10 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

10 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EA — - 10 - 6 938 TAN Gündelik Gazete emmi 'TAN'ın hedefi: Maberde, fikirde, her- #eyde temiz, dürüst, samimi olmak, karlin gazetesi oimiya (o çalışmaktır. melik ABONE BEDELİ Türkiye 1400 Kr, 1 Sena 200 Kr, 750 Kr, GAY 1800 Er, 400 Kr, SAy 800 Kr, 150 Kr, 1Ay 40 Kr. Mülletlererne posta ttihadına dahil ei- meyan memleketler için 30, 16, 9, 3,8 ra dır. Abone bedeli peşindir: Adres değiş- Girmek 25 kuruştur. Cevap çin mektup ara 10 kuruşluk pulilâvesi Mzımdır. Bulgarlar Muhacirleri Nasıl Yerleştirdiler ? Yazan: M. ZEKERİYA Balkanlardan memleketimize ge- tirilmesi lâzumgelen iki milyon mmi- hacirin biran evvel nasıl getirilebi- lecekleri hakkındaki yazımı oku - Yan bir okuyucudan bir mektup al- dım. Diyor ki: “Ben Bulgaristanın iskân işini na wil hallettiğini tetkik ettim. Bulgar lar Dobriceden gelen mühacir Bul - garları iskân için büyük mikyasta hariçten borç para aldılar, Bu para İle mühacirleri çok kısa bir zaman- da muvaffakıyetle iskân ettiler, Bu bakımdan Bulgarların iskân sistemi de tetkike değer... Yalnız Bulgarlar değil, Versay Mmuahedesinin orta Avrupada vü - Cuda getirdiği hudut tashihleri üze- rine bütün Avrupa devletleri muha *ir meselesi ile karşılaştılar ve bunu az bir zamanda muvaffakıyetle hal- Tettiler. Bugün bizden başka hiçbir Yerde artık muhacir meselesi kalma mıştır. Her yerde muhacirler müs- tahsil hale gelmiş ve sarledilen pa- Yayı birkaç misli çıkarmışlardır. Biz radikal şekilde bu işi hal için, “ace başka devletlerin yaptıkları iş- Mürükima a ssanan eriyik AZ GELİMİ ME ticesinde varılacak neticeleri tesbit #delim ve ondan sonra radikal icra. ata geçelim. Fakat bu işi mutlaka bir an ey- Vel halletmenin yolunu bulalım. * Yabancı Sermayeden Korkmıyalım Bizi şimdiye kadar, diğer sahalar- da olduğu gibi, mühacir meselesin - de de kendi yağımızla kavrulmıya #evkeden sebep yabancı sermayeye karşı olan şüphe ve ihtirazımızdı. Osmanlı saltanatı zamanında ya. bancı sermayenin esiri olmuştuk. İstiklâlini yeni kazanmış bir mille | tin, kendisini esarete düşürmesi Muhtemel olan ayni istikraz yolla Tna s#apmaktan çekinmesi kadar ta bil bir şey olamazdı. Avrupa deylet- nin emperyalist emel ve siyaset. lerini biliyorduk, Yabancı serma - Yenin emperyalist istilâsma yol açan bişdar olduğuna vâkıftık. Bu acı teerlibe o kadar yakındı ki, yabancı Şermayeye karşı kapılarımızı kolay kolay açamazdık. Mühacirleri iskân için muhtaç ol duğumuz para © kadar büyüktür ki, bunun için Avrupa payitahtlarını dolaşıp para dilenemezdik. inacnaleyh bugüne kadar müha- $İZ İşini kendi kudretimiz dahilinde yağımızla kavrularak hallet. Miye çalışmak kadar tabi hir sey o- İamazdı. Pakat bugün vaziyet değişmiştir. il ve inkilâbımız artık harici lardan o korkmıyacak Okadar Yvetlenmiştir. Devletin hariçteki yeti teessüs etmiştir. Türkiye. gi, Sirli işlere sermaye yatırmak ix- Yen tehlikesiz yabancı sermayeler ur, ha cmaley bugün artık mu. meselesini hal için yabancı biyayoden istifade etmeyi düşüne- da 2. Bulgaristanda ve Yunanistan Yapılan tecrübeler bu işin her iki diğ, Gin de kârlı olduğunu göster. d, , SİN, bu tecrübelerden de istifa. *debiliriz, bedecek vaktimiz yoktur. Biz *vvel işe el koymahdır. m Sovyetlerin asker nakletmek için yaptıkları büyük tayyarelerden bir nümune Havadan İnen Tehlike - TAN Harp uçaklarının havadan yağdırdıkları türlü ölüm, yıkma, yakma ve ba- tırma vasıtalarından başka bir yenisi var ki hakikaten bir tepeden inme belâ- dır: Paraşütçüler ve hava yaya kıtaları. Yani toptan hava inme kıtaları. Bu yeni silâhın patenti Sovyetlerdedir. Her sene yapılan manevralarda bu kıtaların faaliyeti dikkatle ölçülmektedir. Aşağıda bunun tahlilini bulacaksınız. Ss avaşta ön, en az korkulan cihettir; haddin varsa kar şıma çık, derler. Yanlarla geri, öyle değil; insan yan ve geri- lerini hasma vermek istemez, çünkü en zayıf yerlerdir. Za- ten tabiat, insanın, müdafaa ve taarruzda en kıymetli uzuvla- rıolan gözlerini önde yarat- mış ve yan ve gerilerini koru- mak işini de, kafasının içine doldurduğu akla (bırakmış! Fakat tepeden inme belâlara ne yapmalı? : Harp uçaklarının havadan yağ - dırdıkları türlü ölüm, yıkma, yak ma ve batırma yasıtalarından, ma- kineli tüfek ateşi, zehirli mayi, Buşmak istemiyoruz; çünkü bunla- rin bir başkası ve daha bir yenisi var, ki, hakikaten, bir tepeden in- me belâdır; paraşütçüler ve hava yaya kıtaları, yani toplan hava in me kıtaları. eselâ, hasmınızla karşı kar. şıya harbediyorsunuz; tabi- atile yanlarınızı ya tabii bir mânla dayamışsınız veya cenahlar geri- sinde ibtiyat kuvvetler bulunduru Yorsunuz; gerilerinizden zaten © minsiniz... İşte, gelecek harplerde bu son sözü söyliyemiyeceksiniz; günkü, havalarda dolaşan kıtalar olacak ve, eğer memleketinizin ha valarına hâkim değilseniz, bunlar bir harpte cephelerinizin gerileri- ne inebileceklerdir; bu sebeple, is- tikbalde harbi düşman toprakları. na ve mahdut bölgelere hasr ve tah sis etmek artık mümkün olamıya- çak ve düşmanın taarruzundan ma- sun bir yer kalmıyacaktır, Bu marifet Sovyet Rusyadan çık tı; evet paraşütçü kıtalar teşkili #le bunların havadan, uçaklardan yere atlaması suretile muharebede kullanılmaları icadının patenti Sov yet Rusyadadır, Hava inme kıtaları yeni bir mu- harebe silâht.. Nasıl ki, denizlere hâkim olduğunuz. zaman, sahillere asker çıkararak düşmanın yan ve gerilerine tesir yapabilirseniz, ha- valara hükmettiğiniz takdirde. ha- sım muharebe cephesinin gerileri ne, türlü vazifelerle havadan asker dökebilirsiniz. Birincisine, deniz - den karaya ihraç hareketi ve bu işi yapan kuvvete ihraç kıtası den diği gibi, ikincisine, havadan in - me hareketi ve bunu yapan kıta- ya da hava inme kıtası diyebiliriz. Rusyada, 1935 Kiyef manevra. Jarında, tam teçhizatlı 1200 para- şüt avcısı, 150 makineli tüfek ve 18 zırh deler topla birlikte, uçak- lardan yere atlamış ve ayrıca, 2500 yaya asker, 40 dakika içinde, uçak larla düşman hatlarının gerisine çıkarılmıştı. 1936 Moskova manevrasında, müşterek bir tabiye hareketi yap- mak için, havadan 1800 avcı para- .şütle atlamış ve bunların peşinden 5700 hava askeri nakliye uçaklari le yere indirilmiş idi 1937 Rus manevraları da, para- şütçü kıtalarla hava yaya kuvvet- lerinin muharebede kullanılmala - rına imkân vermişti. usyada, paraşütçülerle ha- va yayalarından, hava in- me livaları teşkil edilmiş ve bunlar ağır hava korlarına katılmıştır, bu suretle bulvarlar Rus hava hareket ler. Bir hava inme liyası, beheri 12-16 nakliye uçaklı 3-4 filodan ve 31 av tayyareli bir av refakat fi- losundan mürekkeptir; livalara bi- yer de muhabere müfrezesi ilhak edilir. Hava inme livalarının in - san kuvveti, makineli ve otoma- tik tüfekler, zırh deler toplar ve küçük çaplı bir topçu ile teslih ve büyük bir sayıda motosikletle teç hiz edilmiş 1200 kişidir. Ağır si - lâh ve malzeme, paraşütlere bağlı, içleri saman dolu çuvallar içinde atılır. Hava inme kıtalarının, muhare- belerde istihdam tarz ve imkânla- rına dair olan esaslar, hep son se- nelerin Sovyet Rus manevraları ile askerlik dairelerinde yapılan bir. kaç tatbikattan alınmıştır. 1936 Moskova manevrası, bir man uçuş meydanının, paraşütçü avcılar tarafından zaptını göster - mişti, Sabah, daha tanyeri ağarır- ken, yapılan bu taarruzdan mak - $at, muayyen bir muharebe mına kasında hasmın bütün uçuş ve iş- letme vasıtalarını bozmak ve yok etmek idi. Ayni manevrada; bir de, bir zırh lr fırkanın bir süvari fırkasına yap tığı taarruza, düşman süvarisinin gerisine bir paraşütçü tabur indir. mek suretile yardım edilmişti. Pa. raşütçülerin bu kullanılış tarzı, ken di tehlikeli muharebe vaziyetimizi kurtarmak veya yapmak istediği . miz bir taarruzu hazırlamak ve ko laylaştırmak için, gerilerine inmek suretile, düşmana taarruz imkân - larını göstermiştir. Ayni senenin Kafkas orduların da (Maverayi Kafkasta) yapılan yüksek dağ manevrasmı, paraşüt. gü kıtalara bir düşman nehir mü- dafaa hattının gerisine atlıyarak, cepheden taarruz eden kıtalarla müştereken, bir geçidi arkadan zor lamak vazifesi düşmüştü, Bu su - retle burada, bir geçidi Paraşütçii- lerle açmak hareketi yapılırken, ayni zamanda, Orta Asya manevra. sırda, bir geçidin paraşütçü kıta - lar vasıtasile kapatılması tasmim olunuyordu. Burada, bütün bir dağ silsilesinin geçitlerini tutan düş - manın mevzii, uzaklardan yapılan ve başarılan bir çevirme hareketi YAZAN: GENERAL H. EMİR ile sarsılınca, bunun gerisinde mev cut yegâne ricat geçidini tıkamak vazifesi, paraşütçülere verilmişti. Başta bahsettiğimiz 1925 Kief manevralarında, ki, Ruslar bunlar. dan ayni zamanda, propganda için, geniş mikyasta istifade etmişlerdi, hava inme kıtalarına, düşman mu harebe hattının gerisinde, ihtiyat - ların İleriye celbine yarıyan yolls- rın geçtikleri nehir geçitlerini t- amm ramifesi seriimisl Paraşütçülerli va yaya kıta. İarı usulen nakliye uçakları İle, ve bunların mevcut olmaması halinde, ağır bombacı tayyarelerle ileriye ta şınırlar. Hava inme kıtasını kullan madan evvel, hava ve yer vaziyeti ile münasip bir İnme sahası keşfo- lunür, Nakliye uçak filosunun em niyetini, av, muharebe veya bom- ba tayyare filoları deruhte ederler, Hava inme hareketlerinde, pa - raşütçü kıtalar öncü (pişdar) olur- lar ve bunun vazifesini görürler; bu vazifeler, inme yerini derkal zaptetmek, önlerine çıkacak muks- vemetleri kırmak, mühim arazi noktalarını ele geçirerek bunları, nakliye uçakları ile arkadan ge- len büyük kısım yani hava piyade si yetişip ininelye ve paraşütçüle- rin hattını takviye edinciye kadar, muhafaza etmektir. Hava inme kıtalarının muhare- besinde, eksik olan topçunun yeri. ni bombacılar (yani bombardıman tayyareleri) tutar, üşmanım gerilerine inen ha va kıtalarının muharebe u- sullerinin bir hususiyeti, bunların kendi ordularından uzak ve irti - batsız kalmalarıdır, ki, bu da her türlü ihtiyaçlarının yalnız hava yoliyle ikmalini icap ettirir. Yiye - cek, içecek, akacak, silâh ve - eğer motosiklet zırhlı araba ve tankta In dirilmiş ise bunlar için de - yanıs cı maddeler (benzin ve yağı hep hakliye veya bombacı uçaklarla sevkolunur ve, çarpmıya karşı em. niyetli ambalajlar içinde, atılır - lar. Münferit kalmış kıtaların, tayya reler yardımile yiyecek, atacak ve diğer her türlü ihtiyaçlarının ge - niş mikyaslarda, ikmal edilebilece Bini Italya - Habeşistan harbi isbat etmiştir; ikinci Tembien savaşın- da, HI ve IV korların ihtiyaçları için beşer ton ve Dessie ileri yürü- yüşünde, kıtaların üzerine ceman 123 ton erzak atılmış idi. Keza O- gaden savaşında yürüyen ve mu- harebe eden kıtalara, 760 tayyare ile, yuvarlak hesap, 1000 ton erzak ve eşya, paraşütlerle, atılmıştır. Bu çok enteressan vakaları bura ya kaydederken, her şeyi tartiyle ve mazbata mukabili alıp vermiye sunuz. Eğer biraz titizseni Zınız yeri evvelâ mendi niz, Çünkü tozludur, Sokaklarda yü- rürken etrafınızdan ziyade önünlüze İtansa ayakta durm; . Bir hava manevrasında yere atlıyan Sovyet paraşütçüleri ve bu 'usulün;'hattâ binlerce - «ai. bir ende beder slup gittiği muharebelerde “bile, “tatbik kabiliyeti olduğuna kani, levazım- cıların, acaba bu havadan meçhü- lâta erzak ve eşya atmak işini ka- rakaplı kitaba nasıl uyduracakları keyfiyeti her nasılsa aklıma gel - di ve güldüm. Fakat acele söyliye- lim ki, münferit ve ayrı düşmüş kı taların üstüne tayyarelerden yiye- cek ve oşyu atarak ihtiyaçlarını temin etmek usulü Büyük Harp kadar eskidir; hattâ orijinal olmak dolayısile 1918 senesinde, Make - donyada, Üsküp harekâtı esnasında dağlık ve taşlık bir mıntakada nal- ları sökülen ve anlaşılan ihtiyat na hı da kâfi gelemiyen bir Fransız sü vari alayına havadan nal atılmış ve ancak bu suretle bu alay vazifesine devam edebilmiştir. #lişik Fransarla, 1936 ilkbaharında, A- | vignon'da, bir paraşütle atlama mektebi açılmış ve 2 paraşütçü bö- lük teşkil olunumştur; bunlar, 4 ü Fransada ve 1 i şimali Afrikada olmak üzere 5 e iblâğ olunacaklar dı. 1937 cenubi Fransa manevra - sında, hasım arazisinde bir köprü yü aşmak maksadile 47 paraşüt- Şü avcısının atlaması gösterilmiş - tir, İngiltere bu paraşütçü kıtaların kabulü keyfiyetine karşı henüz ihti raz ve tereddütlüdür; fakat uçak» larla kita, yiyecek, atacak ve her türlü harp levazımının nakline hu susi ehemmiyet vermekte ve bu tarzda, büyük mikyasta talim ve tatbikat yapmaktadır, Almanya, Polonya, Çekoslovak ya ve İtalyada hava inme kıta teş. Kilâtı henüz başlangıçtadır. B u suretle görülüyor, ki, ha- va İnme kıta teşkilâtının inhisari ve pateni henüz Sovyet Rusyanın — elindedir... Sovyet Rusyanın buğün, paraşütle atlamıya talimli adama malik ol mak hususunda, büyük bir ihtiya- ta malik olduğu bir hakikattir; Rus ya, bir veya iki cepheli bir harpte, hâsıl olacak pek geniş ve derin harp mıntakalarında hava inme kıtala- rından ehemmiyetle istifadeyi dü- şünüyor. Fakat bu istifadenin, ağ- lebi ihtimal yalnız küçük bir kısmı muntazam teşkilâtlı askeri inme kı talara âit olacak ve en çok, düşma- mer İ Sanki sokak Lı — — GÖPÜŞLEP Bu Memleket Sizindir Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Ac — Tramvaya, İrene, vapura biniyor- oturaca e silersi bakarsınız. Ayaklarınızı temiz taşla- ra kondurmak o mecburiyetindesiniz. Çünkü pistir, Vapuru kaçırdınız, is- kelede vapur beklersiniz. Oturma hattâ yeni ya iskele binasında değil, açıkla, havada beklemeyi tercih eder- iniz. Çünkü içerisi pistir. Kokuya tahammül edemezsiniz. Lokantada, gazinoda birşey içerken bardakları, çatalları bir defa daha temizletmek mecburiyetini duyarsınız. Neden? Neden bu sokaklar, bu umumi yerle rin içi neden bu ikinci temizliğe Jü- | zum gösterirler?. , Türkün evi temizdir. Hattâ eski bir âdete göre, kapıdan girerken 8- yakkaplarımızı çıkarır, içeriye terlik le girersiniz. Pârke olmıyan tahtala- rı, sakız gibi beyazdır. Uğula uğula süt beyaz rengini alan tahtalara bas maya kıyamazsınız. Temizlik, Tür- kün evinde bütün sıhhati, neşesi, gön le ferah veren sadeliği ile ruhunuza siner, Bu ev sizin de bu sokaklar, bu memleket sizin değil mi? Bunları kir letmeye, kirli tutmaya nasıl kiyarsı- Sokakta yürürken tükürürsünüz, izin tükürük çanağı- hızmış gibi, Sigara; buruşturdu- funuz kâğıtları, daha bilmem işinize yaramıyan ne varsa fırlatıp atarsı- faz. Sokak, sizin çöp tenekenizmiş İgibi. Vapur iskelesinde, sinemada, umumi herhangi bir yerde fıstık ve çekirdek kabuklarını avuç dolusu yerlere atarsınız. Ve ayni yerde de oturursunuz. Sanki bu toprağın üze- rinde ne varsa sizden hariç, sizin için asıl olan kendiniz, eviniz, ve si- ze ait olan şeylerdir. Bu toprağın üzerine dikilen tek bir taş bile sizindir. Binaları, bah- İçeleri, müesseseleri, sokakları, ka- nunları, ilerlemesi, gerilemesi, hü - kümeti, devleti, taşı, toparğı her şey sile beraber bu memleket sizindir. Niçin benimsemiyorsunuz? Bu suç, umumi müesseselerin âmirlerile be. raber, halkın hepimizindir. Hep yeni binalar yapalım, medeni şehirler ku ralım, sonra bep beraber kirletelim mi? Düşman karşısında kanımızla, canımızla müdafaa ettiğimiz yurdun sahibi biz değil miyiz? Bu toprağa, bu yurda kem gözle bakana düşman değil miyiz? Bu kadar sevdiğimiz, be nimsediğimiz bu memleketi Otemiz tutmak, dost ve düşmana medeni bir memleket hissini verdirmek, hat tâ evimizden ziyade ona ehemmi- yet vermek vatandaşlık borcumuz değil mi?. Yoksa bu ülkeye düşman İkadar düşman mıyız?... Toprağını benimsediğiniz kadar, sokağını, binası müessesesini, her şeyini benimseyiniz. Bu memleket si zindir. ——— nın gerilerine ajanlardan ve tahri- kâtçılandan mürekkep bir tahribat çi ordu indirmek cihetine gidile « cektir; bu göze görünmiyen tahri- batçı ordu, eğer düşman memleke- tinin her tarafında gürültüler, ayak- lanmalar, dinamitle infilâklar, her nevi tahriplerle halk arasında pa- nik veya ihtilâller vücuda getir - miye ve nakliyat ile harp endüstri sini akamete veya inkıtaa uğrat - mıya muvaffak olabilirler ise he - def ve maksatlarına yürümüş olur lar. Anlaşılıyor ki, bu hafi tahribat çı ordudan maksat, düşmanın is- tinat ettiği memleketi ve milleti içinden yiyerek zayıflatmak ve bu suretle devletin temelini yıkarak onu âmana düşürmektir. Bunlar, €skiden bin türlü hilelerle, dola- şık yerlerden muharip memleketlere giderlerdi. Şimdi karanlık bir gece, cephelerin gerilerinde ıssız yerlere paraşütle, daha kolay ve büyük miktarlarda atlayıp ve düşman memleketinde evvelce tasarlanan ve hazirlanan yerlere dağılarak işe başlyacaklar ve yeni adam, kuvvet vasıtalarile daima beslene bileceklerdir. İnme kıtalarına, bu tepeden in- me belâlara karşı bir memleketin nasıl korunabileceğini de başka bir yazıya bırakıyoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: