11 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

11 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© Belki musiki seven cinehüdendir. .— mma Çocuklara Hikâyeler : Patlıyan Su Haznesi De Hayvanat kitabında bazı ayıların mu İsiki sevdiği yazılı idi. Ümltsizlikle no yapacağını Bili: yen Teoman kemanına sarıldı ve ga- yel tatlı bir hava çalmıya başladı. Ke man sesini duyan ayı ağır ağır oldu- hu yerde durdu ve kısa adımlar ata. rak dansa başladı. e im sikiye dayanamadı ve zıplamıya baş” Ayı oynamaktan yorulmamışlı. Fa- 'kat çocuğun kollarında kuvvet kalma > Tomris sızlamarak mırıldandı — Aman ağabey, bu ne mü ey. — Müthiş'amma, tehlike azaldı. Su hazinesine baksana! Deminki kadar sular şiddetle fişkirmiyor. Dur, ben gidip kemanımı alayım, keman sesi- ni duyarlar da gelirler-. “Tevman, kemanını çalmıya başlı yalı henüz birkaç dakika olmamıştı İni ki, Torrisin ağzından çıkan bir hay- ret ve korku nidası onu durduttu. — Baksana ağabey, karşıda bir şey kımıldıyor. Simsiyah bir şey. Bu ta- rafa doğru geliyor. Kocaman kafes ibi simsiyah bir şeyin üstünde kımıldaya kımıldava onlara doğru, kara, tüylü bir cisim ge Jiyordu. Teoman: — Bu bayağı Kafes, dedi, artma üs- tündeki nedir sesba? A, anladım, Ga Jiba cambazların vahşi» hayvanları kapadıkları kafeslerden biri. Dikkat- i bak! Üstündeki tüylü şey de ayıya) /0r. Zavailı hayvancık, sudan yakasını kurtarmak için kim bilir me kadar cabalamış ta kafesten kurtul. muştur. Galiba bu ayının yorulacağı yok Tomris; ben bietim; Bu şekilde ay at sürmüştü. Mu hayvan mütemadiyen dans etmekte avatmaları biz sa-| ikiye ayak uyduran Kolunda kuvvet kalmıyan Teoman iradesine galebe alamadı... — Tomris, dayanacak balim kal- madı. Etrafı bir kolla, gelen giden var mı? diyerek elindeki yayı dik- katsizlikle aymın burnuna çarptıra- rak yere düşürdü. — Aman ağabey ne yapıyorsun? Hayvanı kızdıracaksın! | Diye bağıran Tomrisin, sesi arka- sından neşeli bir ses duyuldu. — Küçük hani kımıldama, ol- duğun yerde dur! Bingoyu korkutma dan yakalıyalım. İşitliği sese doğru başını çeviren Tomris, bir kayıkla balkonun ken: Tuna gelen uzun boylu bir adam gör- dü. Adam: — O Demindenberi biz, küçük ba yın Bingoya çaldığı kemanı dinliyor- duk! dedi. Sonra balkona siçriyarak Teoman beni İyerden kaldırdı ve sözlerine devam etti: — Bingonun kaçtığını mez arkasından koştuk, keman sesi bizi buraya celbetti. Çok iyi akıl et. mişsihiz! Bingoyu musikiden başka durduracak bir kuvvet yaktur. Deh- getli musiki âşığıdır. görürgör- Tomarisin dinliyecek sabrı kalma. mmişti. i i Baksana bize doğru geliyor, de, |, PetiYaP su harinesinden ölüm ve. dl, Su balkondan pek aşağıda deği Ya buraya gelir de balkona tırmanır. sane yaparız? Teoman, sesinde saklıyamadığı bir heyecanla; — Zannetmem, buraya kadar çı maz, dedi. Gidip bacamın yanına Ssk- analım, Orâdan bizi görmez. Halbuki, ayı onları görmüştü. Ka. fesle beraber balkona yaklaşınca yu- karıya atladı.Bunu gören Teoman kız kası olmamış amma bütün kasaba zarar görmüştü. Teomanla Tomris ta miyen cambazları görmek imlâ Buldular. Sirk sahibi büyük bir mü- mere hazirliyarak en iyi yeri Teo- manla Tomrise ayirdi. O akşam & kardeş sirkteki hayvanları doya do- ya seyrettiler. k tellerine süründü. Çıkan ses üzerine ayının durduğunu gördü. Hayvan sanki bir ses daha bekliyor du Ağabey, kemanını çal! diye ne- desi sıkılmış olan Tomris fısıldadı. yarış ve bulaglerile halk gi | veremi olacağınız güpiesirdir. Küçük ekuyvek TAN — ÇOCUK gizler için bir köçük yazıcılar müsabaka açtı. © günden | beri birçek yazı, gör Fakat siz de bilirsiniz ki yek. Sıraya koyduk. Mer sayı Bar a yan ve hedi ektir. Küçük ha güzel yazı ve gilrler bekler. Ve eukları, yani diz MEVSİMLER İlkbahar gelirken çiçek Okullar kapanır hep Bağuklar durmayıp uzağa kaş İlkbahar gelirken g Kırgın güneşten hiç kaçmak elm Bülbüller ötüşür, sanki hey bir ser. * Denirde yüzeriz balıktan farka Kuştan da alırız koşmak için hiz Sanki gökyüzü hep gülen bir kız, Her akşam göz kırpar binlerce * Fakat kerkutur gelen sonbahar: Yağmurlar durmayıp her zaman yağar Uzaktır bizlere yaz ve Ilksanar. Masmavi gök bile bü hale ağlar. * En sonra, gelir çifte Kânunlar Dikkatli alalım, sırtında kar var, Vem aratır ep bu soğuklar Bembeyaz olmustur ağaç ve damlar. * İşte Böyince bir mene yeğen, Yazla Kişi Kögük Onlarda büyürler İşte Böylece bir 2 5 Durusoy Hi. Ortaokul 8.2 TEN-K PT şan aular yüzünden kasabadan gide. ||) Mevetmler- Venn deği. Buluşlr güze. Yalnız sert sırta aynl kafiylerin tekeri e ağabeye rında mesmsamız yazıcıları tarafın alâkadar ger mevzular seçeiye dikkat edin emi? rı yarın İçin bize çek geyler müjdeliy ların hepsini Birden çıkarmamız —“skân birer ikişer basacağız. Sonunda © a ın bir seçme yapılacak ve en güzelle mus TAN — ÇOCUK sizdan da. mamasını, Ve çen yama alnın yazıların zum KADINLIK Benim büyük emelim Ev kadını olmaktır. Küçük temiz kilerim, Yiyecekle olmaktır. Dizilmeli raflara Şurup dalu şişeler. Bir tarafta durmal Kavanozla reçeller, Daha bir çok şeyler var Saysam eğer bunları Küçük kiler gelir dar. Elimden gelmeli her iş Çamaşır, ütü, ve yemek En çak sevdiğim dikiş Hepsine lâzım emek. Şiir pek çok yarılmaz Yetişir bu kadarlık Sonra gazeteye sığmaz irimin adı olsun: Kadınlı Şemim Noyon Balikesir ahı eylül İlkokul sn TEL GÜL Gül dikensiz olmaz, Tave gülün rengi solmaz, Yetiştiren seemi ise Bülbül, buna kanmaz. Sesini duyuyorum Şen ve şakrak bülbülü... Konmuş gene dalına Dikenli, pembe gülün. Şemsettin” Yastıman Katiyesi, yemi, her geyi yerinde. Seni cendan tebrik ederiz. masatimiz bundan dalına Kaçınırak: "TANın Çocuk Wüvesi ÇOCUKLARA FIKRALAR: Kızılay ginizi tekrarlamakla beraber üzerine | , bazı şeyler kalacağım. Onu hangimiz sevmeyiz değil mi? Onu, Kızılayı gördüğümüz zaman be- pimiz, yüreğimizde güzel duygular biriktiğini duyarız. O bir kurtarıcı gibi, bir anne, bir hemşire gibi yüre- ğimizi serinletir, göğsümüzü kabar- tar ve bizi ferahlandırır. Kızılay, harp meydanında doplar gürlerken, kurşunlar vızıldarken, ©, koşar, ateşin, ne atılır, ya, na basarak onları tedaviye uğr: Yurdumuzu müdafan eden asker kardeşledimizin yarasını bir anne şef katile saran, kimsesiz kalan yavrı- lara, analura, dul kadınlara destek, baba olan odur! Nerede hir felâket olsa, nerede bü: yük bir yangın, büyük bir zelzele kop Sa, evsiz, barksız kalanlara barınacak | bir çatı, giyecek bir esvap, yiyecek bulan odur! Babasız çocukları bayramlarda lüren, mekteplere veren, onları yetiştirip diğer babalı ve paralı kar. deşlerile bir eden ve onlara ulaştırın odur! Günlerce devam eden felâketli zel. zeleden yüzlerce yurttaşı kurtaran Kurlay değil mi Çocuklar, Kızılay büyük bir teşek- küldür. Bu teşkilât insanların felâket zamanlarında imdatlarına koşar. im Kızılayımız gibi başka mem Teketlerde teşkilâtlar vardır. Bu teş- kilâtlar bazan diğer büyük felâket- ler sırasında başka milletlere de 3 dum ederler. Türk çocuklarının yüreği zaten şef. kat ve sevgi ile doludur. Onların eli| açıktır ve hele kimsesiz kardeşlerine | Karşı felâketli yurttaşları için yürek | leri sonsuz derecede sızlar, azla harçlıklarınızdan ayıracaj ız paraları seve seve Kızılaya vet ceğiniri biliyorum. Bundan başka ö- nünüze gelene, arkadaşlarınıza, tani- dıklarınıza Kızılaya aza olması için üt vereceğinizi, onları teşvik ede- kiki temeli si Garip Bir İcat Banka tahsildurları için yeni bir anla icat olunmuştur. Sokakta her da çantayı aşırmak İsterse çantanın içinde bulunan bir mekanizma patl- yor ve çantadan çıkan kalın biz' da: manın izi sayesinde kalabalık arasi- yanın ne İşine yarar? Bunu kimse bilmiyor. Alimler bi Zambaktan Çorba Her sene Çinde a > 000 ton zambak Se çiçeği toplanır ve saklanır, Çinliler bu çi- gekten çorba yapar lar. Bu çorba hem çok lezzetli ve hem de çok gadalı imiş Deniz Salyangozu Büyük deniz salyangozunun ge yet garip bir hususiyeti vardır: Neles aldığı zaman biribiri arka- $ı vücudü pembe, yeşil, menekşe ve kahve renklerini alır. Her nefes alışta bu renkler biribirlerinin ardı sıra gö- yünür, kaybolurlar. * Kelebek ? Kelebeğin başı bir toplu iğnenin başı kadardır, ke- b lebekte 80 bin ta- ye ne sinir vari Bundan başka da nefex almıya mahsus vücudünde 30 bin delik (me- same) mevcuttur. Fırtınalar Bir Alman âliminin tesbit ettiği: ne göre, senede, bütün dünyada gök gürültüsü ile karışık olarak 16 mik yon fırtına oluyormuş. “Alimler, bu fırtınalar sırssnda €3- kan şimşeklerin büyük bir elektrik, kuvvetine malik olduğunu hesaplı mışlar. Son zamanlarda bu kuvvet lerden istifade ötmek için âletler ya: na karışan hırsız yakalanıyor. pimuşir, e e ve neem / : Kertenkelenin Kuyruğu Ne İşe Yarar ? Kertenkelenin gayet uzun bir kuyruğu vardır. Bu urun kuyruk hay- , bugüne kadar, kertenkelenin kem. di boyundun ve eilssesinden üç defa büyük olan kuyruğunun ne işe ya- radığını kati surette tesbit edememişlerdi Avustralya Papağanı Bu papağan A- vustralya adasında bulunur. 119 sene yaşar, bu yaşa ka- dar dinçliğini ve kuvvetini muhafa. 24 etmektedir. Bu papağan ay- mi zamanda adanın kuşları içinde en çek yaşama reko- Tunü yapmaktadır. * İlk zamanlar telefonla bir arada hem konuşmak ve hem de dinleme- nin imkdim yoktu. Çünkü konuşmak için ayrı âlet, dinlemek için de ayrı bir âlet vardı. Bu âletler biribirinden uzakta bulunurdu. * lik Otomobil Bügün otomobiller büyük bir bız- la gitmektedirler. İçleri rahat ve kon #orludur. İnsan yorulmadan ve râhat- olmadan uzun yolculuklar yapar Halbuki if otomobiller ne kadar | Resimde 1895 yılında bir A- tarafından yapılan bir oto- mobili görüyorsunuz, Kahkahatiğ Hasis Anne Demirin annesi gok hasistir türlü çocuğuna ra- Gi hat vermez, Bir gün demir merdi- venleri yavaş ya- Waş çıkıyordu, Annesi yukardan ba- rd — Sana kaç defa tenbih ettim, mer divenleri ikişer ikişer çık diye. Te - ker teker çıkarsan ayakkapların daha çabuk yıpranır, eski: * Sıranın Kuyruğu Teni Jimnastik heca- sa 3 (Canal | — Madi seranın RE © © kuyruğuna geçi Can — Nasil ge- çeyim bay öğret men? Sıramın ucunda bir kuyruk var 2- teni. " Müteessirim ,, in Mânası Annesi (Cana)— Yaramazlık yaptı- ğın için müteessir ia 'değil misin Can? Can — Evet an- ine müteessirim. Annesi — Mütcessir olmak ne de- İmektir biliyor musun? Bu artık hiç İyapmıyacağım!,, demektir. Aradan bir sast geçince Can yine İyaramazlık yapar. O zaman annesi çı- pa Seni eezalandıracağim için mü- Can — Amma unutma enne, mü- tecesirim demk, bir daha yapmıyaca- Rum, demektir. Mikeyin Otomobili Mikey ıskartaya pe bir müşteri bulur. Tecrübe için müşleri İle beraber olomobile biner- ler ve bir yokuşu çıkmiya başlarlar. Fakat otomobil yokuşun - ortasına gelince gerisin geriye gitmiye başlar. Müşteri: 'Ne oluyoruz, neden geriye gidi- yoruz? diye sorunca: Blikey istifini bozmadan cevap ve- — Garajın kapısını açık unuttum da onu kapamıya gidiyoruz. | i

Bu sayıdan diğer sayfalar: