10 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

10 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dün geceki müsabakalara Dün Geceki Güreşler Mersinli Ahmet-Büyük Mustafa Ikişer Güreş | Tuttular, Alkışlandılar Dün gece Taksim stadında mun » tazam ve yepyeni yapılmış bir ring içinde amatör milli takım güreşçi - lerile Ankara grup müsabalarında muvaflak olmuşlar arasında güreş - ler yapıldı. Dün geceki müsabakalar organi - zasyon bakımından kusursuz bir man zara gösteriyordu. Yeni ringe kimse nin bir diyeceği olamazdı. Yüksek - liği, ışığı, hakemlerin üç muhtelif renkte yanan lâmbalı iskemleleri Av rupa şartları içinde tamamlarımıştı. Minder nizami ölçüden küçük olmak | la beraber ringin genişliği yüzünden göze pek çarpmıyordu. Dünkü hazır- lıkların tahta ve elektrik kısmını, tertibi hususunda bü- steron Güneşli doktor Sirret ile | manın muvaffakıyet olarak Kay- dederek, işin canlı kısmına geçelim: Hakemler çok iştahsızdı Hakemlerin ekserisi serbest gü- reşten beklenen süratte karar ve - recek ve saniyenin onda birindeki | bulunan Mersinli ik T iştirak eden güreşçilerimiz uğrunda dahil oldukları Avrupa #er best temaslarında kapabildikleri his- seleri, bir parça alaturkadan, biraz da alafrangadan katarak vazifelerini savuyorlar. Tabii bu şartlarla pek kıvrak, çok hareketli ve ölçülü oyun | lardan fazla, tesadüfi vaziyetler ve zoraki hamlelerden istifade ediyor - lardı Nitekim Avrupaya | ser best © güreşçi olarak (gitmiş o lanlar, sırf oralarda Okapabildikleri hisseler sayesinde dün gece en ziya- de cazibeli ve aletli güreserler ol - dular. Ve halkın alkışlarını o saye- de temin ettiler, Serbest güreşçiliği Berlin olim - piyadında nasılsa keşfolunup. besiçi etiketini o gündenberi hâmi ser- rati ve oyun değiştirmelerile cazi- beli müsabaka yaptı. Büyük Mustafa da kolunun ve ta- bil kuvvetinin kendi sikletindeki - ler için güç dayanılır zörü ile rakip| | Okçuluk : den sonra şehrimiz birinci futbol ta- Jkımları arasında birer dostluk maçı a İyapıldı. Bu maçların hasılâtıyle An- kara sporcuları “Çankırıya bir seya- Ok Meydanında Dün de Atışlara Devam Edildi Okspor kurumu tarafndan tertip edilen müsabakalardan dördüncüsü dün saat 15 te Okmeydanında Yapıl! mıştır. Müsabaka Okspor Kuru Başkanı Vasıf Erkemanla umumi tip Safi Nüzhet Toksözün nezareti âltında yapılmıştır. Eski okculardan | İbrahim Özokla Bahir Özok hakem vazifesini görmüşlerdir. Dünkü müsabakaya “uzun menzil atışlarile başlanmıştır. Her okçu ken dilerine ayrılan yaylarla üçer ok at-' mışlardır. Uzun menzil va | atışlarını | ve müşterek atışlarında ve hedefe atışta Nevzat Caner, Celâl Atak, Sa di Tör, Bekir Ur, Adnan Fvranos, Mehmet Noyan iyi derece aimışlar-| dır. Bunlardan başka atışlara he - nüz yeni başlamış olan İsmail No - yan, Sadi Hoşses, Aydın Üstündağ, Hüseyin Bolsu, Aydın Erkman, Ci- hat Borak, Tevfik Sırma muvaffakı yet göstermişlerdir. Okspor müsabakalarına bundan sonra, her hafta cumartesi günleri saat 15 de İstanbulun en eski stad Ankarada Dün Yapılan Müsabakalar Ankara, 9 (TAN) — Bugün öğle- Ankara muhtelitleri karşılaşacak- br. Bugün, Ankaragücü ile Galatasa- ray, Demirsporla Güneş karşılaştılar. Maçlar Ankaragücü sa| takımları müteakip, 30 metreye konan hedefe ||| fok atışları yapılmıştır. Dünkü uzun olan Okmeydanında devam edilecek || Elektrik Parası Nasıl Tahsil Edilecek ? Karilerimizden biri M, Z, rü- imuziyle gönderdiği mektupta şöyle yarıyor: tik Şirketinin hükü- den sonra orada birçok yenilikler ve halka karşı | birçok kolaylıklar göreceğimizi | umuyoruz. Lâkin gazetelerin $on günlerde verdikleri bir ha- İ bere göre yeni idare Tik iş öl rak eski şirketin iki ayda bir tahsil ettiği elektrik parasını | simdi ayda bir tahsil imkânları. nı düşünüyormuş. Bizde ticari mahiyette olan milesseseler hükümete geçince | maalesef ilk iş olarak paranın daha çabuk ve daha çok tahsili düşünülür. Bu tüccar zihniyeti değildir. Ayni hal İstanbul Su İdaresinde de görülmüş ve hatlâ fazla sarfiyat bedeli, mukavele hilâfna üç aydan üç aya tahsile başlanmış, üstelik bir de ilk tak | sit depozito alınmıya başlanmış- tır. | Şimdi elektrik faturaları da | ayda bir tahsile tabif halka bir kolaylık yapılmış olması mevzuu © bahsolamaz. | Bundan başka iki aylık fatura larda muayyen © miktarlardan fazla istihlâkât yüzde elli ten- zilâtlı tarifeye tâbi tutulurken acaba bir aylıklarda bu cihet na sl temin edilecektir? Halkın kârı olmıyan bu hükümetin de fazla tahsildar ça | laştırmak, iki msli fatura çıkar mak fazla emek sarfetmek, | fazla fatura ve makbuz kullan- mak gibi zararları da vardır. Bu na mukabil halktan bi vel alınacak paranın faizi o mas İ rafları ödiyecek - derecede ola- maz, Bizi en ziyade düşündü- ren borcumuzu bir ay evvel ver mek değil, İstanbul Elektrik İ- daresinde müşterilerden iki ay İ yerine ayda bir para alınması wşulünün, idürenin,.. aslahına, ait müş olmasıdır, Umuyoruz ki bu rivayet dahili bir etüdün aksin- den ibaret olsun... y ev- başlanmakla, | işte | Win “n ADANAN EEE 10 -7-938 PRADA DA SEAS EAA OPERA AAA HIiKAYE Karşılıklı İyilik Yazan : YASAYA . fHriarpandın tren yolcula- rını da alınca, vapurda, g- yakta duracak yer de kalmamıştı; Bu sıkışıklık arasında valizler, çan- talar, sepetler, ayrıca yer kapli- yor, ayaklara dolaşıyordu. Omuz başımda, tanıdığım bir ses" - Sen kalk, ben oturayım, di- yordu Başımı kaldırdım, eski bir ar- kadaş, gözleri uykusuzluktan kis zarmış, bana bakıyor. Kalktım, yerimi verdim: Otur- du, uzun, yorgun bir oh! dan sonra: — Bütün gece uyumadım. dedi. Gözlerimi bir saniye bil na dım. — Hasta mı idin? — Hayır! Erken davranama- dım, yataklı vagon kalmamış. Bi- rinci mevkide de yer yok. İkinci aldim, — Kompartiman çak mu kala. balıktı? — Hayır! Öbürlerinin aksine, gayet tenha idi. Kompartimanda i- ki kişi idik. ra ON elem EN. erene mi. <> HayırlGayet: nazik, hoş soh- bet, cin gibi bir gençti. Uzun süren yolculukları bilirsin. İnsan, çarça- buk ahbap oluverir Dereden, tepeden konuşmuya baş Mahmut Yesari EEETİEEERAIN zim arkadaş, bunu muvafık b du. Kalktı, kahveleri ısmarla? için vagon restorana gitti. Dön ğü zaman, yüzü bir tuhaftı. Ne * ne oldunuz? diye sordum. Trefi hırsız varmış. Polis, takip edi muş! demez mi? Bende şafak s* Kimden öğrendiniz?, dedim. düfen katar polisi ahbabı imiş. € dan öğrenmiş. Trene ayrıca bif sivil memur binmiş! Arim, kızarık gözle! bana dikmiş, haline set mak istiyormuş gibi mell m8 bakıyord Gel de, uyu şimdi! Uyu! şöyle dursun, pencereden bile $ kamıyorum, gözlerim hep kap! rafında. Yol arkadaşım, hırsi yakalanıp yakalanmadığını anfi mak için, ara sıra çıkıp polise ruyor, Polis, hiç bir ipucu yakf yamamış. Saat on bire doğru, arkadaşım esnemiye başlamif Esnemek te ne sari şey! Ben nıverdi. Ona, v m? Uyumaması kanapeye Wi diyebilir miyli lerini kıvıra kıvıra yendi. Çoban güreşmedi İ Sıra Çoban Mehmötle rakibine ge lince, çobanin idmanlara parmakla- ladık. gürültü etsem, yahut lâkırdıyf .sam, nezaketsizlik olur. Hel€ nun, trende hırsız olduğunu bs vererek bana ettiği iyiliğe, bü. 1 kazandılar. Ankara gücü ile Galata saray arasındaki maç ta Güçlüler her haftaymde ikişer gol atmak suretile vaziyetleri hemen kavrıyacak ka - dar tetik gözükmüyorlardı. Koca ringin kenarlarında yorgun ve bez - — Futbol mevsiminin hasında yapıldı geçmiş olmasına rağmen saha kala balıktı. Demirsporla Güneş arasında , söylerken karşımıza ki- sa boylu, zayıf, sevimli yüz- gin dolaşarak güreşlerde alelusul lâ! zım olan bir düdüklü insan rolünü tamamlamıya çalışıyor gibiydiler. Bereketversin güreşçilerin çoğu iş - tihasız hakemlerin rahavetlerini bo- zacak kadar çabuk kapışmadılar. Onlar gezinmelerinde ve bazan dü- dük çalmalarında devam ettiler. Gü Teşçilerde ellerinden geldiği kadar, insiyaklarının imkânlar verdiği nis- bette bir şeyler yapmıya uğraştılar. Serbest güreşin oyunları bakımın - dan çok zengin olmadıkları belli o- lan istidatlı çocuklar greko Rumen den kaptıkları hisselere kollarının, bacaklarının kuvvetlerini katarak işlerini başardılar Doğrusunu ( Söylemek (lâzım - gelirse, esasen bizimkilerden serbest güreşleri büyük maharet beklemek haksızlık olur. Bu işi kimden talim | edeceklerdi .. Eski antrenörümüz ve milli güreşçilerimizi yetiştiren mu - allim Peterden sonra getirilen Ikinci antrenörün kendisi dahi, serbest gü- Teşte, amatör çocuklardan ve yağlı güreşçilerimizden fazla bir şeyler bildiğini iddla etmiyor. İdarecileri - mizin bu kısımdaki anlayışları ise, Berlin olimpiyadınm arifesinde gör- dükleri ecnebi takımları hakkındaki yanlış hükümlerinden belli olmuştu. Bugün serbest güreşçi dediğimiz rının sakatlandığı ilân olunarak o/ki güreş yapılmadı. rında çok Istidatlı gençler dikkati celbettiler. İyi bir serbesti antre - rinci haftaymda iki gol yaptı. İkinci Ufak siklettekilerin kapısmala -|haftaymda Güneş penaltıdan yaptığı bir golle Demirsporlular maçı, 2 —| nu belli olacaktır. maç çok iddiali oldu. Demirspor bi |* — * galip geldi. Yarın, galip takımlar arasında bir maç yapılacak ve dört klüp şampiyo nörle dünkü mağlüplardan da birin ci sınıf güreşçiler çıkacağı farkedil- di Müsabakaların neticesi — — — İ İlk güreşi milli takımdan Ahmede karşı yapan Ankaranın genç elema- nı tecrübeli rakibini kuvveti ve hü- cuma gayretile hükmen yenerek mil W takıma terfi ett. İkinci güreş İstanbuldan Halil le Ankaradan Mehmet arasında on beş dakika de-| vam eden bu güreşin üçte ikisi me ile geçti. İki tarafın yapmak istediği oyun- | lar tamamlanamıyarak yarıda kâ yordu. Neticede hakem heyeti herabere| kararı verilemiyeceğinden olsa g8 rek, Mehmedi hükmen galip ilân et- | i, üçüncü güreş Mersinli Ahmetle Ahmet Yenen arasında başladı. çocuklardan bir kısmı kader, kısmet 57 Oyuklu Traş Bıçağı Pe € Miili en eyisidir * Fakat başlar nin pek seri bir hami vede tuşla bitti. Ahali Mersinli güreşinin daha lez zetini tadamadan Ahmet galibiyet reveransını çakıp ringten indi. Dördüncü güreş başlamaz Mersinli- yle 36 sani- 66 kiloda Sadık Soğancı ile Feri- tün Akpınar afasında başladı. İlk devrede Sadık Soğancı hayli sâkim güreşti. Bu devreyi hükmen salip bitizdiğinden üstte veya altta rüreşmek hakkinı kazandı. Neticede Soğancı puvan hesabiyle galip gel- dl TArcası: Sayfa 10, siktun Je) O0DOL öyle Trastge Hoş bir antiseptiktir V nefes hep temiz olur. hoş gelir. Ağızın içini için dişlerimizi boza çürütücü ve ekşitici şeyler peydahlanamaz ve tutunamazlar. Di güzel ve sağlam. dolayısı ile de, hayatlarının zevkli ve neşeli olmasını istey AVRUPAYA TALEBE 9 GÖNDERİLECEKTİR Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketinden : Fabrikalarımızda bir yıl staj yaparak iş, yabancı dil ve bilgi bakım- larından gereği gibi hazırlandıktan sonra birkaç ise mezunu sinai kimya elektrik disi yetiştirilmek üzere Almanyaya gönd Staja kabulde bilhassa fen derslerinde gönderilmede ise staj neticeleri &sastır. İsteklilerin Temmuz sonuna kadar aşa bulda Taşhanda Türk Endüstri ve Tecim güne göndermeleri Lizımdır. 1 — Hal tercümesi, 2 —Sıhhat raporu, notlarının tasdikli suretleri, 4 — 9 X Not: 1 — Staj talimatnamesi bürodan ile de gönderilir. ? — Belgeler 10 Ağustos 1938 tarihine Odol Nedir Je bir ağızsuyu di hohladığınız ağızd enler kullanmalıdırlar. sıhhat ve kudretleri en iyi ve makine yüksek mühen- erilecektir. not vaziyetleri, Almanyaya gıda yanlı belgeleri, İstan- Anonim Şirketi Direktörlü- 3 — Mezuniyet olgunluk iç tane boy fotoğrafı, alınabilir. İstiyenlere posta kadar gönderilebilir. ? eğildir e her gün kullanılınca zaman i iyice dezenfekte ettiği nh ve çirkinleştiren © a ark şlerinin ODOL lü bir genç belirmişti. Halkı yara- rak güçlükle tlerliyen hamalın e- lindeki “üç valizi aldı. Arkadaşi- mın oturduğu sıranın kenara koydu. Arkadaşım, hemen doğ - rulmuştu: — Azizim, size zahmet Çok teşekkür ederim Kısa boylu, zayıf genç, âdeta ö- zür diler gibi gülümsedi: — Rica ederim. ne zabmeli? Bu kalabalıkta hamalı belki bula” mazsınız, valizlerinizi buraya ge tirttim. Ben, bir arkadaşa tesadüf ettiğim için, onunla gideceğim Valizim de onda. Arkadaşım, gencin elini sıktı — Çok teşekkür ederim. — Rica ederim, tekrar etmeyi- niz. Genç, dönüp giderken arkadaşım arkasından seslendi: — Görüşelim. oldu. — Görtşelim. Arkadaşım, hamala: —— Sen, baş taralta bekle, dedi, Vapur Köprüye yanaşınea gelir - #in. Hamal da kalabalığa karışıp gitmisti. Sordüm — Yol arkadaşın, giliba bu genç! — Evet. Bana, çok iyiliği dokun- du. Eğer o olmasaydı. uykuya da» lardım, bizim valizler de, kazaya uğrıyabilindi Biraz yaklaş, der gibi, elile işa- ret etti, sesini yavaşlattı: — Valizlerde, çok kıymet! ler var. Çalınsa idi, çok zarar & İ derdim — Nasıl bir teblike atlattın? Bir sigara yakmıştı: — Gördün ya, çocuğun açık göz olduğu her halinden belli. Ahbap olduktan sonra bizim arkadaş, va- gon restorana gidelim, birer kah- ve içeriz, dedi. Bavullart birakır da nereye giderim. İşi anlettim. İ Kahveleri burada içelim, dedim. BI şey nankörce bir karşılık olma? Uyku gözlerinden akıyordu. U yumamak için, sigara Ü ne sigara içiyordum. Yi ma termosu almayı da unut şum. Susadım, su yok. Yeri kımıldanamıyordum. ki... Fürsi# kalandı mı, yakalanmadı mi, miyorum. Ben, uykusuzluktarı. nirden, heyecandan bitmiş, miştim. Bir külçe kemik ba idim. Alnına toplanan terleri m le kuruluyordu: — Selâmete çıktım da, biraf” luk aldım. Hırsızdan haberim raasaydı. tbit, horul horul W caktım. Doğrusu, bu çocuğun na yaptığı şu iyiliği unutamı)" ğum, Sustu, oturduğu yerde uya$i yordu Vapurdan çıktıktan sonra, X rüde ayrıldık. Ben, Galatadan © vaya atlamıştım. Ayni trant arkadaşımın yol arkadaşı dö ” mişti. Yanında, küçük bir vali şayan bir genç daha vardı. O” oturduğum son sıranın arkas ayakta duruyorlardı. Arkadaşımın yol arkad sini duydum: Şimdi valizi eve hwrakıf” öyüne, Bebeğe bır yeri ye gideriz aşım m — Yol yorgunüsun, - evini yat, istirahat et. — Ne yorgunum. ne de suzum. Trende öyle rahal wY ki... Tüccar mı, kamisyonon Mi tikacı mı, nenin nesi bilmiyf kalantur herifin biri, benim ” partimana düştü. İçinde kıp (Arkas: Sayfa $, si

Bu sayıdan diğer sayfalar: