18 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

18 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cİ hi RAGAN SARAYINDASSYIL NCI MURADIN HAYAT Yazan: ZİYA ŞAKİR Çirağan Sarayına Gizli Sokulan Doktorlar Güner Beçtikçe, efendimizin keğı, âiyetindeki tebeddül ar- akal LE sorulan suallere ga- öğle. piç ir suretle cevap ve İİ b, OYACI olan şeyleri de, ta- Maşa istiyordu. Li Yatak odasını beğenme- - “vliyanın yattığı riva» rey Yere bitişik) deniz ta- ek, ka salonu intihap ©- bizzaç Dia sinin mevkiin! bi- Phra, , <OdİSİ intihap etmişti. 2 salona açılan odalardan ek yare getirtmişti. Ve, 1 İYİ Piyano çalan (Tar Sağırtarak; “e bu N. Ba, a, Bana, di ka, sima piy, la- N, demiş alna piyano çala Hp vin, odadan ayrılmıya- me kaş gün sonra, Tarzı nk Piyano çalarken, e- Yatağından kalkmış. Ses ya girmiş. Bir eli ar- ii İğer eli piyanoya dayalı müddet öylece dinlemiş, > Son derece heyecana gel Bir nota kâğıdı al, İye ir notaya geçir. Kaz, “ Yanmıştı. Ve o kalkar le bir Sburaya oturarak tek 7 Parça çal : İn, nevin 3 çalmaya başlamıştı. m Yi..,,“ Parçayı notaya al- ba PİZ'bu notayı, Fat e | ollamıştı. Sonradan Bi Fatma Sultan bu sta derece sevinmiş. 3 âtarnacılara gönder tak pa havayı lâtarnada endimizin artık tama faka at il Li yduğunu halka ilân ka Abide, diz ga işti ki, bu havadis te Yıl 'âyina aksetmekte ge va Salan sarayı, biraz. a Sikanlar, Mi Artık saraya BM, yy,» Dİ kat daha tahdit ta *r halde doktor Rifat da, yet kalmamış 9- ş,» doktor Rıza paşa i- lmişti, Del 1ya Fay, iy Pemuru anlı Mehmedin y irılmıştı. Bunun ü- re , Pİ Ve kaba adamın in a başlamıştı. Dok İse, , E“lişinde, o 'da beraber- iy kadar giriyor, hattâ e kı, 2 Yatak odana soküla - AY cüret göst, i eriyordu. dı rol altında b, ” k miz ulunan doktor, Pk, mahdut bir iki sual aş AN sonra Mi a çıkıp gidiyor, ne Barem halkından “Ve ne de ra ih tiya Yacı olanlarla meşgul Yordu, , Sin Seniha Sultan büyük itermişti.. Yanma iki eX tebdil arabasile çıkıp * Sâat sonra, ayni şe- cak şu var doktora, kalfalar sarşafını giydirmiş. Yine B,, * dokt, kay Oru saraya getirmişti. z ndimize ve hem a bakmıştı. İki gün son ari $ekilde, saraydan di. hı, Karam. 1 raydan de isi Yine ik zin müddet sakla. idiz sarayının hafi. tara, Serin, Saylan haber al iy düşe, unmaştı an, derhal saraydan ele ba artik Saray, eniku a a et ve tarassut az m —— ormalara * ve Yalı Mİ teebit edemedik. Teğmen, bu zaman seri Çırağan Sarayına Kapananlar rtık Çırağan sarayının et- rafına çevrilen inzibat çem Imıya başladığı zaman, romuz, şundan ibaretti. e, Şevkefza kadın. , Rertarıdil, Şayan, Mey- liservet kadın efendiler. Şehzade Salâhiddin Efendi Hatiçe Sultan, Fehime Sultan, Gözdeler R “sar Hanım — Resan hemşiresi (Şayeste) ile raber başkalfa tarafından culüs he diyesi olarak Efendimize takdim e- dilmişti, Çırağana kapanmamız - z sonra, (Fatma Sultan) 1, det sonra da (Aliye Sultanhı doğurmuştu. Adet olmadığı halde, Efendimiz tarafı süt dan bi bir mü nım) ünvanı verilmişti, Gevherriz — Efendimizin şehza » delik zamanından gözdesi idi. Çok ızca bilirdi. Küçük Sultan ik şehzadelere fransız ayı bu öğretmiştir. Nevdür — Bu da şehzadelik za- ndanberi gözdesi idi. Remişmaz (Remaşlnas) — Filistan (Filizten) Yetmiş yaşını m de gençlik güze hâfıza m iğini ve bilhassa r kuv faza etmektedir. ve fik tlerini tama- çük yamaklarının adedi de, yirmi. yirmi beşi tecavüz etmekt idi. (Müsahip) ler ropaganda hâdisesinde alâ- nber ağa) en sön - kadar görünen ile diğer ağalar sürüldü! ra sarayda Müsahip ve ağalardân Abdülkerim - Abdülvahit - Emin- Raşit - Sait - Zülkifil « Cafer) ağa lar kalmıştı. Bunlardan başka, (ki- lerei Ali ağa) ile eski sofracılar - dan (Nazım) ve iSokrat) ta, sara- yı terketmemişler; efendimizin ve- fatına kadar sadakatlerini muhafa- za ederek Çırağan sarayının çilesi. ne iştirâk eylemişlerd Anber ağa ile diğerleri sürüldük ten sonra, Sultan Hamidin baş mü sahibi Cevher ağa Yıldız sa dan (Sadık - Asım - Cafer sürgünlerin ismin- rmişti. Bunlar za gibi vazife ifa Halbuki asıl vaz'fe - leri, sarayda cereyan eden hârli- seleri ve işittikleri sözleri gönü gününe Cevher ağaya bildirmaktı. Halbuki; - Allah, cümlesinden razı olsun - , bu ağalar hiçbir 23- man hafiyelik etmemişler; efendi- mizden, en acemi kalfaya kadsr he pimize ayrı ayrı hürmet göster - mişler, temiz bir kapı yoldaşıiğı et mişlerdir. edeceklerdi (Devamı vari ine yeniden kavuşup, nor- mal şartlar altında inkişaf imkân- larına erişebildiği 1918 dan ren Polonyada maarif ve m tedrisat büyük değişmelere uğra- dı. 1932, Lehistanın tedris ve mil- li kültür işleri için hatırda tutul- mıya değer bir senesidir. Zira her tipteki ilk, orta tahsilde olduğu gi- bi umumi ve mesleki tedrisat pro- İ gramlarında radikal yenilikleri tes bit eden kanun bu yıl içinde çıka- rılmıştır. Lehistanda yeniden kurulan ?i- râl tedris müesseselerinin kavranabilmesi için umumi kül - tür teşkilâtını kısaca göz gezdir- mek lâzımdır. Çühkü bütün tahsil müesseseleri tek bir'plâns göre tanzim olunduğu için ziraat ve meslek mekteplerinin her biri u- mumi kültür müesselerinin birer derecesine tekabül eder iyice Polonyada umumi tahsil: 1 İlk mektep. İlk mektepler Tahsil müddeti yedi sene olan müesseselerdir. Yedi yaşını bitiren her Leh çocuğu bu mekteplere gir- miye mecburdur. İlk okulların pro gramları üç devreye ayrılmıştır: İlk mektebin ik Bazı köy z birin Birine! devre dört senesini teşkil eder lerin mekteplerinde ya ci devre bulunur. Umumi ilk tah- sildir. İkinet devre: İki senedir. İlk dört senenin devamıdır. 'İlk oku- lun beşinci ve altıncı sınıflarını teşkil eder. İkinci devre ilk tah- sili tamamlar. Üçüncü devre; Bazı ilk okullar: da bulunur. Bir senedir. Buna ik- riz. mal sınıfi dahi diye Orta tahsil yapamıyacak olanlara mah- Hazinedarlar mile m A nifer (Hazinedar usta) — İ- ci hazinedar, İspantiyar Üçüncü hazinedar, Renginaz - Dör düncü hazinedar, Elâdil - Beşinci hazinedar, Dilberengiz. Efendimizin hizmetinde bulu « nan diğer hazinedar ve Hünkâr kal faları; Nâvikendaz - Nazli Alem « | Evrenkdil - Fernegiz (hâlâ hayatta dir) - Desteriz (hayattadır) - Niyaz | ter - Dilber (hayatta ve tamamile âfiyettedir) - Nefiden (bu da hayat tadır) - Tarzımigâr (kilerci) « Na- zikter - Dilber sima - Şinasidil (2) Melekrü - Dilâriz - Vuslucemal Emsalinur - Perniyaz - Dilagâh - ismini hatırlıyamadığım daha on on beş kalfa, Valide cariyeleri msalinur — Siranto - Nak- şifend - Vasfıcihan - Rü - Çölgeci kalfalar Dürrünâp kalfa (Baş sazen- de) — Refie Sultan tarafın- dan takdim edilmiş. Fevkalâde gü- | ardı. Tarrinevin — Piyanoda son de- recede mahirdi. Ve, işittiği bir par çayı derhal notaya çekerdi. zel keman ve piyano çal Lebriz — Flâvta çalardı. Desteriz — Hem süz heyetinde bulunurdu. Hem de oyuncu kızla- ra riyaset ederdi. Harikulâde za- rif bir endama ve çevik bir vücu- de malikti. Tirandil — Oyuncu kalfaların i- çinde, hareketlerinin cazibesile te- mayüz etmişti Gerek saz heyetinde ve gerek o- yuncu kızlar arasında başka kal - falar da vardı. İsimlerini hatırlı- yamıyorum. Haremdeki kadınlar, bunlardan ibaret değildi. Şehzade Salâhiddin “Efendi ile Sultanların kalfalarile bunların (acemi) denilen genç ve kü (3) Sultan Murat artık kadınlar arasm- &a yemek yemek mesburiyetinde kaldığı bu üc harinedar, sofracılık vazifesini ifa ederlerdi. VAKTİNDEN ÖNCE... Bir gül, öteki güllerden önce açı” İırsa pek hoşa gider, pek sevilir a- İ ma; bir kız çocuk'vaktinden önce kadin olmıya heves ederse pek çir kin görünür. Bununla beraber, öyle bir kiz çocuğu görürseniz, onu ayıplama- malısınız. Onun haline ahlâksız - lık demek te bir haksızlık olur. Çünkü çirkin gördüğünüz ve çir kinliğinde şüphe de olmıyan hali kendisinde Folikülin hormonunun fazlalığından gelir. Bu hormon faz la olunca, onu azaltmak ta şimdi- lik insanın kendi elinde değildir. Dört yaşındayken evlenmek is- tiyen, bildiğiniz, erkek çocuk gibi. dört yaşında kadın olmiya heves eden, yahut yedi, sekiz yaşında gebe kalan kız çocuklar da vardır. Ancak bu çirkinlik çok devam et- mez, zavallı kısa bir zaman sonra, çok kan kaybetmekten, gider. Bu kadar küçük yaşta fazla hor- mon çıkaranlar pek müstesna We de, memleketlerindeki yaşıtlarına göre pek erken bülüğa eren kızla” rın sayısı daha çoktur. © Evlenme kanununda yeni maddenin “müb- rim sebep,, dediği şeye sebep hor- monların erken işe başlamasıdır. Folikülin fazla olunca bülüğ er- ken geldiği gihi muayyen günler daha sık gelir ve daha uzun sürer, Zavallı kız çok kan 'kaybelmekten zayif düşer, Fakat bundan dolayı zarifliğine hiç halel gelmez, Aksi- ne olarak, kendi yaşındaki kızlar « dan daha zarif olur, Saçları ipek gibi, göğsü büyücek, vücudu yu * vyarlacık, hareketleri kıvrak, er - kekleri peşine düşürür. Kız pek akıllı da görünür. Hele hem parlak, hem baygın gözleri şair yürekli olanları büsbütün çile- den çıkartır. Ancak böyle akıllı, parlak bakışlı olmasım kadınlık hormonunun fazlalığına atfetme - melisiniz. Onlar tiroit guddesinin fazla işlediğine alâmettir, Kadın - Tık hormonu fazla olanlarda çok de fa tiroit guddesi de fazla işler de ondan... Kadınlığa erken haşlamak son - bahar mevsimine daha erken var- miya sebep olmaz. O da aksine: ken başlıyanların kadınlığı urun sürer... Baska kadınlar ihtiyarlık denilen yaşa kadar genç liklerini kacıryadan erkek lerine bağlamış meşhur de kadınlık büvle pek baslamış ve pek uzun <ürmüştü, Vaktinden önce değil, herkes gibi tam vaktinde açılmış olanların da barlarında zaman zaman ka » dınlık hormonunun tastığı vardır: Çok defa, muayven günlerden hi- Taz önce, yahut biraz sonra “Sazı- larında da mi tuz vahut kırk yasında ve birco - ğunda sonbahar mevsimine girece- ği sırada Folikülin hormonunun kanda faz Talssarak marifetlerini yanması. ha fazla erkenden yven yaslarda! © - zılarında onun gererğinden olmasmdan ileri relir, Bövleleri - nin musvven günleri de sık gelir ve uzun sürer. Bazılarında aksine muayven günlerin seyrek! Folikülin çıkamayınca kanda faz- la gibi görünür, Bazılarında da ipofix guddesinin bozukluğundan: Bu sudde folikü- harekete getirmek icin İfraz ettiği hormonu fazla. lütelin hormonu için çıkardığı hor mont az İfraz eder © vakit zavallı kadın het fazla âşık olur, hem de büsbütün kısır. Bu türlüsüünün ilâen vardır; Lütein şırınga etmek. Ço- cuk İstemiyenler, tabii, bu ilâcı kahul etmezler. Fakat, Tütelin eksilmeden yal - nız folikülin fazla olunca ona ilâç ara lin hormonun: İmes. nden: | Polonyada Zirai Tedrisat 1932 Yılındanberi Polon Tahsil Sistemi, Çok Güzel Neticeler Veriyor YAZAN: Muallim Tevfik Esen içtimai, müteallik yeriir vatani Jimnazlar Tahsil derecesinin İkineisidir. Müddeti dört senedir. Ders müfre- datı bizim Programları ilk okulların altıncı iselerin derecesindedir. sınıflarına göre tanzim olunmuş - tur. Liseler Tahsil müddeti iki senedir. Tim- bitirenler alınır. Yüksek tah- azırlar. Tedrisatı ihti- rde dört şu- ati bilgiler. sik şube. - Tabii ilimler zik ve matematik amları Jimnaz - pılmıştır, Zirai tahsil a zirai tahsil ziraat 0- kurslarında veri- sat mektepleri umum! zi ol ana grupa ayrılır Tamamlayıcı mektepler. Hazırlayıcı " derecelerine mi üzere ıvanlık, sütçülük, luk, Arıcılık, böcekçilik, vecilik gibi şubelerdir, Hazırlayıcı mektepler. Bunlar doğrudan doğruya ziraatçi yetiş tirilirler. Tam manasile ziraat mek- tebidiri tavukçu- konser- Ziraat mektepleri umu- 1) — İlk, 2) — Jimnaz, 3) —Li- seler. 1) — İlk ziraat okulları... Bunlar münhasıran pratik ma- hiyettedirler. Tahsil müddetleri 2 — 3 senedir. Programları umu- mi ilk okulları birinci devreleri- ne göre tanzim olu; Tik mekteplerin birinci devrelerini bi- alınır. maz fipinde olan ziraat uştur. İlk ziraat okullarında olduğu gi- bi ameli, mesleki, genel bilgiler veren müesseselerdir. Tahsil mi detleri 3 «- 4 senedir. 3) — Lise tipinde olan ziraat o- kulları... Bunlar da tik mahiyeti mu- hafaza e kle beraber Nazari meslek hazırlığı ve umumi bilgiyi derinleştirirler. Programlari umu- mi jimnazların ders müfredatları. na göre yapılmıştır. Jimnazı bitir- miş olanlar alınır. Ziraat liseleri yüksek tahsile talebe yetiştirirler. Bundan başka yetiştirme tekvi- ye mektepleri vardır ki bunlar da atik zirsatçi yetiştiren ve hazır- cı mekteplerle sıkıca alâkadar dir. Tahsil müddetleri dir, Buralara herhangi dereceden olursa olsun bir mekt bi bitirmiş olahlar alınır. Yaş kay- dına pek bakılmaz Mesleki kurslar Ziraat mesleğinde pek taam- müm etmiş olan bu nevi tedrisin gayesi klerinde şubelerinde ihtisas peyda etmeyi arzu edenle re zirsatin terakkilerini öğreten teşekküllerdir. Polonyada bugün yüksek tahsil müesseseleri hariç olmak üzere bü- tün ziraat o mekteplerinin 178 dir. Arazi ve çiftlik idaresine kadın ve erkekleri hazırlama mektepleri okullara halk ziraat mektebi dahi denilmektedir. Po- lonyada bunların sâyısı 131 i bulk muştur. Erkek ve kız olsun köy halkına zirai terbiye ve ameli bil giler verir köyün inkişafında bü- yük tol sahibi: müesseselerdir. Köy ilk mektebini bitirenler alı- nır, Tahsi! müddtleri bir senedir. sayısı nevi Bu K yada Tatbik Ediler Pansiyonlu, yatılı olanları da var- dır. Kabul edilecek talebenin yaşı kızlar için 16 — 24 erkekle 17 — 24 olmalıdır. Halk ziraat tepleri mühtelit değildir. Polonya hükümeti halk ziraat mektepleri. nin sayısını çoğaltıp büyük küçük arazi sahiplerini buralarda okut- mak azmindedir. Mektebin çalış ma tarzı bulundukları mıntakanın şartlarına göre ti ve tanzim © lunmuştur. Tahsil tamamiyle a- melidir. Kiz ve erkek talebeler mektebin işletmiye vasıtala- rından istifade ederler. Talebe İ: tihsalin tekniğini arazi üzerinde tetkik etmek imkânını bulur. Mek tebin işletmeciliği tecrübe ve is batlara yarıyan didaktik bir esas tır. Okurlar bunlar üzerinde çalı- şarak maharet kazanırlar. İşletmeler İşletmeler, ziraat mektepleri öğ retmenlerinin malümatlarını ge- nişletmek ve bilgilerinin tatbika- tını ıslah etmek imkânlarını ve- ren vasıflardır. Muallimlerin her biri işletmenin bir kısmını fdare eder. İşletmenin başmüdürü ayni zamanda mektebin de direktörü »- dür. Mahiyet itibarile mekteplere ali zirai işletmeler kabil olduğu ka - dar, mekteplerin bulunduğu mın- taka ziraatine uygundur. Ziraat mekteplerinin işletme sa bası, erkek mektepleri için 33 hek tar, kız zirsat mektepleri için da bunun yarısı kadar arazi kabul e- dilmiştir. Kız ziraat mekteplerinde işlet- me mefhumü toprak işinden ziya- de köyde kadının esaslı ve haki- ki çalışma sahası olan ev işlerinin heyeti umumiyesini ihtiva eder. Bu maksat için mektebin yatı kıs- mi çok faydalar temin eder. Erkek mekteplerde yatılık,.. işletmede ta- hn pia erken kalkıp, işi bi tün gün geç vakte kadar takip ve nezaret altında bulundurmayı ko- laylaştırır. Kız ziraat mekteple « rinde ise kadının kendi evindeki işe tekabül eden bazı kısımlarda sistematik vazifelerde maharet ka zanmayı mümkün kılar. ait lebeye bir pılabilmesi Programlar Polonya ziraat mekteplerinin programındâ ilk göze çarpan şey ameli işlere tahsis edilen saatlerin ders saatlerinden fazla olmasıdır. Normal olarak her sınıfta haftada okunan 48 saat dersin 25 i ameli- yattır. Programın ikinci vasfı mümey- yizi umumi derslere tahsis edilen saat miktarının epeyce çok olma- sıdır. Bu da mektebin takip et- tiği kültürel ve münevver vatan- daş yetiştirmek hususundaki te- mayülünden ileri gelmektedir. Programların üçüncü vasfı mü meyyizi ise, okutulan bahis ve mad delerin oldukça mahdut olmasıdır İlme, ihtiyaca ve tecrübelere isti- nat etmiyerek çizilen programla. rın her maddesi küçülüp, genişle- miys çok müsait olduğu İçin ba - xan mevzu bile ortadan kâybola- bilir. Amali tedrisat için esas ola- rak ameli mesai kabul edilmiştir. Dersin bir kısmını tarlada, bahçe. de yapmak. toprak icap et- tirdiği fiziki çalışmalar, buna mü teallik Idari hep ameli mesa içinde toplanmıştır. Servisler. iş bölümleri, aynile tedris edilen maddelerde de oldır Hu gibidir. Tiftik Fiyatları Geçen hafta içinde muhtelif mın- takaların tiftiklerinden oğlaklar 120 kuruştan. birinci mallardan Karahi- | sar. Kütahya, Eskişehir, Yozgat fif- tikleri 107 — 110; Ankara Bulvadin, | Polotlı Beypazar ve ayarları 103 106. Çerkeş. Gerede. Bolu 85 — 95, Kastamonu, Safranbolu 110 — 115, Konya dağ ve Tlgın malları 104 — 106. Kayseri ve Konya ova malları. Sıvas Mardin nevileri 80 — 85. boy- lu deri malları 75 — 80, kısalar da 65 — 70 kuruştan satılmıştır

Bu sayıdan diğer sayfalar: