru sarılarak büyürler. Bir kısmı da soldan sağa doğru sarılırlar, Bunların tabii isti kametlerini katiyen bozmamalıdır. Meselâ sağdan sarılanı sola ve sol dan sarılanı sağa çevirip sardırmak isterseniz nebatın hayat alışkanlı- ğını sarsmış olursunuz. Bu halde : ya, yine kendi kendilerine eskisi gi bi sarılma vaziyetine dönerler, Ya hut vaziyetleri değiştirildikten son ğlanmış olarak es- ki vaziyetlerine dönemezlerse mut lak kurumaya yüz tutarlar. Tırma- nanlar için böyle bir hal olmamak- la beraber bu gibilerin de tutunma cihazları olan filizlerini (sülük), ko paracak olursanız ömürlerini azalt mış olursunuz. Sarılıcı veya tırma nıcı olanlar arasında uzun ömürlü birçok ağaçlar vardır. Bunlar yaş- landıkça muhteşem bir manzara hu ..la metirirlar Rilhasen sek ik. İimlerde yaşıyanlar yüzlerce met re uzanan dallarile sarılmış bir or man baline girerler. Mavi salkım ve vanelya gibi. Sarılıcıların kısa ömü sa ömürlü olan sarılıcı çi- K çekler bahçelerde duvar ke narlarına ekilen veya dikilen, ya: hut ip, tel, parmaklık sarıla- bilecek yerlerin önüne dikilen çi- çeklerdir. Bunların tohumlari ve. ya bazılarının yumruları ilkbahar- da (mayıs sonuna kadar) ekilir ve- ya dikilirse temmuzdan teşrinlere kadar çiçeklenirler. çiçeği (hançer) veya (capucine) nev inin Lobb çeşitleri, muhtelif çeşi Meselâ lâtin leri olan süs nebatlar: (colog muhteli? çeşitleri bulunan İs; çiçek fasulyeleri, mor renkli Çin çi çek fasulyası (tohumu siyah ve be- yaz kenarlıdır), çiçek sarmaşığı çe- şitleri (Volubilis), sonbahar ve ilk- baharda ekilen kokulu bezelya (ta- zende) veya (Latyrus) çeşitleri, kah kaha çeşitleri (ipomeâ), Sevdikleri toprak nevileri ; mürlü ve ağaç halinde yeti- şen sarılıcı ve tırmanıcı çi- çeklerin hepsi derin işlenmiş killi ve kumlu olan topraklardan hoşla e killi ki reçli olan topraklar bu cinsler için iyi gelmez. Kireçli topraklarda za- yıf kalırlar. Bahçe topraklarından bol gübrelenmiş hafif topraklar hepsine iyi gelir. Sarılıcı çiçek ve ağaçların hemen hepsi saksıda da- hi yetiştirilerek balkonlara, teras- lara yerleştirilebilir. Ancak > arasında çabuk büyüyen cinslerin saksı içinde yetiştirilmesi muvafik değildir. Bunun için tahtadan bü- nırlar, Ancak yalniz kil i ha- zırlanmış bir harç doldurup bu fi. dunları dikmelidir. Böylece dikil. miş olanlar balkonların, terasların ve hattâ Pergoların sardırılma ik çin kullanılır. Sarılıcı fidanlarla bahçetiz birçok apartımanların yük sek balkonların, pencerelerini sar dırmak için bu usule müracaat edi. erek asma bahçeler meydana ge tirilir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: