6 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

6 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6-7-938 No. 25 ÇIRA.SAN SARAYINDASSYIL BESİNCİ MURADIN HAYATI Yazan: ZİYA ŞAKİR Murad'ta Ilk Delilik .Alâmetleri Nasıl Belirdi Görülüyor ki, Efendimize. bir da ika bile Osmanlı tahtına oturmak ismet olmamıştır. Bir, bir buçuk #aat zarfında sü- ale cereyan eden bu heyecarii areketler, Efendimizin sinirleri- i fena halde sarsmış. Halinde, ta- amile bir gayri tabillik başla - A ğaların rivayetine nazaran, sarayda biat merasimi baş İğI zaman Efendimizin rengi Dsarı kesilmiş. Kendisine. hisse İstek derecede bir titreme gel - Ya Bir türlü, sükünetini muha - ?i edemiyormuş. Yüzünde bariz * #ürette korku alâmeti olmak - beraber, mütemadiyen bir te- sümle gülüyormuş. Ulema sınıfı biat ederlerken si- “İ $8 MVehbi Molla) isminde bır za Ermiş Efendimiz bu zatı eski. *h bilirmiş. Onu görür gürmez, * Yey söylemek istiyormuş gibi Mdakları oynamıya ve glmiye alaz | Bu hal, derhal oradakilerin na- in SN dikkatini celbetmiş; vaziyetin vi #lliyetini ihlâl eden bu gayritabi ler, Sultan Azizi hal" eden paşa e - ÜRN hoşlarına gitmemiş, o fendimizin rahatsızlanmak 15- © “vi gösterdiğini hissetmişler. Bi tol Pİ merasimini kısa kesmek istemiş zi Tem zan evvel merasime hitam ike için, sofada bekliyen pat sv *rİS patrikhaneler erkânma: — Çabuk.. Hep beraber giriniz. da ler . Patriklerin papaslar, 9a hep birden salona dalmış - Süratli adımlarla Efendimize Şmıya başlamışlar. İşte o za- " artık herkesin gözleri önün- iş ühim bir hareket zuhura gel- * Efendimiz, büyük bir korku m “ti göstererek yerinden fırla- Ri, Seri kaçmak istemiş. gen Hüseyin Avni Paşa ileri ie Efendimizin önüne geç - z ös ın, çıta A için m Alan, efendimiz. Daha me hg iMedi. Şu patrik kullarını Mn de kabul ediniz. i, İS. Böylece, vaziyeti kurtar mi, “emiş... İşte; korkular; hele VE heyecanlarla malamal Maci böyle geçirdikten sonra gelen Efendimiz bskkin - iy “Tilecek büküm, ne olabilir - ka, Zaman, biz bunu tayin ve nim Acizdik. Yalnız İşittik- ik yi dinlemekle iktifa etmiş - ka, Dİ Valde Sultan ile bazı a, © hazinedarların (Vslde 0- iy, 4 Kapanmalarına da hiç bir Verememiştim. o dalarımıza dağılıp yatakla- sim girerek yorganları Yolda çektiğimiz zaman, ka hi pg larımın ne düşündükle - Mmiyordum. Fakat ben, âZ in Mig Ve hassas bir kız olduğum 5; ri ehemmiyet vermiş - "ilana, SN Yeni karıştığımız bu İki, ** Bayatı) nda bir garabet. my 5k söyliyeyim; âdeta bir Aklima #setmiştim. * Sara: gk ka v 5 ilk geldiğim 7- ir ,;olfalardan dinlediğim Tivayet gelmişti. "Bu ri- aran, daha efendimiz İ en evvel bir takım e ia yıldızlara - B, , sında bir şayla zuhur 2 Yehrade aya göre, yukında İN yüzg, Oğacakmış. Bu şehza- kımı, 08'de bir (ben) bulu - İS akışı, 9 Deni hâmil olan şek İYetlerg,, >ekâsile ve sair müm- imi ki; (Ali Os- adar gelmiş ve Pin hepsini, solda s- olanla, Eleru, Başkadınlık mevkiini dolduracak meziyetlere malikti.. Evvelâ, cidden güzeldi fır bırakacakmış... İşte, bu şayia- ların en revaçlı bir zamanında, E- fendimiz dünyaya gelmiş. Hem de nasıl?.. Yüzünün sağ tarafında, çe resinin altına doğru, büyükçe bir ben olduğu halde Münecelmlerin haber verdikle: şehzadenin bu olduğu anlaşılmış; ve şehzadeye karşı hürmetler, ilti- fatlar srttıkça artmış... Vaziyet artık o hale gelmiş ki, babası Sultan Mecidin bile canı sı- kılarak oğlunu kıskanmıya başl miş... Efendimiz, bu kıskançlığı hisset miş. Hattâ pederinin, yüzündeki be ni çıkarttırmak istediğini de İşit- miş. Kendisi daha çabuk davrana- rak ameliyat yaptırmış; yüzünde- ki beni çıkartmış. Ve o beni çıkart tıktan sonra da, artık bir talihsiz- lie başlamış... Bu zihniyet ve telâkkinin ne de rTeceye kadar insnılmıya şayan ol duğunu kestiremiyordum. Fakat, se nelerce amca korkusu çektikten sonra, nihayet hâdisatın o sevkile tahtına kavuşan efendimizin daha saltanatının ilk gününde maruz kaldığı halleri ve hâdiseleri d Derek, bu İşin sonunun pek hayırlı olamiyacağına hükmediyordum. İkbal ve Saadet Yağması D ışarıda neler olup bittiğini. Kimlerin, yeni yeni ikbal ve saadet mevkilerine geçtiklerini bilmiyorduk. Fakat, harem daire- sinde mühim bir hareket görülü - yor; (Hünkâr harem dairesi) teşek kür ediyordu. Evvelâ, usulden olduğu veçhile, padişahın dört (Kadın) » tesbit e- dilmişti. (Baş kadın) lık mevkiine (Eleru) geçirilmişti. Fakat bu. her kese pek garip gelmişti. Çünkü Eleru, ne kız ve ne erkek, hiçbir çocuk dünyaya getirmemişti. Sa- ray usul ve an'anesine görr, çocuk doğurmıyan (Gözde) ve (İkbal) le- rin, (Kadın) lık mevkiine malik olmaları âdet değildi. İşte, Efendimiz bu meslede de garabet göstermisti. Çocukluğun da beraber büyüdüğü, ve Şehzade liğinde de (Gözdei leri arasına ge- çirdiği, bu eski sevgilisinin 1Başka dın) olmasında ısrar etmişti, Şunu da kabul etmek lâzımdır ki; Eleru, * başkadinlık “mevkiini dolduracak kadar meziyetlere ma- likti... Evvelâ, cidden güzeldi. Fm- salsiz bir letafetle irtisam eden si- yah kaşlarının altında, içleri kı - vılemlanan sürmeli ve siyah göz leri, duru beyaz çehresine daya- nilmaz bir füsun verirdi. Ve o duru beyaz çehre, konuşurken tatlı bir pembelikle harelenirdi. Gayet ze- ki, ve çok nafizdi. Kendisile karşı- laşan ve konuşan bir insanın, o - nun cazibesine kepılmaması müm. kün değildi.. Mevkiini, çok iyi haz metmiş; Çırağan sarayında mah - pus bulunduğumuz müddet zarfın da, Efendisine karşı tam bır sada- kat göstermişti. Meşrutiy: dü nından sonra, Şişlide (Bomonti) fab rikası civarında bir ev satın aldi; oraya çekildi. Münzevi bir hayat geçirdi. Bir sene evvel, vefst etti, (İkinci kadın! lık mevkiini de (Salâhaddin Efendi) nin valdesi Reftâridil) ihraz etmişti. Bu da, ifendimizin şehzadelik gözaelerin den idi. Pembe tenli, iri mavi göz- lü, çekme burunlu, yuvarlak si - malı bir dilberdi. (Üçüncü kadın) olan (Şayan), em saline az tesadüf edilen yüzeller- dendi. Gül gibi pembe çehresini süsliyen şahane mavi gözleri, ka- din'dilberliğinin cidden bir bediası idi... Efendimizin vefatı üzerine, Çıragandakller dağıldığı halde o, AZ SUİ Bir insana her gün ağırlığının her kilosu için 35 gram su içmek lâzımdır. Buna vilcudün kendi ken dine hâsıl ettiği, kilo basına, 5 gram suyu ilâve edince bir günde bir kilo için 40 gram su eder, Bu, lüzumlu miktardan fazla içilirse, ilkin insanın midesi ve karnı şişer, sonra suyun hepsi batsaklardan içe riye kana geçer ve bütün vilewt 20 hirlenmiş gibi olur: dermansızlık, bulantı, titreme, sık sık idrar, sürgünlük gelir ve fazla su İcmek devam ederse insan su ir Hayvanlar ö- zerinde yapılan tecriibelere göre, yarım saat icinde kilo basına el! santimetre mikâp su içince yaşa - mak kabil değildir. : Bereket versin ki, insanlarda böyle olması pek müstesnadır. Çün kü lüzumundan fazla su irince in- san çok terler ve ter kendisini kur- tarır. Terlemek insanların bu mev simde su içmekte ifrata gitmeleri- ne karsı büyük hir nimettir. İnsan terledikce hem vücudündeki su - yun fazlasini cıkarır, hem de vü - ewdühün kirlerini temizler. Fakat terlemenin bir de zararı yardır. Terli iken soğuğa, rüzgâra karşı gelin birdenbire ha: ihtimalinden baska, faz! an ter den dolayı vücudün icindeki suyun lüzumundan az kalması da büyük bir zarardır. Vücuda lüzumlu olan suyun azal masına sehep sıcak mevsimde en ziyade terlemek ise de. bu hal her mevsimde başka sebeplerle de ge- lebilir, Pek küru bir hava içinde ka İmes teneffüs neele olur, suyu yine fazla çıkar, Pek kürü vemekler. ya hut pek tuzlu yemekler yenildiği halde lüzumu kadar su da içilmez se yine ayni hal gelir, Bazılarında barsaklar karnın içindeki suyu kn na geçirmezler, bu da vücüdün i- çinde su bulunduğu halde kanın ve nesiçlerin susuz kalmalarına sebep olur. Corukların vüeudü su a | ODADA: Arpa Tüccarları Dün de Odada Toplandılar Arpa tüccarlarının iştirekile tica- ret odasında yapılan toplantılara dün de devam edilmiştir. Öğleden evvel, ve sonra İki toplantı olmuştur. Öğle- den evvelki görüşmelerde arpa tip- leri üzerinde durularak gen de arpa ticaret ve İhracatı İçi ması lâzım gelen tedbirler dilmiştir. Öğleden sonra ihzari ma- hiyette toplanan encümen, hazırla- nan esaslari bir ön proje sekline koy mıya başlamıştır. Toplantılara yarın devam edilecektir. Sergi Hazırlıkları Tamamlandı Mili sanayi birliği, sonuncu yerli reallar sergisi için hazırlıklırım bi- tirmitşir. Birlik ve sergi heyetleri a- yın sekizinci günü Galatasarava nak ledeceklerdir. Alâkadarlar. her gün İbirliğe müracaatla yerlerini kapat- İmaktadırlar. Bu sergide bilhassa de- ri fabrikatörleri geniş ve güzel bir şekilde standlar yapacaklardır. Ser gide halkın neşesini artırmak için bir de Macar kızlarındah mürekkep or- kestra takımı bulundurulacaktır. Odada Yaz Mesai Saati Ticaret odasının idare heyeti, dün toplanmış ve yaz mesal saatinin ka- bul ve tatbikine karar vermiştir. O lelerine başlıyacak, on dörtte mesai- ye sön verecektir. * Ticaret odası reisi Mithat Nem- li, Avrupadan dönmüştür. —— sarayı terketmemişti. Mütareke devrine kadar orada kalmıstı. Kı- sa bir hastalıktan sonra, senelerce içinde yaşadığı acı ve tatlı hatırat Arasında, hayata ebediyen gözle- rini kapamıştı. (Ddrdüncü kadın) lık mevkii de (Meyli Servet) e verilmişti. Bu ka- dının hayatı, âdeta küçük bır ro - mandır. (Devamı var) ÇİNCE... yu, büyüklerin vücudünden fazla istediği halde, bazan çocuğun an- nesi ona su vermeyi unutur, o va- kit te pek acıklı olur. Vücudümüze lüzumlu olan su - yun, her ne sebepten olursa olsun, azalması coğalmasından daha fe- nadir. Çünkü çoğalmıya karşı vü- cudün kendini müdafaa için ter - lemek vasıtası olduğu halde suyun arlığına karşı kendi kendini erit - başka vasıtası yoktur. Vi r su olmayınca insan terlemekten kalsa da deri yi ne az çok buhar çıkarır, cünkü vü cutta harmrefin muhafazası için bu lâzımdır. Bundan başka nefes dur maz, İnsan nefes aldıkça yine su buharı çıkarır, idra; durmaz, çünkü vilent yaşadıkça idrar hâstl olur. Onun icin; insan lüzumu kadar su icmeyince, vücut kendisine lü - zümlu olan suyu kendisi hâsıl et- miye çalısır. Yağlarını eritir, su çi karır. O da yetişmezse bütün ne - sizler erir, Yağlardan sonra en cok eriyen adalelerdir. Susuz kalan in- sanın leleri küçülüverir. On » dan sonra derisi kücülür, buruşur. En sonra kemiklerden ve vürek- ten hile su çıkarır vücut yine isle- miye çalışır. Tabil bir derecesine kadar... : Bu hul yavaş yavaş susuz kalan lar için, bir de yazın güneş altın- da kalarak çok terleyip susuz kal- mak vardır. O zaman kanın suyu birdenbire azalınca ilkin yüreğin isi bozulur, baygınlık gelir... Sade güneş altında değil, çok sıcak ha- mamda çok kalanlarda da... Lüzumundan fazla su içmeyiniz, fakat daha ziyade susuz kalmamı. ya dikkat ediniz. Hepsinden mü - him, seaklarda çocuklara su içir. meyi unutmayınız. Çocukların bir çoğu su İstemesini bilmezler, onun için zavallılar yazın erirler ve kü çülürler. da, yarından itibaren sekizde muame İ GUNLUK PIYASA Din Ziraat bankasının on beş bin kiloluk yumuşak ve'on beş bir kilo- tuk sert buğdayı satilmiştir.. Paket banka marına çok mal getirilmişti. Tüccar mah olarak Samsundan yüz elli bin kile yumuşak buğday 531'den, ön beş bin kile 5.23 ten, sert buğday- lardan 5 14 bin kilo 5.15 - H.H den Mersin buğdayları 8.06 kuruştan sa- ulmiştir. İ * Çuvallı olarak Anadolu arpalarin- dan on bin kile 403, Babaeski arpa- larından en beş bin kile dört ve Ban- dırma arpalarından yedi bin beş yüz Kilo 4.05 kuruştan verilmiştir. * Dökme olarak Edirnenin çavdarla- rından on iki bin kilo 4.20 kuruştan ikinel bir parti yedi bin kilo yine ay- ni fiyattan verilmiştir. Adapazarının ri misırlarındar çuvallı olarsk 30 4,15 kuruştan satılm İsaeeaeenesanaasasieeeeiseşekekasikünieseeeeee a.a BANKALARDA : Yaz Mesai Saati Yarın Tatbik Edilecek Şehrimizdeki bankalar, yaz me - sai saati olarak saat on dörde kadar çalışmayı kabul etmişlerdir. Banka- larin müştereken verdikleri bu ka- rar, yarından itibaren tatbik oluna- caktır. Bazı şirketler de mesai müd- detlerini on dörde kadar devam etti- receklerdir. Yalnız Kibrit Türk anonim şirke- W olan likör, Cibali çedeki ispirto fabrikalarında mesai saati yedi buçukta başlamakta ve on yedi buçuğa kadar devam etmekte. dir. Bu fabrikalarda çalışanlar, hükü metin son kararından istifade edemi- yeceklerdir. Bu müesseselerdeki me- murların hiç olmazsa münavebe u sulü ile yaz mesai saatinden istifa- İde ettirilmelerini istiyorlar, SANAYİ: Deri Fabrikatörleri Vaziyetten Memnun Deri fabrikalarından alınmakta o- lan muamele" vergisinin, kanundaki bazı hükümleri değiştirilmiştir. Bu tadilât verigi rilsbetlerine taallük et- mektedir. Deri fabrikatörleri hükü- metin bu kararından çok memnun kalmışlardır. Kanun bügünlerde neş- redilecektir. Kazanç Kanunundaki Değişiklik Kazanç vergisi kanununda yapılan tadilât alâkadarlara tebliğ edilmiş tir. Haber aldığımıza göre, bazı tica- relhanelerin gayri safi iratlarına gö- re verdikleri vergiler hafifletilmiş ve bazı ticarethanelerin nisbetleri de bir miktar yükseltilmiştir. Ancak mü kelleflerden bu vergnin yükseltil - miş nisbet üzerinden ti saat 13 de çalışmalarına nihayet vermektedir. İnhisarlar idaresine bağ | tün, Paşabah- EKONOMİ IÇ PIYASALAR: Piyasaya Hergün Bol Mikdarda Kaşer Getiriliyor İstanbul buzhanelerinde muhafaza edilmek üzere her gün piyasamıza binlerce kilo beyaz ve kaşar peyniri getirilmektedir. Getirilen peynirler, Trakya, Bandırma, Kocaeli ve Kon- ya, Kayseriden gelmektedir. Her gün üstüste 10 - 23 bin kile. dan fazla mal gelmesine rağmen pey nir fiyatları kendini muhafaza et- mektedir. Arada biraz düsüklük ol- sa bile istihsalâtın çokluğu ve mevru datın artması fiyatların fazla ueuz- lamasını icap ettireceği verde top- tan fiyatlar 28 - 31 kuruştan aşağı düşürülmemektedir. Kasarlar © ise 50 - 55 kuruştan aşağı satılmıyor. Hayvan Borsasınde Satışlar Son iki gün içinde hayvan borsa» sındaki satışlar biraz azalmıştır. Ev- velki gün satılan kasaplık hayvan- Ir arasında 260 beyaz karaman, 49 dağlıç, 106 kıvırcık, 1496 kuzu, 25 oğlak, 18 öküz, 70 inek, bir dana, 35 manda ile 14 malaktan ibarettir. Bu hayvanlar kesilmek üzere mezbaha- ya gönderilmiştir. Son Günlerde Balık Azaldı Son günlerde denizlerimizde ihra- cata yarayacak balık tutulmamak - tadır. Piyasanın ihtiyacı kadar diğer balıkların da tutulmamış olması ba- lik fiyatlarını yükseltmiştir. Lima- nımızda balık almak için bekliyen İ- talyan vapurlarından birisi bir mik- tar balık yüklemişse de diğer bir va- pur hiç balık yüklemeden dönmüş- İve sebze fiyatları aşağıdadır: iSÖĞÜTTE : tür. Halde Dünkü Satışlar Halde toptan satılan yaş meyva Bamye kilosu 23,- 28, sakız kabağı 2-250, dolmalık biber 14 - 17, sivri biber 10-17, kır domatesi 6-9, sırık domatesi 10-11, çalı fasulyesi 5-7, Ay şekadın 10-11, yeşil fasulye 9-10, a- raka 9-11, semizotu 11.50, yaprak 9- 10, soğan 2-250, sarmısak 2.50-3.50. i Enginar e” ! 15, patlıan baş 2.50-3, orta 2-2.50, ufak 1-50-2, hıyar 0.25-1.50. Pancar demeti 150-2, maydanoz 0.40-0.60, dereotu 0.50-0.75, nane 0.40-0.60. Kiraz kilosu 4-10, türbe eriği 7- 12, kayısı 15-50, zerdali 8-15. şeftak 8:20, vişne 8-20, armut akçe 15-30. Ecnebi limon tanesi 100 adet 250- 300, karpuz baş (Yeni dünya) 25-30, orta 15-20, ufak 5-10. Koza Mahsulü alınmasına | 959 mali senesinden itibaren başla- nacaktir. Fiyatlarından Köylü Memnun İ B O R A Söğüt (TAN) — Yaş koza piyasası i İ açılmıştır. Şimdiye kadar piyasaya li ” İ (30 bin kilo koza getirilmiş, 10 bin la İ İküsur kilosu satılmıştır. Fiyatlar i ÇEKLER İ (75-95 kuruş arasındadır. Bu sene ka İ Acım Kananm | |Zamızda koza mahsulü hem bol, hem İ | de fevkalâde nefistir. Nefaseti hasebi Londra 0 Lei ii A oni asa © izsns | |le fiyatlar yüksek olduğu için köylü Paris 3.5025 392. | memnundur. İ Milâne 66125 o 6443 8 ü i | mere GL ee im meşin yekdiğerine re- İle İN ii n dercesine koza almakta oldu İ Berlin 5042 Saaaaş | | ğünu gören komşu kazaların koza | Brüksel 31325 214773 | İçıkaran halkı mallarını buraya getir İ “e 14 145 mektedirler, Sofya 1.5373 1.045 çi İ Prag 435 43a | | # Söğüt (TAN) — Mayısta yağ. İ Madrid 69235 o eses | |mur yağmadığı ve sonra da kurak. same 2189 ri lık temadi ettiği için bağlarımızı suda peşte 282 25.04 v i İzüm £ i BE tokel e Üzüm taneleri | Belared 281 2885 K İ Yokohama 3637 38.513 ——o- — İ Stokhetm 121128, sxs | |SİLİFKEDE: İ Möskova REYİR eaşr — — Ucuzluk Var ESHAM ve TAHVİLÂT Silifke. (TANi — Burada göze Muamele olmamıştır. çarpan bir ucuzluk vardır. Keçi eti. nin kilosup 10 kuruşa, hindi etinin kilosu 12—15 kuruşa, 6 yumurta $ kuruşa satılmaktadır. Domates, pat- hcan, üzüm de bol ve ucuzdur, in me ! i i

Bu sayıdan diğer sayfalar: