5 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

5 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN Gündelik Gazete 'TAN'ın hedefi: Haberde, fikirde, her ssyde temiz, dürüst, samimi olmak, karlin gazetesi Oolmiya | çalışmaktır. ik ABONE BEDELİ Eerebi MOD Kr, 1 me 240 Er, 760 Kr, GAy 1500 Ke, <0 Kr, 3 Ay s0 Kr, 0 En Ay s0 Er, Milletlerarası porta tğhadına dahil ol- muyan memleketler içi 30, 16, 0, 3,5 lira dır. Abone bedeli peşişdir: Adres değis- rmek 29 kuruştur, Çevapiçin mektup ierm 10 kuruşluk yel ilâvesi Kizımdır. m am Atina Belediyesi Parayı Nasıl Bulur ? | Yasam: /M. Zekeriya SERTEL Muhiddin Üstündağ, Atina ziyare-| inde beraber götürdüğü heyet arı- sina mâherrir arkadaşımız Selâmi| İzzet Sedesi de almıştı. Selâmi İzzet, hem belediye meclisi Mzası, hem de gazeteci olarak hu he-| yetle birlikte Atinayı tetkik etmiş. Evvelki gün çıkan Akşam gazetesin- de gördüklerini şöyle hulüsa ediyor: “Kral Othon, Aftinayı hükümet merkezi yaptığı zaman şehrin set bin nüfusu, üç yüz hanesi vardı. Bu | gün Atina 1,200,000 nüfuslu, 38 mil. Yön metre murabba! sahası olan bir şehirdir ve hakiki umran hareketi de ancak dört senedenberi başlamıştır. İlik hareket te yoldur. Bir asır zarfın- da, Atinada ancak 80 kilometre yol Yapılmışken son dört sene içinde bu yollara 120 kilometre yel ilâve odil- #niş, şehir ve hinterlântları elektrik- enmiş, hava gazi tesisatı yapılmış, tarihi âbidelerin yeniden ihyasına b sene evvel, İtalyanm Habeşistan seferi, ya- man bir İngiliz — İtalyan ihti- lâfı doğurduğu zaman bütün dünya Akdeniz meselesini mü- nakaşaya, alâkadar devletlerin siyasi ve askeri kuvvetlerini he saplamıya ve bunların biribiri- a Selâmi İzzet, İstanbulda on beş se- medenberi temin edilemiyen bu mu- vaffakıyetlerin bu kadar kısa bir za- Manda başarılmasına şaşıyor ve bun- İarı yapmakta biricik âmil olan pa- Yitaht nazırı Koçiyasa soruyor, Ko- Siyas anlatıyor. — “.. si rr olduğum zaman kasada 17 bin drahmi, yani 200 Türk lirası para ve 10 milyon borç buldum.Derhal bele- diyenin kapılarını herkese kapadım Bir program çizdim. İşleri bölgelere ayırdım. Arkadaşlarımı seçtim. 50 Mühendis buldum. Evvelâ yolları ele “ldım. 120 kilometre asfalt yol yap- tım ve davayı kazandım. O vakit, Selâmi İzzet bütün bütün Saşırıyor ve yine soruyor: — Ya para, parayı nereden buldu- Muz? Koçiyas cevap veriyor: — Milli bankanın direktörü des- Yavaş yavaş her istediğimi Veriyor. Borçlanıyorum. Sanki Atina Payitaht Nazırı, evi 1- Sin dostundan borç para alır &ibi, A- tina şehri için banka müdüründen ee para istikraz ediyor ve bu işi üç İece karşılığı olmıyan borç para Yapıyor. * Burada Selimi İzzet, müsaade 0-) #6, Koçiyasın verdiği cevabı ben yam ve onun merakını tatmin e- de İM. Çünkü son Atina ziyaretimiz. ha DİZ de muharrir arkadaşımız gibi Yretler içinde kalmıştık. Biz de Pa- ye Nazırına onun sorduğu suafle. Sormuştuk. Kendisine parayı ne-| ven buluyorsunuz sualimize şu ce- Vabı vermişti. istiy ALİNA gibi, İstanbul gibi büyük, xi, Pali çok şehirler için belediyele- Y,ş Para bulması güç bir iş değil maa için evvelâ şehirciliği ımdan kavramak, şeh- hi, Ekonomik ihtiyaç ve vaziyetlerini ve ilmi metotlarla çalışmak : WZ ben ne yapıyorum: Bize simdi Üzerinde bulunduğum bir | m misal olarak anlatayım.| manın et ihliyacını temin et- Mtiyorum, Belediyenin tetkik ne nisbetlerini yapmıya koyul- du. Akdenizde harp!. O zaman hergün beklenilebiliyordu. | İngiliz filosunun büyük kıs i mı Akdenizde toplandı, İtalyan zem manama aa. fke arafta Massolmi | “Mare Nastrum,, kendi denizi- miz diye bağırıyor, öbür taraf- tan İngiltere, “Akdeniz, İmpa- ratorluğun şahdamarı kala- caktır,, cevabı veriyordu. 1935 senesinin 11 - 19 birinciteş rin haftasında, İngiliz - İtalyan ger ginliği son haddine varmış, bütün dünya çok şiddetli bir heyacan ge çiriyordu: Acaba Süveyş kanalı ka patılacak mı? Malta, İngilizlerce tutulabilir mi? İngiliz donanması nın, Akdenizde, bugünkü hareket serbesti derecesi nedir? İtalyanın bombacı uçaklarının tesir alanı - çinde bulunan İngiliz istinat nok- taları hangileridir? Gazeteler, bun larla dolu idi, kdenizin böylece yeniden kazandığı ehemmiyet geçi- si değildi. İngiliz - İtalyan ihelâ- fımın, bir aralık centilmen anlaş- ması ile yatışması, Akdeniz mese- lesine olan umumi alâkayı azalt « madı. İspanyada iç harp başlayın- ca, Akdeniz ihtilâf yeniden can - landı ve bu harp denizin siyasi ve askeri ehemmiyetini yeniden, ke- $in surette açığa vurdu. İspanya iç fedehilir? Şehrin eti nereden gelir? Nasıl gelir? Kaça mal olur? Mahahle- | lerde kurulacak et satış mahallerinde bu etler kaça satılabilir. Bu iş için ne kadar sermayeye ihtiyaç vardır? Bu sermaye ne kadar zamanda itfa edilebilir? Vesaire. Bu tetkikat altı ay kadar sürebilir. Neticede bir ra- por hazırlar. Bu rapor vaziyetin bir aynasıdır. Bize bu işin bırakabile- İduğu gibi gösterir. Bu rapor üzerine bankalara açık | merikaya ve dünyaya iyi tanıt-| açmıştır. İsveç halkı, İsveç gü- rih bir ticari teklif yaparız. Bi. xe bu sermayeyi temin ederseniz si- Akdeniz havzasını ve bu denizle alâkadar üç Akdeniz ve Üç İmparatorluk YAZAN MM İtalya SİYASET DÜNYASINDA EB s ingirere sFransa s VE DİGER DEVLET harbinin, Avrupa büyük devletle- rini bu derece harekete getirme - sinin sebebi, acaba yalnız mezhep ve içtima! akide gayreti midir? Musolini İtalyası, kendini eski me Büyük Romain bayalleri yaşıyor. Akdeniz, nasıl ki, vaktile Roma im paratorluğunun toprakları arasın- da bir göl halinde idişe bunun bu- gün ve yarın da yine öyle olması, İtalyanın “Mare nostrum,, u, ken- di denizi şekline girmesi lâzım! Fakat bu farâziye ile İspanya iç harbi arasındaki münasebet ve İr- tibatım nereden geldiğini merak e- denler, sadece şu Akdenizin bu - günkü manzarasına bir göz gezdir meleri lâzım. Doğuda, İngiltere - nin İskenderiya, Portsait, Hayfa ve Kıbrıs cephesine karşı İtalyan- ların “Dodekanes,, on iki adalar üssülharekeşi var. Ortada, yine İngilterenin Maltasına mulcabil İ- talyanın yeni Pantellerla'sı Sicil- ya ile Tunis arasındaki dar deniz yolunu kapamaktadır. Fakat bura dan ve hattâ Sardunyadan Cebelütta rik uzaktır. Halbuki İspanya, Fas- taki toprakları ile beraber, Septe boğazını şimal ve cenuptan kavra- maktadır. ; İngiliz Amirali Rooke, 1704 de, İspanya veraset muharebeleri es- nasında, Septe boğazının 15 kilomet relik, en dar yerine hükmeden ve İspanya topraklarına der bir ber - zahla bağlı bulunan, Cebe'üittarık 22 Temmuz Nevyork Sergisinin Türk Günü Olacak i Bugünden Türklük Hesabına devletin vaziyetini gösteren harita, kayalığını, küçük bir İspanyol gar nizonunun elinden, baskınla almış, ve o gündenberi, İngiltere, bu ya - rımadada, Akdenizin Atlas Okya- nosu kapısının bekçiliğini yapa" gelmişti. Cebelüttarıkın, İngiltere bakımından emniyeti, dalma zayif, “main we kendi halinde bir İapan yaya dayanırdı. Buğün ise burada işler çok karışmış, değişmiştir. Üs- telik İtalyanın bir gönüllü kolor- dusu İle beraber Berlin - Roma mibverinin yüzlerce harp uçağı İs panyanm toprak ve havalarında bir mevki tutmaktadır. G erçi İngiltere, büyük har- bin sanunda Cebelüttarık bataryalarını en fevkalâde toplar- la donatmış ve 1934 de tahkimatı takviyeye ve genişletmiye başla- mıştı. Fakat burası İspanya toprak Yarından hem topçuyla döğülebi- ir ve hem de bomba uçaklarile bir cehennem yuvası hâline getiri lebilir. İşte İngiltereyi, yabancı gö nüllüler ve dolayısile İtalyan kuv- vetlerinin ve pilotlarının İspanya topraklarından çekilmeleri için, bu kadar büyük bir hararetle çalışmı ya sevkeden, başlıca sebep Cobo- Tüttarıkın, yani Akdenizin Atlas kapısının emniyetidir. Cebelüttarıkın emniyeti :çin yal nz bizzat İspanya yarım adasile Fas toprakları değil, ayni zaman- da Balear adaları da ehemmiyet- le hesaba katılmak icap eder. Çün kü bu adalar, ister doğrudan doğ- ruya İtalyanın ve İsterse bunun ve umumiyetle Berlin - Roma mihve rinin nüfuz ve tesiri altında müt- tefik bir totaliter Ispanya hükü- metinin (Şimdilik Frankönun) €- linde bulunsunlar, Sardunya ve Sicilya adaları ve cerubi İspanya ve İspanyol Fas sahillerile birlik- ie bütün Batı Akdenize hükmede bildikleri Fransayı, kendi şimali Afrika imparatorluğundan kolay- ca ayırabilirler. Büyük Britanya- nın Cebelüttarıktan Maltava ka - dar olan Akdenizin bu kısmında, Fransanın cenup kıyıları ile Fas ve Cezayir sahillerinden başka bir İstinat noktası yoktur. Bu itibar la, bir harpte İngilterenin burada- ki durumu çok çetin olabilir. ngiltere 1704 de Cebelütta- rıkı, 1800 de Maltayı, 1889 da Adeni ve 1857 de Perim'i almış ve işgal etmişti. Bu tarihlerde, Ak deniz henüz Batı ile Doğuyu bağlı yan bir cihan yolu olmamış; Ok- yanüsları kaplamıya başlıyan mu azzam cihan deniz ticaret şehrah- larının ancak bir yan yolu, bir çık maz sokağı halinde idi. Akdenizin, batıyı doğuya bağlıyan, kısa ve e- min bir yol haline gelerek eski şöh ret ve ehemmiyetini tekrar kazan ması, hafriyatı 1859 dan 1869 aka dar süren, Süveyş kanalının açıl- ması ile mümkün olmuştu. Garip - tir ki, evvelâ açılmasına, hattâ kuv vet istimal ederek, mümanaste kal kışın İngiltere bilâhara hisselerin mühim bir kısmını satın almak su- retile bu kanala sahip olmak iste- miş ve üç sene sonra, yani 1878 de Dizraeli Kıbrısi Büyük Britany ya kazandırmakla, hükümetini, doğu Akdenizde, ayni zamanda kanalı muhafaza edebilecek küv- vetli bir mevki sahibi etmiş idi. Nihayet İngiltere, Mısırın işgeli ve Büyük Harp neticesinde Pilis- tin mandasını deruhte etmek sa- yesinde doğu Akdenizdeki duru- munu çok iyileştirmişti. O artık Akdenizin batı kapısına sahip ol « duktan başka doğu mahrecine de hâkim idi. Akdenizin ortasını da Malta temin ediyordu. İngiltere Ak denize hâkim olmuştu. İngilterenin o Akdenizdeki bo müstesna baş rolüne, 1935 senesi- ne kadar itiraz eden olmamıştır. Fakat bu tarihte İtalyanın kafa tuttuğunu, İngilizlerin Akdeniz kuvvetlerini hiçe sayarak ve fdeta meydan okuyarak, asker nakleden yüzlerce gemilerini Süveyşten ge- çirdiğini, ve Habeşisinni, başta İn- giltere, bütün dünyanın itirazları na ve iktisadi mâni tedbirlerine rağmen, istilâ ve ilhak ettiğini gö ugün İngiltere, Akdenizde rürüz, B mutlak bir hâkimiyet tas - lamanın zamanı geçtiğine kanidir. Bahusus İspanya ve Balearlarda, Mtâlyanın son senelerdeki müessir vaziyeti batı Akdenizde, kuvvet müvazenesini İngiltere ve Fransa aleyhine bozmuştur. Onun içindir ki, 16 Nisan 1938 anlaşmasile, İn- gillere, yeni Roma İmperium'ne Ak ve Kizildenizlerde müsavi hak lar tanımıştır. Fakat bu anlaşma- run icra mevkiine konması İtalya- nın Habeşistan İmparatorluğunun İngilterece fiilen tanınması, yani bir kelime ile dünya barışı, İtalya nın İspanyayı tahliye etmesine bağ lıdır. İtalyanın ise İspanyada aradı TArkası: Sayfa 10, sütun 6 ds) Azami İstifade Için Ne Y. apmalı? 1939 Nevyork Milletlerarası | Serginin İsveç teşkilât komite- ceği kârı, temin edebileceği zararı ol. |sergisi her millete birer gün ayı- si, İsveç gazeteleri vasıtasiyle rıyor ve diyor ki: “Kendinizi A-| ayni mevzu hakkında bir anket mak için bugünden istediğiniz rak, okuyucularımız arasında bir anket açıyoruz ve soruyoruz: 22 Temmuz 1939 gününden Türklük hesabına en çok istifade GÖPÜŞLEP | Metotla Ee Ke Dün taninmiş avukatlardan birine | rastladım. Geçenlerde “avukatlık âmme hizmeti midir?,, Başlığı altın $ da yazdığım yazıyı mevzubahis ede- rek dedi kiz “.— Avukutlığın bugünkü şeklile, âmme hizmeti olmadığını, olması i cap ettiğini söylüyorsunuz, hoş, fas kat fakir halkın davalarını görecek, adli müzaheretlen bahsediyorsunuz ki, bu ötedenberi vardır, Bunu sizin bilmemeniz gariptir. Sonra hu adlt müzahereti öyle suiistimal ediyorlar ki, bazı komisyoncular, vakti ve hali yerinde birine gidiyor, beş lira ver, senin davam bedava gördüreyim, di yor, bunu fakir diye baroya takdim ediyor. Bu suretle adli müzaheretten fukaradan ziyade bu komisyoncular istifade ediyorlar.,, o5.c1.3 Şimdiye kadar yapılan adli müze“ hareti biliyorum. Yazıda o mevzum. bahis çamaşırcı kadına, baroya mü- racaat edip bu yardımdan istifa. © de etmesini ben tavsiye ettim. Fas kat benim bilmem hiçbir şey ifade etmez. Halk biliyor mu? Halk isti fade ediyor mu? Avukat ücretini ö- diyemedikleri için halkın nice nice menfaatleri ziyaa uğruyor. Araya bir takım komisyoncuların girip hem halkı, hem baroyu istismar etmesi, üzerinde durulacak çok mühim bir meseledir, | Ayni günde, ayni yerde bir dek-| torla konuşuyordum. O da, bir çeki zengin hastaların külüstür elbiseler giyerek hastanelere müracaat ettik» lerini, hükümetin fukara hastalara tahsis ettiği yeri bu suretle işgal et- tiklerini söyledi. O halde, fukaranın, Tü halkın hakkını ziyaa uğratan bir w- sulsuzlukla karşı karşıyayız. o İçtimai muavenet, bütün medeni! cemiyetlerin kanunlarına geçirdikle- ri, müesseselerine tatbik ettikleri, hattâ bir vekâlet ihdas etmek ster tile bir devlet mesuliyeti haline ge- tirdikleri faaliyetlerden biridir. Fa- kat içtimai muaveneti, bir şefkat işi | olarak anladığımız müddetçe, bu müs avenet matlüp semereyi vermiyetek tir. Halkın adli müzaheretten, hükü- met hastanelerinden, çocuk mücsso- © selerinden ve saireden istifade ede- 1 memesi, içtimai munveneti bu tarz dı lamamızdan, bunu ilmi devre- ye eriştiremememizden ileri geliyor, Bugün Amerikada, Avrupanın birçok yerlerinde, cemiyetteki içtimai bo- suklukları tamir için içtimai yardım teşkilâtları kuvvetlendirildiği gibi, bu yardımı ilmi usullerle tatbik için, mektepler açılmış, her saha için mes totla çalışan memurlar yetiştirilmiş, cemiyetin hastalıklarını teşhis ve te- davi, tıpkı bir doktorun hir hastayı teşhis ve tedavisi gibi ilmi tetkile ve tahlillere, teşhise tâbi tutulmuştur. İlmi, içtimai fanliyet ismini ver- dikleri hu şube hakkında burada we ztn tafsilât vermiye imkân yok, Yal. mız tek bir hâdise üzerinde konuşu. yoruz: Adli müzaheretten ve hükü- met hastanelerinden halk lüzumu veçhile istifade etmiyor, bu mülesse- seleri aldatıyorlarmış. O halde, yine başvuracağımız yer, ilmi usullerdir, © Evvelâ adli müzaheret bürosuna, hastanelere, vesair müesseselere mil. /racaatin şekli yanlıştır. Bu miiracaniğ !yapmak için arada hiçbir vasıtaya ih |tiyaç yoktur. Halk, doğrudan ya müesseseye müracaat eder, Her © müracaat, yeni içlimai bir vâkrâdır. ? Vüksâyı tetkik, tahlil, tedavi çarele- rini aramak, müessesenin mesul mes murunun işidir. Bu vâksâları ilmi bir şekilde tetkik için “vâkıâ usold,, Car? se Method diye bir wsul vardır, Bus nu da Amerikada ilk defa bir hukuk Şu tatbik etmiştir, Sonra bütün ilim ih vardır. Bu büroya belediye- İşi nasıl halledebileceğini tet. | ze şu kadar faiz verebilir, ve bu pa» bildiriim. h. İramızi şu kadar sene içinde itfa ede- tarafında seyı LD deriz. Banka tetkik eder. Kârh| » Mahalle, hatta, are İ görürse parayı vermekte tereddiit bi. | Sişli , ayki ü o da parasını İşlete.! semtini alır. Burada kaç kadar FBE ; Far, ya le etmez. i « Bunların vasati kazan. | cek iş ar Sarfettikleri et miktarı me | İşte Atina belediyesi parayı böyle lee alli a mülkene s2 sar İKülür. nünden en iyi şekilde istifade e- dilmesi meselesini kendine âdeta indi ayrılmıştır. 23 Temmuz, Ney. |'ert edinmiştir. Her taraftan on york Sergisinin Türk günüdür. | binirce cevap yağmış ve komite Bugünden en iyi nasıl istifade |İSVeç gününün programını hazır. gibi istifade ediniz.,, Türklere 22 Temmuz 1939 gü- jetmeliyiz? Serginin Türk komi. larken, bu mektuplardaki fikir- tesine ne yolda bir program tav-|lerden pek çok istifade etmiştir. siye edersiniz? edilmesi için Türk teşkilât komi- | nbelerine tatbik edilmiştir. Şer mi * tesine neler yapmayı tavsiye e, |'9C0At İcin açılan ayrı bir dosyada, dersiniz? Gelen cevaplardan hepsini Türk teşkilât komitesine verece- ğiz. Dikkate değr Fikirleri ihtiva | v8idle ve haldeki seyri tesbit edik edenleri gazetemizde neşredece- Biz de, bu örnekten ders ala- | ğiz. müracaat edenin yardıma lâyık olup olmadığı, vâkıânın mahiyeti, vâkgd | ile alâkadar biitün şahıslar hakkında 5 ki ruhi, İçtimai tetkkiler, vülkkaduğı dikten, vesikalar toplandıktan sonrü. vâkıâyı üzerine alacak avuket, veya (Lâtfen sayfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: