15 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

15 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankara, 14 (Tan muhabirinden) — | tinize iptidaen halli icap eden bir Bügün saat 8,5 ta İstanbul Vali ve Belendiye Reisi Muhittin Üstündağ ve arkadaşlarının muhakemelerine |5 inci ve 6 ıncı maddelerinde bazı me-| karak cevap vermiye başlamıştır. Üs | MC89 meseleyi arzetmek iztirarındayım. Memurin' Muhakemat kanununun, TAN istanbul Valisinin Dün Muhakemesi Başladı Üstündağın müdafaası Muhiddin Üstündağ çantasını aça- rak evrak çıkarmış ve bu evraka ba- Temyiz ma tü j il i e iy hkemesi dördüncü ceza dai İmurlar hakkında mercilerince verile-İtindağ mahkemeye verdiği 'zahatın- iresinde başlandı.. Muhittin Üstündağ | cek men'i muhakeme kararlarının i-İda kendi ni ve arkadaşlarını mah ve arkadaşları saat 9,5 ta geldiler.| ter itiraz edilsin, ister edilmesin ŞÜ-İkeme huzuruna getirmiye saik ola» Üstündağ çok asabi ve si nüyordü. Saat 9,45 te bi görü k bir sa- rayi Devlet Mülki; bir tetkikten ge e dalresinde İmesi zaruri gös ncü Zincirlikuyu mezarlığının uzunca bir İtarihçesini yapmış ve mezarlık içir, Jonun kapısı açıldı. Maznunla i : un kapısı açıldı. Maznunlar ve ka | terilmekte ise de bu kanunun B inci) Maliye Vekâleti tarafından tahsis & Jabalık bir halk kitlesi salona girdi. Riyaset makamında Temyiz Mahke-İ men'i mesi dördüncü ceza dairesi reisi Mec di Beydeş, azadan Nail Tarhan, Os- man Talât, Hâmit Köset, Cevdet Ba bora ve iddia makamında Baş Müd- delumumi muavini Arif Cankaya var dı. Maznun sandalyesinde en başta Vali Üstündağ, Kocaeli valisi ve sa- bık İstanbul vali muavini Hâmit Os- kay, Belediye Daimi Encümeni âza- arından İhsan Namık, Mehmet Ali, Avni Yağız. Suphi ve Şerefettin sıra ile yer almışlardı. Hâkim, evvelâ maz 'nunlara adlarını, yaşlarını ve memü- riyetlerini sordu. Bundan sonra ilk önce Şürayi Devlet Mülkiye dairesi- nin men'i muhakeme ve daha sonra Devlet Heyeti Umumiyesince yetle verilmiş olan lüzumu mu- hakeme kararları okundu Lüzumu muhakeme kararı Lüzumu muhakeme kararında şöy- le denilmektedir: Mezarlık ittihaz edilmek üze- n almaktan ibaret olan işin menafii umumiyeye taallük et- mesine göre satın alma muamelesinin o tarihlerde mer'i olan 21-1-329 ta- e istimlâk kanunu mu- ümlerine uydurulması ve maddesinde beyan olunduğu üzere alınacak ara; nin haritasını yaptırmak, resmi tak- diri heyetleri tarafından ra yice uygun kıymet takdir ettirmek, Belediye encümen meclisince de tas- dik ed en sonra menafli umumi ye kararı almak gibi muamelelere te- vessül edilmesi icap ettiği halde ya- pılmıyarak 32- Arazi sahibile, pazarlıkla mu- tabık kalınan bedelle encümene ve 1932 senesi pazarlıklarına münhasır olmak üzere teşkil edilmiş, bu iş için iği ve salâhiyetsziği ta- Tunmuş olan bir heyete kabul ettirilmesi, satın alma işleri cereyan ederken istimlâk işinde vergi kıymet lerinin esas ittihazına dair hükümle- nbul Beledi- zim ve tak- Mayıs 1934 tarih ve 2497 sayılı kanu- nun çıkması beklenmiyerek her iki kanun hükümlerine göre de istimlâk yoluna gidildiği takdirde de nisbeten bedelle Belediyeye geçme- ün olan mezarlık arsasına Is- linde verilmesi lâzım ge- len bedelle ve rayice nisbet kabul et- miyecek surette yüksek bir bedel tes- wiye edilmesi ötedenberi Belediye Re isi tarafından hususi bir himayeye nazhar olduğu iddia olunan ve esa- sen sükit hânedan azasınd için Maliyeye intikal eden bu arazi, belediyece mübayaadan iki ay e den başlıyarak bir hafta evveline ka- dar olan müddet zarfında Maliyet tak diri kıymet komisyonunca takdir e- dilen ve bu sebeple rayiç addedilmesi lâzımgelen ve bedel mukabilinde uh- desine geçirdiği anlaşılan arsa sahi- bine bir menfaat temini maksadına müstenit olduğu sadadında vuku bur! lan ihbarm sıhhatine bir delil teşkil etmesi tabii olduğundan, $ — Bu meseleden dolayı suçun fa ili sifatile Belediye Reisi Muhittin Üstüpda i 6 — Ve maznunlardan mezarlıklar müdürü Süleymanın bu işte rolü, ta- alluk eden muameleleri âmirinden al dığı emir dairesinde yapmaktan iba- Tet kalmasına ve kendi emir ila ve karar ittih mevcut bulunmamasına göre ilâh...” denilmektedir. Avukat Kenan Öemrin sözleri Bundan sonra avukat Kenan Ömer, söz alarak “vazifemi yalnız müvekki- şeref ve hukukunu muhalaza- aret bilmediğim, o vazife dahi- linde kanunun muhafazai ismetine ça Tısmayı da dahil gördüğüm için heye maddesinde vali muhakemelerine karar ittiha- ayi Devlet Mülkiye dairesine olduğu gösterildikten sonra bu ka- rar aleyhine vuku bulacak İtetkiki Şürayi Devletin he; |miyesine ait olduğu gösterilme r tile veliler hakkında istisnai bir hü- küm dercedilmiş ve bu müstesna vezi eti ihlâl edecek kanunda hiç bir de- let bulunmamıştır. Öyle ise İstanbulda ayrı bir Bele- diye Reisi olmadığı ve Belediye riya- setine taallük eden vezaifin valilere mevdu bulunduğu ve bu sebeple de tahkkiat evrakı Sürayi Devlet Mü iye dairesine sevkolunarak oraca İ tifakla men'i muhakeme kararı veri " Ş irazın umü- diği ve bu karar aleyhine mercii ai- dince hiç bir itiraz vuku bulmadığı halde heyeli umumiyenin Mülkiye dairesinin kararının resen ikin- ci derecede tetkike kendisini salâ yettar görerek ufak bir ekseriyetle lü xumu muhakeme kararı ittihazına İle salâhiyeti yoktu. Heyeti umumiye- nin böyle hilâfı salâhiyet verdiği bir kararın da ceza usulü muhakemeleri kanunu mucibince tahkikat hâkimi ta rafından Mülkiye dairesinin kararı- me kararından farkı olamaz. Binaenaleyh mülkiye dairesinin verdiği men'i muhake karar: a- leyhine itiraz vuku bül bi katiyet etmiş heyeti umumiye- nin kararı bizatihi keenlemyekün bu lunmuş olduğundan yine memurin muhakemat kanununun İ3 incü Maddesi Tümce “ÜNE amakla kes de binnetice bu davaya bakmaktan memnudur. lerim,, demiştir. Gizli toplantı Bunun üzerine heyeti hâkime 10,10 geçeden 11 e kadar devam e- den 'gizli bir toplantı yaptı. İkinci celse 11,10 geçe açıldı Söz alan baş müddelumumi, baş- muavini Arif Cankaya ezeümle şöy- le söyledi — Memurin” muhakemat kanunu- nun 8 inci maddesi, valiler hakk verilen Jüzüm veya men'i muhakeme kararlarına slâkadarlar tarafından yapılacak itirazların tetkik mereiini ve lüzumu muhakeme kararı kâtileş teh sonra muhakemelerinin icra kılınacağı mereli göstermekten İba- İret mezkür kanunun 5 inci ve 6 m- İci maddelerinde men'i muhakeme ka rarlarının İtiraz vuku bulup bulma- masını mutlaka muvakkat merciler- ce reesen tâbi bulunduğu hakkında vazeylediği mutlak sarabale ve teb- dile tazammun edemiyeceğini ve şim “ İdiye kadar mümesi! davalar hakkın- da ayni şekilde muamele husule gel- mekte olduğu teamül halindedir. Bu ictihat cümlesinden bulunmasına na zaran bü noktaya dokunan müdafaa. nın reddi ile muhakmenin devarhına İkarar vermenizi yüksek heyetiniz- İden dilerim. Kenan Ömerin itirazı Bundan sonra söz alan avukat Ke- nan Ömer, iddis makamının ictiha- İdına iştirak etmediğini söylemiştir. Reis, arkadaşlarile vaziyeti müiza- kere ettikten sonra demiştir ki — Memurin muhakemat kanunu- nun 8 İnci maddesindeki itiraz yal- niz men'i muhakemeye hasredilm yip, lüzum veya men'i muhakemeyi tazammun eden kararlara şamil bu- lunmasına ve men'i muhakeme aley- hine itiraz vuku bulduğu dahi, her halde mafevk meclise sevke: eği bu kanunun mutlak sarahati iktiza- sından olmasına göre itiraz varit gö- rülmemiş ve muhakemenin devâmi- na karar verilmiştir. Bunun üzerine Muhittin Üstün- dağa teveccüh eden reis bir diyeceği olup olmadığını sormuştur. nın feshile, verilecek lüzumu muhake | takibat icrasından ve mishkemeniz | . , | Evvelemirde bu cihetin hallini dı- * İki, hakkımızda tahkika n lüzum veyalgi ii İhant mibeblörden v3 Yâ'dilen arazinin hangi sebeplerden sa | kere yazmış ve hazinenin arsasını | tın alınmadığını izah etmiştir. Üstün dağ ezcümle demiştir ki: — Bandırmalı Anastâs adinda bi- ri belediyeye arzuhal vererek bele diyenin Zincirlikuyu civarında bir mezarlık tesis etmek istediğini ve hazineden satın almak teşebbüsünde bulunduğu yerin muhtelif sek den belediye için kabili i madığını gazetelerde okuduğunda bahisle yine bu araziye mücavir kendisine ait bulunan 400 dönüm ge hişliğinde bir sreziyi hazineye ait raziden daha ucuz bir fiyatla satmr, âmade olduğunu fini yapmıştır. Üstündağ bu müracaat üzerine tet kikler neticesinde bu yerin her ba- ade 3 miş ve tekli- kımdan mezarlık yapmış olduğunun anlaşıldığım 5 sonra, kendisine atfolunan yo İları, geniş bir tazda izah v geçmiştir. Üstündağ bu münası İyeni arsanın alını dair olan) müzekkerenin arkasına “pazarlık ko misyonuna, diye havaleden başka bu işte hiç bir temas ve irtibatı olma ğını söylemiş, vaziyeti e | atmıştır: — Komisyon, kıymeti tekdir ve pazarlık yapmış. encümen satın al ma kararı vermiş, muavinim tasdik j etmiştir. Benim bu işte hiç bir filim | İmesbuk değildir ki, fail sıfatın ala- yım. Şu halde olsa olsa resmi muame leler haricinde ve sureti hususiyede arkadaşlarımın kansatlerine bale ve vicdanlarını müessir olacak | DE Şeye yaşamış yi a bul edilmexi» zârütidir. İste'arkadaş- larımın bir kısımı benimle birlikte, suçlu, olarak huzurunuzda bulunu- yorlar. Kendilerine sorun, doğ doğruya veya dolayısile hakkinda en ufak bir müracaatte ve hattâ bir imada bulunmuş muyum? Muavinimden ve mezarlıklar müdü- ründen de sorunuz, kendilerine ber hangi bir tesir yapmış mıyım” Bua- müda-| bu me: ları mesuliyetten kaçmak ve ort mevcut her hangi bir kabahati baş kalarına yükletmek maksadile söyle miyotum, Ortada bir kabahat varsa paylaşmıya hazırım. Maksadım şu an mü- fettiş her ne pahasına ve her suretle olursa olsun tshkikat evra- kını bizi behemehal mahkemeye sü- rüklemek maksadile hazırlamış ne -İnümünü bu karardan 27 gün evve' elverişli | * şöyle an - mele mreburiyetinde. idik ki vaziyetin buna ta Jtcessürünüzün geçmesin! beklemek | isterim. Buyurunuz, oturunuz. Ustündağ reise derhal cevap ver- hazır olduğunu söylemiş ve İkendisine sorulan suallerin cevapla» rını vermiştir. Sualler devam ediyor Reisi suali Şu olmuştur. — Lik oğlu Eşref müracaat etti. | Siz de o gün emlâki milliyeye bir tez | almıyacağız demişsiniz. Eşrefin mü- racaatı ile emlâki milliyeye yazılan tezkerenin ayni güne tesadüf etmesi kusur” addediliyro. Bir de encümen satın alma işine karar verdiği za - man Eşref arsaya tamamile malik değilmiş. Arsanın 300 şu kadar dö: satın almış. üst tarafım da şubat ve İmart aylarında bir kısmını da bir !sene sonra satın almış. Gene kusur | olarak deniyor ki encümen karar verdiği zaman ( Eşrefin vesikalara İ malik olup olmadığının aranması W- zumdı. Vali — Dosya buradadır. Encüme- nin bu kararı hangi tarihte ve ns şe- kilde itithaz ettiğini bilmiyorum. Ta £ hususunu tetkik ve tevsik et- mek ferağ esnasında emlâk şubesi- ne aittir. Tasarruf hukukan ve ka- Dunen tebeyyün ettiği takdirde pa- râsım “verir, tasarruf ederiz. Etme- diği takdirde tasarruf edemeyiz. Reis — Şu halde vesaik aranmı- yor, demektir. Vali — Hini tasarrufta emlâk şu- besi arıyor. Reis — Muhasebe müdürü, riya- set makamına bir müzekkere yazı - yor. Bü © fezkerede “Eşrefe parayı! vereceğiz. Yalnız arsanın tamamına mutasarrıf değildir, ne yapacağız?" diye soruyor. Buna cevap olarak ri- yaset makamı © bir kısmının bir ay zarfında ferağ edileceği taahhüt e- dilmektedir, diyor. fali — Biz bu mezarlığı tesis et- İnkaneie zere adl Oöİ bütçesi zarlık için tahsisat koymamıştık. Bu parayı senesi zarfında sarletmemiş ık, mezarlığın inşası 935 sene- e kadar teahhür e.wekti, Halbu- olsayı si hammülü y Maamafih bu muamelenin nasıl geç İtiğini iyice hatırlıyamıyorum Reis — O müselles arsa nerede idi? Ustündağ. bu arsanın bulunduğu yeri tarif etmiştir. Reis — Eşreften evvel belediye bu arsaları dönümünü 40 liradan ala - mı idi? Vali — Belediye nerelerde bu su suretle satılık arsalar olduğunu bi - lemez. Bu hususta teşkilâtı da yok- tur. Reis — O civarda aranabilirdi. duğunun âşikâr bir surette görülmek te olmasıdır. Bunu hâdiselerin dili ve vesikaların hükmü söylüyor. Bu- na saik olan mantıki ve vicdani tel- İkinatın menşeini henüz anlamış de- maruzatım bundan ibarettir... Bir teessür safhası Üstündağ sözlerine şu cümlelerle nihayet vermiş ve bu Hadeyi verir- ken gözleri dolmuş, hiçkiriğını tutmuştur: “. - Muhterem reis, 30 senedir dev İlet kapısında hizmet ediyorum. Son 13 senelik bayatı memuriyetim İs- tanbuldaki en dağdağalı bir yerde, 10 senedenberi valilik vazifesi de uh deme mevdu olarak geçmiştir. On- dan evvel iki sene kadar cümhu: yet İdaresinin yeni teessüs ettiği sı- râlarda devletin emniyeti umumiye müdürlüğü hizmetini ifa ettim. Bu- nun ehemmiyet ve müşkülâtını tsk- dir buyurursunuz. Bütün bu imkön- ları ancak her türlü harekâtımı hüs- nü istimal ile temine muvaffak ol- nü istimaldir. Bu sulistimal kararile beni haya- tımın müstenitlerinden mahrum et- mek istiyorlar, Bu teşhir elim ve x ğır bir şeydir. Huzurunuzdan bunun tesellisini alarak çıkacağımı kuvvet- le ümit ediyorum.,, Ustündağın müteessir olduğunu gören reis kendisine demiştir ki: “.- Bay Ustündağ bir iki sual sormak istiyorum. Fakat bunun icin gilim. Davanın esasatı hakkındaki| zur | dum. Hayatımın bütün mesnedi, hüs | m Vali — Kim yapacak bü işi? Bu nun bir mesul memuru yoktur. Reis — Komisyon pazarlık yapar- ken tahkik edemez mi idi, Eşref bunu | kaça almıştı ve hereden almıştı? Vali — Belediye spekülüsyon yap maz. Aldanmak istemediği gibi al - datmak ta istemez. Komisyon dalma kanunun gösterdiği yollardan gi - der. Belediye fiyatı uygun görünce alır. Reis — Bu pazarlıkta komisyon İneyi mikyas tutmuştur? | Vali — Usulleri vardır. Bu iş bir | ihtisas işidir. Bir kere rayici tetkik eder, mevkiinin şerefine ve kıymeti- ne kadar, t €sasina bakar. Esa- sen takdiri kıymet işlerinin çok fe- na olduğunu anlamış bulunuyoruz. Bu tecrübenin reticösidir ki yeni ka nunun çıkmasına çalıştık. Şimdi ar - tık pazarlık mevzuubahis değildir. Reis — Eşreften arsa alınmağa ka- | rar verildiği zaman o arsaya muta - sarrıf olup olmadığını anlamak &m- lâk şubesine ait idi. Karardan evvel bir kısmı, karardan sonra da bir kıs alınıyor. Iddia böyle. Iptidâ bu cibetlerin tetkiki düşünülmez mi idi? “Bunların vesikalarını görelim!” de mek yok mu? Vali — Komisyon bu iş üzerinde tetkikat yaparken o adam burası ba- na aittir, dese de demese de inan - maz. Forağ esnasında bu işler ara - nir, Reis — Evet amma, 63 liraya ka- ABANA AA SANAN ORA AAA AAA EAA OAAAESA BA ORA AR TEDA BŞABANEEEİ Yazan : mm» —— Her nedense, muhtar pek te a- celeci bir sdam olmadığı halde ev- lâtlığının gelişinde bir fevkalâdelik sezinlemiş olacaktı ki bir taraftan kuyruğunu sallıya sallıya koşar- ken bir taraftan da olup biteni bir ağızda döküversin istiyordu. Zaten bitirdi muhtar; bu fabrikanın al tında Ahlamışlılara bir iş var; var amma, durun hele"... Yoksa Ahla- mışım muhtarı sabahları abdest a» lırken ibrik tutmak; ayaklarını kurulatmak; eğer sabahleyin ağır uyandı ise tabanları ile belini çiğ- netmek için tuttuğu evlâtlığını fab rikaya göndersif!.. — Diyiver, ülen?, Muhtar ne derse desin, evlâtlı - ğın ağzındekini diyiverecek hal yoktu. Oğlancağız köy meydanlığı na yetişir yetişmez birdenbire çö- küvermiş; sancısı tutmuş bir baş van gibi iki kat oluvetmişti. Ahlamışlılar: — Sakın ha muhtar, dediler; se- ninkinin başına bir'hal gelmesin! Bakıverelim hele bir uçküruna!.. Muhtar etrafa toplanan Ahla - A T'Ona Tlişecek dpngüz deni; ana sinin karnından daha doğdu mu ki? Ss onra evlâtlığın kıçına, çe- kile çekie iki tekme indi- rinee, çozuk bir yan doğrulur gibi oldu; oldu amma bu sefer de dili tu tulmuştu. Ahlamışlılar Muhtarın evlâtlığı- ni yi ozamına kadar konuştura- madılar. Ancak köy mescidinde e- zan okunduğu sıralardı ki, Ahla - mış İhtiyarlarının inanışına göre, çocuğa mânevi bir ferahlık gel- miş; biraz gözlerini açabilmişti. hlamış köylülerinin başları na seçtikleri muhtar için bir diyecekleri yoktu doğrusu!.. Nite- kim; evlâtlık dili çözülüp konuş - miya başladığı zaman bunu bir ke re daha anlıyorlardı işte... Ahlamışa yarım saat ötede kuru lan fabrikaya para pul harcanarak Delisu akıtılacaktı. Fafrika mü - İ hendisleri öteberi taşıtmak için yan larına muhtarın evlâtlığını da al- mışlar; satıhleyin erkenden yol keşfine çıkmışlardı. Fabrikaya De- Wi dereden gelecek su Ahlamış köy lülerine ait tarlaların hemen yanı başından geçiyordu; eğer Ahlamış köylüleri fabriksya gider de yanıp yakılırlarsa deli suyu tarlalarına akıtmak işten değildi o Ahlamış köylüleri de artık yağmur duasına çıkmaktan vaz geçerler; hele Eme ce ile yaptıkları yollardan sonra suyu getirmek için nasıl biriktire- ceklerini pek akıl edemedikleri pa ralarını, Allah kısmet ederse, köy meydanlığına bir radyo alarak har carlar; Ahlamışı baktıkça parmak ısırır hale getirirlerdi. Radyo fik rini de köylülere aşılıyan yine Ah- lamış muhtarıydı ha.. Valiye uğra dığı gün odanın içerisinde bir ku tunun kendi kendine konuştuğu - Du görmüş; yeni icadı valiye sor- gu sual etmeden edememişti. H aber, bütün Ahlamışı bir ge ce içinde yerinden oynattı. Gitti. Evlâtlığın söylediği doğru ise, Ahlamış kel tarlalarından kur tuluyor; bel işlemez, sapan geç - rar alınıyor. Halbuki dönümünü Eş tArkas; Sayfa 10, ciltun 5 te) mez topraklar yeşil bir cennete dö nüyordu. ANALDAN Üç Günlük Hikây TARLAYA ÇEVRİLEN SU Kenan Hulâsi KRT Köy sabalia kadar uyumadi. © tar sabah namazından bile va çerek fabrikanın kapısına diki Şu haberin aslı esasını bir d€ rika direktöründen tahkik edit” seydi. Hoş, Ahlamış muhti pek te ince eleyip sık dokumif” lüzum kalmamıştı. Daha © # Delisu yoluna kazma küreklef” düzülen kafile, Ahlamış muh! na evlâtlığın getirdiği habel hakikati müjdeliyordu. * Suyun fabrikaya çevrilmesi köylerde adeta bir bayram old! le Ahlamışlar köyünde, mubt8* neşle beraber bütün Ahlamışlıi köy meydanlığına topladı. pl zurna; merasimin yapılacaği kadar; Ahlamış bir şenlik günl şadığına şüphe yoktu.. Muh! imam, el ele, bütün köylüleri w Tik ediyor; her şeye rağmen bi madeni fabrikasından haberi Ol yanlara memleketin büyük bif vete kavuştuğunu müjdeliyor. 4 rasira yerini doldurmak üzere fa ihtiyar önüne kim gelirse katıp lisuyun değişecek 'mecra3ı na sürüyordu. şile değişefek Yabrikaya emici rafının hemen yarı başına bir çardak yapılmış, ah yeşili delâlarla süslenerek valinin si, mesi için yer hazırlanmıştı. lerde yeni bakır madeni taneli, iki tarafa açılıp uzıyan kısımı bir kartal kanadı gibi görükiğ kazanlarına gelecek Delisuyu ye liyordu. Nitekim zeveban mi lerine lâzım su deli değirmen? den yoldan fabrikaya sapınöf" zana akan ilk oluk boş ve Sep bir ses gibi dökülmemişti. He” herkes su ile demirin birleşm de anlaşılmaz bir keramet vet diyorlar; hattâ, işin hakikati?! el bir hâdise mahiyetinde gi rarak bir masal şekline bile K mıya çalışıyorlardı. Kimbilir ki de meselâ yüz, iki yüz sen” ra, fabrikanın Ahlamışlar köri narında kuruluşu, yahut 2eX€ 4 makinelerine gelen ilk su bif sal kahramanının hareketelri”” ve edilecek; hiç kimse, sizin “ nim gibi bir et ve kemikten > ret bu insanların yaptığı işi mal etmiyecekti. , unünla beraber Anlar ların sevinci hiçte vzÜ” pi medi. Ahlamış muhtarı, bİF çif evvel kararlaştırdığı. gibi nutkundan sonra, fabrika rü ile valiyi hemen bir yer* tıracak; Delisuyun tarlali rilmesi için artık hiçbir mâP' yi (Arkası: Sayfa B, sü” traş makine- leri iki ayrı par- adır. Bun

Bu sayıdan diğer sayfalar: